Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24AĞUST0S1998 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Bupçak'm
gezileri
încelemede
• ANKARA(UBA)-
Adından "Skandal
Müsteşar" diye bahsedilen
Savunma Sanayii
Müsteşan Yalçın Burçak
hakkındaki iddialar ciddiye
alındı \e incelenmeye
başlandı. Burçak hakkında
hazırlanan dosyada,
Burçak'ın bir hafta
Rusya'da, lOgûn ABD'de.
10 gün Fransa ve İsrail'de
kaldığı. Birleşik Arap
Emirlikleri gezisi sırasında
komaya girdiği ve
tedavisine Türkiye'de
devam edildiğı kaydedildı.
KJZI da Amerika'da
bulunan Burçak aynca
Boeing firmasını ziyaret
ve av partisi için 10 günlük
bir Amerika gezisi daha
yaptı. Bu geziyi 11 günlük
Singapur gezisi izledi.
Aynca, 10 günlük ttalya
gezisine katılan Burçak
Slovakya ile Ukrayna'ya
da gitti. Bu incelemeler
sonunda Burçak'ın
görevden alınabileceği
bildirildi. Bunun üzerine
askeri ve sivil kanatta,
" Yerine kim getirilecek"
sorusuna yanıt aranmaya
başlandı.
Sedat Peker
Sin ek süre
tstanbul Haber Servisi -
Tehditle çek-senet tahsüatı
yapmak, zorla alıkoymak,
adam öldürmeye
azmettirmek ve benzeri
suçlardan dolayı polis
tarafından aranırken beş
gün önce polise teslim olan
Sedat Peker ile daha sonra
gerçekleştirilen
operasyonlarda yakalanan
30 civannda adamı ıçin
DGM'den 3 günlük ek
gözaltı süresi alındı. Halen
Asayiş Şube
Müdürlüğü'nde sorgusu
süren Sedat Peker ve
adamlannın, 26 Ağustos
Çarşamba günü Istanbul
DGM Cumhuriyet
Başsavcılığı'na sevk
edilmeleri bekleniyor.
Swnela
r
da ayine
Ün verilmedi
• TRABZON
(Cumhuriyet) - lnanç
turizmi merkezlerinden
biri olan Sumela'da
Rumlann geçen yıl
ağustosun üçüncü
pazannda
gerçekleştirdiklen ayın bu
yıl yapılamadı. Valiliğin,
Sumela ibadete açık
olmadığı ve restorasyon
halinde oldugu için izni
çıkarmadığı belirtıldi.
Çoğunluğunu
Yunanistan'dan gelen
Rumlann oluşturduğu
100'den fazla turist dün
Sumela'yı ziyaret etti.
Topluluk Sumela girişinde
kemençe eşliğinde horon
teperken bazı yurrtaşlar da
onlara eşlik etti.
kaza
• ŞANLIURFA(AA)-
Şanlıurfa'da, kamyonun
üzerindeki tomruklann bir
otomobilin üstüne düşmesi
sonucu 2 kişi hayatını
kaybetti. Şanlıurfa'dan
Diyarbakır'a giden
Mustafa Katar
yönetimindeki 06 VVE 75
plakalı kamyonun
üzerindeki tomruklar,
Karaköprii beldesi
yakınlannda aynı yöne
giden Ahmet Cafer
Sevim"in kullandığı 72 AY
362 plakalı otomobilin
üzerine düştü. Kazada.
sürücü Ahmet Cafer Sevim
ile otomobilde bulunan
Rıdvan Sevim ağır
yaralandı. Şanlıurfa Devlet
Hastanesi'nde ilk
tedavileri yapılan 2 yaralı,
Gaziantep Devlet
Hastanesi'ne götürülürken
yolda öldü.
TÜPk: Türban
siyasi malzeme
• IĞDIR(AA)- Devlet
Bakanı Hikmet Sami Türk.
Iğdır'da sivil toplum
örgütierinin temsilcileriyle
yaptığı toplantıda, bir
siyasi partinin türbanı
siyasi malzeme olarak
kullandığını belirterek
"Türban, insanlann inanç
ve yaşam şeklidir. Insan
haklanna göre herkes
istedıği gibi yaşar ve
giyinir. Buna kimsenin
kanşmaya hakkı yoktur.
Ancak siyasi malzeme
olarak kullanıldığı için
kamuoyunu bu kadar
meşgul etti" dedi.
ANAP İstanbul 6. Olağan İl Kongresi yapıldı; yeni il başkanı Sühan Özkan
Yılıııaz: Yolıımuz OzaPın yolu
İstanbuJ Haber Servisi -
Başbakan Mesut Ydmaz
kendilerinin kavga etmek değil,
ülkeye hızmet etmek istediklerini
belırterek kavgalannın kişilerle
değil. işsizlik, pahalılık, terör ve
cehaletle olduğunu söyledi.
Yılmaz "ANAP'ın yolu Büyük
Atatürk ve rahmetli Özal'm
yoludur. İstanbul Örgüründen,
ANAP'ı genel seçiınlerde tek
başına iktidara getirecek şekikle
çalışmalaruu ve yerel
yönetimlerde Istanbul"a yeniden
ANAP bayrağını dikmelerini
istiyorum" dedi. ANAP Istanbul
6. Ölagan İl Kongresi, Yılmaz'ın
da katılımıyla Lütfi Kırdar
Kongre ve Sergi Sarayı'nda
yapıldı. İl Başkanı Erdal Aksoy
kendi isteğiyle yeniden aday
olmazken seçimleri, Aksoy
döneminde İl Başkan Yardımcısı
ve Teşkilat Başkanı olan Sühan
Ozkan tek listeyle aday olarak
kazandı. Seçimde 500 delege oy
kullandı ve 59 oy geçersiz
sayıldı. Sühan özkan geçerli 441
oyun tamamını alarak başkanhğa
seçildi. Divan Başkanlığı'nı
Genel Başkan Yardımcısı ve
Teşkilat Başkanı Mehmet
Keçecfler'in yaptığı kongre
sonrasında ll Yönetim
Kurulu'nun 40 asil ve 40 yedek
üyesi, II Disiplin Kunılu'nun 7
asil ve 7 yedek üyesi ile 144
kişiden oluşan Büyük Kongre
Delegeleri de seçildi. Aksoy da
büyük kongre için seçilen
delegeler arasında yer aldı.
Kongrede bir konuşma yapan
Başbakan Yılmaz, başında
olduğu hükümetin 3 partili bir
azınlık hükümeti olmasına karşın
çok önemli başanlara imza
attığını söyledi. Bazı alanlarda
tüm Cumhuriyet tarihine eşit
yatınm yaptıklannı söyleyen
Yılmaz "L'lke adeta bir şantiye
oldu. 8 yühk eğitimle modcrn
eğitimin yolunu açtık. İslamı,
siyasi dolandıncılann
istismanndan kurtardık" dedi.
Kanun kaçaklanyla ve çetelerle
mücadelede başanlı olduklannı.
• ANAP Istanbul Kongresi'ne katılan genel başkan Yılmaz, "ANAP'ın
yolu büyük Atatürk ve rahmetli Özal'ın yoludur. Kavgamız kişilerle değil;
işsizlik. pahalılık, terör ve cehaletledir" dedi.
ANAP Genel
Başkanı ve
Başbakan Mesut
Yılmaz, Turgut
Özal'ın nıhuna
hağlılıklannı bir kez
daha \ ineledi.
V ılmâz ANAP
İstanbul
Kongresi'nde yaptığı
konuşmada,
"Türkiye'yi büyük
Atatürk'ün ve
rahmetli Özal'ın
yolundan çıkarmaya
çaüşmak için kirti
ittifak kuruyorlar. O
zaman ülkemiz geri
kalmış 3"üncü dünya
ülkesi olur. Bu
yoldan ben
ay nlırsam beni de
değiştirin" dedi
(Fotoöraf:HATJCE
TUNCER)
Güneydoğu'da ve büyük
şehirlerde terörün belini
kırdıklannı belırten Yılmaz.
enflasyonla mücadelede de
doğru politikalar ve kararlı
uygulamalarla başan
kazandıklannı ifadeettı. Yılmaz
"Siyasetten kavgayı çıkanp,
ülkeyi normalleştirdik. Herkes
Ankara'da iyi ve düzgün bir
hükiimet olduğunu görüyor.
Devlet çarkı düzenli işliyor.
Refahyol hükümeti döneminde
yerinden çıkan çK ilerî çaknk; 7
ayda, 14 yılda yapılandan çok
özeUeştirme yapnk. Sanlamaz
denen KİT'leri özeUeştirdik,
yakalanamaz denen kanun
kaçaklannı yakaladık" dedi.
Yılmaz, ANAP'ın hizmetin,
huzurun ve Türkiye'nin
geleceğinin partisi olduğunu öne
sürdü ve partililere "Türkiye'yi
Büyük Atatürk'ün ve rahmetli
Özal'ın yolundan çıkarmaya
çahşmak için kiıii ittifak
kuruyorlar. O zaman ülkemiz
geri kalmış 3. dünya ülkesi olur.
Bu yoldan ben aynlırsam, beni de
değjştirin" şeklınde seslendi.
ANAP'ın tek başına iktidar
olması gerektiğini ve bunun için
partililerin çok çalışmalannı
isteyen Yılmaz, ANAP'ın
İstanbul'da genel ve yerel
seçimlerde birinci parti olması
durumunda kendisinin de tek
başına iktidar sözü verdiğini
kaydetti. Yılmaz, önümüzdeki yıl
nisan ayında yapılacak genel ve
yerel seçimlerde ANAP'ın
şimdiye dek yapmadığı bir
biçimde önseçim yapacağını
vurguladı ve şöyle devam etti:
"ll ve ilçe kongrelerini kazanmak,
daha çok çahşmak ve oy ahnak
için bir araçtır. Siyaseti il ve ilçe
binalaruun dışına çıkanp
vatandaşm ayağına gjdelim.
Seçimi mahaüelerde, evlerde ve
sivil toplum örgütlerinde
kazanacağız. Partide az sayıda da
olsa, kişisel tatmin ugruna parti
disiplini dışuıda davrananlar,
particiliğin kurallannı gözardı
eden arkadaşlar var. Fakat
unutuunasın ki ANAP'ın kavgası
Türkiye'yi lider ülke yapma
kavgasıdır." Seçim sonucunun
açıklanmasından sonra bir
konuşma yapan Özkan,
"Önümüzdeki seçimlerde
ANAP'ın kazanacağı zafer,
Türkiye'y i ayduılığa
götürecektir" dedi. Özkan.
Aksoy'a da yaptığı çalışmalar
nedeniyle teşekkür etti. ANAP
tstanbul ll Kongresi'ne çok
sayıda bakan, parti yönetıcisi.
milletvekili ve partili belediye
başkanı katıldı.
Ecevit, terör mağduru köylüler için yapılan konutlarm tesliminde beraberlik çağnsı yaptı
'Türkiye'yi bölmeye çahşıyorlar'BAŞBAĞLAR / KEMALtYE
(AA)-Başbakan Yardımcısı ve Dev-
let Bakanı Bülent Ecevit "Türki-
ye'yi her zaman bölmekiçin çahşan-
lar var. Bunlann emeüerini boşa ÇH
kartmanın yolu, bir olmaknr" dedi.
Bülent Ecevit. 1993 yılında terö-
ristler tarafından 33 kişinin katledil-
diğı, 65 evin de yakıldığı Erzin-
can'ın Kemaliye ilçesine bağlı Baş-
bağlarKöyü'ndeyaptınlan41 konu-
run dağıtım törenine katıldı. Ecevit
daha sonra, Erzincan'm Kemaliye
tlçesi'ne bağlı Balkın Köyü'ne ge-
çerek geçen yıl evleri yakılan vatan-
daşlar için devlet tarafından yaptın-
lacak 50 konutun temelini attı.
Ecevit, vatandaşlara hitaben yap-
tığı konuşmada, 1993 yılında Baş-
bağlar'da insanlık tarihinin en büyük
acılanndan birisinin yaşandığını, 33
kişinin teröristler tarafından katle-
dildiğini, 65 evin de yakıldığını söy-
ledi. Türkiye'de bölücü akımın kö-
künün tamamen kurutulmasının ko-
lay olmayacağını ifade eden Ecevit,
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye, Asya ileAvrupa'nın bir-
leşeceği dönemde, dünyanın en
önemli merkezi oldu. Türkiye'yi her
zaman bölmekisteyenler var. Bunla-
nn emellerini boşa çıkartmanın yo-
lu, Türkü ile Kürtü ile. Alevisi ile,
Sünnisi ile bir olmaknr."
Ecevit, Türkıye üzerinde oyunlar
oynandığını belirterek "Başbağiar
faciasının perde arkasında hangi dış
güçlerin cllcri varsa. Sıvas'taki faci-
anın arkasında da Türkiye'yi böl-
mek isteyen aynı dış güçlerin elleri
vardır. Bu oyunlan, bir olarak boza-
cağız" dedi. Ecevit, bir gazetenin. 2
gün önceki sayısında. kendisine yö-
Avrupa, Asya ve Afrika'daki seçim sistemleri inceleniyor
FP'den ithal seçim sistemi arayışı
• FP'nin kadın yönetıcisi Prof. Dr. Oya Akgönenç'in de
katılımıyla çalışmalanna başlayan Seçirn Işleri Başkanlığı;
Avrupa, Asya ve Afrika'da uygulanan seçim sistemlerini
incdemeye aldı. Bu seçim sistemlerinden yapılacak
harmanlamayla "FP'ye ve Türkiye'ye en uygun olam"
bulunarak yasa teklifi olarak Meclis'e getirilecek.
ANKARA (ANKA) • Meclis'in başladı. Seçim Işieri Başkanlığı
karanna rağmen partiler
arasında seçimin ertclenip
ertelenmeyeceğine ilişkin
tarüşma devam edcrken FP, ithal
seçim sistemi arayışına girdi.
Avrupa'ntn yanı sıra Asya ve
Afrika'daki seçim sistemlerini
de incelemeye alan FP, "kendine
ve Türidye'ye en uygun" sistemi
bularak yasa teklifi olarak
Meclis'e getirecek.
FP Seçim îşleri Başkanlığı.
Nazn Ihcak ile birlikte partinin
ilk kadın yöneticisi oian Prof.
Dr. Oya Akgönenç'in de
katılımıyla seçim hazırlıklanna
nelik olarak "Başbağlar'a hangi yüz-
le gideceksiniz?" başlıklı bir haber
yayımlandığını anımsatarak. "Bu
gazete, 4 yıl iktidarda kaian bir par-
tinin sözcülüğünü yapıyor. Çok şü-
kür sizlerin karşısına yüzüra ak çık-
bm. Bu gazetenin sözcüleri. kendi 4
\illik iktidariannı. bizim 1 yıllıkikti-
darunızla kanşnrmış otacaklar" di-
ye konuştu.
Başbakan Yardımcısı Ecevit, dev -
let tarafından yaptınlan 41 evin sa-
ilk iş olarak dünyadaki değişik
seçim sistemlerini incelemeye
almayi kararlaştırdı. "FP'yeve
TürJdye'ye en uygun seçiın
sistemini" bulmak için seçim
sistemleri incelemeye altnacak
ülkeler Avrupa ile sınırlı
tutulmadı. Avrupa ülkelerinin
yanı sıra Asya ülkeleri ve
Afrika'daki Müslüman ülkelerin
seçim sistemleri üzerinde de
çalışılması benimsendi. Avrupa
ülkelerinin sistemleri üzerinde
incelemelere başlanırken, Asya
ve Afrika ülkelerindeki
sistemlerin de getirilmesi için
hiplerinin de e\ lerinde huzur içınde
oturmalan dileğinde bulundu.
Anahtar teslim törenine katılan
Devlet Bakanı Hasan Gemici de.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu Böl-
gesi'nın ekonomik ve sosyal kalkın-
masına büyük önem verdiklerinı, bu
bölgede yaşayan nüfusa, Sosyal Yar-
dımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik
Fonu kaynaklannın yüzde 25'inin
aktarıldığinı kaydetti. Erzincan'a ve
ılçelerine bugüne kadar toplam 337
görevlilere taiimat verildi.
Uzmanlarla da takviye edilen
Seçim Işleri Başkanlığı,
Meclis'in açılacağı ekim ayına
kadar seçim sisternJeri
üzerindeki incelemeîcrini
tamamlayarak bu sistemlerin
barmanlamasıyia en uygun
seçim sistemini bulup parti
yönetimine iletecek. Parti
yönetimi de Meclis'in
açılmasıyla başlayacak seçim
sistemlerine ilişkin bir
tartışmada bunu yasa teklifi
olarak Meclis'e getirecek.
Yüzde lO'lukbarajın
düşürülmesine karşı olan
FP'nin. getireceği sistemle
ittifaklann serbest bırakılmasma
ve büyük partilerin daha çok
milletvekili çıkarmasına olanak
sağlayacak değişiklikler
istemesi bekleniyor.
milyar lıra kaynak aktanldığını an-
latan Bakan Gemici, şunlan kaydet-
ti:
" 1993 yılında bölücü terörörgütü-
nün hain ve alçakça saldırarak 33
yurttaşımızı şehit ettikleri. okuL ca-
mi ve İ91 hanenin yıkddığı acı olay
sonrası Başbağlarlı köylülerimiz bü-
yük mağduriyet yaşadılar. Hükünıe-
te gelir gelmez. Başbağlar köyiüleri-
nin konutlannın yapımını destekk-
dik. Bugüne kadar90 milyarlira har-
canarak 41 konut bitirildi.'
1
Ecevit \ e Gemici, daha sonra dev-
let tarafından yaptınlan 41 konutun
anahtarlannı hak sahiplerine dağıt-
tılar. Tören sırasında. katledılen va-
tandaşlann yakınlannın büyük
üzüntüye kapıldıklan gözlenirken
bir kadın da fenalık geçirdi. Ecevit,
53 vatandaşın mezarîarının bulun-
duğu şehitliği de ziyaret etti.
Ecevit daha sonra eşi Rahşat Ece-
vit ve Devlet Bakanı Gemici'yle be-
raber, geçen yıl evleri yakılan Bal-
kın köylüleri için yaptınlacak 50 ko-
nutun temel atma törenlerine katıl-
mak üzere Kemaliye'nin Balkın Kö-
yü'ne geçti.
Vatandaşlann sevgi gösterileriyle
karşılanan Ecevit, 1997'de terörist-
lerce evleri yakılan Balkın Köylüle-
ri için yaptınlacak 50 konutun temel
atma törenine katıldı. Ecevit, bura-
da yaptığı konuşmada, devletin böl-
geye sahip çıktığını ifade ederek gü-
venlik ve sağlık açısından bölgede-
ki yollann geliştirileceğini anlattı.
Ecevit ve beraberindekiler daha
sonra Kemaliye llçesi'ne geçtiler.
Ecevit, daha sonra helikopterle Ma-
latya'ya gitti.
Ecevit, gezisinin dönüşünde Pe-
kin Büyükelçiliği'nde bir pasapor-
tun eksik çıkmasına ilişkin bir soru-
ya, "Bu, pasaporda ilgili soruştur-
mayı kolaylaşüncı ve yeni bir boyut
kazandıncı etken" yanıtını verdi.
Ecevit, Ataç'm Ankara'ya çağnlıp
çağnlmadığına ilişkin soruya da,
"Evet Kendisinin geçmişte göreviy-
le bağdaşmayan davranışlan doğal.
Fakat kesin bir soruşturma sonucu
ortaya çıkmadan bir şeysöylemekis-
temem" şeklinde karşıhk verdi.
İSKİ'de ihale yolsuzluğu
Erdoğan
hüe
iddiasını
yalanladı
İstanbul Haber Senisi - İstanbul Büyükşe-
hir Belediye Ba^kanı Recep Tayyip Erdoğan,
İSKJ "nın '"temiz su şebekesi ihaİesinde" Suudi
birşirketi kay ırdığı ıddiasının yalan olduğunu
söyledi. Erdoğan. bonılann alındığı şirketin
aslında Fransız *"Ponta Russa" olduğunu öne
sürdü.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Re-
cep Tayyip Erdoğan. dün Güngören Kesik Et
Muayene ve Kontrol Merkezi"nin açılışını
yaptı. Açılışına. İstanbul milletvekilleri Meh-
met Fuat Fırat, Azmi Ateş ve Osman Yuma-
koğullan'nın da katıldığı merkezde, değişık il-
lerden gelen etlerin kontrolleri yapılacak. Bu-
rada yaptığı konuşmada, Işçi Partisi İstanbul
ll Başkanı Turan Özlü'nün lSKl'deki düktil
font boru ıhalesınde taşıma ve sigorta fıyatla-
n göz ardı edılerek en düşük fıyatın verildigi
iddialannı yanıtlayan Erdoğan, bunlann doğ-
ru olmadığını söyledi. Özlü, söz konusu boru-
lann "Amiantit'' adlı bir Suudı şırketten alın-
dığını belırtırken Erdoğan. "Ben bu partinin
neyle meşgul olduğunu söyleyecek dcğilim. A-
ma sürekli spekülasyonlaıia hayatta kalmaya
çabşıyoriar. ISKİ'ninborulanaldığıyerasbn-
da Fransız Ponta Russa'nun kurduğu tesisler-
dir" diye konuştu. Tayyip Erdoğan, ihalede eri
ucuz şirketi seçtiklerıni ve boruların da gayef
kaliteli olduğunu iddia etti.
Amiantifin Türkiye Temsilcisi Vadi Mü-;
hendislik Şirketı'nin de tSKl Genel Müdûrû
Veysel Eroğlunun eşıne aıt olduğu iddialannı
da yalanlayan Erdoğan. "thalede hcrhangi bir
kayırma söz konusu değiL Hepsi yalan, hepsi
uydurma. Kesinlikle böyle bir şey yok" dedi.
Turan Özlü önceki gün yaptığı toplantıda,
lSKİ'nin 1 Temmuz 1997tarihindekapalızarf
usulü gerçekleştirdiğı düktil font boru ihale-
sinde Suudi şirketin kayrılarak hıle yapıldığı-
nıbelirtmişti. Ihaleye Suudi şırket Aİniantıt'jn
de aralarında bulunduğu 3 şirketin katıldığinl
kaydeden Özlü, şirketin 1 mılyon 444 bin 820
dolarla en düşük teklifi vermesine karşın, şir-
ketin teklıfınde taşıma ve sigorta maliyetinîn
göstenlmediğıne dikkat çekmişti. Turan Özlü
aynca, İSKİ İhale Komisyonu üyelerinden Dış
Satınalma Müdürü Seniha Ersoy'un, ihalede-
ki söz konusu hıleyi saptamasından sonra ku-
rumun Istranca'daki birimine sürüldüğünü de
kaydetnıişti.
Özlü, Suuılı şirketin Türkiye Temsilcisi
Hamle tnşaat ile tSKl Genel Müdürü Veysel
Eroğlu'nun eşı Hatke Eroğlu'na ait Vadi Mü-
hendislık şirketının kuruluş adreslerinin de ay-
nı olduğuna dikkat çekerek, "Vadi şirken'nin
diğerortaklan da İstanbul Büyükşehir Beledi-
yesi Genel Sekreter yardımcısı Adem Baş-
türk'ün eşi Ayşe Baştürk, FP Kadıköy ilçe yö-
netkrisiDursunAbduIselanıTopacık'uıeşiHa-
tice Topacık >e Izzet Öztürk'ün eşi Meryem
Öztürk" bilgılenni vermişti.
Hüsamettin Cindoruk
'Tarımpolitikası
gözden
geçirilmett'
ALfTIRAŞ
OSMANtYE - DTP Genel Başkanı Hüsa-
mettin Cindoruk, Türkiye'de uygulanan po-
litikalar nedeniyle üretici ve esnafın açlık sı-
nınna dayanmak üzere olduğunu ileri süre-
rek "Tarun ve esnaf politikalanmızı yeniden
gözden geçirmek zonındayız" dedi.
Osmaniye'de DTP ll Başkanlığı'nı ziyaret
eden Cindoruk, üretici ve esnaf kesiminin
büyük bir sıkıntı içerisinde olduğunu göz-
lemlediklerini kaydetti. Cindoruk, yann ilgi-
li bakanlarla bir toplantı yaparak esnaf ve ta-
nm kredisi faizlerinin iyileştirilmesini öne-
receklerini vurguladı. Yerel ve genel seçim-
lerin birlikte gerçekleştirilmesi konusuna de-
ğinen DTP Genel Başkam Hüsamettin Cirî-
doruk, iki seçimin bir arada yapılmasının
olanaksız olduğunu söyledi. Cindoruk şöy-
le devam etti • "Osmaniye'deki vatandaşlan-
mızın sorunlannı dinlerken de gördük ki eğJ-
limleri bizim beklediğimiz eğilimlcri yansıtı-
yor. \atandaşımız da iki seçimin birlikte ya-
pılmasının kargaşa doguracağını belirtiyor
ve bu karann düzeltilmesini istiyor. Yereİ ve
milletvekilleri seçimleri arasına 3-4 aylık bir
zaman koy mak gerekir."
IRMIKIAYDIN ENGİN aengin (a posta. cumhuriyet. com. tr
Sizce, adı artık kahve sohbetlerine ka-
dar düşen MİT görevlisi Yavuz Ataç, kır-
mızı pasaportu AJaattin Çakıcı'nın eline
tutuşturma karannı kendi kendine mi ver-
di, yoksa daha yukanlardan yazılı ya da
sözlü bir onay mı aldı?
MİT'in bir başka elebaşısı Mehmet Ey-
mür adlı devlet memuru, örneğin Abdul-
lah Çatlı'yı, örneğin Yeşil diye anılan şu
ölüm makinesi Mahmut Yıldınm'ı kimi
uğursuz işler için görevlendirirken, bu ka-
rar, Başbakanlık'a bağlı bir devlet kurulu-
şu olan Milli Istihbarat Teşkilatı'nda yapı-
lan ve yetkililerin katıldığı toplantılarda tar-
tışılıp, siyasal erkin başı olan başbakana
onay için sunuldu mu, yoksa Mehmet Ey-
mür kendi kendine düşünüp "Böylesi,
devletin çıkarları için gereklidir" deyip,
Mahmut Yıldırım'ı ya da Alaattin Çakıcı'yı
ya da Abdullah Çatlı'yı ya da bir başka
"devlet için kurşun sıkmaya hazır" tosun-
îki Ucu Şeyli Çomak...
cuğu işe mi koştu?
Bu ömekleri, Susurluk'tan bu yana he-
pimizin bilgi dağarcığında birikmiş, belle-
ğinde bir yeriere kaydedilmiş olgularla
zenginleştirin.
1915'in hesabını 50-60 yıl sonra Türki-
ye Cumhuriyeti'nden sormak üzere sila-
ha sarılmış terör örgütü ASALA ile nasıl
baş edileceği tartışılırken, MİT'in o dö-
nemdekı görevlileri Hiram Abas ve Meh-
met Eymür'e "Iştesizegörev. ASALA'nın
tetıkçisinden ıdeoloğuna, ne kadar sivri
adamı varsa temizleyeceksiniz. Nasıl ya-
parsanızyapın, ama becerin bunu" den-
di de bu iki MlT'çi kendi kendilerine, "Şu
bizim Ülkü Ocağı çıkışlı delikanlılann eli-
ne silah, para ve pasaport tutuşturup sa-
lalım Avrupa 'ya, salalım Ortadoğu 'ya" mı
dediler; yoksa, kendi hukuk bilgileri, dün-
ya görüşleri, kültürlerinin sınırlan içinde
yukarıdaki gibi bir plan hazırlayıp MİT
Müsteşarlığı'na mı sundular? MİT Müste-
şarlığı bu "planı" hukuk devleti kavramı-
na aykırı bulmayıp siyasi erkin bilgi ve
onayına mı sundu? Siyasal erkin dizgin-
lerini elinde tutanlar kafa kafaya verip bu
plan için "Münasiptir. Derhal uygulana.
Paradan puldan kaçınılmaya. Ellerine si-
lah, mermi, para ve pasaport tutuşturu-
lan katil sanıklarına göz yumula, sırtlan
stvazlana " mı dediler?
•••
Baştan ben art arda sıralanan sorular,
çizilen "sanal tablolar" aslında iki ucu
"şeyli" birçomağın iki ucu arasında gidip
gelmelerden ibaret.
Yani sorulardaki iki seçenekten hangi-
sini yeğlersek yeğleyelim, parmaklarımız
"b.ka" bulandı demektir.
Ya bu ülkede eskiden, çoook eskiden
beri, bir "devlet geleneği" olarak sorum-
lu kişi ve kurumlar, anayasada yazılı olma-
yan birtakım uygulamalar için karar al-
maktadırlar ya da gene eski, çok eski bir
"devlet geleneği" olarak birtakım iri kıyım
bürokratlar, örneğin istihbarat örgütünde
dizginlere yapışmış sivil ya da asker bazı
memurtar, polis örgütünün tepelerine çö-
reklenmiş memurlar, "Varsın siyasiler
Meclis 'te demokrasicilik oynayarak bu ül-
keyi kendilerinin yönettiklerine inanadur-
sunlar; varsın anayasada Türkiye Cumhu-
riyeti'nin bir hukuk devleti olduğu yaza-
dursun; varsın suç işleyenler hakkında
yalnızca yargı erkinin karar vermeye yet-
kili olduğu sanıladursun, biz işimize ba-
kalım. Bu ülke için ne gerektiğine biz ka-
rar verelim ve verdiğimiz karan da uygu-
layalım " demektedirler.
Üçüncü bir seçenek yok. Tıpkı çoma"
ğın, iki ucundan başka ucu olmadığı gibi.
Yani Çakıcı'nın kırmızı pasaportunun
esrarı çözülse; o pasaportu ona kimin,
nasıl verdiği anlaşılsa; sırtını kimin, neden
ve nasıl sıvazladığı açığa çıksa; sınır ka-
pılarından elini-kolunu sallayarak çıkma-
sını kimin sağladığı herkesçe bilinir olsa
bile ortada hepimizin külahını önüne ko-
yup derin denn (ve kara kara) düşünme-
sini gerektirecek bir sonuç var:
Bu ülkede kendini anayasanın üstünde
gören bir güç var!
Bir zamanlar dillere pelesenk olup şirn-
dilerde pek kullanılmaz olan "derin dev~
let" de işte bu güç.