19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24AĞUST0S1998 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Bupçak'm gezileri încelemede • ANKARA(UBA)- Adından "Skandal Müsteşar" diye bahsedilen Savunma Sanayii Müsteşan Yalçın Burçak hakkındaki iddialar ciddiye alındı \e incelenmeye başlandı. Burçak hakkında hazırlanan dosyada, Burçak'ın bir hafta Rusya'da, lOgûn ABD'de. 10 gün Fransa ve İsrail'de kaldığı. Birleşik Arap Emirlikleri gezisi sırasında komaya girdiği ve tedavisine Türkiye'de devam edildiğı kaydedildı. KJZI da Amerika'da bulunan Burçak aynca Boeing firmasını ziyaret ve av partisi için 10 günlük bir Amerika gezisi daha yaptı. Bu geziyi 11 günlük Singapur gezisi izledi. Aynca, 10 günlük ttalya gezisine katılan Burçak Slovakya ile Ukrayna'ya da gitti. Bu incelemeler sonunda Burçak'ın görevden alınabileceği bildirildi. Bunun üzerine askeri ve sivil kanatta, " Yerine kim getirilecek" sorusuna yanıt aranmaya başlandı. Sedat Peker Sin ek süre tstanbul Haber Servisi - Tehditle çek-senet tahsüatı yapmak, zorla alıkoymak, adam öldürmeye azmettirmek ve benzeri suçlardan dolayı polis tarafından aranırken beş gün önce polise teslim olan Sedat Peker ile daha sonra gerçekleştirilen operasyonlarda yakalanan 30 civannda adamı ıçin DGM'den 3 günlük ek gözaltı süresi alındı. Halen Asayiş Şube Müdürlüğü'nde sorgusu süren Sedat Peker ve adamlannın, 26 Ağustos Çarşamba günü Istanbul DGM Cumhuriyet Başsavcılığı'na sevk edilmeleri bekleniyor. Swnela r da ayine Ün verilmedi • TRABZON (Cumhuriyet) - lnanç turizmi merkezlerinden biri olan Sumela'da Rumlann geçen yıl ağustosun üçüncü pazannda gerçekleştirdiklen ayın bu yıl yapılamadı. Valiliğin, Sumela ibadete açık olmadığı ve restorasyon halinde oldugu için izni çıkarmadığı belirtıldi. Çoğunluğunu Yunanistan'dan gelen Rumlann oluşturduğu 100'den fazla turist dün Sumela'yı ziyaret etti. Topluluk Sumela girişinde kemençe eşliğinde horon teperken bazı yurrtaşlar da onlara eşlik etti. kaza • ŞANLIURFA(AA)- Şanlıurfa'da, kamyonun üzerindeki tomruklann bir otomobilin üstüne düşmesi sonucu 2 kişi hayatını kaybetti. Şanlıurfa'dan Diyarbakır'a giden Mustafa Katar yönetimindeki 06 VVE 75 plakalı kamyonun üzerindeki tomruklar, Karaköprii beldesi yakınlannda aynı yöne giden Ahmet Cafer Sevim"in kullandığı 72 AY 362 plakalı otomobilin üzerine düştü. Kazada. sürücü Ahmet Cafer Sevim ile otomobilde bulunan Rıdvan Sevim ağır yaralandı. Şanlıurfa Devlet Hastanesi'nde ilk tedavileri yapılan 2 yaralı, Gaziantep Devlet Hastanesi'ne götürülürken yolda öldü. TÜPk: Türban siyasi malzeme • IĞDIR(AA)- Devlet Bakanı Hikmet Sami Türk. Iğdır'da sivil toplum örgütierinin temsilcileriyle yaptığı toplantıda, bir siyasi partinin türbanı siyasi malzeme olarak kullandığını belirterek "Türban, insanlann inanç ve yaşam şeklidir. Insan haklanna göre herkes istedıği gibi yaşar ve giyinir. Buna kimsenin kanşmaya hakkı yoktur. Ancak siyasi malzeme olarak kullanıldığı için kamuoyunu bu kadar meşgul etti" dedi. ANAP İstanbul 6. Olağan İl Kongresi yapıldı; yeni il başkanı Sühan Özkan Yılıııaz: Yolıımuz OzaPın yolu İstanbuJ Haber Servisi - Başbakan Mesut Ydmaz kendilerinin kavga etmek değil, ülkeye hızmet etmek istediklerini belırterek kavgalannın kişilerle değil. işsizlik, pahalılık, terör ve cehaletle olduğunu söyledi. Yılmaz "ANAP'ın yolu Büyük Atatürk ve rahmetli Özal'm yoludur. İstanbul Örgüründen, ANAP'ı genel seçiınlerde tek başına iktidara getirecek şekikle çalışmalaruu ve yerel yönetimlerde Istanbul"a yeniden ANAP bayrağını dikmelerini istiyorum" dedi. ANAP Istanbul 6. Ölagan İl Kongresi, Yılmaz'ın da katılımıyla Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda yapıldı. İl Başkanı Erdal Aksoy kendi isteğiyle yeniden aday olmazken seçimleri, Aksoy döneminde İl Başkan Yardımcısı ve Teşkilat Başkanı olan Sühan Ozkan tek listeyle aday olarak kazandı. Seçimde 500 delege oy kullandı ve 59 oy geçersiz sayıldı. Sühan özkan geçerli 441 oyun tamamını alarak başkanhğa seçildi. Divan Başkanlığı'nı Genel Başkan Yardımcısı ve Teşkilat Başkanı Mehmet Keçecfler'in yaptığı kongre sonrasında ll Yönetim Kurulu'nun 40 asil ve 40 yedek üyesi, II Disiplin Kunılu'nun 7 asil ve 7 yedek üyesi ile 144 kişiden oluşan Büyük Kongre Delegeleri de seçildi. Aksoy da büyük kongre için seçilen delegeler arasında yer aldı. Kongrede bir konuşma yapan Başbakan Yılmaz, başında olduğu hükümetin 3 partili bir azınlık hükümeti olmasına karşın çok önemli başanlara imza attığını söyledi. Bazı alanlarda tüm Cumhuriyet tarihine eşit yatınm yaptıklannı söyleyen Yılmaz "L'lke adeta bir şantiye oldu. 8 yühk eğitimle modcrn eğitimin yolunu açtık. İslamı, siyasi dolandıncılann istismanndan kurtardık" dedi. Kanun kaçaklanyla ve çetelerle mücadelede başanlı olduklannı. • ANAP Istanbul Kongresi'ne katılan genel başkan Yılmaz, "ANAP'ın yolu büyük Atatürk ve rahmetli Özal'ın yoludur. Kavgamız kişilerle değil; işsizlik. pahalılık, terör ve cehaletledir" dedi. ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Mesut Yılmaz, Turgut Özal'ın nıhuna hağlılıklannı bir kez daha \ ineledi. V ılmâz ANAP İstanbul Kongresi'nde yaptığı konuşmada, "Türkiye'yi büyük Atatürk'ün ve rahmetli Özal'ın yolundan çıkarmaya çaüşmak için kirti ittifak kuruyorlar. O zaman ülkemiz geri kalmış 3"üncü dünya ülkesi olur. Bu yoldan ben ay nlırsam beni de değiştirin" dedi (Fotoöraf:HATJCE TUNCER) Güneydoğu'da ve büyük şehirlerde terörün belini kırdıklannı belırten Yılmaz. enflasyonla mücadelede de doğru politikalar ve kararlı uygulamalarla başan kazandıklannı ifadeettı. Yılmaz "Siyasetten kavgayı çıkanp, ülkeyi normalleştirdik. Herkes Ankara'da iyi ve düzgün bir hükiimet olduğunu görüyor. Devlet çarkı düzenli işliyor. Refahyol hükümeti döneminde yerinden çıkan çK ilerî çaknk; 7 ayda, 14 yılda yapılandan çok özeUeştirme yapnk. Sanlamaz denen KİT'leri özeUeştirdik, yakalanamaz denen kanun kaçaklannı yakaladık" dedi. Yılmaz, ANAP'ın hizmetin, huzurun ve Türkiye'nin geleceğinin partisi olduğunu öne sürdü ve partililere "Türkiye'yi Büyük Atatürk'ün ve rahmetli Özal'ın yolundan çıkarmaya çahşmak için kiıii ittifak kuruyorlar. O zaman ülkemiz geri kalmış 3. dünya ülkesi olur. Bu yoldan ben aynlırsam, beni de değjştirin" şeklınde seslendi. ANAP'ın tek başına iktidar olması gerektiğini ve bunun için partililerin çok çalışmalannı isteyen Yılmaz, ANAP'ın İstanbul'da genel ve yerel seçimlerde birinci parti olması durumunda kendisinin de tek başına iktidar sözü verdiğini kaydetti. Yılmaz, önümüzdeki yıl nisan ayında yapılacak genel ve yerel seçimlerde ANAP'ın şimdiye dek yapmadığı bir biçimde önseçim yapacağını vurguladı ve şöyle devam etti: "ll ve ilçe kongrelerini kazanmak, daha çok çahşmak ve oy ahnak için bir araçtır. Siyaseti il ve ilçe binalaruun dışına çıkanp vatandaşm ayağına gjdelim. Seçimi mahaüelerde, evlerde ve sivil toplum örgütlerinde kazanacağız. Partide az sayıda da olsa, kişisel tatmin ugruna parti disiplini dışuıda davrananlar, particiliğin kurallannı gözardı eden arkadaşlar var. Fakat unutuunasın ki ANAP'ın kavgası Türkiye'yi lider ülke yapma kavgasıdır." Seçim sonucunun açıklanmasından sonra bir konuşma yapan Özkan, "Önümüzdeki seçimlerde ANAP'ın kazanacağı zafer, Türkiye'y i ayduılığa götürecektir" dedi. Özkan. Aksoy'a da yaptığı çalışmalar nedeniyle teşekkür etti. ANAP tstanbul ll Kongresi'ne çok sayıda bakan, parti yönetıcisi. milletvekili ve partili belediye başkanı katıldı. Ecevit, terör mağduru köylüler için yapılan konutlarm tesliminde beraberlik çağnsı yaptı 'Türkiye'yi bölmeye çahşıyorlar'BAŞBAĞLAR / KEMALtYE (AA)-Başbakan Yardımcısı ve Dev- let Bakanı Bülent Ecevit "Türki- ye'yi her zaman bölmekiçin çahşan- lar var. Bunlann emeüerini boşa ÇH kartmanın yolu, bir olmaknr" dedi. Bülent Ecevit. 1993 yılında terö- ristler tarafından 33 kişinin katledil- diğı, 65 evin de yakıldığı Erzin- can'ın Kemaliye ilçesine bağlı Baş- bağlarKöyü'ndeyaptınlan41 konu- run dağıtım törenine katıldı. Ecevit daha sonra, Erzincan'm Kemaliye tlçesi'ne bağlı Balkın Köyü'ne ge- çerek geçen yıl evleri yakılan vatan- daşlar için devlet tarafından yaptın- lacak 50 konutun temelini attı. Ecevit, vatandaşlara hitaben yap- tığı konuşmada, 1993 yılında Baş- bağlar'da insanlık tarihinin en büyük acılanndan birisinin yaşandığını, 33 kişinin teröristler tarafından katle- dildiğini, 65 evin de yakıldığını söy- ledi. Türkiye'de bölücü akımın kö- künün tamamen kurutulmasının ko- lay olmayacağını ifade eden Ecevit, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye, Asya ileAvrupa'nın bir- leşeceği dönemde, dünyanın en önemli merkezi oldu. Türkiye'yi her zaman bölmekisteyenler var. Bunla- nn emellerini boşa çıkartmanın yo- lu, Türkü ile Kürtü ile. Alevisi ile, Sünnisi ile bir olmaknr." Ecevit, Türkıye üzerinde oyunlar oynandığını belirterek "Başbağiar faciasının perde arkasında hangi dış güçlerin cllcri varsa. Sıvas'taki faci- anın arkasında da Türkiye'yi böl- mek isteyen aynı dış güçlerin elleri vardır. Bu oyunlan, bir olarak boza- cağız" dedi. Ecevit, bir gazetenin. 2 gün önceki sayısında. kendisine yö- Avrupa, Asya ve Afrika'daki seçim sistemleri inceleniyor FP'den ithal seçim sistemi arayışı • FP'nin kadın yönetıcisi Prof. Dr. Oya Akgönenç'in de katılımıyla çalışmalanna başlayan Seçirn Işleri Başkanlığı; Avrupa, Asya ve Afrika'da uygulanan seçim sistemlerini incdemeye aldı. Bu seçim sistemlerinden yapılacak harmanlamayla "FP'ye ve Türkiye'ye en uygun olam" bulunarak yasa teklifi olarak Meclis'e getirilecek. ANKARA (ANKA) • Meclis'in başladı. Seçim Işieri Başkanlığı karanna rağmen partiler arasında seçimin ertclenip ertelenmeyeceğine ilişkin tarüşma devam edcrken FP, ithal seçim sistemi arayışına girdi. Avrupa'ntn yanı sıra Asya ve Afrika'daki seçim sistemlerini de incelemeye alan FP, "kendine ve Türidye'ye en uygun" sistemi bularak yasa teklifi olarak Meclis'e getirecek. FP Seçim îşleri Başkanlığı. Nazn Ihcak ile birlikte partinin ilk kadın yöneticisi oian Prof. Dr. Oya Akgönenç'in de katılımıyla seçim hazırlıklanna nelik olarak "Başbağlar'a hangi yüz- le gideceksiniz?" başlıklı bir haber yayımlandığını anımsatarak. "Bu gazete, 4 yıl iktidarda kaian bir par- tinin sözcülüğünü yapıyor. Çok şü- kür sizlerin karşısına yüzüra ak çık- bm. Bu gazetenin sözcüleri. kendi 4 \illik iktidariannı. bizim 1 yıllıkikti- darunızla kanşnrmış otacaklar" di- ye konuştu. Başbakan Yardımcısı Ecevit, dev - let tarafından yaptınlan 41 evin sa- ilk iş olarak dünyadaki değişik seçim sistemlerini incelemeye almayi kararlaştırdı. "FP'yeve TürJdye'ye en uygun seçiın sistemini" bulmak için seçim sistemleri incelemeye altnacak ülkeler Avrupa ile sınırlı tutulmadı. Avrupa ülkelerinin yanı sıra Asya ülkeleri ve Afrika'daki Müslüman ülkelerin seçim sistemleri üzerinde de çalışılması benimsendi. Avrupa ülkelerinin sistemleri üzerinde incelemelere başlanırken, Asya ve Afrika ülkelerindeki sistemlerin de getirilmesi için hiplerinin de e\ lerinde huzur içınde oturmalan dileğinde bulundu. Anahtar teslim törenine katılan Devlet Bakanı Hasan Gemici de. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Böl- gesi'nın ekonomik ve sosyal kalkın- masına büyük önem verdiklerinı, bu bölgede yaşayan nüfusa, Sosyal Yar- dımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu kaynaklannın yüzde 25'inin aktarıldığinı kaydetti. Erzincan'a ve ılçelerine bugüne kadar toplam 337 görevlilere taiimat verildi. Uzmanlarla da takviye edilen Seçim Işleri Başkanlığı, Meclis'in açılacağı ekim ayına kadar seçim sisternJeri üzerindeki incelemeîcrini tamamlayarak bu sistemlerin barmanlamasıyia en uygun seçim sistemini bulup parti yönetimine iletecek. Parti yönetimi de Meclis'in açılmasıyla başlayacak seçim sistemlerine ilişkin bir tartışmada bunu yasa teklifi olarak Meclis'e getirecek. Yüzde lO'lukbarajın düşürülmesine karşı olan FP'nin. getireceği sistemle ittifaklann serbest bırakılmasma ve büyük partilerin daha çok milletvekili çıkarmasına olanak sağlayacak değişiklikler istemesi bekleniyor. milyar lıra kaynak aktanldığını an- latan Bakan Gemici, şunlan kaydet- ti: " 1993 yılında bölücü terörörgütü- nün hain ve alçakça saldırarak 33 yurttaşımızı şehit ettikleri. okuL ca- mi ve İ91 hanenin yıkddığı acı olay sonrası Başbağlarlı köylülerimiz bü- yük mağduriyet yaşadılar. Hükünıe- te gelir gelmez. Başbağlar köyiüleri- nin konutlannın yapımını destekk- dik. Bugüne kadar90 milyarlira har- canarak 41 konut bitirildi.' 1 Ecevit \ e Gemici, daha sonra dev- let tarafından yaptınlan 41 konutun anahtarlannı hak sahiplerine dağıt- tılar. Tören sırasında. katledılen va- tandaşlann yakınlannın büyük üzüntüye kapıldıklan gözlenirken bir kadın da fenalık geçirdi. Ecevit, 53 vatandaşın mezarîarının bulun- duğu şehitliği de ziyaret etti. Ecevit daha sonra eşi Rahşat Ece- vit ve Devlet Bakanı Gemici'yle be- raber, geçen yıl evleri yakılan Bal- kın köylüleri için yaptınlacak 50 ko- nutun temel atma törenlerine katıl- mak üzere Kemaliye'nin Balkın Kö- yü'ne geçti. Vatandaşlann sevgi gösterileriyle karşılanan Ecevit, 1997'de terörist- lerce evleri yakılan Balkın Köylüle- ri için yaptınlacak 50 konutun temel atma törenine katıldı. Ecevit, bura- da yaptığı konuşmada, devletin böl- geye sahip çıktığını ifade ederek gü- venlik ve sağlık açısından bölgede- ki yollann geliştirileceğini anlattı. Ecevit ve beraberindekiler daha sonra Kemaliye llçesi'ne geçtiler. Ecevit, daha sonra helikopterle Ma- latya'ya gitti. Ecevit, gezisinin dönüşünde Pe- kin Büyükelçiliği'nde bir pasapor- tun eksik çıkmasına ilişkin bir soru- ya, "Bu, pasaporda ilgili soruştur- mayı kolaylaşüncı ve yeni bir boyut kazandıncı etken" yanıtını verdi. Ecevit, Ataç'm Ankara'ya çağnlıp çağnlmadığına ilişkin soruya da, "Evet Kendisinin geçmişte göreviy- le bağdaşmayan davranışlan doğal. Fakat kesin bir soruşturma sonucu ortaya çıkmadan bir şeysöylemekis- temem" şeklinde karşıhk verdi. İSKİ'de ihale yolsuzluğu Erdoğan hüe iddiasını yalanladı İstanbul Haber Senisi - İstanbul Büyükşe- hir Belediye Ba^kanı Recep Tayyip Erdoğan, İSKJ "nın '"temiz su şebekesi ihaİesinde" Suudi birşirketi kay ırdığı ıddiasının yalan olduğunu söyledi. Erdoğan. bonılann alındığı şirketin aslında Fransız *"Ponta Russa" olduğunu öne sürdü. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Re- cep Tayyip Erdoğan. dün Güngören Kesik Et Muayene ve Kontrol Merkezi"nin açılışını yaptı. Açılışına. İstanbul milletvekilleri Meh- met Fuat Fırat, Azmi Ateş ve Osman Yuma- koğullan'nın da katıldığı merkezde, değişık il- lerden gelen etlerin kontrolleri yapılacak. Bu- rada yaptığı konuşmada, Işçi Partisi İstanbul ll Başkanı Turan Özlü'nün lSKl'deki düktil font boru ıhalesınde taşıma ve sigorta fıyatla- n göz ardı edılerek en düşük fıyatın verildigi iddialannı yanıtlayan Erdoğan, bunlann doğ- ru olmadığını söyledi. Özlü, söz konusu boru- lann "Amiantit'' adlı bir Suudı şırketten alın- dığını belırtırken Erdoğan. "Ben bu partinin neyle meşgul olduğunu söyleyecek dcğilim. A- ma sürekli spekülasyonlaıia hayatta kalmaya çabşıyoriar. ISKİ'ninborulanaldığıyerasbn- da Fransız Ponta Russa'nun kurduğu tesisler- dir" diye konuştu. Tayyip Erdoğan, ihalede eri ucuz şirketi seçtiklerıni ve boruların da gayef kaliteli olduğunu iddia etti. Amiantifin Türkiye Temsilcisi Vadi Mü-; hendislik Şirketı'nin de tSKl Genel Müdûrû Veysel Eroğlunun eşıne aıt olduğu iddialannı da yalanlayan Erdoğan. "thalede hcrhangi bir kayırma söz konusu değiL Hepsi yalan, hepsi uydurma. Kesinlikle böyle bir şey yok" dedi. Turan Özlü önceki gün yaptığı toplantıda, lSKİ'nin 1 Temmuz 1997tarihindekapalızarf usulü gerçekleştirdiğı düktil font boru ihale- sinde Suudi şirketin kayrılarak hıle yapıldığı- nıbelirtmişti. Ihaleye Suudi şırket Aİniantıt'jn de aralarında bulunduğu 3 şirketin katıldığinl kaydeden Özlü, şirketin 1 mılyon 444 bin 820 dolarla en düşük teklifi vermesine karşın, şir- ketin teklıfınde taşıma ve sigorta maliyetinîn göstenlmediğıne dikkat çekmişti. Turan Özlü aynca, İSKİ İhale Komisyonu üyelerinden Dış Satınalma Müdürü Seniha Ersoy'un, ihalede- ki söz konusu hıleyi saptamasından sonra ku- rumun Istranca'daki birimine sürüldüğünü de kaydetnıişti. Özlü, Suuılı şirketin Türkiye Temsilcisi Hamle tnşaat ile tSKl Genel Müdürü Veysel Eroğlu'nun eşı Hatke Eroğlu'na ait Vadi Mü- hendislık şirketının kuruluş adreslerinin de ay- nı olduğuna dikkat çekerek, "Vadi şirken'nin diğerortaklan da İstanbul Büyükşehir Beledi- yesi Genel Sekreter yardımcısı Adem Baş- türk'ün eşi Ayşe Baştürk, FP Kadıköy ilçe yö- netkrisiDursunAbduIselanıTopacık'uıeşiHa- tice Topacık >e Izzet Öztürk'ün eşi Meryem Öztürk" bilgılenni vermişti. Hüsamettin Cindoruk 'Tarımpolitikası gözden geçirilmett' ALfTIRAŞ OSMANtYE - DTP Genel Başkanı Hüsa- mettin Cindoruk, Türkiye'de uygulanan po- litikalar nedeniyle üretici ve esnafın açlık sı- nınna dayanmak üzere olduğunu ileri süre- rek "Tarun ve esnaf politikalanmızı yeniden gözden geçirmek zonındayız" dedi. Osmaniye'de DTP ll Başkanlığı'nı ziyaret eden Cindoruk, üretici ve esnaf kesiminin büyük bir sıkıntı içerisinde olduğunu göz- lemlediklerini kaydetti. Cindoruk, yann ilgi- li bakanlarla bir toplantı yaparak esnaf ve ta- nm kredisi faizlerinin iyileştirilmesini öne- receklerini vurguladı. Yerel ve genel seçim- lerin birlikte gerçekleştirilmesi konusuna de- ğinen DTP Genel Başkam Hüsamettin Cirî- doruk, iki seçimin bir arada yapılmasının olanaksız olduğunu söyledi. Cindoruk şöy- le devam etti • "Osmaniye'deki vatandaşlan- mızın sorunlannı dinlerken de gördük ki eğJ- limleri bizim beklediğimiz eğilimlcri yansıtı- yor. \atandaşımız da iki seçimin birlikte ya- pılmasının kargaşa doguracağını belirtiyor ve bu karann düzeltilmesini istiyor. Yereİ ve milletvekilleri seçimleri arasına 3-4 aylık bir zaman koy mak gerekir." IRMIKIAYDIN ENGİN aengin (a posta. cumhuriyet. com. tr Sizce, adı artık kahve sohbetlerine ka- dar düşen MİT görevlisi Yavuz Ataç, kır- mızı pasaportu AJaattin Çakıcı'nın eline tutuşturma karannı kendi kendine mi ver- di, yoksa daha yukanlardan yazılı ya da sözlü bir onay mı aldı? MİT'in bir başka elebaşısı Mehmet Ey- mür adlı devlet memuru, örneğin Abdul- lah Çatlı'yı, örneğin Yeşil diye anılan şu ölüm makinesi Mahmut Yıldınm'ı kimi uğursuz işler için görevlendirirken, bu ka- rar, Başbakanlık'a bağlı bir devlet kurulu- şu olan Milli Istihbarat Teşkilatı'nda yapı- lan ve yetkililerin katıldığı toplantılarda tar- tışılıp, siyasal erkin başı olan başbakana onay için sunuldu mu, yoksa Mehmet Ey- mür kendi kendine düşünüp "Böylesi, devletin çıkarları için gereklidir" deyip, Mahmut Yıldırım'ı ya da Alaattin Çakıcı'yı ya da Abdullah Çatlı'yı ya da bir başka "devlet için kurşun sıkmaya hazır" tosun- îki Ucu Şeyli Çomak... cuğu işe mi koştu? Bu ömekleri, Susurluk'tan bu yana he- pimizin bilgi dağarcığında birikmiş, belle- ğinde bir yeriere kaydedilmiş olgularla zenginleştirin. 1915'in hesabını 50-60 yıl sonra Türki- ye Cumhuriyeti'nden sormak üzere sila- ha sarılmış terör örgütü ASALA ile nasıl baş edileceği tartışılırken, MİT'in o dö- nemdekı görevlileri Hiram Abas ve Meh- met Eymür'e "Iştesizegörev. ASALA'nın tetıkçisinden ıdeoloğuna, ne kadar sivri adamı varsa temizleyeceksiniz. Nasıl ya- parsanızyapın, ama becerin bunu" den- di de bu iki MlT'çi kendi kendilerine, "Şu bizim Ülkü Ocağı çıkışlı delikanlılann eli- ne silah, para ve pasaport tutuşturup sa- lalım Avrupa 'ya, salalım Ortadoğu 'ya" mı dediler; yoksa, kendi hukuk bilgileri, dün- ya görüşleri, kültürlerinin sınırlan içinde yukarıdaki gibi bir plan hazırlayıp MİT Müsteşarlığı'na mı sundular? MİT Müste- şarlığı bu "planı" hukuk devleti kavramı- na aykırı bulmayıp siyasi erkin bilgi ve onayına mı sundu? Siyasal erkin dizgin- lerini elinde tutanlar kafa kafaya verip bu plan için "Münasiptir. Derhal uygulana. Paradan puldan kaçınılmaya. Ellerine si- lah, mermi, para ve pasaport tutuşturu- lan katil sanıklarına göz yumula, sırtlan stvazlana " mı dediler? ••• Baştan ben art arda sıralanan sorular, çizilen "sanal tablolar" aslında iki ucu "şeyli" birçomağın iki ucu arasında gidip gelmelerden ibaret. Yani sorulardaki iki seçenekten hangi- sini yeğlersek yeğleyelim, parmaklarımız "b.ka" bulandı demektir. Ya bu ülkede eskiden, çoook eskiden beri, bir "devlet geleneği" olarak sorum- lu kişi ve kurumlar, anayasada yazılı olma- yan birtakım uygulamalar için karar al- maktadırlar ya da gene eski, çok eski bir "devlet geleneği" olarak birtakım iri kıyım bürokratlar, örneğin istihbarat örgütünde dizginlere yapışmış sivil ya da asker bazı memurtar, polis örgütünün tepelerine çö- reklenmiş memurlar, "Varsın siyasiler Meclis 'te demokrasicilik oynayarak bu ül- keyi kendilerinin yönettiklerine inanadur- sunlar; varsın anayasada Türkiye Cumhu- riyeti'nin bir hukuk devleti olduğu yaza- dursun; varsın suç işleyenler hakkında yalnızca yargı erkinin karar vermeye yet- kili olduğu sanıladursun, biz işimize ba- kalım. Bu ülke için ne gerektiğine biz ka- rar verelim ve verdiğimiz karan da uygu- layalım " demektedirler. Üçüncü bir seçenek yok. Tıpkı çoma" ğın, iki ucundan başka ucu olmadığı gibi. Yani Çakıcı'nın kırmızı pasaportunun esrarı çözülse; o pasaportu ona kimin, nasıl verdiği anlaşılsa; sırtını kimin, neden ve nasıl sıvazladığı açığa çıksa; sınır ka- pılarından elini-kolunu sallayarak çıkma- sını kimin sağladığı herkesçe bilinir olsa bile ortada hepimizin külahını önüne ko- yup derin denn (ve kara kara) düşünme- sini gerektirecek bir sonuç var: Bu ülkede kendini anayasanın üstünde gören bir güç var! Bir zamanlar dillere pelesenk olup şirn- dilerde pek kullanılmaz olan "derin dev~ let" de işte bu güç.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle