Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 AĞUSTOS 1998 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI /cumek@turk.net 11
SAP'ta sanayi
geüşiyor
İAÎNKARA(AA)-
jüneydofu Anadolu Projesi
capsamında sulu tanmm gün
;eçtikçe gelişmesiyle tanm
iretimindeki artışı. tanmsal
irüne dayah sanayi de takip
:tmeye başladı. Bölgede
/atırım yapmak isteyen
/atınmcılar için en gözde
ılanı tekstil oluşturuyor.
faüpım teşvikleri
ırüyor
• ANKARA (AA)-Çeşıtli
«ktörlere, 1990-1997 yıllan
ırasında 25 bin 531 yatınm
eşvik belgesi verildi. Aynı
iönemde imalat sektörü 16
)in 435 belgeyle en yüksek
eşviği alırken hizmetler
«ktörü 6 bin 649 belgeyle
kinci, tanm sektörü de 1.915
jelgeyle üçüncü sırada yer
ıldı. Aynca, temmuz ayı
çinde 24 yabancı sermayeli
/atınm teşvik belgesi verildi.
yönetmeliği
• ANKARA (AA) - Toplu
<onut Kredileri Uygulamaya
Y'önetmeliği'ne göre açılacak
<redi işlemlerinde teminat
lişkileri yeniden saptandı.
•lesmi Gazete'nin dünkü
iayısında yayımlanan Toplu
<onut Idaresi Başkanlığı'run
ieğişiklik yönetmeliğiyle,
ıçılacak kredi işlemlerinde
eminat ilişkileri doğrudan
<redi kullananlar ile banka
ırasında kurulacak.
sunıyop
• ANKARA (AA) - Ekmekte
îorunJu ambalaj
aygulamasına 20 Ağustos
1998 tarihinde geçilmesine
carşın, ambalaj
malatçılannın çoğunun,
;tandartlardan haberi
Dİmadığı ortaya çıktı.
Ankara'da birçok ambalaj
ireticisinin standartlann
jışında baskılı ve baskısız
.*kmek ambalaj ı ürettikleri
<aydedildi.
Karpuzsudan
UCUZ
• ANKARA (AA) - Aşın
/ağışlar nedeniyle pamuk
arlaianna karpuz ekilince,
alebi aşan ve
ieğerlendirilemeyen üriin
ireticinin başına dert oldu.
Jretici "sudan ucuz"
jlmasına karşın satamadıgı
<arpuzu tarlada bırakıp
layvana yediriyor. lzmir'in
Fire ilçesinde kurulan pazarda
10 ton karpuzun 10 milyon
iraya satildığı bildiriliyor.
Marka ve patent
başvuruları
• ANKARA (AA) - Türkiye
eknolojik gelişmişliğın
jöstergesi olan patent
«musunda fakir, ancak marka
<onusunda oldukça zengin
Jurumda. Türkiye Patent
înstitüsü yetkilileri, 1992-
1997 yıllan arasında, toplam
1 bin 450 adet patent. 101 bin
532 adet marka başvurusu
/aptıgını bildirdi.
Mali milat öncesi emlak alarak yatınm yapanlann kârlı olacağı belirtiliyor
Gayrimenkıılde doğru zamanNİLÜFERŞENSÖZ
Piyasadaki durgunluktan dolayı fiyatlar
yerinde sayarken yatınmcılara gayrimenkul
almalan öneriliyor. 30 Eylül'den itibaren "ne-
reden buldun" hesabının verilecek olması-
nın yanı sıra yeni vergi yasasının ne getire-
ceğinin henüz anlaşılmamasından kaynakla-
nan tedirginlik piyasada durgunluğa yol ac-
mış durumda. Ancak şu anda "nereden bul-
dun" açıklamasını yapmanm zorunlu olma-
dığını anımsatan uzmanlara göre durgun ya-
şanan geçış döneminden yararlanılması ge-
rekiyor.
Geçiş dönemi yaşandığı için şu anda fiyat-
lann yerinde saydığına dikkat çeken emlak-
çiler "alım zamanT derken, vergi uzmanla-
n emlak vergisinin binde 4'ten binde 1 "e dü-
şürülmesinin gayrimenkul sektörünü ekono-
miye kazandıracağını söylüyor.
Piyasada mali milat günü bekleyişinin ya-
şandığına dikkat çekilirken kaynagı gösteri-
• Yeni vergi yasasının yarattığı belirsizlik piyasayı
durgunluğa sürüklediği için emlak fiyatlannın yerinde
sayması, alım için uygun zaman olarak nitelendiriliyor.
Emlakçiler ve vergi uzmanlan 'nereden buldun'
uygulamasına geçmeden gayrimenkule yatınm yapmanın
avantajlı olduğunu belirtiyorlar.
kazançiıçıkacak" diyor. Fiyatlann yükselme-
mesini 30 Eylül bekleyişine bağlayan Medin,
"Tedirgjnlik icerisindefivadardabir flerleme
ofaıadı. Ancakyasanın çıkmasıyla herşey net-
leşmeye başladı" açıklamasındabulunuyor.
Medin. vergi yasasının bütün gelirlerden ver-
gi almayı öngördüğünü belirterek "Halkiçin
cskisi gibi bir rahadıkyok. AJsatvearada kâr
et. Vergisini verme dij e bir şeysöz konusu de-
ğil" şeklinde konuşuyor.
Türkiye Serbest Muhasebeciler, Mali Mü-
şa\irler \e Yeminli Mali Müşavirler Odası
(TÜRMOB) Başkanı Mustafa Özyürek de
gayrimenkul almanın avantajlı olduğunu söy-
lemeyen paralann bankalara bloke edilece-
ği 30 Eviül öncesinde "Naktimi elimde tu-
tup banka\a mı Mokeetsem.yoksa gayrimen-
kule mi >aWrsam" >oruları kafalan kurcalı-
\or. Lzmanlar alım satım \ergilerinin düş-
mesinin sektördeki herkeseavantajlargeti-
receğini. ancak gerçek rayiç bedellerin otur-
masneavantajL'nnsomutiaşmasıiçinzama-
tıa ihtiyaç duvıılduğunu belirtiyorlar.
Fiyatlar yerinde sayıyor
Ulusal Lmlakeiler Derneyı Bai,kanı Reha
Mednı şu andu gu> nnıenkul (lyatlannın yük-
selııvılığını belirterek "Bugünlerde alanlar
lerek "Gctecek yıl gayrimenkul ahndığuıda
bedelini ödediğiniz paranın kaynağını gös-
termeka)rundasınız.O>saşimdiböylebir/o-
nınlulukyok" diye konu$uyor. Geçiş döne-
minden yararlanmanın akıllıca olacağını ifa-
de eden Özyürek, "Satanlar açısından gelir
vergisi uygulaması söz konusu degii" diyor.
ABD'Ii gaynmenkul şirketi Rema.x Tür-
kiye Genel Müdürü MuratGoidaştayn ise gay-
rimenkul sektörü için tapulardaki değerlerin
artmaya başlayacağinı söyleyerek tapu harç-
lannın ve emlak vergi lerinin düşmesinin ya-
rarlı olduğunu dile getiriyor.
Makro ekonomide yaşanan sıkıntı ve pi-
yasalarda yaşanan durgunluk nedeniyle mülk
almanın şu sıralaravantajlı olduğunu söyle-
yen Goldaştayn, şöyle konuştu: "Sıkınünın
oJduğu dönemlerdefivatlardüşüvor. Birçok
sektnrde özellikle tekstil sektöründe prob-
lemler \aşanı>or. Baa teksü'lciltr fabrikala-
nnı. arsalannı, «lerini satmava mecbur ol-
dular. Şimdi piyasada faziasıyİa arz var."
DUNYA EKONOMÎSfNE BAKIŞ
ERGtN YILDIZOĞLU /LOSDRA
ABD. devletlerarası hu-
kuka bir by-pass çekerek
Sudan ve Afganistan'ı vur-
duğundan beri, Avrupa,
Amerika ve Asya'nın bütün
ingılizce ve Franazca çıkan
"addi" gazetelerini okuma-
ya, CNN ve BBC'yi izleme-
ye çalışıyorum. Olup biteni
anlıyor muyum? Ne gezer.
Üstelik, hızla Beckett'in
Molloy'una benzemeye
başladım. Ne kadar çok
düşünürsem o kadar az
anlıyorum.
Operasyonun, çok elve-
rişll bir şekilde, Levvins-
ki'nin, Clinton'ınkiyle çe-
lışmesi beklenen ikinci ifa-
desini verdiğı güne gelme-
si şüphemi çekti. Ama, doğ-
rusu, Clinton'ın, operasyo-
nu açıklarken ileri sürdüğü
gerekçelerden etkilendim.
Iki sağcı fanatik senatörün
ısrarla "Clinton, saldınlan
Lewinski olayını başlıklar-
dan ka/dırmak için yaptı"
demeleri, beni içgüdüsel
olarak, (Clinton Demokrat
ya) bu olasılığı görmezden
gelmeye zorladı. "Yok ca-
nım" dedim daha geçen-
lerde vizyona giren "Wag
the dog" isimlı fılmin konu-
su, yaşamda bu derecede
kendini tekrarlar mı?
Savunma Sekreteri'nin
basın toplantısını, Clinton'ın
ikinci konuşmasını. diğer
ABD yetkililerinin verdikle-
ri demeçleri izleyince olan-
laroldu. Mantıksistemlerim
dağıldı. Şimdı neye inana-
cığımı bilmiyorum.
Tanzanya ve Kenya'da
patlayan bombalar çok kö-
tü. Bunu yapanlann yaka-
lanması. yargılanması ge-
rekiyor. Bu kadar çok insa-
nın öldürülmesinin biraçık-
laması, bu kadar güçlü bir
ABD düşmanlığının da ba-
zı gerekçeleri olsa gerek,
değil mi? Ama ABD'nin
uluslararaa hukuku hiçe sa-
yarak, iki ülkenın toprakla-
nna toplam 76 füze gön-
dermesine yol açan bu olay-
ların gerekçeleri, ne ABD
yönetimi ne de ABD basını
tarafından sorgulandı. Söy-
Bir Garip Olay
ABD'nin saldırısı Sudan'da gösterilere yol açtı.
lenen şu: Bazı fanatik, "akâ-
sız" insanlar. hatta deliler
(terörist artık siyasi bir kav-
ram olmaktan çıktı, bu tür
anlamlara geliyor) ABD'ye
saldınyorlar. ABD, eğergön-
derdiği fuzelerle hedefi ara-
sındaki ılışkiyi gösterebilir-
se, saldınlannı haklı bulmak-
tan başka çare yok. Düşun-
meden edemiyorum: Hem
davacı, hem şavcı, hem
hâkim, hem jüri, hem de
infazcı aynı olursa ortada
hukuk kalır mı?
Peki şuna ne dersiniz?
Daha düne kadar admı kın-
senın duyınadıgı bir Suudi
işadamı. Osama bin La-
den, Dizzat Clinton taıafm-
dan uluslararaa terorzmm
liderı, Cihad'ın öndei'i oia-
rak sunuldu. Osama bir. La-
den'in, Papa'yayapılan su-
ikastdadahil, son yıüan." bu-
tün terör olaylannda par-
mağı olduğunu öğrendik.
Tam, "adam da kaşınmış
canım" dıyecekken, ABD
Genelkurmay Başkanı
General HenryShekton'ın
açıklamasıyla ağzım açık
kaldı: "Bızzaten Osama bın
Laden 'in peşinde değiliz."
lyi ama, bu adam, hani...
Duruma, açıklık kavuştur-
mak üzere devreye gıren
FBI Direktörü Louis Fre-
T.C. BAŞBAKANLIK
ÖZELLEŞTİRMEİDARESİ BAŞKANLIĞI'NDAN
DUYURU
T.C. Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkaniıgı'nca (Idare), aşagıda isimleri belirtilen sigona
şirketierindeki kamu hisseleri blok saüş suretiyle özelleştirümek üzere ihale edilecektir.
ŞirketAdı
l.AnkaraAnonim
Türk Sigora Şirketi
2. Güven Sigorta T.A.Ş.
Idare'nin
Şirketteki
Hisse Oranı (%)
84,50805
90,65
Satışa Konu
Sermayedeki
Nominal Pay (000 TL)
845.080.500
1.195.800.000
Geçici Teminat
(000 TL)
! 00.000.000
100.000.000
1. thaleler, kapalı zarf içerisinde teklif almak ve görüşmeler yapmak suretiyle pazarlık usuiüyie
gerçekJeşürilecektir. İhale Komisvonu'nca gerekli görüldügü takdirde ihaie, pazarlık
görüşmesine devam edilen teklif sahiplerinin katılımı ile açık arıırma suretiyle
sonuçlandınlabilir.
2. Satışa konu Şirket hisselerinin birine teklif verilebilecegj gibi iki Şirket için de ayn ayn teklif
verilebiür.
3. Söz konusu Şirketler hakkında hazırianan İhale Şartlan Belgeleri ve Tanıüm Dokümanlan,
İdare'nin aşağıda belirtilen adresinden, T. Haik Bansası A.Ş. Bakanlıklar Şubesi-ANKARA
nezdinde bulunan 28072029 No.lu hesaba her biri için 50.000.000.- jellimilyoni TL yatnlarak
"İhale Şartlan Belgesi ve Tanıtım Dokümanı Karşüığı Olarak* ifadesini içerir şekilde
alınacak makbuz karşılığında temin edilebilir. Ihaleye kaülabilmek için İhale Şartlan Belgesi ve
Tanıüm Dokümanı alınmaa zorunJudur.
4. Teklifler, ihale Şartian Belgesi ve Tanıtım Dokümanı'nda belirüler. hususlar dikkate alınarak
hazırlanıp, en geç 14/09/1998 Pazartesi günü saat 18.00'e kadar İdare'nin aşağıda
belirtilen adresine teslim edilecektir. Son teklif verme tarih ve saatinden sonra İdare'ye
intikal edecek teklifler değerlendirmeye alınmayacaktsr.
5. Idare, 2886 sayu Devlet ihale Kanunu hükümlerine tabi olmayıp, ihaieyi yapıp yapmamakta,
diledigine yapmakta, teklif verme süresini uzatmakta serbesttir.
c f
T C. 8AŞBAKANLIK
ÖZELLEŞTİRME
İ D A R E S İ
B A Ş K A N L I Ğ I
Hflscym Rahli Gürpma: Sokak No. 2 Çankaya 06680 ANKARA
Tei: ı'O-312ı 441 15 Û0 Faks: ,0-3121 440 32 71
eh'in demecine ne deme-
li? Freeh, Nairobi ve Da-
rüsselam bombalamala-
nyla, ABD'nin füze saldırıla-
n arasındadoğrudan bir ıliş-
ki olmadığını vurguladıktan
sonra ekledi: "Birsürüyer-
de bir sürü insan Nairobi
ve Darüsselam bombala-
malanndan sorumlu olabı-
lir?" Ama, ellerinde Laden
hakkındaki "çokinandıncı"
kanıtlar vardı. Adam. son
yılların bütün felaketlerın-
den sorumlu, "uluslararası
ierönst kornplonun". Ba-
tı'ya açılmış birCıhad'ın ba-
şı (Ya SSCB'ye karşı sava-
şanlar? Amma yaptınız ha,
"şeytan ımparatorluğuna"
karsı savaşanlara terörist
demr mı?). Öyleyse neden
ABD bu kamplara. Kenya
ve Tanzanya dan önce bir
saidtn düzenlemedi?
"Wag the dog'' filminde
ABD Devlet Başkanı bir
skandalın etkılennden kur-
tulmak ıçın, dünyanın uzak
bir köşesınde ufak bir savaş
çıkarır. James Bond'un
duşmanıysa. her zaman. bir
dunya egerrenııgi kurma-
ya çabalayan çok zengin,
amadeh, megaloman ve In-
gılizce'yı yabancı aksanıy-
ia konuşan bir ışadamıdır.
Gel de paranoyak olma?
Birind filmle benzerlik çok
açık. ikincısıyle benzerlik.
f.lmı bile yaya bırakır. Bu se-
ter işadamı. koyu renkli bi-
ri (ge'çok.filmdekındenda-
ha abartılı, fılmde bu kada-
n düpedüz ırkçılık sayılırdı):
Ingilizce konuşamıyor. ga-
rıp elbiseler giyip. tüm ABD
ve Israil vatandaşlarının öl-
dürülmesını istıyor. Aaam,
BM'nm Güney Lübnan'da-
ki Kana kamoında,
1996 da, Israil'ın gerçek-
leşürdığı katlıama kafayı tak-
miş bir kere. Halbukı israıl
bunun bir "hata". Clinton
da 'birtrajedi'' (zelzele. sel
felaketi gibi bir şey) oldu-
ğunu kabuletmedı mi?Suç-
lular bulunmuş muydu?
Bana. bütün bu olanlar-
dan en çok Osama bin La-
den faydalandı gibi geliyor.
Adam. önce Suudi Arabis-
tan'dan ve Sudan'dan ko-
vulmuş. Afganistan'a sı-
ğınmak zorunda kalmış.
Tanrının unuttuğu bir dağ
başında yaşıyor. Tüm Batı
dünyasına, "kutsal savaş"
ilan etmişama. Batının bun-
dan haberi yoktu. adını kim-
seduymamıştı.
Şimdi Laden, ABD'nin.
"uzun süreli" bir dünya sa-
vaşı açmak zorunda kaldı-
ğı, gazabından korktuğu için
vatandaşlarını Ortado-
ğu'dan çekmeye. birçok ül-
kede konsolosluklannı ka-
patmaya başladığı, bol göl-
geli, mahzun bakışlı roman-
tik portrelerinin CNN, BBC
gibi küresel kanallarda gün-
de bilmem kaç kere sergi-
lendiği dünya çapında birli-
derhalinegelmedi mi? Oar-
tık siyasal Islamın mitoljik
bir kahramanı değil mi? Baş
düşmanının ise "ahlaksız",
"zinacı", "yalancı" bir dev-
let adamı olması "ilahi bir
adalet"; adamın davasının
haklılığının bir başka kanıtı
değil mi? Ortadoğu politika-
sı tamamen iflas etmiş
ABD'yi. ilk önce köktendin-
ci Yahudi sektlerinin kukla-
sı Netanyahu kutlamadı
mı? Netanyahu bu kargaşa-
dan, Golan Tepeleri'ni yer-
leşime açacağını açıklaya-
rak. "Banş Sürec/"nin ta-
butuna son çiviyı de çakmak
için faydalanmadı mı?
Ya bunların bir
mantığı varsa?
Bu kadar paranoyak bir
ortamda insan isteristemez
komplo teorilenne daha bir
ilgı göstenyor. Düşünüyo-
rum: "Soğuk savaş" bittik-
ten sonra, tarif edilebilir bir
küresel düşmandan yok-
sun kalan ABD, ilk kez, bu
role aday bir hareket ve bu-
na datanınabilir bir yüz bul-
du. Serveti, nereden bakıl-
sa, 300-400 mı\yon doları
geçmeyen bir fanatiği, sa-
yılan en fazla binierle ifade
edilebılen kadrolara sahip
ve gevşek bir koalisyondan
oluşan hareketı abartarak
küresel düşman ilan etmek,
ABD'nin lideriigini, bir kez
daha dayatma planının bir
parçası olabilir mi? Bu yüz-
den mi Osama bın Laden'in
bir süre daha yaşama-
sı.ABD'ye sald/rmas*, ce-
setlerin birikmesi gereke-
cek? ABD, bir gün Laden'i
öldürdügünde, bunun ger-
çek bir zafergibi görünme-
si için bu adamın gücünün
ıvice abartılması, bir süre
siyasal Islamın en radikal
kanadının onuru haline ge-
tirilmesi mi gerekiyor? Böy-
lece ABD'nin yenilmezliği
bir kere daha mı vurgulan-
mış olacak? Bu ateşle, kan-
la oynamak, zaten patla-
maya hazır bir karışıma, Dir
de TNT eklemek değil mi?
Işte bundan, geçen hafta
olanlann böyte bir mantığı ol-
masından korkuyorum...
Turkkent, orta direge yöneldi
'Halkalı ve Eryaman
projeleri start alıyor'
FATMA KOŞAR
Toplu Konut Idaresi (TO-
Kl) Ba^kanı Mehmet Kc-
mal Lnsalın Türkkem \e
Türkkonut'a dc\ rcdılcccğı-
niduyurduğu Istanbul Hal-
kalı veAnkara Er>amanda-
ki arazilerin, söz konusu ko-
operatiflere devri kesinlik
kazandı.
Geçen günlerdc Arsa Ofı-
si'nin kararı onayladığını
söylcyen Turkkent Başka-
nı Oguz So\dan. bugıin ler-
de anla^ınanm yapılacağı-
nı ve projelere ba^latıalaca-
ğırıı ifade ediyor. Türki-
ye'de ilk defa — —
denenen bir
model geliş-
tıren Turk-
kent. müteah-
hitfirmülarla
da göriişnıe-
lerini sürdii-
riivor.
Halkah \e
Eryaman'da
altve orta ge-
lir grubuna
yönelik top- ^ ^ - ^ ~ ^
lanı 12 bin konut üretmcyı
planlayan Turkkent. yeni
sistemle kaliteyi viikselterek
yapım süresini kısaltnıayı
ve 200-250 milyon lira ge-
lirc sahıp ailelere hıuıp et-
meyi aınavlıyor
Yeni modelle. nuıhase-
be. idari \e teknik hizmet-
lerin merkezi bir\crden >îi-
rekli denetim altında yürü-
tülmesi sağlanarak dûzenli
ödeme sistenıi oturtulacak.
Bunun için teknoloji kul-
lanan, bankast ve televiz-
yon ya da gazetesj olan. kent
i$letmeciliği konûsunda de-
neyimi olan nıüteahhit fir-
• Türkiyc'de ilk
defa denenen bir
model geliştiren
Turkkent Başkanı
Oğuz Soydan, yeni
girişilen projede
özürlülere \e
yaşlılara da konut
aynlacağını
' belirtti.
maaradıklannı belirten Soy-
dan. Türkiye'de bu nitelik-
lere s;ıhip bütün müteahhit-
lerle görüştüklerini ifade et-
tı. Yeni modelde TOKİ.
Turkkent. birlikler, banka
\ealıcınınbirbirinikontrol
edeceğini dile getiren Soy-
dan. "Sonra kooperatifyö-
ni'timinin ona\ını bekle»e-
cek. Talebin çok olrnası ha-
Bndekuraçekileeek. Ödeme-
ler hirlik merke/jnde ban-
kada i/lcnccek" diye
konuşuyor.
Cyelerin kabul edilme-
mesi durumunda parasını
hemen alacağını belirten
- ^ ^ — Soydan, "Ka-
bulcdSldikten
«Hiraise ban-
ka, üyeye,
ödediği para-
nın en azın-
dan iki katı
kredi verecek.
C\esıkışıpda
aidaûnı öde-
yemediği za-
manlarda da
bankadevre-
_ >e girecek.
İ '\enin kredisindtn gerekli
nıiktaralınarak kooperati-
fe aktanlacak" dıvor.
Soydan, ayn lan olursa da
parasının ödeneceğine. üye-
lerin >atıracağı paranın ban-
ka garantisinde olacağına
dikkat çekiyor.
Aranan şartlara sahipolan
müteahhit firmalar arasın-
da ihale yapılacağını belir-
ten Soydan, projenin yakla-
şık 40 trilyon lıraya mal ola-
cağını söylüyor. Bu mode-
lin uygulanmasının koope-
ratiflerin banka isteğinden
\azgeçmesi anlamına gel-
mediğinı söyledi.
Çocuğunuzun
yarınlarını düşünürken
keyfinizi kaçırmayın!
Diploma Hesabı
Diploma Hesabı, çocuğunuzun
eğitim harcamalarını güvenceye alıyor.
Şimdiden.
Diploma Hesabı. iktisat Bankası'nın Ozel sonınlara getırdiği
6zel çözümlerden sadece biri. Gelin konuşalım.
Sıze en uygun çözümü sunalım.
İKTİSAT
Memnuniyetle
• Nakit Alışveriş • Nakıt Ev • Nakit Ihtiyaç • Nakıt Otomobıl • Nakıt Tatıi • Nakit Çek • Naklt Hesap • Otomalık Ödeme
ANKARA PAZARI
YAKUP KEPENEK
Gerçekten
Kesıntisiz Olmalı
Sekiz yıllık temel eğitim uygulaması biryaşını dol-
durdu, ikinci yılına giriyor. Çok geç kalmış olmak-
la biıiikte ülkemizde temel eğitimin süresinin se-
kiz yıla çıkanlması, kuşkusuz önemli ve çok olum-
lu bir gelişmedir. Sorun, uygulamanın gerçekten
kesintisiz olmasıdır.
Temel eğitimin kesintisiz olması, biri genel, öbü-
rü de özel olmak üzere iki önkoşula bağlıdır.
Genel koşu, sekiz yılı kapsayan çağ nüfusunun
yani 6-14 yaş grubunda bulunanların, tamamının
okula kavuştunjlmuş olmasıdır. Bundan daha do-
ğal ne olabilir sorusu akla gelirse de ülkemizde il-
köğretime devam zorunluluğuna ilişkin uygulama,
önceki deneyimlerin de kanıtladığı gibi hiç de do-
ğal değildir. Güneydoğu'da olağanüstü koşullar ne-
deniyle geçen ders yılında 1300 dolayında oku-
lun kapalı kalması geçici sayılsa bile, süreklilik ka-
zanan başka devamsızlık göstergeleri vardır. Ista-
tistikler, ülkemizde kız öğrencilerin okula gönde-
rilmesinin göreli olarak daha sınırlı olduğunu ka-
nıtlamaktadır. Gerçekten de 12 ve dahayukan yaş
nüfusu içindekadınlannyüzde 20'den, erkeklerin
de yüzde altıdan çoğu okur yazar değildir. Bun-
lara, toplam nüfusun içinde ayrıca yüzde altıya
yaklaşan diplomasız okur yazar olanlar da ekle-
nebilir, çünkü bunlann çoğu zorunlu eğitimi ta-
mamlamayanlardır. Kısaca, eğitim düzeni beş yıl-
lık temel eğitimi gerçekleştirmede de başanlı sa-
yılamaz.
Cinsiyete dayah bu aynmcılığa ek olarak bir baş-
ka okuldan uzak kalma nedeni vardır: Çocuk iş-
çiliği. Ülkemizde çocuk işçiliği yaygındır. Büyük kent-
lerin en işlek caddelerinde el işi yapılan yerlerden
özellikle araba bakım ve onanm birimlerine dek çok
sayıda iş alanında çocuklann çalıştırıldığı kolayca
gözlemlenebilir. Kasabalarda ve özellikle de kırsal
kesimde ise çocuklann çalıştınlması olağan sayıl-
maktadır.
Çocuk işçiliğinin hem bireyhem de toplum için
çok büyük bir kayıp olduğu açıktır. Çalıştırılan ço-
cuk, yaratıcı yeteneklerini eğitim yoluyla geliştir-
me olanağından uzak tutulmaktadır. Bu olgu, salt
ekonomik açıdan okuldan uzak kalan çocuk, bu- ,
günkü çok küçük bir gelir için -bu gelirin kendisi-
ne bırakıldığı varsayımıyla- gelecekte elde edebi-
leceği çok daha yüksek gelirden vazgeçmektedir.
Bununla da kalmamakta, eğitim sonucu gelecek-
te elde edebileceği mesleğini elde etme olanağı-
nı da yitirmektedir. Kaldı ki çocuk işçiliği göreli
olarak ucuzdur; çoğu kez, çocuk işçinin sosyal si-
gorta ödemeleri yapılmaz; çocuk işçiliğinde, kat- '
ma değer- ücret farkı, yani sömürü oranı, yetişkin-
lerin işçiliğine göre çok daha yüksektir. Eğer böy-
le olmasaydı, işverenler okul çağındaki çoculan de-
ğil, sayıları milyonları bulan yetişkinleri işe alırlar-
dı. Toplumun ekonomik kaybı da buradan kaynak-
lanıyor; bireylerin yetenek ve üretkenliklerinin ge-
liştirilmemesi, toplumsal üretimin olması gereken
düzeyinin altında kalması anlamına gelir; toplum-
sal üretkenlik geri kalır.
Kuşkusuz ekonomi dışı kayıplar ekonomik ka-
yıplardan daha az önemli değildir. Okul yerine işe
giden gencin, bedensel ve ruhsal sorunlarla kar-
şılaşması giderek bunların önce aile içi, sonra da
toplumsal sorunlara dönüşmesi, kaçınılmazdır.
• • •
Temel eğitimin gerçekten kesintisiz olmasını
sağlayacaközel koşul, öğretimin niteliğine ilişkin-
dir. Türkiye, ilköğretimde, en ileri ile en geri olanı
birlikte uygulama başansını gösteren az bulunur
ülkelerden biridir. Kimi okulların kitaplık, araç-ge-
reç, laboratuvar ve öğretmen bakımından duru-
mu, Afrika ülkelerinin okulları düzeyindedir; bunun
tam tersi de geçerlidir, öyle okullar vardır ki ola-
naklan çoğu gelişmiş ülke okulunda bulunmaz. Yan-
lış anlaşılmasın, bu olağandışı nitelik farklılaşma-
sı, özel-kamu ayınmına dayanmıyor; kamu okul-
larının kendi içinde de geçerlidir. Bu noktada hü-
kümete çok önemli bir
görev düşmektedir: ll-
köğretim okullannda eği-
tim altyapısını güçlendir-
mek ve eğitimin niteliği-
ni yükseltmek.
Eğitimin niteliğinin yük-
seltilmesi, hiç kuşkusuz
yalnızca nesnel altyapı ile
sınırlı değildir. Öğretmen-
lerin niteliği ve okutulan
kitaplann içeriği de eği-
timin niteliğinin belirlen-
mesinde birinci derece-
de önemlidir. Nitelikli öğ-
retmen sağlanması, uzun
dönemli insan gücü prog-
ramı yapılmasını gerekti-
rirse de kısa dönemli
meslek kurslan ile bu açık,
bir ölçüde de olsa kapa-
tılabilirdi; bu doğrultuda
yoğun bir çaba gösteril-
diği söylenemez.
Ek olarak öğretmenle-
rin örgütlenmesi ve te-
mel eğitime uygulamaya
etkin bir biçimde katıla-
rak sahip çıkmaları ko-
nusu da gündeme gei-
memektedir. Okullarda
kullanılan kitap, dergi gi-
bi basılı araçların, laik ve
çağdaş bir eğitimin ge-
rektirdiği özelliklere ka-
vuşturulması çok daha
kısa surede yapılabilirdi.
Öğrencilerin yaratıcılık
yeteneklerinin geliştiril-
mesi, karşılaştıkları her
konuyu eleştirel bir yak-
laşımla ele alma alışkan-
lığı kazanmalan, kısaca,
temel eğitimin düşünsef
yapısının özgürleşmesi-
nin sağlanması, başanlı
sonuç alınması açtsmdan
çok önemlidir. Temel eği-
timin gerçek anlamda ke-
sintisiz olması için dinsel
eğitimin baskısından kur-
tulması ise ayrı bir önce-
lik taşımaktadır. Geçen
yıl bu cioğrultuda kimi çok
sınırlı iyileştirmeleryapıl-
dıysa da çok daha kök-
lü ve kahcı değişikliklere
gereksinim vardır.