Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 22 AĞUSTOS 1998 CUMARTE
HABERLER
DTP'li Orhan Keçeli, Çakıcı ve Peker'den Türkiye'ye zarar gelmeyeceğini savundu; Yılmaz'a seslendi
'Once Çffler'in \okıızlııklaı-f
İstanbul Haber Servisi - Demokrat Türkiye
Partisi (DTP) Genel Başkan Yardımcısı Orhan
Keçeli. ülkücü baba Alaattin Çakıcı ve Sedat
Peker'in üzenne bu kadar gıdilmesine anlam
veremediğıni. bunlardan Türkiye'ye zarar
gelmeyeceğini savunarak, öncelıkle
DYP Genel Başkanı Tansu Çiller hakkındaki
yolsuzluklann temizlenmesini istedi. Keçeli,
"Sen önce evini temizle, sonra dışanvı. fşte bir
örneği burada" dedi. Başbakan Mesut Yılmaz'a
seslenerek "Eğer Tansu Çiller'in Mecüs'te
bulunmasından rahatsızsaıuz parlamentmu
çaüştınn. değilseniz de vapaınıvorunı deyin"
diye konuştu.
Radyo Cumhuriyet'te gazeteci Yalçııı Bayer'in
"Sözün Özü" programına katılan
Orhan Keçeli: Tansu Çiller'in DYP'ye ilk
geldiği dönemde partıye yararlı olduğunu,
ancak daha sonra "rahat durmadtğını"
kaydederek, şimdi ise ailesı ve malvarlığının
• Başbakan'a yolsuzluklann ortaya çıkanlması
için parlamentoyu çalıştırması çağnsı yapan
DTP Genel Başkan Yardımcısı Orhan Keçeli,
"Eğer Tansu Çiller'in Meclis'te bulunmasından
rahatsızsamz parlamentoyu çalıştınn, değilseniz
de yapamıyorum deyin" şeklinde konuştu.
şaıbeli olduğunu kaydetti. Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel'le Tansu
Çiller'in eski Galatasaraylı futbolcu Arap
Samim tarafından 1986'daTuzIa'da
tanıştınldığını anımsatan Keçeli, Demirel'in
kendisini bir dönem görevden almayı
düşündüğünü söyledi.
Gazeteci Faruk Büdirici'nın 'Maskeü Leydi"
adlı kitabının iyi bir çalışma olduğunu ve bu
kitabı arkadaşlanna hediye ettiğini ifade
eden Keçeli, "Türkiye uyuyor. Türkiye
Pakistan'dan daha mı aşağıda ki Buttolar'a ceza
verilirken bizde bir şey olmuyor" dedı
Cindoruk'tan isteği
Genel Başkanı Hüsanıettin Cindonık'un
hükümette Tansu Çiller dosyası ortaya
çıkmadan hiçbir karan onaylamamasını isteyen
Orhan Keçeli, Başbakan Mesut Yılmaz'ın da
Çiller hakkındaki iddialann ortaya çıkması için
parJamento>Tj çalıştırması gerektiğini yineledi.
"Çiller'in hiçbir bilgisi ve birikimi ohnadığııu,
bilmeden Türldye'yi bir yerlere
çekebileceğiner
'dikkat çeken Keçeli, DYP'de
demokrası olmaması nedeniyle il başkanJannın
görevden alınma korkusu içinde Çiller'e
bağlılık gösterdiğini öne sürdü.
Yılmaz'a övgü
Mesut Yılmaz'ın hakkının verilmesi gerektiğini
belirten Keçeli, Başbakan'ın Türkiye'de
cumhuriyetin yerine lslam rejimini kurmak
isteyen RP Lideri Necmettin Erbakan'la
koalisyon kurmayan tek lider olduğunu
savundu. lki turlu seçime Cindoruk'un neden
itiraz ehnediğini bilmediğini de anlatan Keçeli,
iki seçimi birlikte yapmanın Türkiye'ye
yapılacak en büyük kötülük olduğunu ve bu
konuda CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın
hatası olduğunu ifade etti.
Atemdaroğlu'na
destek
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-ÇYDD Genel'
Başkanı Türkan Saylan.
DTP Yozgat fl Başkanı
Fatih Kocabeyoğlu'nun
İstanbul Üniversitesi
Rektörü Kemal
Alemdaroğlu'na hakaret
etmesine tepki gösterdi.
Saylan, dün yaptığı
açıklamada,
Kocabeyoğlu'nun hakaret
etmesini "insanlık dışı
davranış" olarak nitelerken
"Oy ugruna din sömürüsü
yapmak için cumhuriyetin
temel değerlerinı
savunanlara hakaret eden
hiçbir kişi ve siyasal parti
bundan böyle Türk halkını
kandıramayacak ve başan
sağlayamayacaktır" dedi.
Suç duyurusu
• İstanbul Haber Merkezi
- istanbul'da bulunan
Ordulular Mensuplan
Dayanışma ve
Yardımlaşma Derneği,
Ordu Valısi Kemal
Yazıcıoğlu'nun Güneydoğu
Anadolu Bölgesi'nden
Ordu'ya çalışmaya gelen
işçilere yasaklama
getirmeye hakkı
olmadığını bildirdi. Dernek
Başkanı Zeki Kılıç yaptığı
yazılı açıklamada,
Yazıcıoğlu'nun din, dil, ırk
farkı gözeterek suç işlemiş
olduğuna. hakkında
kovuşturma açılması ve
görevden el çektirilmesi
gerekirken hiçbir işlem
yapılmamasına dikkat
çekti.
Sehitler anıtdı
• SAMSUN/Ş.URFA
(Cumhuriyet) - Samsun'un
Bafra ilçesinde yapımı
sürdürülen "Garnizon
Şehitliği" 28 Ağustos'ta
törenle açılacak. Çeşitli
kişi ve kuruluşlann
yardımlanyla yapımına
geçen yıl başlanan ve 5 bin
400 metrekare alanda
kurulan şehitlik için
yaklaşık 25 milyar lira
harcandı. Bafra Garnizon
Komutanı Binbaşı Yakup
Selim Topaç, içinde 8
metre yüksekJiğinde bir
anıt ve kitabenin de
bulunduğu şehitliğin,
vatandaşlann katkılanyla
çok kısa sürede hazır hale
getirildiğini söyledi.
Şanhurfa 20. Zırhlı Tugay
Komutanhğı girişine de
terör örgütüne karşı verilen
mücadelede şehit olan
subay. astsubay, uzman
çavuş ve erlerin adlannın
yer aldığı anıt yaptınldı.
Anıtta, operasyonlarda
şehit olan 15 askerin adı
yeralıyor.
İHD'den açıklama
• İstanbul Haber Servisi -
însan Haklan Derneği
(İHD), Mısır Çarşısı'nda
meydana gelen ve 7 kişinin
ölümüyle sonuçlanan
patlamayı kınadı. İHD'den
yapılan yazılı açıklamada,
olayın bombalama eylemi
olduğunun anlaşılmasıyla,
tüp gazdan kaynaklandığı
şeklindekı raporlann, halkı
yanıltmava yönelik olduğu
\e gerçefi yansırmadığı
belirtıldi
lırizm anketi
• İstanbul Haber Servisi -
Türkiye Tunzm
Yatınmcılan Derneği
(TYD) Yönetim Kurulu
Başkanı Barlas Küntay,
tırizmin sorunlannın
çözümü konusunda yapılan
aıket sonucunda, öncelikle
Mirtdışı tanmmlannın
attınlması ve K.DV
oranının düşürülmesi
gerektiğinın belirlendigini
söyledi.
İstanbul Altın
Borsasını gezen
Başbakan
Ydmaz,
ilgililerden bilgi
aldı. Yılmaz dün
aynca fTO ve
IMKB\i de
a'yaret ederek
incelemelerde
buiundu.
(Fotoğraf: UĞUR
GÜNYÜZ)
Yılmaz, her türlü kanunsuzlukla mücadelede kararlı olduklannı söyledi
'Peker'e güvence vermedim'İstanbul Haber Servisi - Başba-
kan Mesut \ iimaz. ülkücü babala-
nn Türkiye'ye gelmesi veya geti-
nlmeleri konusunda hiç kimseye
güvence verilmediğini söyledi.
Yılmaz, "Hükümet her türlü ka-
nunsuzlukia mücadelede kararb-
dır" dedi.
Yılmaz. dün İstanbul Altın Bor-
sası (İAB), İstanbul Ticaret Oda-
sı (İTO) ve İstanbul Menkul Kıy-
metler Borsası'nı (İMKB) zıyaret
ederek. incelemelerde buiundu.
Yılmaz'a lAB'de "21. Yüzyıkta İs-
tanbul Alnn Borsası: 26 Temmuz
1995'tenGünümüzeGelisim Süre-
d" konulu bir brifing verildi.
lTO'da basının sorula-
nnı yanıtlavan Yılmaz.
AlaattinÇakıa'nın yaka-
landığı sırada üzerinden
çıkan pasaportla ilgili in-
celemenin sürdüğünü
bildirdi.
Yılmaz, Sedat Peker
konusunda da kimseye
güvence vermediğinı, bir
başkasının vermesinin de
mümkün olmadığını vur-
guladı. Yılmaz, "Hükü-
met her türlü kanunsuz-
lukla mücadelede kararlıdır. Bu
konudaki tüm başan güventik güç-
lerine aittir" dedı
Ordu Valısi Kemal Yazıcıoğ-
lu'nun Güneydoğulu yurttaşları
kente sokmamasıyla ilgili olarak
da bir yanlış anlaşılma olabilece-
ğini belirten Başbakan Yılmaz.
"Türk vatandaşlanmn hepsi eşit
vatandaştardır. Hiçbir Türk vurt-
taşına suça kanşmadıkça kökenin-
den dolayı farklı uygulama yapıla-
maz" diye konuştu.
Erken seçimle ilgili karan gö-
nülsüz aldıklanna ilişkin görüşü-
nü yineleyen Yılmaz, şöyle devam
ettı: "Seçim karan çoğunluğun
takdiriyle alındı. Bu karan CHP-
nin ısranyla aldık. Enflasvonla ve
organize suçlarla mücadeleyi ger-
çekleştirmek için aldık. Eğer bu
karan almasav dık endasyon ve or-
ganize suçlarla mücadele etmemiz
mümkün olmazdı. Bu karann ge-
ri alınması konusunda muhatap
biz degiliz. bizi zoriayanlardır. Bu
konuda kamuoyunda oltışan tep-
küerideğerlendirmesi gereken De-
nız Baykal ve CHP'dir. Organize
suçlarla mücadelede en az enflas-
vonla mücadelede olduğu kadar
karariıyız."
Yılmaz. Susurluk konusunda
Başbakanlık Teftiş Kurulu tarafın-
dan hazırlanan raporun hiçbir san-
süre uğramadan savcılığa iletildi-
ğıni belirtti.
Başbakan, ANAP istanbul II
Merkezi'nde ilçe başkanlanyla
toplantı yaptı. ANAP yöneticile-
rince yapılan açıklamada, pazar
günü yapılacak ANAP İl Kongre-
si'nde şimdiki il başkanı Erdal
Aksoy'un aday olmayacağı, yerine
II Başkan Yardımcısı ve Teşkilat
Başkanı Sühan Ö/kan'ın aday
olacağı belirtildi.
Yılmaz, Altın Borsası'na gelir-
ken ıkı kez. "güzergâlun üzerine
bomba konuMu" ihban yapıldı
ancak ıhbarlar asılsız çıktı.
MSB 'denSedatPeker'eincelemeANKARA (Cumfauriyet Bürosu)
- Milli Savunma Bakanlığı,
ülkücü mafya elemanlanndan
Sedat Pteker'in "elverişli
obnadiğT gerekçesiyle
askerliğini yapmadığı haberleri
üzerine inceleme başlattı.
Romanya'dan iki gün önce özel
uçakla gelerek emniyete teslim
olan Sedat Peker'in uyuşturucu
bağımlısı olduğunu öne sürerek
elverişli olmadiğı raporuyla
askeriik görevini yapmadığı öne
sürüldü. Peker'in askerlikten
kurtulmak için 1 i Ocak 1994'te
"îleri derecede antisosyaJ kişilik
bozukluğu nedeniyle askeıüge
elverişli değfldir" raporu aldığı
öne sürüldü.
Bu iddialann basına yansıması
üzerine Milli Savunma
Bakanlığı Asker Alma
Dairesi'nde iddialarla ilgili
inceleme başlatıldı.
Dünya
Banş
Günü
etkinliği
İSTANBUL/DİYARBA-
KIR (Cumhuriyet) - Sivil
toplum kuruluşlan ve bazı
siyasi partiler, 1 Eylül Dün-
ya Banş Günü'ne çok kısa
bir süre kaldığı şu günlerde
dünyanın ve Türkiye'nin
banştan uzak olduğunu be-
lirttiler. Dünya Banş Günü
nedeniyle yapılacak etkin-
liklerarasındayeralan 'Ba-
nş Kervanı' 1 Eylül'de Dı-
yarbakır'da olacak.
Bazı siyasi partiler ve si-
vil toplum kuruluşlan, dün
KESK istanbul Şubesi'nde
"I Eylül Dünya Banş Gü-
nü" nedeniyle planlanan et-
kinlik programlannı açıkla-
dılar. KESK MYK üyesi
Cengiz Uzuner, dünyanın
banş ve kardeşlikten uzak
•olduğunu, Türkiye'deki du-
- rumun ise dünyadan daha
da olumsuz olduğunu be-
lirtti. Türkiye'de banşı sa-
vunduklan ve düşünceleri-
ni açıkladıklan için pekçok
aydın ve sanatçının ceza-
evinde olduğunu anımsatan
Uzuner. son zamanlarda or-
taya çıkan çetelere karşı
hiçbir şey yapılmamasın-
dan yakındı.
Etkinlikler
Dünya Banş Günü nede-
niyle düzenlenen 'Banş
Kervanı' 1 Eylül'de Diyar-
bakır'da olacak. Bazı parti-
ler ve sivil toplum kuruluş-
lannın girişimiyleoluşacak
olan ve aydın, sanatçı, poli-
tikacılan taşıyacak olan
kervan 31 Ağustos günü İs-
tanbul'dan "Banş,şimdi de-
ğilse ne zaman" sloganıyla
yola çıkacak. Banş Kena-
nı'nın 1 Eylül günü öğlen
sıralannda Diyarbakır'da
olması beklenirken kentte-
ki sivil toplum örgütlen kar-
şılama için eylem planı çı-
kardılar. Geçen yıl yine İn-
san Haklan Derneği Genel
Merkezi'nce organize edi-
len 'Banş Kervanı'nın Dı-
yarbakır'a girişi, kent mer-
kezi sınınndaki Pirinçlik
Jandarma Karakolu'nda
engellenmiş, otobüsler do-
lusu insan, araçlanndan in-
melerine izin verilmeyerek
saatlerce bekletilmışti.
SIFIk NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR
Alaattin Çakıct'nın kanştığı
olaylar, her gün sayfa sayfa ga-
zetelerde yer alıyor. Bu olaylan
dikkatle incelediğimizde, Türki-
ye'deki önemli devlet ihaleleri,
bankalann satışları. tahsil edile-
meyen büyük fâralar, Çakıa'nın
ilgi alanına giriyor. Çakıcı, ada-
letin ve güvenfik güçferinin yap-
ması gereken birçok işi, kendi-
sine başvuranın çıkariarr doğ-
rultusunda çözüyor. Eğer bu iş-
ler onun istediği yönde yürü-
mezse silahlar konuşuyor ve ci-
nayetler işleniyor.
Bütün bunlan biz bugün öğ-
renmiyoruz. Hemen herkes her
şeyi biliyor. Çakıcı cep telefo-
nuyla Türkiye'nin önemli bir si-
ması olarak TV ekranlarında
tehditler savuruyor, kimleri öl-
düreceğini söylüyor, sonra de-
diğini yapıyor.
Biranlamda, devletin dışında
bir başka devlet gibi hareket
ediyor. Şimdi sorulmaa gereken
soru şu? Alaattin bu gücünü ne-
reden alıyor? Çakıcı ile ceza-
evinde kalırken yaptığımız soh-
betlerden de anladığım kada-
nyla o, polisle, devletin yargı ku-
Çakıcı ve Türk îleri Gelenleri...
rumlanyla çok dikkatli bir ilişki Yurtdışı Operasyonlar Daire dan, şimdiki hükümetin Çakıcı
içindeydi. Ziyaretine gelen po- Başkanı Yavuz Ataç- bu koru- ekibinden kurtulmak istediği
lis şeflerinden, savcılardan da mayı sağlıyor. Ataç. Operasyon- şeklinde bir yorum yapılabilir
böyle bir sonuca varmak müm- lar Daire Başkanı olduğuna gö- mi? Daha da ileri gidelim; dev-
kündü. re Çakıcı, MIT tarafından devlet let içinde, "ülkücü mafya"dan
Susurluk olayı patlak verdi- adına operasyonlar yapmakla kurtulmak konusunda bir eğilim
ğinde, yaptğı açıklamalarta bir- mı görevlendirildi? Bu soruyu mi gelişiyor? Bazı gazeteci ar-
çok gerçeği vurgulayan ve gün- da birçok kişi evet diye cevap- kadaşlar bu iyimser yorumu ya-
deme getiren Hanefî Avct, TB- lıyor. pıyorlar. Gerçekten devlet, "ül-
MM Susurluk Komısyonu'na Manzara bu. Çakıa'nın üze- kücü mafya"dan kopmak isti-
verdiği ifadede, Çakıcı ile M(T rinde çıkan kırmızı pasaport için yormu?
arasındaki ilişkiye, isim vererek ortalığı velveleye vermek yeri- Mehmet Ağar'ın düğünün-
açıklıkgetirmişti.Oradabirisim- ne, bugüne kadar ona kimler deki tabloya bakınca pek iyim-
den söz etmişti: Yavuz Ataç. görev verdi, bunu ortaya çıkar- ser bir manzara çıkmıyor orta-
Susurluk sonrası birçok şeyin mak gerekiyor. Istenirse bunun ya. Ankara DGM Başsavcısı
üzerinin örtülmesi gibi Yavuz çok zor oJmayacağı da gün gi- Nuh Mete Yüksel'in bir başka
Ataç'ın da isminin üzeri küllen- bi ortada. Bundan sonra şu so- şehirden, DGM'de yargılanan
di. Daha sonra anlıyoruzki Ataç, aı gündeme geliyor. Çakıcı, bü- Ağar'ın düğününe koşa koşa
Pekin Büyükelçiliği'ne atanmış. tün bu ihale ışlerinı yaparken ha- gelmesi acaba bir anlam ifade
Alaattin Çakıcı'da kırmızı dip- len devlet içindeki güçlerle iliş- etmiyor mu? DAL grubunun ün-
lomatik pasaport çıkıyor. Daha kisini sürdürüyor muydu? Orta- lü komiseri Kemal Yazıcıoğ-
önce de tıpkı Çatlı'da olduğu daki bütün veriler bu ilişkinin lu'nun Emniyet Genel Müdürlü-
gibi onda da yeşil pasaport bu- sürdüğünü doğruluyor. ğü'ne getirilmek istenmesi, bu
lunduğu neredeyse herkesin Buraya kadar tamam. Sonra iyimserlik içinde nereye oturtu-
aylardır dilinde. Devletle bir iliş- Alaattin Çakıcı yakalanıyor. Üs- labilir? örnekler uzatılabilir.
ki olduğu apaçık ortada. Çakı- telik bunun, polisin son derece Devletin, merkezi tehdit ola-
cı'ya belli ki birileri -ki Avcı'nın ihtiyatlı bir operasyonuyla ger- rak "irtica"y\ gündemine aldığı
açıklamasına göre eski MİT çekleştirildiği bildiriliyor. Bura- bir ortamda, devletin birçok
önemli makamına "ü//cücü"lerin
atandığını, bürokrasiyi yakından
tanıyanlar üzerine basa basa di-
le getiriyorlar. Devletin üst bü-
rokrasisi o kadar sağcılaşmış ki,
"irtica" ile mücadele için daya-
nak olarak şimdi dayanıldığı
söylenen güç, "ülkücü'ler.
Sol ve demokrasi düşmanlı-
ğı, bu ülkeyi yöneten temel an-
layış olduğu sürece, sırf inziba-
ti önlemlerie "ülkücümafya" ile
mücadeleden bir netice çıkmaz.
Kim kimi kovalayacak? Devletin
üst bürokrasisi boğazına kadar
şovenizm ve siyasi lslam bata-
ğına batmış. Bu büyük bir ba-
taklık. Elinde filitle dolaştığı söy-
lenenlerin kovaladıklanndan ne
farkı var sorusunun cevabı her
şeyi açıklığa kavuşturacak nite-
likte. Ortada ciddi bir ideolojik
tercihsözkonusu. Buterdh hâ-
lâ devam ediyor. Türkiye'yi yö-
netenler, şovenizmi temel poli-
tika olarak benimsedikçe, Çakı-
cı'lann üzerinde her renkten pa-
saport çıkmaya devam eder.
Sorun siyasi ve ideolojik tercih.
Bu konuda umutlu olabilir mi
yiz?
CUM\RTESİ
YAZüARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
İlkyapdım' Konusunda
İki Mektup...
'llkyardım ve Dua' başlıklı bir yazım bu sütundi
yayımlanmıştı. Söz konusu yazıyla ilgili iki mektuj
aldım. Mektupyrdan biri Prof. Dr. Nazmi Bilir im
zasıyla HacetteP.? Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana
bilim Dalı'ndan Öteki mektup Halk Yaşam Sigor
ta A.Ş. Genel Müdürü Doç. Dr. S. Giray Velioğ
lu'ndan. Ülkemizin gündeminde yurtdışındak
mafya babalan ^ sevgilileri, ya da dünya günde-
mini sarsan Clinton - Monica skandalı gibi konu-
lar varken ilkyardım gibi 'teknik' bir konudan SÖ2
edilmesi okurlara sıkıcı gelebilir. Fakat ben ilkyar-
dım olgusunu önemsiyor, okurlanmı sıkmak paha-
sına yeniden bu konuya dönmek istiyorum. Önce
Sayın Prof. Dr. Nazmi Bilir'in 5 Ağustos 1998 ta-
rihli mektubunu birlikte okuyalım:
"Sayın Ataol Behramoğlu;
Cumhuriyet gazetesinin toplumsal olaylarda-
ki duyartılığı ve akılcı yaklaşımlart bu gazeteyi be-
nim için (ve daha pek çok kişi için) vazgeçilmez
yapmaktadır. Buyazıda size ilkyardım konusunda
yaptığımız bazı etkinlikleri dile getirmek istiyorum.
İki yıl kadar önce (26 Mayıs 1996) yazdığınız bir
yazıda ilkyardım konusunun önemini ve bu konu-
da eğitimın gereklMğini vurgulamıştınız. Ben ve ar-
kadaşlarım, uzun yıllardan beri ilkyardım konusu
ile ilgiliyiz ve bu alanda pek çok kişiye de eğitim
verdik. Aslında ilkyardım konusunu 'herkes' bil-
meli. Ama başlangıçta 'bazı' gruplann bu konu-
da öncelikle eğitilmesi gereklidir. Bu öncelikli
gruplardan birisı de polıslerdir ve söz konusu ya-
zınızda polislerin bu konudaki eğitim eksikliğini
açık olarak dile getirmiştiniz. Polislerin eğitimipo-
lis okullannda yapılmaktadır. O halde polislehmi-
zi bu konuda eğitmek istiyorsak, ilkyardım eğiti-
minipolis okullanna taşımakgereği ortadadır. Po-
lis okullannın eğitim programlannda bu konu yer
almaktadır. Ancak bu eğitimin içeriği bakımından
eksiklikler olduğunu öğrendik. Hacettepe Üniver-
sitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı ola-
rak, bu eksikliği gidermek üzere Emniyet Genel
Müdürlüğü ile işbirliği yaptık ve Türkiye'deki 22
polis okulunda ilkyardım eğitimini sürdüren dok-
torlann, bu konuda standart eğitimini sağladık. İki
hafta (toplam 60 saat) süreli bu eğitimin sonunda
doktorlara, ilkyardım eğitimi yapmak üzere 'serti-
fika' verdik. Bu arada Emniyet Genel Müdürlüğü
de okullara ilkyardım eğitimi için gerekli olan man-
ken vb. eğitim araç-gerecini sağladı.
Şimdi beklentimiz, yeni eğitim dönemi ile bir-
likte polis okullan öğrencilerinin ilkyardım konu-
sundaki eğitimlerinin sağlanmasıdır. Bu eğitim so-
nunda polislerimiz ilkyardım konusundaki doğru
uygulamaları öğrenip, gerektiğinde bu uygulama-
lan yapabılir hale geleceklerdir. Böylece yazınız-
da sözünü ettiğiniz 'iri kıyım bir polis memuru olan
bitene göz atmak için salınarak yaklaşjyordu.... -
Sonuçta trafik polisi bir taksı çevirdi...' şeklindeki '•
ifade yerine, benzeri bir olayla ilgili olarak ilerde^'
ki biryazınızda, 'bir polis memuru olaya müdaha-
le etti ve gerekli ilkyardım uygulamalannı doğru
olarak yaptıktan sonra hastayı bir ambulans ile
hastaneye gönderdi' gibi bir ifadeyi kullanma du-
rumunda olabilirsiniz. Böyle bir olayda doğru uy-
gulamalara tanık olmak veya bu konuda yazılmış
biryazıyı okumak da eğitici olarak bizlerin en bü-
yük mutluluklanmızdan birisi olacaktır.
Saygılanmla."
Sayın Nazmi Bilir'in umudunu paylaşıyor, gü-
venlik güçlerinin işkence uzmanlığında değil ilkyar-
dım uygulamalarında ustalaşmasının bu kuruma
saygınlık kazandıracağını düşünüyorum...
• • •
Sayın S. Giray Velioğlu'nun mektubunda özet-
le, merkezi Izmir'de bulunan Acil Tıp Derneği'nin
bilimsel katkılanyla İlkyardım İçin İlk Adım kam-
panyası açıldığı, Genel Bilgilendirme toplantıları
yapıldığı, aralarında trafik polisleri ve öğretmenle-
rin de bulunduğu kişilere Temel Yaşam Desteği
Kursu verildiği bildiriliyor. Mektuba 'Acil Tıp Der-
neği've 'Halk Yaşam'ca hazırlanan 'İstanbul Acil
Yardım Haritası', ilkyardım Künyesi' ve 'llkyardım
Temel Yaşam Desteği El Kitabı' eklenmiş... Çok
yararlı bu kıtapçık 'Halk Yaşam Sigorta AŞ PK 351
AVPİM34003 Topkapı-lstanbul've 'Acil Tıp Der-
neği, PK 157 Pasaport-lzmir' adreslerinden iste-
nebiliyor...
• • •
Ülkece yaşadığımız sıkıntılardan pek çoğu bir-
çok temel konulardaki bilgisizliğimizden, daha da
kötüsü bu konulardaki duyarsızlığımızdan geliyor.
Siyasetın alabildiğine yozlaştığı, her türlü kötülü-
ğün prim yaptığı bir ülkede kendi gösterişsiz fa-
kat yaşamsal önemdeki uzmanlık alanlannda böy-
lesine değerli çalışmalar yapan bilim insanlanmı-
zın çabalarını saygıyla alkışlıyor, Sayın Nazmi Bi-
lir'e iki yıl önce yayımlanan bir yazım ve gazete-
mize ilişkin değerlendirmeleri için ayrıca teşekkür
ediyorum....
Meclisin askeriik profili
108 milletvekfli
kısa dönem asker
ANKARA (AA)- Eski
Devlet Bakanı Bahattin
Şeker'in askerliği ile il-
gili tartışmalar sürerken
7 milletvekilinin elveriş-
li olmadıklan gerekçe-
siyle askerliğini yapma-
dığı, Şeker'in yanı sıra 3
milletvekilinin daha as-
kerliğini dövizle yaptığı
belirlendi.108 milletve-
kilinin ise kısa dönem as-
kere gittiği belirtildi.
Başbakan Yardımcısı
ve Milli Savunma Baka-
nı tsmet Sezgin. DYP
Grup Başkanvekılı Meh-
met Gözlükaya'nm soru
önergesi üzerine. 20. dö-
nem parlamentonun "as-
keriik profilini" açıkladı.
Buna göre. eski Devlet
Bakanı Gürcan Dağdaş.
eski Içişleri Bakanı Na-
hit Menteşe. Susurluk da-
\ asında yargılanması için
dokunulmazhğı kaldın-
lan DYP Şanhurfa Mil-
letvekili Sedat Edip Bu-
cak. ANAP Genel Baş-
kan Yardımcısı Yaşar De-
delek. DSP Kars Millet-
vekili Çetin Bilgir. DSP
Bolu Mılletvekili Musta-
fa Karsboğfu ile FP Erzu-
rum Milletvekilı Abdfitt-
lah Fırat. "eKerişli ohna-
dıklan" gerekçesiyle as-
keriik yükümlülüklerini
yerine getirmediler.
Eski Devlet Bakanı
Bahattin Şeker'in yanı sı-
ra İstanbul Bağımsız
Mılletvekili Sedat Aloğ-
lu, ANAP Çanakkale
Milletvekili Hikmet Ay-
dın, DSP Tekirdağ Mil-
letvekili Bayram İrfan
Dayanıklı da dövizle as-
keriik yaptı.