Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 AĞUSTOS 1998 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
15
Özürlüler için
anlamlı yaşam
sürdürme hakkı
DSP 'li Devlet Bakanı Hasan Gemici,
gelecek yıl bir "Özürlüler Şûrası" topla-
mak üzere kollan stvadı ve ilk duyuruyu yap-
tı.
Gemici, özürlülereyönelik uygulamala-
nn ayn ayn kurumlarca, birbirinden ba-
ğımsız ve kopuk yürütüldüğü için eldeki
kaynaklarm "dağınık ve verimsiz " kulla-
nıldığı kanısında Çağdaş dünyada temel
insan haklan arasında kabul edilen "an-
lamlı bir yaşam sürdürme hakkı "nın. özür-
lüler için de geçerli olduğuna inamvor. Bu
nedenle de özürlülerin sorunlarının top-
lumsallaşması gerçeğtnden hareketle, ye-
rel yönetimlerden üniversitelere, aileler-
den sivil toplum örgütlerine dek tüm kişi ve
kunduşlaha biriikte "1. Özürlüler Şûra-
sı" nı toplamava karar verdiklerıni söylü-
yor.
"Daha işin çok başındayız " diyor Ha-
san Gemici ve vurguluvor
"Özürlülere verilmesigereken yer, im-
tiyazdeğilhaktır."
Özürlüler ile ilgili temel ılkeleri de şöy-
le özetliyor-
"Özürlülerin,yasamın heralanına eşit
katılmaları ve haklanm kullanabilmele-
ri için birey, aile ve toplumun bilinçlendi-
rilmesi. Tıbbibakım verehabilitasyon ola-
naklanna kavuşturulmalaru Günlükya-
şamda kendibaşlarınayaşayabilme kapa-
sitelerinin arttırümasu Bilgi, hizmet vefı-
ziksel çevre koşuüarımn ulaştlabilir hale
getirilmesL Eğitimin her aşamasında ve
istihdamdafırsat eşitliğinin sağlanmasu
Sosyal ve kültürel alanlara tam katılım-
larının gerçekleştirilmesL"
1-3 Aralık 1999 dayapılması düşünülen
şûraya dönük çalışma grupları oluşturul-
maya başlandı. Önümüzdeki kasım ayında
ön rapor hazırlama komisyonları değer-
lendirmelerinı tamamlavacaklar.
1. Özürlüler Şûrası Sekreterliği 'nin ya-
zışma adresi şövle:
"Kızılırmak Cad. \o: 14 Kocatepe/AN-
KARA"
ımım
Karavolları Genel
Müdürlüğü 'nün,
Trafik Şube
Müdürlüğü 'nün
istatistiklerı göz
önüne ahnırsa,
trafik kazalan
açısından en
tehlikeli aydayız.
Geçen yıl
gerçekleşen toplam
4 bin 600
dolayındaki trafik
kazasımn
çoğunluğu (674)
ağustos ayında
meydana gelmis.
Uzun yolda
direksiyon sallamış
olanlann mutlaka
aşağıdakine benzer anıları
bulunur:
Kendinize ait şeritte, enfazla
100 km. hızla giderken,
karşımza sollayan bir otobüs,
kamyon ya da araba çıkar.
Selektör yapıp uyarırsımz,
dinlemez. Yanlış sollaması
sürer. Hız kesersiniz, umrunda
değildir. dümdüz üzehnize
üzerinize gelmeye devam eder.
Çaresiz, eğer uvgunsa bankete
çıkar durursunuz ki, beyefendi
ilerieyebilsin. Yanınızdanfırtına
gibi geçerken de, hem suçlu hem
güçlüdür, sövmeyi unulmaz.
Garip bir psikoloji!
Türk Psikologlar Derneği 'nin,
Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi
Psikoloji Bölümü ile biriikte 16-
18 Eylül tarihlerı arasında
Ankara 'da düzenleyeceği "10.
sayılmamak için
Llusal Psikoloji Kongresi"nin
ana teması "trafik kazalan "
olacak.
Kongre Düzenleme Kurulu
Başkanı Prof. Dr. Nesrin H.
Şahin, kazalann önüne
geçilmesinde insan faktörünün,
insan psikolojisinin ve eğitimin
öneminin yadsınamayacağından
hareketle, trafik sorununu büyük
ölçüde çözmüş ülkelerin bu
konudaki uzman bilimcilerini
çağırdıklarını sövlüvor:
"Ulusal kongremiz sûresince,
Almanya, Isviçre ve
Avusturya 'dan gelecek olan ve
'trafik kazalarında insan
faktörü', 'sürücü eğitimi ve
rehabilitasyonu', 'sürücülerin
psikoteknik değerlendirmesi'
gibi konularda bilim adamlan
ve uygulamacılar, çalışma
gruplanm yöneteceUerdir.
Amacımız, meslektaşlarımızın
trafik psikolojisi alanında
çağdaş uygulamalardan
haberdar olması ve yeniliklerin
bir an önce ülkemizde de
yerleştirilmesine katkıda
bulunmaktır."
Şahin 'in, yapılacak
değeriendirmelerin yaşama
geçirilmesine dönük dilekleri de
var: "21. yüzyıla girerken
gelecek on yüların insana ve
insan kaynaklarına yatınm
yapacak ülkeler için daha umut
dolu olacağı
vurgulanmaktadır. İnsan ve
davranışlarımn bilimi olan
psikolojinin desteklenmesi, bu
nedenle ülkemiz açısından
büyük önem taşımaktadır."
İnsan ve insan kaynaklarının
"hiç"ten sayıldığı Türkiyede bu
sese kulak verılmeli.
muhendisleri umutsuz
TMMOB Ziraat Mu-
hendisleri Odası nın es-
ki Başkanı Mahir Gür-
büz, 1994 yılındaişst zi-
raat mühendisi sayısımn
17 bme ulaştığını, bu sa-
yıya her vıl 4 bin eklen-
diğinibelirleyince, Cum-
hurbaşkanı Süleyman
Demirel'e bir mektupya-
zarak, yeni bir tasarımı
gündemegetirmişti. Gür-
büz 'ün önerisiözetleşöy-
leydi:
" Yaşanılan işsizlikso-
rununun kamıı kesimin-
deyaratılacak istihdam-
la çözülmesini beklemi-
yoruz. Ziraatmühendis-
lerinin, artıksektörün ve
üretim sürecinin bizzat
içerisinde yer almaları
gerektiği kanısındayız.
Doğrudan tarımla uğ-
rasmaktan danısmanlı-
ğa, biyolojik girdi üreti-
minden mekanik girdi
pazarında teknik danış-
manlığa, tanm sigortası
eksperliğinden tanm
ürünü iç ve dıs piyasa
mekanizmalarında tek-
nik elemanhğa, tanmsal
kooperatiflerinteknik yö-
netkiliğinden gıda üre-
tim ve putar sürecinde
denetçiliğekadarsayıla-
bilecek birçok alanda ve
birçok konumda meslek-
taşlarımızınformasyon-
larınt sergilemelerinden
başka bir çözümleyici
yaklasımtngerçekçi ola-
mayacağıgörüşündeyiz."
Gürbüz, özetle Ziraat
Bankası nın ziraat mü-
hendislerine, üretim için
yatırım ve işletme kredi-
leri ile danışmanlık, ba-
yilik, mümessillik, analiz
ve tescil, projelendirme
gibi konularda da işyeri
kredisi vermesini öner-
mişti.
Mahir Gürbüz'denoda
başkanlığı görevini dev-
ralan Prof. Dr. Gürol Er-
gin de aynı konunun ya-
kmizleyicisioldu.Ancak,
aradan geçen 4 yıl bo-
yunca gerek Tanm Ba-
kanlığı, gerekse Ziraat
Bankası 'nda kadrolann
çok sık değişmesi nede-
niyle tasanmm yaşama
geçirilmesinde bir arpa
boyu ilerienemedi. Gürol
Ergin, yaklaşık 6 yıldır
uğraştıklan tasanmm ya-
şamageçirilmemesinden
haklı olarakyakımyor
"Düşünün,projesi ka-
bul edilecek bin kadar
ziraatmühendisine 10 'ar
milyar düşükfaizli kre-
di verilse, 10 trifyon eder.
Bin ziraatmühendisinin
bu biçimde islendirilme-
si,yüzlercebüyük işyeri,
tarımın teknik ve tekno-
lojik açtdan hayat bul-
ması anlamına gelir. 10
trifyonliraçok büyük bir
rakam değiL Büyük ser-
mayesahiplerine, kredi-
lerin bir çtrpıda verildi-
ğine tanık olunuyor. Bi-
zim önerimizise hem bin-
lerceişsizin işlendirilme-
sihem de Türktanmuun
ilerigitmesini içeriyorki,
çok anlamlı birgirişim."
Ziraat Muhendisleri
Odasıyöneticiterinde, bir
bezginlikgöze çarpmıyor
değil. Ama konunun
peşini bırakmayacakları
da kesin.
OKUR MEKTUPLARI
İletişim: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95
Türkocağı C*d. 39/41 Cağaloğlu 34334 İstanbul
HAYVANLAR ISMAÎL CÜLGEÇ
Büyükçekmece
y
de yarınki açılış,..
Ben Büyükçekmece Kumbur-
gaz Beldesi Güzelce Mahalle-
si'nde bulunan ve tapuda 8 paf-
ta 368, 371 ve 372 parsel sayı-
da kayıtlı taşınmazın I '2 mali-
kiyim.
Bu yer hiçbir kamıriaşHrma
işlemi yapılmaksızın Kumbur-
gaz Belediye Başkanlığı 'nda n-
zam hilafına işgal edilmiş \e
piknık alanı yapılarak Sayın Baş-
bakanımız Mesut Yılmaz' m da
katılacağı bir törenle yarın açı-
lışı yapılacaktır.
Ben Sayın Başbakanımızın
mahalli Betediyeninyapmışol-
duğu yasalara aykın bu durumu
bildiğini hiç zannetmiyorum,
Kendi partısinden bir Beledıye-
nin böyle bir uygulamasını hak-
sız ve çirkin buluyorum. Ve ina-
nıyorum ki Sayın Başbakan bu-
nu bilse katiyen bu törene katıl-
maz. Bir Hukuk Devletinde böy-
le bir şey olmamalıdır. Cumhu-
riyetimizin münevver bir insa-
nı olarak bu durumu protesto
ediyor ve yetkililere seslenmek
istiyorum.
Burada kanunlara. insan hak-
lanna aykın bir durum olup ol-
madığını, bircebri işgalin söz ko-
nusu olup olmadığını ve de Baş-
bakanımızın bu durumu bilip
bilmediğini mahalli Belediye
Başkanına sormak istiyorum.
Yerel yönetimler, ülkemizin
bir hukuk devleti olduğunu ar-
tık anlasınlar lütfen.
E. Behiye Menteşe
KİM KİME DUM DUMA BEHİÇAK behic3kCaturk.net { j |
Ecevit'e mektup
Geçmişte, duvardan
dedemizin, yakınlanmızın
resmini indirdik, sizinkini
astık. Dağlara taşlara
'KaraoğlaıT yazdık.
Üç oğlum, senin yolunda
okullannı astılar, ancak iki
yıl gecikme ile üniversiteyi
bitirdiler. Ecevit; Denizcilik
kavramına göre, kaptan
gemiyi en son terkeder.
Siz ise mürettebattan önce
gemiyi terkettiniz.
Kurduğunuz
partiye siz Genel Başkan,
eşiniz ise Başkan Yardımcısı
oldu. Ecevit;
Baykal ile elınızdeki,
eteğinizdeki taşlan dökün,
biriikte seçime gidin.
Atatürk'ürı kurduğu ve
gençliğe emanet ettiği
Cumhuriyet'i biriikte
yaşatahm. Cumhuriyet
tehlikededir. Jçli, dışiı
Cumhuriyet düşmanlan,
irtica ile İaik Cumhuriyet'i
yıkmak için var güçleriyle
çalışmakta. Bunun önüne
geçmek sizin elinizde.
Sizlere bu konuda büyük
görevler düşmekte. Bu da
elbette ki birleşme ve seçime
biriikte gitmekle olur.
Kerim liysal / Emekii işçi
ÇİZGİLÎK KÂMtL MASARACI
Köyceğiz'de kültür kıyımı
Köyceğiz ılçesinde kültürel
güzelliğe sahip tarihi bir bina-
nın sahibıyiz. Bina sağlam \e
bakımlıdır. fakat bu binaya
Kö>ceğiz Belediye Başkanı
Orhan Koroğlu tarafından bir
tertb \ e tasallut sözkonusudur.
t>ins/ı yıkmak ve bulunduğu
yerden yol geçırmek istemek-
tedk bunun için istimlak kara-
'i alnmıştır. Kültür Bakanlığı
Eantada olmayan
Yasemin sokak
Atasya Caddesinden
ge^nekte olan doğalgaz
b<ru hattı tüm ara
sccaklara döşenmiş,
ar:ak sadece 40 metre
uaniuğundaki Yasemin
Sıkak kalmıştır.
gffüştüğümüzde 'bu
sdtak haritamızda
yıkrur, bize emir
-vrsinler bemen
<*şeyelim' diyorlar.
Skak sakinleri bu
-druma isyan ediyorlar
Halkalı Merkez
Mahallesi sakinleri
karann alinmasında yardımcı
olmuştur. Oysa ki Bakanlığın
istimlak kararlannda belediye-
ye yetki vermesi sadece kültü-
rel amaçlı istimlaklar için söz-
konusudur.
Bakanlık yetkilileri ve yet-
kili koruma kurullan kanunun
açık ve seçik olan 15. ve 20.
madde hükümlerini ihlal etmiş-
lerdir. Bu maddelerin anlaşıl-
ması zor değildir, iki kelimey-
le anlatmak gerekirse; beledi-
yelere, yol geçirmek için kül-
türel bir varlığın, tescilli bir
gayrimenkulün istimlakı için
yetki verilemez. Kanun ve hu-
kuk bunu emretmektedir.Baş-
kan Koroğlu'nun, kanunsuz bir
işlemle bu kültür varlığını yok
etmesinden, kazma makinasıy-
la tahrip ve yıkması ihtimalin-
den korkuyoruz. Bugüne ka-
darki davranış ve tutumunun
kanunsuz olması bundan son-
rakilerinin de kanunsuz bir şe
kilde devam edeceği kaygısını
vermektedir. Bu güzel varlık
Köyceğiz'de sahile yakın bir
mevkidedir ve orada olduğu şe-
kilde koruma altında kalması bir
zorunluluktur. Biz bunu yap-
maktayız.
Ahmet Urkay
HARBİ SEMÎH POROY
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 22 Ağustos
Üet+e, y
yatısıyla "Pettias ve
Mdhd>' de» bir idiim.
IZLBN/MCİ BESTECİ
I8&Z'P£ BU6ÜN, ÛNLÜ FKANSIZ gBSTECÎSİ
CLAUOE ACHILLE OEBUSSY DOĞDll. 19.
rüZVILtH İKİHCİ YtlttSlNOA OOİftASINA
KARŞIN 2O. YÜ2YtL BBSrSCtSİ SAYtLAN
PeguSSY, A4ÜZIK ANLAVtŞl YEYAP/TLA-
RIYLA KSNDİNPEN SOKUSA <SELeC£K
MÜZHCÇ/LERÎ PEfiİNOEM E7KİÜYECE*L-
77İÇ. MÜZİĞİ, ZAMANININ KESİM AN-
LAY/ÇINI AAJIMSAmS' IÇIN DESUSSV'e
İZLEHİMCİ*> (EMPRESyONİST') BESTECİ
&£AJEC£KTtg. P/YANO VE OOA MÜ2İ& ÇALtÇMA-
IA&ININ YANI SlgA OÜKESTBA rAPrTL/UiJ DA OLAN
BESTBCİNİN S//Ç DE OPSBASl VAZPiR . PELLE/IS
VE MBI.ISAND£.. BU OPeAA, KENt>l TUHÜNÜU BİK-
KAC BÛYÛK YAPIT7ABA&NA Slf>EC£KTİR..
GÖRÜŞ
RAHMİ AKSEKİ
Gülen Bir Olüye Ağıt
Nasıl başlasam, sana nasıl seslensem bilmiyo-
rum. Her zaman bekledığimiz, ama hiç ummadı-
ğımız şey oldu sonunda ve sen bizi bir kez daha
şaşırttın. Daha en az iki yıl yaşamalıydın. Yaşam
sana iki yıl borçlu kaldı. Bu borcun nasıl ödene-
ceğini bilemiyorum.
Herkes senin kırgın olduğunu söylüyor. Ama
ben senin topluma kırgın olmadığını biliyorum. Sos-
yalizmin kaleleri birer birer düşerken nasıl acı çek-
tiğini, nasıl kahrolduğunu gördüm. Çünkü kimse
sosyalizmin yanlışlığını ileri sürmüyor, kimse sö-
mürüyü reddedemiyor, ama gene de kapitalizm
yeni maskeler takarak, türlü oyunlarla, katakulli-
lerie insan onuruna darbeler indiriyor. İnsan eme-
ği ayaklar altında çiğneniyordurmadan.Sevgisiz-
lik egemen olmuş topluma. Senin öfken asıl bu-
na karşıydı. Toplumu okutmayan, okutmamak
için her şeyi yapanlara karşıydı; yalana, dolana,
kepazeliğe, hırsızlığa, alçaklığa karşıydı. Nerdeöf-
kelenecek bir şey varsa ona öfkelenen, kızan, acı
çeken bir insan oldun sonunda.
Ama ben senin ınsanlara nasıl sevgiyle ve şef-
katle yaklaştığını da gördüm Bekir Abi. Seni ca-
nevinden vuranlar bile senin sevgi denizinden
paylarını aldılar.
Ali Yıldız, "Bekir'i ziyaret ettim, çok güzel uyu-
yor" dediğinde inanmadım. Ölüm güzellikleri alıp
götürmez miydi? Ölüm, biriikte yaşadığımız, gül-
düğümüz, acı çektiğimiz günlere son vermemış
miydi?
Vıtdan: "Babamı gördüm, babam çok güzel" de-
di, inanmadım. Ölümün insan yüzüne kondurdu-
ğu o balmumu sarılığını, donukluğunu b/liyordum
çünkü. Ama yüzünü gördüğümde bir kez daha şa-
şırttın beni. Çünkü sen yaşamı terk ettiğinden bu
yana geçen dördüncü günde bile pespembeydin,
güller açmıştı yanaklarında sanki ve gülüyordun.
Inanılmaz bir güzellik vardı yüzünde.
Neydi sevgili Bekir Yıldız seni böyle güldüren?
Artık daha fazla alçaklıkla, daha fazla namussuz-
lukla ve yenilgiyle karşılaşmayacak olduğundan
mı gülüyordun? Yıllardır sana eziyet eden sayrı-
lıklann artık canını yakamayacağını bildiğin için mi
gülüyordun yoksa?
Hep biriikte yaptığımız yolculuklara bir yenisi-
ni daha ekledik. Alkışlarla, gözyaşlarıyla, olağa-
nüstü vakur ve hüzünlü. Hiçbir aksilikle karşılaş-
madan, dingin ve sessiz akan bir ırmak gibi ko-
pup geldik Silivri'den. Sonra tedırgin, diken üs-
tünde bir bekleyiş, sanki yıllarca süren. Sonra
dostlar, arkadaşlar, okurlar, görevliler.
Ve geldik işte! Seni toprak ananın kucağına ver-
meye. O müthiş gözlem gücün ve betimleme ye-
teneğinle: "İnsan, yürüyen topraktır, kendi 67ü-
münü sırtında taşır" demiştin, hatırlıyor musun?
Artık taşıdığm ölümü sırtından alma zamanı gel-
di. Yaşamın yükünü de. Bak herkes, dostlar, kar-
deşler, onlardan biri olmakla gurur duyduğun iş-
çiler, sanatçılar, yazarlar burada. Ihanetin çirkin-
leştirdiği suratlar çekilmiş ortalıktan.
Toprak ana! Onurlu, yiğit ve halk adına öfkeli oğ-
lunu, sevgili oğlun Bekir Yıldız'ı getirdik sana.
Onu yavaşça, yumuşacık kucakla, onu sevgiyle
bağrına bas, onu incitme.
BULMACA SEDAT YAŞAY.t/V
SOLDAN SA-
ĞA:1/Denızle-
nn yeryüzünde
oluşturduğu yu-
var; suküre. 2/
Eski Yunan'da
müzisyenlerin
konser verdiğı
basamaklı yer...
Lütfi Akad'ın
birfılmı.3/Os-
manlı devletin-
de bir hizmete
karşılık olmak
üzere bir kim-
seye devletçe v enlen ay-
lık ya da bir yere bağlı
gelır... Kalayın simgesi.
4/ Süs için yapılmış giy-
si kı\nmı... "Can
1
2
3
4
5
6
7
8
9
1
r
i
2 3 4
•
5 6 7 8
i
9
1 2 3 4 5
-'te duran kuştur'Elbet 4
uçargıderbırgün"(Ka- c
racaoğlan). 5/ Kitre adı
da verilen \e gevenden
çıkanlan bir tür zamk. 7
6/ Asker... Şarkı. türkii. 8
7/ Iğdış etmek. erkeklı- 9
ğini gidermek... llaç, de-
va. 8/ Hollanda'nm plaka ışaretı... Ste>en Spielberg'ın
bilimkurgu türündeki ünlü filmi... Muğla'nın bir ılçesi.
9/ Orta Asya'da bir bölge.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Kendini beğenmiş. gururlu. 2/ Kır yaşamı içinde aşk
konusunu işleyen kısa şiir... Herkesçe tanınmış olan. 3/
Mardın'in bir ilçesı. 4/ Yapmacıklı davranış... "E\e —
—'le tuz götürmeyL Böyle havalarda unuttum" (Orhan
Veli). 5/ Damarlı ve yan saydam bir taş... Anadolu'da ku-
rulmuş eski uygarlık. 6/ Yağı almmış voğurt. II Bir no-
ta.... Gözdeki canlılık... Utanma duygusu. 8/ Bü>ük çi-
vı... Gözde sanyaçalar kestanerengı. 9/ Bir ışegirerken.
kendi içingüvencedoğuracakbilgı >ada kefıl verınege-
çebılecek ad verme.
ECumhuriyet
kitap kulübü
CAĞALOĞLU Sergi Salonu
AĞUSTOS AYI ETKÎNÜKLERİ
FOTOĞfflPİERGİSİ
20 Ağustos -2O Eylül Her Gün Saat:10.00-18.00
LÜTFÜ DAĞTAŞ
(Çocuk Böbrek Vakfı Yaranna)
Adres: Türkocağı Cad. 39/41 Cağaloğlu Tel:514 01 96