19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 AĞUSTOS 1998 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER İP: Solun iktfdara gelecek oyu var • ANKARA (AA) - İP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Yalçın, bir araştırma şirketinin anket sonuçlanna göre seçmenlenn yüzde 36.4'ünün solun güçbirliğine destek verdiğini belirterek, solun tek başına iktidara gelecek o>a sahip olduğunu kaydettı. Başta CHP. DSP ve İP olmak üzere "Cumhuriyet De\riminiTamamlama Programf'nı benimseyen bütün sol partilerin güçbirliği yapmalannı öneren Hasan Yalçın, "Şu veya bu sağ partinin koalisyon ortağı olmak gibi hedeflere kendini bağlamak, bugünün koşullannda gerçek bir gaflettir" dedi. 'Hükümet başansız' • ANKARA (ANKA)- CHP Genel Sekreter Yardımcısı Haydar Oymak, hükümetin ekonomi alanında başansız olduğunu belirterek, "Hükümet ayaklan yere basmayan, uygulanabilirliği olmayan, güvenir olmayan bir yöntem izliyor. Bunun sonucunda halk enflasyon altında eziliyor" dedi. Oymak, düzenlediği basın toplantısında, hükümetin ekonomi jx>litikalannı eleştirdi. Bütçe açıklannm giderek büyüdüğünü ve ciddi tedbirler alınmazsa toplu iflaslann yaşanabileceğini kaydeden Oymak, "Bütün söylemlere karşı ekonomideki gelişmeler iç açıcı değil. Ekonomi yönetiminde ciddi bir karmaşa yaşanıyor. Bakanlar birbirleriyle çelişen demeçler veriyorlar. Gerekli tedbirler alınmazsa toplu iflaslann yaşanacagı bir döneme girebiliriz" diye konuştu. Seçimin ntaliyeti 15 tnilyon • AıNKARA(UBA)- Yüksek Seçım Kurulu (YSK) Başkan Vekili Sabri Coşkıın, yerel ve genel seçimlerin bir arada yapılacağı 18Nisan 1999 seçimlerinin 15 trilyon liraya malolacağtnı söyledı. Coşkun, YSK'nin seçim maliyetinı 1998 ve 1999bütçelerinden karşılayacağını ifade erti. YSK Başkan Vekili Sabri Coşkun, seçimlerde 35 milyonun üzerinde vatandaşm oy kullanacağını belirterek TBMM'den herhangi bir yasa çıkmadığı sürece yurtdışında yaşayan vatandaşlann eskisi gibi gümrük kapılannda oy kullanabileceğini söyledi. YSK'nin toplam 740 bın sandık kullanacağı seçimler için 440 bin sandık, 740 bin de torba siparişi verdiğini bildiren Coşkun, seçimler için 2.5 mılyon kişinin görevlendirileceğini dile getirdi. Vekillere anket • ANKARA (URA)- Seçimlere 8 ay kala, mıllervekillerine. "özeleştiri" yapmalannı sağlayacak bir anket dağıtıldı. Koç Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Ilter Turan, Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı'ndan saglanan destek çerçevesinde yaptığı "Türk Siyasal Kurumlan A-aştırmasrnm palamento kısmı için tüm mıllervekillerine br anket formu dağıttı. Praf. Dr. Turan, ankete iltşkin ön yazısında, vailen yanıtlarda geliliğin esas olduğunu v« bu yüzden isim yizılmaması gerektiğini bdirtirken Turan, ankette kçısel istatistiki bilgilerin yaıı sıra komisyonda. pati grubunda görev alıp ahıadıklannı, seçim bılgelerine ne sıklıkla gdebildiklerinı, iş takibi yçıp yapmadıklannı, paiamentonun s<ygınlığının azaldığını iiışünüp dışünmedıklerini de stfuyor. Kapatılan partinin malvarlığmı inceleyen Maliye Bakanlığı nakit açığı buldu RP'de 1 trilyon kayıpANKARA(AA)- Kapatılan Re- fah Partisi'nin tasfıyesi öncesinde parti hesaplannda göriilen 1 tril- yon liranın kayıp olduğu belirlen- di. Maliye Bakanlığı, RP hesapla- nnda bulunan 1 trilyon liranın (1997 kuruyla 10 milyon mark) kaybolduğuna ilişkin raporu, Ana- yasa Mahkemesi Başkanlığı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılı- ğı'na bugün gönderdi. FP Genel Başkanı Recai Kutan, o dönemde sorumlu olan kişilerin iddialar konusunda bilgi sahibi ol- duktan sonra gerekli yanıtı vere- ceklerini söyledi. Kutan. "Bu bil- gilerin d alündan basına sızdınl- masının devletriddiyeûylebağda$- madığuu" öne sürdü. Edinilen blgiye göre, olay, kapa- • Araştırmaya göre, Anayasa Mahkemesi'nin RP hakkında kapatma karan vermesinin ardından parti hesaplanndaki 1 trilyon liranın j] teşkilatlanna gönderilmesine iJişkin belgeler düzenlendiği. ancak paramn teşkilatlara gitmediği anlaşıldı. Maliye Bakanlığı, raporu Anayasa Mahkemesi Başkanlığı'na gönderdi. tılan RP'nm genel merkez hesap- lannı kontrol eden Maliye Bakan- lığı denetım elemanlannın incele- meleri sonucunda ortaya çıkanldı. Anayasa Mahkemesi 'nin RP hak- kında verdiği kapatma kararına ilişkin gerekçeli karann Resmi Gazete'de yayımlandığı 22 Şubat 1998'den sonra, bu partinin tasfî- yesi işlemleri çerçevesinde. genel merkez hesaplan. Maliye Bakan- lığı merkezi denetim elemanlann- ca incelemeye alındı. Aynı şekil- de, bütün ıl ve ilçelerde oluşturu- lan tasfiye komisyonlan da, il ve ilçe teşkilatlarının hesaplan ile maKarlıklannı tespit çalışmalan- nabaşladı. Kapatılan RP'nin son 1 yıllık genel merkez hesaplannın incelen- mesi sırasında, gerek Hazine'den alınan yardım, gerek parti adına toplanan bağışlar ve bunlann faiz gelirlerinden oluşan 1 trilyon lira- nın "kayıp olduğu" görüldü. Ma- liye Bakanlığı yetkililen. "Anaya- sa Mahkemesi'nin RP'yi kapatma karan (16 Ocak 1998) vermesinin hemen ardından. söz konusu para- nın il teşkilatianna gönderildiğine ilişkin belgeler düzenlendiğiıu. an- cak paramn teşkilatlara ulaşmadı- ğının anlaşüdığuu" bildırdıler. Yet- kililer bu konuda şunlan kaydetti- ler: "Anayasa Mahkemesi'nin ka- patmaya ilişkin gerekçeli karannın yayunıtarihine(22 Şubat 1998)ka- dar geçen süre içinde yapüan bu iş- lem sırasında. genei merkez hesap- lanndaki I trilyon liranın teşkilat- lara aktanldığı. ancak teşkiladar nezdinde vapöğımı/ araşhrmada, bu paramn >erine ulaşmadığı beiir- lendi.İlbaskanlanikkonuştuk.AJ- dığunız yanıt 'Genel merkez yet- Erken secim tartısması DTPüden Cîndoruk Yümaz'ıtehdhetti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Sûleyman Demirel ile DTP Genel Başkanı Hüsamettin Cindonık'un genel seçimlerin ertelenmesı gereğıne ilişkin açıklamalan. hükümet ortaklan arasında da tartışma yarattı. DTP liden Cindoruk, Başbakan Mesut Yılmaz'ın "Bazılanyan çiziyor ama 18 Nisan'da seçim yapılacak" sözlerine "Eğer ö>le tammiariarsa, ben de oturup üç genel başkan arasındaki girii konuşmalan yansıtırun. Kim yan çiziyor, kün çizmiyor, kim ortadan gidiyor görülür" karşılığını verdi. Cindoruk, Demirel ile benzer ifadeler kullanmalan konusunda da, "Bir aydır Sayın Demirel ile konuşmadım. Ama aynı frekansla yayın yapıvorsak o. tecrübemize, siyasette yajüış karariardan çektiğinıiz acıiara dayanıyor"dedi. Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevh erteleme konusunda "Olacak şey değü" derken Başbakan Yılmaz, "Bazılan yan çiziyor ama 18 Nisan'da seçim vapılacak" dedi. Yılmaz'ın bu ifadelerine karşın ANAP içinde de genel seçimlerin ertelenmesi isteği açıkça dile getirilmeye başladı. Prova seçim DTP'nin ekim ayında TBMM açıldığında, ülke barajının aşağı çekilmesini ve yasal ittifaklara olanak tanmmasını öngören bir yasa önerisi vereceği bildirildi. DTP aynca iki seçimin bir arada yapılmasının zorluğunu bir prova ile kamuoyuna kanıtlamaya çalışacak. Alınan bilgiye göre, partinin Istanbul il başkanlığı ve Bahçelievler ilçe yönetiminin organize ettiği "prova seçim" 23 Ağustos Pazar günü yapılacak. Bahçelievler ilçe binasında gerçekleştirilecek olan prova seçim, tıpkı gerçek seçimlerde olduğu gibi sabah saat 09.00'da başlayacak ve 17.00"de sona erecek. Prova seçimde millervekilliği, büyükşehır belediye başkanlığı, ilçe belediye meclisi üyeliği, il genel meclisi üyeliği ve muhtarlık için 7 sandık konulacak. ÇÎZMEDEN YUKARI MUSA KART Partîlerîn ince baraj hesabı ANAP; DYP-MHP ittifakını önlemek için barajın yüzde 8'e düşürülmesini istiyor. DSP-DTP, yüzde 5'e düşürülmesinden yana ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -TBMM'nin 18 Nisan 1999'da se- çim karan almasının ardından itti- fak pazarlıklan başlarken; ANAP; DYP- MHP ittifakını önlemek için barajın yüzde 8'e düşürülmesini gündeme getirdi. DSP \e DTP barajın >üzde 5'e indirilmesıni isterken; parlamento dışındaki sol partilerin kendi seç- meninin oyunu alabileceği kaygı- sını taşıyan CHP yönetimi, barajın düşürülmesine "soğuk" yaklaşıyor. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal bugün parlamentonun Seçım Yasa- sı'nı değıştirecek çoğunluğu bulun- madığını söylerken; parlamento dı- şındaki sol partilerle işbirliği konu- sunda "Hiçbir zaman binm dış*- mızdaki sol partilere düşmanca bir tavır takınma anlayışı içüıe girmi> o- ruz. Umutederim. herkes sorumlu- luğunu kavra>acaktır ve önümüz- deki seçimlerde güçlü bir sosyal de- mokrat seçenegi oluşturmak için üzerine düşen katkıyı yapacakûr" demekle yetindi. Gazeteci Mehmet Baıias'ın evinde bir araya gelen 5 sıyasi par- ti lideri sağ ittifakı tartışırken ittı- faklannın önünün kesilmesı için ül- ke barajının düşürülmesı hesaplan yapılmaya başlandı. Başbakan Me- sutYılmaz, ülke barajının yüzde 8'e ındirilebıleceğinı söylerken hükü- met ortağı DSP ve DTP yüzde 5'e düşürülmesini istiyor. Yılmaz'ın barajı yüzde 8'e indi- rerek "MHP'nin DYP ile ittifakını önlemeyi" amaçladığı, barajın yüz- de 5'e indirilmesine ise "HADEP parlamentoya taşınabüir" gerekçe- sıyle karşı çıktığı bıldınldı. Başba- kan Yardımcısı BülentEcevit bara- jın yüzde 5'e indinlmesini istedik- lerini. ancak parlamentoda gerekli destegi bulamadıklannı söyledi. CHP, barajın düşürülmesine sı- cak bakmıyor. Barajın düşürülmesi durumunda CHP'ye "kerhen" destek veren sol seçmenin ÖDP. HADEP, İP gıbı parlamento dışı partilere yönelebi- leceği kaygısı dile getiriliyor. ÖDP Genel Başkanı Ufiık Uras, barajı yüzde 8'edüşürmenin "faşistierive şeriatçılan McclLs'e taşımak, top- lumsal muhakfeti parlamentonun dışında btrakmakanlamına gelece- ğini" söyledi. HADEP Genel Başkan Yardım- cısı Osman Ozçelik de barajsız ve ittifaklara olanak sağlayan Seçim Yasası ıstediklerini açıkladı. kilileri bize, işlemleri şimdiden ta- mamlayalım. Hazır olsun. Erken seçim gündemde. Erken seçım ya- pılırsa. bu paralan hemen size gön- deririz, dediler. Biz de, parayı al- madan belgeleri imzaladık' şekün- deoldu." Maliye Bakanlığı yetkililen, söz konusu işlemlerden, birinci dere- cede, kapatılan RP'de dönemin ge- nel başkan yardımcılığı görevini yürüten ve mali işlerden yetkili olanAnkaraMilletvekili RızaLlu- cak'ın sorumlu görüldüğunü bil- dirdiler. Bu arada, genel merkez hesap- lanndaki incelemeler sırasında, partiye ait paralann çeşitli banka- larda değerlendirilmesi sırasında da, usule aykın bazı işlemlere rast- landı. Buna göre, bir banka- dan alınan paramn bir başka bankaya eksik olarak yatınl- dığı. aradaki farkın kullanım şekline de kayıtlarda yer ve- rilmediği görüldü. Öte yan- dan, partinin taşra teşkilatın- daki işlemlerinde de bazı usulsüzlükler bulunduğu öne sürüldü. Maliye Bakanlığı denetim elemanlan hazırladıklan ra- poru bakanlığa sundular. Bu- nun üzerine Maliye Bakanlı- ğı, RP hesaplannda bulunan 1 trilyon liranın (1997 kuruy- la 10 milyon mark) kaybol- duğuna ilişkin raporu, Ana- yasa Mahkemesi Başkanlığı ile Yargıtay Cumhuriyet Baş- savcılığf na gönderdi. Maliye Bakanlığı yetkiiile- ri, raporun Anayasa Mahke- mesı'ne göndenlme nedeni- ni. anayasadaki, "siyasi parti- lerin mali denetimûıi Anaya- sa Mahkemesi yapar" hük- müyle açıkladılar. Yetkıliler aynca Sıyasi Partiler Kanu- nu'nda da "Ana>asa Mahke- mesi'nin \aptığı mali dene- tim. Sa> ışta\ denetçileri m a Mali\c uzmanlanncagerçek- leştirilebilir" hükmünün yer aldığına dikkat çektıler. Bu arada. Maliye Bakanlı- ğı yetkilileri, Anayasa Mah- kemesi'nin, RP'nin en son 1994 yılı hesaplannı inceledi- ğini, 1995 ve 1996 yıllarMin hesaplannın ıse henüz ince- lenmediğini ifade ettiler. Kutan, kapatılan RP'nin parti hesaplannda tespit edi- len 1 trilyon liralık açığın, "biriddiadan" ibaret olduğu- nu savundu. Söz konusu ha- berin bir ajans tarafindan ge- çildiğini belirten Kutan, "Bu bilgilerin el alündan basına sızdınlmasımn devletciddrye- tiyle bağdaşmadığınT öne sürdü. Kutan, ıddıalarda FP Ankara Milletvekili Rıza Ulucak'ın adının geçtiğinin hatırlatılması üzerine de, "Bu konudabiriddiayok.Sa- dece bir ajanstan geçilen ha- berdir.Böylesüıe ayaküstü ha- zırlanmış. el altından inükal ettirilmiş bilgiler üzerine sağ- lıklı bir yt>rum vapılması da mümkün değildir. Herhaide orada Rıza l lucak sorumlu diye gösterildiğine göre. Rıza l lucak arkadaşımız bu konu- da ümit ediyorum ki cevabım verecektir" dedi. Ulucak ise "MaKye Ba- kanhğı inceiemesinde RP Ge- nel Merkezi'nden il teşkilat- lanna 1 trilyon lira gönderil- diğinin göründüğü, ancak il başkanlannın bu parayı al- madıklannı be>an ettikkri- nin belirlenmesini" nasıl de- ğerlendirdiği sorusuna, "Bu- nu değeriendirmeye değer bulmuyorum" karşılığını verdı. -\JSıIRMIKIAYDIN ENGİN aengin (« posta. cumhuriyet. com. tr Hepsi üst üste gelince gaze- teci de, okuyucu da şaşırdı. Epey süren bir durgunluk dö- neminden sonra bastınveren haber sağanağında herkes sı- rılsıklam. Mehmet Ağar'ın "ağartılması" için düzenlenen Tolga- Özlem düğününün çal- kantısı dinmeden Alaattin Ça- kıcı yakalandı. Onun yankıları gitgide güçlenerek sürerken bir başka "bataklık sivrisineği", Sedat Peker, özel uçaklarfilan tutarak Türkiye'ye döndü, ke- lepçelenip sorguya alındı. Bir başka ülkücü-baba Kürşat Yılmaz da sırada gibi. Besbelli ki önümüzdeki gün- lergebe... Bu çalkantı içinde bir küçü- cük aynntıyı "f;rm//c"layacağız. Gözden kaçabilecek, büyük olasılıkla kaçmış bir aynntıyı... Çakıcı ile birlikte yakalanan bir kızcağız var: Aslı Fatoş Ural. 1961 yılında tstanbul'da şarkıcı Selçuk Ural'dan olma, sosyete terzisi Canan Ya- ka'dan doğma bir genç kadın. Adalet Aygıtının Umutsuz Smavı llişkilerinin karman çorman- lığı ve karanlığı bir başka konu. Annesinin, yıllar önce Alaattin Çakıcı Kocaeli Cezaevi'nde ya- tarken herhafta "ziyarete" git- tiği biliniyor. Babası "şecaatarz eden merd-i kıpti" örneği "Ça- kıcı'yla tanışmışlığımız, dostluk etmişliğimiz, el sıkışmışlığımız, birlikte yemek yemişliğimiz var" diyor. Onun tek itirazı böy- le bir can arkadaşının, kızıyla birlikte yaşaması imiş. Bütün bunlar Ural ailesinin sorunu. Yani bizi ilgilendiren bir yanı yok. Bütün bunlar Nice'te- ki Fransız ceza yargıcını da il- gilendirmiyor. Karşısında kırmı- zı bültenle aranan bir Interpol sanığtnın sahte pasaportunu taşıyan bir genç kadın var. Pa- saport onun çantasında bulun- du ve Fransız yasalanna göre sahte pasaport bulundurmak da, bulundurana yardımcı ol- mak da suç. Gazetelere de yansıyan bilgi- lere göre Nice'teki yargıç ilk du- ruşmada karşısına dikilen genç kadına kırmızı pasaporttan ha- beri olup olmadığını sordu, o da "Alaattin çantama koyarken ucundan gördüm" dedi. Yani suçunu "ikrar" etti. Fransız yargıç da genç kadı- nı 6 ay hapis cezasına çarptır- dı. Ceza ertelendi ve Aslı Fatoş Ural tahliye edildi. Tek duruşma, yalın biryargı- lama ve gecikmeksizin gelen bir karar. Adalet aygıtı Fran- sa'da böyle işledi. Şimdi geliniz aynı olayı Tür- kiye'ye taşıyalım. Birinin üstün- de, bir karanlık kişiye ait sahte (ya da gerçek ama yasadışı) bir pasaport yakalansa ne olur? Önce sanık emnıyet müdür- lüğünde sorguya alınır. Sorgu- su bittikten sonra savcılığa sevk edilir. Savcılık tutuklu yar- gılanmasına karar verirse tutu- kevine konur. En iyi olasılıkla bir buçuk ay sonrasına gün verilir. Mahkemeye çıkarılır. Büyük olasılıkla ilk duruşmada "suçun niteliği ve istenen cezanın üst sının" göz önüne alınarak tu- tuksuz yargılanmak üzere ser- best bırakılır. Duruşma bir ay (bazen iki ay) sonraya ertelenir. Ikinci duruşmaya sanık gel- mez. Bunun üzerine hakkında va- reste karan verilmemiş olan sa- nığın mahkemede hazır bulun- durulmasını temin için emniye- te müzekkere yazılmasına ka- rar verilir. Ninem zamanından kalma, hayatı gitmiş, bayatı kalmış bir daktiloda müzekke- re yazılır. Ondan sonraki duruşmada, savunma avukatlannın taleple- ri doğrultusunda, pasaporttaki imzalann ve damganın sahte olup olmadığının tespiti için Adli Tıp Kurulu'nca bilirkişi he- yeti oluşturulması kararlaştın- lır. Altı, yedi ay sonraki bir du- ruşmada Adli Tıp raporunun hâlâ gelmedıği tespit edilerek Adli Tıp Kurumu'na bir "tekit" yazısı yazılmasına karar verilir. Onu izleyen duruşmada... Ayyy, sıkıldım... Herhaide siz de okurken sı- kıldınız. Belki okumaktan vaz bile geçtiniz. Ama itiraf edin ki, Türkiye'de adalet aygrtının işle- yişine ilişkin bu "sanal" fotoğ- rafın eksiği var, fazlası yok. Peki bu adalet midir? "Geciken adalet, adalet de- ğildir" özdeyişi, 1998 Türkiye- si'nde yakıcı bir önem taşıyor. Mehmet Ağar'lann, Ibrahim Şahin'lerin, Sedat Bucak'la- nn, özel tim tetikçilerinin, on- larla kucak kucağa mafya ba- balarının dosyalarının üstüne işte şimdi de Alaattin Çakıcı'lar, Sedat Peker'lerfilan ekleniyor. Siz, bugünkü adalet aygıtı- nın, bu yükün altından kalkabi- leceğine inanıyor ya da kalka- bileceğini umuyor musunuz? POLflİKA GUNLUGU HtKMET ÇETtNKAYA Mario mu, Marai mi?.. Alaattin Çakıcı son aylarda şöyle diyordu: "Beni konuşturmayın, eğer konuşursam yer ye- rinden oynar..." Şimdi bir senaryo yazalım: Çakıo'nın sevgilisi Aslı Yaka, ünlü müzisyen Sel- çuk Ural ile yine ünlü modacı Canan YakaW/n kı- zı... Ayşe Yaka kim? Aslı'nın teyzesi, Canan Hanım'ın kızkardeşi... Selçuk Ural diyor ki: "Aslı'yı, Alaattin Çakıcı'yla teyzesinin kocası Ital- yan 'Mario' tanıştırmıştır..." 'Mario' mu yoksa 'Marai' mi? Cumhuriyet Haber Merkezi'nden Meltem Fıratlı, Selçuk Ural'a sordu: "Soyadını anımsıyor musunuz Aslı'nın teyzesinin kocasının?" Selçuk Ural, "Hayır, adını ve soyadını tam bilmi- yorum, Mario diye duymuştum" yanıtını verdi... Marai Angelo, Italya'nın Marsılya kentinde yaşa- yan ünlü bir eroin kaçakçısıydı... Uğur Mumcu'nun 'Papa, Mafya, Ağca' kitabın- da Alman, Italyan ve Türk uyruklu kaçakçılann Tren- to'daki Romagna Oteli'nde nasıl buluştuklarını, ne- ler yaptıklarını yıllar önce okuduk... Yine kaçakçılık bağlantısının Mehmet Ali Ağca, Abdullah Çatlı, Mehmet Şener üçlüsüyle Bulga- ristan, Almanya, Fransa, İtalya, Isviçre üzerinden ya- bancılarla yürütüldüğünü biliyoruz... Aslı'nın teyzesinin italyan eşi, Italya'daki Kızıl Tu- gaylar liderlerinden Mario Moretti olamayacağına göre Marai Angelo olmasın!.. Elbet bu bir varsayım... Acaba Ayşe Hanım'ın Italyan eşi, Alaattin Çakıcı'yı nereden tanıyor, ne gibi ilişkileri var? Çakıcı 'kırmızı pasaportla' yakalanıyor Fransa'da. Pasaport sahte filan değil. Eski ülkücü bir bürokrat olan Nedim N. Acar'ın adı yazılı sadece. Tıpkı Ab- dullah Çatlı'nın yeşil pasaportunda ve ehliyetinde Mehmet Özbey yazıldığı gibi... Çatlı değil, Çakıcı kırmızı pasaportlu... Ikisideeski ülkücü... • • • Benim kafama takılan soruya, yıllardır yanıt anyo- rum: "24 Ocak 1993'te Uğur Mumcu kattedildi ve ar- dından peş peşe Behçet Cantürk, Savaş Buldan. emekli Binbaşı Cem Ersever öldüruldü! Acaba bu rastlantı mıydı, yoksa 'Önce Uğur Mumcu'yu katle- delim ki öğrenip yazmasın, sonra diğerlerini götürü- rüz'müden/7d/..." Anımsatmakta yarar var... Mehmet Ağar, 1994 yılında Emniyet Genel Mü- dürlüğü koltuğuna oturduğunda Güldal Mumcu'yu evinde ziyaret etmişti... Güldal Mumcu , Ağar'a serzenışte bulundu: "Uğur'un ölümünden sonra deliller karartıldı, so- ruşturma gereği gibi yürütülmedi..." Ağar'ın yanıtı şu oldu: "Karşımıza tuğla tuğla duvar örüldü..." Güldal Mumcu: "Tuğlanın birini çekin o zaman, duvaryıkılsın..." Ağar: "YapamamL" Güldal Mumcu: "O halde çekilin başkası yapsın..." Ağar: "Onu da yapamam..." Güldal Mumcu: "O halde, bin gelir çeker, siz de altında kalırsınız..." Duvann altında kalan oldu mu? Mehmet Ağar'ın dokunulmazlığı kaldırıldı, şimdi DGM'de yargılanıyor... Susuriuk kazasıyla ortaya çıkan 'devlet içinde ör- gütlü güç' ortaya çıkanldı mı? • • • Ne demiştik? "Aslı'nın teyzesi Ayşe Hanım'ın Italyan eşinin adı Mario mu, yoksa Marai mi?" Henüz adı tam olarak bilinmiyor... Ama Alaattin Çakıcı'yı yakından tanıyor. Aslı'yla Çakıcı'yı tanıştıran da o. Acaba bu Italyan; Mario ya da Marai, Alaattin Ça- kıcı'yla niçin bu denli yakın? Kafam kanştı... Herkes gibi ben de senaryo yaz- mayabaşladım... Uğur Mumcu'nun 'Papa, Mafya, Ağca' kitabının 241. sayfasına göz attım... Asım Akkaya, Trento Sorgu Yargıcı Dr. Paler- mo'ya anlatıyor: "Uyuşturucu maddenin büyük bir kısmı, Istanbul plakalı TIR kamyonlan ile gelmektedir. Kamyonun sürücüsü, 48-50 yaşlannda Ali Rıza adli bir Türk- tür. Ali Rıza, Milano'da Otel Kanada'da kalmaktadır. Buyollagelen uyuşturucu madde, Verona'da Turis- mo Oteli'nin bulunduğu bölgede boşaltılıyordu. Ali Rıza, taşıdığı her kilo morfin için 1500 Alman Mar- kı ve her kilo eroin için 2 bin 500 Alman Markı alı- yordu. Boşaltma işlemleri sırasında Hanefi Arslan ve Marai Angelo bulunuyordu. Daha sonra mal Trento'ya götürülüyordu. Aynı mal buradan, Hane- fi Arslan'ın yakın arkadaşı Haldo Salcoviç tarafin- dan, Yugoslav plakalı TIR kamyonu ile taşınıyordu. Marai Angelo, mallan, Verona yakınlannda bir akrabasının garajına götürüp saklıyor, daha sonra aynı mal, Sicilyalılara ulaştınlıyordu. Bunun için mo- bilya yüklü bir kamyon kullanılmaktaydı." Bir soru: "Hümyet gazetesi Ayşe Yaka'nm Italyan eşinin adının Mario Morteshi olduğunu duyurdu. Duruş- ma sonrası gazetecılere saldıran bu kişinin Türki- ye'de kimi şirketlerle ilişkisi var mıdır?" Canan Yaka'yı telefonla aradık. Yardımcısı "Uyu- yor" yanıtını verdi; daha sonra aradığımızda ise ko- nuşmak istemediğini söyledi. Şunu soracaktık: "Kız kardeşinizin kocasının adı MaraiAngelo mu- dur, yoksa Mario Morteshi midir?" Yanrt alamadık. Elbet çok üzgündü. Kızı Aslı'nın Alaattin Çakıcı'yla Fransa'da yakalandığını, Mehmet Ağar'ın oğlunun düğününden çıkarken çalan cep telefonundan öğrenmişti... Alaattin Çakıcı eğer konuşursa yer yerınden oy- nar mı? Benim senaryom da böyle!.. hckayaa posta.cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Semin 4 yaşma bastı. * Mine - Sedat Özsinan
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle