Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 AĞUSTOS 1998 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
İP: Solun
iktfdara gelecek
oyu var
• ANKARA (AA) - İP
Genel Başkan Yardımcısı
Hasan Yalçın, bir
araştırma şirketinin anket
sonuçlanna göre
seçmenlenn yüzde
36.4'ünün solun
güçbirliğine destek
verdiğini belirterek, solun
tek başına iktidara
gelecek o>a sahip
olduğunu kaydettı. Başta
CHP. DSP ve İP olmak
üzere "Cumhuriyet
De\riminiTamamlama
Programf'nı benimseyen
bütün sol partilerin
güçbirliği yapmalannı
öneren
Hasan Yalçın, "Şu veya
bu sağ partinin koalisyon
ortağı olmak gibi
hedeflere kendini
bağlamak, bugünün
koşullannda gerçek bir
gaflettir" dedi.
'Hükümet
başansız'
• ANKARA (ANKA)-
CHP Genel Sekreter
Yardımcısı Haydar
Oymak, hükümetin
ekonomi alanında
başansız olduğunu
belirterek, "Hükümet
ayaklan yere basmayan,
uygulanabilirliği olmayan,
güvenir olmayan bir
yöntem izliyor.
Bunun sonucunda halk
enflasyon altında
eziliyor" dedi. Oymak,
düzenlediği basın
toplantısında, hükümetin
ekonomi jx>litikalannı
eleştirdi. Bütçe açıklannm
giderek büyüdüğünü ve
ciddi tedbirler alınmazsa
toplu iflaslann
yaşanabileceğini
kaydeden Oymak, "Bütün
söylemlere karşı
ekonomideki gelişmeler
iç açıcı değil. Ekonomi
yönetiminde ciddi bir
karmaşa yaşanıyor.
Bakanlar birbirleriyle
çelişen demeçler
veriyorlar. Gerekli
tedbirler alınmazsa toplu
iflaslann yaşanacagı bir
döneme girebiliriz" diye
konuştu.
Seçimin ntaliyeti
15 tnilyon
• AıNKARA(UBA)-
Yüksek Seçım Kurulu
(YSK) Başkan Vekili
Sabri Coşkıın, yerel ve
genel seçimlerin bir arada
yapılacağı 18Nisan 1999
seçimlerinin 15 trilyon
liraya malolacağtnı
söyledı. Coşkun, YSK'nin
seçim maliyetinı 1998 ve
1999bütçelerinden
karşılayacağını ifade erti.
YSK Başkan Vekili Sabri
Coşkun, seçimlerde 35
milyonun üzerinde
vatandaşm oy
kullanacağını belirterek
TBMM'den herhangi bir
yasa çıkmadığı sürece
yurtdışında yaşayan
vatandaşlann eskisi gibi
gümrük kapılannda oy
kullanabileceğini söyledi.
YSK'nin toplam 740 bın
sandık kullanacağı
seçimler için 440 bin
sandık, 740 bin de torba
siparişi verdiğini bildiren
Coşkun, seçimler için 2.5
mılyon kişinin
görevlendirileceğini dile
getirdi.
Vekillere anket
• ANKARA (URA)-
Seçimlere 8 ay kala,
mıllervekillerine.
"özeleştiri" yapmalannı
sağlayacak bir anket
dağıtıldı. Koç Üniversitesi
öğretim üyelerinden Prof.
Dr. Ilter Turan, Türkiye
Ekonomik ve Sosyal
Etüdler Vakfı'ndan
saglanan destek
çerçevesinde yaptığı
"Türk Siyasal Kurumlan
A-aştırmasrnm
palamento kısmı için tüm
mıllervekillerine
br anket formu dağıttı.
Praf. Dr. Turan, ankete
iltşkin ön yazısında,
vailen yanıtlarda
geliliğin esas olduğunu
v« bu yüzden isim
yizılmaması gerektiğini
bdirtirken Turan, ankette
kçısel istatistiki bilgilerin
yaıı sıra komisyonda.
pati grubunda görev alıp
ahıadıklannı, seçim
bılgelerine ne sıklıkla
gdebildiklerinı, iş takibi
yçıp yapmadıklannı,
paiamentonun
s<ygınlığının azaldığını
iiışünüp
dışünmedıklerini de
stfuyor.
Kapatılan partinin malvarlığmı inceleyen Maliye Bakanlığı nakit açığı buldu
RP'de 1 trilyon kayıpANKARA(AA)- Kapatılan Re-
fah Partisi'nin tasfıyesi öncesinde
parti hesaplannda göriilen 1 tril-
yon liranın kayıp olduğu belirlen-
di. Maliye Bakanlığı, RP hesapla-
nnda bulunan 1 trilyon liranın
(1997 kuruyla 10 milyon mark)
kaybolduğuna ilişkin raporu, Ana-
yasa Mahkemesi Başkanlığı ile
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılı-
ğı'na bugün gönderdi.
FP Genel Başkanı Recai Kutan,
o dönemde sorumlu olan kişilerin
iddialar konusunda bilgi sahibi ol-
duktan sonra gerekli yanıtı vere-
ceklerini söyledi. Kutan. "Bu bil-
gilerin d alündan basına sızdınl-
masının devletriddiyeûylebağda$-
madığuu" öne sürdü.
Edinilen blgiye göre, olay, kapa-
• Araştırmaya göre, Anayasa Mahkemesi'nin RP hakkında kapatma karan vermesinin
ardından parti hesaplanndaki 1 trilyon liranın j] teşkilatlanna gönderilmesine iJişkin
belgeler düzenlendiği. ancak paramn teşkilatlara gitmediği anlaşıldı. Maliye Bakanlığı,
raporu Anayasa Mahkemesi Başkanlığı'na gönderdi.
tılan RP'nm genel merkez hesap-
lannı kontrol eden Maliye Bakan-
lığı denetım elemanlannın incele-
meleri sonucunda ortaya çıkanldı.
Anayasa Mahkemesi 'nin RP hak-
kında verdiği kapatma kararına
ilişkin gerekçeli karann Resmi
Gazete'de yayımlandığı 22 Şubat
1998'den sonra, bu partinin tasfî-
yesi işlemleri çerçevesinde. genel
merkez hesaplan. Maliye Bakan-
lığı merkezi denetim elemanlann-
ca incelemeye alındı. Aynı şekil-
de, bütün ıl ve ilçelerde oluşturu-
lan tasfiye komisyonlan da, il ve
ilçe teşkilatlarının hesaplan ile
maKarlıklannı tespit çalışmalan-
nabaşladı.
Kapatılan RP'nin son 1 yıllık
genel merkez hesaplannın incelen-
mesi sırasında, gerek Hazine'den
alınan yardım, gerek parti adına
toplanan bağışlar ve bunlann faiz
gelirlerinden oluşan 1 trilyon lira-
nın "kayıp olduğu" görüldü. Ma-
liye Bakanlığı yetkililen. "Anaya-
sa Mahkemesi'nin RP'yi kapatma
karan (16 Ocak 1998) vermesinin
hemen ardından. söz konusu para-
nın il teşkilatianna gönderildiğine
ilişkin belgeler düzenlendiğiıu. an-
cak paramn teşkilatlara ulaşmadı-
ğının anlaşüdığuu" bildırdıler. Yet-
kililer bu konuda şunlan kaydetti-
ler: "Anayasa Mahkemesi'nin ka-
patmaya ilişkin gerekçeli karannın
yayunıtarihine(22 Şubat 1998)ka-
dar geçen süre içinde yapüan bu iş-
lem sırasında. genei merkez hesap-
lanndaki I trilyon liranın teşkilat-
lara aktanldığı. ancak teşkiladar
nezdinde vapöğımı/ araşhrmada,
bu paramn >erine ulaşmadığı beiir-
lendi.İlbaskanlanikkonuştuk.AJ-
dığunız yanıt 'Genel merkez yet-
Erken secim tartısması
DTPüden Cîndoruk
Yümaz'ıtehdhetti
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Cumhurbaşkanı Sûleyman Demirel ile DTP
Genel Başkanı Hüsamettin Cindonık'un genel
seçimlerin ertelenmesı gereğıne ilişkin
açıklamalan. hükümet ortaklan arasında da
tartışma yarattı. DTP liden Cindoruk,
Başbakan Mesut Yılmaz'ın "Bazılanyan
çiziyor ama 18 Nisan'da seçim yapılacak"
sözlerine "Eğer ö>le tammiariarsa, ben de
oturup üç genel başkan arasındaki girii
konuşmalan yansıtırun. Kim yan çiziyor, kün
çizmiyor, kim ortadan gidiyor görülür"
karşılığını verdi. Cindoruk, Demirel ile benzer
ifadeler kullanmalan konusunda da, "Bir aydır
Sayın Demirel ile konuşmadım. Ama aynı
frekansla yayın yapıvorsak o. tecrübemize,
siyasette yajüış karariardan çektiğinıiz acıiara
dayanıyor"dedi. Başbakan Yardımcısı Bülent
Ecevh erteleme konusunda "Olacak şey değü"
derken Başbakan Yılmaz, "Bazılan yan çiziyor
ama 18 Nisan'da seçim vapılacak" dedi.
Yılmaz'ın bu ifadelerine karşın ANAP içinde
de genel seçimlerin ertelenmesi isteği açıkça
dile getirilmeye başladı.
Prova seçim
DTP'nin ekim ayında TBMM açıldığında,
ülke barajının aşağı çekilmesini ve yasal
ittifaklara olanak tanmmasını öngören bir yasa
önerisi vereceği bildirildi.
DTP aynca iki seçimin bir arada yapılmasının
zorluğunu bir prova ile kamuoyuna
kanıtlamaya çalışacak. Alınan bilgiye göre,
partinin Istanbul il başkanlığı ve Bahçelievler
ilçe yönetiminin organize ettiği "prova seçim"
23 Ağustos Pazar günü yapılacak.
Bahçelievler ilçe binasında gerçekleştirilecek
olan prova seçim, tıpkı gerçek seçimlerde
olduğu gibi sabah saat 09.00'da başlayacak ve
17.00"de sona erecek. Prova seçimde
millervekilliği, büyükşehır belediye
başkanlığı, ilçe belediye meclisi üyeliği, il
genel meclisi üyeliği ve muhtarlık için 7
sandık konulacak.
ÇÎZMEDEN YUKARI MUSA KART
Partîlerîn ince baraj hesabı
ANAP; DYP-MHP ittifakını önlemek için barajın yüzde 8'e
düşürülmesini istiyor. DSP-DTP, yüzde 5'e düşürülmesinden yana
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
-TBMM'nin 18 Nisan 1999'da se-
çim karan almasının ardından itti-
fak pazarlıklan başlarken; ANAP;
DYP- MHP ittifakını önlemek için
barajın yüzde 8'e düşürülmesini
gündeme getirdi.
DSP \e DTP barajın >üzde 5'e
indirilmesıni isterken; parlamento
dışındaki sol partilerin kendi seç-
meninin oyunu alabileceği kaygı-
sını taşıyan CHP yönetimi, barajın
düşürülmesine "soğuk" yaklaşıyor.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal
bugün parlamentonun Seçım Yasa-
sı'nı değıştirecek çoğunluğu bulun-
madığını söylerken; parlamento dı-
şındaki sol partilerle işbirliği konu-
sunda "Hiçbir zaman binm dış*-
mızdaki sol partilere düşmanca bir
tavır takınma anlayışı içüıe girmi> o-
ruz. Umutederim. herkes sorumlu-
luğunu kavra>acaktır ve önümüz-
deki seçimlerde güçlü bir sosyal de-
mokrat seçenegi oluşturmak için
üzerine düşen katkıyı yapacakûr"
demekle yetindi.
Gazeteci Mehmet Baıias'ın
evinde bir araya gelen 5 sıyasi par-
ti lideri sağ ittifakı tartışırken ittı-
faklannın önünün kesilmesı için ül-
ke barajının düşürülmesı hesaplan
yapılmaya başlandı. Başbakan Me-
sutYılmaz, ülke barajının yüzde 8'e
ındirilebıleceğinı söylerken hükü-
met ortağı DSP ve DTP yüzde 5'e
düşürülmesini istiyor.
Yılmaz'ın barajı yüzde 8'e indi-
rerek "MHP'nin DYP ile ittifakını
önlemeyi" amaçladığı, barajın yüz-
de 5'e indirilmesine ise "HADEP
parlamentoya taşınabüir" gerekçe-
sıyle karşı çıktığı bıldınldı. Başba-
kan Yardımcısı BülentEcevit bara-
jın yüzde 5'e indinlmesini istedik-
lerini. ancak parlamentoda gerekli
destegi bulamadıklannı söyledi.
CHP, barajın düşürülmesine sı-
cak bakmıyor.
Barajın düşürülmesi durumunda
CHP'ye "kerhen" destek veren sol
seçmenin ÖDP. HADEP, İP gıbı
parlamento dışı partilere yönelebi-
leceği kaygısı dile getiriliyor. ÖDP
Genel Başkanı Ufiık Uras, barajı
yüzde 8'edüşürmenin "faşistierive
şeriatçılan McclLs'e taşımak, top-
lumsal muhakfeti parlamentonun
dışında btrakmakanlamına gelece-
ğini" söyledi.
HADEP Genel Başkan Yardım-
cısı Osman Ozçelik de barajsız ve
ittifaklara olanak sağlayan Seçim
Yasası ıstediklerini açıkladı.
kilileri bize, işlemleri şimdiden ta-
mamlayalım. Hazır olsun. Erken
seçim gündemde. Erken seçım ya-
pılırsa. bu paralan hemen size gön-
deririz, dediler. Biz de, parayı al-
madan belgeleri imzaladık' şekün-
deoldu."
Maliye Bakanlığı yetkililen, söz
konusu işlemlerden, birinci dere-
cede, kapatılan RP'de dönemin ge-
nel başkan yardımcılığı görevini
yürüten ve mali işlerden yetkili
olanAnkaraMilletvekili RızaLlu-
cak'ın sorumlu görüldüğunü bil-
dirdiler.
Bu arada, genel merkez hesap-
lanndaki incelemeler sırasında,
partiye ait paralann çeşitli banka-
larda değerlendirilmesi sırasında
da, usule aykın bazı işlemlere rast-
landı. Buna göre, bir banka-
dan alınan paramn bir başka
bankaya eksik olarak yatınl-
dığı. aradaki farkın kullanım
şekline de kayıtlarda yer ve-
rilmediği görüldü. Öte yan-
dan, partinin taşra teşkilatın-
daki işlemlerinde de bazı
usulsüzlükler bulunduğu öne
sürüldü.
Maliye Bakanlığı denetim
elemanlan hazırladıklan ra-
poru bakanlığa sundular. Bu-
nun üzerine Maliye Bakanlı-
ğı, RP hesaplannda bulunan
1 trilyon liranın (1997 kuruy-
la 10 milyon mark) kaybol-
duğuna ilişkin raporu, Ana-
yasa Mahkemesi Başkanlığı
ile Yargıtay Cumhuriyet Baş-
savcılığf na gönderdi.
Maliye Bakanlığı yetkiiile-
ri, raporun Anayasa Mahke-
mesı'ne göndenlme nedeni-
ni. anayasadaki, "siyasi parti-
lerin mali denetimûıi Anaya-
sa Mahkemesi yapar" hük-
müyle açıkladılar. Yetkıliler
aynca Sıyasi Partiler Kanu-
nu'nda da "Ana>asa Mahke-
mesi'nin \aptığı mali dene-
tim. Sa> ışta\ denetçileri m a
Mali\c uzmanlanncagerçek-
leştirilebilir" hükmünün yer
aldığına dikkat çektıler.
Bu arada. Maliye Bakanlı-
ğı yetkilileri, Anayasa Mah-
kemesi'nin, RP'nin en son
1994 yılı hesaplannı inceledi-
ğini, 1995 ve 1996 yıllarMin
hesaplannın ıse henüz ince-
lenmediğini ifade ettiler.
Kutan, kapatılan RP'nin
parti hesaplannda tespit edi-
len 1 trilyon liralık açığın,
"biriddiadan" ibaret olduğu-
nu savundu. Söz konusu ha-
berin bir ajans tarafindan ge-
çildiğini belirten Kutan, "Bu
bilgilerin el alündan basına
sızdınlmasımn devletciddrye-
tiyle bağdaşmadığınT öne
sürdü. Kutan, ıddıalarda FP
Ankara Milletvekili Rıza
Ulucak'ın adının geçtiğinin
hatırlatılması üzerine de,
"Bu konudabiriddiayok.Sa-
dece bir ajanstan geçilen ha-
berdir.Böylesüıe ayaküstü ha-
zırlanmış. el altından inükal
ettirilmiş bilgiler üzerine sağ-
lıklı bir yt>rum vapılması da
mümkün değildir. Herhaide
orada Rıza l lucak sorumlu
diye gösterildiğine göre. Rıza
l lucak arkadaşımız bu konu-
da ümit ediyorum ki cevabım
verecektir" dedi.
Ulucak ise "MaKye Ba-
kanhğı inceiemesinde RP Ge-
nel Merkezi'nden il teşkilat-
lanna 1 trilyon lira gönderil-
diğinin göründüğü, ancak il
başkanlannın bu parayı al-
madıklannı be>an ettikkri-
nin belirlenmesini" nasıl de-
ğerlendirdiği sorusuna, "Bu-
nu değeriendirmeye değer
bulmuyorum" karşılığını
verdı.
-\JSıIRMIKIAYDIN ENGİN aengin (« posta. cumhuriyet. com. tr
Hepsi üst üste gelince gaze-
teci de, okuyucu da şaşırdı.
Epey süren bir durgunluk dö-
neminden sonra bastınveren
haber sağanağında herkes sı-
rılsıklam. Mehmet Ağar'ın
"ağartılması" için düzenlenen
Tolga- Özlem düğününün çal-
kantısı dinmeden Alaattin Ça-
kıcı yakalandı. Onun yankıları
gitgide güçlenerek sürerken bir
başka "bataklık sivrisineği",
Sedat Peker, özel uçaklarfilan
tutarak Türkiye'ye döndü, ke-
lepçelenip sorguya alındı. Bir
başka ülkücü-baba Kürşat
Yılmaz da sırada gibi.
Besbelli ki önümüzdeki gün-
lergebe...
Bu çalkantı içinde bir küçü-
cük aynntıyı "f;rm//c"layacağız.
Gözden kaçabilecek, büyük
olasılıkla kaçmış bir aynntıyı...
Çakıcı ile birlikte yakalanan
bir kızcağız var: Aslı Fatoş
Ural. 1961 yılında tstanbul'da
şarkıcı Selçuk Ural'dan olma,
sosyete terzisi Canan Ya-
ka'dan doğma bir genç kadın.
Adalet Aygıtının Umutsuz Smavı
llişkilerinin karman çorman-
lığı ve karanlığı bir başka konu.
Annesinin, yıllar önce Alaattin
Çakıcı Kocaeli Cezaevi'nde ya-
tarken herhafta "ziyarete" git-
tiği biliniyor. Babası "şecaatarz
eden merd-i kıpti" örneği "Ça-
kıcı'yla tanışmışlığımız, dostluk
etmişliğimiz, el sıkışmışlığımız,
birlikte yemek yemişliğimiz
var" diyor. Onun tek itirazı böy-
le bir can arkadaşının, kızıyla
birlikte yaşaması imiş.
Bütün bunlar Ural ailesinin
sorunu. Yani bizi ilgilendiren bir
yanı yok. Bütün bunlar Nice'te-
ki Fransız ceza yargıcını da il-
gilendirmiyor. Karşısında kırmı-
zı bültenle aranan bir Interpol
sanığtnın sahte pasaportunu
taşıyan bir genç kadın var. Pa-
saport onun çantasında bulun-
du ve Fransız yasalanna göre
sahte pasaport bulundurmak
da, bulundurana yardımcı ol-
mak da suç.
Gazetelere de yansıyan bilgi-
lere göre Nice'teki yargıç ilk du-
ruşmada karşısına dikilen genç
kadına kırmızı pasaporttan ha-
beri olup olmadığını sordu, o
da "Alaattin çantama koyarken
ucundan gördüm" dedi. Yani
suçunu "ikrar" etti.
Fransız yargıç da genç kadı-
nı 6 ay hapis cezasına çarptır-
dı. Ceza ertelendi ve Aslı Fatoş
Ural tahliye edildi.
Tek duruşma, yalın biryargı-
lama ve gecikmeksizin gelen
bir karar. Adalet aygıtı Fran-
sa'da böyle işledi.
Şimdi geliniz aynı olayı Tür-
kiye'ye taşıyalım. Birinin üstün-
de, bir karanlık kişiye ait sahte
(ya da gerçek ama yasadışı) bir
pasaport yakalansa ne olur?
Önce sanık emnıyet müdür-
lüğünde sorguya alınır. Sorgu-
su bittikten sonra savcılığa
sevk edilir. Savcılık tutuklu yar-
gılanmasına karar verirse tutu-
kevine konur. En iyi olasılıkla bir
buçuk ay sonrasına gün verilir.
Mahkemeye çıkarılır. Büyük
olasılıkla ilk duruşmada "suçun
niteliği ve istenen cezanın üst
sının" göz önüne alınarak tu-
tuksuz yargılanmak üzere ser-
best bırakılır. Duruşma bir ay
(bazen iki ay) sonraya ertelenir.
Ikinci duruşmaya sanık gel-
mez.
Bunun üzerine hakkında va-
reste karan verilmemiş olan sa-
nığın mahkemede hazır bulun-
durulmasını temin için emniye-
te müzekkere yazılmasına ka-
rar verilir. Ninem zamanından
kalma, hayatı gitmiş, bayatı
kalmış bir daktiloda müzekke-
re yazılır.
Ondan sonraki duruşmada,
savunma avukatlannın taleple-
ri doğrultusunda, pasaporttaki
imzalann ve damganın sahte
olup olmadığının tespiti için
Adli Tıp Kurulu'nca bilirkişi he-
yeti oluşturulması kararlaştın-
lır. Altı, yedi ay sonraki bir du-
ruşmada Adli Tıp raporunun
hâlâ gelmedıği tespit edilerek
Adli Tıp Kurumu'na bir "tekit"
yazısı yazılmasına karar verilir.
Onu izleyen duruşmada...
Ayyy, sıkıldım...
Herhaide siz de okurken sı-
kıldınız. Belki okumaktan vaz
bile geçtiniz. Ama itiraf edin ki,
Türkiye'de adalet aygrtının işle-
yişine ilişkin bu "sanal" fotoğ-
rafın eksiği var, fazlası yok.
Peki bu adalet midir?
"Geciken adalet, adalet de-
ğildir" özdeyişi, 1998 Türkiye-
si'nde yakıcı bir önem taşıyor.
Mehmet Ağar'lann, Ibrahim
Şahin'lerin, Sedat Bucak'la-
nn, özel tim tetikçilerinin, on-
larla kucak kucağa mafya ba-
balarının dosyalarının üstüne
işte şimdi de Alaattin Çakıcı'lar,
Sedat Peker'lerfilan ekleniyor.
Siz, bugünkü adalet aygıtı-
nın, bu yükün altından kalkabi-
leceğine inanıyor ya da kalka-
bileceğini umuyor musunuz?
POLflİKA GUNLUGU
HtKMET ÇETtNKAYA
Mario mu, Marai mi?..
Alaattin Çakıcı son aylarda şöyle diyordu:
"Beni konuşturmayın, eğer konuşursam yer ye-
rinden oynar..."
Şimdi bir senaryo yazalım:
Çakıo'nın sevgilisi Aslı Yaka, ünlü müzisyen Sel-
çuk Ural ile yine ünlü modacı Canan YakaW/n kı-
zı...
Ayşe Yaka kim?
Aslı'nın teyzesi, Canan Hanım'ın kızkardeşi...
Selçuk Ural diyor ki:
"Aslı'yı, Alaattin Çakıcı'yla teyzesinin kocası Ital-
yan 'Mario' tanıştırmıştır..."
'Mario' mu yoksa 'Marai' mi?
Cumhuriyet Haber Merkezi'nden Meltem Fıratlı,
Selçuk Ural'a sordu:
"Soyadını anımsıyor musunuz Aslı'nın teyzesinin
kocasının?"
Selçuk Ural, "Hayır, adını ve soyadını tam bilmi-
yorum, Mario diye duymuştum" yanıtını verdi...
Marai Angelo, Italya'nın Marsılya kentinde yaşa-
yan ünlü bir eroin kaçakçısıydı...
Uğur Mumcu'nun 'Papa, Mafya, Ağca' kitabın-
da Alman, Italyan ve Türk uyruklu kaçakçılann Tren-
to'daki Romagna Oteli'nde nasıl buluştuklarını, ne-
ler yaptıklarını yıllar önce okuduk...
Yine kaçakçılık bağlantısının Mehmet Ali Ağca,
Abdullah Çatlı, Mehmet Şener üçlüsüyle Bulga-
ristan, Almanya, Fransa, İtalya, Isviçre üzerinden ya-
bancılarla yürütüldüğünü biliyoruz...
Aslı'nın teyzesinin italyan eşi, Italya'daki Kızıl Tu-
gaylar liderlerinden Mario Moretti olamayacağına
göre Marai Angelo olmasın!..
Elbet bu bir varsayım...
Acaba Ayşe Hanım'ın Italyan eşi, Alaattin Çakıcı'yı
nereden tanıyor, ne gibi ilişkileri var?
Çakıcı 'kırmızı pasaportla' yakalanıyor Fransa'da.
Pasaport sahte filan değil. Eski ülkücü bir bürokrat
olan Nedim N. Acar'ın adı yazılı sadece. Tıpkı Ab-
dullah Çatlı'nın yeşil pasaportunda ve ehliyetinde
Mehmet Özbey yazıldığı gibi...
Çatlı değil, Çakıcı kırmızı pasaportlu...
Ikisideeski ülkücü...
• • •
Benim kafama takılan soruya, yıllardır yanıt anyo-
rum:
"24 Ocak 1993'te Uğur Mumcu kattedildi ve ar-
dından peş peşe Behçet Cantürk, Savaş Buldan.
emekli Binbaşı Cem Ersever öldüruldü! Acaba bu
rastlantı mıydı, yoksa 'Önce Uğur Mumcu'yu katle-
delim ki öğrenip yazmasın, sonra diğerlerini götürü-
rüz'müden/7d/..."
Anımsatmakta yarar var...
Mehmet Ağar, 1994 yılında Emniyet Genel Mü-
dürlüğü koltuğuna oturduğunda Güldal Mumcu'yu
evinde ziyaret etmişti...
Güldal Mumcu , Ağar'a serzenışte bulundu:
"Uğur'un ölümünden sonra deliller karartıldı, so-
ruşturma gereği gibi yürütülmedi..."
Ağar'ın yanıtı şu oldu:
"Karşımıza tuğla tuğla duvar örüldü..."
Güldal Mumcu:
"Tuğlanın birini çekin o zaman, duvaryıkılsın..."
Ağar:
"YapamamL"
Güldal Mumcu:
"O halde çekilin başkası yapsın..."
Ağar:
"Onu da yapamam..."
Güldal Mumcu:
"O halde, bin gelir çeker, siz de altında kalırsınız..."
Duvann altında kalan oldu mu?
Mehmet Ağar'ın dokunulmazlığı kaldırıldı, şimdi
DGM'de yargılanıyor...
Susuriuk kazasıyla ortaya çıkan 'devlet içinde ör-
gütlü güç' ortaya çıkanldı mı?
• • •
Ne demiştik?
"Aslı'nın teyzesi Ayşe Hanım'ın Italyan eşinin adı
Mario mu, yoksa Marai mi?"
Henüz adı tam olarak bilinmiyor...
Ama Alaattin Çakıcı'yı yakından tanıyor. Aslı'yla
Çakıcı'yı tanıştıran da o.
Acaba bu Italyan; Mario ya da Marai, Alaattin Ça-
kıcı'yla niçin bu denli yakın?
Kafam kanştı... Herkes gibi ben de senaryo yaz-
mayabaşladım...
Uğur Mumcu'nun 'Papa, Mafya, Ağca' kitabının
241. sayfasına göz attım...
Asım Akkaya, Trento Sorgu Yargıcı Dr. Paler-
mo'ya anlatıyor:
"Uyuşturucu maddenin büyük bir kısmı, Istanbul
plakalı TIR kamyonlan ile gelmektedir. Kamyonun
sürücüsü, 48-50 yaşlannda Ali Rıza adli bir Türk-
tür. Ali Rıza, Milano'da Otel Kanada'da kalmaktadır.
Buyollagelen uyuşturucu madde, Verona'da Turis-
mo Oteli'nin bulunduğu bölgede boşaltılıyordu. Ali
Rıza, taşıdığı her kilo morfin için 1500 Alman Mar-
kı ve her kilo eroin için 2 bin 500 Alman Markı alı-
yordu. Boşaltma işlemleri sırasında Hanefi Arslan
ve Marai Angelo bulunuyordu. Daha sonra mal
Trento'ya götürülüyordu. Aynı mal buradan, Hane-
fi Arslan'ın yakın arkadaşı Haldo Salcoviç tarafin-
dan, Yugoslav plakalı TIR kamyonu ile taşınıyordu.
Marai Angelo, mallan, Verona yakınlannda bir
akrabasının garajına götürüp saklıyor, daha sonra
aynı mal, Sicilyalılara ulaştınlıyordu. Bunun için mo-
bilya yüklü bir kamyon kullanılmaktaydı."
Bir soru:
"Hümyet gazetesi Ayşe Yaka'nm Italyan eşinin
adının Mario Morteshi olduğunu duyurdu. Duruş-
ma sonrası gazetecılere saldıran bu kişinin Türki-
ye'de kimi şirketlerle ilişkisi var mıdır?"
Canan Yaka'yı telefonla aradık. Yardımcısı "Uyu-
yor" yanıtını verdi; daha sonra aradığımızda ise ko-
nuşmak istemediğini söyledi.
Şunu soracaktık:
"Kız kardeşinizin kocasının adı MaraiAngelo mu-
dur, yoksa Mario Morteshi midir?"
Yanrt alamadık. Elbet çok üzgündü. Kızı Aslı'nın
Alaattin Çakıcı'yla Fransa'da yakalandığını, Mehmet
Ağar'ın oğlunun düğününden çıkarken çalan cep
telefonundan öğrenmişti...
Alaattin Çakıcı eğer konuşursa yer yerınden oy-
nar mı?
Benim senaryom da böyle!..
hckayaa posta.cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Semin
4 yaşma bastı. *
Mine - Sedat Özsinan