Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1-5AĞUSTOS 1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
EurogoM
işçilerinden
kampanya
• BERGAMA(AA)-
lzrnir'ın Bergama ilçesi
Ovacık Köyü yakınında altın
çıkarma faaliyeti durdurulan
Euurogold firmasının, geçici
olarak işlerine son verdiği
150 maden işçisi imza
karnpanyası başlattı. tşçiler,
"Clkemizde çevre ve insan
saglığını tehdit etmeyen,
ülke kalkınmasına önemli
katkılan olacak Ovacık Altın
Madeni Projesi'ni gönülden
destekliyoruz. Devletımiz,
tesisi denetlemeli ve üretıme
izin vermelidir" dedi.
Yeni l/aii
Nehrozoglu
• İZ.MİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - Izmir Valiliği 'ne
atanan Kemal Nehrozoglu,
kendisı ıçin düzenlenen
karşılama töreninde yaptığı
konuşmada, "Tüm işgalci
devletlere başkaldıran
Amasya Tamimi'nin
imzalandıgı Amasya ilinden
sonra, Kurtuluş Savaşı'na
son noktanın konulduğu
Izmir'e atanmam,
benim için büyük bir gurur
kaynagı" dedi.
SPK'den Kepert
suç duyurusu
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Sermaye
Piyasası Kurulu (SPK),
İMKB'de işlem gören
Kepez Elektrik TAŞ'nin
Yönetim Kurulu Üyeleri
hakkında yanıltıcı bilgiler
vererek hisse senetlerinin
değerinin yanlış
belirlenmesine neden
olduklan gerekçesiyle suç
duyurusunda
bulunulmasını
kararlaştırdı. SPK aynca
hisse senedinde mevzuata
aykın işlemler nedeniyle
30 yatınmcı hakkında da
suç duyurusunda
bulunacak.
Dost Dost Diye'
Hacıbektaş'ta
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-TRT-INT'in "Dost
Dost Diye" adlı prögramı.
rTAğustosPazartesi günü
Hacıbektaş ilçesinden
yayımlanacak. Hacı Bektaş-ı
Veli feisefesinin ele ahnacağı
programa AIı Ekber Çiçek ve
Sabahat Aslan konuk olacak.
Yapuncılığını
Haldun Karabudak,
yönetmenliğini Tayfiın
Bekâr'ınüstlendiği
prögramı. TRT Ankara
Radyosu sanatçılanndan
Kubilay Dökmetaş sunuyor.
Kısmi affa
pnotesto
• tstanbul Haber Servisi -
Ümraniye E Tipi Kapalı
Cezaevi önünde toplanan
Haklar ve Özgürlükler
Platformu'na üye bir grup,
genel af yerine kısmi af
konusunun gündeme
gelmesini protesto etti.
GAP'ta516tesis
atıl durumda
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Devlet Bakanı
Salih Yıldınm. Doğu ve
Güneydoğu Anadolu
Bölgesi'ndeki terörii,
Güneydoğu Anadolu
Projesi 'nin (GAP) sona
erdirebileceğini belirtti.
Yıldınm, yapılan bazı
yanlışlıklar nedeniyle
bitirilmesi için 170 trilyon
gereken 516 tesisin atıl
durumda olduğuna dikkat
çekti
MEB şaşırttı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) -Millı Eğitirn
Bakanlığı. "Eğitim
Fakültelerinin Yeniden
Yapılandınlması" projesi
capsammda 21 krediden 33
«rediye çıkardığı sınıf
Dgretmenliği sertifika
jrogramının aralık ayında
amamlanacağıru dikkate
tlmadan, bu sertifikalan
ığustos ayı atamalarında
stiyor.
«ikümetin 1 yılı
• KOCAELİ(AA)-CHP
jenei Başkan Yardımcısı
>tur Kumbaracıbaşı. 1 yılını
Idduran 55. hükümetin,
irica ile mücadelede'
>$ansız olduğunu öne
;irerek "Buna rağmen, Türk
Jıahlı Kuvvetleri (TSK)
ıcna yapılan 3 uyanya karşı
likayıtsız davrandılar"
Idi. Kumbaracıbaşı.
"!-ükümet gaflet ve dalalet
çndedır. TSK'nin düşünce
.•«tavnna katılıyor, sonuna
ular destekliyoruz" dedi.
DTP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Şahin'in istifasını beklediğini söyledi
Güveıısizlik bunabmıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DTP
Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, grup-
ta güvensizlik oyu ile düşürülen Devlet Ba-
kanı Refaiddin Şahin'in istifasını beklediği-
ni açıkladı. Istifa etmeyeceğini açıklayan Şa-
hin ise "Buıüar komedi" dedi.
21 kişilik partı grubunda 2 kişinin dışında
-biri kendi oyu- hiçbirmilletvekılinin Şahin'e
güvenoyu vermedigini belirten Cindoruk,
Cumhuriyet'e şunlan söyledi:
14
Bu her zaman parti gruplannda karsda-
şıiabUen bir hadisedir. Bugünedek bu durum-
la karşılaşan bütün bakanJar istifa etmiştir.
Ben de Şahin'in istifasını bekliyorum. Sevdi-
ğim bir arkadaşımdır. Zamanında bizimle
birtikte hareketetmiştir. Öte yandangrup ço-
CHP'den degerlendirme
ğuniuğu vardır. Bunu da dikkate aimak zo-
rundayun. Bu bir inat meselesi haline getiril-
memelkiir. Çogunluğun karanna uyacağız.
Bugün bu bakanlıktan istifa eder, yann diğer
bir bakanhkta güvenoyu aiır. O nedenie, bir
yaptınm uygulamadan önce kendisinin ba-
kanlıktan aynhnasuu bekliyorum. Gnıbun
Meclis Başkanhğı'na bir başvurusu var. Oda
hukuksal >ollann tükeu'lınesrvle ilgilidir. Hu-
kuksal yollar tüketiünce siyasal tedbirierin
aluıması gerekecektir."
Şahin'in partiden ihracına gerek olmadı-
ğını belirten Cindoruk. "Budurumda Başba-
kan'dan Şahin'in aztini mi isteyeceksiniz" so-
rusuna "Istemem demem" karşılığını verdi.
Devlet Bakanı Refaiddin Şahin ise "Ben
suçiu değilim, suçlu diyenler ispatetsinfer" dı-
yerek istifa etmeyeceğini bildirdi. Bir grup
milletvekili ıstedidiye istifaederseyanlış bir
yol açmış olacağını ka\deden Şahın, "Oza-
man her canı sıkılan grup, bakan düşüriir.
Böyle olursa Başbakan ve Cumhurbaşka-
nı'nın da ünzası çiğnennüş olur" dedı.
Yasananlan "komedi" olarak nitelendiren
Şahin, hukuken bakanlıktan düşürülmesi için
grubun salt çoğunluğu olan 12 oyun gerekti-
ğini belirterek şunlan söyledi:
"Güvensizlik için saJt çoğunluk. yani yan-
dan bir fazla oy gerekir. 21 kişilik grubumu-
zunyansı 10.5'tir. Danıştav ve Yargıtay karar-
lanna göre buçuklar tama tamamlanır. Böy-
lece gnıbun yansı 11 'dir ve salt çoğunluk da
12 olur. Sonuçta önerge 11 oyta reddedilmiş
sayüır. Aynca bu sadece benim değil Sayuı
Genel Başkanımız Hüsamettin Cindoruk'un
da göriişüdür. Kendisioylamanın yapıldığı 11
oyun güvensiziik için geçerii olmadıgıru açık-
lamıştı. Hiçbir se> konuşulmadan, niye suç-
landığunı anlamadan ve bana savunma hak-
kı verilmeden konu bu noktaya getirüdi. Bu
tarbşmalardan sadecebendeğil,partimdeza-
rar gördü."
DTP Grup Başkanı Mahmut Yılbaş da.
"Bu işin çözümünün muhatabı TB.MM Baş-
kanı ile Başbakan'dır" derken, TBMM Baş-
kanı Hikmet Çetin'in kendisine "Bu konu-
nun bizimle ilgisi yok" yanıtını verdiği öğre-
nildı.
6
GAPihmaledüiyor'
GAZİANTEP (AA) -
CHP, Güneydoğu Anadolu
Projesi'nin (GAP), uygu-
Iama programının gerisin-
de olduğu, bölgede yatı-
nmlann dengesiz yürürül-
düp, proje bütünlügünün
yeterince gözetilmediği
görüşünde.
CHP Genel Merkezi ta-
rafından hazırlatılan ve
Gaziantep'te tartışmaya
sunulan "Doğu ve Güney-
doğu" konulu ön raporda,
çiftçınin hizmete. tarlanın
suya kavuşmasırun gecik-
tiği savunuldu. Raporda.
"GAP'ın toplam gerçek-
leşme oraıu yüzde 40.1 dü-
zeyinde kalmıştır. Sorun,
sadece yatınmın geri kal-
masından değil. yaünmla-
nn entegre kalkınma pro-
jesi olarak (enerji-tanm-
sosyal kalkınma) boyutian
ile bütünlük içinde vürü-
tülmemesinden kavnakla-
nıyor" denildi.
Suyu ovaya indirecek
tünel yatırımlarının ta-
mamlanmak üzere olması-
na karşın toprağı suya ka-
vuşturacak tanm yatınm-
lannın gerçekleşme oranı-
nın yüzde 9.8 düzeyinde
olduğu anlatılan raporda
şu görüşe yer verildi:
"GAP yanrunlannıru iş-
letme>e alındığında başta
Şanhurfa olmak üzere böl-
ge illerinin ekonomik ve
sosyal yapılannda önemli
faaliyetlerinin yol açmakta
olduğu büyüme ise doğal
olarak projelerin bttimiyle
sona erecektir.
GAP yabnmlan sonuç-
landığında, inşaat sektö-
ründe bölgede yarablan
katma deger artışı eskisi gi-
bi sürme>ecektir. Hızlanan
kendeşmenin getireceği ye-
ni inşaat faaüyetleri inşaat
sektörünü canlı tutacak ol-
sa da bu. eski büyüme hm-
nın devam edeceği anlamı-
nı taşımayacakttr."
Raporda. hidroelektrik
üretiminin de bölgeye
olumlu etkilerinin sınırlı
olacağı vurgulanarak şoy-
le denildi:
" Bu sektörüıu diğer sek-
törlerle ileri-geri bağlanü-
lan smırlıdır. Bölgeye yapı-
lan enerji yannmlan her-
hangi bir >an sanayi yarat-
madıgı gibl bu dal ile alış-
verişiolan iş alanlan da ge-
nellikle doğmamaktadır.
GAPyannmlannın Do-
ğu illerine etkisi ise şimdi-
lik oldukça sınırlı düze> de-
dir. GAP >atı nmlan. Doğu
illerinden gelen işsizlere in-
şaat dalında belli ölçüdeis-
tihdam yaratsa da istih-
dam geçici nitelikteydi."
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
11 yaşındaki boyacı çocuğa, ayakkabısını boyadığj poUsten 150 bin lira istedigi için 12 saat bovunca işkence yapıldı.
* ^ <
Türbanlı öğrencilere ilişkin işlemin yürürlüğünün durdurulması karanna başkan muhalif kaldı
Danıştay kararları yok sayıldıAN7CARA (CumhuriyetBürosu)
- Diyanet'in fetvasına dayanarak
karar veren ve hâkimi imam-hatip
mezunu olan Edirne Idare Mahke-
mesi'nin ardmdan Istanbul 6. jda-
re Mahkemesi'nin de Istanbul Üni-
versitesi'nin türban yasağına iliş-
kin işleminin >-ürürlüğünü durdur-
ması, yeni bir tartışma başlattı.
Mahkeme Başkanı Bekir Can. di-
ğer üyelerin çoğunluğuyla alınan
karara muhalif kalırken genelge ta-
mamen >'ürürlükten kaldınlsa bile
Anayasa Mahkemesi ve Danış-
tay'ın gerekçeli kararlan dikkate
alınarak üniversiteye türbanlı öğ-
renci alınamayacağina dikkat çekıl-
di. Üniversite rektörlüğü, karara
bölge idare mahkemesi nezdinde
itiraz etti. Üniversitenin başvuru-
sunda, "genelgenin hukuki dayana-
ğmı Anay'asa Mahkemesi kararfa-
nndanaklığı'' \nrgulanarak anaya-
sa ve yasalann laikliği düzenleyen
kararlanna gönderme yapıldı.
tdare mahkemelerinin son gün-
lerde türban yasağına ilişkin olarak
verdikleri kararlarda, Anayasa
Mahkemesi ve Danıştay'm aynı ko-
nularda verdiği kararlan göz ardı
etmeleri dikkat çekiyor. Istanbul
Cniversitesi'ndeki türbanlı ögren-
cilerin açtıgı davayı sonuçlandıran
Istanbul 6. Tdare Mahkemesi, Ana-
yasa Mahkemesi'nin "Yürürfükte-
ki kanunlara aykın olmamak ka>-
dıyla yükseköğrenim kurumlann-
da kılîk kıyafet serbesttir" görüşü-
nü gerekçe gösterdı. Idari mahke-
me, mevzuat boşluğu nedeniyle de
yasama organını eleştirdi.
Ancak yüksek mahkeme. "ser-
bestliğin" dini inanç nedeniyle bo-
yun ve saçlann örtü ve türbanla ka-
patılması ile dinsel nitelikli giysile-
ri kapsamayacağını hükmetmişti.
Anayasa Mahkemesi, Danıştay,
Isviçre Federal Mahkemesi ile Av-
rupa İnsan Haklan Komisyonu'nun
türban konusunda verdiği kararla-
nn özetleri şöyle:
- Biröğrencinin. almış olduğu di-
siplin cezasının iptali için Ege Üni-
versitesi aleyhine açtığı davada.
Danıştay 8. Dairesi 13 Aralık
1984'te şu gerekçelerle davayı red-
detti:
"Kendi toplumsal çevrelerinin
baskısuıa veva geienek ve görenek-
lereboyunegmeyecek ölçüdeeğitim
gören bazı lazlanmızuı \t kadınla-
nmızın, sırf laik cumhuriyet ilkek-
rine karşı çıkarak dine dayalı bir
devlet düzenini beıümsediklerini
belirtmek amatıvla başlannı ört-
tükleri bilinmektedir. Bu kişileriçin
başörtüsü masum bir aiışkanlık ol-
raaktan çıkarak kadın öıgürlüğüne
ve cumhuriyetimizin temel nitelik-
lerine karşı bir düma görüşünün
simgesi haline gehnektedir. Davacı-
laryükseköğretim düzeyindeeğitim
gördüklerine göre, bu Ukelerin,
cumhtıriyetimizin kuruluşunda ve
korunmasındaki önemini bilmeieri
gerekmektedir. Aydın. uygar ve
cumhuriyetçi gençîer yetiştirmekJe
görevli eğitim kunımlannın, bazı
kuralları öğrencilere uyguiaması
doğaldır. Bu kurallan öğretmek ve
benimsetmekie görevli eğitim ku-
nımlannın buniardan ödün verme-
si düşünüiemez. Bu nedenie, yükse-
köğretim görmek üzere okula gel-
dikleri strada dahi başörtülerini çı-
karmamakta direnecek ölçüde laik
devlet ilkelerine karşı bir tutum içe-
risinde bulunan davacüann okula
aluımamasuıda \asalara avkınlık
olmadığından davanın reddine."
- 1987'de türban yasağı Yükse-
köğretim Kurumlan Ögrenci Disip-
lin Yönetmeliği'nin 7. maddesıne
"h" bendi olarak eklenen hüküm-
le ilk kez mevzuata alınarak türban
ve benzeri başörtülü olarak kapalı
mekânlara girilmesi )
r
asaklandı.
Söz konusu yönetmelik hükmünün
iptali içinaçılan davadayine 8. Da-
ire tarafından 7 Temmuz 1989'da
aynı gerekçelerle reddedildi.
-35II sayılı yasanın 2. madde-
siyle 2547 sayıhyasaya eklenen 16.
madde. "Yükseköğretim kurunüa-
nndadershane,laboraruvar, klinik,
poliklinik ve koridoriarda çağdaş
kıyafet ve görünümde bulunmak
zorunhıdur. Dini inançsebebhie bo-
yun vesaçlann örtü vetürbanla ka-
paülması serbesttir" bıçımınde dü-
zenleme getirildi. Anayasa Mahke-
mesi, 7 Mart 1989'da verdiği karar-
da. söz konusu yasa için anayasa-
nm başlangıç, 2., 10., 24. ve 124.
maddeleri yönünden yaptığı anaya-
saya uygunluk denetiminde ek 16.
maddenin anayasaya aykınlığına
karar verdi.
- I990'da 3670 sayılı yasayla
2547 sayılı yasaya eklenen 17.
madde ile "Y ürürtükteki kanunla-
ra aykın olmamak kaydryla yükse-
köğrenim kurumlannda kılık kıya-
fct serbesttir" hükmügetirildi. Ana-
yasa Mahkemesi, yasa düzenleme-
siyle ilgili incelemesinin ardından
9 Nisan I992'de verdiği kararda,
dava konusu kuralda öngörülen ser-
bestinin, dini inanç nedeniyle bo-
yun ve saçlann örtü ve türbanla ka-
patılması ile dinsel nitelikli giysile-
ri kapsamayacağı vurgulandı.
-Florence Nightingale Hastane-
si'nde kep üzerine başörtü ya da
türban takılmasına yasak getiren
düzenlemenin iptali istemiyle açı-
lan dava, Istanbul 3. tdare Mahke-
mesi'nce Anayasa Mahkemesi ve
Danıştay kararlan gerekçe gösteri-
lerek reddedildi.
- Anayasa Mahkemesi, RP'nin
kapatilması davasında, türban yasa-
ğı konusunu yeniden değerlendirir-
ken dinsel nedenlere dayanılarak
başörtüsü ve türbanla boyun ve saç-
lann örtülmesine resmi daire ve
üniversitelerde serbestlik tanınma-
smın, cumhuriyetin ve anayasanın
temel prensipleriyle laiklik ilkesine
aykın olacağını vurguladı.
IRMIKI AYDIN ENGÎN aengin (n posta. cumhuriyet. com. tr
Adı Ibrahim Soyadı Güllü. 24
yaşında. ODTÜ Fizik Bölümü 2.
sınıf öğrencisi. Altı aydır tutuklu.
Halen Ankara Merkez Ceza-
evi'nde.
Suçu: Türk Ceza Yasası'nın
146. maddesinin 1. fıkrasını ih-
lal etmek.
Suçun tanırm.Anayasaldüze-
niyıkrnaya cebren teşebbüs et-
mek.
Istenen ceza: Idam!..
Ibrahim Güllü'nün anacığı ve
babacığı taaa Hatay'dan kalkıp
Istanbul'a gefdiler. Ulaşabildikle-
ri gazetecilerle konuştular.
Anne Sıddıka Gültü korkula-
rını anlattı:
- Ya oğlumu asarlarsa!
Baba Kamil Güllü öfkelı şaş-
kınlığını dile getirdi:
- Benim oğlum karıncayı bile
incitmedi. Şimdi kellesini isti-
yorlar. Devlet bunu bize niye
yaptı?
Sahi devlet bunu niye yaptı?
Öyle ya ortada 24 yaşında bir
gencin kellesi var. Savcı gerçek-
ten çok ciddi kanıtlara ulaşmış
olmalı ki bu gencin idam edile-
rek cezalandırılmasını istiyor.
Anayasal Düzeni Cebren...
Baba Kamil Güllü, ulaşabildi-
ği gazetecilere oglunun idamını
isteyen savcının iddianamesini
sundu. Haber daha önce Milli-
yet'te çıkmış olmasına rağmen
konu çok ilginç. Son günlerde
Istanbul'da bu tür konular üstü-
ne çaJışan, iyi kötü uzmanlaşmış
gazeteciler arasında yoğun bir
telefon rrafiği var:
- Abi, Ibrahim Güllü'nün iddi-
anamesini okudun mu?
- Yahu tek kişilik örgütle ana-
yasal düzen nasıl cebren orta-
dan kaldırılır acaba?
- Saçmalamak bulaşıcıdır.
Bak sen de tek kişilik örgüt diye
saçmalamaya başladın?
- Ama abi, idam isteniyor, i-
dam...
- /// ya işte. Polise mukave-
met deyip üç yıl hapis istensey-
di, mahkeme pat diye basardı
cezayı. Ya şimdi ne yapacak An-
kara DGM?
Gelin de anneye anlatın baka-
lım bu profesyonel gevezelikle-
rin altındaki kara mizahı. Gelin
de Hataylı Sıddıka Güllü'ye "İyi
ki oğlunuzun idamını istemişler.
Olacak iş değil teyzeciğim" de-
yip yüreğine su serpmeye çaba-
layın. Anne bu. Gözlerinde ıslak
bir kederle soruyor:
- Ya asarlarsa?
•••
Ola ki içinizde "Herhalde bir
haltlaryemiş ki bu delikanlı, kos-
koca DGM savcısı idamını iste-
mek zorunda kalmış" diyenler
olur. Kısaca anlatalım:
Bu köşeye de sık sık konu
olan, pankart açıp 96 yıl yiyip
Çankırı mapusdamına tıkılan şu
haylaz gökyüzü boyacılarının
dosyalarının, 17 Aralık 1997 gü-
nü Ankara'da Yargıtay'ca ele
alındığı sırada, Kızılay'da bu ar-
kadaşlanyla ilgili gösteri yapan
öğrencileri polis dağıttı. Öğren-
cilerle polis arasında TV'lere
yansıyan itiş kakışlar oldu. Bu
arada bir grup gencin, sivil po-
lis memuru Aydın Karaçoban'ı
döverek yere yatırdığı ve silahı-
nın gasp edildiği bildirildi.
Devamını savcının iddiana-
mesinden okuyalım:
"...sanık Ibrahim Güllü'nün
gasp ettiği tabanca ile birlik-
te kaçtığı, Ahmetler PTTsi
yakınındaki üst geçitte Mehmet
Srtkı Yapıcı ile karşılaştığı, po-
lis memurundan gasp ettiği si-
lahı DSİH örgütü mensubu
Mehmet Sıtkı Yapıcı'ya verdiği,
sanık Ibrahim Güllü'nün bu ey-
lemleri ile anayasal düzeni ceb-
ren yıkma suçunu işlediği, sa-
nıkların kimlikleri bölümünde
belirtilen delillehe sabit olmuş-
tur..."
Vay be!
Eğer hâlâ siz de "Vay be" de-
mediyseniz, alın size iddiana-
meden iki-üç satır daha:
"...örgüt silahlanma hazırlığı
içindedir. 13.12.1997 tarihinde
emniyet nezarethanesinde ken-
disini asmak suretiyle intihar e-
den Burhanettin Akdoğdu'nun
yer göstermesi üzerine ablası
Canan Akdoğdu'nun evinde
yapılan aramada 1 adet 7.65 ça-
pında Çek Vızormarka 560170
sen numara.li tabanca, 1 adet 8
mm. çapında Italyan Borini gaz
tabancası ele geçirilmiştir.
17.12.1997günü ise budefa ör-
güt, polis memuru Aydın Kara-
çoban'ın 16'lı tabir olunan CZ-
75 marka 9 mm. çapındaki ta-
bancasını gasp eylemini ger-
çekleştirmiştir. Bu durumda
DSHİ örgütü anayasal düzeni
yıkmak amacıyla oluşturulmuş
silahlı çete haline gelmiştir..."
Şimdi siz de "Vay be!" mi?
Polis memurundan gasp edi-
len, hiç bulunamamış iki taban-
ca ile bir gaz tabancası ve ana-
yasal düzeni yıkacak silahlı ör-
güt.
Bu köşede teröre hiç övgü dü-
zülmedi. Terörü eylem biçimi se-
çen her örgüt her zaman kıyası-
ya eleştirildi. Ama iki tabanca ve
bir gaz tabancası ile "anayasal
düzeni ortadan kaldıracak ör-
güt" e de inanacak kadar saf de-
ğiliz.
Savcı bu davanın tutuklu tek
sanığının idamını istediğine gö-
re, bu delikanlının anayasal dü-
zeni nasıl ortadan kaldıracağını
da bu pazartesi günkü duruş-
mada herhalde açıklayacaktır.
Sizi bilmem ama ben bu açık-
lamayı iple çekiyorum...
POLİTİKA GUNLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Sevgi ve Sevda Nedir?
Saçlan saman sansıydı...
Nâzım Hikmet'in dizelerindeki gibi yemyeşil
gözleriyle gülümsüyordu...
Bir ağustos sabahında Urfa çarşısında görmüş-
tüm onu. Kaçak Amerikan sigarası satıyordu.
Sormuştum:
"Adın ne senin?"
"Kezban!.."
Yirmi yıl önceki Urfa'y'a bugünkü Urfa çok fark-
lı...
Birecik Köprüsü eskisi gibi yerinde.. ama ya-
şam yine yirmi yıl önceki gibi...
Arkadaşımız Mehmet Faraç'ın "TöreKıskacın-
daki Kadın"\, (Çağdaş Yayınlan) sevdanın yok
oluşunu, toplumlardaki dönüşüm ve değişimlere
karşın feodal yapının kırılmadığı 1998 Türkiye-
si'nde kadın olmanın ne denli zor olduğunu anla-
tıyor...
Artık günümüz gazeteciliğinde Anadolu röpor-
tajcılığı öldü sayılır...
Toroslar'da, Çukurova'da, Karadeniz'de, Gü-
neydoğu'daki yaşamı ya sel baskınlannda ya te-
rör olaylarmda ya da siyasilerin gezilerinde yaka-
layabiliyoruz...
Mehmet Faraç, Urfalı ve uzun yıllardır Cumhu-
riyet'teçalışıyor...
Yurt Haberler Servisi Şefi...
• • •
Yaşamın içindeki derin çizgi, aşkın insan üze-
rindeki etkisi; yalnızlığın bahçesindeki çiçeklere
benzer...
Sevgi ve sevda sizce nedir? :
Herkes kendine göre anlatır!..
Mehmet Faraç'ın kitabını okurken yirmi yıl ön-'
ceki saçları saman sarısı olan kız çocuğunu, Bire-
cik Köprüsü'nü, Urfa insanının yoksulluğunu dü-
şündüm... •'
O anda hüznün fotoğrafları çoğalmaya başladı./.;
Kitaptan bir bölüm: ^
"Bu maktuleyi kimse tanımlayamadı... 12 ya-'
şında... 6 ay önce evlendirilmiş... Çocuk mu, kız-
mı, kadın mı?..
Komşulanna göre, 'Ceylan gibi gözleri var-'
dı'... Bir çocuğunkini andıran çelimsiz vücuduna'
bakılmaksıztn, kendisinden beş yaş büyük birgen-r,
cin kucağına imam nikâhı ile 'kadın' diye atılrnŞ,'*
'Evinin kadını olması' istenmişti... ;•>*,•
Okuyamamıştı... 11 kişilikailenin en küçüklefilir
dendi. Ailesi düğünlerde davul-zurna çalarak ge^
çimini sağlıyordu. Evlendirildiği AN de aynı mes-
leği yapıyordu. Sinekli Mahallesi 'nin harabe ör-
neğievlerinden birinde eşinin ailesiyle birtikte otu~
ruyordu. Bir odada eskipüskü birkaç eşya.. biryst
1
tak, bir tahta sandık ve de eski bir televizyonla yu-
vasını kurmuştu. Onu görenler zaten evli bir ka-
dın olduğuna inanamıyortardı.
O aslında çocuktu... Evlerinin bahçesinde kır-
mızı toprakta 'puşkıte' (toprakta boncuk arama)
oynardı. Kimi zaman tıkırdatılan kapılanndan ak-
ranlanyla oynamaya çağrılırdı... Evli olduğunu
unutsa evcilikde oynayacaktı ama... Ya töreler?.^ ^
• • • - -•• •;
Her an ölüm.. ne de çok bitmemiş ölüm tören-
leri...
Bir sıkıntı büyür kimi zaman insanın içinde; bir
başkaldırı bilinmez sevdaları toplar!..
Sevda ve hüzün nedir?
Kör olmuş bir oyuncak bebeğin sessiz ölümü-
ne göz yumuyoruz; yüz yılhk sevdaları yok ede-
biliyoruz...
Acaba o kız çocuklan mavi sabanlarda uyanın-
ca Harran Ovası'nın binlerce yıllık tarihindeki sev-
giyi ve aşkı düşünmüşler miydi?
Şiir nedir anlatır mısınız bana?
Kuşkunun dalga dalga dağıldığı bir toplumda
akşamüstü yağmurlarının tüm günahlarımızı yıka-
dığını mı düşünüyoruz yoksa!..
Bilmiyorum siz hiç sevdayı yakaladınız mı; hiç
vaktiniz oldu mu âşık olmaya?
Sahi siz hiç ağladınız mı?
Ölümün soğuk yüzünü gördünüz mü?
Mehmet Faraç'ın kitabından bir bölüm daha:
"Küçük Muhammet aile meclisinin verdiği ölüm
karannı bircelladın soğukkanlılığıyla uygulamaya
hazırlanırken eli bile titremedi. Dedesi, amcası,
babası onu izliyordu.
'Muhammet tüfeği usulüne uygun şekilde dol-
durdu'diyen baba Mustafa Felhan korkunç daki-
kaları ifadesinde şöyle yansıttı:
-Muhammet, bizler ateş et deyince 3-5 metre
uzakta duran kız kardeşine ateş etti. Kızım can çe-
kişerekyüzüstü düştü. Bunun üzerine odada bu-
lunan Ömer Felhan, oğluma hitaben 'Kafasına
sık' dedi. Ancak bu esnada tüfeği dolduran oğ-
lum ikinci ateşi yaptı. Bu esnada kızımın ölümü-
nü görmemek ve azaptan kurtulmak için odadan
çıkarak karakola gittim.. polislere durumu anlat-
tım. Polislerle eve döndüğümüzde kızım ölmüş-
tü. Muhammet av tüfeği kucağında olduğu hal-
de aynı odada oturuyordu. Polisler olaya el koy-
du. fekrar ediyorum, Öldürme olayında akrabala-
nm Ömer, Halil, Salih ye Ibrahim teşviketmiş ve
olayı bizzat takip etmişlerdir. Kızım HacerV vuran
oğlum Muhammet 'tir. Bu tip kanunlar yöremizin
örfve âdetidir. Aynca bu tip olaylarda 'namus te-
mizliği' yapılması eskiden ben devam etmektedir.
Olaydan şu an çok pişman ve üzgünüm. Biri oğ-
lum, biri kızım, ne diyeceğimi bilemiyorum..."
Haydi şu soruya birlikte yanıt arayalım:
"Sevgi ve sevda nedir?" ' - '
E. Posta: Hikmet.Cetinkaya (g raksnet.com
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
İLAN
TOKAT 1. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN ;
Esas: 1998/337
Davacı Ali Raşit Lflusoy vekili tarafından Gülzade
Ulusoy aleyhine mahkememize açılan şiddetli ge-
çimsizlik nedeni ile boşanma davasının tensip kara-
n gereği;
Ali kizı Elife'den olma 25.3. 1954 D.'lu Gülzade
Ulusoy'a ilanen tebligat yapılmasına karar verilmek-
le; Davalı Gülzade'nin duruşma günü olan
6.10.1998 günü saat 09.00'da mahkememiz duruşma,
salonunda hazır bulunması veya bir vekil tarafından
temsil edilmesi, aksi takdirde duruşmayayokiuğun-
da devam edileceği ve karar verileceği HUMK'nin
213, 377. maddeleri gereği ihtarolunur.
Keyfiyet ilan olunur.
Basın: 38536