28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 AĞUSTOS 1998 CUMARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER 'Hacıbektaş Şenlikleri' 35 Yaşında ÜMtT SARIASLAIV 1 6 Ağustos 1964'te Haa Bek- taş'ın yattıgı 'türbe' \e eklen- tılennın onanlarak 'Hacıbek- taş Mûzesi' adıyla açıldığı gun başlar Hacıbeİctaş şenlıklen Benzerlen arasında en eskılenn- den olan şenlık, 16 Agustos 1998 'de otuz beş vaşına gırecek Bız, 'şenlik' dıyoruz, ama başlangıçta 'Hacı Bektaş Veti'yi An- ma Torenleri' dıye adlandınlıyordu Bu- gûn de o adlandırmaya donulmuş durum- dadır Hacı Bektaş Velı adına \e anısına ozgulenen bu etkınlık, uzun yıllar gore- neksel vanı ağırbasan 'kapalı' bırduzen- leme bıçımınde surduruldu Gezıcı âşıklar, halk ozanlan, çalıp soy- luyor, buyuk çoğunluğu geleneksel kay- gılarla ılçeye gelen konuklar da her bın- ne ayn bırİcutsallık venlmış 'ziyaret>er- leri'nı gezıp, Hacı Bektaş'ın taşına 'yıiz sürüp' kurban kesıyorlardı Bugun desu- rer bu geleneksel çızgı 1975'te bu etkınlıklen duzenleyen Tu- nzm DerneğVne yenı bır anlayış ve yak- laşım egemen olur O gun bugundür, tum eksıklık ve aksaklıkJanna karşın bu et- kınlıkler uluslararası ılgılendeçekenbır çağdaş kultur etkınlığı olmak savı ve ça- basındadır Geleneksel olan damar koru- nurken, o kok Ozenne çağdaş bır kultur- sanat etkınlığının aşısı da yapılmaya ça- lışılmaktadır 7O'lı yıllann başlannda Ha- cıbektaş'ta Nafizögretmenın (Ünluyurt. onceTunzm Demegı. sonra Beledıye Baş- kanı, 12 Eylul'de gorev ınden alınacaktı) evınde bu etkınlıkJenn gelecegını konu- şuyoruz Tanhsel-kultûrel duzlemde donıklaş- mış, bır ada ve o adın anlamına yaslı bu 'kapah' etkınlıklenn nasıl daha 'apk' çağ- daş-çağcıl bır 'yapı'ya kavuşturulabıle- ceğını tartışıyoruz Şu sözlen sovledığı- mı anımsıyorum "Bir gün gelecek Haa- bektaş da, ondan adım alan bu etkinlikler de ilçenızde dev letçe anıiacak, Şimdrye de- ğin gormezden gelinen, hep tepesine bini- İen bu ad \e ada yaslı kulturel dağar anım- sanacak,buduşunvohınabir "donuş' baş- layacak-." Bu sozlen Hacı Bektaş duşuncesının, bu duşun yolunun destekcısı genış halk yı- ğınlannın -kı Alevı-Bektaşılerdır onlar-, geleneksel duzlemde eşıtlık ve kardeşlı- ğı, ozgurluk ve banşı, hoşgoru ve eleştı- rel aklı temsıl ettıklen noktasından yola çıkarak soylemış ve yıne aynı goruş açı- smdan bakarak kurgulamıştım bu 'tasa- nnı'ı Bu 'tasanm'ın ıçınde, ozgurluğun bır gun, bu ulkede en guzel gıysılennı gıyıp gezıneceğme ılışkın sarsılmaz ınan var- dı 'Ozgurluk', güzelım ayaklanyla yuru- yecekse bır gun bu topraklarda, uzennde gezıneceğı, kök salıp dal surecegı (ze- raın), bu ozgurlukçu, ancak 'geleneksel' duşun (fikır) toprağı olacaktı Cevhun Aruf Kansu'nun deyışıyle 'halktarihimn aktşında' budüşunveeylemdaman, hep ozgurluk ve kardeşlık savaşımının ardın- da kımı de onunde olmuştu Toplumca-topluca bır çağdaş-demok- ratık ivfleşme'ye, ozgurleşmeye buna ko- şut açılımın Anadolu'yu kuşatacağına -bu- gun oldugu gıbı- ıçtenlıkle ınanıyorduk Boylesı bır kucaklayışın, kuşanışın ay- dınlıkçı, ozgürleşmecı, uygarlıkçı çaba- larla gerçekleşeceğ ıne olan ınancın dola- vımında duşunerek soylenmıştı o sozler Değılse Hacı Bektaş'ın 'devlet kaün- da', 'devtetçe' kutlanıp-kutsanacağı bek- Ientısı değıldı tasarladığımız Nıtekım Ve- cihı Timuroğlu (1976 mıydı), Ankara ga- zetelennden bınnde 'Mev lana devlet ka- tında kutlanırken Yunus'un unutturulma- va çalışılmasrndan yakınıyor, eleştınyor- du Yiınus Haa Bektaş da demektır Bız de 'devlet kaünda' kutlanagelen Mevla- na'nın yanına Hacı Bektaş'ı da alsınlar. olsun bıtsın dıye duşünmuyorduk1 Bugune baktığımızda ne goruyoruz0 Şenlıkler neredeyse uzunca bır suredır 'resmi tören' havasında kutlanıyor 12 Ey- lul'de şenlıklen duzenleyen, 1964'tenbe- n suregelen bu geleneksel kultur etkınlı- ğını, uluslararası ılgılen de tohumlaya- rak. çağdaş bırkultur-sanat hareketı ve şen- lığı eşığıne çekmek ısteyen Tunzm Der- neğı kapatıldı Uç yılı aşkın suren bır olu donemın ardından, 12 Eylül sonrası seçı- len ılk beledıye yonetımı, şenlıklen sur- durmek uzere ışe koyuldugunda, etkınlık- lennbır'ortağı'vardı Devlet1 Devlet,bu kez tornistan' yaparak ılçeye ve Hacıbek- taş'a yonelıyordu Şenlık, yenıden 'kapah' havasma burun- durulmek, 'program-proje', mulkı ıda- re'nın gudumunde kotanlmak ıstenıyor- du 12 Eylul oncesınde bu ışın 'hasmı' gı- bı davranan 'devlet', o tanhten sonra 'sa- hibi' gıbı davTanmaya başlıyordu Ya da oyle "görünmek* ıstıyordu Kısacası epey- ce bır suredır Hacıbektaş Şenlıklen 'cid- di ciddi1 , 'de\ letçe", 'devlet katında' kut- lanıyor Bır 5 yıldır 'devlet', tam kadro' bu 'kiıçük' ılçededır her ağustos 8O'lı yıllann ortalanna doğru ucundan ucundan başlayan 'devlet temsfli'. bır 5 yıldır dev- letın en ust duzeyde katılımı ıle suruyor 12 Eylul'e gelınceye değın bu ılçeye ve etkınlığe 'gözdagı' ıle gelen 'devlet', ne de- ğıştı de 'güien yüzü' ve "baba şefkati' ıle gelıroldu9 70'lıvıllardanbu>anabuko- nuda surduregeldığımız 'düş' ya da 'du- şünce' gerçekleştı de bızım habenmız mı yok9 Adının başında 'uluslararası' nıte- mının yer almasının, kımı yabancı bılım ve sanat adamlannm etkınlıklere katılıyor olmasının da gerçekten 'uluslararası' yap- maya yetmedığı şenlıkJer bu bıçımıyle her fırsat ve olanakta dev letın 'arz-ı en- dam ettiği' bır ıç 'kûrsü'ye donuşmuş du- rumdadır Halkın etkın katilımının ıyıce "izleyicüik'le sınırlandığı bırdeğışık 'siya- set gosterisi'ne donüştu şenlıkJer Devle- tın bu gıbı kultur ve sanat etkınlıklenne nasıl yaklaşması gerektığı hakkında çok yazıldı.çızıldı Oyle bır ulkede yaşıyoruz kı, her 'donemec'te, tarih'ın kılometre sa- atını sıfırlıyoruz1 (1) Şımdılerde Hacı Bektaş da, düşuncesı de -Alevı-Bektaşı kulturü ve geleneğı de- yenı bır 'se\gi' \ e 'ilgi'nın kuşatması kar- şısında 'nerede duracağuu' kestıremez konuma ıtılmıştır Kıtleler, Hacı Bektaş'ı sevenler Yunus'un yolundan yuruyen- ler sonra şenlıkçıler Sıvas'ı 'toca'dan ızleyen 'devlet', Hacıbektaş'a ayn bır 'lo- ea'dan, bu kez kutlayıp-kutsamak ıçın ko- nuk olmaktadır Bır yanda Cumhunyet 'Türkıyesı'nın 'üraversite'lennde tanhçı- lık adına Yunus un 'humanist' olmadıği, olamayacağı 'ispat'a çalışılır, Pir Sul- tan'ın bın kez asılsa da yetmeyecek 'kâ- fir'lerden olduğu oğutlenırken, öte >an- dan Hacı Bektaş'ı sevmek' Bu 'nasılbir sevmek'tır0 Bu yenı 'sevme' ve 'flgf karşısında Ha- cı Bektaş sevenler, buyuk Alevı-Bektaşı kıtlesı, bu kesımın ılgılı kalemlen kıya- sıya tartışıp goruşuyorlar Bır 'arayış'ın bır "yer" ve "konum" değerlendırmesı- nın ıçındedır bu damar Yakın tanhımız- de 'kurtuiuş've 'kuruJuş'yıllannda, son- ra cumhunyet aydınlanmasının geçtığı çı- ğırda eklemlendıklen tanhsel akıştan tu- tunuz, Pır Sultan davasına, Yunus'a Ana- dolu'nun bu aydınlık ınsanlan, guleryuz- lu gulen dûşüncelı sakınlen, acılıyüzyı- Iımız bıterken yenı bır 'dunun değetien- dirmesi'yapıyorlar Şunu da belırteyım 7O'lı yıllann ortalanndan başlayarak, şen- lıkler neredeyse muhasara' altında ger- çekleşıyordu Bugun her fırsatta bu 'da- va'nın 'hâmisi' oldugunu belırtmekten kaçınmayan Cumhurbaşkanı, o gunlerde başbakandı Bır su muhendısının yonetı- mındekı ulkede, Su'nun (Ruhi Su) boz- kıra akmasına bır turlu ızın çıkmıyor, bu ocağın eşığıne kırk yıl odun taşımış bırbaş- ka halk ozamnın soyleyeceğı turkunun sayısına kanşılıyordu Ozetleyelım Şımdı şenlık değıl, 'dev- let', kultur değıl 'siyaset', halk değıl 'ica- zet' gundemdedır Arada gerçekleşen lyı şeyler de bu gurultude yıtmektedır Bu yılkı 'Hacıbektaş Dostluk vc Banş Ödü- lû' de oğrendığımıze gore bır 'siyasi'ye ve- nlmıştır 'Ödül'u verenlenn 'karar'ını tartışmak değıl bızım ısteğımız Ödule aday göstenlenlerden Anadolu halk kul- turunun, Ale\ ı-Bektaşı kultur damannın değerlı araştırmacılan, Prof Dr Ireoe Melikoff, Prof Dr İlhanBaşgözveNejat Birdoğan atlanarak 'odıil'u bır 'siyasi'ye vermek. her turlu 'gerekçe'nın ustunde baştan ben çızılmeye çalışılan tabloyu - ne yazık kı- tamamlar nıtelıkte bır yeğle- me gıbı gozukmektedır Anadolu bır kulturler, gelenekler, gö- renekJer dmler, mançlar harmanı Ha- cı Bektaş düşuncesı, Alevı-Bektaşı kul- tur daman da bu harmanın ıçınde Ne dı- yordu .\fustafa Kemal Ataturk? "Benim için bir taraflık vardır; bir ta- ranm. O da Cumhumet taraftarlığı fik- ri,içtimaiinkılaptaraflartıgL_'' Evet, 'ger- çekçağn' budur Hacı Bektaş da, Hacı Bek- taş düşuncesı de, şenlıkJer de son çözum- lemede bu 'bağbun'da değerlendınlmek durumundadır Cevhun Baba'nın (Aruf Kansu) dılıvle "Bızım gorevımız, Ata- turk'un çağnsına uvarak, bir goruntuyü değiL gerçek bir cumhuri\eti savunmak- ür. Devrunden,bağunsızlıktaıı, ozgürlıik- tea, halk >onetuninden ve kuşkusuz laik- likten vana olnuüduf (2) (1) Hacı Bektaş Velı adı \e anlamın- dan »ola çıkılarak duzenlenen şenlıkler \ e bu tur kultur-sanat ethnlıklerı hakkın- da değışık tarıhlerde vazılmış \azılarımız ıçın bkz Hacıbektaş A\dwlıgı Anado- lu Ekını Yaymları, Ankara 1992 2) Cevhun Atuf Kansu Cumhurıvet Bayrağı Cumhurıvet gazetesı 29 Ekım 1976 AIUDABÎR CtHAT UYSAL Mımar Yuk Muhendıs Doğa ile Barışık Olmak Enerjı doğanın mayası, temel taşı, uygarlıkların vaz- geçılmez oğesı Insanoölunun enerjı uretme çabasını ıkı grupta ele alabılınz Bınncısı, temız enerjı kaynağı seçeneklerını ge- lıştırmek, ıkıncısı, sorunlu enerjı tuketımını denetım ârtı- na almak, gıderek azaltmak Ne var kı, bu sınıflandırma, şımdılık yaînızca akademısyenlenn gundemınde Çun- ku enerjı tuketımı, ınsanoğlunun rahat yaşamasında baş- rolu oynuyor Sunduğu nımetler son derece çekıcı olan bu sureç, gelışmenın ve gonencın (refahın) en belırteyı- cı ogesj olunca, onun rolunu degıştırmek gıttıkçe zoria- şıyor Boyutlan gıderek buyuyen ve yeryuzunu saran IDU oyunun senaryosu herkesın bulaştığı, ancak, kımsenın yok edemedıöı bır yabancılaşma surecıne donuştu Bu- nun temel nedenı de, bugune değın gelıştınlen enerjı ure- üm yonternlen Örneğın, enerjı uretımının onemlı bır bo- lumunu petrolden komure değın adına ozetle fosıl ya- kıtlar dıyebıleceğımız yakıtlar oluşturuyor Fosıl yakıtlar, "çevre cı orgutlenmelerı ortaya çıkaran ve sokaöa taşı- yan, sonuçlanna herkesın gunluk yaşamında tanık oldu- ğu bırdızı kırlenmenın kaynağı Hıdroelektnk santral om- ru erozyona yenık duşuyor Nukleer enerjı santrallan ıse kullanan ya da kullanmayan butun ınsanlann korkulu ru- yası Çernobıl başımızın uzennde Demokles ın kılıcı gı- bı duruyor Toplumsa) yapıanı akılcı ve gerçekçı pfanlama ıle yu- rutmek çabasındakı ulkelerde, temız enerjı uretımı ıçın önemlı çalışmalaryapılmaktadır Soz konusu ulkeler, bır yandan yapılarda ısı yalıtımına onem venrken dığer yan- dan, guneş ve ruzgâr enerjısı kullanımı ıçın araştırmala- nnı aralıksız surdurmektedır Butun bu çabalar ozunde doğa ıle banşık yaşamanm yollannı arama nıyetının so- nucudur Yerleşık duzene geçen toplumlanda bu nıyet ge- lenek halını almıştır Ener|i sorunlan kapsamında yapı sektorune duşen gorev, azımsanmayacak boyutlardadır Bu gorevın kap- samı, "enerıı tasamıfu" adı altında toplanabılır Yapılar- da enerjı tasarrufu, yapı tasanmından uretımıne değın ge- nış bır alanı ılgılendınr Yapı tasanmında enerjı tasarru- fu, bu gorevlenn en onemlısıdır Çunku, en kolay tasar- ruf, enerjı kaybını azaltmak, yanı ısı yalıtımıdır Yapıların kullanımı suresınce harcanacak enerjı tuketımını azalt- mak, ısı yalıtımının onemını bılmekle olur Ancak ne ya- zık kı, bu konuda bılınçlı bır yaklaşımımız ve orgutlen- memız oldugunu soyleyemeyız Enerjı konusundakı tav- rımız gıbı yerleşık duzende yaşamanm dığer gereklenn- de de benzer davranış bozukluklannı sergılıyoruz Doğadakı sılkınmeler, yanı sel, deprem gıbı doğa olay- lan, her kendını gosterışınde ınsanoğlunun ıçınde yaşa- dığı ortamı denetım altına almaktan çok uzak oldugunu gostermektedır Yeryuzunun onde gelen deprem bolge- lerınden bınnde yer alan ulkemızde deprem konusunda gostermış olduğumuz duyarsızlık ıle Kanada ve Isveç'ın ısı yalıtımı ve enerjı tuketımı konusunda gostennış oldu- ğu duyarlılık karşılaştınldığında, bu konuda belleksız ve duyarsız btr toplum olduğumuz goruluyor Bu konu da, ağırlıklı olarak yapı uretım sektorunun gorev alanında- dır özetlersek, doğaya karşı tavnmız, olup bıteceklen beklemek ve başımıza geleceklere ağıt yakmak olma- malı Daha oncelerı butun bu olaylan doâaustu guçle- rin gazabı olarak gorurken akıl çağının bılgılenyle kar- şılaştıkça yorumlarımız 'bız adam olmayız'a donuş- memelı Elif Nine Kitaplığı FAKİR BAYKURT A nlatacağım kıtaplık Akçaköy'de- dır Bız Akçakoyluyuz Yakın okurlanmın bıldığı gıbı burası Burdur'un Yeşılova ılçesıne bağ- lı, eğıtım oğretımı seven, oku- maya onem veren aydınlık koy- lenmızdendır Amakoyümuzun buyondekı ça- balannın koku pek denne gıtmez Uç sınıflı ıl- kokul, cumhunyetten sonra açıldı Haylı sonra beş.sıntflı oldu 1968'de açılan ortaokuluyla Se- kız Yıl'a kavuşru Turkıye'de boyle koyler var Bu koylere uç dort yılda bır seçım sandığı ko- nuldugu haJde. kuçuk kultur merkezlen, kıtap- lıklar, ışte 20 yüzyıl bıtıp gıdıyor, hâlâ yok Bı- len bılır, bunlann gereğını kavramış kültur po- lıtikalan oluşturulamıyorsa, koylerde kultur mer- kezlen, genel kıtaplıklar olması da gerekmez Oysa kıtaplık olayı dünyada eskıdır Bugun ye- nnde yelleresen Anadolu ve Akdenız antık kent- lerinın ve hatta Koy Enstıtulen'nın hepsmın an kovanı gıbı ışleyen kıtaplıklan vardı Bunlann bırbolumuyakıldı 'Hergereksinimikarşüayan kutsal kitap'lar varken obur kıtaplara ne gerek vardı 9 Antık kıtaplan türiü çeşit' yıkımlar yok ettı Enstıtu kıtaplıklan tıpkı Halkevı kıtaplıklan gıbı kapatıldı Bugun toplumlar ıçın kıtaphkla- n gereklı gorenler oldukça az Kıtabı, kitaplığı gereksız, hatta zararlı gorenler ezıcı çoğunluk oluşturur Yasalar eğıtım, oğrenme hakkı, bılgı edınme ozgurluğu dıye ne yazarsa yazsın, kıtap sevmez yönetıcılen, kültur merkezlen ve kıtap- lıklar açarak gorevını yapmadıgı gıbı oncekıle- nn açtığını kapatır, halkın ev ındekı, elındekı kı- taplan kolluk guçlenne toplatır Okuyan top- lumlar kafaca aydınlandığı ve yükseldığı ıçın 'okuma ozurlu" yonetıcıler aydınlanmış halkın yonetımını zor bulur Kara cahıllen gutmek ta- nhte kolay sanılırdı Bu çok acınası bır yanılgı- dır, kafaca yukseltılrmş halk, kendı kendını yo- neteceğınden, o kalabalık yonetıcılere fazla ış kalmaz gerçekte Uzun beylık ve ımparatorluk yıllannda, Sel- çuklu'da, Osmanh'da el yazmalanndan oluşan saray kıtaplıklan vardı Bunlar tıpkı Avrupa'da- kı, Asya'dakıler gıbı yalnız krallann, sultanla- nn yararlanması ıçmdı Kıtaplar genellıkle tek tektı Çıft olanlann kımını sultanın ıznıyle de- velere yukleyerek Urgup'e taşıyan Tahsin Afa, Anadolu'da ıyı bır başlangıç yaptı, ama ne ya- zık, Ürgup'ten başka yerde arkası gelmedı fCultur Bakanlığı son donemde ıl, hatta ılçe mer- kezlenne genel kıtaplıklar açıyor Ben de bun- lann kımını buyuk ısteklegormeyeçalışıyorum Onlar ne guzel kıtaplıklar' Çoğunun ıçınde ye- tennce kıtap da var Yonetıcıler, başlannda mu- "dürfenyle bırlıkte sabah açıp akşam kapatıyor, ama okur yok Demek aynca okurlan da yetış- tırmek gerekıyor Maınz şehnnde doğup buyu- yen JohannesGutenberg'ın 1846'da ılk kıtabı bas- masından bu yana butun Avrupa ve yenı dunya her gun, hanl hanl okurken bız bılgımızın, bel- kı de bılgısızlığımızın kendımıze yeteceğını var- sayarak kıtaplardan ve kıtaplıklardan uzak du- ruyoruz Üstelık Gutenberg'ın kıtap basan ma- kınesını yurdumuza uç yuz yıl sonra getırdığı- mız halde kıtaptan ve kıtaplıklardan uzak dur- mayı surduruyoruz Dışanda ve ıçende yuksek konumluaydınlann Türkıye'den 'erkek egemen, aynı zamanda okuma özurliı toplum' olarak söz ermesı, saklamaya ne gerek var, benım çok gu- cume gıdıyor, hatta onuruma dokunuyor Durum böylesıne tedırgınlık vencı ıken Ak- çakoy'de bır kıtaplık tasarlamak ve açmak ger- çekçı bır davranış olur muydu 9 Dunyanın en az yansında, çok büyuk, çok kuçük pek çok kıtap- lık gormuş, yaşını da artık yetmışe dayamış be- nım gıbı bır yazar ıçın bu karara varmak kolay olmamıştır Dünyada mutlu mutsuz bu kadar yaşamanm sonunda geçıp gıderken ad bırakma- yı gereklı gorenlerden olmadım hıç Mamak'ta- kı sıkıyonetım yargılamalannı, tutukluluklan bıtınp aklandıktan sonra yaşlı anamız otursun, ben de oturup yazılanmı yazayım dıye yaptığım ıkı katlı yapıyı yenıden onardıktan ve düzene koy- duktan sonra aılemle de konuşarak 'EKfNineÇo- cuk ve Halk Kitaplığı' olarak açmayı u> gun bul- dum Planını mımar arkadaşım Cengiz Bektaş'ın çızdığı bu şınn yapıyı koylü ustalarla gerçeldeş- tırmıştık Kıtabın geleceğıyle ılgılı tartışmalan cıddıye alanlardan oldugum ıçın buraya kıtap- tan başka kaset, CD, televızyon, bılgısayar, fo- tokopı ve teleks araçlan koymayı da tasarltyo- rum Benım bu duşume yardımcı olacak dost- lanm umduğumdan çokmuş Beşlı CD'ler ça- lan muzık araçlannı da alıp, kurarak Akçakoy gecelenne Ruhi Su'lar, ArifSağ'laryanında Vİ- valdi'lenn, Mozart'lann uyumlu seslennı salmak ıstıyoruz bırlıkte Okuma ozurünun buyuklen fazlaca sarması yanında, belkı ışe çocuklardan başlamak daha doğru olurdıye ElıfNıne ICıtaplığı'ndaerken yaş- lar ıçın resirfuTkıtapIardan başka gençler ıçın an- sıklopedı ve örnek yaşam oykulennden bol bol koymak ıstıyorum Elbet koyümun çocuklan bunlarla yetınmez En eskı klasık yapıtlarla en çağdaş yazın ve bılım yapıtlannı onlann enşe- bıleceğı raflara dızıyoruz Cumhunyet'ın Tur- kıye'ye Turkçe'ye yenıden kazandırdığı klasık- len bu amaçla şımdıden bınktınyorum TUBİ- TAK'ınçıkardığı'BUimveTeknik'başta olmak uzere, o turden aydınJanma dergı ve gazetelen- nı kıtaplığımıza düzenli ulaştıracağım ElıfNıne Kıtaplığı'nın yonetımı Kultur Ba- kanlığı'na bırakıldığına göre orası ozel değıl genel, daha doğrusu bır kamu kıtaplığıdır Ora- da eskı yenı, şu eğılım bu eğılımden kıtaplar ol- ması doğaldır Toplumlann ekonomısını ve kulturel kurum- lannı yonetmeye kadar varan genış anlamlı de- mokrasının once kafalarda gehştınlmesı ıçın böyle bır tutum gereklıdır, değıl mı 7 Ama boy- le dıye. Akçakoy'un çocuklannı ortaçaga ve de- mokrası karşıtı eğılımlere çekmeye yol açacak tek yanlı yayınlan raflara tıkıp doldurmayı da gonlum hıç ıstemez doğrusu Gene de ben ıler- leyen zamanla bırlıkte koyümun aygın ve zen- gın bekçılığıne güvenıyorum Sozu toparlamak gerekırse, bılıyorum bır kı- taplık çok şey değıldır Koyume olan anlatımı zor borçlanmın karşılığı hıç değıldır Ama bır halkın uyanması ıçın once aklın uyanması ge- rekıyor Boyle duşunülurse kıtaplar, kıtaplıklar onemlıdır ERZURUM ASLİYE 1. HUKUK MAJHKEMESİ'NDEN EsasNo 1997/288 Davacısı Mensur Karabulut tarafından davalılar Ismet Karaca ve Kenan Karakelle aleyhme açılmış bulunan maddı ve manevı tazmınat davasının ya- pılan duruşması sırasında venlen ara karan gereğınce Davacının mahkememıze verdığı 27 5 1997 harç tanhlı dılekçesıyle özetle, 22109971 sıgorta sı- cıl numarasıyla ışçı olarak çahşmakta ıken geçırdıgı ışkazası sonucu davalılann kusuru sonucu %70 oranında sakatlandığı ve bu durumun Erzurum lş Mahkemesı 'run 994 200 Esas, 996/415 karar sayılı karan ıle belırlendığı, bundan davacının ış gormezlık kaybına sebebıyet verdıgınden fazlaya daır hak- lannm saklı kalmak kaydı ıle 100 000 000 - TL manevı, 400 000 000 - TL maddı tazmınatın yasal faızı ıle bırlıkte davalılardan muştereken ve mütesel- sılen alınıp davacıya venlmesını ıstemıştır Davalılardan Kenan Karakelle'ye teblıgat çıkartılmış, adresınde olmadığından bahısle bıla teblığ ıade edıl- mış, zabıtaca da tüm araştırmalara ragmen adresı tesbıt edılemedığınden ılanen teblıgat yapılmasına karar venlmış olmakla. Davalılardan Kenan Karakelle'nın duruşmanın atılı bulunduğu 1 10 1998 günü saat 09 ÖO'da tum evrakı müsbıtelen ıle bırlıkte mahkememız dunış- ma salonunda hazır olması veya kendını bır vekılle temsıl ettırmesı, aksı takdırde davanm yokluğunda yürütülüp sonuçlandınlacağı hususu davetıye ye- nne kaım olmak uzere ılanen teblığ olunur 27 7 1998 Basın 38817 PENCERE Taleban?.. 'Taleban' ne demek'' Talebeleri Genç oğrencıler, ama, koyu şerıatçı kafasında yetışmış murtecıler ordusu Nasıl oluyor bu? Çunku Ta/eöa/ı'okul değıl 'medrese'çıkışlıdır, kor ınançla yıkanmıştır beynı, son model gâvur sı- lahı kullanan Taleban'ın parmağı tetıkte, kafası dıncılıkte "Komunızme karşı panzehır Islamdır" dıyerek Sovyetler'ı "Yeşıl Kuşakla donatmak polıtıkasını Asya'da yururluğe koyan Amenka şımdı pışman mıdır'? Asya'nın doğal kaynaklannı paylaşma kav- gasında, az gelışmış askerı robot gıbı kullanmak tasarımı, 1991'de Sovyetler dağılınca boşlukta kaldı Taleban bu boşluğun ordusu Medrese oğretımının urunu Taleban'ın kurduğu sıyasal duzende kadın duş- man, televızyon yasak Ulkenın uçte ıkısını elıne geçıren Taleban, Tacı- kıstan sınırına dayandı • Tacıkıstan1 . Yıl 1921 Turan'ı kurtarmak ruyasıyla Orta Asya'da sava- şan Enver Paşa, 1 Aralık gunu, eşı Naciye Sul- tan'a mektup yazıyor "Göktaş'ta (Tacıkıstan) sabah namazından son- ra, senın ve yavnılanmın fotoğraflannızı yakarak ağladım Bura halkı çok mutaassıp (bağnaz) Aley- hımde boyuna propagandalar yapılıyor Taassu- ba dokunan her şeyı ortadan kaldırmak ıçın ya- nımda bulunan eserlen de yaktım Sızın resımle- nnız de böylece yandı " Turan'ı kurtarmaya gıden Enver Paşa, Turan'da fotoğrafın gunah oldugunu bılıyor muydu'? Orta Asya'dakı Çarlık somurgelen, 1917 Devrı- mı'nın coğrafyasına katıldıktan sonra, 'Sovyet Cumhunyetlen' oldular, halk okuma yazma ogren- dı, 'Aydınlanma Felsefesı 'yletanıştı, fotoğrafı gu- nah saymaktan kurtuldu, devlet studyolarında sı- nema tarıhıne geçen fîlmler çevnldı Turan'ın bır adım otesı Afganıstan'dı • Pakıstan medreselennde taleban yetıştırıp Af- ganıstan'a salmak bır stratejı ışı Bu stratejıyı gozunuz ısırıyor m u ' Medreseler- de genç kuşaklan yetıştınp şenatçı ordusu kuımak fıkrı bıze yabancı sayılmaz 1924'te, Mustafa Kemal, halıfelıkle bırlıkte med- rese oğretımını de yıkmıştı 'Tevhıd-ı Tednsat Ka- nunu' Turkçesıyle 'öğretım Bırtığı Devnmı' ço- cuklarımızj akıl ve bılım eğıtımınden geçırmeyı on- goruyordu Bu duzenı yıkanlar hangı amaca donuktuler? Imam-hatıp okullarını meslek kurumlan nıtelı- ğınden çıkanp temel oğretım okullarına donuştu- renlenn uzun vadelı, sabtriı ve kumaz stratejıten ney- dı?. Turkıye'de 'taleban' yetıştınmek' Uzun surede bu amaca hızmet edecek genç kuşaklar ortaya çıktı, ancak 28 Şubat 1997 gunu Mıllı Guvenük Kurulu'ndaTurkıye'dekı 'Taleban'egı- timıne 'dur" dendı • Afganıstan'da Taleban'ın ulkeyı ele geçırmesı, çevredekı sıyasal coğrafyayı daha şımdıden teh- dıt altına alıyor, bu ışın şakası yok Bıze gelınce Kım nasıl akıl etmışse, ona şukran borçluyuz, harp okullan, ımam-hatıp çıkışlı talebana kapılannı ka- pamak sağduyusunu uzun yıllar nasıl koruyabıl- dı" 7 Eğer bu onlem alınmasaydı, ordu kendı ıçın- den kaynaklanan 'laık-dıncı' çatışmasında bolu- necektı Ordu, yalnız kendı ozvarlığını değıl, laık Cumhu- nyetın var oluşunu korumak gucunu, bu uzun ve sabırlı dırencın kaynağından sağlıyor ACIPAYAM ASLİYE HUKUK HÂKJMLİĞİ'IVDEN DosyaNo 1997 70 Davacı Turk Telekomunıkasyon A Ş vekılı tara- fından davalılar Hakan Ozcan, Abdullah Ozcan, Şenfe Ozcan ve Suleyman Ozcan aleyhıne davacı- ya aıt haberleşmeyı sağlayan ıletken tellen değışık zamanlarda keserek tel hırsızlığı yaptıklan, davacı- nın zarar gorduğu, bu nedenle fazlaya ılışkın hakla- n saklı kalmak kaydı ıle 112 636 500 lıranın olay tanhınden ıtıbaren ışleyecek faızlen ıle bırlıkte da- valılardan muştereken ve muteselsılen alınması, yargılama gıderlen ıle avukatlık ucretının davahla- ra yuklenmesme karar venlmesı ıstenmış olup, da- valılardan Denızlı Kıremıtçı Mahallesı 1449 Sk No 8 adresınde bulunan Hakan Ozcan ıle Şenfe Ozcan adına çıkartılan davetıyelenn teblığ edıleme- dığı ve tum aramalara rağmen adreslen de tespıt edılemedığınden duruşma gunu olan 23 9 1998 gu- nu saat 9 OO'da mahkememızde davalı sıfatı ıle ha- zır bulunmalan, aksı takdırde duruşmanın yokluk- lannda yapıhp karar venleceğı hususu ılanen teblığ olunur Basın 33518 Geriye sayım başladı. Uygun fiyatlar, peşin fîyatına taksit, aya kadar vade... Seçkin Bellona Koleksiyonu # ndan dilediğinîze kolayca sahip olmak için acele edin. BELLONA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle