Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13 AĞLfSTOS 1998 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
15
Sistem
Öğrenci
Yerleştirme
Sınavı sonuçlan
açıklanınca görüyoruz
ki, son yıllarda olduğu
g ibi bu yıl da
üniversiteye girişte
tarikatçı dershaneler
ilk sıralara yerleşmiş...
Dar gelirii ailelerin
zeki çocuklarına
kanca atıp, onlan bir
yandan bursla,
parasız yurtla ağlanna
düşiiren tarikatçılar
bir yandan da YÖK'ün
"ortaöğretim başan
puanı" desteği ile
amaçlanna yine
ulaşmış. Sınav
sonuçlanna
baktığımız zaman, dar
gelirii arle Ege'nin bir
kasabasında oturuyor
ama ailenin zeki
çocuğu Marmara
Bölgesi'nde bir kentte
liseye gidip, özel
dershanede sınava
hazırianıyor. Bu nasıl
bîr sınav sistemi ise
Galatasaray Lisesi
gibi, Robert Kolej gibi
Türkiye'nin en gözde
okullannı bitiren
öğrenciler nal
topluyor; binden fazla
liseyi birincilikle
bitiren üniversiteye
bile giremiyor. Böyte
bir sistem yaratanlara
bravo valla!
Ö M Ü R I L I K
Dönen dolapianmız
TSE'lklir.
Ömür E. Kurum
Elektrontk posta: som#posta.cumhurtyetcom-tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
- Yen, fena düşüyormuş...
"Önemli değil.
kol kınlınca içinde kalır!"
acettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni bitir-
dikten sonra aynı üniversitede Çocuk Has-
talıkları Anabilim Dalı'nda ihtisasını ve de
çocuk onkolojisi üzerine üst ihtisasını ta-
mamladıktan sonra, bu dalda Türkiye'nin sayılı uz-
manlarından biri olarak, yardımcı doçent eşinin gö-
rev yaptığı Samsun'daki Ondokuz Mayıs Üniversi-
tesi'ne geçmek istiyor Nilgün Yarış...
Çocuk onkolojisi uzmanının bulunmadığı Ondo-
kuz Mayıs Üniversitesi'nin rektörlüğüne başvuru-
sunu yapıyor...
Üç hilalle bir türbana profesörlük dağıtılan ve Os-
man Çakır'ın rektörlük yaptığı üniversitede ırkçılar
ve şeriatçılara tüm kapılar açılıp yoğun bir şekilde
kadrolaşma sürdürülürken, Nilgün Yarış'ın başvuru-
su süründürülmek üzere Çocuk Hastalıkları Anabi-
lim Dalı Akademik Kurulu'na havale edilerek görüş
isteniyor.
Akademik Kurul'dan Nilgün Yanş'ın başvurusu,
Ret gerekçesi"çevresinde sevilen bir kişi olmadığı" gibisinden
son derece "bilimsel" bir gerekçeyle reddediliyor.
Kuruldaki bazı öğretim üyeleri bu karara, kurul
üyeleri arasında çocuk onkoloğu bulunmadığı için
Nilgün Yanş'ın dosyasını değerlendirecek yetkinlik-
te olmadıklan ve yanı sıra üniversitede çocuk on-
koloğuna acil ihtiyaç duyulduğu gerekçesiyle itiraz
şerhi koyuyorlar.
Adı "akademik" olan kurulun ret kararı üzerine
üniversitede rektörlük yapan Osman Çakır da göğ-
sünü gere gere Nilgün Yarış'ın başvuru dosyasını raf-
larda tozlanmaya havale ediyor.
Bu arada Nilgün Yarış'a, üniversiteden bir öğre-
tim üyesi ile görüşmesi önerilir.
Görüştüğü öğretim üyesi, Nilgün Yarış'a, solcu
bir kafaya sahip olduğu için Samsun'da Ondokuz
Mayıs Üniversitesi'nde çalışamayacağını, iş arıyor-
sa solcuların bulunduğu üniversitelere başvurması-
nı söylüyor.
Inanılır gibi değil ama devreye giren Hacettepe Üni-
versitesi'nden bir anabilim dalı başkanına da aynı
şeyler söyleniyor, hatta solcuların Ondokuz Mayıs
Universitesi'ne alınması yolunda ısrar edilmemesi na-
zik bir dille hatırlatılıyor.
Çünkü Ondokuz Mayıs Universitesi'ne zamanın-
da "sızmış" ve henüz "temizlenememiş" yeteri ka-
dar solcu öğretim üyesi bulunuyor.
Bunlardan birinin de Samsun Tabip Odası'nda
görev yaptığı yetmiyormuş gibi Samsun Atatürkçü
Düşünce Demeği'ne de üye olup derneğin çalışma-
larına etkin bir şekilde katılmış Ondokuz Mayıs Üni-
versitesi Tıp Fakültesi Farmakoloji Anabilim Da-
lı'ndan bir yardımcı doçent olduğu biliniyor.
Nilgün Yarış da yardımcı doçentin eşi oluyor!
SESSİZSEDASIZO) iRÎKURTCEBE
Yüksek Yerilim Hattı
Erdinç UTKU
Madem Istanbul'a vize koyacaksmız,
"çifte hemşeriliği" de bir düşünelim abiler!
İhaleler 'ilan'dan çıkarılınca
Bugüne dek "ilan yöntemi" ile yapı-
lıyormuş Kültür Bakanlığı'nın Anıtlar ve
Müzeler Genel Müdürlüğü'ne bağlı An-
kara Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü'nde-
ki ihaleleri. Müteahhitler "ilan"laçağrı-
lıyor ve ihale için fiyat kırdırılıyormuş.
Ama ne olduysa ve nasıl olduysa 1998
Mali Yılı Yatırım Programı'ndaki taah-
hüt işleri "ilan yöntemi"nden çıkartılıp
"davet yöntemi"ne dönüştürülmüş. Bu-
na göre, önceden belirlenen müteah-
hitler ihaleye davet ediliyormuş artık.
Ama nasıl: "Bu yöntemle, ihaleyi alma-
sı istenen müteahhit davetiye listesine
yazılır, peşi sıra figüran mahiyetinde
anlaşmalı birkaç müteahhit daha liste-
ye eklenir."
Kim yapar bu organizasyonu:
"Davetiye listesini, müdüriük bünye-
sinde oluşturulan bir 'çağrı komisyonu'
vardır, onlar yapar."
Sadece Ankara'da değil tabii ki, ül-
ke genelindeki öteki birimlerde de ay-
nı "yöntem" uygulanıyor artık... Anıtlar
ve Müzeler Genel Müdür Yardımcısı
Abdülkadir Karaoğlu arkeolog değil
de müteahhit kökenli olunca daha da
ilginç bir duruma geliyor konu. Şimdi-
lerde genel müdürlüğe oynayan Kara-
oğlu'nun Bayburtlu müteahhit hemşe-
rilerinin aldıklan ihaleler anlatılıyor ko-
ridorlarda.
MLASPANDIRAS
AB ile aramızdaki uçuruma bakacak olursak:
Biz GB'ye değil, GB bize girmiş...
\MüfitBozacı
AYDINLANMA ATEŞÎ
Öetişim: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95
Esenler ADD 'de
cumhuriyet dayanışması
ÇYDD Genel Merkez ve
tûm şubeleri
"Hukuk devleti ve yargı bağım-
sızlığı özlemi içindeki Türkiye'de
siyasetçilerin kendilerine,hertür-
lü Yûksek Mahkeme onayından
geçmiş olan hâkim kararlarıyla
oynama. cezayı indirme ve affa
hak görebilmelen, hukuka tam bir
saygısızlıktır.
Adalet sistemimizin, özellikJe fi-
kir suçları başta olmak üzere, ce-
zalar ve yöntemler konusunda da-
ha adil ve çağdaş hale getirilme-
si gereği açıktır. Bu ise, bir hukuk
devletinde yasal girişimlerle yapıl-
malıdır.
Her zaman olduğu gibi bu kez
de 'af\ bir siyasal duygu sömü-
rüsü halini almış olup, Türkiye'yi
karmaşaya sokan yanlış ve talih-
siz bir olaydır.
En ilginç olanı ise, bu konuda
bilinçli halkın gösterdiği tepkiler-
dir. Artık bu ülkede, her isteyenin
istediği girişimi yaparken, halkın
ve kamuoyunun varlığını göz ar-
dı edemeyeceği açıklık kazanmış-
tır."
Berlin ADD
"Daha iyi bir eğitim bir ülkede
daha fazla demokratikleşme de-
mektir. Türkiye"de ilköğretimin
beş yıldan sekiz yıla uzatılması
aynı zamanda çocuklann şans eşit-
liği için önemli bir katkı sağlaya-
caktır.
Hiç olmazsa bir yerde okul ih-
tiyacını gidermek ve böylece Tür-
kiye'deki demokratikleşmeye des-
teİcVe'fmeic'amacıyla Berlm'dekr
Türkler ve demekler bir proje yü-
rütme kurulu oluşturarak 'Kırık-
kale Okul Projesi'ni başlatmış
ve bu kapsamda gerekli maddi
imkânlan sağlayarak bir okul bi-
nasını inşa etmeyi ve Milli Eği-
tim Müdürlüğü'ne devretmeyi
planlamaktadır. Kınkkale ili, Ka-
letepe Mahallesi'nde yaptınlacak
okul 12 derslikli olacak ve yak-
laşık 200 bin mark'a mal olacak-
tır. 1998 sonbahannda başlaya-
cak inşaatın 1999 sonbannda bi-
tirilmesi planlanıyor.
6600 metrekare büyüklüğün-
deki birarsa. il idaresi tarafından,
okul inşaatı için verilmiştır. İnşa-
atın finansmanı kişisel para ve
malzeme bagışlanyla sağlanacak-
tır. Aynca bu kapsamda; konser
gibi kültürel etkinlikler. bağış
amaçlı eğlence geceleri ve Türk
ressamlann eserlerinin satılaca-
ğı açık arttırmalar öngörülmüş-
tür. Proje Yürütme Kurulu üyele-
ri, Berlin ADD öncülüğünde fah-
ri görev yaptıklanndan herhangi
bir yan masraf olmayacaktır.
Bağışlar için hesap no: 'Okul
Projesi" 220 11 006 İşbank
Gmbh BerUn BLZ: 10130600 '
KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicak(« turk.net
ÇÎZGİLİK KÂMtL MASARACl
H A R B İ SEMİH POROY
Esenler ADD
"Atatürkçü Düşünce Demeği Esenler Şubesi, Esenler'de yurt-
taşiann günlük ve birincil sorunlanna çözüm üreterek. halkla da-
yanışma içinde önemli hizmetler yapıyor. Dernek Başkanı Oktay
Şahin, Esenler'e okul yapımı için Milli Eğitim Bakanlığı'na baş-
vuruda bulunduklannı ve bakanîıktan toplam 1820 öğrencilik 2
ilköğretim okulunun yapılacağını öğrendiklerini söylüyor. Dernek,
bir yandan paneller, söyleşiler yoluyla yurttaşlann kültürel eğiti-
mine yönelik çahşmalanıu sürdürürken, diğer yandan da yoksul-
lara giysi yardımt yaparak, dargelırli aıle çocuklanna derslerinde
yardımcı olarak halkın sorunlanna çare anyor. 19 Ağustos'ta bir
sünnet şöleni yapacaklannı söyleyen Şahin. bunu da üyelerin ime-
cesiyle gerçekleştirdiklerini belirtiyor. Şahin, bayan üyelerin şö-
lenin hazırhğını üstlendiklerini, yine üyeleri olan bir cerrahın da
çocuklan ücretsiz sünnet edecegini vıüguluyor. Şahin 29 Ekim-
'de bir Cumhuriyet Şöleni yapacaklannı, şölen çerçevesinde kon-
serierolacağını, kennesdüzenleyeceklerini söylüyor. Şahin çahş-
maiannı şöyle anlatıyor: "7 Kasım'da bir dayanışma yemeği dü-
zenliyoruz. Amacımız halkimızın sorunlanna en kısa sürede eli-
mizden geldiğinceçözümler üretmek. Önümüzdeki günlerde mey-
danda Atatûrk konulu bir multivizyon gösterimi yapacagız. Pa-
nelîerimiz sürüyor. Avukat üyelerimizin yardımıyla halkın huku-
ki sorunlanna çare bulmaya çahşıyoruz. Ayncaderaek bünyemiz-
deki çocuk tiyatrosu, bayan voleybol takınu, erkekfiıtboltakımı
ve oluşmakta olan folkior ekibimizle de çocuklar ve gençlerle da-
ha kolay kaynaşacagımıza inanıyoruz."
BULUT
A
BEBEK NiRAY ÇİFTÇİ
~)
Birilevı
"aff ı
kırmtılarını
ortada
TARİHTE BUGÜN MLMTAZ ARIKAN 13 Ağustos
İSTANBUL İKİNCİASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN
1998'168Esas
Davacı Istanbul Vakıflar Bölge Müdürlüğü vekilı Av. Yasemın Eğınlıoğlu tarafından
davalı Jan Gavnlof aleyhme açılan ışgal tazmınatı davasmda: 1.8.1997-31.3.1998 tanh-
lenarasındaterakümeden351.000.000-TL. ıştıgaltazminatını ışgaltanhındenıtibaren
feiz, mahkeme masrafi ve vekâlet ücretı ile bırlıkte davalıdan tahsılıne karar venlmesı
alep edılmış. da\a dılekçcsı davalı Jan Ga\nlof a adresı meçhul olması sebebı ile teblığ
edilmediginden dava dılekçesının davalıya ılanen teblığine karar \enlmış olup. ışbu ıla-
nın neşır tanhınden ıtibaren 10 gün içensınde davaya ce\ap vermenız gerektığı.
13.10.1998 saat 10.30'da mahkememızde hazır bulunmamz veya kendınızi bir \ekıl ile
cmsil ettırmenız. aksı takdirde HLfMK'nm 213 ve 377. maddesı gereğmce yargılamaya
jokluğunuzda devam edilecegı \e hüküm venlecegı ilanen teblığ olunur. Basın: 37474
İSTANBUL'DAN TORNADO GEÇJİ!
1968'PE 8U6ÜN, ÇOK 6ÜÇLÜ giR
'U ALTiisr ertoışrt. g
SÜS.EN BUhJALTICı
OİYE
LANMIŞTI. TO&tJApONUN
61 At-ÇAK. 8ASIMÇ SİSTeMtNİN MEISKB'
Z/' ROMAUYA*YDt. 13 OAKİKA SÜR.BN BU
ATMOSFeiZ OLAY/ SI&ASIN&A PEV VİNÇ-
t-Efi DEI/&LAA/Ş, ^IĞAÇLAtS KlBlLMtŞ,
BAZI OAMLAR Ç.ÖKMÜÇTİİ- TİJM YOLLAR
A i G i S K 4PAN(&KEN
B//S
8İ8. ŞANS eS£Ri',
Şi ÖLMÜf, PÖZT K.İŞİ
DÜZ ÇİZGİ
ÜMİT ZİLELİ
Beşi Birlik Demokratlar!..'
Bunlar bizimle resmen alay ediyor!..
Her türlü "katakulli"ye boğazına kadar batmış
olanlar denize nazır villalarda, "Azizim bu halk unut-
kandır. Dün ne yediğini bile hatıriamaz. Ne versen
yer. Emrimizdeki köşe tutanların da desteğiyle 'de-
mokrasi kahramanlan' olarak sahneye çıkabiliriz" di-
ye karar alıyoıiar. Ertesi gün bu takımın emrindeki
kalemşörler bu toplantıyı şöyle yansıtıyor:
- Demokrasi platformu!..
Isterseniz baştan anlatalım; Türk demokrasisi-
nin gelmiş geçmiş en mümtaz şahsiyetleri; Tansu
Çiller, Recai Kutan, Hasan Celal Güzel, Korkut
Ozal ve Besim Tibuk geçen günlerde bir araya
geldi. Nerede? Tüccar "gazeteci" Mehmet Barlas'ın
Otağtepe'deki muhteşem villasında. Barlas'ın kim
olduğunu anlatmaya lüzum yok. Yerdeyok!.. Çün-
kü bu büyük insanı anlatmaya ciltler dolusu kitap
yetmez!.. Unutmadan ekleyelim; Barlas çiftinin vil-
lası maşallah yatır gibi!.. En büyük demokratlar bu
villadan geçmeden demokrasiyi kurtarmaya soyu-
namıyorlar!..
Bir de Besim Tibuk'un durumu var. Düşündüm,
taşındım, Besim Bey'in diğer zevatla hangi ortak nok-
tada buluştuğunu anlayamadım. Dünya görüşü de-
seniz değil, ekonomiye bakış deseniz hiç değil. Be-
sim Tibuk'un parti programıyla, örneğin Fazilet'in
görüşleri çoğu yerde taban tabana zıt. En sonun-
da şu kanıya vardım:
- Bunlar birlikte demokrasiyi şey edecekler, ney-
di?.. Kurtaracaklar!
• • •
Otağtepe'deki buluşmada başka kimler varmış?
Yukanda isimlerini saydığım demokrasi kahra-
manlannın toplantısına 10 kadar "gazeteci" de Ka-
tılmış!.. Bunlardan, aynı zamanda Fazilet'li Nazlı
llıcak ile gerici kanadın trajikomik gazetesinde çi-
ziktiren Hasan Karakaya'yı biliyoruz. Çünkü yaz-
dıklan "methiye"de orada bulunduklannı açıkladı-
lar. Diğer güzide "köşe tutanlar" kimlerdi diye so-
racak olursanız, maalesef yanıt yok!.. Bu "değerii"
kişilerin "isimlehmahfuzmuş"\..
- Allah Allah, acaba neden?!.
Ortada öyle utanılacak bir durum mu var ki sak-
lanıyorlar?!. Neyse, bir bildikleri vardır herhalde.
Biz konumuza dönelim. Bu her biri ayn ayrı değer-
ii Türk büyükleri, öncelikle iki konu üzerinde dur-
muşlar:
- Bu yağma ve talan dönemine nasıl son verile-
bilir? > -
- Demokrasi, insan hakları ve özgürlükler konu-
sunda nasıl bir strateji izlenebilir?
Gülmeyin, kalemşörlerin yazdıklarından aynen
aldım. Herhalde birinci maddeyi Tansu Hanım öner-
miştir. Yağmadan, talandan, hırsızlık ve namussuz-
luklardan duyduğu üzüntüyü aktarmış ve öncelik-
le bu durumun çözüme kavuşturulması gerektiğini
üstüne basa basa söylemiştir.
Mehmet ve Canan Barlas çifti de hararetle des-
tek vermiş olmalı.
Ikinci madde, yani demokrasi, insan haklan ve öz-
gürlükler konusu da büyük bir olasılıkla Fazilet Par-
tisi Genel Başkanı Recai Kutan tarafından ortaya
atılmışjır., , ., ,, r
- Yakışır!..
Yahu, bunlar değil miydi demokrasiyi günü gel-
diğinde inilecek tramvaya benzeten, demokrasinin
amaç değil araç olduğunu her fırsatta tekrarlayan
şeklinde bir soru aklınıza gelebilir. Ona da şu ünlü
cümle ile karşılık verelim:
- Dün dündür, bugün bugündür!..
• • •
"Demokrasi platformu"nu oluşturanlara bakınca
aklıma tek bir sözcük takılıyor:
- Saf!..
Aslına bakarsanız, aklıma gelen sözcüğün hafif-
letilmiş şeklini yazdım. Gerçekten bizler bu denli saf
mıyız?!. Ne verilirse yiyen, yapılan her türlü rezilliği
unutan, her türden yalanı afiyetle yutan, sonra da
paşa paşa sandığa gidip bunlara oy veren bir halk
mıyız?
-.Eğer böyleyse, bravo onlara!..
Önemli Not Sevgili Faruk Bildirici'nin "Maske-
li Leydi'Tekmili Birden Tansu Çiller" isimli kitabını
okuyorum. 154. sayfada Çiller'in Bedrettin Dalan
ile yaptığı konuşma bu hanımın gerçek kişiliği ko-
nusunda net bir fikir veriyor:
"...Tansu, Amerika'nın kendisiiçin öneminianla-
tıyordu:
- Amehka'yı birinci vatanım hissediyorum.
- Nededin?
- Bihncisi Amerika, ikinci vatanım da Tün\iye...
Dalan yine sinirienmişti, azarladı:
- Kızım nasıl öyle söylersin? Bunu bir daha söy-
lediğini duymayayım..."
Ellerine sağlık Faruk. Yazamadıklannı da senden
dinlemek üzere, sevgiler!..
Email: ertac • superonline.com
Faks:(0212)287 42 41
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
1
2
3
4
5
6
7
8
9
1 2 3 4
"1 n
E
s
5 6 7
I
8
-
9SOLDANSAĞA:
1/ Nabizade
Nâzım'ın. ede-
bıyatımızda kö-
yü konu alan ılk
yapıt olması ba-
kımından
önemli uzun
öyküsü. 2/ Gö-
rünüşe göre ola-
cağı sanılan...
Tavır, davranış.
3/ Kurutulmuş
saplanndan mo-
bilya yapılan bir
bambu türü. 4/
Eskı dılde su... Antımon
elementinin simgesi... 1
Giysi yapılan birtürpa-
muklukumaş.5/Düz\e 2
geniş arazi... Şarkı, tür- 3
kü... Bir nota. 6/ Birine 4
karşı güdülen kötülük _
etme isteği... Sık gözlü
ağ. II "Hikmet ": 6
Ressamınıız... tyi bir şe- 7
ye enşme durumu: maz- g
hariyet. 8/ Japon lirik _
dramı... "Biz kimseye
kin tutmayız âlem birdir bize" (Yunus Emre). 9/
Eti beğenilen bir deniz yumuşakçası. • ? J
YLKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Evrenın oluşumu. köke-
ni. doğuşu ve yaradılışı ile ılgili kuram. 2/ Birrenk... Nev-
şehir'in bir ilçesi. 3/ Eski dilde yol... " Güler": Fo-.-
toğrafsanatçımız. 4/Osmanlılar'dagecebekçisi... Tesir:*'
5/ Davula sol elle vurulan ınce değnek... Yüz metreka-
re tutarında yüzey ölçüsü bırimı. 6/ Bir tembih sözü. 7/
"Ilhan ": Şairimiz... Sovyetler Birlığı'nde 1921-
1922 'de para yerine kullanılmak üzere kabul edilen emek
hesapbirimi. 8/ Bir grubun temel görüşlerini belirleyen,
öğretisini ortaya koyan kişi. 9/ Eskiden pazara getirilen
şeylerden alınan tartı vergisi. î
1
H
I
Y
E
R
A
R
ş
î
2
u
T
A
R
i
T
10
Y
3
B
A
R
•B
A
N
K
O
4
A
•A
K
A
L
A
•D
b
N
B
•R
•A
R
G
0
6
N
E
S
E
P
|
T
E
F
/
A
L
i
ş
A
R
|
D
0
8
M
i
L
•K
i
B
i
R
9
E
K
O
N
6
M
i
Z
M