Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 13 AĞUSTOS 1998 PERŞE
12 KULTUR
Zeynep Aliye, dördüncü kitabı 'Diş Izleri'nde anılanyla hesaplaşan insanlan anlatıyor
Geçmîşi sorgıılarken yiten güuler
FECİRALPTEKİN
ZeynepAliye'nin yeni öykü kitabı 'Diş
lzleri' kısa bir süre önce Bilgi Yayıne-
vi'nden çıktı. Diş lzleri, çeşitli edebiyat
dergilerinde şiirleri, söyleşilen ve incele-
me yazılan da yayımlanan Aliye'nin dör-
düncü kitabı.
Aliye, belleklerinde ve iç dûnyalann-
da dolaşarak geçmişleriyle hesaplaşan,
ancak bu hesaplaşma sırasında günü yi-
tiren, yannlan düne dönüşen insanlann öy-
küJerini anlatıyor yeni lütabında. Anlık du-
yarlılıklar ûzerine kurduğu öykülerinde,
diyaloglardan kaçarak kahramanlann iç
konuşmalanna, sonuç olarak da kendı-
siyle yüzleşmeye davet ediyor okuru.
Alıve ıle öykücülüğü ve yeni kitabı Diş
Izlerı üzenne konuştuk.
- Kendinizi ifade biçimiolarak önceük-
le öyküyü seçmenizin nedeni nedir?
Dergılerde yayımlanan şıırlenm de var.
Hatta ilk kez bır yaymevıne gitîiğimde
iki dosya vardı yanımda; öykü ve şiir. Bı-
rinı dığerinin önüne koyamam, ama öy-
kûde karar kılmam gerekti. Öyküyü sür-
dürdiim, şiiri ise gizli bir ırmak gibi akıt-
tım içimde. Benden bir volkan patlama-
sıgibi fişkırana dek durdurmaya, baskı al-
ûnda tutmaya çalıştım. Ancak bundan 4-
5 yıl önce, bana karşın, beni parçalaya-
rak. "Öykünün önünü kesmeye niyetii de-
ğüiın''i kabul ederek çıktı ortaya. Ikisini
birden yürütebiliyorum artık. Aynca ki-
tap tanıtımlan, söyleşiler yapıyor ve in-
celemeyazılan yazıyorum. Seçtiginiz ko-
nuyu hangi biçimle daha iyi ifade edece-
ginize inanıyorsanız ya da hangisi kendi-
. nizi ifade etmek ısteğini duyuruyorsa, siz
de öyle yapıyorsunuz. Ömeğin 'Alüncı
Pannak' adlı öykümde bir de şiir yer alı-
yor. Uyuşturucunun Türkiyeide birtakım
odaklar tarafından bilinçlı olarak çok
önemli bir sorun haline getirilmesıne tep-
" ki olarak yazdığım bu şiirle, bir bağımlı-
] ~ıun nedenlı acı çektiğini. dünyayı neden-
, Iryaşayamadığını ve nasıl her şeyin dı-
•'', şında kaldığını anlatmaya çalışmıştım.
Ancak şıın yazdıktan sonra da içımdekı
acının dinmediğini gördüm. O öyküyü
' yazma gereksınimı duydum.
1
İnsanlar arasındakı kopukluk
.'.,', -ÖjköJerinizibirtakımolaj'lardançok,
( Tdşilerin anlık duyarlıhklan üzerinekuro-
f ı "yorsunuz_.
Benim öyküm bu. Diyaloglann olma-
dıgı, olaya dayanmayan, anlık duyarlılık-
lar ve onlann izdüşümlerinin anlatıldıgı
Dışa vurulanın, çoğu zaman gerçeklikten uzak kaldığını, insanlar arasında acı
veren bu kopukluğu, ancak onlann iç dünyalanna girerek çözebileceğini
söyleyen Zeynep Aliye, bu dünyalarda gezinerek okuru da kendisiyle
yüzleşmeye davet ediyor.
bir öykü tarzı. Böyle yazmayı daha ön-
ceden tasarlamadım, kendıliginden ge-
liştı öykücülüfüm. Kendi yolunu kendi-
si buldu.
- Öykülerinizde diyaloglardan kaçma-
nızmve konırv u kahramanm k; konuşma-
lan yoluyia irdetemeyi seçmenirin nedeni
nedir? "
lnsanlar arasında iletişimsizlik var; di-
yaloglar, "Merhaba, nasılsın?"dan öteye
geçmiyor. Bunlardan sonragelecek üçün-
cü dördüncü cümlenın kısırlığını yaşı-
yorsunuz. Bir samimıyetsizlik var; dola-
yısıyla da insanlar kendı ıçlenne kapanıp
orada değerlendırmeye çalışıyorlar haya-
tı. Herkes kendı kendine konuşuyor artık,
kapılannı fazla açmamayı yeglıyor. lşte
ben de o iç dünyalara ginp, o dünyalar-
daki gezinmelerini, gerçek kimliklerini
anlatmaya çalışıyorum insanlann. Çünkü
dışa vurulan, çogu zaman gerçekten uzak
kalıyor. insanlar arasındaki acı veren bu
kopukluğu, ancak onlann iç dünyalanna
girerek çözebileceğimı bıJiyorum. Bu
dünyalarda gezinerek okuru da kendisiy-
le karşılaşmaya davet edıyorum.
Eşyalann duyarlılığı
- ÖyküJerinizdeki e$>alan kişileştirme
egiliminizi nasıl açıklavabilirsini/.'
Eşyalann çok önemli olduğunu düşü-
nüyorum; çünkü hep bırlıkte varoluyoruz
onlarla. Yanımızda duran bıtkinın, otur-
dugumuz koltuğun, bızim anladığımızın
dışmda da olsa birtakım duyarlılıklan ol-
madıgını düşünebiliyormusunuz?Okol-
tuga yüzlerce kişi oturuyor; buraya kon-
duğu ilk günkü gibi degil artık. Bütün
anılarımızı taşıyor. Bızımle bir şeyleri
paylaştıkça, gıtgide güzelleşivor, gitgide
anlam kazanıyor. Gün gelıyor. artık onun-
la konuşabileceginizi. onun da sizi anla-
yabileceğini hissediyorsunuz. Benim öy-
külerime de öyle pınl pınl eşyalar gire-
miyor; daha çok acı çekenler... Örnegın
bakımsızlıktan pıt pıt damlayan, yanı ag-
layan bır musluk ya da yalnızhk çeken,
çekip gitmek ısteyen bır menekşe, kentin
tüm acılannı taşıyan bırsaat kulesi konuk
olabiliyor öykülerime.
- Neden, geçmişlerinin hüznünü taşı-
yan, yitik insanlann öyküterini anlatma-
vı yeğlivorsunuz?
İnsan; diin, bugün, yarın üçgeni içeri-
sinde düşünülüyor, ama bizim insanlan-
mızdan kaçı geleceğe ilışkin ciddi plan-
lar yapıyor sizce? Gündelik yaşıyorlar;
arabesk bir toplumuz biz. Televizyonda
izlenen fîlmlerin hepsi aglamaklı, hepsi
acı soslu. Böyle bir toplum içinde insan-
lar mutluluğu bulma, çevreJerinde kendi-
lerini mutlu edebilecek aynntılan yaka-
lama yetilerini yitinyorlar. Bu sıstem içe-
nsinde gülme özlemleri de, geleceklerin-
de gülmelerinı sağlayacak yatmmlan da,
herhangi bir çabaian da yok. İnsanlar ya-
nndan çok düne bakarak yasamlannı sür-
dürüyor, bugünü ise hiç yaşayamıyorlar.
Bugün yaşanamaymca, yann da düne dö-
nüşüyor tabii ve kişi geçmişıyle hesaplaş-
maktan kurtulamıyor bir türlü.
Ödül yazarla güçlenmeli
-19%Orhan KemaJÖ>kü Ödühl'ne ve
1997 Haldun Taner Öykü Ödülü üçün-
cüfâğü'nedeğerbulunduktan sonra kita-
buı yayımlanması neden bu kadar gecik-
0? ' '
Diş Izlen benim dördüncü kitabım. Bir
öykü kitabının oluşması için üç yıllık bir
süreç uzun degil bence; biraz demlenme-
sini beklemek gerekiyor. Her öykünün, bu-
lundugu dosya içinde gelişeceğini. ken-
dtliğinden bir kıvama gelecegini düşünü-
yorum. En önemlisı de yazann. "KJtapya-
\imlandıgında gereken ilgivigorecek mi?"
çekincesi, belirsizligin verdigı tedırginlik.
- Edebiyat yapıtının ödüllendirilmesini
nasıl değerlendiriyorsunuz?
Daha önceleri ödüllere bakışım biraz
daha katı ve hoşgörüsüzdü; çünkü gerçek
bir sanat yapıtının ödüllere gereksinimi
yoktur. En önemli ödül. o yapıtın ortaya
çtkmasıdır. Ancak Türkiye gibi, okuma-
nın çok geri olduğu ve insanlann medya
tarafından yönlendirildigi ülkelerde bir
biçimde ilgiyi üzerinize çekmeniz gere-
kiyor. Ben, çağınmtanıgı olmakla birlik-
te kendini politikarun üzennde tutmaya ça-
lışan, herhangi bir partiyle organik bağ-
lan olmayan, herhangi bir klikle buluşma
noktalan aramayan sanatçının erdemine
inanıyorum. Ancak kendinizi tüm bunlar-
dan soyutladığınız zaman. insanlann or-
taya kpydugunuz yapıtı algılayabılmesi
baglamında şansmızı yitinyorsunuz. lşte
bu noktada da ödül almak, dikkatleri üze-
rinize çekmenizi saglıyor. Ancak yine de
yazann ödülle degil, ödüllerin yazaria
güç kazanmasını daha önemli buluyo-
rum. Ödül, yazann da katkjsıyla ileriye
atılacak doğru bir adımın temelini oluş-
rurmalı.
Acılıs 19 Ağustos'ta
'Çakırhan
KültürEvi'
açılıyor...
Külrür Servisi -
Edebiyat dünyamız-
da Nâzını Hikmet'le
birlikte yazdığı
"l+l=l"adlışiirki-
tabıyla tanınan Naü
Çakırhan ın Muğ-
la'ya bağlı Akyaka
kö>ündekı Ağa Han
Vlimarhk Ödülö nü
alan geleneksel eı i-
nın bahçesinde yap-
tığı "NaflÇalarhan-
Halet Çambel Kül»
tür >e Sanat Evi" 19
Ağustos 1998 Çar-
_ şamba günü etkinliklerle açılacak.
Türkiye'nm ilk "prehistor>a" uzmanı olan ün-
iü arkeolog Halet ÇambeTle evlenmeden önce
gençlik vıllannda Moskova Üniversitesi'nde egi-
tim gören Naıl Çakırhan. uzun yıllar gazetecilik
veyazarlıkyaptıktan sonra 1970'lerde "ala>lı mi-
mariık"" yıllanna başlamıştı. 1990'lara kadar ço-
ğunluğu Ak>aka'da olmak üzere 30'a yakın ko-
nutu ve bazı rurizm konaklama binalannı, dogum
yeri LTa'daki jöresel numanye uygun bir şekilde
4 ve "hobr olarak yapan Çakırhan, ilk mimarhk uy-
gulamasını ise Halet Çambel' in yönettigi Adana-
Karatepe(K.adırh) arkeoloji kazılanndaki "açık
hava müzesi" için gerçekleştirmişti.
Bu çalışmalanyla Akyaka"nın. CökovaKörfe-
n kıyısında yerel ve geleneksel mimarinin genel
bir imar kuralının yaşatıldıgj özgün bir köy ola-
rak gelışmesını de saflayan Nail Çakırhan. Aga
'•' Han ödüllü e\ ının bahçesindeki Kültür Evi'ni de
yine yöresel üslupta inşa etti.
"Çakırhan Mimaris Fotoğraf Sergisi" ile açı-
" lışı yapılacak olan Ev ':n ilk gün etkinliğinde "Ça-
kırhan Sanad' konusuıda da bir söyleşi gerçek-
leştirilecek. Şadan Gökovah'nın sunacağı ve Gö-
ko\a-.AJcyaka'yı SevenlerDerneği Başkanı Heike
Thol Schmilz'ın başlaücağı söyleşide. Oktay Ak-
bal, Ekii} Dunı, Nursel Duruel, Oktav Ekinci,
Hamdi Yücd Gürsm.Ali Ozgentürk,jlhan SekTik,
Erman Şahin. \fina trgm, Teoman Lnüsan ye ko-
nuklar söz alacaklar. Nİuğla ozanı Hüsnü Özbü-
p, Çakırhan şıırlerinden ezgiler sunduktan sonra
yüksek mirnar Ertuğrul Aladağ da yine Çakır-
han'ın mıman çalışmlanyla ilgili bir saydam
gösterisi »unacak.
1910 doğumlu olan Nail Çakırhan, Mugla ve
-- -yöresi kültû'r \e sanatna ait ürünlerin de sergile-
neceği Kültir ve Sanat Evi'nin bakım ve yöne-
tim soruınluluğunu ise Gökova-Akyaka'yı Se-
venler Demegı'ne veiyor. Mimariar Odası Js-
tanbul Şub*si'nin 19^-1993 dönemı "meslege
katkı"' ve "korumacıU»" ödülünü de alan Çakır-
han, 1983'tekı Aga Har Ödülü'yle, aldıgı ödül pa-
rasını da Muğla'dakı Konakalti Kültür Merke-
ri'nin rsstorasyon çali:malanna bagışlamıştı.
35. ALTIN PORTAKAL FİLM FESTİVALİ
Antaiya'da maraton başlıyor
KühûrServisi-35. Altın Portakal
Film Festivali'ne son başvuru tari-
hi 4 Eylül olarak açıklandı. Bu yıl
1 -8 Ekim tarihleri arasında düzen-
lenecek Altın Portakal Film Yanş-
masrna şu ana kadar 11 film için baş-
vuru yapıldı. Altın Portakal Film
Festivali Yönetmeni Nalan CebedL
festivalin ilk 5 günü olan 1-5 Ekim
arasında, ulusal filmierin yanşaca-
ğını. 5-8 Ekim tarihleri arasında da
Uluslararası AkdenizFilm Yanşma-
sı'nın yapılacağmı bildirdi.
35. Altın Portakal Film Festiva-
Ii'nde, son başvuru tarihinin 4 Ey-
lül olarak belirlendigi ulusal yanş-
ma, 1-5 Ekim tarihleri arasında ya-
pılacak.
Onur ödüUeri beliriendi
Her yıl Türk sinemasına büyük
emekleri olan, sinemaya yön ver-
miş ve özdeşleşmiş sanatçılanmıza
Türk Sinemasf na katkılanndan do-
layı verilen 'OnurÖdiifleri'nin bu vil-
ki sahipleri beliriendi. 1966 yılında
3. Altın Portakal Film Festivali'nde
'Namusum İçin' filmi ile En iyi Yö-
netmen Ödülü"nü alan Memduh Cn,
1965 yılında 2. Altın Portakal Film
Festivali'nde Keşanlı Ali Destanı ve
1967 yılında 4. Altın Portakal Film
Festivali'nde 'Sürtüğün Kızı' fılmi
ile En tyi Kadın Oyuncu Ödülünü
alan Fatma Girik ve 1977 yılında
14. Altın portakal Film Festivali 'nde
'Kapıcılar Kralj' adlı filmi ile En
İyi Erkek O>-uncu ödülünü alan Ke-
mal Sunal'a Onur Ödülü verilecek.
Festivalin ulusal film yanşmasın-
da ilk iki dereceye giren filmler. ye-
niden degerlendinlerek 5-8 Ekim
tarihleri arasında yapılacak Ulusla-
rası Akdeniz Film Yanşması'na ka-
tılmaya hak kazanacaklar. Altın Por-
takal Film Festivali'nin Ulusal Film
Yanşması 'na şu ana kadar aday gös-
terilen 11 film veyönermenleri şöy-
le: Hoşçakai Yann(ReisÇelik),Gii-
neşe Yolculuk (Yeşim Ustaoğlu), Es-
ki Fotoğraflar fNecef Uğurlu - Jüli-
de Öyür). Her Şe> Çok Güzel Ola-
cak (Ömer Vargı). Yara (Yılmaz A&-
lanK Kaçıkuk Diploması (Tunç Ba-
şaran). GemideA2ize(Serdar Akar).
Leopann Ku\rugu (Turgut Yasalarj,
Ağır Roman (Mustafa Altıoklar).
Avcı (Erden Kıral), Kanşık Pizza
(Umur Turagay).
35. Antalya Altın Portakal Fiim
Festivali kapsamında düzenlenecek
4. Uluslararası Kjsa Film-Video Ya-
nşması'na katılmaya hak kazanan
filmler de belirlendi. Yanşmayayak-
laşık 200 film başvurdu. Yanşma bö-
B
lümü için 47. özel göstenm ıçın 31
film olmak üzere 20 ülkeden 78 film
katılacak. 4. Uluslararası Kısa Film-
Video Yarışmasfna, Türkhe. Azer-
baycan. HolJanda. îngiltere, A\ust-
raha. ABD. Finlandrya. Rusya. Fran-
sa, Yugoslavya, Yeni Zelanda, Ital-
ya, Arjantin. Hindıstan. Mısır. Po-
lonya, Oanimarka, Almanya, Maca-
ristan ve Belçika'dan yapıtiar katı-
lacak.Kısa Film Yanşma Bölümüne
katılan film ve ülkelerşöyle: AllFor
The Best (Vagif Mustafa>ev. Azar-
beycan). Kıyida (Ebru Yapıcı. Tür-
kiye), Aynlık (Murat Düzgünoğlu.
Türkıye). L'jku(Berkay Ünver. Tür-
kiye). Photographer(Alexander Kott,
Rusya). LaFaIaise(FaoaziBensaidi,
Fransa), Mv Country(Milos Rado-
vic, Yugoslavya). Possum (Bread
Mcgann, Yeni Zelanda), Circuit(Rı-
neceromte, Arjantın), I \lowe, so I
am Gerrit (Von DJK, Hollanda).
TheChangjngRoom (Allyson Bell.
Avustralya). Keepin a Dry Place and
Away from Children (Martin Davi-
es, Îngiltere), Rosita (Dominique
Abel, Fiona Gordo, Belçika). Koal
(Natasha De Betale. Fransa), The
Goner (Peter Kaboth. Almanya),
Floaring World (Toula Anastas,
Avustralya). Boxed(Genevice Ander-
son. Amerikal.Thank You For The
Music(Mica Tacnıla, Finlandıya). Pa-
nomean Vlsions (Stephane Elmad-
jien. France). Glottis (John Hard-
w ick. îngıltere), AtSea(Perıny Fow-
ler Smith, Avusrralya) ve Biue CHy
(David Birdsell. USA).
Özel gösterimde 12 yabancı film
Kısa Vıdeo Film Yanşma bölü-
münekatılacak filmlerden bazılan
ise şöyle; Crazy of You (Akram Za-
atari. halya). Five Embarrassing
True Stories About BeingCoughtin
the Nude (Emma Brunton. Avust-
ralya), Montajcı (Hülya Dılbakan
Özalpuk, Türkiye), Sıcak lVIe%siın-
lerin Kuşlan (Elif Bılgiç. Türkiye),
»uyıl, 1-8 Ekim
tarihleri arasında
düzenlenecek olan 35.
Antalya Altm Portakal
Film Festivali'ne şu ana
kadar 11 film için
başvuru yapıldı.
Festivalde Memduh Ün,
Fatma Girik ve Kemal
Sunal'a Türk
sinemasına katkılanndan
dolayı 'Onur Ödülü'
verilecek.
KediGözü(Yonca Errürk, Türkiye),
Hedi Hedi (A. Taner Baltacı, Funda
Uluköse, Türkiye), l vumak İstiyo-
rum (Y. Murat Tosunoglu, Türki-
ye), Genç Sinema (Özkan Yılmaz,
Türkiye).
35. Altın Portakal Film Festiva-
li'nin son 3 gününde yapılacak Ulus-
lararası Akdeniz Film Yanşması'na
8 ülkeden 9 film için başvuruda bu-
lunuldu. Türkiye'den ulusal yanş-
ma sonucunda belirlenecek 1 ya da
2 filmin yanşacağı Uluslarası Ak-
deniz Film Yanşması'na katılacak
filmler şöyle: The Hornet (Yugos-
lavya),La SueurDes Paimiers(Mısır),
AJger-BejTOuth (Fransa- Çezayir),
Pour Memorie (Cezayir), Balkanisa-
teur (Yunanistan), West Beyrouth
(Lübnan), Yerma (Ispanya), Secret
Defence(Fransa), Yom Yom(lsrail),
Hysterie (Mısır).
Aynca, festival boyunca 12 ya-
bancı fılm de özel gösterime sunu-
lacak.
IŞILDAK VE YELPAİ
ATİLLA BİRKtYE
İstanbul
O güzelim mehtaplı yaz geceteri yine; dolu
yın, İstanbul gecelerinde Boğaz'ın sularına dü
panltısı, çok uzaklardan gelen bir işaret, sanki
sevinç, bir umut sanki...
istanbul... Yıllarca veyıllarca, "bulunamaz"z
ginlikleri barındıran, büyülü, gizemli, görkemli
tanbul...
Istanbul'u bir imge kent olarak tanımlayabili
pekâlâ. Bizi heyecanlandıran, yüreğimizi hıziı t
lı çarptıran edebi bir imgelemdir, İstanbul...
Üstelik, çok eski zamanlardan beri, ta günürr
ze kadar savaşların, kardeş kavgalarının ve en
kanın içinden çıkıp gelmiştir İstanbul.
Edebiyat tarihimizde, bir büyük yazar, şair yc
tur ki, Istanbul'a el atmasın. Istanbul'u, şiirlerc
öykülerde, romanlarda, denemelerde, bir oya ı
ler gibi, bir sarrafın işi gibi, betimlemesin.
Divan edebiyatının en büyük şairlerinden N
dim'in, İstanbul için yazdığı ünlü dizelerini anır
sayalım:
Bu şehr-i Sıtanbûl ki bîmisl ü behâdır
Bir sengine yek-pâre Acem mülkü fedâdıı
(Bu İstanbul şehri ki eşsiz değer adıdır
Bir taşına tüm Acem ülkesi fedadır)
Nedim, yalnızca Istanbul'a övgüler düzmüyor, a>
nı zamanda Istanbul'un edebi bir imgelem oldL
ğunu da anlatmaya çalışıyordur.
Bu imgelemin şu veya bu şekilde yazılması, ede
biyattarihimizin tüm dönemlerinde görülür. Günü
müzde de sürmektedir, aslında...
Istanbul'un büyüsüne kaptırmış, binlerce yaza
ve şair vardır. Bu büyü, satırlarda, dizelerde açığc
çıkar.
Peki, anlatılmak istense, tanımlanmak istense
nasıl anlatılır, tanımlanır Istanbul'un bu edebi im-
gelemi? Belki de imgelerinden söz etmek gerekir,
söz konusu İstanbul olunca...
Bu kültür şehrinin zihinlerde çağrıştırdığı onlar-
ca imgelemden ve bunun da edebiyat sanatına denk
düşen yüzlerce biçiminden söz edebiliriz.
İstanbul öyle bir kenttir ki, kendi söylemi oldu-
ğu gibi, yazann da söylemine kanşır, değiştirir. Onu
etkisi altına alır.
Abdülhak Şinasi Hisar, Istanbul'da insanı yo-
ğunluğuna saran iki duygudan söz eder: Doğa ve
tarih.
Hisar'ın betimlediği Istanbul'undan çok çok
uzaktayız artık. Gerçekten de başka bir İstanbul,
yaşadığımız. Ister kabul edelim, ister etmeyelim.
Ama böyle de güzel ve bence böyle de bir im-
ge kent; edebi bir imgelem...
Eski tarihi dokusunu, siluetini artık yitirmesine kar-
şın...
Kötü mimarisi olan otellerin gökyüzüne yüksel-
mesine karşın...
Kötü tasarlanmış semtlerle dolmasına karşın...
Şehrin etrafında, yer yer de içinde oluşmuş, get-
to gibi gecekondu mahallelerine karşın...
Garip görünümlü, beton yığınlı uydu "kent"]eh-
ne karşın... ' ' '"'
Boğaz'ın tüm görkemine haince saplanmış iki han-
çer gibi duran köprülere karşın...
Kalabalığına, trafiğine, tozuna, toprağına kar-
şın...
Daha anlatılacak, yazılacak binlerce olumsuzlu-
ğuna ve çirkinliğine karşın...
Yine de yüreğimizdedir, İstanbul...
Bugün de, bu haliyle de edebi bir imgelem ola-
rak tanımlamaya çalışsak, belki de Hisar'ın tanı-
mından gelmek gerekecektir:
Yine de, aşk ve hüzün'dür, İstanbul...
Depsim 38' sponsor arıyor
• Kültür Servisi - Yönetmenligini Mehmet Ali
Gündoğdu'nun, yapımını Nimet Erenler'in
üstlendigi ve Bilgesu Erenus'un senaryosunu
yazdığı 'Dersim 38' adlı filmin çekimlerinin
tamamlanabilmesi için sponsora ihtiyaç var. Film
çalişmalannın yaklaşık 9 aydır sürdügünü belirten
yetkililer, bu filmle, tarihe gömülen ve bir şehrin
bilinçaltına atılan acılannı Çumhuriyefin 75. yıl
kutlamalan çerçevesinde ortaya çıkarmak
istediklerini söylüyorlar.
Red Giselle'in biletferi satışta
• Kültür Ser>isi-'Red Giselle: BirBalerinın
Öyküsü' adlı gösterinin biletleri, bugün
fstanbul'daki tüm Vakkorama magazalannda satışa
sunuldu. Genç Pamukbank Sanat etkinliJderi
çerçevesinde, Rusya'nın en çagdaş topluluklanndan
biri kabul edilen St. Petersburg Bale Tiyatrosu, 1-5
Eylül tarihleri arasında Cemil Topuzlu Açıkhava
Sahnesi'nde sanat severlerle buluşacak. Biletli
gösterisini 4 Eylül günü gerçekleştirecek topluluğa
St. Petersburg Orkesrrası eşlik edecek. Biletli
gösteriden elde edilecek gelir, Cumhuriyet'in 75.
Yılı nedeniyle, Tarih Vakfi'na bağışlanacak.
Eskitıisar Kalesi açılıyop
• Kültür Servisi - Gebze Eskıhisar Kalesi,
Cumhuriyet'in 75. yıJı kapsamında sanat severlerin
hizmetine sunuluyor. Restorasyonu Bericap Kapak
Sanayii tarfindan yapılan, MÖ II. yüzyılda inşa
edildigi varsayılan Eskihisar Kalesi, Istemihan
Talay'ın da katılımıyla 17 Agustos günü saat
20.00'de kapılannı açıyor. Açılış akşamı sahne
alacak, İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası'run
programmda Sıbelius'dan Vals Tnstes, Benjamin
Britten'den Simple Symphony. Mozart'tan
Divertimento, Beethoven'dan Symphonic Overture,
Mozart'tan 'Küçük Bir Gece Müziği', Respıkhfden
Antik Aryalar ve 10. Yıl Marşı bulunuyor.
Atatürk'ün odası restore
ediliyop
• Kültür Servisi-Atatürk'ün Dolmabahçe
Sarayı'ndaki odası restore ediliyor. Oda, sarayda
sürdürülmekte olan restorasyon çalışmalan
kapsamına ahndıgından, önündeki koridorla birlikte
31 Ağustos gününe kadar ziyarete kapalı tutulacak.
Çanakkale'de sergiler
• ÇANAKKALE (AA)- 35. Uluslararası
Çanakkale Troya Festivali etkinlikleri çerçevesinde.
Çanakkale 'de dört ayn yerde,resim,keramik ve
seramik sergisi açıldı. Arkeoloji Müzesi'nde açılan
ve beş sanatçının yapıtlannın bulundugu Karma
Seramik Sergisi 30 Ağustos'a, Güzel Sanatlar
Galerisi'nde açılan 19 ayn sanatçının katıldığı
Karma Resim Sergisi ile Yalı Hanı'ndaki Keramik
Sergisi ve Atatürkçü Düşünce Dernegi'nin
Morabbin Parkı'nda açtığı Atatürk Fotograflan
Sergisi 18 Ağustos'a dek ücretsiz olarak
izlenebilecek.