Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 1 AĞUSTOS 1998 CUMARTESİ
HABERLER
Flash TV
baskınına
tutuklama
• İSTANBUL (AA)-
Flaslı TV'nin
Tepebaşı'ndakı Istanbul
stüdvolarma vapılan
baskına katıldıklan
gerekçesiyle gözaltına
alınan 3 kişiden birı
tutuklandı. Bevoğlu
Adüvesi'ne getirilen
Nusret Türker. Nazmi Mert
ve Yavuz Ürgün.
Cumhunyet Savcısı Eren
Gören tarafından
sorgulandı. Mert ve Türker
savcılık tarafından şerbest
bırakılırken Ya\uz Ürgün
çıkarıldığı Nöbetçi Sulh
Ceza Mahkemesi'nce
tutuklanarak cezaevine
gönderildi.
Güneydoğu'da
operasyon
• DİYARBAKIR
(Cumhuri>et Bürosıı )-
Gmenlik güçleriııce
Güneydoğu'da sürdürülcn
operasvonlarda dün dc 13
terönsl etkisız lıale
getirıldi. Olağanüstü Hal
Bölge Valiliği yetkilileri.
teröristlerden 6'sının
Tunceli. Şırnak ve Bitlis'in
kırsal kesiminde
öldürüldüğünü, 7 teröristin
ise yakalandığını açıkladı.
Bölgede örgüttcn kaçan bır
terörist ısc güvenlik
güçlerine teslim oltlıı.
Uçak gemisinde
kaza
• ANTALYA(AA)-
Akdeniz'de bulunan ABD
Deniz Kuvvetleri'ne Baölı
USSDvvıght
D. Eisenhovver Nükleer
Uçak Geınisi"ne öııcckı
akşam inişe geçen iki F-14
savaş uçağı çarptı. Kazada
bir pilot öldii. bir pilot da
yaralandı. Yaralı pilot
üsteğmen \Villiam Kane.
Akdeniz Ünnersıtesi Tıp
Fakültesf nde amelıvat
edildi. Ölen pılotun ismı
açıklannıazken cenazenin
özel bir uçak ile ABD'ye
gönderilmesi bekleniyor.
594'ü subay toplanı 6 bin
54 personeliıı bulunduğu
Eisenhovver. Aııtalya
açıklanna gelerek demir
attı. Gemi 6 Ağustos'a
kadar kentte kalacak.
Topçu için
baroya başvuru
• ANKARA (Cumhurivet
Bürosu) - Bir grup a\ ukaı.
Bayındırlık \e Iskân
Bakanı. a\ııkat Yaşar
Topçu hakkında Avukatlık
Yasası gereği işlem
yapılması için Ankara
Barosu'na başv uruda
bulundu. Avukatlar.
Topçu'nun. Bavındırlık ve
Iskân Bakanı olarak göreve
başiadığının ertesi günü
bakanlık üst düzey
bürokratları ile tanışma
toplantısında vaptığı
konuşmada. ""Ben kafama
koyduğumu yapanm.
yaptığımın arkasında da
sonuna kadar dururum.
Hukukçuvum. ama hukuk
mukıık dinlemem"
dediğini iddia ettiler.
Avukatlar bir hukuk adamı
ve yürütmenin önemlı bir
organının başında bulunan
birbakanın. bu tiir
konuşmalar \apmasinm
hukukun üstünlüğü
ilkesine ters düştüğünü.
bakanın idari mahkeme ve
Danıştay'ın kesinleşmiş
beş kararını da
uygulamadığını belirttiler.
Fazilet Partili
Bayram'a ret
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Anavasa
Mahkemesi. FP Van
milletvekili Mustafa
Bayram'ın. "Kasten adam
öldürdüğü" gerekçesiyle
dokunulmazlığının
kaldırılmasına ilişkin
TBMM karannın iptali
istemini oybirliği ile
reddetti.
İHV şubesi açıldı
• DİVARBAKIR
(Cumhurivet)- Yakıflar
Genel Müdürlüğü'nden
izin almadığı gerekçesiyle
haziran aynıda kapatilan
însan Hakları Vakfı (fHV)
Divarbakır Şubesi önceki
giin yeniden açıldı. İHV
Başkanı Yav uz Önen,
amaçlarının işkenee
mağdurlarına sağlık
hizmeti vermek oldııgunu
söyledi. Vakfın Diyarbakır
Şube Başkanı Sezgin
Tanrıkulu ise bölgede
halen işkenee olaylannın
yaşandığını belirterek
"işkenee mağdurlarıyla
dayanışmaya hazınz" dedi.
Adli Sicil Genel Müdürü, cezaevlerinin 'ıslah' niteliğine zarar verilmemesini istedi
Bürokrattan af uyarısıANK\RA(CumhuriyetBürosu)-Adalet
Bakanlığı Adli Sicıl ve Istatıstik Genel Mü-
dürü Dr. Mustafa Tören V iicel. hükümeti af
konusunda dikkatlı olmav a çağırırken. özel-
liklediizenli nitelık kazanan aflann cezaev-
lerinin "ıslah* niteliüini etkilediğini söyle-
di.
Adi suçkılara özgü atların amaçları yö-
nünden sivasi suçlulardan çok farklı oldu-
ğunu belirten Yücel. hükümetin adi suçlu-
lar için çıkaracağı af konusunda çok dikkat-
liolması vetoplumuntümbeklentilerineva-
nıt vemıesi gerektiğini kavdetti. Yücel. af-
la ilgilı Adalet Bakanı Ottan Sungurlu'va
gönderdiği vazıda.af sonrasmda salıverılen
hükümlülerden bazılarının ıslah gereksi-
nımleri olmadığı için ılerıde suç ışlemeola-
sılıklarının zav ıf olduğunu bildırdi. Adi suç-
lular ıçınçıkarılan aflann sıvasi suçlular içın
çıkarılan aflardan ıvı ayırt edılmesi gerekti-
ğini vurgulayan Yücel. şövle dedı:
"Bu çerçevede adi suçlulann topluma en-
tegreolması vev a insani amaçla af u> gulama-
larma tanık olmaktav u. Bize göre genel ni-
• Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve tstatistik Genel Müdürü Dr.
Mustafa Tören Yücel. adi suçlulara özgü afların, amaçları yönünden
siyasi suçlulardan çok farklı olduğunu belirterek hükümetin. adi
suçlular için çıkaracağı af konusunda çok dikkatli olması ve
toplumun tüm beklentilerine yanıt vermesi gerektiğini bildirdi.
telikli af kanunları çıkanlmasının altında ya-
tan gizli ve\ a açık neden. bazen insan hakla-
rı açısından sakıncalı olan, kabank cezaev i
niifusunun azaltılması olabilmektedir."
Türkiye Cumhunyetı'nın 50. >ıJı nede-
niyle 1974 yılında çıkarılan af ile Fransa ve
Portekız'deuvgulamavageçırilen aflann bu
dogrultuda olduğunu anımsatan Yücel. Tür-
kive'de en kapsamlı aflfın 1950 vılında ger-
çekleştirildiğını anınısattı. Yücel. şu bilgı-
lerı verdi:
"Nitekim, 1974 yılında çıkanlan 1803 sa-
v ılı genel af kanunu ile ceza infaz kurumla-
nndan 20bin 638'i erkek 331'ikadın olmak
iizere toplam 20 biıı 969 hükümlü salıveril-
miştir. 1960 >ılı af kanunu ile 51 bin 477 ki-
şiden 18 bin 188'i hükümlü olmak üzere 20
bin 344'ü. 1%2 v ılı af kanunu ile de 45 bin
899 kişiden 8 bin 74O'ı hükümlü olmak üze-
re 11 bin 781 kişi serbest bırakılmışfır. İsta-
tistiki verilere göreen kapsamlı af 1950vılın-
da gerçekteştirilmiş olup. 19 bin 20 kişiden
15 bin 144'ü serbest bırakılmışhr."
Yücel. Sungurlu'va gönderdiği yazıda.
bu kapsamlı aflann nedenlerini açıklayıcı
niteliklerı şövle \orumladi:
"Aşın derecede uzun olan hürrneh' bağ-
lavıcı ceza süresi, baba veva çocuğun mah-
kûmiveti nedeni> le kötüleşen aile ekonomi-
si. cezae\ lerinin fa/laca kalabalık oluşu. TB-
MM ü>elerine vapılan baskılar ile sivasal
amaçlardır. Bunların sonucunda geçnıişre
hasıl olan genel kanı. ceza sürvsi ne kadar
olursa olsun çıkarılan aflarla suçlular ser-
best bırakılmasa bile, ceza sürelerinin azal-
tılacağı merkezinde idi ve bu süreleıie afla-
nn çduşı sos>o-psikoloj ik bir gerekiilik ifade-
si olarak âdet olmuştu. Bu gerçek bilinçli ve-
\a bilincsiz kişik'r \e topluluklarca gözönün-
de tutuimava. affı paradoksal bir ifade ile
icerdekilerden zh adedışarıdakiler istemeje
başlamıştı." Aflann genelde. cezaev lerinde-
ki ıslahı etkilediğini kavdeden Nücel. vazı-
sında daha sonra şunlan kavdetti:
"Seri katiller örneğinde olduğu gibi akıl
hasfalığı üriinü olan şahsa karşı işlenen suç-
lar dışında kalan adam öldürme suç failleri-
ninmükerrerlikoranıoldukçadüşükbulun-
maktadır. Buna karşılık mala karşı suçlar ile
sapıklık derecesindeki cinsel suç faillerinin
kısa süre içinde cezaev ine a> det efh'kleri göz-
lenmekte ve genelde bunlardaki mükerrer-
lik oranı oklukça v üksek olmaktadır. Bu o-
ran ba/ı ülkelerde > üzde 50'> i bulmaktadır.
Nitekim. 1803 sav ılı af kanunundan v ararla-
nan hükümlülerden dönen 4 bin 463 kişiden
büvük miktarının mala karşı suç işlevenler
olduğu rahatlıkla belirtilebilir."
Acıh baba ^de^iet eK' anyor
Sekiz ay önce oğlu tuvalette asılı bulunan Ahmet Eroğlu, geçen sürede
onca somut bulguya karşın 'kesin sonuca' ulaşılamamasından yakınıyor
LMİT OTAN
1/MIR "Anlatılanlar.kanıtlar.
somut veriler avucumuzun içinde.
Ama bu a>ucu kapatacak bir güç
lazım. De\ letten beklediğimiz bu
güç sekiz a>dır gelmedi..."
Ikı vıl sonra okulunubıtıripga-
zeteci olmak isteyen oğluyla gu-
rurduvuyordu. Haklıydı da... İn-
sanlara avırım yapmaksızın sev-
giyleyaklaşan. ülkesının sorunla-
rını dert edinen. sanatın çeşitli
alanlamla ilgilenen. vaşama se-
vincı dolıı. zeki bir çocuktu Ali
Serkan Eroğlu. Bırgün çok sevdi-
ği okıılu Ege Üniversıtesı lletişim
Fakültesi'nintuvaletindeasılı bul-
dular Serkan'ı. Yanında çantası.
çantasında venieğe fırsat bulama-
dığı varım pidesi...
Oacılı bırbabaydı. Sekiz aydır
ne bastığı yeri görebıliyor. ne ya-
şadığını hissedebilivordu. Aslına
bakarsanız hissetmek de istemi-
yordu...
Ahmet Eroğlu. Serkan'ın
emeklı ööretnıen babası. 23 Ara-
lık I997'de evlerine bomba düş-
müş gibi olduğu o akşamdan bu
yana yalnızca ıkı soruvla yatıp
kalkıvor: "Serkan'ı kimleröldür-
dü? Neden?"
"Evimizde hep güzellikler dü-
şünülür. güzellikler konuşulurdu.
Hiçbir sıkıntımı/, problemimiz
voktu. Serkan bir gün kendisini
polis dive tanıtan ba/ı kişilerin
ajanlık teklitl vaptığını ve tehdit
Baba Ahmet Eroğlu. o günden beri iki soruvla yatıp kalkıvor: Serkan'ı kimler öldürdü. neden?.
ettiklerini söyledi. Fa/la üzerinde
durmadım. Çünkü biz her şe>e
sevgivle bakan bir aileyiz. kötü dü-
şünenlerin farkında bile değildik.
Herkesikendimizgibidüşünürsa-
nıvorduk. Nanıldık. Bu bakımdan
kendimi suçlu görüvorum. O
önemsemediğimiz ajanlık teklifı
ola> ının üzerine gitmelh mişiz..."
Serkan, olayı basına anlatıyor.
Savcılığa suç duyurusunda bulu-
nuvor. peşini bırakmıvor. Kimse-
ler aldınnıyor. Ancak o akşam
üzen tuvalette asılı bulunduktan
sonra bazı şev leranımsanabılıyor.
"Pide vaptırmıştım. Birazı art-
nııştı. Sabah okula «iderken vanı-
na aldı. O gün eve dönmedû ara-
dık. sorduk >ok. Arkadaşıv la bir-
likte öğlen Rektörlüğe gitmiş. Son-
ra otobüse binmişler. bir daha gö-
ren >ok İşte ne olduvsa 23 Aralık
saat 12.30'dan asılı bulunduğu 24'
Aralık saat 18.30 arasında oldu.
Herkes intihar de> ip. kestirip attı.
Hiçbir problemi olmavan. zeki. >a-
şanıa se\ inci dolu çocuk neden in-
tihar etsin? Gözünde göziüğü du-
ruvor. Hiçbirvcrindeçarpılma.ze-
delenme izi >ok Sırtı ve sağ omzu
Eroğlu'nun ölümünden bugiinesatırbaşlan
Ali Serkan Eroğlu 7 Aralık !W d e gaze-
teleri gezerek Karşıyaka'da kendilenni polıs
olarak tanıtan kişilerce kaçınldığını ve ajan-
hk teklifi yapıldığını belirtti. Eroğlu daha
sonra konuyia ılgili Izmir Cumhuriyet Savcı-
iığı'na suç duyurusunda bulundu.
• 23 Aralık sabahı evinden çıktı. Okula
gitti. Öğle saatlerinde bir arkadaşıyla biıiik-
te EÜ Rektörlüğü'ne gitti. Daha sonra kent
merkezine dönmek üzere arkadaşıv la otobü-
se bindt. Arkadaşı ileriki duraklarda indi.
Eroğlu'nu bir daha gören olmadı.
• Ali Serkan Eroglu'nun cesedi 24 Aralık
1997'de saat 18.30 sıralannda okulun boşal-
masının ardından tuvalette asılı olarak bulun-
du. Eroğîu'nun sırtı ve sağ omzu duvara da-
yalıydı. Yerin bir insanın kendini asması için
uygun olmadığı belirtildi.
• Emniyet Müdürlüğü olayı intihar olarak
açıklarken baba Ahmet Eroğhı. av ukatı Ercan
Demir aracılığıyla oğlunun öldürüldüğünü
belirtip, Bornova Cumhuriyet Savcılıgı'na
başMirarak suç duyurusunda bulundu.
• İzmir Emniyet Müdürü Ahmet Demir
"Eroğlu btzûn tarafımızdan gözaltına alın-
madı. aranan bir kişi de değikir dedi.
•29 Nisan'da Ege Oniversitesi ögrencileri
de Bornova Cumhuriyet Savcılığf na kadar
yürüyerek, sorumiular hakkında savcıiığa suç
duyurusunda bulundular.
, • İzmir Adli Tıp Kurumu. otopsi raporun-
da Serkan'ın ölûm sebebini bof ulma sonucu
intihar olarak açıklarken kanda uyuşturucu-
ya rastlanmadığını befirttı.
• İstanbul Adli Tıp K.urumu ise Eroglu'nun
kanında klorofbrm ve etenol bulunduğunu
saptadı. Uzmanlar, normal bir insanın vücu-
dunda etonol bulunamayacağını, bayılrmak
amacıyla verilmiş olabileceğini açıkladılar.
İzmir Baro Başkanı ÇetinTuran, Eroğîu'nun
ölümünden olayın başmdan beri kuşkulu ol-
duklannı belirterek, İstanbul Adli Tıp Kuru-
mu raporunagöre Eroğlu'nun öldörülmüş ol-
duğunu, yetkilüerin olayın üzerine titizlikle
gıtmediklerini söyledi.
• Olayla ilgili dosyada bulunan iki ayn
krokide, çanta ve montun >erlerindeki fark-
lılıkla ilgili soru yanıt bulamadı.
Eroğlu'nun ölü bulunduğu tuvafette ve
çevresinde haziran ayında gizli keşif yapıldı.
Keşife soruşturmayı vürüten Bornova Cum-
huriyet Savcısı İskwıder KutlutT. Çağdaş Hu-
kukçular Derneği (ÇHD) Izmir Şube Başka-
nı Nedim Değirmenci ile bir grup av ukat ka-
tıldı. Olay yeri tutanagı düzenleyen Başkomi-
ser Davut Kücflker ile tutanakta imzası bulu-
nan polisler çağrılmaianna karşın keşife ka-
tılmadı. Eroğlu'nun cesedini bulan görevliler,
Soner DaJak ile AliÇiçek'in ifadeleri çelişki-
li ve kuşkulu bulundu.
duvara davalı. Serkan'ı biryerde
öldürüp ora> a monte etmişler. İçe-
riden vardımolmazsa bö\ It bir şev
olmaz."
Olay neredeyse intihar denilip
kapatılacak. Baba Eroğlu hemen
avukatı Ercan Demir aracılığıyla
suç duyurusunda bulunuyor: gün-
ler geçtikçe ortaya çıkan somut
bulgular ne denlı haklı olduğunu
ortava koyuyor. Serkan"ın asılı bu-
lunduğu tuvalet savcı gelmeden
açılıvor. Parnıak izlerı alınmıvor.
delil toplanmıyor. İzmir Adli Tıp
Kurumu raporu genel kanıv ı yan-
sıtıyor: "Boğulma>la ölüm. Kan-
da uvuşturucuva rastlanmadı"
istanbul Adli Tıp Kurumu'ndan
gelen rapor genel kanıv ı vıkıyor.
Baba Eroğlu'nun kuşkuları haklı
çıkıvor:
"Kanda kloroform veetonol bu-
lunmuştur..."
Etonol ınsan vücudunda bulun-
maması gereken madde. Uzman-
lar bu maddenin bayıltıcı olarak
kullanıldığını belirtiyorlar.
Bu rapordan sonra ortalık yeni-
den hareketleniyor. Serkan "ın öğ-
renci arkadaşları da suç duvuru-
sunda bulunuvor.
Kitleörgütleri. İzmir Barosuar-
ka arkava "Serkan öldürüldü"
açıklanıaları vapıyor. Baba Eroğ-
lu. yineolayı soruşturan Bornova
Cumhurivet Savciîsi ile konuşma-
>a gıdivor
"Savcı son rapordan sonra da-
ha dııvarlı davranmava başladı.
Olava Serkan'ın bulunduğu an-
dan bakmak lazım. İfadeleri alı-
nan tuvaletlerde görev liözel temiz-
lik şirketinden insanlar Serkan'ın
buiunduğu tuvaletin kapısımn
günbovu kapalı olduğunu söylü-
vor. Oysa sabah 09J0 ve öğleden
sonra 16.00'da avnı tuvaleti kııl-
landığını sövleven öğrenciler var.
Okul akşam kapanıvor. herkesler
gidKor. Herşev obir-ikisaatiniçin-
de oluvor. Olav verinde sonradan
bir keşifdaha vapıldı. Olav veri tu-
tanağı tutan polisler gelmedi. İlk
keşifteki krokivle sonraki kroki
farklı. Serkan'ın çantasının yeri
değişik Okula giriş çıkışlar man-
yetik kartla oluvor. O akşam kim-
ler girip çıkmış. araştınlmasını Ls-
tedik bir sonuç alınmadı. Rektör
debu olavın bir an öncekapatılma-
sını istiyor."
Bir güç bekliyor Baba Eroğlu.
"Bu güç tabii ki devletin gücü ol-
malı" dıvor.
SIF1R:NOKTAS11 ORAL ÇALIŞLAR
Bill Clinton'la. Monica Le-
vvinsky arasındaki ilışki tecavü-
ze girer mi? ABD'liler sanırım
konunun bu boyutlarıyla fazla il-
gılenmiyorlar. Yasal araştırma,
daha çok. bu ilişkiyi anlatmama-
sı için Clinton'ın baskı yapıp
yapmadığının peşinde koşuyor.
Eğer Clinton, ıktıdar yetkilerini
kullanarak Levvınsky'ı sustur-
duysa ve bu kanıtlanırsa ABD
Başkanı'nın başı ciddi olarak
derde girecek.
Iktıdar sahıbı erkekle kadın
arasındaki ilişkiler her zaman
sorun olarak gündeme gelir. Er-
kek gücünü kullanarak emri ve-
ya etkisi altındaki kadından, er-
kekdeyimıyle "yararlanmak" is-
ter. Çünkü cınsellik, çok uzun
çağlardan bu yana, erkegın ka-
dından faydalanması üzerine
kuruludur.
Bu nedenle kadının bedenı,
her zaman erkeklerin gözünde
para eder. Kadının bedeninın
satılık mal olarak algılanmasının
tarihi çok eskilere uzanır. Erkek
egemen bu dünya sürekli, cin-
selliği erkeğin çıkarlan temelin-
Monica, Biirin Koynıma Girdi mi?
de anlar ve ilişkiler buna göre
şekillenır.
Kadın bedeninın bir mal olma-
sı anlayışı, hemen hertürlü top-
lumdabirşekildevarlığınısürdü-
rür. Geri toplumlar kadını kapa-
tarak yalnızca kendı erkeğinın
egemen olduğu bir kapalı sıs-
tem kurar. Çok kadınla evlenme
hakkı, kadını baskı altında tutar
ve erkegın kadınlardan özgürce
"yararlanması"nı amaçlar. Çok
doğaldır ki. buna ahlaki birçok
gerekçeler de uydurulur.
Gelişmış kapitalıst toplumla-
rın yaklaşımı da geri toplumlar-
dan temelde farklı degil. Artık
kadının eve kapatılması dönemı
sona erer. Kadın bedenı. önem-
li bir ticarı mal olarak piyasaya
sürülür. Erkek dünyası, bu "de-
ğerlı" maldan hem "yararlan-
maya" hem de para kazanma-
ya bakar Işin boyutlannın bu de-
rece büyümesi ve kadın bede-
ninin "özgür" ticaretin gereği
olarak alınır satılır bir mal haline
gelmesı, kadının da bu işten ba-
zı çıkarlar elde edeceği yeni bir
dünya yaratır.
Bedenıni iyi sergileyebilen, er-
kek dünyasını cezbeden yeni
kadın tipi, bu işten para ve ün
kazanmaya girişir. Parayla inisı-
yatif kazanan, güzel bedenli ve
"akıllı" kadınlar. erkek dünyası-
nın bir kısım olanaklannı kendi
istekleri yönünde kullanabilirler.
"Magazin" âlemi. bu kadrnların.
parlak yaşamlannm peşinde ko-
şar. Sevgilileri. aşkları, zengin-
likleri, erkekleri ve kadınları ma-
sal dünyalanna çeker.
Aslında, kurulan düzende bır
değişiklik olduğu söylenemez.
Erkekleri memnun eden kadın
olmaktır bütün mesele. Sonuç-
ta erkek egemen dünyanın par-
çasıdır onlar. Zaman zaman,
çok paralı erkeklerden, zaman
zaman maço erkeklerden yedık-
lerı tokatlar manşetlere yansır.
Zaman zaman aldatılmışlıkları...
Bütün bu hayal dünyası için-
de aşkın, derinlemesıne ve duy-
gusal bir sevgmin acaba ne ka-
dar yeri kalır? Bir erkek, bir ka-
dını, bır kadın bır erkeği içten bir
sevgiyle ne kadar kucaklayabi-
lir. Ardında küçük hesaplar ol-
madan. bağımlılıklar olmadan,
delicesine aşklar yaşanabılir mi?
Böylesine çıkarlara ve faydalan-
maya dayalı bir cinsellık, ne de-
rece kalıcı tatlar yaratabilir?
Bill Clinton'ın, Levvinsky'le ne-
ler yaşadığını bilemiyoruz. ABD
gibi dünyanın en erkek. en ba-
ba ülkesinin en tepesındeki er-
keğin, bu konuda bütün erkek-
lerden daha etkin ve yetkın ol-
duğunu tahmın edebiliriz. ABD
başkanlarının yatak odası öykü-
leri çoğu zaman dünyanın diline
düşer. Clinton da, gücünün ve
mevkıınin gereğini yapıyor. Ün-
lü, ünsüz birçok kadınla ilişkisi
olduğunu artık hepımiz biliyo-
ruz. Bunun onun prestıjine
olumsuz bır etki yapacağını da
sanmıyorum.
Clinton, daha ıkı yıl önce se-
çimlere girmeden bütün bu ya-
tak öykülerı ABD'lilerce biliniyor-
du. Onun belki de ikinci kez bü-
yük oy farkıyla seçimi kazanma-
sının ardında bir ölçüde böyle-
sine "erkek" kişiliğinin de rolü
oldu. Yani ABD'Iİ yurttaşları o-
nun erkekliğinden hoşlanmışlar,
"Bravo bizim Başkan 'a" demiş-
lerdi.
Monica, Biirin koynuna girdi
mi, girmedi mi? Dünya bunun
derdinde. Aslında, insanoğlu,
kadınla erkeğin özgür aşklar ya-
şayabileceği günlenn henüz ha-
yalini bile kuramıyor. Belki ha-
yalini kuruyor da, duygularını
gelecek nesiüere devredıyor. Şu
koşullarda Monica. Bıll'in koy-
nuna girse ne olur, girmese ne
olur? Bakın, Hillary bile, duygu-
larını bastırıyor ve kocasmın ar-
kasında duruyor. Çünkü. ege-
menlik aşkın önünde. Aşk, er-
kek egemenliğinı yenebilecek
kadar güçlendığı gün, belki de
insanlık birçok sorununu hallet-
miş olacak.
Çok mu hayal?
Almanya
Türkler
vekâletle oy
kullanacak
• Yurtdışındaki oylar. illere dağıtılacak.
4 seçenekli yasa taslağı tamamlandı. TBMM
Başkanvekili Korkmazcan. yasa çıkmadan
seçim olmayacağını söyledi.
DÜRDANE
KIRÇLNAL
ANKARA - Yurtdışın-
daki yurttaşların ov kul-
lanmasını düzenleyen ya-
sanın çıkmasi. TBMM'-
nin bu hafta \az tatilıne
girmesi dolayisıvlaekım
ayına kalırken Alman-
va'daki Türklerin veka-
letleo> kullanmasıkesin-
leşti.
TBMM Partilerarası
Uyunı Komisyonu'nun.
Yüksek Seçim Kurulu
(YSK) Başkanı TufanAI-
gan'ın katkılanyla hazır-
ladığı yasa taslağına gö-
re yurtdışındaki seçmen-
ler ülkelerin koşullarına
göre "bulundukları ülke-
lerde kurulacak sandık-
larda. vekâletle. mektup-
la va da sınır kapılann-
da" o\ kullanacaklar.
Vurtdışı oylar. partile-
rin illerde aldıklan oyla-
ra eklenecek.
Anayasada vapılan son
değişikliğin üzerinden 3
vıl geçmesine ve yeni bir
seçim için karar alınma-
sına karşın yurtdışındaki
> urttaşlann oy kullanma-
sına ilişkin yasal düzen-
leme hâlâ gerçekleştirile-
medi.
Partilerarası Uyum
Komisyonu Başkanı TB-
MM Başkanvekili Hasan
Korkmazcan, "Biz yurt-
dışındaki vatandaşları-
mıza partilerimiz adına
söz verdik. Bu vasa çık-
madan seçimegidilme>e-
cek"dedi.
Partilerarası komisyo-
nun kurduğu alt komis-
yonun raporunu tamam-
lamasının ardmdan imza-
ya açıiacak olan yasa
öııerisinin Meclis'ten
geçmesinin çok kolay
olacağını söyledi. Buya-
sanın çıkmasının Mec-
lis'in tatile girmesi nede-
niyle doğal olarak ekime
kaldığını belirten Kork-
mazcan, anayasaya aykı-
nlık vediplomatik ilişki-
ler bakımından yurtdışı
milletvekillığini uygun
görmediklerini bildirdi.
Gurbetçi seçmenin oy
kullanmasına ilişkin dü-
zenleme şunları öngörü-
yor:
• Yüksek Seçim Kuru-
lu. gurbetçi vatandaşların
bulunduğu ülkelerin ko-
şullarını dikkate alarak
uygulanacak ov lama şek-
lini her seçim döneminde
yeniden belirlevecek.
• Her ülkede yalnızca
tek bir oy kullanma şekli
uygulanacak.
• 4 ayn oy kullanma
şekli ve tercih sıraları
şöyle:
I - Gurbetçilerin bulun-
dukları ülkelere kurula-
cak sandık başlarında oy
kullanma.
2- Vekâletle oy kullan-
ma (Vekâletin şekli, ge-
çerlilik süresi. hangi ma-
kam tarafından verilece-
ği. nasıl denetleneceği
iizerindeki çalışmalarsü-
rüyor).
3- Mektupla oy kullan-
ma.
4- Sınır kapılannda oy
kullanma.
• Partilerin yurtdışında
aldıklan oylar. Türki-
ye'de aldıklan oy oranla-
rı dikkate alınarak iller-
deki oylanna eklenecek.
Böylece, partilerin
yurtdışında aldıklan oy-
lar. tek bir oyun bile so-
nucu değiştirebileceği
dikkate alınırsa milletve-
kili seçiminde etkili ola-
cak.
Ameliyatı 12 saat sürdü
Selin İleri'nin
durumu iyiye
gidiyor
• Çeşme'de kaza geçiren Işın Çelebi'nin üvey
kızı Selin İleri'nin kopma noktasına gelen
kolu. 12 saat süren bir ameliyatla dikildi.
İleri'nin felç tehlikesinin olmadığı açıklandı.
İZMİR (Cumhuriyet
Ege Bürosu)- Çeşme'de
önceki gece aşırı hız >ü-
zünden takla atan araçta
bulunan Devlet Bakanı
Işın Çelebi'nin üvey kızı
Selin İleri'nin durumu-
nun iyiye gittiği bildiril-
di. Bir kişinın öldüğü. eh-
liyetsiz araç sürücüsünün
de yaralandığı kazada
Selin İleri'nin kopma
noktasına gelen kolu.
DEÜ Tıp Fakültesi Has-
tanesi'nde 12 saat süren
birameliyat sonrası dikil-
di. İleri'nin omurgasın-
daki kınğa karşın sinirle-
rinin zarar görmediği ve
felç tehlikesinin olmadı-
ğı açıklandı.
Çeşme'de önceki gün
sabaha karşı mevdana
gelen trafik kazasında
ehliyetsiz ve limitlerin al-
tında alkollü olan genç-
lerden Cülşah Cantaş'ın
yönetimindeki 06 RC
280 plakalı spor Merce-
des aşırı hız vüzünden
takla atmıştı. Kazada An-
kara Özel Büyük Lisesi
2. sınıf öğrencisi Çağla
Kalkanoğiu. ola> yerinde
yaşamını v itirirken sürü-
cü Cantaş kazayı lıafif
sıvnklarla atlattı.
Avnı kazada Devlet
Bakanı Çelebi'nin eşi
Şükran Çelebi'nin ilk
eşinden olan kızı Selin
1leri deağıryaralandı. İlk
müdahalenin hemen ar-
dından DEÜ Tıp Fakülte-
si Hastanesi'ne sevk edi-
len Selin llerı. 12 saat sü-
ren bir ameliyat geçirdi.
Konuyia ilgili bilgi ve-
ren DEÜ Tıp Fakültesi
Dekanı Prof Dr. Emin
Alıcı. "Selin İleri'nin sol
kolunun yüzde 90'ında
kopma vardı. Kemikler
kırık. sinirier kopmuş,
adale ve deriler kavbol-
muştu. Omurgası da k>
rıktı. Avrıca a>ak bileği
kırık çıkık vardı. Ortope-
di kliniğimiz tarafından
12 saat süren bir anıali-
yata alındı. Bu ameliyat-
ta kemikler onarıldı. Si-
nirier bacaktan alınan si-
nirlerletamir edildi. Ada-
le ve deri için sırttan na-
kil yapıldı. Omurgasının
ve avağının tedavisi daha
sonra yapılacak Durumu
ivivegidivor. Kolun dola-
şımı ivi. Ancak kolunun
sinirierinin tutması bir se-
nev i bulur. Omurgasında
kırık var. ancak sinirierde
birzedelennıevok" dedi.
Vatanseverler, insanlar, doğaseverler, toprak
erozyonu size sevebileceğiniz hiçbir şey
bırakmıvor.
T.E.M.A.
Türkiye Erozyonla Mücadele. Ağaçlandınna ve
Doğal Varlıkları Koruma Vakfı
Tel: (0.212) 281 10 27 / 268 09 85