27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 AĞUSTOS1998 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 'Türk plastik sanatlar tarihinin en güzel metal parçası'nı Selim Turan yaratmıştı Başyapıt 'Sarıkız' beş yaşmda 5RHAN KARAESMEN "Bakın üeridesarkık tdler var. Heyke- lin başı takılacak oraya". Açık kasalı bir TIR kamyonunun üzerinden kalın birses konuşuyordu. Bir bayan sesi yanıt veri- yordu. "Karanüktagöremiyorum.Nere- de bu teüer? .Az önce birini zaten güç be- laatiadık. Haj AJJah!". Bir başka ses ara- yagiriyordu: "Şofdrkardeş,dikkadiol!" Beş yıl öncenin Ankara sındaki birce- hennem temmuzu gecesinde araç oflaya- krak durdu. Türk pratik becerisinin üriinü \jdıtılmış birsopayla sarkan elektrik tel- " • kanş kadar aşağıdan yukan itti- ; yeniden kımıldadı. Heykelin antimetre farkla teğetine sı- f Herkes bir "oh" çekti. Tır- fcigara yaktı. ¥ i ozgun ınsan sımgesı :ım en ilginç açık ha\a heyke- " yapıldığı yerden (Ankara do- -,ı Ceylan Inş. köprii şantiyesi- atölyeleri) yerleştirileceği yere •Kurtuluş Parkında hoş bir agaç ortasma) taşınıyordu. Heyke- arçalarının montajjna yardım etmiş nak işçileri, kaldırma-taşima ışlerine cınlıgı olan başka genç emekçiler. bir- ç sanat tutkulusu hep birlikte. bu müs- sna cismi atölyesinden tepesine dikile- eği direğin yanına taşıyorduk. Bu ola- ;anüstü cisim. aslında büyükçe (üç kü- sur metre boyunda) bir bakır kaplamasıy- dı. lçi tamamen boştu. Yani yükte hafif- ti. Ama manevi pahası çok agırdı. Türk plastik sanatlar tarihinin en güzel metal parçasıydı. Dolayısıylaçoközenli vena- zik bir taşırtıacılık işlemi uygulanıyor- du. Sonra yerine vannca bir yüksek di- reğin tepesine yerleştirilecekti. Yaprak- lann.dallannarasındangökyüzünedoğ- ru utkulu bir tırmanışla bir dramatik aşk öyküsünün içinden fışkırart birözgürlük ağıtı fısıltısını sonsuza dek sürdürecek- ti. Selim Turan, uzun yıllar (1964'ten 1980'e kadar) gelip gitnıesıne engel olu- nansevgili Türkiye sinerahatgelipgide- biltne iznine ve keyfine kavuştuktan son- ra Türk kültürünün. ülkede sürekli yaşa- dığı gençlik yıllarında keşfedemediğı ke- simlerinde de yoğun dolaşmalara çık- mıştı. Alevilikle karışık Türkmen kültü- rünün Kaz Dağlan 'na kadar uzanmış ser- J. ürkiye'nin en ilginç açık hava heykeli "Sarıkız" yapıldığı yerden yerleştirileceği yere (Ankara Kurtuluş Parkında hoş bir ağaç öbeğinin ortasına) taşınıyordu. Yapraklann, dalların arasından gökyüzüne doğru utkulu bir tırmanışla bir dramatik aşk öyküsünün içinden fışkıran bir özgürlük ağıtı fısıltısını sonsuza dek sürdürecekti. pıntilerini yetmişinden sonra duyumsa- dı. Ezilmiş çirkin kadın ama sevgilisini, kendisini mutluluğa götürecek erkeğini seçerken yoğun çevre baskısını göğüsle- yecek kadar kişilikli \eözgün insan "Sa- nkız"m simgesini bir açıkhava heykeli- ne taşıma fikri kendisinde 1990 başlann- da oluştu. Rastlantılar uygun gelişti. 1990'lar ilk yansının çeşitli başanlı be- lediyecılik gırişimlerine dayanak oluş- turmtış. Ankara Büyükşehir Belediyesi kentin park ve meydanlarına heykeller diktirtme karan aldı. Benzeri azalmış uy- gar ve aydın kentsoylulardan \e sıkı iz- leyici bürokrat Timur Erkman dostu- muz, Belediye Genel Sekreteri yetkisiy- le tam bir sanatsal-kültürel özendiricilik şemsiyesi oluşturdu. Sonraki ilkel bele- diyecilerin "içine tükürerek" verınden kaldmp atacağı bazı dığeranlamlı hey- kellerle birlikte. Selim Turan'ın "Sarüaz'ı da bu dönemde yapıldı ve beş yıl önce. tam bugünlerde, yukanda öyküleştirdi- ğimiz tam bir taşıma macerasıyla ve son- rasında dalların engellemesini aşan an- lık pratik yaratıcılıklarla dolu ama ezi- yetli altı saatlik bir yerine yerleştirilme heyecanı yaşandı. Çünkü ertesi gün sa- bah onda beledıve tarafından resmi açı- lış yapılacaktı ve çok sayıda insana res- mi daveı gönderilmişti. Yani o gece sa- baha karşı bu işlem bitirilemezse tam bir skandal yaşanacaktı. Heykele temel oluş- turan enerji nakil direğini de nefes kesi- cibenzerbirmaceraylasadecebirakşam önce yerine dıkebilmiştik. Derin birulusal kültürduyarlılığının ya- ni sıra. engin birevrensel kültürsentezi- nin adamıydı Selim Turan. Aynca, ben- zersiz birzekây ı geniş ılgi ve merak alan- ları üzerinde dolaştırdı. Bu özellikleriy- le ve aynca plastik sanatlarda dünyada adı- ü tenonrnsağhğınatlişkin söylentiler yaygın Pavarottiameliyatoldu mu? Kültür Servisi - Son günlerde Luciano Pavarotti'nin saglık durumuna ilişkin çeşitli söylentiler dolaşıyor ortalıkta. New York Times'ın haberine göre. ünlü tenor kısa bir süre önce Lenox Hill Hastanesi'nde kalça kemiğinden amelivat oldu. Dünyaca ünlü ortopedist Ranavvatın da aynı hastanede çalıştığı biliniyor. Hastane yetkilileri ise hastalan arasında Pavarotti'nin kayıtlı olmadığını söylüyorlar. Ancak Nevv York Times'ta. Pavarotti'nin odasının üniformalı bir görev li tarafından gözaltında tutulduğu ve dışanya herhangi bir bilgi sızdırılmaması için tüm önlemlerin alındığı öne sürülüyor. Öte yandan Pavarotti'nin basın sözcüsü Herbert Breslin konu üzerine yorum yapmak istemiyor. Breslin'in biryakını ise "Bizim de tek bildiğimiz. Ncw York Times'ta yazılanlar" sözleriyle yanıt veriyorsorulara. Pavarotti'nin Nevv York'taki ev inde teletbnu vanıtlayan bir kadın ise "Böyle bir amelivat gerçekleşmedi" diyor. Geçen haftalarda yaptığı basın açıklamasında bazı sağlık sorunları olduğunu itiraf eden Pavarotti'nin. mart ayında Manhattan'da çekilen bazı fotoğraflarında arabasından zor indiği ve yine güçlükle yürüyebildiği gözlemlenmişti. Ünlü tenor iki ay önce de Metropolitan konsenni sağlık sorunları nedeniyle yanm bırakarak sahnevi terk etmek zorunda kalmıştı. Pavarotti. Dünya Kupası'nın kapanış konserinden önce yaptığı basın açıklamasında, çalışmalarını yüzde 40 oranında azalttığından bu yana sağlığımn iyiye girtiğini belirtmişti. Pavarotti'nin geçirdiği iddia edilen ameliyatın. ünlü oyuncu LizTa>lor'ın ameliyatına benzediği söyleniyor. Ancak tıp dünyasından bir isim. fazla kiloları nedeniyle ünlü tenorun iyileşmesinin daha uzun sürebileceğini belirtiyor. Pavarotti 11 Haziran'dan bu yana tatilde. Bundan sonraki ilk konserinı ise 12 Eylül'de Beyrufta vermesi gerekiyor. Pavarotti 7 Kasım'da da Nevv York Metropolitan Operasf nda 'Tosca'da ver alacak. Kadın yıldızların cinsel kimliği tartışılıyor Dikiş Kulübü'nün sırn Lıcil çizgi roman oluyor KüftürSenisi-Hollv vvood'unen ünlü ka- dın vıldızlan 1940 yılında toplanıp yoksul- lara yardım amaçlı Dikiş Kulübü'nü (The Sevving Cırcle) kurduklarında. akıllarından geçen tek şeyin kanaviçe yapmak olduğu sa- nılmıştı. Önümüzdeki sonbahar İngıltere'de yayımlanacak olan bir kitap ise Greta Gar- bo. Marlene Dietrich,Judy Garland ve Joan Cra»fbrd gibi >ildızlann lezbiyen ilişkiler için- de olduklannı ve kendilerini bu biçimde mas- kelediklerini öne sürüyor. Axel Madsen'ın Dikiş Kulü- bü üzerine 231 sayfahk araştır- ması 1996 yılında Amerika'da yayımlandığında tartışmalara yoîaçmıstı. Kitap sadece 194O'lı yıllardan söz etmekle kaimıyor, homoseksüel ilişkilerin bugün de Hollyvvood'da egemen oldu- ğunu ileri sürüyordu. Madsen kıtapta. bazı kadın yıldızların film stüdyolannın baskısı so- nucu ev lenmek zorunda kaldık- lannı da iddia etmişti. Vladsen'a gore Myrna Loy, Talulah Bankhead. Elsa Lanc- hester. Barbara Stanw> ck v e Fred Astaire" in kız kardeşi Adele de lezbiyen ilişkiye gıren kadınlardan bazılanydı. Bu kadınlar cinsel kimliklerine ilişkin gerçeğin orta>a çıkma- sını önlemek için ilişkilerini her zaman giz- lediler. Bacaklannın arasında bir kadınla göriilen çıplak Joan Cravvford fotoğrafının dı^ında pek sağlam kanıtlan olmayan kitabın tutul- masınm sırn. yazarın gızli erotizm fikriyle oynamaktakı başarısına ve halkın sinema ikonlarına olan ilgisine dayanıyor. Gerçek dışı cinsel etiketlendirmelen orta- >a çıkaran *Anti-Gay' isimli kitabın vazarı MarkSimpson, Hollv vvood yıldızlarınm cin- sellıklerıne duyulan ilgiyi. genel bir 'yaşamı basitteştirme' eğiliminin parçası olarak gö- riivor. "Cinsellikle ilgili söylentiler tüm toplum- larda gündemdedir. ama bunlar her zaman yazıya dökülmez" diyor Simpson. "Ne>in doğru olduğunu, gerçeği asla bilemezsiniz, ancak bu tip kitaplar halkın ge- nel saplantısının bir göstergesi- dir. Yarattığınuz \ ıldızlar. kendi karmaşık psikolojimizi yansıtır- lar". Homoseksüel hayranlarm da sevdikleri yıldıza kendilerı- ne yakın bir yakıştırma yapma eğilimi taşıdıklarını belirtiyor Simpson: "Aynı şe> Burt Rey- nolds'ın da başına geldi. Cinsel kimliğjne ilişkin gerçek ne olur- sa olsun. 1970'lerin sonunda hak- kında çıkanlan sövlenrilerin ne- deni gayerkekler tarafından be- ğenilen bir tip olmasıvdı." Madsen'ın kitabı çoğu nok- talarda sağlam kanıtlara dayanmıyor. Judy Garland'ındüzmecebirevlilikyapmışolma- sı va da Katherine Hepbum'ün hiç çocuğu- nun olmamasi gibi. Ancak senaryo vazan MercedesdeAcosta"ya ilişkin iddialar. daha sağlam bir araştırmanın ürünü görünümün- de. Alice B. Toklas. Acosta'nın kesin olarak 20. yüzvılın en önemlı üç kadınıyla ilişkiye gırdiğini söylüyor. Bu kadınlardan ikisinin Garbo ve Dietrich olduğu biliniyor. Gizli ka- Ian üçüncü ismin ise GertrudeStein ya da Ele- anor Roose»elt olabileceği belirtiiiyor. Kültür Servisi- Batnıan dar elbi- selergiyip hrzh arabalara binebiîir. ama Kızıl Deniz'in sularını asJa iki- yeayıramaz. Superman x ısınlany- la bakabilir, ancak hiçbir zaman su- yıı şaraba çeviremez ya da bir kö- rün görmesini saf layamaz. Musa, Isa ve tncil'de bulunan di- ğer karakterler, bugüne dek yapıl- mış en kapsamh çizgi roman olma- ya aday bir çahşmada yeniden ya- şam buluyorlar. Biraz da kutsal ki- tabı hiç eîine almamış okurun dik- katini çekebilmek umuduyla, fncil resimli roman hal ine getiriiiyor. Ça- hşmanın sahibi, 'Jndge Dredd' ad- lı yapıtıyla tanınan usta grafik sa- natçısı İeff Anderson. *Edefai>'at başyapıtı olacak' Yayıncilann 'okunnıayan best-y olarak tanımladîklan incil, bütönöyle bir yeniienme süreci ge- çiriyor. The Graphic BiMe (Grafik İncil) sonbaharda yayımlandıktan kısa bir süre sonra sıra The TaMo- iâ Bibte'a(TabIoid Incif) gelecek. Tabloid Incil'in söz oyunlanyla do- lu, küstah ve sansas^yonel bir resim- li gazete niteliğinde olacağı söyle- niyor. Grafik sanatçjsı Anderson, yaklasik beş yıldır HartJepooFdaki evindeGratîk fncil üzerinde çalışı- yor. Yazar Mike \1addox ile birlik- te İncil 'in her kitabtnı komik haliy- le yeniden yorumluyoriar. "Ben de komik çizgi romanlaria büyüdüm. İ niversite yıllarımızda bunlar bizim için sanat dünyasıiHn rock'n roU'uydu" diyor Anderson, "Ci/gi rofnanlan seven hertesin, tn- cil'in bu yeni versiyonuna sahip ol- mak iste>«ceği kesin." Çalışmalaü- nın. İncil'in yerini alması gibi bir amaçlan oimadiğım. sadece oku- run dikkatini çekecek farklı bir şey yaratmaya çahştıklarını da belirti- yor. Yayincıiarın, Anderson'ın çizgi- lerini fazJa grafik buldugu da söy- lentiler arasında. Anderson da bu söylentileri doğnıluyor: "Örnegin Hav^a'nın cennet bahçesindeki gö- rünöşünden merrınun kalmadılar. Ben degöğüslerinin daha az görün- mesi için resnıc daha çok kuş ekle- tnek zorunda kaldını." Diğer yandan Edinburgh'daki Ca- nongate yayınevi de fncıl'i ofuştu- ran 12 kitabı. VVîll S«lf, Louis de Bcrnierts ve Dorris Lessing gibi önemli yazarlann yazınsal metinle- riyle yeniden basmayt tasarhyor. Yayıncılar, kitaplan ayrı birerça- lışma halinde sunarak, yaklaşık2CK)0 yıilık bu olayı birer yazınsal yapıta dönuştürdüklerimsöylüyoriar. Bu 12 kitabın içindetarihten kurguya, ero- tik edebiyattan adalete değin her şey var. Editör Jamfe Byng de ko- nuyla ilgiü görüşlerini şöyle diie getiriyor: "İnsanlar İnciTi sadece dini bir metin olarak değeriendirdik- leri için okumuyorlardı. Biz onu bi(- gelik ve güzt'lliklerte dolu bir edebi- yat başyapıtı olarak sunacagız." nı en fazla duyurmuş Türk yurttaşı olma- nın rahatlığıyla güriiltülü ve farfaralı bir yaşam sürdürebilirdi. Ama o, dinginligi ve alçakgönüllülüğü seçmişti. Sade insan- lann dostluğunu çabuk kazanırdı ve bun- dan mutluluk duyardı. Olağanüstü geniş bir yelpaze içinde Picasso'dan. Matis- se'den. Postacı Gaston'a. Balıkçı Refik'e devlet adamlarından, büyükelçilerden, metro biletçisine, kahvehane garsonuna kadar herkese gönlünde yer vardı. Ken- disini sevenler arasında böylesine insan çeşitliliği bulunan bir başka ünlü sanat- çı varmıdır, bilemiyorum. Sokaktaki in- sanlarla ve hele gençlerle dostluk kura- bilmedeki bu benzersiz üstünlüğü Türki- ye ile ilişkilerinde de iki çok kritik dö- nemde de sanatçımızın çok işine yaramış- tı. 1979 sonlannda dakikaya karşı bir ya- nşta, Selim Turan'ın Türk yurttaşlıgına dönüş kararnamesini görevini bırakmış bir hükümetin son iş saatlerinde morali bozulup her biri bir tarafa dağılmış yir- mi ayn bakana imzalatış işlemi Selim Baba'yı çok sevmiş genç dostlannın can- siperane koşuşmasıyla gerçekleşmişti. AtiUa, Bülent,AbduUah, Bekir,Aslan, Za- fer, o dönemin Yerel Yönetim Bakanlı- ğı'nın müsteşarlık araştırma uzmanlan ve o tarihteki makam şoförümüz V'ahit Bey ilearkalanndan lojistikdestekverenBU- gen ve Saadet Hanımlarla birlikte olayı herhangi bir bürokratik kararname işle- mi gibi alsalardı yetişmesi imkânsızdı. Ama iş birsevgi operasyonuna dönüştü. Yeni hükümetin görev başı yaptığı saat- ierde bu satırlann yazarına bahşedilmiş bironurla, mutlu birbitkinlik içinde ka- rarnameyi Çankaya Köşkü'nde Cumhur- başkanhğı makamının imzasına sunu- yorduk. Çok değişik ve üç boyutlu Selim Turan'ı çevreleyen olağanüstü sevgi halesi ikinci bir kez "Sankjz" hey- kelinin sadece yukanda özetlediğimiz son iki akşamhk zamana karşı yanşın kazanılmasında değil bir aylık tüm bir süreç boyunca müthiş işe yaramıştı. Çün- kü belediye yetkilileri temmuz ayı son- lannadogruyapılacakbiraçılışınpsiko- lojikvepolitikuygunluğunudüşünüyor- du. Oysa haziran sonunda Ankara'daki ge- çici atölyesine yerleşmiş ve kendisine de zaman zaman yardımcı olmaya çalışan genç sanatsever hayranlannın yani sıra kaynak ve diger mekanık ı işlerdenanlayan iki genç iş- çinin kısmi zamanlı yardı- mı ileçok nazik bir tam boy ön montaj işlemi gerçekleş- tirilecekti. Soyutlamalı gör- sel plastik anlayışın dünya- da alkış rutulmuş büyük us- tası Selim Turan. yine çok değişik ve yan abstre bir üç boyutluluk tasarlamıştı. Bir- biriyle örtüşen çok ince ba- kır plakalardan oluşan hey- kel örtüsünü metal heykel- lerin tümünde olduğu gibi gözle gözükmeyen bir iç ta- şıyıcı sistem destekliyordu. Bu sistemin dış örtüye do- kunduğu yerleri, ince bakır plaklann bırbiriyle örtüşme uzunluklannı rüzgâr etkisi heykele zarar vermeyecek biçimde aynntılı bir mate- matik analizle beürlemiş- tik. Akılcı ve pratik sayısal sonuçlareldeetmeyi becer- miştik. Mühendislikhesabı ya da bilgisayar uygulama- sı ile yakınlıgı hiç olmayan Selim Turan doğanın ancak o büyük adamlara, yan dâ- hi sanatçılara bağışlamış bu- lunduğu olağanüstü meka- nik sezgisiyle levhalann. tellerin, çubukJann yerleri- ni değiştirip duruyordu. Biz de hesabı yeniden yapıyor- duk. Ve Selim Baba haklı çı- kıyordu. Odeükanlı işçiler, kendisini götürüp getiren Şoför Adü. o atöryenin ait ol- duğu şirketin ve grubun ola- yı sempatiyle izleyen insan- İan. Nalan'lar. Hanife'ler. Banş'lar, öylesine sıkı bir sevgi dokusu oluşturdular ki üstü sac kaplı bir şantiye atölyesinin kızgın sıcağında bütün gün don-paça dola- şan yetmiş dokuz yaşında- ki bu adama yorgunluk his- sertirmediler. Aynntıda sü- rekli form değişikliklerinin getirdiği gecikmelere kar- şın işin zamanında bitmesi için tam bir iş ve gönül bir- liği düzlemi oluşturuldu. İş atölyede zamanında tamam- landı. son saatlerinde yeri- ne taşindı. Sadece bir dire- ğin üzerinde değil. bu güzel heykelin özgürlük duygu- sunu bakanlara daha da yo- ğun tattırabilmesi için rüz- gârla hareketini sağlayacak bir bilyalı kutunun da üze- rine monte edilerek açılışı- na yetiştirildi. Selim Turan ve Şahika Turan çifti. bu sa- tırlann yazannın, yukanda- ki dokunaklı ifadelerden de anlaşılacağı gibi bir çeşit manevi babası ve anası idi- ler. "Arnk dünyamızda ol- mayan SelunTuran'ın ruhu şad olsun. ŞahikaAna'ya da Tann uzun ömürler versin" diyoruz. bmir Devlet liyatrosu'nun yeni müdüpü Mafımut Gökgöz istifa etti • Kültür Senisi - Dev let Tiyatroları Genel Müdür Vekili Nuri Güler tarafından lzmir Dev let Tiyatrosu Müdürü Önder Alkım'ın yerine atanan Mahmut Gökgöz istifa etti. Gökgöz yazdığı istifa mektubunda tiyatro sanatına 23 yıl emek verdiğini ve 'sanatın özgürlüğü' ilkesini taşıdıgım vurgulayarak şunlan söyledi: "Sanatın günlük politikalann aracı olmasına her zaman karşı durdum. Bir sanatçmın demokrasiden. insan haklanndan, emekten ve yenilikten yana olmasına inandım. bunun için mücadele \erdim. Aşiret ya da aile ilişkileriyle sanatçı olunamayacağı. sanatsal yönlendirme yapılamayacağının her zaman bilincinde oldum. izmir Devlet Tiyatrosu Müdürlüğü'ndeki üç günlük görevimde. bu ilkelenmi. bazı politikacılar ve politikacılan koltuk değnegi olarak kuilanan sanatçılar nedeniyle koruyamayacağıma inandığım için. 23.07.1998 tarihinde tarafınızdan atanmış olduğum tzmir Devlet Tiyatrosu Müdür Vekilliğı'nden istifamın kabulü için gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim." TOBAV Yönetim Kurulu'ndan açtklama • KüJtür Servisi - Geçen hafta bazı gazetelerde yayımlanan 'Tiyatroda Jktidar Savaşı" başlıklı yazıya karşı TOBAV Yönetim Kurulu'ndan bir açıklama yapıldı. Yönetim Kurulu'nun vaptığı açıklamada içinde bulunulan durumda bir iktidar kavgası görünümü olduğu için. tiyatro kültürünü bir kenara bırakarak tiyatronun. salt iktidar kavgasına alet edilmesini eleştiren Tamer Levent'ın de sankı bir iktidar savaşı içindeymiş gibi göstenlmeye çalışıldığı belirtiiiyor. Açıklamada Tamer Levent'in salt iktidarda olmak amacıyla sıradan bir savaşın içine gırmediğı vurgulanarak bu tutumun en açık kanıtının Mersın'de gerçekleştirilen Türkiye Tiyatrolar Kurulu oldugununaltı çiziliyor. TOBAV Genel Kurulu'ndan yapılan açıklamada. kalıcı bir kültür oluşturmak yerine salt iktidar olmak için çalışma yapanlann çogunlukta olduğu günümüzde TOBAV'ın ve Tamer Levenfın aynı kapta değerlendirilmemesi gerektiği belirtiiiyor. Açıklamada ayrıca, Tamer Levent'in TOBAV Genel Müdürü olarak ya da Devlet Tivatroları'nda idareci olarak yapmış olduğu çalışmalarda yalnızca Dev let Tiyatrolan'na değil. Türkiye tiyatrosunun sorunlanna ve tiyatro kültürünün gelışmesine de katkılarda bulunmak istediğinden söz ediliyor ve bu tutumun yalnızca Tamer Levent'e değil, TOBAV'a karşı da bir haksızlık olduğu vurgulanıyor Kesikköprü 2. Demokrasi ve Halk Sanatlan Festivali • Kültür Senisi - Ankara'da Kesikköprü 2. Demokrasi ve Halk Sanatlan Festivali gerçekleşecek. Kesikköprü Demokrasi Meydanı'nda yann başlayacak festivale Arif Sağ, Erkan Oğur, Ismail Hakkı Demircioğlu. Kardeş Türküleri, Kültür Bakanlığı Türk halk müziği sanatçılan.Hollanda Caz Grubu ve diğer sanatçılar katılacaklar. ,..,„,..„, SabPi Berkel ölümünün 5. yıldönümünde anılıyor • Kültür Servisi -Türk resminın temsilcilerinden Sabri Berkel'in 5. ölüm yıldönümü nedeniyle L'luslararası Plastik Sanatlar Derneği ve Ayşe ve Ercümend Kalmık Vakfı işbirliğiyle bir anma programı düzenlenecek. 4 Ağustos 1993 tarihindearamızdan aynlan Berkel'in dostlan, 4 Ağustos günü 15.00'te Zincırlikuyu'daki mezan başında buluştuktan sonra saat 17,00'de Ayşe ve Ercümend Kalmık Vakfı'nda düzenlenecek söyleşiye katılacaklar. Söyleşiye sanatçmın yakın dostlan Adnan Çoker. Yusuf Taktak. Hûlya Düzenli. Ahmet Özel ve Halit Eskişar katılacak. Vakıf salonlannda sanatçmın yasammdan kesitler içeren fotoğraflann yer aldığı sergi 8 Ağustos'a kadar izlenebilir. Rustavi Türkiye turnesinin son • Kültür Senisi-Gürcistan'ın Halk Şarkıları ve Danslan Toplulugu Rustavi. 13 konserden oluşan Türkiye rumesinin son durağı Istanbul'da bugün Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nda sahneye çıkacak. Dünyadaki tek akademik Gürcü halk dansları toplulugu olan Rustavi. yann da Bahçeşehir'de sahne alacak. Rustavi, konserlerde Gürcü halk danslan ve müziklerinden örnekler sunacak. NYK'te Brezilya akşamları • Kültür Servisi - NYX 'Paradıso Pcrduto", bugünden itibaren "Sambrasir grubunun canlı müziği eşliğinde Brezilya akşamları düzenliyor. Bugün saat 21.00'de üç saatlik program yapacak 5 kişilik grup. Latin. samba ve salsa müziği yapacak. m M B M İ H M • Kültür Senisi-BP tarafından. Av rupa çapında çeşitli sanat dallannda 8 yıldır sürdürülen ve bu yıl fotoğrafdalında gerçekleştirilen Genç Avrupalı Sanatçılar Projesi'nin finalistleri belirlendi. Bu yıl 'Enerji' temasında gerçekleştirilen proje kapsamında temmuz ayında Paris'te toplanan uluslararası seçici kurulun degerlendirmesi sonucunda, Türk fotoğraf sanatçılan Alpaslan Oymak ve Serap Şahan Avrupa çapında seçilen 19 finalistin arasına girmeye hak kazandı. Sanatçılann eserleri, eylül ayında Fransa'da ve daha sonra beş Avrupa ülkesinde sergilenecek. Yıldız Teknik Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Fotoğraf Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mehmet Bayhan. Ingiltere'den Site Fotoğraf Galerisi Direktörü Carol Maund, Fransa'da Magnum France'ın Direktörü François Hebel, ENSAD Fotoğvaf Bölümü Öğretim Görev lisi Prof. Jean Claude Patacini ve BP Sanat Danışmanı Victoria Preston'dan oluşan L'luslararası Seçici Kurul, yaptığı değerlendirmede. Türk sanatçılannm da içinde bulunduğu 19 finalistin 55 eserinin sergilenmesine karar verdi. BÜGUN • RUMELf HİSARI'mda saat 21.00'de Kavahan'ın konseri var • BAKIRKÖY FİLDAMIGÖSTERİ MERKEZİ'nde saat 21.00'de 'Piyano Piyano Bacaksız' ve 'Bar Kelebegi' filmleri izlenebilir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle