Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
TEMMUZ1998SALI CUMHURİYET SAYFA
ALEVILIK VE ALEVILER UZERINE OYUN/7
Alevüer hep Ata'nın izinden gittilerCEMAL ŞENER
Tarihte Osmanlı - İran ılişkıleri bozuldu-
ğunda bunun acı faturası süreklı Anadolu A!e-
vileri'neçıkanlmıştır. Şehzade Yavuz,baba-
sıru devirip tahta geçince; o sırada gergin olan
Osmanlı - İran ilışkilerinı çözmek içın İran'a
sefer hazırlanır. Yavuz Sultan Selım'ın İran
seferi Anadolu'dan başlar. Beylerbeyi ve
Sancak beylerineemirvererek. Osmanlı ta-
rihi uzmanı İsnıail Hakkı l'zunçarşılı'nın
yazdığina göre,"Şah İsmail'e taraftar olan
ve ayakJanma ihtimalieri bulunan 40 bin ki-
şiyi "defter'e vazdırarak bunlan hapis ve
idam ettirdi." (Osmanlı Tarihı, 2. Cilt, s
257-258).
Aynı olayı diger bir Osmanlı Tanhı uz-
manımi7. fsmail Hakkı Danişmend ise. bu
sayının: "memurlann ifradı yüzünden 40
binden çok fazla tuttuğu da rivayet edilir"
(Izahlı Osmanlı Tanhı Kronolojısı. Cılt 2.
s. 6-7)dıyeyazıyor.
Bu savaş sonrası çızılen Osmanlı - tran
sınmndan beri tran'da kalan Alevilen tran
yönetimi Şiileştirmek için nasıl her firsatı
değerlendirmiş ise, Osmanlı da Alevilen
Sünnileştirmeyı adeta Islamın beş şartın-
dan biri gibı algılarmş \e uygulamıştır.
Yavuz'dan sonra Kanuni Sultan Süley-
manda bırbaskı ve katliampolıtikasını Ale-
\ iler üstünde kurmuştur. Doğu Anadolu'da
Osmanlı'nın Alevilen katlıam ıle yok etme
politikalarma maalesef en büyük yardımı.
Cumhuriyet'e kadar Anadolu Alevilerinin bu
topraklarda kurulan merkezi devletlerle ilişkileri
sürekli sorunlu oldu. Cumhuriyet hükümetleri
döneminde de Mustafa Kemal dönemi
sayılmazsa, Sünni Islamı öne çıkarmayı ve
Alevileri yok saymayı devlet politikalannın esası
haline getiren Ankara ile Alevilerin ilişkileri
sürekli gerilimlı oldu.
İdris-iBitiisiönderliğindeki Şafii Kürtağa-
lan yapmışlardır.
Bu durumu Dr. İsmail Beşikçi şöyle de-
ğerlendiriyor: "Bu ise Doğu'dakiAİeviTiirk
aşireüerle Şafii Kürt aşiretier arasında sonu
gelmez mücadeleleresebep ounuştur" dedik-
ten sonra Osmanlı'nın Idns-ı Bıtlısı sayesin-
de Kürt aşiret reislerine nüftız ederek onla-
n kendılerine bağladığını: bunun karşılığı
olarak da: "Kendisine bağlamak için özel
fermanlarla toprak bağışlamıştır" (Doğu
Anadolu'nun Düzeni. s. 173) dıyor.
Bugün de tarih adeta "tekerrür" edıyor.
Alevilen; Şiı İran ve Sünni Osmanlı, Şafîı
toprak ağalannın da yardımı ile yaklaşık
500 yıldır her tür yöntemi kullanarak asimı-
le ve yok etmeye çalışıyorlar. Bu işte kıs-
men başanlı da oluyorlar. Özellikle İran
kendı ülkesinde daha başanlı oluyor. Bugün
Iran'da Alevilerin hükümdarı Şah İsmail
Hata>i adı, tarihlerinden bile kazmmış du-
nımda. Ama Osmanlı aynı işi belkı de Cum-
huriyet Dönemi nedenı ıle başaramamış. O
halde Islam içinde; aklı, inancın önüne ko-
yan aydınlanmacı bir dinsel anlayış olan
Alevilik yok edilmelidir.
İran örneği
İşte bu amaçla; bu iki devletin Alevi düş-
manı asimilasyoncu zihniyetinin temsilcisi
olan; İran adına Humeyni'nın karanlık re-
jiminin >andaşı; Ayetuliah Şeriat Medari
ıle Divanet Işlerı Başkanı Prof. Dr. Sülev
manAteş,1977yılındalran'ınKumkentın-
de asımile edemedıkleri Alev ileri de asımı-
le etmek içm bir araya geliyorlar. Ayetuliah
Şeriat Medari, kendi ülkesinde "lslam Dev-
leti'' kurmuş olmanın rahatlığı ve Alevilen
asimile etmenin zaferi ile Türkıye devleti tem-
silcısine şöyle sesleniyor:
"Sayın Başkan. Türkiye \levileri ateist-
leşiyorlar. Ya siz ilgilenin Sünnileştirin, ya
da blze bırakın Şüleştirelim."
Türkiye'de Alevilerin Alev ı olarak kalma-
lan onlara göre "ateistleşıneteri" olarak de-
ğerlendiriliyor. Alevi olarak kalmalan olmaz.
Ya Sünnileşeceklerya da Şııleşecekler, baş-
ka seçenekleri yok. Alevilerin bizim Şiiler-
le ortak v arumız; "Ehübeytsevgisi, AliveKer-
bela sevgisi, acısı vs." söylemlennın onlara
göre hiçbir anlamının olmadığı çok çarpıcı
bir tarzda bu teklifte görülüyor. 12 Eylül
1980 darbesi ile yolu. suyu. elektnğı. oku-
lu olmayan Alev i köv lerine cami yapma se-
ferberliği işte bu dönemde başladı. Sünni ca-
mi anlayışı ilegiremedıklen bırçok Alevi bel-
deye Çorum. Malatva misali Ehlibeyt Ca-
misı, Imam Hüseyin Camisi diye açılan Şii
ımamlı camılerın kerameti böylece çıkıyor
ortaya.
Adeta clhat açtılar
Laik devletin sadece Sünni mezhebe hiz-
met vermeyı kendine görev seçmiş Divanet
tşleri Başkanlığı ile Humeyni'nin şeriatçı
mollalan, Anadolu Alevilen'ni asimile et-
mek için adeta cihat açmış durumdadırlar.
Bu amaçla her iki zihniyet de; her tür aracı
kullanarak ve Aleviler arasındaki en küçük
aynlığı firsat bilerek ve biraz asimile olmuş
Cumhuriyet, Mustafa Kemal'in ifade ettiği
laikliği, demokrasiyi, halkın kendi kendini
yönetmesınin esas alan yönetim biçimi ile
Anadolu halkının özlemlerinin örtüşmesidir. Yani
bir anlamda baş ile gövdenin birleşmesidir. Bu
nedenle Aleviler, Mustafa Kemal ve
arkadaşlannın şeriata karşı verdiği mücadelenin
her aşamasında tüm varlıklan ile yeraldı.
veya işi paraya tahv ıl edecek kişilerle, der-
neklerle. vakıflarla. yazarlarla. dedelerle
hatta beledıye başkanı ve parlamenterlerle
ilişki kurarak Alevileri asimile etmek ıçın
seferberlik açmış durumdalar. Bu gıdişe;
Alevilenn kendını ifade etmesinden ve ör-
gütlenmesindenrahatsızolan bazı Kürt grup-
lannın ve bazı "sol" gruplann tav ırlan da
eklenince Alev ilerin asimilasyonu daha ko-
lav laşacaktır. Aleviler açısından laikliğin ve
ulus devlet olmanın sımgesi olan Atatürk res-
mının Türk bayrağının Alevı örgütlennde ası-
lı olmalanna. yürüyüşlerde taşınmalanna
karşı olmak. Alev iler üstünde oynanan oyun-
lara yardımcı olmaktır. Onlan asimile eden
çalışmalara destek olmaktır. Ulus devletin
sımgesi olan Atatürk resmine, ulusal mar-
şa ve bayraga, Türkiye'ye din devleti geü'r-
mek isteyen ırticacı kesımlerin de karşı çık-
ması bir tesadüf müdür? Aklımızı başımı-
za toplayalım. Tarihte Alevileri kitlesel kat-
liamlarla, asimılasyonlarla yok etmeye ça-
lışan Osmanlı ve tran polıtikalanndaki td-
ris-i Bitlisı'nın tarihsel pozısyonuna düş-
smanlıdan buyana
Alevilerin
kara günleri
MİYASE İLKNUR
Alevilığı Sünnileştırme çabalan bugünlerde yoğun
bir şekilde tartışılıyor. Son olarak Azerbavcan'daki dar-
be gırişimine adı kanşan ve darbenin planlayıcısı Fer-
man Demirkol'u Bakû'dakı ev inde gizleven Dıyanet Iş-
lerı Başmüfettişı Abdülkadir Sezgin'ın. dönemin Baş-
bakanı Tansu Çiller''e "Alevilerin Sünnileştirflnıesi'' hak-
kında v azdığı gızlı raporun ortaya çıkmasıyla konu ye-
niden gündeme geldı. Sezgin'ın hazırladığı gizli rapor,
1977 > ılında Ayetuliah Şeriat Medari'nin o tarihte Di-
yanet tşleri Başkanı olan Prof. Dr Sükyman Ateş'e söy-
ledığı "Sayın Başkan, Türkiye. Alevileri ateistleştiriyor;
ya siz Sünnileştirin va da bırakın biz Şüleştirelim" söz-
leriylebaşlıyor. Alevilerin Sünnıleştirilmesi. olmazsaŞi-
ıleştinlmesı, bızzat din adamlan tarafından planlanıp uy-
gulamaya konuyor.
Alev ilere "lark katır mı ku-k satır mı" diye de sorul-
muyor. Bütün bu faalı>etler Alev ılenn gıyabında sürdü-
rülüvor. Tabii devlet elıyle yürütülen bu gizli faaliyet-
lerden bütün Alevılenn habersız olduğunu öne sürmek
saflık olur. Siyasi iktidarlar v e özellikle de siyasi tslam-
la ıv ı geçınmek isteyen kimı Alevilerin ve örgütlerin ey-
lem ve söylemleriyle buna çanak tuttuklan bilinen bir
gerçek.
Konu. Sezgin'ın raporundan sonra gündeme gelse de
ne Aleviler ve bu türmısyonerlik faalıyetlerinı yürüten
çevreler. bu yöndekı gırişımlerin ya-
bancısı değil.
Yenı olmayan bu girişimler, dö-
nem dönem ara verilse de Osman-
lı 'dan ben. sistemlı bir şekilde yü-
rütüldü ve yürütülmekte.
Ancak tanhe bakıldığın-
da geçmışte yürütülen
asimilasyon çahşmalan-
nın arzulanan sonucu
vermediğı görülüyor.
Asimılasyonun sonuç
vermediğı görüldüğünde de,
"bu Kızılbaş taifesinin yola
geleceği yok, en iyisi kökİeri-
ni kazunak" düşüncesi hâkim
oluyor Osmanh'da. Sünnıleştir-
me çalışmalannın yenni bu kez
tenkıl ve tedıp polıtikası alıyor.
Özellikle U. Beyazıt. Yavuz Sul-
~ tan SeJim. kanuni Sultan Süky-
man, I. Ahmet ve II. Mahmut
dönemlennde "başıbozukKızıl-
baş-Türkmen taifesi" olarak ta-
rumlanan Alev ılen bekleyen akı-
bet; ya toplu göç ya da toplu kı-
yım olmuştur tarihte. Yavuz'a
kadar olan dönemde ayaklanmalann
bastınlması hanç. topİu katliam pek
yeglenmedı. bunürTyefîne sürgün ce~
zası uygulandı. Toplu vaşadıklan yer-
lerden alınan Aleviler. Sünni nüfusun
yoğun olduğu >erleşım bölgelerine gön-
derildı. Yavuz"dan sonra ise hem sürgün hem de toplu
kıyım bırlikte uygulamaya konuldu
Osmanh'da Sünniiestirme faaliyetleri
Osmanlfda Alevilerin "kara günleri", ınanç yönüy-
le gönülden bağlı oldukları Şe\h Safıi'nm altıncı kuşak
torunu Şah İsmail'ın Safevi dev letinı kurarak dedesme
bağlı Anadolu'daki müntlenyle ilışkjye geçmesinden
^önra başladı. Osmanlı'dan tımar alamayan. topraksız 61^
duğu halde ağır vergılerle bunaltılan yoksul Alevinin Şah
tsmaıl "e gönüllü vergi ve asker vermesı, her yıl öbek öbek
Şah ismail 'ı zıyarete gidıp "niyaz olmalan" bir anlam-
da kendi felaketlerinı de hazırladı. Anadolu Alevisini cez-
bedecek bütün unsurlar Şah Ismaıl'de birleşmişti. Ana-
sı Türk. babası Türk. tebaası Türk... Kurduğu Safevi
devletının resmı ınancı Kızılbaşlık. Sözlü kültüre sahip
Alev ilerin gönlünü fethedecek şiırler yazan ve bu şiir-
lennde Türkçeyı ustalıkla kullanan Şah tsmail, Osman-
lı zulmünden bunalmış Aleviler için "mehdi"nintaken-
disıydı. Oysa Osmanlı'nın Anadolu'da >aptığı zulmün
bir benzerini de Şah tsmail, hâkim olduğu topraklarda
Sünnilere yapıyordu.
Yarın: şah ismail ve II Beyazıt
Yurtta suin,
CiHancia suln.
Hacı
Bektaş
Veü
buyurdu:
"Beş şey
her şeyin
en
yağızıdır;
Güneşe
karşı
yanan ışık.
Görmeyen
göze karşı
güzel
yüz.
Çorak
toprağa
karşı
güzel
yağmur.
Karnı
toka
karşı hoş
bir yemek.
Ahmaka
(akdsıza)
karşı hak
(doğru)
söz.
meyelim.Türkiye bir Ortadoğu ülkesıdir.
Ortadoğu petrol, Türkı Cumhunyetler v s. ne-
denıv le bu özellığını koruduğu sürece. ye-
ri zamanı geldiği zaman Türkiye'deki her top-
lumsal hassasiyetı kullanmayı kendi dış po-
lıtıkalannm esası yapan gelışmış kapitalist
dev letlenn. Alev ı sorununu da kullandıkla-
nnı v eya kullanacaklannı asla gözardı etme-
mek gerekiyor.
Son on yıl
Yaşanılan son on y ıl, bir yanı ile ülkemiz-
de Alevilerin ulaşabildiklerı tüm ıletişım
araçlannı kullanmaya çalışarak kendilerinı
tarihlennde bu topraklarda en yüksek ses-
le ifade etmeye çalıştıklan bir dönem oldu,
denilırse hiç de abartılı sayılmaz.
Osmanlı, din esaslannadayalı çeşıtlimıl-
let ve milliyelerden oluşan bir ümmet top-
lumu idi. Osmanlı sarayını devşırme ocak-
lanndan yetışen yönetıciler yönetırken. sa-
raydaki hâkim kültür ise Arap ve Fars kül-
türü idi. Türkçeyi ve Türk kültürünü yaşa-
tan toplumsal güç ise Anadolu'da köylüİü-
ğü oluşturan Alevı halk idi.
Cumhuriyet; Mustafa Kemal'in önderli-
ğinde ümmet esasına dayalı devlet yapısı-
nın yıkılıp, yerine ulus esasına dayalı dev-
let ve toplum yapısmın kurulduğu bir dızi
oluşumun adıdır. Cumhunyet. Mustafa Ke-
mal'in ifade ettığı laikliği, demokrasiyi, hal-
kın kendı kendinı yönetmesinı
esas alan yöneom biçimi ile .\na-
dolu halkının özlemlerinin ör-
tüşmesidir. Yanı bır anlamda,
baş vegövdenin bırleşme-
sidir. Aleviler ile Cumhu-
riyet yönetıcılerını bır
araya getiren ortak pa> -
da da bu olmuştur.
Aleviler, Mustafa Ke-
mal ve arkadaşlannın em-
peryalist işgale. hılafete.
saltanata, şenata karşı v erdık-
leri mücadelenin her aşamasın-
da tüm varhklan ıle yer aldı-
lar. Arkasmdan kurulan Cum-
huriyetin uvgulanması için.
Cumhunyet devrimlen için dış-
lennı tırnaklanna takıp müca-
dele ettıler.
Atatürk'ten sonra
Fakat Aleviler, Mustafa Kemal"den son-
ra kurulan Cumhuriyet hükümetlerinden
umduklannı bulamadılar. Cumhuriyet, Mus-
tafa Kemal'den sonra Osmanlı artıklannın
gizli Cumhuriyet düşmanlannın sarmaladı-
ğı bir yönetim biçimine süreç içinde dönüş-
tü. Bu olumsuz gelışmeler, öncelikle Cum-
hunyetın kazanımlannı ve bu arada da Ale-
v ıleri dışlayan. yok sayan anlayışlann hâkim
olduğupolıtıkalara dönüştü. Bunun açık ör-
neğı 1950'lerde hükümet olan DP dönemi-
dir. Ulus-dev letın esaslanndan biri olan ana-
dilde ibadet. anadilde Kuran ve anadılde
ezan. bu dönemde yasaklandı.Menderes,se-
çim meydanlannda; "Sizistersenizoylannız-
la şeriaü bile getirebilirsiniz" diye nutuklar
attı..
Anadolu'da Aleviler, Osmanlı'dan günü-
müze dek sürekli olarak tarihin tekerlef ini
ıleriye, aydınlanmaya götüren tüm toplum-
sal hareketleri desteklemişlerdir. Osman-
lı'da dinsel gericiliğin karşısında olmanın
bedelini çok ağır toplumsal katlıam fatura-
lan ıle ödeyen Alev iler. Fars ve .Arap asımi-
lasyonuna karşı Anadolu'da o gün halkın
kendi öz kültürünü, yoz saray kültürüne kar-
şı savunmuşlardır. Alev ılenn bu kararlı tav-
n olmasaydı. Anadolu'da Türkçe bile dil
olarak yok olmakla karşı karşıya idi.
Yarın: Kentleşen aleviler
Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Necati Yılmaz:
En büyük tehdit: Inkâr veasimilasyonAYSE YILDIR1M
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Ge-
larla yönelinmış. yazı kültürünü v e bel-
ge birikimini yaratmasına dahi izin ve-
rilmemiştir. Osmanlı, ferman ve fetva-
h'dan mıras kalan bır anlavış olarak ko-
runmuştur. Tarihsel süreçte kıyımlara
varan en sert yöntemlerle, çok açıkça ve
nel Başkanı Necati Yılmaz. Aleviliğin salt
bir inanç olmaktan öte bir kültür oldu-
ğunu vurguluyor. Aleviliğin, Türklerin
Orta Asya'daki Şaman inancından, Kürt-
lerin eski dini Zerdüştlükten olduğu gı-
bi .Anadolu'da yaşamış birçok inanç ve
kültürden öğeler içeren bir kültür oldu-
ğunu anlatan Yılmaz'la Aleviler üzerin-
de oynanan oyunu konuştuk.
- Alevilik üzerine tartışma vara tan çe-
şiüi tanımlamalar getirili\or. Bu tanım-
lamalan nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bugün Alevi kültürünün Şaman-k
larla bu ınsanlann var olmalan, kendı
inanç ve kültürlerini yaşamalan konu-
sunda karşı tutumunu açıklıkla ortaya
koymuştur.
Osmanh'da vaşadıklan bu olumsuz
koşullar nedeniyle Aleviler, genç cum-
cepneden sürdürülen bu ınkar ve asımı-
lasjon çabalan bugün vöntem değiştir-
miştir. Ancak niyet aymdır. Aleviliğe
kendi özgünlüğü içerisinde saygı du>-
mayan bu zıhniyetlerin amaçlannı sez-
mek zor değildir. Alev ilıği başka kavTam-
resınde olduklannı unutmadık. Bırelle-
rini bizlere uzatırlarken diğer ellerinde
tuttuklan ateşi görüyoruz. Biz bu elleri,
Madımakla. Sıvas davasının duruşma sa-
lonlannda. katliam sonrası beyanatla-
nndan da çok iyi tanıyoruz. Yine "Her
ağacın kurdu özünden olur" özdeyişini
haklı çıkanrcasına bu kesimlerin taşe-
ronluğunu yapan Alevı örgütlenni ve
kenli olduğundan hareketle Aleviliğin
Türk kültürü-inancı olduğunu iddiaeden-
ler olduğu gibi. Aleviliğin Zerdüşt kö-
kenli olduğundan Kürt kültürü-inancı
olduğu da iddia edilmektedir.
Bu tanımlamalar zorlama tanımlama-
lardır. Alev iliği salt Kürtlerin, salt Türk-
lerin kültürü veya inancı olarak tanım-
lamak, eksik ve Aleviliğin kendi gerçe-
ğini görmezlikten gelen yaklaşımlardır.
Aleviliği bölen. küçülten ve siyasi saik
taşıyan yaklaşımlardır.
- Alevflere >önettk bu bölme ve asimi-
leetmeçabalannın ardındaki neden ne?
Aiev ılere asırlarca katlıam ve kıv ım-
smanlı'da Alevilerin kendi inanç ve kültürlerini yaşamalan
ferman ve fervalarla açıkça engellendi. Günümüzde ise Alevilik
konusunda çeşitli tanımlamalar getirilerek kafalar karıştırıhyor.
Sultâfi Abdât KüîfüfT)errîegı^Genel3aşkanXNecati
i l i b k k
"Otcl sahipleri sigorta parası almakiçin
oteli yakmıştır" dıverek dünvanın gözü
önünde gerçekleşen katliamın üstünü
örtmeye çalışan Tansu Çûler" in^ "Halk~
la güvenlik güçlerini karşı karşrvB getir-
meyin'"dıyerekvalinın elinı kolunubağ-
layan Süleyman Demirel'in tutumlannı
unutmadık. Üç trilyon vaatlenyle, örtü-
lü ödenek ödemeleriyle yaşanmışlann üs-
tünü örtemezler.
Kendi iktidarlannda Alevilere sürek-
li katlıamlar yaşatanlar da Alev ilerin ne
pahasına olursa olsun kendilenne oy
vermeye mecbur olduğunu düşünmek-
ten vazgeçmelidirler. Aleviler hiçbir si-
yasal anlayjşmpotansiyel dest
göre yapılmak istenen şey; 'Aleviliği başka kavramlann ve
kurumların içerisine eklemleyerek eritip bitirmek.'
huriyetin oluşumuna büyük destek ver-
miş ve aynı zamanda büyük beldentiler
içerisinde olmuşlardır. Cumhunyet sü-
recinin kul-ümmet toplumundan, birey-
yurttaş toplumuna geçiş anlamını taşı-
ması, egemenliğin kaynağının gökten
yere indirilerek halka ait görülmesi Ale-
vı toplumu için yaşamsal önem \e de-
ğer taşımaktadır. Ancak cumhuriyet yö-
netiminde de Alev ı kültürüne karşı bir
ıigısıziık ve yok sayma anlayışı Osman-
lann (Türk. Kürt. Şiilik. Sünnilik v s.) ve
kurumlann (Diyanet tşlen Başkanlığı.
camı gıbi) içerisine eklemleyerek eritip
bitirmek.
- Siyasilerin Alevi kültürüne yaklaşı-
mı nasıl sizce?
Düne değin görmezlikten gelinen Ale-
v ılere "Siz Islarrun özüsünüz", "Siz Ana-
dolu İslamtsuıız", "Siz de Şüsiniz, bizde
Aleviyiz" sözleriyle yaklaşanlann daha
önce Alevilere yönelik kathamlann ne-
Alevıler adına bu çabaya destek veren
CemalŞahin'ler, Fermani.'ytun'lan çok
ıyi tanıyoruz. Bunlarçok iyi bilmelidir-
ler ki, çabalan boşunadır. Alevi kültü-
rüne kılıç zoru ile mayalanmaya çalışı-
lan Ortodoks lslam inancı dahi Alevi
kültürü içerisinde maya tutmarmştır. Yi-
ne Türkiye toplumunun hafızası zayıf ol-
sa da; Sıvas katliamını "fiıtbol müsaba-
kasında çıkabilecek olaylardır" sözle-
nyle olağan gören Mesut Yılmaz'ın,
lerdir. Alev ilerin tarihsel birikimleriyle
olgunlaştırdıklan bir duruşlan vardır.
Bu tarihsel gelış çızgisi bugünkü safla-
nnı da belirlemıştir. Zalime karşı maz-
lumun yanında olmuşlardır. Tüm halk-
larını kardeş bilmışlerdir. Emeğin ve
alın terinin karşılığını bulmasını iste-
mişlerdır. Yânn yanağından başka her
şeyde hep beraber diyebilmişlerdir. Bu
anlamda saflannı yeniden belirlemele-
ri söz konusu değildir. Bu değerlerden
vazgeçmek Alevilikten v azgeçmek olur.
Yarın: Aleviler demokrasi
istiyor
İ L H A N S E L Ç U K Y A Z D I : A N A D O L U ' D A Y E N İ İ N S A N I N D O G U S U c u m a g ü n ü C u m h u r i y e t ' t e