Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
rEMMUZ1998SALI CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
ci yıldır Uluslararası îstanbul Caz Festivali'ni izleyen caz eleştirmeni Massimo Milano:
Festival kaüteli^ iyi laboratuvar
JMHUR CANBAZOĞLU
5. Uluslararası tstanbul Caz Fesıtvalı bu
müzik yelpazesini genışleterek daha
la izleyiciyi kucaklama yolunda cesur
adım daha attı. Bu polıtikanın ne kadar
3Uİ gördüğünü. konserlerin ızlenırlık
ınlan daha açıklanmadığı ıçırı bılemıyo-
'.; ama Deep Forest. Björk. Blues Brot-
rs 2000 gıbı caz festıvaline "misafir so-
d'Iann fazla seyircı topladığı ve festiva-
lyakta tuttuğu ortada.
Festival sonrası medyada değerlendirme-
, görüşler yayımlanmaya başlandı. Biz
bu kez festivali ikı yıldır yakından iz-
/en yabancı bir kalemden, ltalyan mü-
i eleştirmeni Massimo Milano"dan Istan-
ılCaz'ı değerlendırmesini ıstedik. Mila-
ı gelecek içın önerilerde de bulundu:
-îstanbul Uluslararası Caz Festivali dı-
ndan nasıl gözüküyor?
Uluslararası caz basmı, böyle bir festı-
ılin varhğından yakından haberdar. Yıl-
c program takvimlerinde mutlaka yer alı-
>rbirkere. Ancak bugüne dek tstanbul'a
zla yabancı gazetecı gelmediği ıçin ulus-
rarası alanda adından söz ettıremiyor.
unun dışında festivalin, küçük caz paza-
na karşın büyük oynaması çok olumlu bir
îrar. Bugün bırkaç isım arasında şekille-
en albüm pazan böyle genışleyebilir an-
îk. Bakıyorum, konserlerdetribünlerdo-
ı, ama caz konusunda kitapçılar bomboş.
estival yardımıyla yakında bu talep, al-
üm ve lutap üretimine de yansıyacaktır,
öyle olmalıdır da. Bir noktaya takılıyo-
um, belki de ismını değıştirmeli festıva-
n; caz yerine 20. Yüzyıl
/lüzikleri Festivali denı-
îbilir sadece; çünkü ca-
ın klasık anlamını aşan
»ir yelpazesi var. Birçok
nüzik türlerine açık. Bir
le Avrupa'daki birçok fes-
ıvale oranla Türk cazcı-
ara fazla yer vermesı
inemli. Avrupa'da ticari
:ndışeler nedenıyle yerel
anatçılar çok az yer bu-
uyorlar ulusal festivalle-
nnde. Aslında en iyi for-
fîiü) Türk müzisyenlerle yabancılan pro-
jelerde bir araya getirmek.
- ttaha'nın en güçlü caz festhali Umb-
ria'da yer bulabiüyor mu İtalyan cazolar?
Umbna'da lıste biraz daha dengeli, çün-
kü de\ letten yardım alıyor ve yalnızca en-
düstrinin eline bakrruyor. ltalyan müzikçi-
lere yer ayırabıliyor konserlerde. Ancak
ltalyan caz eleştirmeni ve
müzikolog Massimo
Milano üniversıtede
felsefe, dışanda da
hocalardan müzik eğitimi
almış, gitar çalmış.
Ünıversiteden sonra üç
buçuk yıl gazetecilik
okumuş ve müzik
eleştirmenliğiyle basın
sektörüne girmiş. Japon
kompozitör Sakamoto
üzenne bir kitabı var.
Yazıları, eleştirileri şu anda
ltalyan Manifesto, aylık
müzik dergisi Jam. ünlü
Down Beat, tspanyol
klasik müzik dergisi
Amadeus'ta yavımlanıyor.
onlann durumu çok istisna.
- Buradaki festival dinle>icisini nasıl de-
ğerlendiriyorsunuz?
Türk dinleyicı haylı heyecanlı, iyi reak-
siyon venyor. Belkı uluslararası pazarda-
ki ürünleri yakından bilmıyor, ama yenı-
liğe açık.
-Rekiyi. mekânlaraasl? Dansedecekaçık
bir yer olmaması sizce bir eksiklik mi?
Avrupa'da. açıklık yerde ayakta konser
dinletmek gıbı yenı bireğılım var. Sevmı-
yorum bunu: müzik ışın özü olmalı. gar-
nıtürü değil. Istanbul'a Ko-
penhag'dakı festivalden gel-
dım. Konserler ayakta dınle-
niyordu. Bence müzik böy-
le ıkincil duruma düşüyor.
Avrupa'dakı festıvallerdaha
fazla seyirci çekmek ama-
cıyla poplaşmaya giderken
gelen seyircı de pop kültürü-
nü getınyor. Dans isteyen-
ler ayn festıvalleri izleyebi-
lirler. Hızlanmış yaşamda
normal hareket etmek. bir
şeym üzenne dikkatlıce eğıl-
mek hata gıbi görülse de. bence miiziğı oru-
rup dinlemek, zamanı normal ritmıyle ya-
şamak gerekıyor. Müzığın insanlara kali-
teli ulaşabilmesi ıçınsizin AçıkhavaTiyat-
rosu çok uygun, akustik iyi; her yerden
sahnerahatlıklagörülebiliyor. Dans etmek
isteyenler de bir yolunu buluyor orada. Bu-
nu kompliman ıçın söylemıyorum. gelen
yabancılar festival na bayılıvor.
- Neden İtalyan cazcılar gelmiyor Istan-
bul'a?
Sanınm ltalyan cazcılar. daha çok Orta
ve Batı Avrupa'yla ilgilenip oralarda bir pa-
zar kazanmaya çalışıyorlar. Bir de cahıl-
lik söz konusu Birçok ınsan Türkıye'nın
Doğu-Batı arasindaki kültürköprüsü olma-
sının anlamını kavravabılmiş değıl.
- 2000'e doğru caz nereye gidiyor sizce?
Caz, şekıl olarak artık yok gibi; kısa sü-
rede 20. Yüzyılın tipık müzıklennden bi-
n olup gıttı. Burada 50"lı,
60"lı yılların cazından söz
edi>orum. Kravatlı. takım
elbıseli beylerın yer aldıgı
klasik beşliler çok uzakta
şımdı. Caz bugün dığer tür-
lerle. örneğın Latin müzi-
ğıne bulaşarak yaşamaya
çalışıyor. Pop müzığının
ıçıne de birçok caz öğesı
girıyor.
- Birde etno-cazdiye bir
tür atlişti. Yerel sazlarla füz-
yona giden birçok Lsim \ar
uluslararası arenada. Et-
nik açılım caza, uluslarara-
$ı müzige ne gibi bir açılım
getirebUir?
Etno kelımesi beni bıraz
ürkütüyor. Batı ülkeleri ta-
rafından yenı bir tüketım
yolu olarak görüyorum bu
akımı. Yaratıcılıklannı yitiren Batılılar.
kültür çalmaya gidiyorlar Doğu'ya, Afrı-
ka"ya. Bir kez daha onlann geleneklerini
götürüyorlar. Çok dıkkatli olunması gere-
kiyor. Sömürgeciliğin bir başka yüzü dıye
de değerlendirilebilir bu akım. Diyecekler
kı açıklık iyi. herkes birbirinden etkılen-
sin. Doğru. ama alışverişeşit işlemiyor. Bir
de işlennı doğru yapmıyorlar. araştırma-
ya gınşmeden, yüzeysel olarak iki. üç mo-
tıfle bir ülkenin müziğinı, kültürünü getır-
diklerinı söylüyorlar.
-Durumdan pekşikâyet-
çi olan yok gibi şu anda.
Belki de tamnmak için tek
yol görüyoriar etnik açı-
İımian_
Etnik çahşmalar dünya-
nın dikkatini bu bölgelere
çekebilir: ama o kadar. Ör-
neğin FeterGabrieTın ba-
na Türk müziğinden ya da
Afrika müziğinden kınn-
tı largetirmesi fazla önem-
li değil. Ben Batilı olarak
Türk müziğini, Afrika mü-
ziğini dinlemek istiyorum.
Burada da ikilem doğuyor,
Türk sanatçı müziğini dı-
şanyagötüremiyor, Batılı
gelip kendi anladığı kada-
nnı taşıyor, o müzik de ül-
kenın müziğini yansıtamı-
yor.
- Getetim Türk cazına. Kimleri beğene-
rek dinliyorsunuz?
Bazı albümlerı ve müzıkçileri izleme
olanağı buldum. tlhan Erşahin iyi bir mü-
zikçi. karakterini anyor bugünlerde. Genç
biri ve sarunm ileride çok iyi yapıtlannı din-
leyeceğiz. Aydın Esen ise bence çok büyük
bir müzisyen, Sony de bu komple adımı gö-
rüp hemen kontrat yaptı zaten. Getirdiğı sen-
tez çok etkileyıcı. Sonra ArtoTunç da akıl-
lı ve yaratıcı bir isim. Renklen kullanma-
yı iyi başanyor. Okay Temiz'e de özel say-
gım var. Garip işjer de yapılıyor burada.
Birkaç gün önce ÖnderFocan bir albümü-
nü verdi bana. Daha dinleyemedim. ama
parçalara baktım, çoğu standart. Böyle bir
albüm olanağını daha bıreysel yapıtlarla,
kendi kültürüyle değerlendırebilırdi diye
düşünüyorum. Umanm albümü dinledık-
ten sonra fiknm değişir.
- Birözet yapakm. Yann ülkenize dönü-
yorsunuz. Biri tstanbul Caz Festivali'ni so-
rarsa birkaç kelimeyle nasıl anlatacaksı-
nız?
lyı bir laboratuvar; geleceğın müzığine
bakışı. egilimi ilginç. Burayadavetedildi-
ğım içm söylemiyorum bunlan. ama bu fes-
tivalin geleceğı iyi. Seçımlennde aynı dik-
kati gösterirse gücü daha da artacaktır.
Böyle bir festival ilk yıllannda dinleyici-
sinı yaratma mecburiyetinde, ünlüleri ge-
tırme mecbunyetinde. Fazla avangard isim-
ler beklenmemelı listede. Montreux'egi-
din, her şey endüstriye göre ayarlanmış. Ba-
zı konserler çakışıyor. müzısyeni umursa-
mıyorlar, dinleyeni umursamıyorlar, fuar
gibi bir şey çıkıyor ortaya. lstanbul'da ise
bir kalite var, halka saygı \ar. Programın
kalitesi iyi;
tabıi arada
DeepForest,
Björk gıbi
isimlerle ti-
cari endişe-
leri olmasını
da normal
karşılıyo-
rum. Başanyla, endüstrisiyle, sanatçısıy-
la, festivaliyle birlikte bir pazar yaratılın-
ca isimlerin sayısı da artacaktır; yoksa Tür-
kiye'de tüketici, plakçıya gidip yalnız Chick
Corea,Jan Garbarek, HerbieHancockbu-
lursa festivallere de onlar gelır, çare yok.
Bu festival şu anda riske ginnek için daha
çok genç. Belki ünlüleri isteyen sponsor-
lann yanmda de\ let yardımı da alınabilir,
ama birçok çocuk sokakta yatarken caz
için para istemek ne kadar doğru olur bi-
lemiyorum.
0 't- ••
Iş Bankası'ndan
cumhuriyetin
75. yılı ödülleriKültür Servisi - Türkiye
tş Bankası'nın 1980 yılın-
dan bu yana geleneksel ola-
rak edebiyat. sanat, toplum
ve insan bilimleri dalların-
da verdiği üç büyük ödülün
bu yılki konulan belirlendi.
1998 Büyük Ödülleri, "Öy-
kü", "Resim" \e "Cumhu-
riyrt 75 Incelemeleri" baş-
lıİdan altında \erilecek. Bu
üç dalda büyük ödüle değer
bulunan eserlerin sahiplen,
ödül simgesi ve onurbelge-
sinın yanı sıra 2'şermilyar
TL parasal ödül alacaklar.
Iş Bankası Büyük Ödülle-
ri'ne yapıt sahiplen bizzat
başvuruda bulunabilecek-
leri gibi konuyla ilgili ku-
rum ve kuruluşlar ile ko-
nunun uzman ve eleştir-
menleri de yapıt önerebili-
yorlar.
Bu yıl "Öykü" dalında,
Edebiyat Büyük Ödülü'ne
aday olanlann yayımlan-
mış ya da yayımlanmamış
yapıtlan değerlendirilecek.
Gonderilecek eserlerin son
bes yıl içinde yazılmış ol-
ması gerekiyor. 1998 Ede-
bijat Büyük Ödülü'nün se-
çicı kurulu; Dr. NeziheAraz
(Başkan), Füsun Akatlı
(eleştirmen), Orhan Duru
(yazar), Prof. Dr. Birol Emil
(Narmara Üniversitesi Ata-
tüık Eğitim Fakültesi Türk
Diii ve Edebiyatı Eğitimi
Aıabilim Dalı öğretim üye-
si) Ayta KuÖu (yazar). Mus-
ta&Tımisi (Türkiye İş Ban-
kssı AŞ Yönetim Kurulu
ü\esi) ve Doç. Dr. Abdıü-
lai Uçman'dan (Mimar Si-
naı Üniversitesi Fen-Ede-
bi/at Fakültesi öğretim üye-
sı oluşuyor.
1998 Sanat Büyük Ödü-
lü'ne u
Resim" dalında, tu-
val üzerine uygulanabilir
her türlü teknikle gerçek-
leştirilmiş eserler katılabi-
lecek. Yanşmanın teması:
"Cumhuriyet IşığT. Prof.
Dr. Adnan Turani başkan-
lığında toplanacak olan jü-
riyi; Prof. Özdemir Altan
(Mimar Sinan Üniversitesi
Güzel Sanatlar Fakültesi
öğretim üyesi), Şeref Biga-
b (ressam), Prof. Neşe Er-
dok(Mimar Sinan Üniver-
sitesi Güzel Sanatlar Fakül-
tesi öğretim üyesi). Dr. Kıy-
met Giray (Ankara Üniver-
sitesi DTCF Sanat Tanhi
Anabilim Dalı öğretim üye-
si-eleştirmen), A. Emre Ko-
caoglu (Türkiye tş Banka-
sı AŞ Yönetim Kurulu üye-
si) ve Prof. Dr. Hüsamettin
Koçan (Marmara
Üniversitesi Güzel
Sanatlar Fakültesi
Dekanı) oluşturuyor.
Türkiye tş Ban-
kası'nın Büyük
Ödülleri arasında
yer alan "Tophımve
Insan Bilimleri'1
d a ^
lına ise 75 yıllık
cumhuriyet tarihi-
mizdeki sosyal. kül-
türel, siyasi ve eko-
nomik gelişmeler-
den birini ya da ta-
mamını bir bütün
olarak değerlendiren ya-
yımlanmış ya da yayımlan-
mamış eserler ile bilimsel
ve belgesel nitelikli çalışma-
lar katılabilecek. Türkiye
Bilimler Akademisi üyesr
Prof. Dr. Metin And baş-
kanhğında toplanacak se-
çici kurulda; Prof. Dr. Re-
şat Genç (Atatürk Kültür,
Dil ve Tarih Yüksek Kuru-
mu Başkanı). Prof. Dr. th-
san Güneş (Anadolu Üni-
versitesi Edebiyat Fakülte-
si Dekanı), Prof. Dr. Ah-
metMumcu(Başkent Üni-
versitesi Hukuk Fakültesi
öğretim üyesi), Prof. Dr.
Orhan Oğuz (Marmara
Çağdaş Bilimler Vakfı Baş-
kanı), Mustafa Özyürek
(Türkiye Iş Bankası AŞ Yö-
netim Kurulu üyesi) ve Or-
han Silier (Tarih Vakfı Ge-
nel Sekreteri) yeralıyorlar.
Öcal ve Waters ilk kez Uluslararası îstanbul Caz Festivali'nde bir araya geldiler
6
Once kendi müziğiınizi yapmahyız'
NLTIDAN CtrL4NŞÜMUL
5. Uluslararası İstanbul Caz Festivali kapsamm-
da Burfaan Öcal ve Peter Waters Cemal Reşıt
Rey Konser Salonu'nda Istanbullu müzıksever-
lerle buluştu. Konserde Türk müzıği ntımlerin-
den oluşan iki yapıt \e Bacb'ın Goldberg Çeşıt-
lemeleri seslendirildı.
Yurtdışından getirdıği çeşitli vurmalı sazlar. dar-
buka. kös. kudüm, bendir, divan-saz, tambur ve
ut çalan Burhan Öcal. Türk klasik musıkisi ile
klasik Batı müziğini. Türk folklormüziğiyle ca-
-ii harmanlayarak kültürler arası köprüler kur-
mayı hedeflıyor. Farklı müzik türlerini bir araya
getirmenin aslında çok zor olduğunu belirten
Öcal. bunun biraz da cesaret işi olduğunu söylü-
yor. Doğal sesleri.ritimleribıraraya getirerek dün-
yada yaşananlan halka sunmanın
önemine değiniyor "Aynı seyleri
yapmaktan sıkıli\orum. Bu ya do-
ğuştan gelen bir şey ya da benim
istikrarsızlıgım. Ama sürekli >eni
şeyierin aravişı içindeyim. Gerçek
sanatçı her zaman üretir. Onun
için engel yoktur. Kurallara bağlı
olmadan üretiyorum."
Konser programında niçin
Bach'ınbiryapıtını seslendirme-
yi tercih ettiklerini ise şöyle anla-
tıyor: "Bach. zamanında rirmik
eserler yaratnuş. Bach bu tür bir çaltşma için en
uygun olanı. \bksa Bach çalıp da yeni bir müzik
oiayı yaratacağız diye bir iddianuz yok-"
Burhan Öcal. vurmalı çalgılarla babası saye-
sinde tanışmış. Her zaman vurmalı çalgılara il-
gisi olduğunu söyleyen sanatçı. "Bu,e\Tenselbir
dil. Her müziğe gidiyor. Halkın anlayacağı bir dil
kuUanrnaüsınız" dıyor. Uzun yıllar yurtdışmda
kalan Öcal ağustos ayında Jstanbul'a yerleşiyor.
Pıyanıst MariaJoaoIres. klavve ubtası JoeZa-
vvinul ve klasik gıtanst Eliot Fisk'le çalan Öcal.
kendi kurduğu İstanbul Oryantal Toplulugu'yla
ve birçok yabancı toplulukla konserler veriyor.
tstanbul Oryantal Toplulugu'yla birlikte doldur-
duğu ilk CD'si 'Gipsy Rum" Alman plak eleştir-
menleri ödülünü kazandı ve dünya müzik liste-
lennde 4 numaraya kadar yükseldi. 1996 yılın-
da Jardın Ottoman'la Choc Ödülü'ne değer bu-
lundu. Öcal'ın tstanbul Oryantal Toplulugu'yla
doldurduğu son albüm ise 'Sultan'sSecretDoor'
adını taşıyor. Sanatçı aynı zanada Amerikalı bas-
çı Jamaladeen Tacuma'yla oryantal, hip hop ve
kendi yaptığı bestelerden oluşan yeni bir CD ha-
zırlıyor.
Doğal müzik yapmanın önemini \nrgulayan
Öcal şunlan söylüyor: "Bana göre herkes önce
kendi müziğini yapman, kendi diliyk. kendi se-
siyie- Klasik, hip hop. tekno da çalıyorum. Önem-
li olan basüguıız tabanın sağlamhğı. Bu da ken-
di nize lıas kültürünüzve sanatınız. Bugün kültür-
ler iç içc geçti ama yine de öncelik kendi müziği-
nizde olmalı."
Burhan Öcal. önümüzdeki günlerde >xırtdışın-
Lİasik müzik ve
vurmalı çalgılar bir
araya geldi. Peter
Waters kendi
müziğini, Burhan
Öcal da kendi
müziğini uyarladı.
da gerçekleştireceği solo perküsyon konserleri-
nın ardından İstanbul Oryantal Topluluğu'yla
yurtdışında konserler verecek. Öcal. ilerde bel-
ki de Peter VVaters'la birlikte bir çalışma yapa-
caklannı da sözlerine ekliyor.
Klasik müzik eğitimi alan piyanist Peter Wa-
ters, Türk müziği. Arnavut müziği ve Makedon
müziğıyle ilgılendiğini. Türkıye'ye gelmeden
önce de Burhan Öcal'ın müziğini dinlediğini
söv lü\or. Waters. konser programını şöyle değer-
lendıriv or: "'Klasik müzik ve v urmalı çalgılar bir
araya gelecek. Ben kendi müziğüni,Burhanda ken-
di müziğini uyaıiayacak. Bence denge bu."
Peter Vvaters 1986 yılında Avrupa'da düzenle-
nen bir Rock Festivali'nde sırası geldiğinde 30
bin kişilik dinleyici kitlesine Bach ve Mozart'ın
yapıtlanndan oluşan bırresıtal veren ilk piyanist.
Ancak Peter VV'aters bu olayın oldukça eski ol-
duğunu ve sürekli gündeme getinlmesinden ra-
hatsızlık duyduğunu söylüyor: "Çeşffli yerlere
biyografımi gönderirken bu olayın vurgulanma-
masını istiyorum. Bundan çok daha önemli şey-
ler var bana göre bryografımde. Dünyanın çeşit-
li yerkrinden önemii piyanisrJerin İsviçre'ye gel-
mesi benim farklı ülkekrck konseriervermem da-
ha önemli Aynca rock festivalinden de daha he-
yecan verid bana göre. O festhalde Bach ve Mo-
zart'tan sonra rock ve caz da çaldım ama bu kı-
sım yansıtilmıyor."
Waten, klasik müzik yapan müzisyenlerin yal-
nızca klasik müzik yapması gerektiği yorumuna
karşı. Günümüzde dünya müziğinin öne çıktığı-
nı vurgulayan Waters, farklı müzik türlerinin bir
araya gelmesinden yana: "Her
şey bir andaoluyor, öytedegil mi?
Şu anda dünya müziği önemli.
Çağdaş müzik anlayışı içinde dün-
ya müziğinin önemli bir yeri var.
Dünyanın herhangi bir yerinde
var olan müzik türünü artık her-
kes dinleyebiliyor. Müzikte sınu",
farkhhk yt)k- 2000'U yülara geür-
ken klasik müzik yapan müzis-
yenlerdünya müziğhk ilgilenme-
B."
Waters. dinleyicinin klasik mü-
zığın değışimine olumlu yaklaştığını düşünüyor.
u
Yalnızca Beethoven ve Mozart'ın yapıtlanndan
oluşan resitaller devri bitti ve hiçbir gelecegi yok
bana göre. Çağdaş müzikten örneklerin veril-
mediği bir resital. resital değil bence. Müzik, in-
sanlan bir araya getiriy or. Örneğin y apıtiannı en
iyi çaldığım bestecilerden biri olan Mozart, klasik
besteciler arasında en çağdaşL Her zaman farklı
bir gelenek getirir. Bunun nedeni yok. Birden
oluyor ve şaşınyorsunuz. Artık romantik yak-
laşını eskidi."
Peter Waters ekim ayında yoğun bir programa
başlıyor. Ekim ayında Isviçre ve Avustralya'da caz
piyanisti Kenny Drew'la konser verecek. Aynca
trompet sanatçısı Paolo Fresu ile Gabriel Faure'nin
yapıtlanndan oluşan bir CD hazırlıyor.
Odabaşı'nın 18. kişisel sergisi
• Kültür Servisi-
Marmara Üniversite-ı
fletişim Fakültesi 'no^
grafik tasanm ve
temel tasanm derslef
veren ressam Hatice
Odabaşı,
Mecidiyeköy'de açtı?
Odabaşı Sanatevi'n<^
18. kişisel
çalışmalannı
sergiliyor. Tablolanmia
Istanbul'un çelişkili
yüzünü yansıtan
Hatice Odabaşı,
"tstanbul en modern
insanla en kötü koşuilarda yaşayan insanlan bir
arada banndınyor. Anadolu insanı, tstanbul'da
kendisine yeni bir yer ve kimlik anyor" diyor. 1972
yıhndan bu yana bir<°k
sergi açan sanatçının
eserleri, yurtiçi ve yıirtdışındaki birçok
koleksiyonda yer alı>or. Hatice Odabaşı'nın aynca
sanat eğitimi ve yaratıcılıkla ilgili "Sanat Eğitimi
Üzenne Düşünceler", "Grafikte Temel Tasanm" ve
"Sanat Çalışmalan" adiı kitaplan da bulunuyor. Tel:
(0212 287 15 41)
Bond kostümleri açıkarnırmada
• Kültür Servisi - 11* James Bond filmıne aıt
kostümler, posterler. arabalar eylül ayında Chnstie's
Müzayede Evi'nde düzenlenecek olan bir açık
arttırmada satışa sunulacak. 1977 yılında çekilen
The Spy Who Love Me adlı filmde kullanılan Lotus
Esprit arabanın 32 bm dolara satılması beklenıyor.
Chnstie's yetkilileri yaptıklan açıklamada şunlan
söylediler: "Satışa sunulacak olan parçalan, 28
yıldır James Bond filmlennde kullanılan parçalann
koleksiyonunu yapan birinden aldık. Satışa ilgınin
büyük olacağını düşünüyoruz."
İstanbul Büyükşehip Belediyesi
8. Fotoğraf Yarışması
• Kültür Servisi-İstanbul Büyükşehir Beledişesı
tarafından bu yıl sekızincisi düzenlenecek fotoğraf
yanşmasmın konusu "Günümüzde Haliç ve
Çevresi". Yanşmaya son katılma tarihi 12 F.ylül
1998 olarak belirlendi. Haliç ve çevresinin
bugününü fotoğrafçı gözüyle yansıtmak.
belgelemek ve fotoğraf sanatının gelışımıne katkıda
bulunmak amacıyla düzenlenen yanşmanın seçıci
kurulunda Şenol Demiröz. Prof. Dr. Güler Ertan.
Ali thsan Gökçen, Ahmet Kot. Halım Kulaksız.
Aras Nefteci ve lbrahim Zaman yer alıyor. Seçıci
kurul üyeleri dışında, amatör-profesyonel bütün
fotoğrafçılara açık olan yanşmaya daha önce başka
bir yanşmada ödül almış ve yayımlanmış fotograflar
katılamayacak. Yanşma, siyah-beyaz. renklı ve
dijital olmak üzere üç dalda düzenlenecek. Aynntılı
bilgi almak isteyenler, 212 227 33 90 No'lu telefona
başvurabilirler.
Proms Bob Manley'le başlıyor
• Kültür Servisi -
tngiltere'de her yıl BBC
tarafından düzenlenen
klasik müzik konser
dizisi Proms, bu yıl Bob
Marley'in şarkılanyla
başlıyor. Cuma günü
başlayacak olan ve
'Müzik ve Politika'
temalı konser dizisinde
Black Voices adlı grup.
Marley'in şarkılannı
seslendirecek. Konser
dizisi kapsamında aynca
Duke Ellington, Beatles
ve rock piyanisti Frank
Zappa'nın şarkılan da
dinlenebilecek. Bu yıl
aynca George
Gershvvin'in doğum yılı kutlamaları kapsamında da
Berlin Filarmoni Orkestrası. Chıcago Senfonı
Orkestrası ve Los Angeles Filarmoni Orkestrası
müzikseverlerle buluşacak. Richard Margıson ise
geçirdiği bir rahatsızlık nedenıyle bu yılki klasik
müzik konser dizisinde yer alamıyor. Margıson'un
yerine David Rendall katılacak.
Aksanarta bu hafta
• Kültür Servisi - Aksanaûa bugün saat 12.30 ve
18.00'de yönetmenliğini R. Shelton'un üstlendiğı
'VVhıte Men Can't Jump' adlı film laser diskten
izlenebilir. Çarşamba günü saat 12.30 ve 18.00 de
laser diskten Mozart'ın Piyano Konçerto no. 19 &
26' adlı yapıtı, perşembe günü Frank Sınatra'yı
anma etkinlikleri kapsamında Frank Sınatra'nın
Nancy Sinatra ile birlikte verdığı konser yer alacak.
Aksanafta cuma günü laser dislaen saat 12.30 ve
18.00'de Paris Opera Balesi Diaghliev'in
yapıtlanndan sunduğu örnekler de izleyicilere
sunulacak. Metropolitan Orkestrası'nın konseri ise
cumartesi günü saat 14.00"te Aksanat'ta
dinleyicilerle buluşacak
Vlyana Filarmoni konseri
• Kültür Servisi-Viyana Filarmoni Orkestrası,
2000 yılının Mayıs ayında Avusturya'dakı Nazi
toplama kampı Mauthausen'in yıkıntılan arasında
bir konser verecek. Orkestranın yöneticisi ve keman
sanatçısı Clemens Hellsberg, konserde Beethoven'ın
9. Senfonisi'nin seslendirileceğini açıkladı.
Aydm Esen Kemer Country'de
• Kültür Servisi - Aydm Esen, 23
Temmuz akşamı Kemer Country
Havuz Başı'nda lstanbullu
müzikseverlerle buluşîcak. Saat
21.00'de gerçekleştiriltcek olan
konserde Aydın Esen't basta
Baron Browne, davulda Steve
Smith, vokalde Randy Esen gibi
müzisyenler eşlik edecek. Aydın
Esen, Berkelee Schoolof Music'i
bir yılda tamamlayarat şeref
diploması ile mezun oidu. Çağdaş
müzik fılozofu olarak litelendirilen Esen, çeşitli
burs ve davetlerle 1980'li yıllardan itibaren Avrupa_
ve Amerika'da çalışmjlar yaptı, önemli ödüllerin
sahibi oldu. Aydın Esen, 1989 yılında Pariste
düzenlenen 'Dünyanır En Büyük Piyanisti'
yanşmasında birincilil elde etti. Çağdaş müziğın
günümüzdeki yaratıcılan arasında yer alan ve klasik
müzik çalışmalanna dj devam Ayd'ın Esen'ın
besteleri halen Nevv York Filarmoni Orkestrası
repertuvannda yer alr-or.
BUGÜN ~
• AKSANAT'ta 12.3ı ve 18.00 saatlennde laser-
disc'ten R. Shelton'ın white Men Can't Jump'
isimli Fılmi izlenebilir
• BORUSAN KÜLTljR\E SANAT
MERKEZt'nde saat 7.30'da videodan Yo-Yo Ma
'Merdivenlerden Düştrken' izlenebilir.
• ENKA VAKFI Sao Gülçelik Spor Sitesi'nde saat
21.15'te Gus Van Saır j n
"Can Dostum' isimli filmi
izlenebilir.