Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2TEMMUZ1998 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Çiller'in malı
ABD'den
sonulacak
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - DYP Genel
Başkaru Tansu Çiller'in
malvarlığıyla ılgıli olarak
kurulan TBMM Soruşturma
Komısyonu. Dışışlen
Bakanlıgı aracılığıyla
ABD'ye başvurarak
Çillerler'in ABD'deki
malvarhklannı sormayı
kararlaştırdı. Daha önce
Çiller hakkında kurulan
araştırma komisyonunun bu
yöndeki talebine olumsuz
yanıt \eren ABD'nin
Türkiye ıle yaptığı son
anlaşma çerçevesinde
yardımcı olabileceği
belirtildi.
Tarımda kayıt
dışıya önlem
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - TBMM Genel
Kurulu'nda görüşülen vergi
reformu yasa tasansınm
dün kabul edılen
maddelenyle tanmda kayıt
dışı ekonomiyi önlemeyi
hedefleyen diizenlemeler
getirildi. Buna göre, küçük
çiftçi muaflığı ve zirai
kazancın götürü gider
usulüne göre tespiti
yöntemınden vazgeçilecek,
zıraı kazançlar ya sadece
stopaj yoluyla va da gerçek
usulde vergilendirilecek.
Yargı-Sen
Yönetim Kurulu
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Tüm Yargı ve
Infaz Kurumları Çalışanlan
Sendikası (Tüm Yargı-Sen)
27-28 Haziran'dayapılan
genel kurulda yenı
yönetimini belirledi. Genel
başkanlığa Tekin Yıdız'ın
seçildiği genel kurulda,
işkoluyla ilgılı temel
sorunların tespit edilerek
öncelıkle 3 aylık fiıli
hizmet tazmınatının
alınması için politika
iiretilmesi ve eylem
yapılmasına karar verildı.
Tüm-Yargı-Sen'in yeni
yönetim kurulu, Tekin
Yıdız. Erol Çavuş. Dursun
Öztürk, Mahir Ipek. Saim
Çevik, Ahmet Kızılkor, Ali
Ekrem Yalçın, Garip Musa
Şahin ve Latıf Ekici'den
olustu.
Güneydoğu'da
operasyon
• DİYARBAKIR(AA)-
Güvenlik güçlennin bölge
genelinde sürdürdüğü
operasyonlar sırasında
çıkan çatışmalarda, 35'i
Hakkâri'de olmak üzere,
4l'i ölü43 terönst etkisız
hale getirildi. Olağaniistü
Hal Bölge Valıliğı'nden
yapılan açıklamada bölgede
operasyonlann sürdüğü
bildirildi.
tetkik yargıcmda
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Yargıtay 8. Ceza
Dairesi, Susurluk
sanıklanndan DYP
mılletvekili Mehmet
Ağar'ın yargılanacağı
mahkeme konusunda ortaya
çıkan belirsizliği ortadan
kaldırmak üzere \ ereceğı
karardan önce tetkik yargıcı
görevlendirdi.
Demipel'in kat
ettiği yol
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Cumhurbaşkanı
Süleyman Demırel'in,
haziran ayı içerisinde 20 bin
906 bin kilometre yol kat
ettiği bildirildi.
Cumhurbaşkanlığı Basın
Merkezi'nden dün yapılan
açıklamaya göre Demirel,
haziran ayında üç kez
TBMM Başkanı Hikmet
Çetin"i. iki kez Başbakan
Mesut Yılmaz'ı, dört kez de
Genelkurmay Başkanı
Orgeneral Ismail Hakkı
Karadayı'yı kabul ettı.
Ukrayna, Kazakistan v e
Moldova'yı ziyaret eden
Demirel, geçen ay aynca 6
yabancı büyükelçıyi kabul
ederken 82 yabancı devlet
adamıyla görüştü.
Yrimaz, Aydın'da
tesisaçö
• AYDIN(AA)-Aydın
Beledıyesi Altyapı Uretim
ve Hizmet Tesisleri'ni
hızmete açan Başbakan
Mesut Yılmaz, Türkiye"de
1984 yılında başlatılan
mahaîli idareler
reformunun, aradan geçen
süre ıçinde
geliştırilemediğini
belırterek bunun ikmci
aşaması olan yasa
tasansının TBMM'de kabul
edilmesı halinde,
Türkiye'de yerel
demokrasının sağlanacağını
bildırdi.
Ecevit, irticanın demokratik mücadeleyi yadsımakla önlenemeyeceğini söyledi
4
Yöntemde yanhşlık var'ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)-Başbakan Yardımcısı BüJent
Ecevit irticanın önceliklı tehdit
değerlendirmesinde ilk sıradaki
yerini koruduğunu ve yaptınlan
anketlerde FP'nin bırinci parti
göründüğünü söyleyen Genelkur-
may Ikinci Başkanı Orgeneral
Çevik Bir'e sert eleştiriler yönelt-
ti. "İrtica korkusuyla yaüp, irtica
kâbusuyia kalkarak laikliğin ko-
runamayacagınr kaydeden Ece-
vit. FP'yi 10 ay sonra yapılacak
seçimlerin galibi olarak göster-
menin laiklik karşıtlanna moral
verip saflann sıklaştınlmasına
neden olduğunu söyledi.
Ecevit, "Irtka tehdidi gerçek-
ten büyüyorsa irticayı önlemekte
uygulanan yöntemlerde ve kulla-
• îrtica kâbusuyla laikliğin korunamayacağını söyleyen DSP Genel Başkanı
Bülent Ecevit, "FP'yi seçimlerin galibi gösterenler, laiklik karşıtlanna moral
veriyor. FP iktidara geliyor kehaneti, FP'deki çözülmeyi durdurabilir" dedi.
nılan üslupta ciddi yanhşhklar var
demcktir. Bunlann başında da. ir-
tica kaygısını kâbusa dönüştürüp,
irtica demokrasiyle önlenemez
düşüncesine yol açmak gelir" gö-
rüşünü dıle getirdi.
Ecevit, dünkü grup toplantısın-
da öncelikle Adana'daki deprem-
le ilgili açıklamalar vaptı "Budo-
ğal afet, ama bütün hatayı doğaya
yüklemek de haksızlık" diyen
Ecevit. "Müteahhitlere yönelik
büyük tepki var. Ancak hepsine
de haksızlık etmemek gerekir"
dedı. Ecevit. konuşmasının
önemli bir bölümünü Genelkur-
mav İkıncı Başkanı Orgeneral
Bır'e yanıt \ermeye ayırdı. Laik-
lik ılkesinin dev letin temeli oldu-
ğunu vurgulayan Ecevit, laıkliğı
korumanın devleti korumak ve
demokrasiyi güçlendirmenin
önkoşulu olduğunu belırterek
şunlan söyledi:
"Ancak laiklik, her gece irtica
korkusuvlayatıp. irtica kâbusuy-
la kalkarak konınamaz. Laiklik
her dindan potansiyel mürteci gi-
bi görerek, o yüzden halkın din
duygusunu inciterek hiç korun-
maz. Tam tersine böyle bir yakla-
şım, laiklik karşıtlannın saflannı
sıklaştınr. Nitekim, laiklik konu-
sunda duyarlı çevrelerden bazıla-
nnın son günlerdeki üslubu böy-
le bir tehlikeyeyol açmaktadır. Bu
çevrelerdaha seçimlere 10 ay var-
ken, FP'yi şimdiden önümüzdeki
seçimlerin galibi, seçim sonrası-
nın iklidan gibi göstermeye kal-
kışmaktadırlar. Böylece laikliği
benimseyenlerin moralini bozup,
laiklik kaşıtlanna moral vernüş
olmaktadırlar."
Ecevit. RP'nin kapatılmasın-
dan sonra tabanındaki, "devletie
ters düşmek istemeyen birçok
kimscnin o tabandan kopmaya
başladığma" dikkat çekti.
"RP'nin yerini alan FP'nin üst
katlannda da bir çözülme süreci
başlamışa" dıyen Ecevit, son dö-
nemde etkıli çevrelerin somut ve-
nye dayanmaksızın "ısrarla
FP'nin iktidara geleceği kehane-
tinde bulunmalannın" FP taba-
nındaki arayışları ve tavandaki
çözülmeyi durdurabileceğini söy-
ledi. Ece\ it şöyle devam etti:
"Eğer RP kapaüldıktan ve bu
partinin kimi önde gelenlerine si-
yasetyasağı konulduktan sonra bi-
İe irtica tehlikesi baa çevrelerin id-
dia ettiği gibi gerçekten büyüyor-
sa, irticayı önlemek ve devleti ko-
rumak amacıyla uygulanan yön-
temlerde ve kullanılan üslupta cid-
di yanhşhklar var demektir."
Otele karanfil bırakılacak
Sıvas'ta
olağaniistü
önlemler
HATİCE BİÇER
SFVAS - Sıvas olaylan-
nın 5. yıldönümünde Sı-
vas'ta yine yoğun güven-
likönlemleri alındı. Şehır
içinde bulunan tüm kav-
şaklarda trafik kontrolü
başlatılırken, çevredeki 8
ilden kente takviye polis
gücü getirildi. CHP Sıvas
tl Başkanı Burhanettin
YurdagüL Sıvas olaylannı
"tarikatçılığı siyasal yan-
nm olarak kuUananlann
tezgâhladıgınr söyledi.
2Temmuz 1993 Cuma
günü çıkan olaylarda 37
kişinin katledilmesinin ar-
dından 5 yıl geçmesine
karşın Sıvaslılar potansi-
yel suçlu görülmekten ya-
kınıyor. Yoğun güvenlik
önlemlerinin ahnmasının
kent halkını suçlu gibi
gösterdiğini öne süren
yurttaşlar olaylann artık
unutulması gerektiğıni
belirterek şunlan söyledi-
ler: "Bu kadar güvenlik
önlemi olayi unutturmadı-
ğı gibi. her Sıvashyıda suç-
lu oiarakgösteriyor. Bu ra-
hatsızhk veriyor. 5 yıl önce
yapılan bir olayın 5yıl son-
ra yeni gündemde sıcak
tutuunasuu istemiyoruz."
Sıvaslılann yakınmala-
nna karşın güvenlik güç-
leri her yıl olduğu gibi bu
yıl da kent merkezinde
yoğun güvenlik önemleri
aldı. Şehir merkezinde
bulunan tüm kavşaklarla
Sıvas-Ankara. Sıvas-Er-
zincan ve Sıvas-Kayseri
yollannda da önlemler
yoğunlaştınldı. Sıvas Va-
lijiğı'nin isteği üzerine
Giresun, Çorum, Tokat,
Ankara. Kayseri, Malat-
ya, Ordu ve Yozgat'tan
gelen 200 kadar polis de
dünden itibaren göreve
başladı. Sıvas Cumhuriyet
Alanı'na polis panzerleri
yerleştirilirken aynı alan-
da çok sayıda polis kimlik
kontrollerini sıklaştırdı.
Bu arada Alevi yurttaşla-
nn yofun olarak yaşadığı
Alibaba, Gökçebostan.
Seyrantepe mahallelerin-
de de güvenlik önlemlen
alındı.
2 Temmuz Sıvas olay-
lannın yıldönümünde her
yıl olduğu gibi Pir Sultan
Abdal Derneği. Insan
Haklan Demeği Sıvas Şu-
besi, Halkevlen, KESK.
EMEP, ÖDP ve diğer de-
mokratik kitle örgütlenn-
den 3'er kışının katılaca-
ğı bir grup Atatürk anı-
tından yaklaşık 200 met-
re uzaklıkta bulunan Ma-
dımak Oteli önünde topla-
nacak ve buraya karanfil
bırakarak bir basın açık-
laması yapacak.
ÖDP Merkez Yürütme
Kurulu da Genel Başkan
l fiıkl rasın başkanlığın-
da Sıvas'ta toplanacak.
CHP Sıvas tl Başkanı
Burhanettin YurdagüL Sı-
vas olaylannı "Atatürkve
cumhuriyet düşmaıu, ta-
rikatçıhğı siyasal yabnm
olarak kuüanananlann
tezgâhladığuu" söyledi.
Sıvas halkının bu tür
oyunlara bir daha gelme-
mesi ıçin uyanda bulunan
Yurdagül, "Sıvas'm geç-
mişindc bir kara leke olan
olay lann hazırlanmasında
etkili olan katillar hâlâ bu-
lunamadı. Bulunması için
de hiçbir gayret içinde de-
ğiUer. 37 üısanın yanması-
na neden olanlann da ger-
çek Müslümanlıkla ügile-
riyoktur"dedi.
Sıvas olaylannm 4. yıl-
dönümünde Sıvas'a alın-
mayan ve "Şerefsizler be-
ni şehresokmadılar. Töre-
ne kaülamadım" dediği
gerekçesi ile hakkında da-
va açılan Divriği Belediye
Başkanı Muharrem Yağ-
basan ıse dün Sıvas 1.
Ağır Ceza Mahkeme-
si'ndeydi. Duruşma nede-
niyle bir gün önce Sıvas' a
gelen Yağbasan bugünkü
törenlere katılabilecek.
"Bu yıl kararhyım. Gece-
yi burada geçirerek yann
anma törenlerine kaülaca-
ğım" diye konuşan Yağ-
basan. "Devlet güvenlik
güçlerini tahJdr" suçun-
dan 1 yıldan 5 yıla kadar
hapis cezası istemiyle yar-
gılanıyor.
1IRMI
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
Müdahil avukatlardan değerlendirme
'Sıvasdavasıhenüz bitmedi'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Sıvas mağdurlannın avukatları,
katliamın teşvikçisi ve tahrikçisi
olanlar henüz yargılanıp cezalandı-
nlmadığı için Sıvas davasının bıt-
mediğinı söylediler.
Sıvas'ta yakınlarını yitırenlerin
avukatlanndan. Cumhurivet Kadın-
lan Dernegi Başkanı Şenal Sanhan.
Türkiye'de laikliğin özellikle devlet
eliyle gerektiğince uygulanmadığı-
nı belirterek. "Sıvasolaylan bunu su
yüzüne çıkaran bir çeşit tutanak ol-
du. Şeriatçı güçler Türkiye'de adı
cumhuriyet ounayan, adı şeriat olan
bir yönetim tarzını kurmak için ör-
gütlenen güçler olarak ortaya çıktı-
lar ve kendilerini vurucu giiçleriyle
de ifade ediyoriar. Belki o anda kul-
landıkları vurucu giiç silah değikdi;
ama ateşde bir silahtır. yangın da bir
silahtır ve böyle bir silahla karşımı-
zaçıktılar" dedi.
Sıvas davasında hakkında ıdam
cezası verilen sanıklardan sadece 5-
6'sının yakalanabildığini; diğerleri-
nin uzun yargılama sürecınde tahli-
ye edildiklerine dikkat çeken San-
han sözlerini şöyle sürdürdü:
"Birçoğunun cezalan gıyabında
verildi. Bu anlamda içimizin soğu-
duğunu söylemek mümkün değil.
Bir başka acımız daha var tabii. Bu
olayı yaratanlar bu kadar az sayıda
değildi. Bu olayı yaratanlar binler-
ceydi o alanda. Büyük bir bölümü
akiabumş insanlardı. Ama büyük bir
bölümü de planlı, programb, örgüt-
lü bir şekilde buraya geuniş insan-
lardı. Elebaşıükyapanlar. esas olarak
tahrik ve teşvik edenler henüz mah-
kemeye gelmedi. Bu anlamda dava
henüz bıtmedi."
Gericiliğin sonucu
Avukat Mehdi Bektaş da, Sıvas
olayının Türkiye'dekı gerici yapılan-
manın sonucu olduğuna dikkat çe-
kerek. "Bu yauiızca Sıvas'ta ortaya
çıkmış bir sonuç değildir. Bu anlayış
daha önce de çeşitli kereler, avdın-
lanmacı, ilerici güçlere karşı cıımhu-
riyetin kuruluşundan başlayarak,
aşağı yukarı 1946'lardan beri verilen
gerici mücadelenin bir yansıması-
dır" diye konuştu.
Avukat Veli Devecioğlu. Cumhun-
yet'ın bir devrimle kurulduğunu
anımsatarak, her dev rimın diyalek-
tik mantık gereği karşı-devnmcile-
rini de yaratacağını söyledi.
28 Şubat hareketi
Türkiye'de, 1940'lardan başlaya-
rak gerici güçlere verilen ödünler so-
nucu karşı devrimci hareketin palaz-
lanmaya başladığına dikkat çeken
Devecioğlu. "Bayarlar, Menderes-
ler, Demireller, Ozallar, Çillerler hep
ufak farklılıklarla kendi iktidarlan-
m 1997'ye kadar sürdürdüler. 28 Şu-
bat hareketini yeni bir başlangıç ola-
rak kabul etmekgerektiğini düşünü-
yorum" dedı.
Sıvas katliamının 1950'lerden
sonra siyasilerin gericilere verdiği
ödünlerin somut göstergesi olduğu-
nu kaydeden Devecioğlu, bu sürecin
göz ardı edilerek AzizNesin'in Sıvas
olaylannın sorumlusu olarak göste-
rilmesini gerçeklerin ters-yüz edil-
mesi olarak değerlendirdi. Deveci-
oğlu, Sıvas olaylannın laik cumhu-
nyete yönelik bir başkaldın olduğu-
nu vurgulayarak, atılan sloganlann
bu şeriatçı ayaklanmanın en açık ka-
nıtı olduğunu söyledi.
K/AYDINENGİN aengin (a posta. cumhuriyet. com. tr
Salı ve çarşamba günleri Tır-
mık yok. Sizi bilmem ama, ya-
zan için iyi oluyor. Haftada iki
gün nayta gezmek keyifli. Şu
sultani tembel yazara kalsa,
haftada iki gün yazıp, beş gün
hayta gezerdi.
Ama bu kez, Petrol Ofisi'nin
özelleştirildiği günün "yazı gü-
nü" olmayışına pek hayıflandı.
Ardından "Madem yazamıyo-
rum, bari okuyayım " deyip pro-
mosyon için stepne olarak ya-
yımlanan o abuk sabuk gaze-
teler dahil, günlük gazetelerin
tümünü önüne çekip didikledi.
Önce şaştı; sonra utandı.
Petrol Ofisi'nin haraç mezat
gitmesine, bir zil takıp oynan-
madığı kalmış. 1990'datırman-
maya başladığı "işadamlığı"
basamaklannı -anlaşılan- üçer
beşer atlayan, adı kamuoyun-
da duyulmamış bir "işadamı-
na" övgüler düzülüyor. Sekiz
yılda bir milyar dolaıiık bir iha-
lenin altına imza atacak mali
güce ulaşmış (!) bir adama,
"Gel bakalım hemşerim, sen
Özelleştirme Histerisi
bu kadarparayı hangi işi, nasıl
yapıp buldun? Bugüne dek
ödediğin vergi nedir" denece-
ğine, adam "Türk özel sektörü-
nün ulaştığı mali gücün simge-
si" olarak yağlanıp yıkanmak-
ta...
Petrol Ofisi'nin haraç mezat-
lanmasına karşı çıkan, eleşti-
ren üç beş yürekli kalem detar-
tışmayı "şavunma"dakabu\\e-
niyorlar. Örneğin,bloksatışya-
pılmasının bir devlet tekelini
özel tekele dönüştürmek oldu-
ğu vurgulanıp itiraz ediliyor. Ör-
neğin Petrol Ofisi'nin salttaşın-
maz mallarının bugünkü değe-
rinin bile satış değerinin çok
üstünde olduğunun altını çizip,
"ucuza gitti" diye yakınanlar
var. Örneğin, kurumun bugün-
kü kârlılık durumuyla dahi. beş-
altı yılda satış değeri kadar ge-
lir sağlayabileceğine itiraz edip,
"özelleştirilmese de olurdu"
yargısı savunulmakta.
Bu itirazların tümünün, Pet-
rol Ofisi'nin böylesine peşkeş
çekilmesine karşı başvurula-
cak yargı kanalında hukuksal
tanıtlar ve kanıtlar olarak işlev-
leri olacâk. Ancaaaak...
Ancaaak!..
Bütün bunlarözelleştirmenin
özüne değil, özelleştirmenin
yöntemine itiraz etmektir. Ka-
mu mülkiyetinden vazgeçmek,
özelleştirmeyi, kamuya en çok
yarar sağlayacak yöntem ve ıl-
kelerle gerçekleştirmeyi yeğle-
mek demektir.
Bu saatten sonra bunu mu
tartışacağız? Tartışmayı bu
bağlamda mı kabulleneceğiz?
* • •
Doğrudur, daha 80'li yılların
sonunda başlayan bir ideolojik
saldırı "özelleştirmeyi" ekono-
minın düze çıkarılması için "ol-
mazsa olmaz koşul" olarak
sundu. Bu ideolojik (evet. ide-
olojik) saldın medyanın benzer-
siz desteği ile toplumsal bilin-
ce yavaş yavaş kazındı. O ka-
dar ki özelleştirilecek kamu ku-
ruluşunun işçisi dahi "Hükümet
şu özelleştirmeyi bir türlü be-
ceremedi bilader" diye hikmet
yumurtlamaya başladı.
Cellada, ilmeği nasıl bağla-
ması gerektiğini öğreten idam
mahkûmunu bile anlamak
mümkün. Adam hiç olmazsa
canının daha az yanmasını
sağlamak, can çekişme süresi-
ni kısaltmak için çabalıyor. Ama
toplumun iliğine kemiğine ka-
dar sindirilmiş bir özelleştirme
histerisi. bakıyorsunuz özelleş-
tirmeden kendisine beş kuruş-
luk yarar sağlamayacak çul-
suzlann bile diline persenk ol-
muş; ekonomıdeki boğuntuyu
aşacak tek sihirli reçeteye dö-
nüşmüş.
• • •
Kanımızca tartışma mülkiyet,
üretım araçlannın mülkiyeti ek-
senine çekilmek zorunda. Ka-
mu mülkiyetinın, devlet mülki-
yetine dönüşmüşlüğü ve dev-
let mülkiyetinın it uğursuza
çöplük, çapsız politikacıya av-
lak oluşu, mülkiyet konusunda
bir dizi savrulmalara ebelik et-
mekte. Bunun üstesinden ge-
lebilmek zorundayız.
Birincisi: Kamu mülkiyetinin
devlet mülkiyeti ile özdeş ve
anlamdaş olmadığının altını
çizmek gerek.
Ikincisi: Kötü işleyen, tahrip
edilen, çürütülen ve çökertilen.
yağmalanan kamu mülkiyetin-
deki işletmelere (üretim araç-
lanna) bakıp, "Kamu mülkiye-
tinin alternatifi özel mülkiyet-
tir" iddiasını bir iyi didiklemek
gerek.
• * •
Okuyucuya not: Özelleştirme
ve kamu mülkiyeti konusunda
bu yazı, bir peşrevden ibaretti.
Önümüzdeki günlerde üst üste
bırkaç yazı daha gelecek. llgi-
lenenlere ve ilgilenmeyenlere
şimdiden duyurulur...
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİIVKAYA
Yangın Yeri...
Beş yıl önce bugün Sıvas'ta 37 insanımızı diri di-
ri yakarak katlettiler...
Eli kanlı canilerin arkasında kimler vardı?
Gerici-faşist güçler!..
Kimileri sarıklı, takkeli ve cüppeliydi; kimileri
gömlekli, şalvarlı, kot pantolonluydu...
Sıvas'ta Madımak Oteli'ni ateşe verdiklerinde
haykırıyortardı:
"Şeriat gelecek laikler geberacek..."
Uzun soluklu bir gecenin içindeyim...
Gözlerimi yumdum...
Bir bozkır akşamının olanca yalnızlığını duyum-
sadım...
Bir müzik kapladı salonun içini...
Ataol Behramoğlu nun dizeleri yankılandı...
"Yaşamak bu yangın yerinde
Her gün yeniden ölerek..."
Çocukluğumdan kalan bir şarkı, çoktan susmuş
dudaklarda güzelliğin pırıltısını geçmış yolların acı-
larıyla buluşturdu...
Saat gece yansını vurdu...
Metin Aitıok'tan Asım Bezirci'ye dek uzanan
bir çızgı, Behçet Aysan'a uzandı...
Nesimi ve Hasret, hüznün fotoğrafı gibiydi...
Beş yıl önce bu saatlerde 37 yürek gümbür güm-
bür çarpıyordu; 37 yürek insan olmanın onurunu
yaşıyordu...
Gözlerinde zaman mı saklıydı onlann yoksa sev-
da mı?
ölümün hain pençesi vız geliyordu hepsine!..
Metin Altıok, Madımak Oteli'nin ikinci kat mer-
divenlerine oturmuştu...
Dışarıda aç kurt sürülerinin uğultulan yükseliyor-
du...
Şöyle demişti Metin:
"Içimde kaybolmuş bir çocuk korkusul Bakıyo-
rum pencereden dışanyal Uzakta kuru dağlar ve
meşe korusu..."
Saatler durmuş gökyüzü kızıl bir aleve dönüş-
müştü...
Aynı dün geceki gibi uzun soluklu bir geceydi.
Gökyüzünde yıldızlar kaçıp gitmişti...
Iğde ağacı o ahşap evin bahçesinde hüznün ve
yalnızlığın içine gömülmüştü...
•••
Unutkan toplumuz...
2 Temmuz 1993'teki canileri koruyup kollayan-
lar, onları mahkemede savunanlar, gazete köşele-
rinde övgüler döktürenler bugün sözde insan hak-
lan savunucularıyla biıiikte "Resmi basın değil,
özgür bas/n "toplantıları düzenliyorlar, katıksızde-
mokrat kesilip düşünce özgürlüğünü Kari
Marks'ın, Nâzım Hikmet in, Said-i Nursi'nin fo-
toğraflarıyla bütünleştiriyorlar...
Bakın 2 Temmuz 1993 Sıvas katliamından ön-
ce neler yazıyorlardı:
"Sıvas Valisi Ahmet Karabilgin, 'PirSurtan is-
mi, zulme ve baskıya başkaldırıyla özdeşleşmiş-
tir' demiş. Merak ettim: Pir Sultan hangi zulme
başkaldırmış. Bugün 'Katil iktidar, tek yol devrim,
NATO'ya hayır' diyenlerbu şenliği düzenleyenler-
dir. Onlara gereken cevabı halk verecektir..."
Bir başka yazı:
"1 Temmuz 1993 günü, 12 Eylül 1980 öncesi
senaryolar aynen uygulanıyor. Marksist sloganlar,
Che Guavera posterleri, komünist yazarlar Sı-
vas'ı doldurdu. Pir Sultan Abdal Derneği Başka-
nı Murtaza Demir, Alevilikten ziyade materyaliz-
me yakın bir kişidir. Bunlar Sıvas'ı işgale hazırta-
nıyorlar. Tüm dindarlar, milliyetçi Müslümanlar
uyanık olun, Aziz Nesin 'e meydanı bırakmayın..."
Evet... Bu yazılan yazanlardemokrasi kahrama-
nı olarak ortalıkta dolaşıp bağırıyortar:
"Düşünceye özgühük için haydi eyleme!.."
• • •
Uzun soluklu bir gece...
Beş yıl önceye dönüyorum, 37 insanımızın di-
ri diri yakılışlarını gözümün önüne getiriyorum...
Saatler durmuş, gökyüzü kızıl bir aleve bürün-
müştü...
Bir dize çakılıp kaldı yüreğime:
"Sanki uyanık görülen düş
Tüterken yangın yerleri
Geceye bir masalda düşmüş
İki akasya salkım elleri..."
Alçakça, haince kurulmuştu pusu...
37 can beş yıl önce Sıvas'ta diri diri yakıldı...
Ben o eli kanlı çeteleri çok iyi tanıyorum...
Şimdi onlar 'demokrasi kahramanı' olarak do-
laşıyor, kimi aydın kılıklı ahmaklarla birlikte sarık,
cüppe, tespih, sıkmabaş için özgüriük istiyor...
Tanıyın onları, Sıvas'ı, Kahramanmaraş'ı anım-
sayıp, eli kanlı çetelerin cinayetlerini unutmayın!..
hckaya(â posta.cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
ANAP'tan istifa etmislerdi
Yazıcı ve
Zaimoğlu DYP'de
ANKARA(Cumhuriyet
Bürosu)-ANAP'tan bir sü-
re önce istifa eden Giresun
Milletvekili Rasim Za-
imoğlu ile Bursa Milletve-
kili fbrahim Yazıa DYP'ye
katıldı. DYP Genel Başka-
nı Tansu Çiller, tek başma
iktidan hedeflediklerinı
belirttı. Rasim Zaimoğlu
ANAP'tan istifa gerekçe-
lerini anlatırken Başbakan
Mesut Yılmaz'ı suçladı.
Zaimoğlu ve Yazıcı'nın
katılımıyla DYP'nin mil-
letvekili sayısı 95'e çıktı.
DYP grubunun dünkü
toplantısında partiye katı-
lımlar oldu. Salona DYP
Genel Başkanı Tansu Çil-
ler ile birlikte gelen Rasim
Zaimoğlu ve tbrahim Yazı-
cı. "Vur vur inlesin Mesut
Yılmaz dinlesin" sloganla-
nyla karşılandılar. Partiye
gıriş bıldirgelerinin imza-
lanmasından önce bir ko-
nuşma yapan Rasim Za-
ımoğlu'nun salonda bulu-
nanian "kardeş partinıLan
değerli üyeleri" diye se-
lamlaması dikkat çekti. Ya-
zıcı ile kendisinin Mesut
Yılmaz'aenyakın. aılenin
içinden olduklannı belır-
ten Zaimoğlu. "Bugüne
kadar Mesut Yılmaz'a
karşı çıkmadık, bir hata
vapmadık. Ama gördük ki
'çamurun üstünde otur-
mam ° diyenler,etraftan ca-
murlar sıçradıkça orada
oturmaya devam ediyor-
iar" dedi. Yılmaz'a yöne-
lik eleştirilenni "Bizianla-
yan, dışlamayan, sinirleri,
asabı bozulmayan, bozulsa
da bizleri suçlamayan dış-
lamavan bir liderleberaber
olmak için DYP'ye geçtik"
diye sürdüren Zaimoğlu,
"ölümüne kadar beraber
olacaklannı" söyledi. Par-
lamentodakı sandalye da-
ğılımı şöyle oldu:
FP: 145. ANAP: 138,
DYP: 95. DSP: 62. CHP:
56, DTP: 20. BBP: 8,
MHP:3,DP:1.DEPAR:1,
Bağımsız: 12, Boş: 9.