24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 TEMMUZ 1998 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER iüpkan: rttifak ramıyopum I ANKARA (Cumhuriyet •ürosu)-CHP'den istifa den Aydın Güven Gürkan, )DP. HADER tP ve BP rasında ittifak sağlayarak eçime birlikte girilmesi önürıde çaba gösterdiği aberlerini yalanladı. jürkan, "Böyle birçabam e girişimim yoktur. 'artimden aynlmamın tek ledeni, toplumumuzun ıanş, refah. adalet, özgürlük e demokrasi ihtiyacına ve steklerine yanıt vermekte )üyük yetmezlikler gösteren )ir siyasal partıler .isteminin içinde yer ılmamaktır" dedi. Sakık yerine Apo'nun yeğeni • İSKENDERLN [Cumhuriyet Giiney Üleri Bürosu) - Iskenderun Tugay Komutanı Tuğgeneral Ethem Erdağı, Hatay'da eylemlerini sürdüren PKK'nin. Amanos Dağlarfna yeni sorumlu olarak Abdullah Öcalan'ın ablasının oglu Hasan Atmaca'yı atadığının belirlendiğini bildirdi. Şemdin Sakık'ın yerine atanan Ferhat kod adlı Atmaca'nm örgütteki görevinin Akdeniz Bölgesi Genel Koordinatörlüğü olduöu kaydedildi. Tek sınava destek • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tüm Ögretim Üyeleri Derneği (TÜMÖD) ile Eğitim Hakkını Savunma Kotnitesi. üniversiteye airişte tek sınav yöntemine destek verdı. TÜMÖD Genel Başkanı Prof. Dr. Tahir Hatipoğlu. üniversiteye girişte tek sınavlı sisteme geçişin büyük ölçüde eşitsizlikleri ortadan kaldıracağmı, okula ve öğretmene verilen değeri arttıracağını belirtti. Yapılan araştırmalara göre, üniversiteli öğrencilerin yüzde 39'unun bir dershaneden geçtiğini, bunlardan yüzde 12'sinin yüksek ücretli özel de^ | ? ajdîğını, böylece firssi- t\, e._şitsizliğinin arttığını belirten Hatipoğlu, aileleri ve öğrencileri sınav işkencesınden kurtarmak gerektiğini kaydetti. Adli tatil başladı • A.NKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargı dün 45 gün sürecek adli tatile girdı. Adli tatil süresince tutuîdu sanıklan olan ağır ceza ve devlet güvenlik mahkemelerindeki davalar nöbetçi yargı mensuplan tarafından incelenecek. Adli tatilin sonunda yargıyı aralannda Susurluk"un da bulundugu çok sayıda önemli dava bekliyor. Aralannda Özer Çiller, Recep Tayyip Erdoğan ve Mehmet Ağar'ın da bulundugu çok sayıda ünlü kişi hakkındaki kararlar önümüzdeki yargı yılına kaldı. Kurul 1 yaşında • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet Bakanı ve Insan Haklan Koordinatör Üst Kurulu Başkanı Hikmet Samı Türk, kurulun bir yılda yaptıgı çalışmalarla insan haklan konusunda önemli mesafeleraiındığını bildirerek "Bir yılda meydana gelen gelişmeleri memnunıyet verici. ancak yeterli görmüyoruz" dedi. Tl TBMM'nin tatile giriş tarihi ve seçim karan almıp alınamayacağı tartışmalı Sırada irtica paketi varANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Vergı reformu yasa tasansı- nın gelecek hafta tamamlanması beklenirken; TBMM'nin tatile gi- riş tarihi ve tatil öncesinde seçim karan alınıp ahnmayacağı tartış- ma konusu oldu. Başbakan Yar- dimcısı Büient Eccvit, "Laikliği sağlamlaştıracak tasanlannuz var. Hepsi olmasa da. bir kısmını yaz tatiUnden önce çıkarmaya ça- Iışacağız. Ancak Meclis'i fazla tut- manın da doğru olmadığı kanısın- dayız" dedi. TBMM'nin "vergi tasarısı faz- la mesaisi"nin gelecek hafta ta- mamlanması beklenirken, hükü- met ortaklan bir araya gelerek da- • Başbakan Yardımcısı Ecevit, "Meclis'te muhalefete tutsak olduklannı", birkaç tasanyı daha çıkardıktan sonra tatil karan ahnması gerektiğini vurguladı. Ecevit, laikliği sağlamlaştıracak bazı yasalan çıkarmaya çalışacaklannı söyledi. ha sonraki çalışma programını belirleyecek. ANAP yöneticileri TBMM Plan ve Bütçe Komisyo- nu'nda görüşmeleri tamamlanan "Yerel \'önetimler Reform Tasa- nsı"nın da çıkarılmasında ısrarlı görünürken, Başbakan Yardımcı- sı Büient Ecevit. dün gazetecile- rin bu konudaki sorulannı yanıt- larken, "laikliği sağlamlaşüracak bazı tasanlann tatile girmeden çı- kanlmaya çalışılacağını*' vurgu- ladı. Ecevit. "Yerelyönetimler re- form tasansını da vakit olursa gündeme alabiliriz. Ama biz Mec- Us'i fazla tutmanın doğru olmadı- ğı kanısındavız. Çünkü çokönem- li reform tasanlan çıkardık. Bun- lann takibi, uygulaması çok önemli. Meclis'te sürekli engelle- melerie karşı karşı>ayız. Meclis gündemini fazla > üklemeden,yaz tatiline girmekgerekir" dedi. TBMM Genel Kurulu'nda 20 Temmuz pazartesi günü. günde- me ahnması kabul edilen Başba- kan Mesut Yılmaz ile ilgili gen- soru önergesi görüşülecek. bu gö- rüşmeler sırasında verilecek gü- vensizlik önergesinin de 22 Tem- muz'da uörüşülmesi bekleniyor. TBMM "Genel Kurulu'nda 21 Temmuz günü de Anayasa-Ada- let Karma Komisyonu'nda kara- ra bağlanan dokunulmazlıklarla ilgili bazı dosyalar ele alınacak. Bu yoğun mesai içinde, bugüne dek 80 maddesi kabul edilen ver- gi yasa tasansının kalan 8 madde- sinin de hafta sonuna dek görü- şülmesinin tamamlanması bekle- nivor. Vergi tasansı görüşmelerinin tamamlanmasının ardından. irti- cayla mücadele paketinde yer alan birer maddelik birkaç tasan- mn çıkanlması hedefleniyor. TBMM tatile girmeden, seçim tartışması da karara bağlanacak. Başbakan Mesut Yılmaz ile CHP Genel Başkanv Deniz Baykal ın seçim uzlaşmasında. TBMM ta- tile girmeden 1999 yılı nisan ayında seçim yapılması için karar ahnması öngörülüyor. Ancak hükümet ortaklannın itirazlan nedeniyle, TBMM tati- le girmeden seçim tarihiyle ilgili tartışmalann yoğunlaşması bek- leniyor. 1 milyar 350 milyon lira ceza Akitgazetesi kculın avukcıthım tazminat ödeyecek • Yayımlanan haberlerde. "Şeriata Karşı Kadın Yürüyüşü"nü düzenleyen ÇHD ile yürüyüşe katılan 7 kadın avukatın kişilik haklanna saldırıda bulunulduğu gerekçesiyle Akit gazetesi, 2 davada l milyar 350 milyon lira tazminat ödemeve mahkûm edildi. ANKARA (A*) - Akit gazetesi, yayımladığı bazı haberlerde "Şeriata Karşı Kadın Yürüyitşü"nü dü- zenleyen Çağdaş Hukuk- çular Derneği (ÇHD) ile yürüyüşe katılan 7 kadın avukatın kişilik haklanna hakaret ettiği gerekçesiy- le, 2 ayn davada toplam l milyar 350 milyon lira manevi tazminat ödeme- ve mahkûm edildi. Dava- lardan birınde davalı olan FP Istanbul Milletvekıh Mehmet Ali Şahin alev- hindeki dava. reddedildi. Ankara 29. Asliye Hu- kuk Mahkemesi'nde gö- rülen davada, yürüyüş ko- nusunda Akit gazetesinde hakaret içeren beyanları bulundugu iddia edilen FP'li Şahin hakkındaki dava reddedilirken, Akit Gazetesi Sorumlu Yazı tş- leri Müdürü Ali İhsan Ka- rahasanoğlu \e muhabır Bekir Erdoğan. ÇHD'ye 150. 7 kadın avukata da 100'er milyon lira olmak üzere toplam 850 milyon lira tazminat ödeme ceza- sına çarptırıldı. Ankara 4. Asliye Hu- kuk Mahkemesi ise ÇHD eski Genel Başkanı Avu- kat Şenal Sanhan'ın yine aynı konuda açtığı dava- da. Akit gazetesi. Karaha- sanoğlu ve köşe yazan Hasan Karakaya'yı ortak- laşa 500 milyon lira taz- minat ödemeye mahkûm etti. Dava dilekçeleri Ankara 29. Asliye Ceza Mahkemesi'ne açılan da- vanın dilekçesinde. dava- cı kadın a\ukatlann, 15 Şubat 1997'de Ankara'da düzenlenen "Şeriata Kar- şı Kadın Yürü>üşüT 'nün düzenleme kurulu üyeleri ve katılımcılan olduğube- lirtilerek. söz konusu yü- rüyüş ile ilgili Akit gaze- tesinın 15 Şubat 1997 günlü nüshasında "tslama Sövme Yürüyüşü" başlı- ğıyla bir haber yayımlan- dıgı kaydediliyordu. Dı- lekçede, söz konusu habe- rin başlığının altında ÇHD'nın adının açıkça ifadcedildiği belirtilerek. "Haber içeriğinde yürü- yüş, yüzde 99'u Müslü- man olan halkın inançlan- na hakaret olarak yorunı- lanmış. Müslüman okur- larda. inançlanna hakaret edildiği izlenimi yaratıla- rak. yürüyüşü düzenleyen müvekkiller. halkın kin ve husumetine maruz bıra- kılmtşlardır" denıliyordu. Haberin alt başlığında, yürüyüşün "Bir avuç ko- konanın tezgâhı" olarak nitelendırildiğı ifade edi- len dilekçede. bu nitele- meyle kadın avukatların kişilik haklanna saldında bulunulduğu kaydedili- yordu. Dava dilekçesinde. ha- berin içinde RP Istanbul Milletvekili Mehmet Alı Şahin'den alıntı olduğu ve "eceli gelmiş köpek canıi duvarına si>er" benzet- mesi yapıldığı belirtilerek. bu benzetme ile müvek- killenn bir yandan hakare- te maruz kaldıkları, diğer yandan da tehdit edildıkle- ri savunuluvordu. Çiller yeni programıııı açıkladı D^ P Genel Başkanı Tansu Çiller. ordunun bütünüyle siyasetin dışında kalması gerektiğini belirterek amaçlannın tam ve şeffaf bir demokrasi olduğunu söyledi. Çiller. "Terörle mücadele ederken ülke çıkannı bazen temel insan hak \e özgürlüklerinin önünde tuttuk. Bireyin dokunulmaz haklanna daha fazla özen göstermemiz gerekirdi" dedL Çiller, çok sayıda DYP milletvekili ve parti yöneticisiyle S^issotefde düzenlediği toplantıda partisinin 2. Demokrasi Programı'nı açıkladı. DYP lideri, Türkiye'nin demokrasi standardını > ükseltmesi ve kişi hak ve özgürlüklerinin devletin dokunulmazlığının önünde yer alması gerektiğini söyledL Çiller. Türkiye için en önemli tehdidin irtica olmadığını ve irticanın hukuki tanımımn da hâlâ yapılmadığını sa\ unarak, "Kimileri, cumhuriyet ve laüdik elden gidivor di\e, bu kavramlan kalkan yaparak milletin çağdaş dünyadan kopmasına neden oluvortar" dedi. (Fotoğraf: UĞUR DEMİR) TBMM Komisyonu Kalemli'nin 'zırhı' deliniyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Anayasa- Adalet Karma Komisyo- nu'nun dünkü toplantısında, genel kurul salonunun yeni- lenmesi sırasında görevini kötüye kullanmakla suçla- nan eski TBMM Başkanı, ANAP Kütahya Milleueki- li Mustafa Kalemli'nin do- kunulmazlığının kaldınlma- sı kararlaştırıldı. Eski Dev- let Bakanı, DYP Bılecik Milletvekili Bahattin Şe- ker'in dosyasını dönem so- nuna bırakan komisyon; DYP Isparta Milletvekili Ömer Bilgin'ın de 9. kez do- kunulmazlığının kaldınlma- sını kararlaştırdı. Kararlar, TBMM Genel Kurulu'nda göriişüldükten sonra kesın- leşecek. Anayasa-Adalet Karma Komisyonu. dünkü toplan- tısında gündemindeki 21 dosyadan 20sini karara bag- ladı. Hazırlık komisyonu- nun, dokunulmazlığının kal- dınlmasını istediği DYP Elazığ Milletvekili Mehmet Ağar'ın dosvası ise savnn- ma için süre istemesi nede- niyle ertelendi. Komisyon, "askerükten kurtulmak için hile yapmakla" suçlanan DYPİı Bahattin Şeker'in dosyasını dönem sonuna bı- rakı'rken DYP'li Bilgin hak- kında TURBAN Genel Mü- dürlüğü döneminde göre\ ı- ni kötüye kullandığı gerek- çesiyle 9. kez dokunulmaz- lığımn kaldınlmasını karar- laştırdı. Karma komisyon, aralannda DYP Genel Baş- kanı Tansu Çiller'in dosya- sının da bulundugu 18 dos- yayı da dönem sonuna bı- rakma karan verdi. M e c l i s C e n e l K u r u l S a l o n u i c i n k a r a r T B M M B a s k a n ı n d a Çetîn: Formül arıyoruz .\NKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Meclis'in yeni genel kurul salonunun teslim ahnması karannı vermek için Başkanlık Divanı'nca kendisine yetkı verilen TBMM Başkanı Hikmet Çetin çözüm anyor. Salonun yapımını üstlenen Mesa-Nurol ile anlaşmaya vanlırsa. eksiklikler TBMM tarafından yaptınlacak ve fatura firmaya ödettirilecek. Tartışılan ikinci förmüle göre de eksikliklerin parasal değeri tespit ettirilerek, firmaya yapılacak ödemeden kesinti yapılacak. TBMM yeni genel kurul • Mesa-Nurol ile anlaşılırsa eksikler TBMM tarafından yaptınlacak ve fatura firmaya ödettirilecek. Tartışılan ikinci formüle göre de eksiklerin parasal değeri tespit ettirilerek firmaya yapılacak ödemeden kesinti yapılacak. salonuyla ilgili tartışmalar Maliye Bakanlığf nca önümüzdeki günlerde açılacak tespit davasıyla yeni bir boyut kazanacak. Emlakkonut'un Mesa-Nurol'a hakediş bedeli olarak 1.2 trilyon lira ödemesi TBMM Başkanlık Divanf nda tepki yaratırken. eksiklikler gerekçesiyle yapılan yaklaşık 2 milyon dolarlık kesinti yeterli bulunmadı. Emlakkonut 710 bin dolar gecikme. 203 bin dolar eksik yapılan işler ve 1 milyon dolar da oylama ve yoklama panellerindeki sorun için firmaya yaptığı ödemeden kesinti yapmıştı. Son ödemeyle birlikte Mesa-Nurol'a yaklaşık 24 milyon dolar ödeme yapılmış olurken. TBMM yönetimi kalan 5 milyon dolann tamamını ödememek için formül anyor. Alınan bilgiye göre TBMM Başkanı Hikmet Çetin, Maliye Bakanhğf nın önerisi üzerine Mesa-Nurol ile anlaşmanın yollannı arayacak. Teknik daire tarafından yapılacak tespite göre Mesa-Nurol'a ödenmesi gereken yaklaşık 5 milyon dolardan kesinti yapılması ya da eksiklikler ve kusurlu işlerin TBMM tarafından başka bir firmaya yaptınlması. faturasının da Mesa-Nurol'a ödettirilmesi formülleri üzerinde duruluyor. Ancak her iki formül için de firmanın ikna edilmesi gerekiyor. POLİTtKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETtNKAYA 7 Bin Çocuk... Almanya, Fransa, Belçika, isveç, İsviçre ve Avusturya'da 7 bin çocuğun katıldığı kamplarda ne- ler oluyor? Kampın adı şu: "98 Yatılı ve Gündüzlü Yaz Kurs- ları..." Milli Gazete'nin Avrupa baskılarında "kampa çağnlar" yer alıyor; camilerde el ilanları dağıtılıyor... Dincilerin klasik yöntemidir bu yaz kampları... Nurcular, Süleymancılar ve Milli Görüş Teşki- latı, 1970'li yıllardan beri "yaz kampları"nı hem yur- tiçinde hem de yurtdışında yaşama geçirirler... Metin Gür'ün haberini okurken birden 1970'li yıl- lara döndüm; tarikat ve komando kamplarını anım- sadım... Bugün tarikat şeyhlerinin gazetelerinde, televiz- yonlarında, üniversitelerde yuvalanan çok sayıda "Nurcu" yaz kamplarında yetişmedi mi? Kaz Dağı eteklerinden Fethiye'deki günlük or- manlanna; Elmalı'dan Finike'ye değin gözden ırak yörelerde yetişen "Nurcular" ve "faşistler" 1998 Türkiyesi'nde bilim adamı, gazeteci, işadamı, poli- tikacı kimliğiyle ortalıkta dolaşmıyorlar mu? Yurtdışındaki "Yatılı ve Gündüzlü Yaz Kuran Kurs- lan"n\ düzenleyen Islam Toplumu Milli Görüş Teş- kilatı, bu kamplan "Akıncılar Kampı" olarak görü- yor... Işte bu kamplar 196O'lı yıllann ortalarında Türki- ye'de yaşama geçmiş; 70'li yıllarda Milli Selamet Partisi'ne "militan kadrolar" yetiştirmişti... Kimler yetişti o kamplarda? v Recep Tayyip Erdoğan, Abdurrahman Dilipak, Şevki Yılmaz ve diğerieri... Akıncılar bir dönem Komünizmle Mücadele Der- nekleri'yle çok sıkı ilişki içinde değiller miydi? Hem de nasıl! Amerikan 6. Filosu'na tepki gösteren solcu öğren- cilere, faşistlerle birlikte "Komünistler Moskova'ya" diye bağıranlar onlardı: Kanlı Pazar'da Mehmet Şevket Eygi'nin önderliğinde muştaları çekıp gen- cecik insanlan öldürenler de yine onlardı... Muhteremlerin hepsi şimdilerde "demokrasi kah- ramanı" olarak dolaşıyoriar; Kürtçüler ve Yeni Man- dacılarla birlikte "sanğa, çarşafa, sıkmabaşa" özgür- lük istiyorlar; eli kanlı PKK itirafçılarıyla ilişki kuru- yoriar... ,; • • • Islam Toplumu Milli Görüş Teşkilatı'nın yurtdışın^ daki çalışmalan ve bağlantılarının amacı siyasi kad- roların yetiştirilmesine yöneliktir. 1970'lerde "Milti' Selamet Partisi"ne, 1980 sonrası da "Refah Parti^ s/"ne militan yetiştiren Milli Görüş, hem siyasi kad-. roların hazırlanmasını, hem de parasal destegi bir-î liktegötürmüştür... I Bu iş Diyanet'ten emekli imamlar tarafından yü- rütülüyor Avrupa ülkelerinde... ' Salih Gök'ü tanır mısınız? Fazilet Partilidirve Batman Belediye Başkanı'dır. J Salih Gök, Islami Hareket militanı Kubbettirv Gök'ün babasıdır. Kubbettin uzun süredir tutuklu- dur... Salih Gök, Islam Toplumu Milli Görüş'ün uzun yıl- lar Hollanda temsilciliğini yapmış, Kaplan Hoca'yla sıkı ilişkiler kurmuş, daha sonra birbirlerine girmiş- lerdir... \' Şimdi bir soru: "Milli Görüş'ün amacı nedir?" Milli Görüşçülerin Hamburg'daki Merkez Ca- mii'nde "Ali İhsan Hoca" olarak tanınan Ali İhsan Halisçi, 1983 yılında bakın ne diyordu: "Allah nizamına mani olanlara sesleniyorum; Al- lah 'a birer mücahit olarak yann memleketimize dö- neceğiz. Şuurtanmış olarak döneceğiz; bizim Ku- ran 'ımızı yırtanlann yüzünü yırtacağız; bizim Ku- ran 'ımızı parçalayanların anayasalannı parçalayaca- ğız..." Avrupa ülkelerinde yatılı ve gündüzlü Kuran kur- su düzenleyenler dün de aynı şeyi söylüyoriardı, bugün de: "Laikleri öldüreceğiz..." • • • İki yıl önceye dek devlet Nurculara kamp yeri ver- miyor muydu? Kamu kuruluşlannın dinlenme ve eğitim tesisleri "Nurculara" kiralanıyor, buralarda eğitim yapılıyor- du... Milli Görüş şimdi 7 bin çocuğu Avrupa'da kam- pa alıyor... Gurbetçilerimizin çocukları bu kamplarda eğitilir- ken amaçlanan şudur: "Siyasi kadrolan yetiştirmek..." Ali hocalar, Demirtaş hocalar, Muharrem hoca- lar sabah akşam şöyle seslenecekler çocuklara: "Islamın hâkim olması, yeniden Kuran 'a dönül- mesi için çalışacağız..." Çocuklar hocalan dinleyecek... Hocalar diyecek ki: "Islami hâkim kılma gayreti olmayanlann hiçbir fe- tihte nasibi yoktur. Okullardan Kuranı Kerim'i kal- dıralı tek bir nesil yetiştiremediler. Fatihleh yetişti- recek tek bir kadın koymadılar. Bacağına geçirdiği daracık kotpantolonu ile şehevi gıcıklanmalarile ak- şama kadarşehvet arayan kadınlar mı Fatihleh doğ- ruracak?" Söyleyin, bunların Cemalettin Kaplan'dan farkı ne? hckaya" posta.cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 lRMIKI AYDIN ENGİN aengin (a posta. cumhuriyet. com. tr Ç A G D A Ş N L A R Profesör llhan Arsel bir kitap yaz- dı: Şeriat ve Kadın. Kitap yayımlan- dı; savcılar kitap hakkında dava aç- tı; kitap mahkemeye düştü; 2. Asliye Ceza Mahkemesi yargıçları kılı kırk yardı, Türk Ceza Yasası'nın madde- leri arasında uyan birini buldu ve ya- sarrın 175. maddesi uyannca yazarı ve yayıncısını 10 ay hapse mahkûm etti. Profesör Arsel Amerika'da yaşa- dığından dosyası ayrıldı. Buna karşı- lıkyayıncılığı üstlenen bizim Hürriyet Karadeniz, paçayı kurtaramadı ve paraya çevrilen cezayı tıkır tıkır öde- di. Mahkeme bununla da yetinmedi ve arada 16. baskısına ulaşan kitap hakkında toplatma kararı aldı. ilk 15 baskısı peynir ekmek gibi satılan ki- tap, 16. baskısından itibaren artıkya- saklı. Çete kuracağına, çetelere katıla- cağına kitap yazma, düşüncelerini sözcüklerle açıklama suçunu yeğle- yen Profesör Arsel'in kitabının içeri- ğini tartışmıyorum. Büyük ölçüde ka- tıldığım, küçük ölçüde katılmadığım yanları var. Ama Arsel'in görüşlerine Bir Çete Kurduk, Ama Nafile... katılıp katılmamamın hiç ama hiç önemi yok. O yüzden beş kişilik bir çete kur- duk. Bizim Yazıişleri Müdürü ibra- him Yıldız, bizim köşe yazarı ve bü- tün TV kanallarının starı Toktamış Ateş, bizim "ametesorun/an" uzma- nı Şükran Soner ve düşünce suçu işleme bağımlısı Şanar Yurdata- pan'dan oluşan beş kişilik çetemiz, Profesör Arsel'in kitabından suç oluşturduğu mahkeme karan ile ke- sinlik kazanmış bölümleri alıp bir bro- şür bastırdı. Çete sözcüsü ve görevlisi olarak çarşamba günü, Istanbul Devlet Gü- venlik Mahkemesi'nin ana kapısının önünde bu (suç) broşürünü, gelip ge- çen yurttaşlara ve "ne oluyor" diye kapının önünde toplaşan gazeteci ta- kımınadağıttım. 5680 sayılı Basın Kanunu'nun 3. maddesi aynen şöyle: "Basılmış eserlerin herkesin göre- bileceği veya girebileceği yerlerde göstehlmesi veya asılması veya da- ğıtılması veya dinletilmesi veya satıl- ması veya satışa arzı neşir sayılır. Fi- ilin ayrıca suç teşkil etmesi hali müs- tesna olmak üzere basın suçu neşir ile vücut bulur." Türkçesi epey ber- bat da olsa madde açık. Bizim çete adına ben, hiçbir tartışmaya yer bı- rakmayacak bir açıklıkla suç işlemiş durumdayım. Nitekim bu bilinçle, "suçumu" bir güzel işledikten sonra, paşa paşa DGM savcısının karşısına çıktım ve kendimi ihbar ettim. • • • Kendim hakkındaki suç duyuru- sunda bulunduktan sonra ne oldu dersiniz? Seçenekleri sıralayalım: Savcı beni tutukladı. Savcı hakkımda soruşturma açtı. Savcı beni tebrik etti. Savcı çok üzüldü. Savcı çok sevindi. Savcı "teessüf ederim" öeö'ı... Gerisini siz çoğaltın ve tıpkı benim gibi yanılın! Savcı umursamadı bile. Bir yandan yasal zorunluk gereği usulen ifademi alırken bir yandan da "Açmıyorum kardeşim. Soruşturma açmıyorum sizin hakkınızda" dedi. Savcıya göre "neşir yoluyla suç iş- lenmesi" için, suç teşkil ettiği kesin- leşmiş yazıların broşür olarak bastı- rılması, sokaktan gelene geçene da- ğıtılması yetmiyor, satılması filan ge- rekiyormuş. Çok kıdemli bir basın sanığı olarak savcının yasayı böyle yorumlaması- nın mümkün olmadığını anlatmaya çahştıysam da izne çıkma hazırlığın- da olan DGM savcısı lafı ağzıma tı- kamakla yetindi. Bu akşam bizim "çefe"yi olağa- nüstü toplantıya çağıracağım. Ya bu broşürü bu kez gelene geçene satıp ("Haydeeee! Suç broşürü bunlar... Koş vatandaş koş... Tanesi 10 bin, on tane alana 50 biiiiin! Koş vatan- daş kooooş") suçu savcının istediği gibi işleyeceğiz ve kendimizi yeniden ihbar edeceğiz ya da... "Ya da "sı zor. Belki baklava çete- sine dönüşürüz. O zaman yakalarlar nasıl olsa... Not: "Peki ne halt etmeye ken- dinizi ihbar ediyor, ne demeye kaşınıyorsunuz" diyenlere yanıtımdır: Onlarca ya da yüzlerce, belki binler- ce, hele bir denk getirilebilse de mil- yonlarca yurttaş, mahkûm olmuş bir (hemangi bir) düşünce suçuna ortak olabilse; milyonlarca sanıklı davalar açılsa; yasalan yapanlar, milyonlarca kişiyi hapse tıkmakla, o düşünceyi suç sayan cezayasasını ortadan kal- dırmak seçenekleri arasında bo- calasa... Terzi Sadık'ır> güzel bir (Ege) öz- deyişi vardır: "Yerden göğe küp diz- seler, en alttakini çekseler, seyreyle sen gümbürtüyü" derdi. Ne gürültü kopar ama değil mi? KÜBtUİOOOlVE tWDW KAMPLAK1 CAĞININ TANIĞI ÜC YAZAR 2. BAS1 4CC 000 T, KUBİUY OLAYI VE TARİKAT KAMPLARI 4. BASI SANCILIYILLAR KUJATIUHI? SEVDAMN Aı>RES1 BEUJDECD. İOOODOT _ KUZU POSTUNDA KURT 2. BASI soooocn. ZAMBAK SANA DA BULAJTI KAN 2 BASI 6CC OCC *L DİN BARONUNUN KAZLARI 2. BASI 9OODO0TL Â4IK KADINLAR SOKAĞI 2. BASI SOO CCC1. ŞERİAT PAZARI 800 000 TL SEVDANIN ADRESİ BELLİ DEĞİL 1 OCCTOTL Çağ Pazartama A.Ş. Türkocağı Caddesi No:39/41 (34334) Cağatoğtu-lstanbul Tel: (0212) 514 01 96
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle