24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 TEMMUZ 1998 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR 13 Cubanismo, yeniden canlandırdığı 1950 ve 60'lann Küba dans müziğiyle coşturdu 'Kapdar açıhyor, Küba değişiyor' GÜL ERÇETtN Programında dünyadaki La- rin akımına geniş yer ayıran ls- tanbul Caz Festivali, perşembe akşamı AçıkhavaTiyatrosu'nda Havana'nın en tarunmış müzis- yenlerinden otuşan Cubanis- mo'yu ağırladı. Cubanismo, ilk konserini çekirdek kadrosuyla üç yıl önce Holianda'da verdi. Londra. Paris ve Küba kökenli müzisyenleri bir araya getiren bu konserin büyük ilgi görmesi ûzerine projenin miman Jesus Akmany'den bir albüm çıkar- ması istendi. Ancak albümde. konserden farklı olarak solistler- den çok enstrümanlar ön plana çıkanlacaktı. Üç yıldır Lond- ra"da yaşamakta olan Alemany. bunun üzerine Havana'da aldı so- luğu. Her biri bireysel olarak ayn ayn topluluklarla çalışan mü- zisyenlerin bir araya gelmesi bi- raz zaman aldı. Ancak sonuçta Latin müziğini dünya çapında popüler yapan rumba, ça-ça-ça, danzon ve son gibi Küba dans müziklenni yeniden canlandıran bir proje çıkmış oldu ortaya. Alemany önderliğindeki 14 ki- şilik Cubanismo, dünya turne- leri çerçevesinde 1950 ve 60'la- nn Küba dans müziğıne daya- nan programıyla Açıkhava'yı da coşturdu. Alemany ile kon- ser öncesinde görüştük: - Bürün dttnyada esen Latin rüzgânru nasıl açıklıyorsunuz? - Tam bir patlama oldu açık- çası. Latin müziginin güçlü rit- UIUSUMMSI İSTANIUL CA2 FESTİVALİ mi etkili bunda. Bunun yanı sı- ra ruhu ve mesajı da çok güçlü. Bu ritimler ve danslar. insanla- n birbirine yaklaştırıyor. Biz Kübalı müzisyenler de bu gücü yabancı ülkelerdeki insanlarla iletişim kurabilmek için kulla- nıyoruz. c Her şey çok daha özgttr' - Peki dünya bu müziği nasıl keşfetti? Oncelikle bugün dünyadabü- tün kapılar açılıyor artık. Pazar her şeye açık. Küba'da da her şey çok daha özgür. Artık müziği- mizi pazarlayabiliyoruz dışan- ya. Bu da dünyanın dört bir ya- nındaki insanlara Küba müziğiy- le tanışma olanağını sağladı. - Küba'yı hep dışanya kapa- b bir ülke olarak düşünmüşüz- dür. Sizin bir anda dünyaya açü- manız ve dünya müzik pazan- nın kurallanyla oymaya başla- manız, bir tepkiye yol açtı mı Küba'da Hiçbir sorun olmadı. Daha önce de belirttiğim gibi kapılar açılıyor ve Küba degişiyor. Kü- balı müzisyenler gibi Kübalılar da dış dünyayı merak ediyorlar. Ancak bu açılım sırasında ke- sinlikle hükümetle çelişmiyo- ruz. Hükümetin koyduğu birta- kım kurallar var ve kendi iste- ğimizle uyuyoruz bu kurallara zaten. Uzun bir Latin geleneği - Dünya pazarınaçıkarken iz- leyiciyle daha rahat buluşabil- mek için herhangi bir degişiklik ya da düzenlemeye başvurdu- nuzmu? Kesinlikle hayır. Saf Küba müziğini yorumluyoruz her yer- de. Yüzde yüz saf Küba müzi- ği yapıyoruz. Kendi kimliğimi- zi, müziğimizi tanıtıyoruz. - Bu vıl dünvadaki caz festival- ISIANBUL KÜUÜR VE S«NM VAKFI ç i J a f Küba müziğini yorumluyoruz her yerde. Kendi kimliğimizi, müziğimizi tanıtıyoruz. Dans ve ritimle, insanlarla iletişim kuruyoruz. Küba müziği için her zaman bir gelecek olacak. lerinin hemen hemen hepsine katıhyorsunuz. Caz ve Küba ez- gileri hangi platformda buluşu- yor? Küba müziginin tarihine bak- tığımtz zaman uzun bir Latin geleneğinden geldiğini görüyo- ruz. Daha yüzyılın başında bi- le pek çok caz sanatçısı Küba müziginin ruhundan yararlanı- yordu. Bu da Latin cazının doğ- masına neden oldu. Iki ülke topraklannın çok ya- kın olması ve Küba'dan Ame- rika'ya yoğun bir göç yaşanma- sı da iki müziğin birbirine yak- laşmasında ve birbirini etkileme- sinde etkili oldu. - Bu Latin rüzgânmn ardın- dan Küba müziginin geleceği konusunda ne düşünüyorsunuz. Şu andaki yoğun ilgi bir moda olabilir mi? Küba müziği için her zaman bir gelecek olacak. Geçmişine baktıgımız zaman politik baskı- lann en yoğun olduğu dönem- lerde ya da kapılann tamamen kapalı olduğu günlerde bile mü- zik gelişimini hiç durdurmadı. Üretim, değişim, gelişim sür- dü. Küba müziğine ve dansına yeni öğeler eklendi. Müzik dün- ya çapında da sürekli bir geli- şim halinde. lnsanlar artık sü- rekli alışveriş halindeler. Yeni şeyler arayıp deneysel bir şey- lerin peşinde koşuyorlar. Bu ge- lişim vc etkileşimin içinde Kü- ba müziğine de her zaman yer olacak. - Peki sizin Küba müziğini başka türlerle birleştirme yö- nünde bir düşünceniz var mı? Kim bilir? Sürekli bir sonra- ki adımımı düşünürüm ve hiç yaptığım şeylere saplanıp kal- mam. Sürekli bir arayış içinde olduğumdan bu rür projeler de cazip geliyor bana. Londra'da kaldığım için farklı türlerdeki müziklere de açığım. - Yakın gelecekplanlannız ne- ler? Eylül ayında yeni albümü- müz çıkacak. Dünya turnemiz de yine eylül ayında bitecek. Bu turne henüz bitmişken ekim so- nunda yeni albümün tanıtım tur- nesine başlayacağız. Bugün CRR de Prysm ve Orchestre National de Jazz, Roxyde Coolbone ve Gramofon da Yahya Dai Festivaldeson duraldarLALE KUYUCU Açıkhava sahnesi 15 Temmuz'da çok önemli iki konuğu ağırladı Miles Da- vis'in orkestralannda-çok farklı dönero- lerde yer almış olan KeunyGarrettve John McLaughlin art arda sahneye çıktı. Kenny Garrett'ın cümlelen sağlam. Dinleyeni soluksuz bırakacak kadar us- ta. Devraldığı caz geleneğinin tadını çı- kanyor. John Coltrane, Miles Davis ve \VoodyShavv'un "dev adımlar"ından yü- rüyor. Üstelik de bu mirası ileriye taşı- yacak kadar omuzlamış: doludizgın gi- diyor. Basta sağ kolu Nat Reeves, piya- noda ShedrickMitchell ve da\ulda Chris Dave'ın desteğıyle Garrert sahnede ken- di ritüelini gerçekleştiren dervişlere ben- ziyor. Piyanoyla, basla \ e davulla sürek- li konuşuyor. Pursuance albümüyle Colt- rane'e gönül borcunu ödeyen Garrett. ar- dından Songbook albümünü yayımladı. Bu albümle Kenny Garrett'ın kendi bes- telerinı içeren bir albüm oluştunna düşü gerçeğe dönüştü. 15 Temmuz konserin- de Songbook'tan Brother Hubbard da vardı. Dörtlü. Giant Steps'le Coltrane'ı; konserin sonunda seslendirdikleri Jean Pierre'le de Miles Davis'i veniden tstan- bul'a getirdi. Müzisyenin kendisi olma- sı zor zenaat; Garrett da zoru başaranlar- dan. Garrett'ın ardından John McLaugh- lin. The Heart of Things albümünde bir- likte çaldığı Gar> Thomas, Jim Beard, Dennis Chambers ve Matthe» Garri- son'la birlikte sahnedeydı. John McLa- ughlin'ın tüm fusion çalışmaları bir ya- na, bu konser oncelikle Mahavishnu gün- lerini ve o günlerde işbirliği yaptığı Mitc- hell Forman'lı besteleri hatırlattı. 7 Sis- ters. Social Climate ve Mr. D.C. gibi şar- kılann yanı sıra. bis olarak da Stella by Starlight'ı Thomas-McLaughlin ikilisin- den dinledık. Festivalin son demleri Festivalin son gününde Cemal Reşit Rey'de beklediğimize değecek bir çift konser var. Cazın Avrupalı yüzünde Fran- sa'nın herdönem ilginç çizgileri olmuş- tur. Stephane Grappelli. Jean Luc Ponty ve HenriTexiergibi isimlerdensonraçok ilginç iki toplulukla bu akşamüstü Cemal Reşit Rey "de buluşacağız. Prysm dört yıllık bir üçlü. Ritim-tını birlikteliğınin peşinde koşturan akustik üçlüde davulu grubun öncüsü olan Ben- jamin Henocqçalıyor. Prysm'in diğer iki üyesi de piyanodaki Pierre Bethmann \ e bastaki Christophe VVallemme. Bu kon- serlerinden sonra art arda yayımladıkla- n Prsym ve Second Rhythm albümmle- ri daha da büyük bir ilgi görecek. Akşamın ikinci konuğu da festivali en güçlü noktalayacak gruplardan bıri: Orc- hestre National de Jazz. Fransa Kültür Ba- kanlığı'nın önayak olduğu bu ulusal bü- yük orkestrantn kuruluş ilkesi günümüz- de de korunuyor. Değışık liderlerle de- ğişik müzisyenlerin bir araya gelmesi ve yenilenmenin sürekli olması amaçlanıyor. Günümüzde altıncı lider olan Didier Le- vallet'nın şefliğinde çalışmaya de\am ediyor büyük orkestra. Cazın çıkışından kitlelerce sahiplenilmesıne varan süreç- te "big band"lerin önemli bir işlevi var. Orchestre Nationalde Jazz da bu gelene- ği sürdürüyor ve bakır üflemeliler, ağaç üflemeliler. telli çalgılar. vurmalı çalgı- lar bölümlerini koruyor. Festivalin son akşamında Açıkhava Ti- yatrosu dinlenmeye çekildi. Ama Roxy de New Orleansh Coolbone ikinci kez din- lenebilir. Aynca Gramofon'da Yah>a Dai. Selim Benba, Nczih V'eşilnil \e Hakan Behlil var çeKoli ^ağdaş Fransız olünden Prysm üçlüsü ve dünyanın tek k milli' caz orkestrası Orchestre National de Jazz bu akşam 19.00'da Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda. Konsept! İç-Dış. Olasılıklar, Ortamlar' olarak belirlendi 'Ankara'da Genç Sanat-Te doğru FERHAT ÖZGÜR Başkent Ankara. 25 Ekim- lSKasım 1998 ta- rihleri arasında kapsamlı bir çağdaş sanat etkinliği ile hareketlenecek. Etkin- lik Düzenleme Kurulu ve Proje Yürütme Kurulu'nun buyılki konseptini "'tç-Dış, Oiasdıklar.Ortambr" ola- rak belirledigi, "Ankara'da Genç Sanat" etkinliği, böylece başkentte gelenek- selleştirilmesiyle Türk sa- nat ortamına yeni ve fark- lı bir boyut getirecek. Ankara Alman Kültür Merkezi'nin girişimiyle başlayan ve Franstz, ttal- yan, lngiliz Kültür Derne- ği, Uluslararası Plastik Sa- natlar Derneği, Çankaya Belediyesi, Karum İş Mer- kezi. Kavaklıderem Der- neği ve Prost Prodüksıyon Şirketi tarafından da des- teklenen etkinlikte, düzen- leme kurulunca çağnlan. sadece Ankara'da yaşayan 40 yaş ve ahındaki 37 genç sanatçı, kentin "iç" ve "dış" me- kânlannda, resimden performan- sa kadar uzanan disiplinlerarası ça- lışmalanyla Ankara daki genç çağ- daş sanatçılann potansiyelini de sergilemişolacaklar. Etkinliği des- tekleyen kültür merkezlerini ken- di ülkelenndendav etettiklerikü- ratör ve eleştirmenler, 27-29 Ekim 1998 tarihleri arasında "Günü- müz Sanatı ve Kimlik Sorunlan" adı altında düzenlenecek olan pa- Beden rv, Ash Tannkulu'nun çahşması. nel ve konferanslara katılırken yi- ne, her kültür merkezinin davetli sanatçılan da etkinlikte yer alacak- lar. Bu yılki etkinlik mekânlan, Karum Iş Merkezi. Kuğulu Park. Ankara Çağdaş Sanatlar Merke- zi, Alman Kültür Merkezi. lngi- liz Kültür Merkezi, Hilton ve Tu- nalıhilmi Açık Otopark Ala- nı'ndan oluşuyor. Sanatçılar bu- radayalnızca bu etkinlik için üre- tilmiş ve daha önce hiçbir şekil- de sergilenmemiş işleriv - le yer alacaklar. Böylece "İç-Dış- Olasüıklar' Or- tamtar" başlığı altında, sa- natsal üretimin oluşum aşamalan ifade edilirken aynı zamanda bu dört söz- cüğün kendi içlerindeki farklılaşmalan ve iç içe geçmeleri de ortaya ko- nulmuş olacaL "Ankara'da Genç Sa- nat-l"in Etkinlik Düzen- leme Kurulu'nda Marion Haase. Nilüfer Ergin, Mu- ammerBozkurt Proje Yü- rütme Kurulu'nda ise Tu- ran Aksoy, Emre Okçuer, Ferhat Ozgür ve Meral Pak yer alıyorlar. Etkinliğe çağrılan sa- natçılar sırasıyla şöyle: Tu- ran Aksoy, Şeniz Aksoy; Harun Antakyalı. Aysun Altunöz, Olcay Ataseven, İsmail Ateş, Sinan Ayber, H. Mutlu Başkava. Hüs- nü Dakak. Nermin Demi- rel, Mümtaz Demirkalp. Gül Aslı Dinçer. Refa Em- rafi,H. Engin Giderer,Ze\- nep Zeren Göktan, Birsen Gülte- kin, Ödül Işıtman, Atila tlkyaz, Nesrin Karacan, Füsun Kavalcu Ayşe Sibel Kedik. Nihat Keman- kaşh, Yeliz Kocadağ, Emre Okçu- er, Sevinç Akkaya O» Ferhat Oz- gür, Ercan Sağlam, Zekiye Sarv kartaL Ali Sarugan (Cin .AJi), Eser Selen. Ash Tannkulu. Şinasi Tek, Mürüvv«tTürk>Thııaz,W'indov\s, Mehmet Yılmaz ve Ayhan Yıl- maz. Ayşe Nil, Tunç Başaran 'a tazminat davası açacak 'SevgisİTJikten sevgifilm ohırnuı?' KültürSenisi-Yönetmen Tunç Basaran'ın Ayşe NU'in 'Kaçık- hk Diploması' adlı kitabından yo- la çıkarak çekimlerine başladığı film. yönetmenle yazannı karşı karşıya getirdi. Gazetemizde>a- yımlanan bir söyleşide Tunç Ba- şaran'ın "Ajşe Nil filmesıksık müdahale edhtır'" sözlerine yer venlmiştı. A\şe Nıl ve avukatı AbdülkadirKayabah. Başaran'ın Fu sözleri üzerine geçen gün bir basın toplantısı düzenledi. Nil. "Kendimi ses çıkarmamaya ko- şuUandırmıştım. Ama Tunç Ba- şaranfılme müdahaieettiğimi ifa- de ederekbeni suçluyor. rahatça- lışamadığını belirti\or. Senano- yugörmedim.okumadımbOe'n di- yerek tepkısını dile getirdi. 'KaçıkhkDiploması'nm kurgu- sal bir kitap olmadığını, kendi yaşamını anlattığını belirten Ay- şe Nıl. adının kullanıldığım iddia ediyor. Kendisinin birkaç kez se- naryoyazdıgını. ancak Basaran'ın bu senaryolan beğenmeyerek ye- ni bir senaryo kaleme aldığını söyleyen Ayşe Nil. Tunç Basa- ran'ın yazdığı senaryonun ken- disine gösterilmediğine dikkat çekiyor. "Birkaç tane senano ya/dım ama Tunç Başaran be- ğenmedi. Çok Atatürkçü bir se- naryo olduğunu. Atatürkçü bir nim çekmekistemediğinisöyledL Oysa Atatürk, kitabın çokönem- li bir böhlmünü teşkflediyor. Ata- türk mon'fini kitaptan çıkardığı- nızda geriye çok az şey kalıjür." Ayşe Nil elınden gelen iyi ni- yetı gösterdiğine inanıyor ve her vazar gibi kitabınm fılm olmasm- dan mutlu... Yaşayan bir kahra- man olduğunu, o>Tinculann ken- disiyle görüşmeden nasıl iyı bir oyun çıkaracaklarından kuşku duyuyor Avşe Nil. Yazann üze- rinde durduğu diğer bİT nokta ise Tunç Başaran'ın sevgi filmi ya- pacağını söylemiş olması. ''Kitap sevgisizliğL acımasızhğı anlabyor. Kitabın kadın kahramanı en ya- kınlan taraftndan iteleniyor. Bu sevgisizlikten nasıl bir ses gi filmi çıkaracak Tunç Başaran bilmi- yonım ve merak ediyorum." Avukat Abdülkadir Kayabalı, fılm v izyona girdikten sonra taz- minat davası açacaklannı, Ayşe Nil de AvTupa tnsan Haklan Mahkemesi'ne de başvuracakla- nnı ekliyor. 'Fizik-Metafizik Zıthğında Aşk' Gül Dılcen Kültür Servisi -Dört a>lık mizah kültür dergisi Güldiken'in Yaz "98, 15. sayısı yayımlandı. Yayın yönet- menliğini TurgutÇeviker'in yaptı- gı Güldiken'in yeni sayısı Mehmet Ali Kıbçbay'ın "Fızik-MetarızikZıt- hğında Aşk" başhklı yazısıyla baş- lıyor. Yurdanur Salman "Biraz da 'Abes'le İştigal Edelim..." başlıklı yazısında insanlann 'abesle iştigal- de' hangi boyutlarda olduğunu irde- liyor. Dergide aynca Necati Aba- a'nın Can Yücel portresi ve Yunus Koray'ın Can Yücel şiiri yeralıyor. Kapağı Gürbüz Doğan Ekşioğlu ta- rafından yapılan derginin bu sayı- sında yer alan diğer yazılar şöyle: Semih Gümüş "Mehmet Ali Türk- men'in ŞeylerL.". Turgut Çeviker "Bü>ümüş de Küçülmüşler" üzeri- ne Mehmet Şüküroğlu ile söyleşi, Turgut Çev iker "Bazı Sorunlar Üze- rine Değinmeler'', Ash Tunç "Kari- katüre Akademik Yaklaşun veJohn Anthom Lenf. John .\nthom Lent "Amerikan Etkisi Altındaki As>a Kültürü" Jean Starobüıski'nin "Sanatçı- run Soytan Olarak Portresi" adlı ya- pıtı bu sayıdan başlayarak iki bölüm halinde yayımlanıyor. Adonis üçüncü kitabında Türk okurlarıyla buluştu • Kültür Servisi -1995'te Istanbul'da ilk kez düzenlenen "Nâzım Hikmet Uluslararası Şiir Ödülü'nü alan Adonıs'jn, "Rüzgârda Yapraklar* adlı kitabı, Metin Fındıkçı'nın çevirisiyle İyi Şeylar S'ayıncılık tarafından yayımlandı. Adonis, Türkiye'de Necla lşık'm çevirdiği 'Kutlamalar" ve Özdemır lnce'nin çevirdiği "Nevv York'a Mezar' adlı kitaplanyla tanınıyor. Şiirleri pek çok yabancı dıle çevrilen Adonis, günümüz Arap dünyasının en başarılı şairlennden biri olarak tanımlanıyor. Tarihi Mudanya Evleni-2 sergisi • BURSA(AA)-Ressam Salih Bakkaloğlu dördüncü kişisel resım sergisini pazar günü Bursa'nın Mudanya ilçesinde açacak. Radyo Poyraz Stüdyosu'nda izlenime sunulacak olan "Tarıhı Mudanya Evleri-2" konulu sergide, ilçenin tarihine ışık tutan Osmanlı mimarisini yansıtan evler işleniyor. Bakkaloğlu. Mudanya Evleri konulu ilk sergisini 1996 yılında Istanbul'da. ardından da Mudanya'da açmıştı. Latin Şiiri Antolojisi • Kültür Servisi - Jean-Louıs Mattei ve Ahmet Necdet'in Türkçeye çevirip hazırlarmş olduğu "Latin Şiiri Antolojisf Papirüs Yayınlarf ndan çıktı. Kıtapta aralannda Lucretius. Catullus, Vergilıus. Horatıus. Tibullus. Propertius. Ovidius, Lucanus. Martialis. luvenalis, Ausonius. Claudianus'un yer aldığı 12 şaınn yapıtlanna yer verilıyor. "Latin Şiiri Antolojisi' 700 yılı aşkın bir süreyi kapsayan Latin şiiri birikımıni tanıtmaya yönelik içerik taşıyor. Bu seçkide yer alan şaırlerin şiırlerinde eskiçağ dünyasına dönük kültür ve uygarlık binkiminin >ansıları görülebılır. Seçkı. okuru modern şiirin kaynaklanna götürürken şairlerin yaşamöykülerine de yer verıyor. Bodrum Hisa'da caz geceleri • Kültür Senisi - Bodrum'daki çağdaş sanat merkezi Elisia, yaz sezonu boyunca sürdürdüğü etkinliklerine "jam session' dizisiyle devam ediyor. Tatillerini Bodrum'da geçiren sanatseverler 23. 24, 25 Temmuz günleri saat 22.00'den sonra gerçekleşecek 'jam session'larda Uğur Yücel. Orhan Topçuoğlu, Can Kozlu. Ilhan Erşahın, Yaz Baltacıgil'i izleyebilecekler. 'Biçimlendipmenin Sonsuzluğu' • Kültür Servisi - Ziya Gürel'in Biçimlendırmenin Sonsuzluğu' başlıklı resim sergısi, Kuşadası Ku>daş Sanat Galerisı'nde izleyıcilere sunuldu. Sanatçının bundan önce aynı başlıkla Söke'de. tstanbul'da, lzmir'de gerçekleştirdiği. 1988 ve sonrasından birkaç yapıtının da yer aldığı sunuşlann dördüncü halkası, Kuyudaş Sanat Galerisi'nde 31 Temmuz tarihine dek açık kalacak. Deane'den Kananlıkta Okumak' • Kültür Servisi - Seamus Deanenin " Karanlıkta *' Okumak' başlıklı yeni kitabı iletişim Yayınlan'ndan çıktı. Çocukluk korkulannın düşlere, düşlerin gerçeğe dönüştüğü bir büyüme öyküsünü anlatıyor 'Karanlıkta Okumak'. Bir aileyi saran sırrın üstündekı perde. bir halk hikâyeleri derlemesi gibi masalsı öğelerle aralanıyor. Hayaletler arasında geçen çocukluk iki boyutta yaşanıyor. llki efsanelerle örülü. Fianna savaşçılannın yeraltından çıkmayı beklediğı Grianan , Kalesi, üstünde kuş uçmayan Kayıplar Tarlası. şeytani güçlerin çocuklan kaçırdığı Donegal'deki ev. Öteki gerçeği ise 1940'lar ve 50'lerde Kuzey lrlanda. 1R.\ ve tngiliz yönetimi arasındaki çatışmalar. aıle sırlan. entrikalar oluşturuyor. Kıtabın kahramanı olan çocuk bu iki dünya arasında gızemlı bir bağ olduğunu seziyor. bir yandan bu gizemi çözmeye can atarken, bir yandan da öğreneceği gerçekten korkuyor. Yapı dergisi 200'üncü sayısını kutluyor • Kültür Servisi - Aylık mimarlık. kültür, sanat dergisi Yapı. temmuz ayında hem 25. yıldönümünü hem de 200. sayısını kutluyor. Derginin bu sayısında Doğan Hasol'un "UIA'nın 50. Yıl Töreni ve Bazı Gözlemler" başlıklı yazısı yer alıyor. Doğan Hasol. Bülent Özer. Şengül Öymen Gür. Emre Arolat, Adnan Kazmaoğlu. Belkıs Uluoğlu. Nevzat Sayın, Nur Esin Altaş ve Mutlu Çilingiroğlu çev reden şehircılik düzenlemelerine: oradan mimarinin hacimsel düzenine. cephe sorununa ve iç mekâna kadar yelpazenin tümünü Yapı'nın 200. sayısı için tartıştılar. Bu sayıda yer alan diğer başlıklar ise şöyle: Doğan Kuban "Tüketim ekonomismin mimari söylemcileri ya da Bevkoz konaklannda 1 30 Bax Eisenman". Şevki Vanlı "Sınırlan zorlamak. ANY Ankara Toplantısı". Hülya Yürekli " 1945-55 yılları arasında mimarlık ortamf. Gültekin Çizgen "1973'ten 1988'e tstanbul'da değişimler". Filiz- Çoşkun Erkal "Türk-Japon Vakfı Kültür Merkezi". llknur Türkseven "Üçüncü bine doğru mimarhktacam". BUGLN • NÂZIM KÜLTÜREYİ'nde saat 15.00'te USur Işlek'in konuşmacı olarak katılacağı 'Dinci Gericilik_ Karşısında İşçi Sınıli' konulu seminer, saat 17.00'de Lütfi Ö. Akad'ın yönettiği 'Düğün' adlı film izlenebilir. • AKSANAT'ta saat 14.00 ve 17.00'de Frank Sinatra'yı anma etkinlikleri kapsamında W. Lang'ın yönettiği ve Frank Sinatra'nın rol aldığı 'Can Can' adlı film videodan gösteriliyor. 5. ULULARARASIİSTANBUL CAZ FESTİVALİ BUGÜN • CCR KONSER SALONU'nda saat 19.00'da Prysm Orchestre National de Jazz konseri yer alıyor. • ROXY'de saat 23.30'da Coolbone konseri izlenebilir. • GRAMOFON'da saat 23.00'de Yahya Dai var.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle