28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 TEMMUZ 1998 CUMARTEİ OLAYLAR VE GORÜŞLER Para Babalan-Devlet îlişkisi Prof. Dr. UÇKUN GERAY S on donemde yaşanan bazı olaylardan dolayı artık bır para babasının şunu anlama- sı gerekır kı eğer bır ulke- dekı toplumsal yapı çuru- muş ve dev let çok'untuye uğ- ramışsa otekı ulkelenn para babalarıy la bırlıkte saf tutulsa bıle yabancı ulkenın havaalanmda ta burun delıklennıze kadar aranabılırsınız, o ulkelerde yuhalanabılır- sınız ve o ulkeler tarafından kullanılabı- lırsmız Genelde bır para babasının temel ışı, parasma para katmaktır Bunlar, para ka- zanmay ı bılen. zekj \ e becenklı kışıler ola- rak algılanırlar Oysa kazançlannın te- mel nedenı ışlendırdıklen yonetıcılerdır Yanı bu goruntulennı yonetıcılenne borç- ludurlar \e var kı, ozellıkle azgelışmış ulkelerde para gucunu, ılan gucunu kul- lanarak "akıldanelik" ederler. ekonomı- yereçeteyazarlar Hanı Halil Bezmen or- neğınde olduğu gıbı Ganbım azgelışmış ulke halkının bun- lara karşı boynu eğıktır Hele bırkaç oku! yapmışlarsa. yahutbıretkınlığe "kendilo- golannı basma koşulu" ıie sponsor ol- muşlarsa "hayırsever ve işveri açan adam" rolune yukseltılırler O> sa kazandıkJan pa- ra) ı gunumuz ıktısat mantığına gore kâr ya da servet ıçın zaten bır yere yatırma- ya mahkûmdurlar Yoksa toplumun kara gozu ıçın değıl Ganbım azgelışmış ulke halkının ak- lının gozunde olmasından. başka deyış- le halkın uretılmış somut varlıkların dı- şındakı "jarar akımlarma" uretım dıye- memeMnden de yararlanarak, "Biz ure- tim y apıyoruz. satıyoruz, dışanya gonde- rivoruz'"dıvekendı yaptıklannın ustun ış olduğunu da ağızlarını doldura doldura te- levızyonlarda topluma pompalarlar Sa- natçının, araştıncının, teknotratın uretı- mı denedırkı1 L stelık bunlann pek çoğu tekelcı pıya- sa ya da eksık rekabet koşullan sayesın- de para babası olmuştur Serbest pıyasa- > a korsan ovguler bu yuzdendır lyı ama, garıbım halk, serbest pıyasanın bırkaç modelı bulunduğunu. bunlardan hangısı- nın ovguye değer olduğunu bılmez kı Bılmez kı kapıtalıst ıktısat kuramında (te- onsınde) tekel y a da eksık rekabet koşul- lannda çalışan fırmalann elde ettığı kâr ıçın kullanılan terım u aşunkâr"dır Yanı ıçınde >er alınan pıyasa modelının (he- dıyesı) ve haksız olarak ulaşılan ve aklı başında tum kapıtalıst duzenlenn dışla- dığı bır gelır soz konusudur Dışlanma- sınınnedenlenısegelırboluşumunuboz- ması, enflasyonu koruklemesı, kaynakla- nn yanlış yonlendırılmesıne neden olma- sıdır Buna bağlı olarak da orneğm \\- rupa Bırlığı'nın temel ılkesı tam rekabe- te yakın pıyas>alan oluştunma bıçımınde belırlenmıştır Aynca para babalannın kazançlannın buyuk bır bolumunun devlet butçesının çokmuşluğunden gelen rantlardan oluş- tuğu. yanı toplumun çurumuş değerle- rmden gelen bır gelır olduğu da bellıdır tyiamabu "tbktan" tabloya birderüy dikmemek gerekmez nıi? Bu tüylerden bir tanesi bireyin ve liberalliğin, toplum ve devlet karşısında sorumsuz. etiksiz ve do- kunulmazlığı olan bir alan yaratarak yi- ne bunlar trafından yapav biçimde v ucel- tilmesidir. Doğal olarak da devleti variık- ulann ve siyaset babalannın gudumune terk etmenin. devletin elindekı sosyoeko- nonıik politika araçlannın yok edilmesi- nin kultur haline getırilmesıdir. Garibûn halk. bunlann nıedyadaki ortaklannın devreye sokulması ve bu kultürun karşı- tı olan duşuncelerin perdelenmesi sureriy- leoyundan duşuruldıiğûnun defarkında değildir. Bu tabJo. "Dunya aradığı sıste- mı bulmuştur, pıyasa ekonomısı galıp gelmıştır, pıyasanın değer yargılan yay- gınlaştınlmalıdır, devletelındekılen ozel- leştırsın, pıyasa dış finans-kapıtale ola- bıldığınce açılsın, tarımda destekleme donemı kapanmıştır Hans ıle Hasan'ın ne farkı var, ıdeolojılerın sonu gelmıştır, emekçının rolu sılınmıştır, sendıkacılı- ğın anlamı kalmamıştır. ulus-devlet an- lamını y ıtırmıştır, ormanlar ve sosyal gu- venlık sıstemı ozelleştınlmelıdır, vb " sö>- lemlerle daha da guçlu hale getirilmeye ça- lışüır. Evet tıiv dikmemek gerekir. Çiinkü yu- kanda sergilenen değerler bir butiın ha- linde kureseUesmeeilerin tutundunnayaca- lıştıgı ve bir azgelişmiş ülke için veni bir emperyalizmin simgesi olan değerterdir. Yalnızca çok kısıtlı çevrenin ışıne gelir. Sınırlann kalkmadıf ını Kardak. ulus- dev letın bıtmedığını Ermenıstan'la ılışkı- ler, emekçının sılınmedığını Fransa'da yaşanan yoğun gostenler, Hasan ıle Hans'ın aynı şey olmadığını u Çok Ta- raflı Vatırım \nlaşması'nın hukuku", "Hermalmetalaştınlsın"ın zararını ulke vedunyaolçeğındekı doğal kavnakyıkı- mı, -Herkaranpiyasa vonlendirsHTın sa- kıncasını sokak çocuklan yuzumuze çarp- maktadır Ve nıhayet dunya olçeğınde or- taya çıkan açlık sıoınndalu bır mılyara ya- kın kıtle ve 1990'dan bu yana, patlama nok- tasına ulaşan gelır dengesızlığı, bunlarla çok yakından ılışkısı bulunan uyuşturu- cu madde bağımlılığı, koktendıncı akım- lar ve geçmışte hıçbır biçimde gorulme- mış olan ahlakı çokuntu yuzumuze çarp- maktadır Davetlere, yuzumuze kızank- lık gelsın dıye sıcak masaj yaptırarak gıt- mek yenne bu tabloyu akıldan geçırmek veter 1990'dan 1998'evenibirbasınçladaya- tılan kureselleşmeye ait bu sovlemlerin bir paçav ra haline geidiğini bugun Batı da gormuş durumdadır Tanhsel sureçte bu kadar kısa surede boş ve tehlıkelı oldu- ğu ortaya çıkan bır başka senaryo ya da teon yoktur Dunyanın on yılını bıle oku- maktan acız kışılenn "tarih baba" ve "büyuk Tıirk büyüğıi" rolune soyunma- lan yadırgatıcı olmaktadır Sanınm fela- ketı yaşamadan ya da Batı 'da bır başka "bo- ru ötmeden" akıllan başlarına gelmeye- cektır Bunlara pıyasa ekonomısının ve ka- pıtalızrran ahlakı ve manev ı yozluğunu sor- gulamakta ve sergılemekte olan ve yoğun- laşan yenı ve Batı kaynaklı ıncelemelen okumalannı onennm Küreselleşmecı kulturu yaygınlaştır- ma yolundakı bu temelsız, toplumu çu- ruttuğu bellı olan soylemlere çok daha "an- lamhlannrdaeklememek gerekır Yanı, "Vurtdışına kaçacağınız sovlenivor" de- nıldığınde, "Aslı vok. başbakanı orada pazarlavacağız"cevabını verme, bır "ha- yır" yapısının açılışında ulkenın cumhur- başkanının huzurunda, yanlış gozluk uza- tıldığı ıçın bağmp hav a yapma ya da "Gel seni ainından opevim" deme, 10 mılyon dolarlık okul yapacak gorunüp bu arada 40 tnlyon lıralık kamu arazısme askıntı olma, kultur ve bılım destekçısı goruntu- su venp gerçek Turk buyuğu Cahit \ıi Hoca'nın cenaze torenını "es" geçme, anlayanaçokşeylerıfadeedıyor Eğerbu tutum ve davTanışlar meydana gelmışse başımtzı ıkı elımızın arasına alarak kara kara duşunmek zorundayız Boyle tablolar gerçekten çok ağır so- rumluluklan ve kuşkulan gundeme getır- mektedır Herkesayağınıdenkalsın1 Av- rupa'nın aydınlanma surecı aynı zaman- da para babalannın yontulma, yanı bur- juvalaşma surecıdır Kaldı kı bugün bur- juvalaşma da yetersız bır noktayı sımge- lemektedır Bu arada gerçekten toplum- culuk bılıncıyle dolu ve adlannın açıldan- masından hoşnut kalmayacaklannı bıl- dığım varlıklan selamlıyorum ARADA BİR VEDAT GÜNYOL Köy Enstitüsü Deyip Geçmeyin Cumhunyet gazetesının her Cuma gunu aydın oku- yuculanna ve okuyucu adaylarına sunduğu değerlı yapıtlar arasında, Süleyman Edıp Balkır ın Eskı Bır öğretmenın Anılan adlı nefıs yaprtını okuyorum Süleyman Edıp Balkır, Arıfıye Koy Enstıtusu'nun muduru olarak eğıtım tarıhımıze geçmış ınançlı, dı- rençlı bır eğıtımcıdır, kafasının ıştğını Tonguç aydınlı- ğından alarak pekıştırmış ve Ortıan Veli'nın şu dıze- lerınde yer alarak yuregımızde taht kurmuştur Anfıye' Şofor durdu, Enstıtu mektebı, dedı Süleyman Edıp Bey Mudurun adı Bıryol da burada duralım, Ellennde nasır, yuzlennde nur, Yarına umıtle yuruyenlere Bır selam uçuralım Yukanda adı geçen yapıt, Koy Ertstrtulen'nın, Turk dunyasına kazandırdığı, Talip Apaydm, Mehmet Ba- şaran gıbı ustun yeteneklı aydın ve sanatçılar yanın- da, daha nıce nıce koy kokenlı aydınlar yetıştırme yo- lunda etkılı olacağı bır donemde enstıtuler, aydınlık duşmanı yonetıcılerce kapatıldı Yoksa Koy Enstıtu- lerı, tum Turkıye'yı koylusu, kentlısıyle, uygar bır dun- yanın beşığı durumuna getınp, okuma yazma bılme- yen kımse bırakmayacak ve bugun gencı çevrelerce eleştırılen 8 yıllık zorunlu eğıtıme gerek kalmayacak- tı Neyse, bunlan bırakıp, S Edıp Balkır'ın yaprtında yer alan bır fıkrayı ele alarak, Turk koylusunun, daha dogrusu Turk ınsanının anadan doğma demeyece- ğım ama, yuzyıllar boyunca pekışmış bır koy kulturu- nun, bır koy bılgelığının belgesı yapıttakı hazırcevap- lık yeteneğının de bır orneğı olan şu fıkrayı ovunçle su- nuyorum "Bahçede bayrak dıreğını boyatıyordum Başımın ustunde bır kahkaha patladı Baktım, oğretmen Cev- det Içımden, 'Tuhaf dedım 'Buağırbaşlıadamada ne oldu?' demeye kalmadı oğretmen vazıyetı pen- cereden ızah etmek mecburıyetını duydu Anlatma- ya başladı - Yıne bızım Gokmen'ın hıkâyesı Şımdıyazıyazdı- rıyorum Baktım, Gokmenbırsatırıırı, bırsatırı kuçuk harflerleyazmış 'Aman, Gokmen'cted/m 'Dıkkatet- sene' 'Şunlan hep bır buyuklukte çıkart'' dememe kal- madı Gokmen, 'Ne zararı var oğretmenım, buyuk harfler kuçuk harflere bakariar, kuçukler buyur' dedı, ona guluyo- rum Arkasından ben de, boyayı boyayanlar da, kendı- mızı tutamadık Tıpkı Cevdet gıbı bız de guldük Karşılıklı latıfe yapariarken Hasan dıyor kı - Sen benım ekmeğımle adam oldun Hazırcevap Gokmen, hemen yetıştırıyor - Aman arkadaş acele eV Madem kı ekmekle adam yapıyorsun, bır suru adam yap da memleketın boş yertennı dolduralım " TARTIŞMA Hani Burdur Gölü KirlenmeyecektiL I sparta OSB. Burdur Goiu'niı kırletmeye acımasızca başlamıştır Burdurlu çevrecılenn kaygılannı başta Sayın Sülevman Demirel olmak uzere ılgılı kamu kuruluşlanna ıletmesı uzenne, Sayın Demırel'ın yanıt yazılanna yanıtımızı ve kaygılanmızda haklılığımızı ıletmek ıstıyoruz Isparta OSB ınşasına çevre etkı değerlendırme (ÇED) raporu alınmadan başlanılmıştı. Sayın Demirel, TC Başbakanı olarak 11 Ocak 1993 tanhlı Resmt Gazete'de yayımlanan genelgesınde "Başlanmış projelerin yeniden değerlendirilmesi" ıçın Çevre Bakanlığı'na talımat verdığmız halde. Burdur Beledıye Başkanı Armağan İlci'nın mektubuna ıkı gun sonra 13 Ocak 1993tanhınde verdığınız yanıtta "Burdur Golu'nün kirtenmesi hiçbir şekilde mümkün değildir" demıştımz Bır yandan başlamış projeler ıçın yenıden değerlendırme yapılması ıçın talımat venyorsunuz, ote yandan o tanhte ortada ÇED raporu olmadan nasıl oluyor da "Burdur Gölü'nün kirtenmesi hiçbir şekilde mümkün değUdir" dıyebılmenızı anlamakta zorluk çekıyoruz ÇED raporu, çevre mevzuatı dıkkate alınarak konunun uzmanlarınca hazırlandığı malumunuz olduğu ve konunun uzmanı olmadığınız halde gölün kırienmeyeceğı yolunda nasıl kesınyargıya vardınız Bence uzmanı olmadığınız bu konuda ulaştıgınız kanı ve yargının, kışısel ve bolgesel bencıllıkten kaynaklandığını soylersem yanılmış olmam Isparta OSB'de çalışmaya başlayan fabnkalann atık sulannı taşıyan anktan alınan pet şışe ıçındekı sıyah muekkep rengındekı orneğı gorunce afakanlanm başıma çoktu Antalya Hıfzıssıhha Enstıtusu'nde yaptınlan tahlıl sonucunu okuduğunuzda, Sayın Demırel sız de yanlış değerlendırme yaptıgınızın farkına varacaksınız Raporda "Bulanık (madeni v-ag. petrol atığı ve boyalı), tortulu, ağır kokulu"denıyorve eklemyor "Atıksu analtz sonucunda PH, AKM, KOİ ve BOİ5 değerierinin yüksek olması nedeniyle su kirliliği yonetmeiiği tablo 19'a göre (bozuk) uygun olmadığını bildirir rapordur." (Raporun tarıhı. 28.5 1998, . , , '- sayı 1050) * • * 4 Cumhunyet gazetesınde 26Nısan 1995 gunu yayımlanan "Burdur Gölü'ne Kıyma Çabalan" başlıklı yazım. Kelaynak dergısmın Hazıran 1995 tanhınde yayımlanması uzenne, Sayın Süleyman Demirel, Basın Muşavırlıgı elıyle gönderdıgı açıklamada şöy le demekteydı "Türkive, sanayileşmesini sürdûrülebilir kalkınma çerçevesine orurtma çabasındadır." "Zengin kav naklann fakir bekçisi olarak kalmayacağız. Zengin kaynaklara sahip olmaya, onlan korumaya devam edeceğiz; ama bunu yaparken kalkınmava. zenginleşmeve devam edeceğiz. Isparta Havaalanı ve Organize Sanavi Bölgesi projelerinin de burun saflıalannda bu anlayışla havata geciriieceğine inanıyorum. Aksine gelişmelere gerek cumharbaşkanı ve gerekse bir Turk vatanday olarak ''• | ^ müdahale edecegimi btr kez daha hatııiatmakta yarar görüyonım." Sayın Demırel'ın bu müdahale sozcuğunu, hem çevreyı koruma ve hem de Isparta'nın bu ıkı projesının engellenmesıne karşı bır irade beyanı olarak gorûyoruz 1995 yıh. bütçede yatınmlann durdurulduğu yıl olduğu halde. havaalanı ve OSB ınşası durmadı Bu bızım ıçın onemlı degıl Önemlı olan, bundan sonrası ıçın yapılabılecek müdahale ne olabılır, sanınm ÇED raporu alınması gereklıdır Gol kapalı havza olduğu ıçın (obur taraftan gıden de olmadığı ıçın) gole atık bırakacak, yukanda değındığımız tahlıl raporundakı kırlılık yaratacak atık yapan tşletmelere musaade edılmemelı Çevre Bakanlığı'nca ongorulduğu uzere OSB'nın gole bakan tarafında 300 metre enınde ağaçlandırma •koTuma alanı yapılmalı Özetle, Çevre Bakanlıgrnın Sanayı ve Tıcaret Bakanlığı'na gonderdığı 2 Nısan 1993 tanhlı yazısında belırtılen ve ıstenılen hususlar tumüyle yenne getınlmelı Sayın Demırel'ın bu yolda mudahalesını beklıyoruz Av. Hüsevin Öktem Eskı Turkıye Tabıatını Koruma Demeğı Başkanı PENCERE KARTAL 5. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN GAYRİMEIVKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI DosyaNo 1998 61 T Borçtan dolayı mahcuz olup satılmasına karar venlen, Maltepe Buyukyalı mevkımde kaın 26 pafta, 266 ada, 55 parsel sayılı gaynmenkulûn C Blok 1 bodrum kat 2 no'lu mes- kendır Imardurumu Maltq)eBeledıveBaşkanlığılmarMüdürlüğu nünO2O3 1998 tanh, 98 ü-612 sayılı ımardurumu yazısında soz konusu 55 parselın 18 3 1988 T T lı 1 1000 olçeklı Küçukyalı tadılat ımar planında 5 A-4 3 ve 0 25 yapılanma şartlannda ıskân sahasında kaldığı bıldınlmıştır Gaynmenkulûn evsafı Söz konusugavnmenkul Maltepe lde- altepe Mah Buyuktur sokağı ıle Alı Rıza Çevık sokaklan arasında kalan \la\ikent Sıtesı nın G Blok tapuda 1 bodrum, mahallen gınş katında 2 no'lu daıresıdır Bına ıkı bod- rum, bır zemın ûç normal kat uışa edılmıştır Daıreve gınşte antre sagda balkonlu salon kaı>ıda balkonlu mutfak »alona açılan bır kondorda ıkı yatak odası vebanyo mahallen mevcuttur Doşemeler ıslak zemınlerde seramıkle :>alon\eodalarah$apparkeılekapİKİır Mutfakta tezgâh altı-ustu dolaplan. banyodaduşkuvetı klozetvelavabo vardır Daıre taknben 70 00 m2 sahalıdır Bına \asat malzeme ve ısçılıkle ınşa edılmış olup bınada su elektnk \e kalonfer (doğalgazlı) tesısatlan vardır Her tûrlu beledıye hızmetiennden ıs- tıfade eder konumdadır Gavnmenkulun kıvmetı Bulunduğu semt, semt ıçındekı yen, ımardurumu \e ışçılığı ıle tamamı 6 500 000 000 - TL değerdedır Satış şartlan 1- Satış 01 09 1998 gunu saat 14 OO'ten 14 2O'\e kadar Kartal 5 tcra Müdurlüğu'nde açık arttırma suretıyle yapılacaktır Bu arttırmada tahmm edılen kıymetın vuzde 75'ını ve ruçhan- lı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve >atış masraflannı geçmek şartı ıle ıhale olunur Böyle bır bedelle alıcı çıkmazsa. en çok arttıranın taahhudu bakı kalmak şartıyla 11 09 / 1998 günu aynı saat ve aynı yerde ıkıncı arttırmaya çıkanlacaktır Bu arttırmada da ruçhanlı alacaklılann alacağını ve satış masraflannı muammen bedelın 0 o40 geçmesı şartı ıle en çok arttırana ıhale olunur 2- Arttırmaya ıştırak edeceklenn, tahmın edılen kıymetın yuzde 20'sı nıspetınde pey akçesı veya bu mıktar kadar mıllı bır bankanın temınat mektu- bunu vermelen lazımdır Satış peşın para ıledır alıcı btedığınde 20 günu geçmemek uzere mehıl verılebılır Dellalıve resmı ıhale pulu, tapu alım harcı ıle KDV alıcı muştenye aıttır Bınkmı^ vergıler satış bedelınden odenır 3- lpotek sahıbı alacaklılara dığer ılgılılenn (llgılıler tabmne ırtıtak hakkı sahıplen de dahıldır) bu gaynmenkul uzenndekı hak- iannı hususı ıle faız ve masrafa daır olan ıddıalannı davanağı belgeier ıle on beş gun ıçınde daıremıze bıldırmelen lazımdır aksi takdırde haklan tapu sıcılı ıle sabıt olmadıkça paylaşmadan hançbırakılacaklardır 4- Satışbedelı hemen veva verılen muhlet ıçınde odenmez ıse itK'nın 133'uncumaddesı gereğınce ıhale feshedılır tkı ıhalearasındakı fark- tan ve O o30 faızden alıcı ve kefıllen muteselsılen mesul rutulacak ve hıçbır hukme hacet kalmadan kendılennden ıcra daırelennce tahsıl olunacaktır 5- Şartname. ılan tanhmden ıtıbaren herkesın görebılmesı ıçın daırede açık olup masrafi venldığı takdırde ısteyen alıcıya bır ömeğı gondenlebılır 6- Satışa ıştırak edenlenn şartnameyı görmuş ve mundere- catını kabul etmış sayılacaklan. başkaca bılgı almak ısteyenlenn 1998 61 T savılı dosva numarasıyla mudurluğumuze başvurmalan ılan olunur 03 07 1998 Basın 33807 Geçmişten Bir Yaprak... Ahmet Rasim yazıyor "Saadetgazetesınde ıken bırsabah erkence mat baaya gelmış çalışıyordum Odanın kapısı bırdenbı re açıldı Içenye kollan kırmızı çuhadan, yenlerı sı yah, bır nevı asken ceket gıymış, kırmızı feslı, uzun ca boylu bın gırdı Bana hıtap ederek - Gel buraya1 Korka korka kalktım - Fesını gıy. Gıydım -Yuru' Yurudum Kapının onunde bekleyen arabaya bın dık Nereye gıdıyorduk? Ta Beşıktaş'a kadar soramadım Orada soz ara sında cesaret ettım Dedıkı: - Başmabeyıncı Beye. - Acaba? - ûtesını bılmem Bana 'algel'dedıler Bendese- nı aldım, gıdıyorum 'Eyvallah' demeden gayn çareyok Saraya geldık Mahut kapıdan gırdık Sağ tarafa donduk Bır mer- mer merdıvenden çıkarak koca salonlu bıryere var- dık Çavuş bana 'sen dur' dedı, fesını duzelterek bır kapıdan gırdı, sonra çıktı, benı çağırdı, ben de gır- dım Kocaman bırmasanın ortasına kırsakallı bın go- mülmuş, hıddetlı hıddetlı bana bakıyordu Bu bakış uç dort dakıka kadar surdu Ben tınl tınl tıtrıyordum Bana 'gelburaya' emnnı verdı Yaklaştım Masanın uzennde açık bır 'Saadet' gazetesı duruyordu Şa- hadet parmağıyla çabuk çabuk, adeta gazeteyıyır- tacak gıbı gazapla ışaret ederek, bağıra bağıra - Bu ne demek? Eğıldım, bakacak oldum, bır bağırtı daha: - Sızın kafanızı havanda ezmelı, haınler1 Vay1 Vay1 Vay> Mabeyınde, başmabeyıncı, ha- van, ezmek Kâfı1 Sonu ya surgundur veyahut o za- manlar dılden dıle dolaşan ve ısmı 'cumburiop' olan denızdır Fena halde korktum Fakat çabuk bır na- zaria gordum kı bır manzume Hem de Safa merhu- mun 'Bahargelmeyecekmı, bahargelmeyecekmı?' nakaratlı manzumesı Içımden 'Ne de olsa bu adam bıraz soz anlar, elbette anlamayanı başmabeyıncı etmezler' dedım Çabucak kaybolan bır curet ıle 'efendım' dedım demedım, bır bağırtı daha gurledı. - Daha söyluyor Daha soyluyor Vucudu kalka- sıca, daha soyluyor Çık dışan Nasıl sağdan gen ettığımı bılemıyorum Kendımı dıvanhanede buldum Yanımda ustu başı temız bır ağa gördûm Adamcağız mutebessımane ve gönul okşayarak. - Gel beyım gel' Korkma, bugun hıddetı var Za- rar yok Şımdı geçer dıyerek benı odaya goturdu Elım ayağım buz kesmış, vucudumun her yanı tıtn- yordu Bana su,sıgara verdı, kahvegetırdı Fakat ıçe- mıyordum kı 1 Hem ellenm tıtremeden tutamıyordu, hem de kahveden şuphelenıyordum " • Pekı, bu ışın sonu nasıl bıter? Yanlışlık anlaşılır, manzumeyı yazanın Ahmet Ra- sım olmadığını ogrenen Başmabeyıncı der kı "- Fesubhanallah 1 Otur bakayım 1 Bak bır kere olanışe 1 Ben kımı ıstedım, bana kımı getırdıler* Na- fîle yere senın kalbını kırdımi Ama zaran yok, sen benım evladım yenndesın 1 " Sonra masanın gozunu çeker, elıyfe "gel"ö\ye ışa- ret eder, Ahmet Rasım'e bır beş lıralık venrken uste- lik ozur dıler > "- Hakkını helal et Bır yanlışlık oldu, fakat kımse- yesoyleme 1 " • O gunden bu gune epey değıştık, bılmem kı gaze- tecı dostlar ne derier 7 lyıye mı gıttık, kotuye mû Rahmetlı Ahmet Rasım, ustune beş lıralık bahşış de alarak vazıyetı kurtarmış, ama, bugun ne durumda- yız? NADÎA ÖZBIYIKLIYAN RESİM SERGlSt 18 Temmuz - 1 Ağustos 1998 Açdış Kokteyli 18 Temmuz Saat 17.00 Kinaliada Su Sporlan îhtısas Derneğı Alsancak Caddesı No 85 ICınalıada-ISTANBLL Tel (0216) 381 40 67-381 40 94 Faks (0216)38164 04 (Lürfen Çrçek Gondermeyiniz) Bellona Şimdi Bellona'da her şey peşin fiyatına taksitle, 13 aya varan taksit seçenekleriyle. Özel tasarımlar, uygun fiyatlar, gerçek kalite Bellona'da. ; Mutlaka kıyaslayın, bu avantaj kampanyasını sakın kaçırmayın. BELLONA ^ * « * a * . d f c l M t a < ı a * • * * ••rt.la ! « «
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle