24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 TEMMUZ 1998 CUMARTE 12 KULTUR Funk'a devamDoguştan huzursuz v e zararsız bir megaloman Prince ya da 1996 'dan bu yana kullandığı adıyla The Artist, grubu Nevv Power Generation'la ye- ni albiimü Newpower Soul'u çıkar- dı. 11 parçalık albüm klasik soul- fiınk yolunda ilerleyen. moral veren. dans etmeye davet eden bir yapıda. Parçalardan Funky Music, Push It Up!, Freaks On This Side'la stres at- tınp doya doya eğlendiriyor Prin- ce The Artist. Prince,The Artist müzikal açıdan James Brovvn'a, Sly Stone ya da Ge- orge Clinton'a duyduğu hayranlığı hiçbırzaman gızlemedı. Bu albüm- de de özellikle Stone ve Clinton'ın büyük etkisı \ar. Örneğin New Po- wer Generation grubunun yapısı si- yah ve beyazlann, kadm ve erkekle- rin bir arada olduğu Sly And Family Stone grubunun aynı. 70'li yıllarda bu grubun vokalist- liğini ve bas gitaristîigirıi yüklenmiş George Clinton da albümde Push It Up'ı söylü>or. Diğer misafırlerden bi- ri de ComeOn'a sesiyle katılan Cha- ka Khan Prince'in yeni atbümü genel hat- larıyla şöyle özetlenebilir: Kolay anımsanan besteler. basıt çalma is- teğiyle geniş dinleyici kitlesini açık açik hedeflemiş Prince. Anadolu'nun izemi 1979'da on yaşındayken To- kat'tan Berlin'e göçen. Batı mü- ziğinin temel^w egitımıni aldık- tan sonra bağla- mayla tanışan Ferhat Giineyli ılk albümü Bul- dular Beni-Ana- dolu'nun Gize- mi'ni Ozan Video Film tşlt etiketiy- le yayımladı. Güneyli'nin müzikal kariyeri şöy- le şekillenmiş: Almanya'da olması- na rağmen Türkiye'yle yakın bağ kurup sentez oluşturmaya ve kon- serleryoluyla Anadolu müziğini Av- rupaMaratanıtrnayaçalışmış. 1993'te Almanya Genç Müzisyenler Festi- vali'ne katılmış. 1996'da ise Türki- ye'den gelen ustalarla birlikte Dün- ya Kültürler Şöleni'ne katılmış. Ta- mamen canlı çalmmış enstrüman- larla 'Buldular Beni-Anadolu'nun Gizemi' albümünü kaydeden Güney - li. 16 Ağustos'ta başlayacak Hacı Bektaşı Veli Şenlikleri'ne katılmaya hazırlanıyor. Albümde Ferhat Güneyli'nin söz ve müziklerini yazdığı Temmuzun İkisi, Akdeniz, Gülbaharım, Bahar Gelince, Sö> le Neden, Türkmen Gü- zeü'nin yanında, bestesını yaptığı \öl Türküsü (şiır: N'âzını Hikmet) Bul- dular Beni (Aşık Mahsuni Şerif), Ne- fes (şiir: Ülkü Tamer. müzik: Banu Kırbağ) \e Dönelim Geri (şiir: Nâ- zım Hikmet. müzık: Alp Arslantürk) adlı yapıtlar bulunuyor. Yol Türküsü ve Buldular Beni'ye getirdiği yorum Ferhat Güneyli'nin ileride halk müzığıne ilginç açılım- lar getireceğini müjdeliyor. Ferhat Günevii Vitrini sevmediler Bad Religion'ın 14. albümü No Subdance. grubun melodik punk- rock sahasında geçen 17yıllıkyaşan- tısmın bir özeti sayılabilir. Bu süre içinde yanşa Green Day, Oflspring gi- bi ıddıalı gruplarda gırdı ama bırkaç eleman değişikliği dışında Bad Re- ligion'da değişiklik yok. Onlar v ıtn- ne itibar etmeyip punk'ın politik ve sosyal yamna eğilmeyi sürdürüyor. Hear It'le. Bad Religion'ın melo- dik. hızlı klasik standartıyla yola çı- kıyor albüm. Dinleyeni yakalayan bu sound dığer 15 parçada da a> nı şe- kilde sürüyor. Sound tekdüze ama sözlersıradandeğil; 15 yaşındayken grubu kuran Greg Graffin'ın Ame- rikan toplumuna, insanlann değişi- mine getirdiği eleştıri bestelerin çeh- resini değiştiriyor. Parçalardan. aptallann oyuncağı olduğumuzu anlatan At The Mercy Of The lmbcciles. un ufak olmuş Amerikan Rüyası'nı eleştiren The Biggest Killer In The American His- tory \ e haksızlıklara sesimizı yükselt- meye davet eden Raise Your V'oice i1- ginç çalışınalan albümün. Okay Temiz'in parçasmı Neneh Cherry ve Sertab Erener yorumlayacak Dörti f(aW Dcni-jıltı Rüzgârüm• Zikir, Derviş, Karşılama albümlerini ADA Müzik etiketiyle müzikseverlere sunan Okay Temiz, yakında çocuklara televizyon programıyla ve kuracağı okulla davul eğitimi vermeye hazırlanıyor. Okay Temiz en çalışkan müzik adamlanmızdan bırı: sürekli bır- kaç projeyı birarada yürütüyor. Ör- neğin geçen hafta ADA Müzik'ten iki eski yapıtı Zikir \ e Denişyeni- den yayımlandı. bu hafta sonunda da yenı albümü karşılama yine ADA'dan çıkacak. Geçenlerde Bulutsuzluk Özle- mi'nın Yol albümünde tabla çaldı, yaz boyunca Frankfurt'ta. Tiflis'te festivallere katılacak. eylül sonun- da CRR'de Esin Afşar'ın konserin- de sahne>e çıkacak. Sonbaharda da Akbank Caz Festrvali'nde sak- sofoncu Farro Sanders \ e grubuy- la çalacak. Televızyon programı. 1 davul okulu gıbı projelen de sıra- da bekliyor. Okay Temız'le albüm- leri ve projelen konuştuk: - Geçen hafta piyasaya art arda sürülen albümkrinizkbaşla>aum_ Zikır'i zamanında K.ent Müzik'e plak olarak yapmıştık; bu arkadaş- lar sonra Zıkirı kaset \e CD ola- rak çıkardılar. Anlaşmamızda böy- le bir şey yoktu. Bıze ne kadar sat- tı diye iyı veya kötü hiç bilgi filan vermediler. Mahkemeye verdik, ka- zandık da\a>ı. ADA Müzik'e dev- rettık haklan: yeniden bastılar. Der- viş'i ise Nazmi Şeneryaptı, güzel plak o; ama sonradan üzenne düş- medı. Hadi para kazanmıyoruz plak- lardan ama, istıyorum kı pıyasada bulunsun hepsı. Nazmı'ye yeniden bas diyorum. gel ımza at dıyor. Bu demek kı yenı bir şırket kurmuş, ora- dan çıkartmak ıstıyor. Ha>ırdedım. ADA Müzik'e sen bas dedik. Ba- kalım Nazmi ne yapacak şimdi? Karşılama ise dört zurnayla yaptı- ğımız yeni albüm. Yunanlılar plak yapmak istedı. ADA'yla geldik ko- nuştuk önce. Sağolsunlar yaptılar, o da çıkıyor şımdi. 'Daviıhı okulda öğreteceğim' - İki yıl önceki söv leşimizde Kül- tür Bakanbğı'yla bir türlü işlerin yoluna giremediğini anlatmışünız. Şimdi nedir durum? 23 yıl lsveç'in finansmanıyla dünyada çaldık. ayıp. Kalkıp ülke- ye döndüm. Kültür Bakanlığı'na proje verdim. Dokuz kişilik virtü- özler grubuyla dünyayı dolaşıp ça- lacaktık. Aymca ana mektebinden spastik çocuklara dek uzayan bir eğitim programı da sundum onla- ra. Tamam dedıler, tüm işlemleri yaptık, ama araya başka faktörler girince yine olmadı ve çok kızdım. Vakit kaybı, para kaybı. Biz kalkıp da gazinolarda çalamayız ki. bize Kültür Bakanlığı yardım edecek. tsveç'te öyle. Avrupa'da öyle. Ney- se, Türkive'den aynldım. Bu arada yine Kültür Bakanlığı'yla bağlan- tı kuruldu. İstemihan Talay Anka- ra'ya çağırdı. Kısa konuştuk. Beni memur olarak alacaklar. ben de kül- tür elçısı olarak dolaşacağım; iş bu. Gitti.dosyamaliyedetakıldı. Bek- liyoruz. - Davul okulu projesi hangi aşa- mada? Ilk önce televizyonda çocuklan eğiterek başlayacağım işe. Ban- vit'le oturup konuştuk. sponsorlu- ğu kabul ettiler. Bir yıl boyunca ço- cuklara program yapacağız. Her programda biraleti tanıtacağız, hep beraber çalacağız, ritimle konuşa- cağız. Altı ay içmde her kesimden kırk. ellı çocuk çıkartabileceğiz... En çok istediğim şey ise davul oku- lu açmak. Türkiyebirköprü, tstan- bul ise bütün müzikçıler için egzo- tik bir yer. Bin tane arkadaşım var. Bir okul kursam hepsi gelir, ders ve- rir, bir süre burada kalır, hepsı he- yecanlı. lşleri biraz hafifletince elimde proje, bankalan, sponsorla- n dolaşacağım, muhakkak yapaca- ğım bu okulu. Üçüncü projem ise buradaki üstün, bilinmeyen müzis- yenlen televizyonda tanıtmak. Sa- di Baysal diyebir kemancı \ar Bod- rum'da. Aldık götürdük. .\merikan Podium adlı caz dergisince dünya- nın dördüncü büyük kemancısı se- çildi. Türkiye'de macuncu diyor- lardı adama, çünkü gıy gıy gıy di- ye çalıyor. Hakikaten öyle ama kay- mak gibı çalıyor. Orada insanlar başka bakıyor müziğe. 'Tencereden iyi ses çıkar' - İyi güzel de bizde ban yenilik- leri kısa sürede vapnıak. orurtmak çokzor, helesözsüz müzikle. Bir su- rü vurmalı aleti,ritimleritanıtma- yı denediniz geçmiste; tencereâ ta- vaa diye alay ettiler- Biz çok kapalıydık eskiden, çok az kültür gıriyordu bu ülkeye. tn- sanlara alternatifbir şey gösterilme- di. Afhka'nın dansını. müziğini, ressamını, heykelini tanımıyorduk. Bütün Afrıka, Brezilya tencere ça- lıyor örneğin. Çok iyi ses çıkar ten- cerelerin altından, kenarlanndan. Kimseyi tammıyoruz, araştırmıyo- ruz. Yanımızda dünyanın en büyük \okal grubu var, Bulgar Kadınlar Korosu. kaç kışi bilıyor? Arabesk diye bir şey çıktı burada. Bir ara- besk müzisyenı bugün Mısırmüzi- giylc Dubai müziğini ayırt edemez. Sonra biz kalkıp yeni bir şey yapm- ca "Aaa deliye bak" dıyorlar. An- cak inatçı olmak gerekiyor, ceha- leti yenmenin başka yolu yok. Bu ülkede tele\ ızyon kanallannın ço- ğunun kültürle. milli değerlerle fi- lan alakası olmadığı ıçin. her şeye şirket mantığıy la bakıldığı ıçin doğ- ru şeyler yapmak zor \e zaman is- tiyor. -Sizinle >apüğım her sö>leşideso- ruyorum, bir ke/. daha soracağıın; şu ünlü Denizaltı Rüzgârian adlı parçanıza gençler ne zaman ulaşa- cak? Şu fotoğraftaki küçük zenci kı- zı görüyor musun, bu minik Ne- neh Cherry. Babası arkadaşımdı. elimde büyüdü sayılır. Neneh Cherry'e Denizaltı Rüz- gârlan'nı söyleteceğiz. RAKS'a teklif ettik, tamam dedi Singleda lngilizce versiyonu Neneh Cherry söyleyecek. Türkçesı ıçin Sertab Erener'le konuştum tamam dedı. Bir caz yorumu bir de onjınal şeklı ola- cak, yakmda da bu işe başlayaca- gız. Soruc Youth 1981'den bu yana piyasanın kurallanna karşı gelerek ö/el bir kitlenin beğenisini kazajımış durumda. Popçu operacüarın düellosu Modalara duyarlı muhalefet İki buçuk yıl önce Sonic Yo- udı'un albümü \Vashing Mac- hine'i tanıtırken "80'lerin ba- şında Madonna.MichaelJack- son 'ın elinde şekillenen piya- sada rock adına The Polke ve Bruce Springsteen'in ayakta kaldığını. ancak yine o dönem- de Sonic Youth gibi gruplann dennden gelerek geleceğin te- mellennı attığını yazmıştık. Sonic Youth 1986 tarihli ça- hşması Evol. Sister (1987) Daydream Nation (1988). Goo (1990) ile rock'ın hamallığını yaparak 'grunge'a ve Nirva- na'ya zemin hazırlamıştı. 1992'de Dirt>- ile faşistlere ta- vıralan, 1994'teExperimantal Jet Set, Trash and No Star'la klasik rock dınleyicısini mem- nun eden yine onlardı. 1980'ler- de ve 1990'larda daha bilinçli müziksever kitlesi yaratabilme- nin çarelerini arayan grup Was- hing Machine i!e yine piyasa işi albüm isteyen yapımcılara uzak durmayı bildi. tki kuşak müzikseveri grun- ge ve post-rock dönemmde de- nnden etkıleyen Sonıc Youth modalara burun kıvırarak 1998'e kadar geldi. Thurston Moore, Kim Gordon, Lee Ra- naldo ve Ste\e Shelleyden olu- şan grup şımdi AThousandLe- aves adlı albümle lıstelerde. Al- bümün en belirgin özelliği de- neyin devam etmesi \ e müziğın dışında dmleyene fıkırsel bazı şeyler aktarması. Sound olarak 'hardcore'dan 'garage'a, 'psk- hedelk'ten 'ultranoise'a dek ge- niş alanda seyreden albümde grubun farklı yerde durmanm gururunu yaşadığı seziliyor . L'zun öyküler var A Thousand Leaves'de. Bunlardan VMIdfto- wer Soul ve Karen Koltrane, Ginsberg'e adanmış Hits of Sunshine dikkat çekiyor. Sık sık cicili bicili dergilerde, ga- zetelerde okuyoruz; klasik müziği stadyumlara ve pop müziği listcle- rinin en ûst sıralanna kadar taşıyan ünlü tenorlann başanları ballandı- raballandıra anlatılıyor. Son olarak Dünya Futbol Şampiyonası sırasın- da Pavarotti, Domingo,Carreras üç- lüsünün Paris'te Eiffel Kulesi önün- de verdikleri konser hâlâ konuşulu- yor; bu etkinliğin albümü de ağus- tos ayında P^Gram tarafmdan Tür- kiye'de satışa sürülecek, Bu arada Pavarotti de basını kar- şiiinda bulur bulmaz, operayı kirle- tiyorlar ve ona ihanet ediyorlar di- ye onlan eleştirenlere veryansın et- meye başlıyor: a Bu insanlar bfadm yapö^nuzı anlamamakta direniyor- lar. Bu müziği geniş kitktere ancak böyle göfürebiliriz." Bu polemik daha uzun süre devam edeceğe benziyor: ancak geçenler- de ilginç bir gelişme oldu ve Pava- rotti'nirt, operayi popülerleşîirmeye çalışan geoç Andrea Boceffl'ye ba- sın yoluyla mesaj göndermesi ve onu uyannası büyük ilgi çekti. Bo- celli için şöyle diyordu Pavarotti: "Bocelli iyibir sanatp,ama opera te- noru olmak için sesi \etersiz. Bu iş okul ve çalışma gerekririr. Bundan dolayı ona zor parcalan hiç deneme- mesiniöneriyonun dostça. Operada devam ederse büyük hayal kınkJık- lanyaşar." Italyan gazetelermde yayımlanan Andrea Bocelli'nin yanıtı da şöyle: "Maestrobeniuzun sürcdir dfademi- yor. Ben çok büyük mekânlarda bi- le mikrofonsuz söyleyebiiiyorum,'' Ashnda Bocelli'yi beğenen eleştir- men saytsi da çok fazla değil. Bo- celli'nin onlara da yanıtı hazrn "Çok kısa sürede zirveve > ükselmem biri- lerini rahatsızetti. Ben bir mikrofon tenoru değitim. bunu da aldığim sa- yısız davetie kauıtiadım. Amerika turnemde. örneğin La Donna Iro- mobile gibi. Quel!a Gelida Manina gibiaryalan söytejeceğim ve >eni al- bümünKk'debunlaravçrveretegJm." Küçük Lennonlar efsanenin peşinde _ John Lennon'ın iki oğlu arasındaki müzikal çekişme bi- zim pazara da yansıdı ve Juian'ın Photograph Smile ile Se- an'ın Into The Sun adlı yeni albümlen Türkiye'de pıyasaya EMI/Kent'ten çıktı. Julian şu anda 35 yaşında, Sean ise 23. Dünya basını. al- bümlerin çakışmasını, iki üvey kardeşin, Lennon Efsanesi'nin mirasını sahip- lenme yolunda büyük bir savaş ola- rak yorumluyor. Daha üç yaşındayken babası John'u YokoOno'ya kaptıran Ju- lian, bugün müzik arenasının de- neyımli isimlerinden biri. Photog- raph Smıle beşinci albümü. belki de buna dayanarak kardeşi Sean'ın basın aracılığıyla dıkkatını çekmış: •'Uzun karijere sahip olmak için soyadı yetmez." 8Ârahkl980'dekı cınayete kadar ba- basının yanın- dan ayrılma- mış Sean ise • John Lennon'ın iki oğlu Julian ve Sean'ın yeni albümlen Türkiye'de de aynı anda piyasaya sürüldü. Julian, üvey kardeşi Sean'ı, Lennon admı kullanmadan müzik yapması için uyanyor. ilk albümü olan Into The Sun'ın tanıtım toplantısında ağa- beyine şöyle yanıt vermış: "Ben, annem Yoko Ono'nun bes- teterini, babamın yapoklanndan hep daha fazla se\dinı." Ashnda müzikteki çekişme bahane; bütün sorun parada gi- bi gözüküyor. Julian, anne \e babasının aynlmasma neden olan Yoko Ono'yu. John Lennon'ı ticaret aracı haline getir- mesınden dolayı sürekli suçluyor. Aynca Yoko Ono'nun kontrolüne giren yaklaşık 100 trilyon liralık vasiyetin ancak 10 trilyonunu uzun davalardan sonra alabılmiş durumda Ju- lian. Görüldüğü kadanyla ufaklık Sean'ın paraya fazla gerek- sinimi yok. Julian ise Paul McCartney'nin, zamanında onun için yazdığı Hey Jude'u yorumlayıp kenara biraz daha para koyma peşinde... Sean, albümünü sevgilısi Yuka Honda'yla birlikte çalışa- rak yapmış. 37 yaşındakı Japon şarkıcı Honda, albümün pro- düktörlüğunü yüklenmiş. Albüm bir sound yumağı. En genç Lennon. Manhattan'ın Yahudi caz ezgilerinden bossano- va'lara, BeaÜes stıline dek birçok durağa uğruyor parçalar- da. Photosyntesis adlı beste müzikseverlerin favorisi olabi- lir, ama bizce Tvvo Fıne Lovers adlı çalışma kalite açısından albümün kat be kat üzennde. Julian'a gelince; 1984"te müzik yolculuğuna çıkarken üret- tikleri kimsenin umrunda değildi; hep babasıyla ilgili soru- lara yanıt vermek zorunda kalmıştı; ama dayandı Julian. Şim- . di de yedi yıl sonra yeni çalışma--. sıyla hemen listelere girerek mini bir gövde gösterisi yaptı kardeşine. Dıjital sounddan ve elektronık aletlerden uzak kalarak ürettiğı bu albümü, temiz sounduyla, düzen- lemelerin zenginliğiyle onun ol- gunluğa adım yapıtı olarak de- ğerlendirebilıriz rahatlıkla. Ce- sur arayışlan, örneğin Cnıd- fiedadlı parçadayoğun olmak üzere Hint müziğine getirdi- ği modem yorum ilginç; ka- yrtlara cank havast verebilme- isteği de albümün olumlu yönü. Day After Da>r sanınz bu albümün hit parçasıolacaktır... İkisinin albümünde de Beatles'dan büyük izler var. Tabii yanıtlan da aynı: "Bütün dünya onlardan etki- leniyor, biz nasıl uzak kalalım ki..." Uluslararası basına bakarsanız aradakı çekişme gıttikçe sertleşı- yor. Bir ay önce Yoko Ono ve Sean'ın John Lennon'ın ölü- münde Amerikan hükümetinin parmağı olabileceğini iddia etmeleri, Julian'ın da bunu ufaklığın albümünü tanıtmak için kötü bir reklam oyunu şekhnde değerlendırmesi arayı daha açmış durumda. Bu arada Beatles'la ilgili bir haber de aktaralım; Paul McCartney, George Harrison ve Ringo Starr bir araya gelip Vertkal Man adlı bir parça yaptılar. Bu parça Starr'ın yeni albümünde yer alacakmış. CÖRÜS Mı?H7li;i Dünya Kupasrnda Örnek Müzik Şöleni 20. yüzyılın son Dünya Kupası sayıl; "Fransa 98" ile tüm ülkelerde ızleyıcik özellikle futbolseverler yoğun ilgi ve hey can ile 35 gün futbolu yaşadı, maçlarado du. Dünya Kupası'nı gerıde bırakırken h nüzetkilerinin kaybolmadığını ve hatta unı tulmaz maçlara hâlâ doymayanlann bulı nabilecegıni de unutmamak gerek... Aı cak, unutulmaması gereken bir büyük olî ise, "spor ile sanat"\, dolayısıyla "Mboli müzik"\ birbınyle kaynaştıran ve tam ank mıyla bir "müzik şölenı" idi... Zaten, insaı lığın ortak sesi, dilı, fiziği ve görüntüsü & yılan "sanat ile spor" birbınyle bütünleşe vartıklardır. Işte, Dünya Kupası Fransa 98'in ilgın< geniş izleyıci ve sanatsever kitlece tüker meyen alkışlaria kutlanan "müzik şöleni 10 Temmuz 1998 günü saat 18'de Paris 'i ünlü Champ-de-Mars açık hava meydanır da başlayan ve cuma gecesini cumartes ye bağlayacak kadar uzun süre bıktırma dan dinlenen Jose Carreras, Placido Do mingo, Luciano Pavarotti üçlüsünün kon seriydi. Müzik dünyasının şan bölümünde se ve yorumculuk sanatının günümüzde eı deneyimli ve en sevılen sanatçılan sayılaı Jose Carreras, Placido Domingo ve Luci ano Pavarottı'nin yıllardan beri birbıriyl* uyum sağlayarak, birlikte çalışmak karany la uyguladıklan Üçlü konserler vermek, ya yınlarda bulunmak, kaset ve CD üretmet olayı bütün dünyayı sararak olumlu sonuç lar verdiği gibi, Fransa 98 Dünya Kupa sı'nda da kendını gösterdı ve flaş etkınlıl yarattı. Bu Üç/ü'nün prodüktörü Tibor Rudas bu- güne kadar, önce 1990 yılında Roma 'nın Ca- racalla açık hava tıyatrosunda, 1994'te ABD-Los Angeles'ta ve 1998'de Dünye Kupası'nda Carreras-Domıngo-Pavarot- ti'nin çok başanh konserlerınin düzenleyi- cisi oldu. Her defasında özellikle bu açık ha- va konserleri yoğun dinleyicinin bıraktığı kazançla birlikte CD satışlanna da büyük etki yaptı. Bu arada prodüktörler ve orga- nizatörler sendikası ile Kültür Bakanlığı ara- sındaanlaşmazlıklarda olmuş.. HeleAlman adaleti "Bu konserier cıddi değıldir!" biçi- minde garip bir yorum yapmış? Paristeki muhteşem konserde James Le- vine yönetımınde Paris Orkestrası eşlığın- de Berlioz'un "Romen Karnavali" adlı uver- türünden sonra Carreras, bestecı Pietri'nın "La conosco un giardıon" şarkısını, Domin- go bestecı Giordano'nun "Amortı vieta'sı- nı ve Pavarotti ıseVerdi'nintanınmış "Qu- ando le sere al placido" eserini seslendir- diler. ikinci bölümdeGrieg'in "Testimo"su- nu Carreras, sonra Domingo "Danton'un Anılan"nöan bırözetı, Pavarotti, Lara'nın ün- lü "Granada" şarkıstnı söyledıler... Bu ger- çek müzik şölenmin fınalinde bu üçlünün bir- likte Fransa'nın artık klasıkleşmış şarkılann- dan bın olan "Pans 'in Gök'üAltında °yı ses- ledirmeleri büyük coşku uyandırdı. Geçen hafta yerli pop listesinin üst sırasında hareketlenme oldu. Nilüfer, eski parçalannın yeni düzenlemeleriyle yer aldığı Yeniden Yetnüşe adlı albümüyle a l numara"ya yükseldi. A>na, Dön Bak Ayna'ya adlı ikinci albümüyle Nilüfer'i ızlerken Mirkriam. adını verdiği ikinci çalışmasıyla listeye üçüncü sıradan girdi. Türk sanat müziği listesinde de değişiklik oldu geçen hafta. Müzeyyen Senar, popun yıldızlanyla birlikte yorumladığı klasikleşmiş parçalardan oluşan albümü Bir Ömre Bedel'le geçen hafta birinci, Muazzez Abacu Cesaretim Var'la ikinci, Muazzez Erso\. Nostalji 3'le üçüncü sırada yer aldı. Halk müzığınde Yavuz Bingol üçüncü albümü Güle Naz Gülen Azla liderliğe yükseldi. Fatih Kısaparmak'ın Ohır mu Böyle Hasanadlı yapıtı, Bingöl'ün hemen ardında yer aldı. Erkan Oğtır-tsmail Hakkı Demirciogiu'nun ortak albümü Gülün Kokusu Vardı geçen hafta üçüncü sıraya indi.Yabancı müzikte Dünya Futbol Şampiyonası'nın müzikleri tüm listeleri ~T altüst ediyor. Geçen hafta şampiyona için yeniden düzenlemış parçalardan oluşan Allez! Ola! Ale! albümü birinci sırada yer aldı. İçmde sampıyonanın en ılgı gören parçası La Copa De La VTda'nın bulunduğu \vehv albümüyle Rickj 1 Martin ikinci oldu. Üçüncü sırada ise toplama albüm What's Up 5 vardı. yeniler- The Best of Romantic Dance Album- Various - Georgian Folksongs and Folkdances-1- Rustavi - Capital Gold 80's VoLJ- Various - Vwin- Therion - Ophelia- Natalie Merchant - Sunmachine- Dario. G - We Run- Lında Ronstadt - Tarantism- Tito&Tarantula - The X-Files: The Album- Soundtrack - Comin' Atcha!- Cleopatra Angels & Electricity - Sun&Fun- Various - Gloria- Glona Estefan - Never Say Never- Brandy - Sliding Doors- Soundtrack - Code Mesa- Jenifer Smith - Where We Belong- Boyzone - Clara Ponty- Clara Ponty -HedefBüyîik-Diken - Mahur- Çeşıtlı Sanatçılar - Havat Buysa Ben Yokum Bu Yokla- Sibel Tüzün
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle