Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11 TEMMUZ 1998 CUMARTE
HABERLER
Öğrencilere
destek davası
• ANKARA (AA) -
TBMM'de üniversite
harçlannı protesto etmek
amacıyla pankart açan
ögrencilerin de aralannda
bulunduğu sanıklann
Yargıtay'daki temyiz
duruşmasına destek vermek
amacıyla l8Mart 1998
günii Kızıiay'da basın
açıklaması yapan 44 sanıgın,
"Toplantı ve Gösteri
Yürüyüşleri Kanunu'na
muhalefet ettikleri. göre\ !i
memura mukavemet
gösterdikleri" gerekçesiyle,
2 yıl ile 5 yıl arasında
değişen hapis cezasına
çarptınlmalan istemiyle
yargılanmalanna de\am
edildi. Ankara 13. Asliye
Ceza Mahkemesi'nde
görülen davanın dünkü
duruşmasında sanıklann
kımlik tespiti ve sorgulan
yapıldı. Sanıklar emnıyet ve
savcılık ifadelerini kabul
etmeyerek yasal ve
demokratik haklannı
kullandıklannı sö> lediler.
İP'den güçbirliği
çağrısı
• BALIKEStR
(Cumhuriyet)-İşçi Partisi
Genel Başkanı Doğu
Perinçek. Türkiye'de sağın
artık iktidar olamayacağını
savunarak, solun iktıdan
için CHP ve DSP'nin İP ile
güçbirliği yapması
gerektiğini savundu.lP
Balıkesır tl Örgütü'nün
düzenlediği yemekte
konuşan Perinçek, "CHP
ve DSPile İP güçbirliği
yaparsa sol iktidar olur"
dedi.
Emek gazetesi
davası
• İstanbul Haber Servisi -
Emeğin Partisi Genel
Yönetim Kurulu ü>esi
Gülsüm Cengiz ile Emek
gazetesi sahibi Halit
Keskin ve Sorumlu Yazı
Isleri Müdürü Ahmet
Ergin'in 'bölücülük
propagandası' yaptıkları
gerekçesiyle
yargılanmalanna İstanbul 3
No'lu DGM'de dün devam
edildi. Mahkeme heyeti
dosyadaki eksikJerin
giderilmesi içiaduruşmayı
erteledi.
Dünya Nüfus
Gunu
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel. dün
'Dünya Nüfus Günü'
nedeniyle düzenlenen
panelin açılışını yaptı.
Demirel. 21. yüzyıİa
girerken insanlığın 2
yüzyılda 8 kat artmış bir
nüfûsa sahip olacağını
belirterek nüfus artişının
toprak ve gıda yetersizlıği.
çevre tahribi. sağlık ve
eğitim hizmetlerinin
yeterince karşılanamaması
anlamına geleceğini
söyledi. Demirel. "Yerküre
için tek tehdit
insanoğludur. Insanoğlu
yerküreyi tüketırken
kendisini de tüketmektedir"
dedi.
Günü geçmiş
zirai ilaçlar
• .ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - DYP Çanakkaİe
Millenekili Nevfel Şahin
ve Balıkesir Millenekili
llyas Yılmazyıldız. Tanm
ve Köyişleri Bakanlığı'nın
süne mücadelesinde günü
geçmiş ilaçlan
kullandırdığını öne
sürdüler. Şahin ve
Yılmazyıldız. Tanm
Bakanlığı'nın Çanakkaİe.
Balıkesir, Bursa illerinde
'Agro-Cyrethrin Süper EC
adlı. süresi dolmuş ilacı
kullandırması sonunda
süne ile mücadele
edilemediğini ve buğday
tarlalannda verim kaybının
yaşandığını sa\xınarak
zarann sadece
Çanakkale'de 20 trilyon lira
olduğunu. diğer yerlerdeki
kaybın henüz
belirlenemediğini
bildirdiler.
Cezaevinde tünel
• SAKARVA (AA) -
Adapazan Kapalı
Cezaevi'nde, DHKP C ve
TKP ML davalanndan
hükümlülerin kaldığı
koğuşta. 2.5 metre
uzunluğunda. 4. koğuşa
doğru kazılmış bir tünel
bulundu. 12 kişinin kaldığı
3. koğuşun zemınindeki
mozaiklerin kesildiğinin
anlaşılması üzerine
bulunan tünel, içine beton
dökülerek kapatıldı.
TBMM komisyonuna bilgi veren Ergül, soruşturmayı bürokratlann engellediğini söyledi
Gfler'i Vakıfbank koruduANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TB-
MM 'de DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'ın
mal varlığıy la ılgıli olarak kurulan soruştur-
ma komisyonuna bılgi veren CHP Izmir
milletvekili Sabri Ergül. bazı soru işaretle-
ri \e bağlantılara dıkkat çekti. Hazine'nin
ABD'ye döviz transferiyle ılgili belgeyi 3
yıl sonra "bulduğunu" \urgulayan Ergül.
Vakıtbank yönetiminin Çiller çiftinin he-
saplan \e kredi ahp almadıklanna ilişkin
bilgi istemek için şubelere gönderdiği fak-
sı aynı gün "yırün"1
dı\e ıptal ettiğini de an-
lattı. Ergül. komis\on üvelerine "Çilter'ûı
annesinden bugünkü parayla 270 miryar li-
ra miras kalıvor. Annelerinin hangi şirketi
varmış. ne vergi ödemiş. bu parayı nasü ka-
zanmış bunlar araştırılmalı. Aynca Özer Çil-
ler'in kendi bildirdiği bilançolar bile çelişki-
B. Komisyona çağırın, gelmezse getirtin"
çağnsında bulundu.
Ergül. "Dahaönceki komisyon, D\Tikti-
darda olduğu için birtakım belgelere ulaşa-
mamıştı. Şimdi bu sorun ortadan kalkmış-
tır. Çillerter mal varhklannın hesabını \er-
medigi siirece kamu vicdanı tatmin olmaya-
caktır" dedi. Ergül'ün elinde bulunan ve ba-
zılarını komisyona da aktardığı temel \en-
ler ve soru işaretlen şöyle:
3 vılgeciken belge: ABD'de GCD şirketi-
nin bılançolan ile ılgili açıklamalarçelişki-
li. MARSAN'ın ABD'ye transferettiği 100
bin, 400 bin v e 425 bin dolarlık döviz trans-
ferleri sözkonusu. Ancak GCD'nin serma-
yesi 100 bin dolar görünüyor. Maliye ve
Merkez Bankası 400 bin dolarlık döviz
transferiyle ilgili olarak, elimizde belge yok.
diyor. Hazine ise var. diyor. Çiller'in o dö-
nemde sorumlu olduğu Hazine. bize trans-
fer bildirildi. diyor. 100 bin ve 425 bin do-
iarlık transferlerle ilgili belgelere bakıyo-
ruz. Hazıne'ye gıriş kavdı \ar. 400 bin do-
larlık transter için ıse Hazıne'ye giriş kay-
dı, kaşe yok. Sadece Demirbank'ın dekon-
tu var. Hazine. bu transferin 1992 Temmu-
zu'nda bildirildiğıni söylüyor. Oysa 8 Ha-
ziran 1995'te MARSO'dançekilenbirfaks-
la kavda alınmış. Bu yapılan. \anıltmadır.
ABD'deki bankanın iç hcsaplannda:
Transfer edilen para ABD'deki bankanın dış
değil. iç hesaplannda görülüvor.
Yakjfbank yönetiminin ilginç fakslan:
Ben birçok yere soru önergeleri gönderıp.
Çillerlerin bankalardan aldığı kredıler \e
hesapları ile ılgili bilgi istemiştim. 11 ban-
kaya sordurtmuşlar. Vakıflar Bankası yöne-
timi. tüm şubelenne bir faks göndenp bu ko-
nularda bilgi istemış. Avnı gün 2. bir faks
göndenp. "daha önceki faksı yırtın. işleme
koymavın" tahnıatı vemuş Aynı gün. ko-
mısvona da bir \azı göndererek. hesaplara
ilişkin bılgı bulunmadığını bildirmişler.
Özer ÇiUer'i çağırın: Dışişleri Bakanlığı.
ABD ile adli müzaheret anlaşması yok, di-
yor. Ancak, Maliye Bakanlığı çifte vergi-
lendirmeye dayanarak bu belgeleri alabilir.
EnginChannasıl isteniyorsa. aynı yolla is-
tenebilir. Marsan'm kayıtlanndan da.
GCD'yle ilgili bilgilere ulaşılabilir. ABD'v ı
beklemeden de. Ozer Çiller çağnlıp bılgi
alınabilir. Kendi verdiği bilançolar çelışki-
li. Mai varlığını gizlemeye dönük çelişkili
bilgiler vermiş.
Mahkemeyetespityaptınn: Kayıtlarda ar-
sa dıye görünen yenn üzennde vıîla var. As-
liye hukuk mahkemelerine başvurup değer
tespiti yaptırabilırsıniz.
Anneden kaian miras: Çiller'e bugünkü
rakamlarla. annesinden 270 milyar lira mi-
ras kalmış görünüyor. Annesının hangı şir-
keti \armış. bu parayı nasıl kazanmış?
Trabzon'da sürdürülen davada sanık avukatlan 'reddi hâkim' isteminde bulunacak
'Gazi kıyımıııı Yeşil başlath'
AHMET ŞEFİK
TRABZON-İstanbul Gazi Ma-
hallesı'nde 12-13 Mart 1995'te
meydana gelen ola> lar sırasında 9
vatandaşın ölümünden sorumlu tu-
tulan 2'sı tutuklu. 2'si gı\abi tutuk-
lu 20 polısin > argılannıasına Trab-
zon Ağır Ceza Mahkemesı' nde de-
vam edildi. Tanıklann katılmadığı
oturum kısa sürmesıne karşın ger-
gin bir ortamda geçtı. Müdahil
avukatlar. TBMM" Susurluk Ko-
misyonu Başkanı, \e\>ehir Mil-
letvekili Mehmet Elkatmış'ın ba-
sına yansıyan. *C.aziola>lannıba
<
r
latan kah\e taramasını Yeşıl ger-
çekieştirdi'' açıklamasını gündeme
getırerek da\ anın bütün Gazi ola> -
lannı içerecek biçımde genışletil-
nıesini istedı. Da\asürecını büyük
ölçüde etkilemesi beklenen panzer
ve polis telsiz bantlarının çözümü
mahkcmeye ulaştı. Sanık a\ ukatla-
n "reddi hâkim" talebınde buluna-
caklannı açıkladılar.
Gazi da\asının onuncu oturu-
muna sanık yakmları. Avusturyalı
7 gazeteci. bazı kitle örgütü temsil-
cileri katıldı. Yoğun güvenlik ön-
lemleri altında saat 10.15'te başla-
yan oturum. tanıklar gelmediği
için yaklaşık 45 dakika sürdü. Du-
nişmada tutuklu sanıklar Adem .\l-
bayrak \e Mehmet Gündoğan ha-
zır bulunurken tutuksuz sanıklar-
dan hiçbin katı lmadı. Sanık av uka-
tı llhami Yelekçi. hakkında gıyabi
tutuklama karan bulunan. ancak
askerlik dolayısıyla vicahiye çev-
rilme\en İsaBostan ın gelecekdu-
ruşmada hazır bulunacaâını açık-
ladı.
Dünkü duruşmanın en önemli
gelışmelennden biri. ola\ lara katıl-
dığı belırtilen 4 panzer ile polisle-
riniletişinısağladığıdört telsiz ka-
nalının bant çözümlerinin mahke-
meye ulaşması oldu. Bant çözüm-
lerinin. davanın sevrinde önemli
bilgiler verebileceği belirtilivor.
Duruşma sonrasında tstanbul'dan üç otobüsle gelen mağdur yakınlan \e kitle örgütieri temsilcileri ola> sız bir biçimde geri döndüler.
Yine Gaziosmanpaşa Cumhuriyet
Başsavcılığı'ndan ıstenilen ve
olaylarda kullanılan mermı çekir-
dekleri ile ılgili bilgiler de mahke-
meye ulaştı.
Duruşmada müdahil avukatlar
adına söz alan Cemal Yücel. dev -
letin çarklannın, sanıklann devlet
memuru olmasından dolayı onla-
nn lehine işlediğini. dev letin en kü-
çük bir olayda suçluların hemen
yakalanna yapıştığını. ancak ken-
di göre%lilerine aynı duyarlılığı
göstermediğini savundu. Mahke-
me kararlanna uymayan kamu gö-
revlileri hakkında suç duyurusun-
da bulunulmasını isteyen Yücel
şunlan söyledi:
"Mahkeme. suçlan sahit olma-
sına rağmen panzer görev lilerini
tahliye etti. ne yazık ki adaletin kı-
lıcı veti'rince keskin olanııyor.
Adam öldürmekten tutuklu pan-
zergörev Kleri 3 a> sonra tahliye edi-
üyorsa onlar büyük ihtimalle ceza
almavacaklar. Oysa sadece Meh-
met Gümjüz'ün öldürülmesi ola-
yında cemevi önündt pan/trler ışık
tutmuş ve panzerin yamndan ateş
açtlnuştır. Bunca kanıta.tanığa rağ-
men tutuklu kalan iki sanıgui da
tahliye edileceğinden ka)gı duy-
maktayız."
Cemal Yücel. Yeşil kod adıyla
tanınan MahnuıtYıldınm'ın Gazi
olaylannın başlanıasına neden
olan kahve taramasında başrolü
oynadığı iddialarını da yeniden
gündeme getirdı. Eski Istıhbarat
Daire Başkanı Hanefi Avcı'nın
sözlerini anımsatan Yücel. Su^ur-
luk Komısyonu Başkanı FP mil-
letvekili Mehmet Elkatmış'ın ko-
nuyla ilgili bazı basın ya\ ın organ-
lannda çıkan sözlerini de mahke-
meye kanıt olarak sundu. Davanın
9 kişinin ölümüyle sınırlı tutulma-
sinın adil bir sonuç alınmasını en-
gelleyeceğini, bütün Gazi olaylan-
nın bu davanın konusu olmasi g©'
rektiğını >av unan Yücel. "Mahke-
menizin önünde tarihi bir firsat
vardir. Olaylann başlangıcında ve
de\amında olduğunu düşündüğü-
mti/ \esil olayı cok önemli. A\ nca
davarun gt-nişlttilnıesi haünde bir-
çok faili meçhul ortayaçıkacak" di-
ye konu^tıı.
Reddi hâkim
Sanık avııkatı İlhami Yelekçi.
uzun sav unma.sında. G.ızı olay lan-
nı yasadı^ı örgütlenn kışkırttığını.
polisin de görevini \apmaya çalış-
tığını sdv ledi. \elekçi. sav unması-
nın biryerinde ıtirafçı MustafaDu-
yar'ı. Gazi üla\lannda öldürülen
Zeynep Poyraz'ın nışanlısı diye ta-
nıtınca Povraz'ın vakınlan büvük
tepkı gösterdı. Müdahil avukatlar
da. "Şerefsiz itirafçı Duyar'la Zey-
nep Po> raz'ın nişanlılık iliskisi yok-
tur. İ/öra atnıavuı" diyerek tepki
gösterdıler. Bu sırada dinleyiciler
arasından da protesto sesleri yük-
seldi. Duruşmanın sonunda sanık-
larla müdahil taraf arasında küfür-
leşmeleryaşandı. Sanıkiar, müda-
hillerın üzerine yürürken jandar-
ma herhangı bir olay çıkmasını
güçlükle önledı.
Mahkeme Başkanı Dursun Ka-
yaGüleç. davayı 10 Ağustos'a er-
televınce sanık avukatı Yelekçi.
"Ben Diyarbakır'da olacağım. Da-
ha uygun zamana alın" dıve tepkı
gösterdi. Güleç kararında dıretın-
ce ^'elekçı. "Siz tarafstz değilsiniz.
Onlara bir şey demivorsunuz. Bizi
hiç diniemiyorsunuz. Sizinda> adan
alınmanızı isteyecegim" dı>e baâır-
dı
Milletvekilleri büyük bir performans gösterdıler
Vergitasansında son hafta
AiNKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TB-
MM'de 1? Haziran'da başla\an vergi re-
formu tasarısı görüşmelerınin gelecek
hafta sonunda. "bitene kadar çahşma ka-
ran" alınarak tamamlanması planlandı. 3
haftada yaklaşık 120 saat çalışılarak 7 aya
bedel bir performans gösterilirken muha-
lefet de tasanyı engellemek için var gü-
cüyle mücadele etti.
Muhalefet partilen. bu süre içinde top-
lam 45 kez yoklama. 85 kez de karar ye-
ter sayısı istedi.
Koalisyonortaklannıntambiruzlaşma
sergiledıği vergi reform tasansı. TBM-
M'nin rekor performans sergilemesine ne-
den oldu.
TBMM Genel Kurulu, pazartesi gü-
nünden başlayarak geriye kalan 24 mad-
denin görüşmelerini tamamlayacak. Ge-
lecek haftanın çahşma programı belirle-
nirken "tasannın bitimine kadar göriiş-
melerin sürdürülmesi" yönünde karar
alınması ve böylece görüşmelerin tamam-
lanması hedefİendi.
ANAPGrup Başkanvekili Uğur.\ksöz
de Cumhuriyet'e. vergi tasansının ardın-
dan mahalli idareleryasatasansını görüş-
meye başlayacaklannı kaydetti.
Prof. Dr. Kuday: Yeni bir ameliyat düşünüyoruz
Bila
f
nın durumu hâlâ ciddi
İstanbul Haber Servisi - Başbakan Me-
sut Yılmaz'ın Makedonva zivaretinde ge-
çirdıği trafik kazasındaağır yaralanan Mil-
liyet Gazetesi Ankara Temsilcisı FikretBi-
la'nın sağlık durumu ciddiyetinı koruyor.
10 Cerrahpaşa Tıp Fakülte^ı Hastanesı Nö-
roşirürji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr.
Cengiz Kuday. Bila'nın sağlık durumunda
olumlu ya da olumsuz bir gelışme olmadı-
ğını belirterek "Beyin ve omurilik soısın-
daki sızmalar 1-2 gün daha dcvam ederse
yeni birameliyat düşünüyoruz" dedi. Aynı
kazada yaralanan Dev let Bakanı Rüştü Ka-
zım Yücelen ile ANAP'lı Şinasi Altıner ise
dün tedavı gördükleri Amerikan Hastane-
si'nde gazetecilerle aörüştüler.
De\îet Bakanı Eyüp \şık. CHP istanbul
Milletvekili Mehmet Moğultay. DYP Ela-
zığ Millenekili MehmetAğar. CHPIstan-
bul II Başkanı Etem Cankurtaran. Reka-
bet Kurulu Başkanı Aydın Ayaydın ve ga-
zeteci Günerı Civaoğlu dün hastaneye ge-
lerek Bila'nın aılesi ve Millıyet Gazetesi
Genel Yaym Yönetmeni Derya Sazak'a
•geçmiş olsun'dileklenni ilettiler.
Dev !et Bakanı Rüştü Kazım Yücelen ile
ANAP Karabük Millenekili Şinasi Altı-
ner'in sağlık durumlan da iyiye gidıvor
İIFIg NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR
Tatil, sorunlardan bir uzak-
laşma mı? Bir yılın yorgunluğu-
nu atma mı? Bir anlamda hiç-
biri değil. Bu tatilde, bir arkada-
şımızın önerisini kabul ederek
tekneyle "72 Adalar" diye anı-
lan Yunan adalarının bir kısmı-
nı gezdik. Tekne üzerinde ol-
duğumuz için Rodos dışında
Türk gazetelerini görmedik.
Türk televızyonlarını ise 10 gün
boyunca hiç izlemedik. Ro-
dos'aAlmanya'dabasılan Hür-
riyet ve Milliyet gazeteleri geli-
yordu; orada kaldığımız üç gün
boyunca bunları okuyabildik.
Çevik Bir'in "irtica tehlikesi"
konusunda yaptığı söylenen
açıklama konusundaki tartış-
maların bir bölümünü bu gaze-
telerden izleyebildik.
O gazetelerde, Bülent Ece-
vit'in irticanın nasıl yenilgiye
uğratılabileceği üzerine açıkla-
maları yer alıyordu. Türkiye'ye
döndüğümüzde ise Genelkur-
may Başkanı'nın yaptığı açıkla-
manın yorumları yapılıyordu.
Dönüp açıklamayı ve tartışma-
nın ayrıntılarını öğrenmeye ça-
lıştık. Görünen o ki, Türkiye'de
Tatil Sonu îzlenimleri...
değişen bir şey yoktu. Askerler,
28 Şubat sürecinin takipçisi ol-
duklarında ısrarlıydılar İrtica
hâlâ birinci tehlikeydi. Başba-
kan Mesut Yılmaz ise, teröıie
mücadele ile, irticayla müca-
delenin farklı özellîkler taşıdığı-
na dikkat çekiyordu.
Terörle mücadelenin silahlı
bir mücadele olduğunu ve irti-
ca ile mücadelenin siyasi bir
mücadele olduğunu, bu ne-
denle, askerin iki aianda farklı
bir görevle karşı karşıya oldu-
ğunu belirtiyordu.
Başbakan Mesut Yılmaz, as-
kerin silahlı mücadeleyi yürüt-
mek göreviyle yükümlü bulun-
duğunu, irticayla yürütülecek
siyasi mücadelenin ise siyasi-
lerin görev alanına girdiğini vur-
guluyordu. Genelkurmay Baş-
kanı'nın açıklamasının ardın-
dan ise aralarında bir fikir ayrı-
lığı olmadığı belirtildi. Ancak
görüldüğü kadanyla, hükümet-
le Genelkurmay arasındaki tu-
tum farkı devam ediyordu. Tür-
kiye'de Pariamento ile askerler
arasında bir anlayış farkı orta
yerdeduruyordu.
Önümüzdeki dönemde de
bu tartışma sürecek. Türkiye,
henüz demokrasiyi yerleştire-
memiş bir ülke. Bu nedenle so-
runların çözümü, bilinen de-
mokratik yöntemlerle gerçek-
leşmiyor. Bu da Türkiye'nin
gerçeği. Çünkü Pariamento da
diğer kurumlar gibi ne yazık ki,
demokrasi konusunda yeterli
duyarlıhğa sahip değil. Tartış-
ma bu nedenle Şark usulü yön-
temlerle sürdürülüyor. Herkes
kimin ne düşündüğünü biliyor,
ama kimse bu konuda açık ko-
nuşma yolunu tercih etmiyor.
• • •
Susurluk konusunda bu 10
gün boyunca bir şey konuşu-
lup görüşülmüş değil. Devlet
içindeki çeteleşme noktasında
bir aydınlanmaya da ulaşabil-
miş değiliz. işin ilginç yanı, dev-
letin kurumları arasında (yürüt-
me. yargı. yasama, ordu) bu
noktada ciddi bir tartışma yok.
Yeşil yeniden ortadan kaybol-
du. Başbakan, Akın Birdal su-
ikastının ardından, "Diğer ka-
mu kurumları yardımcı olursa
Yeşil yakalanabilir" demişti.
Aniaşılan yardımcı olmadılar.
Sonra da bu kamu kuruluşları-
nın hangileri olduğu belirtilme-
di. Herkes bu konuda da do-
iaylı konuşmaya devam ediyor.
Herkes. her şeyin ne olduğunu
biliyor. Susurluk da orta yerde
kokuşarak sürüyor. Yeniden
tartışılması için yeni birsuikast
mı beklenıyor?
• • •
Meclis, Vergi Yasası üzerinde
görüşmelerini sürdürüyor, an-
cak Türk Ceza Yasası'nda kü-
çük iyileştirmeler öngören hü-
kümet tasarısı, Meclis'in gün-
demmde olduğu halde bilinçli
bir şekilde ârkaya itiliyor. Re-
cep Tayyip Erdoğan'ın 312.
maddeden aldığı bir ceza ne-
deniyle bu tasarı bilinçli olarak
sürüncemeye bırakılıyor. Hal-
buki bu ve benzeri maddeler-
den mahkûm olanların büyük
çoğunluğu, şu anda cezaevin-
de yatan solcular. Kaldı ki bir
kanun insanlara göre çıkarıl-
maz. Eğer düşünceye yönelik
bir engel varsa bu herkes için
aynıdır. Adama göre kanun ol-
maz. Kaldı ki bu küçükdeğişik-
lik, düşünceye özgürlük falan
da getirmiyor, yalnızca bir iki
maddede küçük iyileştirmeler
öngörüyor.
Bu çifte standart taşıyan tu-
tumdan sosyal demokrat par-
tilerimiz ve lideıieri ne yazık ki
bir sıkıntı duymuyorlar. Bu du-
rum onları ilgilendirmiyor. O za-
man bu milletin karşısına ne di-
yerek çıkacaklar? Demokrasi-
nin küçük bir kırıntısını bile sa-
vunmadan nasıl oy alacakları-
nı sanıyorlar? Şu andaki oy
yüzdeleri onlara bir şey anlat-
mıyor mu?
Gördüğünüz gibi sevgili
okurlar, Türkiye'de değişen bir
şey yok.
CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAftlOĞLU
'Diişlen Gel...'
llk duyuşumda ben de bırden algılayamadım, soı
ra kavradım... Düşlen gel, yani bir düş sahibi ol, t
düşün olsun. öyle gel... Çiçeklen gel gibi bir şey
Düş ile gel diye de algılanabilir... Ahmed Arif'in "Am
do/u"sundakigibi: "Dayankitapile, dayanişileI Tı
nak ile, diş ile I Umut ile, sevda ile, düş ile..." Pe
nereden çıktı bu "düşlen gel?" Bunu, her türlü öi
rencı hareketinin silinip yok edildiği 1990 başlannd
Ankara DTCF'de bir araya gelen öğrenciler uyduı
muşlar... Topluluklanna bu adı koymuşlar... Sonr
bu "düşlen gel" topluluğu Ankara Üniversite Öğrer
cileri Koordinasyonu'na dönüşmüş...
• • •
Mahmut Yılmaz adını duydunuz mu? Ben bu an.
önce, geçen yıl sonlarında Meclis'te pankart açtıN
lan için gizlı örgut kurma suçlamasıyla yargılana
üniversite öğrencilerinin Yargıtay9. Dairesi'ndekidu
ruşmasını izlerken işittim... Mahmut Yılmaz bu öğ
rencılerden bıriydı ve dava dosyasında adı çokç,
geçmekteydi... Bu duruşmaya ilişkin izlenimlerim
dava dosyasının tutarsızlığını, adalet adına duydu
ğum utancı köşemde yazmıştım... Şimdi Mahmu
Yılmaz, Türkiye Yazarlar Sendikasf nın YıldE Sara^
Dış Karakol Binası'ndakı lokalınde, iki üniversite
genç kızla karşımızda oturmuş. anlatıyor... Sırım gi
bi, yakışıklı, sımsıcak gülüşlü, pııianta bir delikanlı..
Sekiz ayı Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'nde, get
kalanı Çankırı Cezaevi'nde olmak üzere toplam ik
buçuk yıl hapis yattıktan sonra iki hafta kadar öncı
serbest bırakılmış... Ama arkadaşlan hâlâ cezaevin
de ve suçlamaların bir bölümü henüz sona ermiş de
ğil... Hacettepe Üniversitesi psikoloji bölümü son sı
nrf öğrencisiyken tutuklanıp cezaevlerine kapatılaı
Mahmut'un yüzünde ya da sesinde herhangi bir öf
ke kıpırtısı yok... Zaman zaman gözlerinde panlda
yıveren birgulumseyışle, durmaksızın anlatıyor... Ber
ve yönetim kurulundan arkadaşlar (Feyza Hepçilin
girler, Tuncer Cücenoğlu, Yaşar Avunç, daha son
ra Sunay Akın) buyülenmişçesıne dinliyoruz...
• • •
Mahmut Yılmaz anlatıyor: 91 de yaşanan yenilç
sonrasında sol kültürün eleştirisi temelinde yeni bi
tarz yaratma gereksinimi duymuşlar... Bu anlayışla
üniversite harçlarına zamlan protesto etmek için "im
za föyleri" hazırlamışlar... 14 kişıyle başlayan hare
ket kısasürede 10.000 kişı olmuş... Evev dolaşaral
350.000 imza toplamışlar... imzalar Meclis Başka
nı'na sunulmuş... Isteklerinin yerine getirileceği va
adini alarak eylemi orada bitirmişler... Fakat hareke
busüreçlerdehızlagelişmiş...(Buarada, Mahmut'li
ziyaretimize gelen jstanbul üniversitelerinden i(<
genç kız, Esra ve Özlem, 94'teki satırlı saldındaı
sonra İTU Mimarlık Bölümü'nde "Anafora Karşı Cep
he" adı altında ilerici ögrencilerin bir araya geldiğin
bu hareketten de "İstanbul Üniversite öğrencileı
Koordinasyonu "nun doğduğunu anlatıyorlar...)Öğ
renci koordinasyonlan Ankara ve Istanbul'la sınır
kalmamış... Şu anda üniversite ya da fakültesi olaı
tüm kentlerde, toplam 43 ilde "muhalif cephe" y;
da "dayanışma cephesi" adı altında kurulan öğren
ci koordinasyonlan var...
• • •
Vaatlerin yerine getirilmeyişi üzerine Mecliste pan
kart açmaya karar veriliyor ve aralarında Mahmut Yıl
maz'ın da bulunduğu sekız öğrenci 29 Şuba
1996da bu eylemi gerçekleştiriyoriar... Dört gün sü
ren gözaltı ve serbest bırakılış... Fakat "düşlen ge/"le
"anafora karşı cephe"y\e başlayan öğrenci hareke
tiburadadadurmuyor... Bukez, "dörtacil talep" içe
ren "Noktalı Virgül" harekâtı örgütleniyor... Dörtac
talepe dört masum talep de denebilir: Harçlann azal
tılması. üniversite kayıtlarında kolaylık, üniversite
lerde özelleştırmenın durdurulması, üniversite yö
netıminde öğrencilere söz hakkı... 14 Nisan 1996'd.
bir mrtıng duzenteniyor... Takdir edersiniz ki demok
rasiyle yönetilen ülkemizde bu kadan fazladır... Ara
larında Mahmut Yılmaz'ın da bulunduğu 60 öğren
ci gözaltına alınıyor... Mahmut'u Ankara DAL Gru
bu'nun kapısında polısler alkışlarla karşılıyorlar... Bı
"alkış" sözünü duyunca gerisini tahmin etmek gü
değil... Nıtekim sekiz gün süren işkenceli sorgulama
dan sonra 1 Mayıs 1996'datutuklanma. silahlı çet
suçlaması ve ardından da (şimdilik) 2.5 yıl süren ce
zaevi serüveni...
• • •
Çankın'daki çocuklardan (Mahmut Yılmaz, Bü
lent Karakaş, Özgür Tüfekçi, M. Murat Kalyon
cugil, A. Aşkın Doğan) yılbaşında bir kart almıştım.
Bu küçük kartın bir yanında elle yapılmış iki yeş
yapraklı kırmızı bırgul var... Adlannın bulunduğu öte
ki yanında şu sözcükler (dizeler) yazılı: "tannyı öldür
dük ı ve kaçtık mabedinden I tanrı öldü birarayışh
yakarışlarında I en dehnlere inip ruhlann I azgın bek
çilennı çıkardık I zaman tanrısız I özgürlük çığlıklar
la dolu ! yüzümüzü boyamadık yol üzre I izler araı
ken zamana aktık asi ve onurlu I zaman şimdi gü
lüşlerimizle I gülüşlerinizle dolu /yeni yılınız kutlu oı
sun..."
Ası ve onurlu bu sevgili çocuklann 13 Temmuz Pa
zartesi günu 9.30'da, Ankara 2 No'lu DGM'de dt
ruşmaları var... Türkiye Yazarlar Sendikası adına b
kez ikinci başkanımız Feyza Hepçilingirier duruşma
yı izleyecek... Ziyaretimize gelen üniversiteli gen
kızlardan bın'nin sözcükleriyle "her demokrat eyle
min karşısına çıkanlan polis devleti"n\ geriletmek. a:
ve onurlu kalabilmek. yirmili yaşlardaki düşlerimiz
layık olabilmek için bu çocukları yalnız bırakmayE
lım...
Pilot ve 1 kisi öldü
THK uçağı düştü
ANK.AR.A (Cumhuri-
yet Bürosu) - Türk Hava
Kurumu'na (THK) ait bir
uçağın Gölbaşı yakınlann-
da düşmesi sonucu l'ı pi-
lot olmak üzere 2 kışı ya-
şamını y itirdı Uçağın düş-
me nedeni henüz buluna-
madı. THK'veait uçakön-
ceki gün I3.?ıisıralannda
Gölbaşı'nın 5 kilometre
güneyındekı bir tarlaya
düştü. Uçağı- pilot-öğret-
meni 25 vavndakı fülay
Pelit ile 24 \a5ındaki öğ-
rencısı Murat Akkaya o-
lav >erindcvt,amını\uır-
di. Uçağı ku.lanan fülay
Pelıt'm 4 yılUpılot oldu-
ğu öğrenildı THK Genel
Sekreteri Mehmet Tiritoğ-
lu. uçağın 12.30'da hav£
landığını belirrti.
Bu arada THK planc
pilotlanndan İsmail Ken
moğlu ile Metin Özbey. 3
yıldır kırılamayan planöı
le serbest uçuş Türkiye n
korunu elde ettiler. İki p
lotun \entus C planörüyl
7 Temmuz 1998 Salı gün
gerçekleştirdikleri uçı
THK İnönü Eğitim Me
kezı'nde başlayarak Nij
de'nın Camardı ilçesir
baglı Orhaneli köyünc
noktalandı. PilotlarböyU
ce 480 kılometrelik yol
katederek I967'de Zi>
A> doğan tarafından 46
kilometre katedilerek elc
edilen rekoru kırdılar.