Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 T E M MUZ 1998 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Uzrnanlara göre kullanıcılann yüzde 43 'ünü 15-20 yaş arasındaki gençler oluşturuyor
Türldye uyuşturucu merkezi olduALPERTURGUT
Uyuşturucu bağımlılannın sayısı
iilkernızde her geçen gün artıyor.
Türkiye Yeşilay Cemiyeti uzmanla-
n uyuşturucu kullananlann yüzde
31'ini 15 yaşından küçülderin. yüz-
de 43 'ünü ıse 15-20 yaş arasındaki
gençlerin oluşturduğunu belırttı.
Uzmanlar, lstanbul 'dakı ortaöğretim
Dgrencılerinden yüzde 35'ının siga-
ra. yüzde 27.6'sının alkol ve yüzde
2.56'sının ıse uyuşturucu bağımlısı
alduğunu belirrtı.
Birleşrniş Milletler (BM) Uyuş-
turucu Kontrol Programı dahilinde
açıklanan 1997 Dünya Uyuşturucu
Raporu'nda, dünya nüfusunun
4.5'irün uyuşturucu kullandıği be-
lirtilerek. "Dünyada 150 milyon es-
rarkeş, 10 milyon eroinman, 15 mil-
yon kokainman ve 35 mihon hapcı
bulunduğu" saptamasına yer veril-
di. Raporda, afyon üretiminın
1985 "ten sonra yüzde 300 artış gös-
terdiğı ve 1996 yılında haşhaş ekı-
len alanın 280 bın hektara ulaştığı
kaydedildi. Raporda aynca, afyon
üretiminın yüzde 90'ının "Alûn Hi-
laT olarak adlandırılan Afganistan.
Pakistan \e tran ile "Aran Üçgen"
olarak bilinen Laos, Burma ve Tay-
land'da yapıldığı ıfade edildi. Rapo-
ra göre. dünyada geçen yıl. 5 bin ton
afyon sakızı ve bın ton kokaın üre-
tıldı. 97"de yaklaşık 300 ton kokain.
100 tonu aşkın eroin ve 20 ton mor-
finine el konulan uluslararası uyuş-
turucu mafyasının 1989 kânnın 300
mılyar dolar, 1991 kânnın 500 mil-
yar dolar, 1994 kânnın 700 milyar
dolar ve 1997 kânnın ise yaklaşık 1
trilyon dolara yükseldiğine işaret
edildi. Amerika. Ingiltere, Avustral-
ya, K.olombiya, Italya, Pakistan, İs-
veç \e Tayland uyuşturucu kullanı-
mında başı çektı.
Türkiye Yeşılav Cemiyeti'nin
"•Uyuşturucu gerçeğj" araştırması-
na göre. Avrupa gençlığinın yüzde
75'ı, Hollanda gençlığinin ıse yüz-
de 9O'ı uyuşturucu ve alkol bağım-
lısı. Avrupa'da yaşayan Tiırk genç-
leri arasında 1990 yılında yüzde 7
olan uyuşturucu kullanım oranı gü-
nümüzde yüzde 47'ye ulaştı.
AMATEM yetkilileri, Türkiye'de
son IOyıldavaklaşık 12 bin alkol ve
5 bin uyuşturucu bağımlısının teda-
vi altma alındığını belirterek, "son
yıllarda uyuşturucu \e alkol bağım-
lılığından kurtulmak isteyen hasta
sayısında yüzde 40'lık bir arüş oldu-
ğunu''belırttıler. 1994 vılında polıs
vejandarma bölgelennde > akalanan
41 tonluk uyuşturucu mıktannın
1995'te neredeyse 2 kat artarak 75
ton 250 kiloya çıkması 1995"te ele
geçirilen 135bınhapın 1996'da255
bin 619'a yükselmesı Türkiye'nın
uyuşturucu merkezı halınegeldiğini
eözler önüne serivor.
1 gram eroin 1 milyon hücre öldiirüyor
*Vücuda gjren 1 gram eroin beyninizdeki 1 milyon
hikreyi öMüriir" sloganıyla yola çıkan Yeşilay ve
AMATEM uzmanlan, uyuşturucu bağımlısında mey-
dana gelecek hastalık ve rahatsızlıklan şöyle sıralıyor
"Depresyon, intihara teşebbüs, haBsünasyon, korku,
baş ağnsı, kalp atişı ve kan basıncının vükselmesi, er-
keklertk' iktidarstzlık. bronşit akciğer kanseri, kara-
eiğcr hastalıkları. AIDS, âdet bozukluğu, kusma ve
mide bulanrısı. iştah ve kilo ka> bı ile kangrene varan
kan hastalıklan, organ kesilmeleri."
Doktorlar, eroin kullanan insanlann bağımlılıktan
kurtulma şansının yüzde 0 ile yüzde 3 oranında de-
ğiştiğini esrar ve kokain kullananlann şansının ise bi-
raz daha yüksek olduğunu vurguluyorlar.
etroltankeri
kurtanlmayı
bekliyor
Haydarpaşa Mendireği öniinde
önceki gece karaya oturan Malta
bandıraiı "SesaseKia" adlı petrol
tankeri için Kıyı Emniyeti ve Gemi
Kurtarma Genel Müdürlüğü
ekipleri kurtarma çalışması
başlattı. Karaya oturduktan sonra
kendi olanaklarıv la kurrulmaya
jalışan ancak başaramayan gemi
romorkörler aracılığıyla
kurtanlmaya çalışılıvor.
Fotoğraf: KAAN SAĞANAK)
Izmir ve çevresi depreme hazırlıksız
CELAL YILMAZ
İZMİR - İzmir'de öncekı akşam
neydana gelen 5.3 şiddetindeki
ieprem örnek gösterilerek deprem
>onrası konutlanndan çıkan halkın
iiğınabilecekleri boş alanlann
jncelikli olarak hazırlanması ve
yerlerinın yurttaşlara duyurulması
istendi. Uzmanlar. yaşanan herdoğal
afet sonrasında kurulan kriz
masalannın göstermelik olduğuna
dıkkat çekerek daha etkin ve sürekli
görev yapabilecek bırimlerin 24 saat
süreyle görev başında olması
gerektığıni vurguladılar. Japonya'da
geçen hafta yapılan "Dünya Kent
Depremleri Konferansı"na katılan
tnşaat Mühendıslen Odası Başkan
Yardımcısı Muzaffer Tunçağ. olası bir
deprem felaketı sonrasında halkın
güvenlı alanlara doğru yönlendirilmesi
gerektiğını belirterek "İ992'de
İzmir'de meydana gelen depremin
merkez üssü yine Seferihisar'dı.
Yurttaşlanmızın çogu. arabalanna
atladığı gibi o >öne doğru gitmişlerdi.
En büvük tehlike de bu. Depremden
kaçarken felaketin tam üsrüne doğru
gittiklerini bilrnivorlar. V öneticilerin
deprem sonrasında hemen vapmalan
gereken. yurttaşlara bu komıvu
CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ NDEN
Ünıversıtemızenstmılennde 1998-1999ögrenmvılıı vanyılındabaslamakuzeresi-
navla yüksek lısans ve doktora ogrencısı alınacakur Adaylann şahsen ılgılı enstıtü mu-
dürlüklenne basvuımalan gerekmektedır
Bapanıkojulfın:
1 Yüksek lısans programına başvurabılmek ıçın.
a) Lısans not onalamasının en az 60 puan olması.
b) LES'ten en az40 puan atouş olması
2 Dokıota progıamına başvurabılmek ıçın.
a) Yüksek bsans not ortalamasuun en az 70 puan olması. (yüksek lısans ile mezun
olanlarda 65 puan oimasıı
bl LES len en az 40 puan almis otaası.
cl KPDS'den en az 50 puan almış olması,
Değerlendinn<:
1. Yüksek lisans programına basvuranlann. lısans derslenmn not ortalanusının
%20'sinden yapılacak yabancı dıl bılgısı sınav notunun "olO'undan. üsans ustü guij >ı-
navı (LESl notunun %20'sınden ve bılıra sınav notunun %50'sınden ıbılım sınavından
65 ve yukan not almak koşuluyla) oluşacak toplam notun 100 ûzennden en az 60 puan
alanlar bu programa kabul edılır
2 Doktota prognmuna baj.vuranlardan lısans derslenmn not ortalamasının \ IO'un-
dan. yüksek lısans derslenmn not ortalamasının SlO'undan. tCPDS'den alınacak »ınav
notunun %20'sınden. LES sınav notunun \20'sınden ve bilım sınav notunun
0
ıı40'ın-
dan (bıiıra iinavından en az "5 puan almışolmak koşuiuylal olusacaknotun en az 65 pu-
an olanlar programa kabul edılır
Btjvunı için grretli btlşfter:
1 Düekçe.
2 Drptoma veya mezuruyet belgesınm resmı onaylı surelı.
3 LES sonuç belgesuiın onaylı fotokopısı.
4 Transknptlenn aslı veya onaylı fotokopısı.
5 KPDSsomıçbelgesı.
6 Nûfuskafıdıonavlıörnegı.
7 \skeriık durum belgesı.
8 2 adet fotognıf
BasMiruve sınav tırihlcri:
Son başvuru tanhı
7
9 1998
Yabancı dıl sinavı \\ üksek lısans ıçın) 9 9 1998 saat 10.00
Arapça dıl anavı (xl 109/1998 saat 1000
Bılımsuıavı 11 9 1998 saat 1000
SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTISI
ANABİLÎ.MDALI VÎKSEKLISA.NS 1
Anatomı 2
îıyokımva 3
:
armakolojı 2
r
ız)olojı 2
-lıstolojı-Embnyolojı 2
Mıkrobıyolojı 2
'arazıtolojı 3
AğaDtş.ÇeneHastveCer
'roîetık Dıs Tedavisı
3eden Egitımı ve Spor 2
rlemsırelık
Hemsırelıgın Temel tlkelen 5
üdın Sağlığı ve Hastalıklan 6
Ruh SaSlığı \e Haaahklan 5
SOSV \L BİLİMLER ENSTİTÎ SÎ
^NABİLİMDAJJ DOKTORA H l
Sosvolojı
[ŞLETME
Yönetnn ve Orgamzasv on
Üretım Yönetımı ve Pazarlama
Vfuhasebe ve Fınansman
Savısal Yomemler
KTİSAT
Iktısat Polıtıkası
[krjsat Teonsı
Ulu4ararasıtktısatvetkt Gelısme -
Iktisit Tanhı
KAMIJYÛNETİMİ
Sıvaset ve Sosval Bılımler
iÂLlŞNLAF.kO \IEND lLlS
yalısma Ekonomısı
IşHuk veSosyalGüv Hukuku
Yönetım ve Çalısma Sosyolojısı
Yönetım \e Çaiı^ma PsAolojısı
TCRKDİLtVEEDEBh'ATI
Venı Türit Edebıyatı
Eski Tûrk Edebıyatı
Vera Türt Dılı
EskıTürkDih
Halk Edebıyatı
FFlSEFE\F.DtNBlLlM
Dm Egıtımı x
Dınler Tanhı x
TARİH
Yeni Ca§ Tantu
Yakın Çağ Tanhı
TFMELISLAM B1LLMLERİ
Islam Hukuicu X
Tefsır.X ' -
Relam X
Hadii X
\rap Dı!ı ve Belagatı X
X)KTORA
_
2
1
-
1
3
5
5
-
CSEM.İSA.NS
10
2
3
3
3
4
4
4
4
3
3
3
3
3
9
6
6
3
3
5
4
5
5
4
5
2
4
4
ORTAÖĞRETİMSOS M\h EGİT1Mİ
TEZLİ Yl'iKSEK LISANS TEZSİZ YLkSEK LtSANS
« 8
tSIAM TARİHİVE SAMTLAR1
îslam Tanhı A 5
U T A ı GEÇİŞ
3 Doktora
3 Dokıora
\ A U \ GEÇİŞ
1 Yük Lr>
1 Yük Lıs
1 Yuk Lıs
1 Yük Lıs
1 Yük Lıs
1 Yük Lıs
1 Yük Lıs
1 Yük. Lıs
1 Yük Lıs
1 Yük Lıs
1 Yük Lıs
1 Yuk Lıs
1 Yük Lıs
EGİTI.M BİLİMLERİ
ı X'| Arapça not barajı %60'nr
2.XX
ıXX1 ESıtım Bılımlen Bölümü çıkışlı otması
FENBıLİMLERİEVSTİTÎSÎ
O.ABİLİM DALI Y C KSEK LİSANS
JEOLOJI MUHENDISLIGI
Genel Jeolojı
Maden Yataklan-Jeokımya
MujCTolq|j-Petnografi
L>2ulamalı Jeolojı
MÂMNEMLHENDİSLIGI
Imalaı ve konsttuksıvon
TermodmamıJ;
Makıne Dınamığı ve Teonsı
Enenı
M.ADEN MUHENDİSLİGİ
ifiaucıı i)icuııc
CevherHazıriama
CEVREMÛHENDİSLİGI
ÇevTe Bılımlen
Çevîe Teknolojısı
Kl\fi'A MÜHE\DISLİGI
Kumasal Teknolojıler
FİZIK
Katıhal Fıağı
KMA
.Anorgamk lümva
.Analıtık Kımya
Fıakokımja
Bıyokımya
BİYOLOJİ
Zoolojı
Botanık
MATEMATİK
UvjulamaJı Maîemaıık
12
6
4
2
4
1
1
•> —
4
2
2
3
10
I
2
5
2
1
3
DOKTORA
4
2
2
.
- — — .—
3
-
1
FEN BİLLMLERIENSTİTLSL VATAY GEÇİŞ kONTEMANLMU
A.NABİLİMD.UI HKSEKLİS.A.NS
JEOLOJI MLHEND1SLİG1
Genel Jeolojı
Maden Yataklan Jeokımya
Mınerolojı-Petrografi
L'ygulamalı Jeolojı
KİVH' A MUHENDİSLİĞ!
KjmvasalTeknoloııler
ÜMYA
Anorganık Kımya
.Analınk ICımya
Fızıkokımya
Organık Kımya
Bıyokımya
\ÂTA^ GEÇİŞ İÇİN ÖĞRENCİNİN:
1
1
1
1
1
1
1
1
1
1
DOhTORA
1
1
1
1
1
1
1
1
1
1 Enstıtunün jabancı dılle ılgılı gıns ıçın belıriedıgı koşullan venne genmu> olması.
2 Aynlacagı kurumda aldıgını belıntıgı derslenn tûmunu basarmış olması.
3 Aidıgı derslerdengenel not onalamasınınyükseklısans ıçmen azV 0 vedokıoraıçın
en azc
o80 veya eşdegen olması gerekır
4 Teze baslamış ögrencı. yatay geçış yoluyla enstıtüje kayıt yapnramaz.
Basın 32425
Adana depremi
Yıkılan binaların
proje hatası var
tstanbul Haber Servisi - Türkiye Deprem
Vakfı 2. Başkanı Prof. Setnih Tezcan, Adana'da
meydana gelen depremle ilgilı olarak Ceyhan
Belediyesi İmar Müdürlüğü'nde bulunan pro-
jeler üzerinde yaptıklan incelemede, imar yö-
netmeliklerine göre projelere konulmasi gere-
ken kriterlere uyuimadığını tespit ettiklerini
söyledi. Binalann alt katlannm dükkân yapıl-
mak için aynldığını ve bu nedenle duvar örül-
mediğini belirten Semıh Tezcan. "Kotonlann
leyiek bacağı gibi bırakıiniasının doğurduğu za-
afiyet >ikılmalara neden olnnıştur. Kolon içtri-
sindeki sargı denürlerinin de gereken sıidıkta
konulmadığını göztedik" dedi.
Prof. Tezcan, Adana'daki deprem bölgesin-
de tTÜ öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Boduroğ-
lu ile birlıkte incelemeler yaptıkiannı ve ince-
lemeyle ilgili hazırlayacakları raporun 10 gü-
ne kadar hazır olacağını söyledi. Yıkılmış bi-
nalardan 3-4 tanesinde ve yine aynı grupta bu-
lunan yıkılmamış olanlan da gezdiklerini be-
lirten Tezcan. sözkonusu binalann Ceyhan Be-
lediyesi İmar Müdürlüğü'nde bulunan projele-
rini incelediklerini açıkladı. lncelemelerinde,
jHüjelere imar yönetmeliklerine göre konulma-
sı gereken kriterlere uyulmadıSmı gördükleri-
ni açıklayan Tezcan. "Maalesef sonuç bu. UyuJ-
mamış. Projelerde hata bulunduğu için yıkıl-
mışlar"dedi.
Tezcan, binalann alt katlannda dükkân için
bırakılan boşluklann doguracagı tehlike katmın
önemsenmediğini. hiçbir tedbir almadan nor-
mal kat gibi işlem yapılmasının, yüklerin bu
katlarda konsantre olmasına yolaçtığmı savun-
du.
Prof. Tezcan'm depreme karşı önlem öneri-
leri:
A) 1- Ev alacak, bir kooperatife üye olacak
olanlar deprem sertifikası talep etmeli.
2- Bir dairedeoturanlarda deprem sertifika-
sı talep edebilir.
Ölçümlerde güvenceli çikmayan binalar gü-
venceye kavuşturulabilir. Tuğla duv'arlar yıkı-
larak yerine betonarme deprem perdesi konu-
larak bina güvenceye alınabilir.
3- Yeni alınsm ya da eski olsun ev sigorta et-
tirilmeli.
B) 1- Bayındırlık ve Iskân Bakanlığı çıkar-
tacağı bir yönetmelikle, konut satanlarm veya
inşa edenlerin deprem sertifikası edinmelerini
şart koşmalı. Bu alanı başı boş bırakmamah.
2- Belediyeler, tmar Kanunu'nda yapılacak
ek bir madde değişikliği ile iskân ruhsatı etkin-
liğinde deprem sertifikasını talep edebilirler.
C) Sigorta şirketleri, sigorta edecekleri bina-
nın deprem sertifikası olup olmadığını sorma-
lı. Deprem sertifikası olmayan binalan ya si-
gorta etmemeli ya da çok yüksek fiyatla sigor-
talamalı.
D) Üniversitelere mesaj. Hem mimar hem
de inşaat mühendısligi fakültelerinde, depreme
güvenceli bina tasanmı dersi zorunlu dersler sı-
nıfına konulmalı.
anlatmaktır" dedi. lzmir'in geçmişte
yaşadıgı depremlerin çoğunun
körfezden, Karaburun, Çeşme ve
Seferihisar vönünden ve denizden
geldiğini belirten Tunçağ, bu nedenle
de en ağır hasann kıyı şendınde
olacağını anımsatarak şunlan söyledi:
"Vurttaşlann çoğu deniz kıyısına yakın
yerlere doğru giderek
güvcnliklerini sağladıklannı
sanıvorlar. Bu çok yanlış. bir
ınantık. Depremin şiddetine
göre denizde meydana
gelebilecek harcketlilik, kitle
ölümlerine neden olabiür.
Örneğin Japonva'da 1948
yılında Fukui kentindc
mevdana gelen depremde
deniz kıyısına giden 2 otobüs
dolusu çocuktan 60 tanesi, 70
metre >üksekliğe ulaşan dev
bir dalganuı üzerierine
çarpması.N la can verdiler. Aynı
ola>. İzmir ve deniz
kı> ısındaki kentler için de
mümkündür. Nitekim.
lzmir'in tarihindeki
depremlere bakıursa deniz
kıyısındaki kınlmalarla
oluşan dev yanklardan suyla
karışık balçık dalgalannın
yükseldiği ve büvük zararlar
verdiği görülecektir. Depremin
etkilerinden uzaklaşmak için
vamaçlara ve dağlara doğru
gitmek en doğrusudur."
Japonya'da Kobe depremi
sonrasında kurulan kriz
masasında. 24 saat görev
>apan 80 kişılık bir ekibin
çalıştığını ve yıllık bütçesinin
I trilyon lira civannda
olduğunu belirten Tunçağ,
ofiste bulunan 14 ekranh
televizyon sistemiyle
mevdana gelebilecek bir
felaketin yennın ve şıddetınin
anında saptandığını kaydettı.
Müdahale eden ekıplerin
çalışmalannın izlendiğini,
yönlendırmelennın de yine
bilgısayar sistemiyle
gerçekleştinldiğini
v urgulayan Tunçağ şunlan
sö>ledı: "İzmir ve büvük
kentlerde de böyle bir birimin
kurulması düşünülnıeli ve
vaşama geçirilmelidir.
llkyardım konusuna da önem
verilmeli her konutta o
hanede yaşayan insanlara 48
saat vetecek miktardaki su,
gıda ve ilaçtan oluşan stok
sürekli tazelenerek hazır
tutulmaudır."
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Uzüm Yemek mi
Bağcı Dövmek mi?..
1996 ve 1997'de lstanbul içi ve dışında çok
toplantıya katılmıştım. Her iki yılda da, katıldığım
toplantı sayısı 200'ü geçince, 1998'e girerken,
"Artık bu yıl böyle delıcesine dolaşmayacağım"
sözünü vermeme karşın, ilk altı ayda katıldığım
toplantı sayısı gene 100'ü geçtı.
Bu toplantılarda çok ılginç şeyler yaşıyor, çok
ilginç şeylergözlüyorum. Hele hele yeni tanıdıgım
insanlar...
Ve tüm yorgunluklarıma karşın, bu "zevkleh"
yaşayabilmek umuduyla, kendimi yeniden yolla-
ra "vuruyorum".
Bu tür toplantılarda yaşadıklarımı sizlerle pay-
laşmayı çok istıyorum ama, sanıyorum bu "köşe-
nin" başka bir işlevi var, başka bir "işlevi"olması
gerek. Ancak her şeye karşın, zaman zaman ba-
zı yaşadıklarımı sizlerle de paylaşmak gereksini-
mini duyuyorum. Zira bunlar, "heryerde olabile-
cek" şeyler ve genelleştirilmesi gerek.
Izmir'den güneye ınerken ya da güneyden Iz-
mir'e çıkarken, Selçuk'tan defalarca geçmişimdir.
Fakat güneye inerken gözüm yolun sağ tarafın-
da, Izmir'e çıkarken de gözüm yolun sol tarafın-
da olurdu. Zira, "kale" de, "müze" de, "Kuşada-
sı yolu" da, "Meryem Ana" da, hep o yönde idi.
Oysaki yolun öbür yönünde, asıl Selçuk; gelişen
ve çağı yakalamaya çabalayan Selçuk varmış. Ve
özellikle Selçuk Belediyesi'nin çok amaçlı kültür
merkezi.
Tüm bunların farkına varmanm süreci, CHP Iz-
mir milletvekili Sabri Ergül'ün birtelefonuylabaş-
ladı. Başlı başına bir partı gibi çalışan Sabri Ergül,
Selçuk Belediye Başkanı Kamil Subaşı'nın bir
daveti için aracılık ediyordu.
Selçuk Belediyesi, Sıvas katliamının 5. yılı ne-
deniyle bir panel ve anma gecesı düzenlemişti. "Ir-
tica, Çeteler ve Hukuk Devleti" başlıklı bu pane-
le konuşmacı olarak katılmam isteniyordu.
Sayın Ergür'e, "Manısalı öğrenciler" konusun-
daki savaşımında verdiğim destek ve dayanışma
sözü, sadece "lafta kaldığı" için kendimi borçlu
sayıyordum. Ve bu nedenle, bir gün sonra Bil-
gi'de, diploma törenı olmasına karşın, daveti
memnuniyetle kabul ettım. (Zaten bir gün sonra
sabah beş buçukta yola çıkarak Bilgi'deki törene
de yetiştım.)
Selçuk'a geldiğım zaman kendimi, ÖDP ilçe ör-
gütü ile belediye arasında süren bir çekişmenin
göbeğinde buldum. "Fırça" adlı bir bulten çıka-
ran ÖDP ilçe örgütü, "2 Temmuz'un yıldönümün-
de timsah gözyaşlanna kanmayın" diye manşet
atmıştı.
ÖDP'liler daha önceki yıllarda, "Demokrası Plat-
formu" tarafından düzenlenen anma töreninin
CHP'li belediye tarafından düzenlenmesini bir "si-
yasal istismar" ve "siyasal rant kazanımı politika-
sı" olarak degerlendiriyor ve kınıyorlardı.
Ne Selçuk CHP örgüt üyelerini ve Selçuk Bele-
diye Başkanı Kamil Subaşı'nı daha önceden ta-
nırdım, ne de ÖDP ilçe örgütü üyelerini tanıyorum.
Aynca CHP ve ÖDP arasında "taraf" da degilim.
Fakat bizzat katıldığım bu "anma toplantısı" çer-
çevesinde "tarafım" ve ÖDP ilçe örgütünün tutu-
munu fevkalade "uygunsuz" buluyorum.
Fırça'da yazılanların bir bölümünü imla ve Türk-
çe hatalarına hiç dokunmadan sizlerle paylaşmak
istiyorum: "...Otuz-otuzbeş ilçe başkanlan, ba-
kan ve milletvekılleri ile, siyasi rant ıçın bu günü
kullanmalanna, duyarlı insanlar gereken cevabı
vereceklerdir.
İnsanlann yaşamalannı koruyamayanların acı-
lanna da sahip çıkmaya hakları yoktur. ÖDP iki
yüzlü insanlann gerçek yüzlerini açığa çıkarmaya
kararlıdır."
ÖDP ilçe örgütü konuyla ilgili bir de bildiri ya-
yımlamış. Bundan da birkaç satır almak istiyo-
rum: "...Selçuk Belediye Başkanı veya belediye
çalışanlan veya sendikası, hangi kurum veya ku-
ruluş olursa olsun. Selçuk Demokrasi Platfor-
mu'nun vartığını hiçe sayarak, bu ışi oldu bittiye
getirmeye haklan yoktur..."
Selçuk Demokrasi Platformu'nun yapısını aynn-
tılanylabilmiyorum. Fakat şunu biliyorum ki, bir ör-
güt herhangi bir platformda yer almakla, kendi
özgür faaliyet alanlanna sınır çekmez. Kimi eylem-
lerini bir platform çerçevesınde yürütür, kimi ey-
lemlerini kendi başına ya da başka örgütlerle bir-
likte yapar.
Kaldı ki Sıvas katliamı gibi, çok duyarlı olmamız
gereken bir konuda böylesıne "yıkıcı" eleştirilerin
hiç yeri olmasa gerek. Eğer söz konusu "plat-
form" ya da ÖDP ilçe örgütü, belediyenın yaptığı
çalışmayı beğenmiyorlarsa kendilerı ayn birtören
düzenlerler. Böylesine "parçalanmışlık" da hoş
bir şey değil ama, hernalde "Fırça "daki suç-
lamalardan daha iyidir.
Eğer bu törenlerı beğenmiyorlarsa kendilerinin
bir anma töreni düzenlemeleri gerekırdi. Eğer
bunu beceremiyorlarsa düzenlenen törene katıl-
maları uygun olurdu ya da en kötü olasılıkla bu
törene de katılmazlardı. Ancak böylesine "saldın",
insanı gerçekten üzüyor. Bir olayın "sömürül-
mesi", sadece o olaya haklı ya da haksız bir biçim-
de sahip çıkmakla olmaz. O olaya "sahip çıkan-
ları" böylesine ağır bir biçimde "eleştirmek", hat-
ta bu insanlara "saldırmak" da aynı olayı "sömür-
me" çabasından başka bir şey değildir.
Ve her şey bir yana, bu "hastalık", maalesef
"sol bir hastalık" bile değıl. Bu arkadaşların a-
macı, "üzüm yemek değil, bağcı dövmek." :
Sevgili dostum
Kemal Hoşgeçin
Kuşlar yuvalansın diye kollanmızı açmak
yüreğimizi açmak böcekler kemirsin diye
özledim seni...
Ümit Kartoğlu
l