25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 MAZİRAN 1998 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Cumhurbaşkanı Demirel, FP milletvekillerine öğüt verdi, anayasal çerçevenin önemini vurguladı 'Laildikten rahatsız olmayın'• Cumhurbaşkanı Demirel: Türkiye bugün idare edilemez halde. Milletvekilleri Meclis içi ve dışında çahşamaz durumda. Devleti boğmuş durumdayız. Bir araya gelinmesi rahatlık yaratır, gerginliği de ortadan kaldınr. Siyasi sisteme itibar ka_zandırır. Benim de işimi kolaylaştınr. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - lerini kabul ettı. Demirel, kabulde yaptı- Cumhurbaşonı Süleyman Demirel, FP ğı konuşmada, siyasetin birleştirici ol- yönetici ve milletvekillerinı kabulünde masıgerektığine dikkat çektı. Siyasetçi- anayasal çcçevenin önemini vurgular- ken, siyasi partilerin ülkenın bölünmez bütünlüğü, demokrasi, laiklık ve hukuk devletinin nıjhafazasını gözetmesi ge- rektiğini söyedi. Demirel, milletvekil- lerinin çalışamaz duruma geldiğini belir- terek, Meclis'te siyasi partilerin üzerin- de anlaşabileceği yasa tasanlan bulundu- ğuna işaret etti. Demirel, dün FP Genel Başkanı Recai Kutan ile partinin başkaniık divanı üye- lerin "ıslahaf" düşüncelenni. uygun ze- minlerde ortaya koymalannın hem hak- lan hem de görevleri olduğunu kaydeden Demirel, geçmişte parlamentonun mii- dahalelere uğraması nedeniyle siyasetin parçalı hale geldiğini, bunun da istikrar- sızlık doğurduğunu söyledi. Demirel, "Benim bir şey empoze etme gibi düşün- cenı yok. Bu parçalı durumdan siyaseti çı- kannız.Çiinkü siyasetin kurumlan istik- rara sahip bir statü alamazlarsa, bu defa öbür kurumlann da >avaş yavaş aşınma- sı gibi bir durumla karşı karşıya kahnz. Devletin işlemesinde büyükzorluklar gö- rürüz. Halkın kucakladığL beğendiği dev- leti meydana getirme siyasi kurumlann işidir" dıye konuştu. Türkiye'degergınlikyaşanmaması ge- rektığini vurgulayan Demirel şöylededı: "Herkes fikrini söylemesin rai, söyte- sin. Gerginlik olur diye fikrini söy lemek- ten vaz nu geçeceksin? Hayır. Ama bu anayasal bir devlettir. Anayasal çerçeve içinde kalınarak söylenecek fîkirlerden veya başvurulacak eylemlerden künsenin rahatsız olmaması lazımdır. Siyasi parti, düşüncelenni rahatça her zenünde söyle- yecektir. Gözeteceği tek şey Türkiye'nin bölünmez bütünlüğü, demokrasinin, la- ikliğin, hukuk devletinin muhafazasıdır. Bu durumda rahatsızlık oknaz." Seçim sistemleri konusunda mutaba- kat sağlanması gerektiğini kaydeden De- mirel "Seçim kanunlanndan medet uma- rak siyasi iktidar elde etmenin yaşayabi- lirliği yoktur" dedı. Mevcut sistemle se- çıme gıdilmesı durumunda tartışmalann bıtmeyeceğını belirten Demirel, siyasi partilenn, seçim konusunu Meclıs'te hal- letmelerı gerektiğinı bildirdi. Demırel, Meclis'te siyasi partilerin anlaşabilece- ği >asa tasanlannın bulunduğunu belırt- ti Yargıda bulunan enerjı uygulamalan- na da değınen Demirel. "İmtiyaz \e tah- kim meselesini MeclLs'in bir karara bağ- laması lazun. Vargı kendisine verilen bir görev ise nihayet bunu yapacakür. Ama siyasi mekanizmanın yarguun işini kolay- laşorması, önünü açması lazım. Üzerin- de kolayiıkla anlaşabileceğiniz bir konu- dur ve yaraıiı olur" çağnsını yaptı. FP Genel Başkanı Kutan da, ülkedeki gerginliğın giderilmesi ve ılımlı bir po- litik dûzenin gerçekleştinlmesi için elle- rinden gelen çabayı göstermeye hazır ol- duklarını söyledi. Kutan'ın Türk Ceza Yasası'nın 312. maddesmin değiştinlme- sine ilişkin tasannın getireceği aftan Re- cep Tayyip Erdoğan ve Şükrü Karate- pe'nın de yararlanacağı vönünde bir ga- zetede yayımlanan haberi anımsatması üzerine Demirel. "Eğer farklı bir uygu- lama yapılıyorsa, yapana iyi bakmak la- zım. Yapan ya da yapryor görünenin so- rumlu kişiler olması lazun. Yoksa birisi böyle bir beyanatta bulunuyorsa çok bir şey ifade etmez. Kanunlann suç sayma- dığı fiillerden dolayı kimsenin yakasma yapışdamaz. Ama kanunun suç saydığı füUerden dolayı da kimse imtiyaz sahibi değüdir" dıye konuştu. BiPdal ameliyat oldu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Uğradığı sılahlı saldınnın ardından kaldınldığı Sevgi Hastanesı'nde tedavisi süren tnsan Haklan Derneği (İHD) Genel Başkanı Aicın Birdal, sağ omzundan ve sol ayağından ameliyat oldu. tkili bir ameliyat geçıren Birdal'ın sol ayak bileğinde kurşun yaralanması nedeniyle mevdana gelen parçalı kınk, plak ve vidalarla tespit edilerek dinlendirme alçısına alındı. Sag omuzdaki omuz döndürücü kılıfının kopmasıyla oluşan kurşuna bağlı kink da "çift tansion bant yöntemi" ile tespit edildi ve askıya alındı.Bırdal'a ilk 24 saat ağn tedavisi yapılacak ve erken dönem rehabilitasyona yeniden başlanacak. Askerlerin dernek üyeligi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Savunma Bakanlığı'nın dünkü Resmi Gazete'de yayımlanan tebliğine göre TSK ' mensuplan; tüzüklerinde siyasi parti, işçi ve işveren sendikalan ile mesleki kuruluşlardan maddi yardım alabilecekleri ve anılan kuruluşlara maddi yardımda bulunabilecekleri belirtilen dernekler hariç olmak üzere kamuya yararlı, bilimsel amaçlı, yardım gayeli derneklerin yanı sıra spor kulüplerinin faal olmayan üyeliklerine girebilecekler. Ancak bunlann yönetim ve denetim kurullannda görev yapan TSK mensuplan, üyesi olduklan derneklerin siyasi faalıyete başlamalan. siyasi partılerle ilişkide bulunmalan veya yardım almalan halınde derhal bu dernek üyeliklerinden aynlacaklar. 3 ayda bir derece • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Savunma Bakanı Ismet Sezgin, genç rütbelerde şehit düşen personelin dul ve yetimleri ile kanuni mirasçılan ve yaşamak için gereken hareketlen yapamayacak olan malullerin durumlannı düzeltmek amacıyla hazırlanan yasa tasansuu TBMM'yesundu. Oral Çelîk beraat etti • MALATYA(AA)- Malatya'da 1979 yılında bir öğretmenin öldürülmesi olayından tutuksuz yargılanan Oral Çelik beraat etti. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün yapılan oturumda, Nevzat Yıldınm isimli öğretmenin öldürülmesi ile ilgılı olarak mütalaasını okuyan savcı, sanığın üzerine atılı suçtan dolayı kesin kanıt ve inandıncı delil bulunmadığını belirterek, beraatına karar verilmesini istedi. Astana'da zirve • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkçe Konuşan Clkeler Devlet Başkanlan 5. Zırvesi 9 Haziran'da Kazakistan'ın yeni başkenti Astana'da yapılacak. Toplantıda Türkiye "yi Devlet Bakanı Ahat Andican'ın temsil edeceği zırveye Azerbaycan Devlet Başkanı, Türkmenistan Devlet Başkanı, Özbekistan Cumhurbaşkanı, Kazakistan Devlet Başkanı, Kırgızistan Cumhurbaşkanı da katılacak. Gülaltay'ı emekli binbaşı evinde saldadı tSTANBUL / ANKA- RA (Cumhuriyet) - lnsan Haklan Derneği Genel Başkanı Akın Birdal a yö- nelik silahlı saldırının planlayıcısı olduğu ilen sürülen Semih Tufan Gü- laltay ile kardeşi Emre Gülâltay'ın kaldığı evın sahibinin Namık Zihni Ozansoy'un emekli binba- şı olduğu ortaya çıktı. Ya- pılan araştırmada Ozan- soy'un mafya babalann- dan Dündar Kıbç'a ait atış polıgonunu da ışlettiği be- lirlendi. Gülaltay'ın yaka- lanması tstanbul ve Anka- ra polisi arasmda yeni bir knzdoğurdu. Istanbul po- lısinın Gülaltay'ı Ankara polisine vermek istemedi- ği öğrenildı. Birdal suikastınm plan- layıcısı Gülaltay ile karde- şinin yakalandığı Erenköy K.ozyatagrndaki evin Na- mık Zihnı Ozansoy adlı emekli birbinbaşıya ait ol- duğu behrlendi. Gülaltay ve kardeşinin 9 gün bo- yunca Ozansoy'a ait bu evde kaldığı belırtilirken operasyon sırasında Ozan- soy'un evde olmadığı öğ- renildi. Öte yandan, Ozan- soy'un Dündar Kılıç'm atış poligonunu işlettiğı de belirlendi. Gülaltay'ın yakalanma- sının ardından Ankara ve tstanbul Emniyet Müdür- lüğü arasındaki çelişkiler krize dönüştü. Ankara po- lısının Gülaltay'ı sorgula- mak ıstediği, ancak lstan- bul polisinin bu isteği ye- rine getinnemek için di- rendiği öğrenildi. Istanbul Emniyet Müdürü Hasan Ozdemir'in, sorgusu 7 gün süreyle tstanbul'da yapıldıktan sonra Gülal- tay'ı Ankara'ya gönder- meyi düşündüğü, Ankara Emniyet Müdürü Cevdet Saral'ın ise her ne kadar Istanbul"da yakalanmışsa da eylem yerinın Ankara olması nedenı ile sanığı is- tedıği bildirildı. Ozdemir'in, suikast gı- rişimı sanıklannm yaka- lanmasındaki başansı ne- deniyle Saral'ın tstanbul'a atanacağı söylentilerine kızdığı, bunun üzerine Ankara Emnıyeti'nin ıste- mini geri çevirdiği iddia edildi. Soruşturmayı yürüten Ankara DGM Başsavcısı Cevdet Volkan'ın, önü- müzdekı günlerde tstan- bul Emniyet Müdürü Ha- san Özdemır'e yazı yaza- rak eylemm gerçekleştığı yerin Ankara olması nede- niyle sorgulanmak üzere Gülaltay'ın gönderilmesi- ni isteyeceği öğrenildi. Alınan bilgıye göre Gü- laltay, Istanbul Emniyet Müdürlüğü TEM Şube- si'ndekı sorgusunda tu- tuklanan sanıklan tanıdı- ğını, ancak ısrarla olayla bir ilişkisinin bulunmadı- ğını savundu. Ankara Emniyet Mü- dürlüğü yetkilileri, eyle- min tstanbul'da planlandı- gını belinerek "Olay Gü- laltay ve Cengız Ersever tarafından birlikte plan- lanmış. TetikçSeri ve silah- lan bulan Gülaltay, bu işin hem planlayıcısı hem de fı- nansörü durumunda. Ey- lem Istanbul'da planlan- nuş. Tetikçiler evlemi An- kara'da yapıp fstanbul'a dönmüşler n dediler. Semih Tufan Gülal- tay'ın daha önce Anka- ra'da yaşadığını tstanbul'a 1.5 yıl önce gittiğini anım- satan yetkililer, Gülal- tay'ın çeşitli yaralama ve gasp suçlanndan sabıkası bulunduğunu belirttiler. Kırşehirli ülkücülerden olan Gülaltay, Tunalthılmi Caddesi'nde bulunan Ece tletişim Elektronik Teks- til-tnşaat Mühendislik Sa- nayi ve Ticaret Limitet Şirketi'nin sahibi ve adını bir yıl önce ses sanatçısı Samime Sanay'ın bürosu- na yapılan baskında du- yurmuştu. Semih Tufan Gülal- tay'la birlikte şoförii De- mir Demiray'ın da gözal- tınaalındığı belirtildi. Geçen günlerde yakala- nan Gülaltay'ın adamlan Cengiz Kördeve, Aytaç Zorba, Aytaç Dursun. Ya- şar TerzL Kadir Namlı, Celal Keçecioğlu, Hüseyin Çokyiğit, Özden Alptekin. Vedat Ateş, Şenol Acar, Ve- dat Sayan DGM'ce ser- best bırakılmışlardı. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART 6 Çok ağız-tek ses olacağız' CHP Genel Başkan Yardımcısı Tanla, komisyonlann hazırladığı raporlann örgüte gönderilerek tartışmaya açılacağını söyledi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal. son kurultaylannın ardından "arûk işimiz hükümet değiL seçim" mesajı \enrken:yüzde30'lara\aklaştığı be- lirtilen bağımsızlan kazanmak için bir dizi proje hazırlandı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Büfent Tanla. ko- misyonlann hazırladığı raporlann ör- güte gönderilerek tartışmaya açılaca- ğını ve u çok ağız-tek ses" sloganıyla özetlenebılecek bıçımde parti belge- sine dönüştürüleceğini söyledi. Ra- porlann. üç ay içerisinde örgütlerde tartışılmasının ardından, seçim tak- vimine göre belirlenecek bir tarihte toplanacak tüzük ve program kurul- tayında parti belgesi haline getinlme- si hedefleniyor. CHP'nin 28. Olağan Kurultayf nın ardından oluşan yeni yönetim görev bölümü yaparak çalışmalara başladı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Bü- lent Tanla. uzmanlık alanı olan konu- larla ilgili bir dızı proje hazırlarken. önümüzdekı dönemde bunların tek tek yaşama geçirileceğinı bildirdi. Tanla. dün sabah kahvaltısında bir araya geldiği gazetecilere bazı çalış- malan hakkında bilgi verdi. CHP Ge- nel Başkanı Denız Baykal'ın kurultay konuşmasının bastınîarak tüm örgü- te göndenleceğını bıldıren Tanla. ku- rultay sürecınde çalışmalarını ta- mamlayan komısyonlara eklenecek- lerle birlikte toplam 32 komısyonun raporlannın örgütler ile medya tem- silcilerının de aralannda yer aldığı 4 bin kışıye iletıleceğını söyledi. Tan- la. raporlann örgütlerde tartışılması- nın ardından. partinin "çok ağız-tek ses" olmasının sağlanacağını bildirdi. Tanla. 3 ay içerisinde bu çalışmalann tamamlanacağını söylerken; seçim takv ımıne göre belirlenecek bir tarih- te tüzük ve program kurultayının toplanması ve bu raporlann parti bel- gesine dönüşmesi bekleniyor. Tanla, yapılan çeşitli araştırmalann sonuçlanna göre kararsızlann oranı- nın yüzde 30'lara ulaştığına dikkat çekerken "1983 secimlerinde olduğu gibi, bir partiye tek başına iktidar ge- tirebilecek" bir sonuçla da karşılaşı- labileceğini söyledi. Kadınlar ve gençlen kazanmanın önemini vurgulayan Tanla; ÖDP, HADEP. ANAPvebsPtabanınındu- yarlı olduğu sözcükler saptanarak bunlann sloganlardakullanılması için de çalışma yapıldığını anlartı. Tanla, kadın kollannın "kardeşai- le projesi" ile Doğu ve Güneydo- ğu'daki ailelerle dayanışma projesi- nın de yaşama geçırileceğıni bildirdi. Tanla, yerel medyayla iletişım sağla- nabilmesi için bilgi ağı oluşturulma- sı çalışmalannı sürdürdüklerini söz- lerineekledi. IRMIKIAYDIN ENGÎN Hem eski birtanıdık, hem kı- demli bir Cumhuriyet okuru. Sohbet ediyoruz. Söz "ulus-devlet" kavramın- dan açıldı. Ulus-devleti savun- manın zıddını, emperyalizme teslim olmak diye açıklıyor. Globalizm, küreselleşme gibi kavramlann, emperyalizmin ye- ni adlan olduğu kanısında. Ke- yrfle dalgasını geçiyor. Babası- nın eşeğinı boyayıp gene ba- basına satan Kayserili öyküsü- nü anımsatıyor. Ulus-devletin burjuva dev- rimlerinden sonra ortaya çıktı- ğı anımsatılıyor. Ulusal pazara "yabancı" burjuvaların mallan- nın akıp rekabeti "ulusal çıkar- lara" zarar verecek yönde ge- liştirmesini önlemek için örülen gümrük duvarlannı, titizlikle çi- zilmiş ulusal sınırian koruyacak bir ordu, ulusal bırliğin simgesi bayrak, kültürde "milli duygu- lar"\n yüceltilmesi ve kutsan- ması, ideolojide milliyetçilik gi- bi bileşenlerin "ulus-devlefin temeli ise.. diye başlayan bir Sepetteki Elmalar ve Armutlar cümle, yeni ve zorlu bir tartış- maya ebelik ediyor. Ama adı üstünde bu bir soh- bet. Ne akademisyeniz, ne bi- limsel bir sempozyumun tartış- macılan. Eni sonu, kahveli, konyaklı, kimi kez ciddi, kimi kez hercaimeşrep konularda dostça bir gezinti. Sohbetin uçuculuğuna bırakıyoruz ken- dimizi. Ulus devleti tartışmaktan bi- raz sıkıldık, biraz yorulduk. İlk kim konu değiştirdi, önemli de- ğil, ama şimdi Avrupa Birliği'ni konuşuyoruz. Avrupa Birli- ği'nin, demir- çelik ve kömürte- kellerinin Avrupa anakarası ça- pında işbirliğinden çokuluslu- laşmış Avrupa şirketlerinin tica- ret birliğine (AET) geçtiğı gün- lerin ne kadar geride kaldığını birlikte anımsıyoruz. Ardından Avrupa Topluluğu'ndan (AT) Avrupa Birliği'ne (AB) ne kadar kısa zamanda geçildiğinin şa- şarak ayırdına vanyoruz. - Tansu ÇillerVn, Gümrük Birliği'ne girişi bize Avrupa Bir- liği'ne giriş diye yutturmaya kalkışını bir türiü içime sindire- miyorum. Bu kadın bizi bu ka- dar enayi sanma cesaretini sence cahilin cesaretinden mi aldı, yoksa belki yuttururum umudundan mı? Tansu Çiller'i sohbetten ça- buk kovduk. Türkiye'nin Avru- pa Birliği'ne katılıp katılamaya- cağını tartışıyoruz. - Avrupa Birliği'ne katılma- nın, Türkiye'de demokrasi için bir umut yaratacağını sanıyo- rum, dedi. Ne Avrupa Birliği'ne giden yolu açmayı Çiller'lere, Yılmaz'lara bırakmaya, ne de Avrupa'nın önümüze serdiği zorluklar karşısında pes etme- ye hakkımızvar... Şeytan dürttü. Sordum: - Avrupa Bırtiği, sen de vur- guladın, bir ticaret ortaklığının sınırlarını çoktan geride bıraktı ve bir federatif devlete, Avrupa Birleşik Devletleri'ne yöneldi. Avrupa Birliği'ne katılma istemi ile ulus-devlet'i savunmak ara- smda bir çelişme yok mu? Baş- ka türlü söyleyeyim: Avrupa Birliği'ne katılmak, Avrupa Bir- leşik Devletleri'nin bir parçası olmak demek. Bunun anlamı Avrupa yasalannın, ulusal ya- salar önünde önceliğini ve üs- tünlüğünü kabullenmek; ulusal sınırian silmek; ulusal savunma stratejisini tepeden tımağa de- ğiştirmek; ulusal paradan vaz- geçip pazarda, manavda, bak- kalda, sinemada, belediye oto- büsünde Euro adlı bir paranın kullanılacağı günleh şimdiden benimsemek; hatta... Hatta söylemesi zor ama ulusal bay- rağı ve ulusal marşı bile gitgi- de ikinci plana itmeye razı ol- mak demek değil mi ? Beni dürten şeytan, onu da dürttü. Sözün devamını o getir- di: - Üstelik şu an Avrupa Birii- ği'nde borusu öten siyasal güçler, ister Hıristiyan demok- rat muhafazakâhar, istersosyal demokratlarolsun, globalizme övgüler düzmekte birbihen'yle yarışıyoriar... Ama ulus-devlet üstüne soh- betin başında söylediklerinden vazgeçmeye de niyeti yok. Bir itiraz noktası aradı: - Elmalaria armutlan birbiri- ne kanştınyorsun. Avrupa Bir- liği'ne katılmakla emperyaliz- me teslim olmak bir arada tar- tışılıncayanlışa gidiyor. Yaniel- malaria armutlan toplayıp aynı sepete koymak gibi bir iş bu... Tartışma ciddileşti, sohbetin uçuculuğunu zedelemeye baş- ladı. ilk ben pes ettim: - Elmalaria armutlan aynı se- pete koyup güzelbir meyve se- peti ortaya çıkarmı çıkmaz mı- yı gel sonra konuşalım. Bak kahven soğuyor... Kahvesine uzandı... POLflİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Pazarlık... Süleyman Güldoğan, 32 yaşında... Fotoğrafına baktım... Saçları ortadan aynlmış... Bıyıklı... Süleyman, 18 yaşındaki baldızıyla birlikte kaç- mış... Damadıyla kızını arayan 58 yaşındaki kayınpeder diyor ki: "Eğerbana evlenmek için 'kız bul' deseydi, onu kendi elimle evlendirirdim. Ama, baldızının namu- suna göz dikecek kadar aJçalacağını hiç düşünme- dim..." Süleyman 'ın eşı Atike Güldoğan ne diyor aca- ba? Atike Hanım, fazla konuşmuyor... Bir çocuk annesi 7 yıllık eşinin, kızkardeşiyle ka- çışı karşısında suskunluğu yeğliyor... Brezilya yapımı 'pembe dizileri' izliyor musunuz? Sabah saatlerinde televizyon ekranlanna gelen bu diziler en çok kırsal kesimde izlenıyormuş... Enişte, kayınpeder, kız, erkek çocuk, üvey kardes, kaynana... Her şey kördüğüm... Kim kiminle birlikte anlaşılmıyor... Ben Fadime Hanım'ın fotoğrafına bakıyorum, açıklamalannı okuyorum: "Önce 18 yaşındakiVt\dar\ kayboldu, sonra eşim Mersin'e gitti..." Acaba sonra ne oldu? Vıldan, ablasına telefon ediyor: "Istanbul'dayım, beniaramayın!.." Bir gün sonra Süleyman, eşi Atike Hanım'ı anyor: "Şeytana uydum beni bağışla..." Türkiye tutucuvebaskıcıbirtoplum. Ama toplum içindeki yozlaşma Brezilya dizilerine taş çıkaracak cinsten... Bu arada öfkeliyiz de... Izmit Derince'de Gülten Düşünceli adlı bir kadın, kocasının sevgilisinin aracına bomba koydu. Patla- yan bomba Ferhan Nur Zeytin'in aracını havaya uçurdu... Ferhan Hanım, Gülten Hanım'ın kocası Adil Dü- şünceli'nın sevgilisi. Otomobili de Adil Bey, Ferhan Hanım'a almış. Gülten Hanım bunu içine sindireme- miş, otomobile bomba koymuş... Sonradan anlaşıldı ki Gülten Düşünceli, Derin- ce'de Ülkü Ocaklan'nda yönetici olarak çalışmış... • • • Alican Yıldınm, 52 yaşında... Üç eş ve 11 çocuk sahibi... Malazgirt'ten Izmir Menemen'e gelip yerleşmiş... Gazete haberine göre gecekondu ağası olmuş... Alican, üç eşinden birinin ölümü üzenne, 13 ya- şındaki bir kız çocuğunu satın almış... 13 yaşındaki kız çocuğunu Alican YıkJınm'a sa- tan kim? 13 yaşındaki ÖS'nin inşaat işçisi babası Seyit S... Alican, Seyit S'ye 500 milyon lıra para, bir miktar altın verip ÖS'yle nişan yapmış. Diğer iki eşinden korkan Alican, ÖS'nin evine gidip onunla birlikte ol- muş. Asralık Köyü sakinleri durumu anlayınca da kı- yamet kopmuş... Alican diyor ki: "Bunlannhepsiyalan, ben ÖS'yle beraberolma- dım... Çünkü ben dini bütün adamım, beş vakit na- mazkılarım..." Haberi baştan sona okuyunca düşündüm: "Bu gibi olaylar ne ilk ne de son..." 10-15 yıl önce Doğu ve Güneydoğu'dan 15-16 yaşlanndaki kız çocuklan Ege'de yaşlı erkeklere sa- tılıyordu. 1990 sonrası ise durum değişti. Bu kez Azerbaycan, Kırgızistan gibi Orta Asyacumhuriyet- lerinden kız çocuklan Ege'de satılmaya başlanmış- tı... Bugün Balıkesir yöresinde Orta Asya cumhuriyet- lerinden getinlen 17-18 yaşlanndaki kızlar, 1-2 mil- yar lira, 25-30 yaşlan arasındaki kadınlar, 500 mil- yon-1 milyar lira arası erkeklere satılıp imam nikâ- hıylaevlenıyorlar... Bu işi yapanlar kim? Tarikat şeyhlennin adamlan... Tarikat şeyhlerinin 'ünlü yakınlan' ve adil düzen te- orisyenleri, Kırgızistan'da 17-18 yaşlanndaki kızlar- la imam nikâhı kıyıp, Türkiye'deki eşlerini boşadılar yadaterkettiler... Kızlar 17-18 yaşında, ya tarikatçılar kaç yaşında? 55-65 yaşında!. • • • Gazeteler 52 yaşındaki gecekondu ağası Alican Yıldınm'ın 13 yaşındaki ÖS'yi 500 milyon lira para, bir miktar altın karşılığı almasını şu başlıkla duyur- muş: "Ahlaksız pazarlık..." Baldızını kaçıran Süleyman Güldoğan, eşinin sev- gilisinin otomobilini havaya uçuran Gülten Düşün- celi, gecekondu ağası Alican Yıldırım... Bu arada TCK'nin 312. maddesi için yapılan pa- zarlıklar... Recep Tayyip Erdoğan ve Şükrü Karatepe, 312'denhükümgiydi... Şimdi 'demokrasi' istemenin tam sırasıdır... Fazilet Partisi ne diyor: "Haydi 312 'yi değiştırelım!.." Fazilet; Necmettin Erbakan ve Şevki Yılmaz'ı kurtarmak için 'pazarlığı' sürdürüyor, CHP'yi köşe- ye sıkıştırmaya çalışıyor... Nasıl pazarlık ama!.. Tıpkı gecekondu ağası Alican Yıldınm'ınki gibi!.. Işierine geldiğinde 'demokrasi', gelmediğinde 'şeriat' diyorlar... Yerseniz... Faks numaramız: 0212/513 90 98 CHP'den Eyüp Asık'a yanıt 'Hükümet yabancı tekellerin avukatı' ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - CHP Parti Meclısi (PM) üyesı Mus- tafa Gazalcı. TEKEL'ın her ne pahasına olursa ol- sun özelleştinleceğini söyleyen Devlet Bakanı Eyüp Asık'ı. tütün işçisi ve üreticisine karşı "ya- bancı sigara tekellerinin avukatüğmı üstlenmekle" suçladı. Gazalcı, dün yaptığı yazılı açıklamada, "TE- KEL'in idam fermam" olarak nitelediği TE- KEL'in özelleştırilmesiy- le ilgili karan Devlet Ba- kanı Eyüp Aşık'ın "Yüzyüın büyük değişik- KğL, önemli bir reform" di - ye lanse ettiğine dikkat çekti. Büyük reform ola- rak öne sürülen işin birza- manlar Fransız Reji'sin- den alınarak ulusallaştın- lan tütün tekeli olduğunu anımsatan Gazalcı, TE- KEL'in her türlü engele karşın sürekli kazanç ge- tiren bir kuruluş olduğuna dikkat çekti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle