Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 HAZİRAN 1998 CUMARTESİ CUMHURİYET
HABERLER
Yunanistan
raporu
ağırlaştırabilip'
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Dışişleri Bakanlığı,
AvTupa Konseyi
Parlamenterler
Meclisi'nin (AKPM)
Gikneydoğu raporunu
yumuşatması konusunda
herhangı bir resmi
açıklama yapmazken
komisyonun Türk grubu
üyesi AJi Dinçer,
Yunanistan 'ın dönem
başkanı olduğu Ortak
Komite'de görüşülmesi
sırasında raporu
ağırlaştırma girişimlerini
sürdüreceğini söyledi.
Dişişleri Bakanlığı Sözcü
Yardımcısı Sermet
Atacanlı da AA'ya
yaptığı açıklamada
Avrupa Konseyi'nde bazı
degişiklikler yapılarak
kabul edilen Güneydoğu
raporunun birtakım sivri
unsurlardan
anndınlmasına ragmen,
Türkiye'yi hedef alan
rahatsız edici unsurlannın
hâlâ mevcut olduğunu
söyledi. Atacanlı
"Tercihimiz böyle bir
raporun hiç
yazılmamasıydı" dedi.
HADff
davasında bir
tahliye
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
"Bölücü örgütün siyasi
kanat yöneticisi
oldukları" gerekçesiyle
haklannda 22 yıl 6'şar
aydan az olmamak üzere
hapis cezası istemiyle
dava açılan ve aralannda
HADEP Genel Başkanı
Murat Bozlak'ın da
bulunduğu 9"u tutuklu 13
sanığın yargılanmasına
dün devam edildı.
Haklannda ek iddianame
ile dava açılan 38 Parti
Meclisi üyesinden biri
tahliye edilirken 36'sının
gıyabi tutuklama karan
kaldınldı. HADEP
davasında mahkemenin,
Şemdin Sakık'ın
Diyarbakır DGM'de
atinan ifadesinin
geldi|ini bildirmesi
üzerine Bozlak. Sakık'ın
kendi görüşlerini içeren
genel bir değerlendirme
yaptığını savundu.
Genç'e öıtütii
isyam
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
DYP ile ANAP
arasındaki "örtülü
ödenek" kavgası
büyüyor. ANAP Grup
Başkanvekili Ugur
Aksöz, DYP Genel
Başkanı Tansu Çiller
hakkında, "örtülü
ödenekten" dolandıncı
Selçuk Parsadan'a para
kaptırdığı gerekçesiyle
verdikleri Meclis
soruşturma önergesini
işleme koymayan DYP'li
TBMM Başkanvekili
Kamer Genç'in, kendisini
Meclis iradesi yerine
koyarak görevini kötüye
kullandığını ve yetki
gaspı yaptığını söyledi.
TBMM Uyum
Komîsyonu
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Yurtdışındaki
seçmenlerin bulunduklan
yerlerde oy kullanmalan
ile ilgili yasal
düzenlemeyi yapmakla
görevlendirilen TBMM
Anayasa Uyum
Komisyonu 4 yöntem
belirledi. Komisyon,
muhatap ülkelerin tercih
edecekleri yönteme göre
mektup. sınır kapılannda
oy kullanma ya da
konsolosluklara sandık
koyma yöntemlerini
içerecek bir yasal
düzenleme yapılması
görüşünü benimsedi.
PÜİS'ten tepki
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Petrol Ürünlen tşverenler
Sendikası (PÜİS) Genel
Sekreteri Muhsin Alkan,
Maliye Bakanlığı'nca
gerçekleştirilen akaryakıt
denetımi sonuçlannın
gerçek dışı olduğunu
iddia etti. Alkan,
bakanhğm
açıklamalannın Petrol
Ofisi'nin(POAŞ)
özelleştirilmesine darbe
vurduğunu savunarak
pazartesi günü yargıya
başvuracaklannı bildirdi.
Başbakan, Rize'de Fırtına Deresi'nde kurulacak barajın temelini attı
Ydmaz'a çevreci protesto• Çamlıhemşin'deki tartışmalı barajın temel atma
töreninde ıslıklarla protesto edilen Başbakan Yılmaz,
"Ne insanı, ne çevreyi feda edeceğiz. Bunun
garantisi benim" dedi.
AHMET ŞEFtK
ÖMERŞAN
RİZE/BATUM- Rize'nın Çam-
lıhemşin ilçesinin Fırtına Dere-
si'nde kıırulması öngörülen Dilek-
Güroluk Hidroelektrik Santra-
lı'nın temeli, yöre halkı ve çevre-
cilerin protestolan altmda Başba-
kan Mesut Yılmaz tarafından atıl-
dı. Yılmaz. Çevre Bakanlığı'nın
üç gün önce barajla ilgili Çevre
Etki Değerlendirme (ÇED) rapo-
runu çıkardığmı söyledi. Raporu
vatandaşlara gösterirken ıslıklarla
protesto edilen Başbakan Yılmaz,
"Ne insanı, ne çevreyi feda edece-
ğiz. Bunun garantisi benim" dedi.
Çamlıhemşin'deki tartışmalı
baraj temelinin atılması sırasında
çevrecılerin yoğun protestosu ya-
şandı. Çevrecıler ve yöre halkı,
Başbakan Yıimaz'ın tören alanına
gelmesini sırtlannı dönerek pro-
testo ettiler. Baraj ı inşa edecek
olan BME firması Yönetim Kuru-
lu Başkanı Bülent Kuyumcu'nun
konuşması sırasında da protesto-
cular "BME doğanın katih", "Ye-
şile uzanan eller kınlsın" diye slo-
gan atılar. Çevrecilenn protesto-
suna kızan Enerji ve Tabii Kay-
naklar Bakanı Cumhur Ersümer,
" Bu protestolann arkasındaki şap-
ka. sadece çevred şapka değikür.
Bir nükleer santral yapmak ister-
ken de karşımıza Fransız kökenli
Greenpeace temsilcisi çıkıyor ve
ortalığı kanşOnyor" dedi.
Törende konuşan Yılmaz, yö-
renin doğal varlıklannın zarargör-
memesi için büyük çaba sarf ettik-
ler.ni, bunun içın yetkililere özel
talimat verdiğini söyledi. Üç gün
önce Çevre Bakanlığı tarafından
onaylandığmı açıkladığı ÇED ra-
porunu vatandaşlara gösteren Yıl-
maz. "Bu nehirierin üzerine sant-
rallar yapmamız lazını. Çünkü en
temiz enerji, hidroelektrik santral-
lanndan olu>or. Eğer kömürsant-
ralı yapsay dık, çok daha fazla Idr-
lenmeolurdu" diye konuştu.
Yıimaz'ın üçüncü ÇED raporu-
nu vatandaşlara göstermesi, yoğun
protesto ve ıslıklara neden oldu.
Yılmaz, konuşmasını şöyle sür-
dürdü:
"Buradaki vatandaşı yoksullu-
ğa mahküm edemeyiz. İşe. aşa ih-
tiyaç var. Çevreyi koruyahm diye
hiçbir şe> yapmamak oimaz."
Protestocuların "Çevresiz Ri-
ze'yi neyapalım" sloganlan karşı-
Cayırhan
Santralın
devri
yönünde
karar
ÖZCAN ÖZGÜR
MUĞLA - Danıştay
10. Dairesi, Cayırhan
Termik Santralı'nın iş-
letme hakkının devriyle
ilgili olarak Ankara 1.
tdare Mahkemesi'nin
verdıği iptal karan hak-
kında "yürütmenindur-
durulması" karan verdi.
Özelleştirmenin yolunu
açtığı ıleri sürülen karar,
sendika çevrelerince
kaygıyla karşılandı.
Santrallann 25 yıllıgı-
na yerli ve yabancı kon-
sorsiyumlara devrini içe-
ren karara karşı, Kanıu
lşletmelerini Geliştirme
Merkezi'nin açtığı iptal
davası üzerine Ankara 1.
ldare Mahkemesi istek
yönünde karar verdi.
Ancak Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanlığı, bu
karan Danıştay'da tem-
yiz etti. Talebi görüşen
Danıştay 10. Dairesi,
idare mahkemesinin ip-
tal karannın durdurul-
ması yönünde karar al-
dı.
ÇtZMEDEN YUKARI MUSA KART
Lyuşturucu trafiğini izJeyen bir vabancı ülke tarafından ihbar edilen
emniyet miidürii poüs okuluna tayin edildL
r
sında sinirlenen Yılmaz, "Bu gü-
rültü neyin nesi. Burada bir bay-
ram havası içinde kutlanması gere-
ken hayırlı bir işi böyle ıslıklayıp,
gürültü ederek gölgeİemeye kimin
hakkı var" diye konuştu. Termik
santrallara antma tesisleri yapar-
ken bile çevTecıler tarafından pro-
testo edildiğini söyleyen Yılmaz,
"Bacaya antma tesisi yapıyorum,
getip beni ıslıklıvorlar. Vahu ben-
den ne istiyorsunuz.Gidipbu tesis-
leri yapanlan ıslıklayın" diye ko-
nuştu.
Dilek-Gürol Hidroelektrik
Santralı, 180 MW kurulu güce sa-
hip olacak. 592.7 milyon KWH
yıllık enerji üretecek. Proje 4 yıl
içinde tamamlanacak. Santralda,
2002 yılmda üretime geçile-
cek. Avusturya ve Alman-
ya'dan sağlanan dış kredi ile
finanse edilen baraj, 286
milyon dolara mal olacak.
Başbakan Mesut Yılmaz,
daha sonra Hemşin'e geçe-
rek burada Ziraat Bankası
şubesini açtı, sağlık merke-
zinin temelini attı.
Yılmaz, daha sonra Gür-
cistan'a bağlı Acaristan Ö-
zerk Cumhuriyeti'nin baş-
kenti Batum'a geçti ve bura-
dan Acara Özerk Cumhuri-
yeti Cumhurbaşkanı Aslan
Abaşidze ile görüştü. Görüş-
melerde, Batum Havaala-
nı'nın Türkiye ile Gürcistan
tarafından ortak kullanımı
konusunda da anlaşmaya va-
nldı.
Başbakan Mesut Yılmaz,
Batum'daki temasları sıra-
sında, durumun oldukça ger-
gin olduğu Abhazya'ya ba-
zı gizlı yardımlann yapılıp
yapılmadığına ilışkınbırso-
ruyu yanıtlarken şöyle dedi:
"Türkiye olarak Gürds-
tan'ın toprak bütünlüğune
çokönem veriyoruz. Gürcis-
tan 'da huzurun hâkim oima-
sını isn'yoruz. Abhazya soru-
nunun Gürcistan'ın bütün-
lügü içinde çözümünden ya-
nayız. Bu konuda insani yar-
dım da dahilolmaküzere ber
türlü yardımı yapmaya ban-
nz. Türkiye'nin Abhazya so-
rununa müdahalesi söz ko-
nusu olamaz. Birim kontro-
lümüz dışında bazı şeyler
olabilir. Bu konuda gereken
özeni göstereceğjz."
ÖDP'nin cevre konferansı Sivil örgütlerin Camlıhemşin tepkisi
'Doğa isyan ediyor' 'Çevrenin karagünü'
fstanbul Haber Servisi -
ÖDP Genel Başkanı Ufuk
Uras,
fc
2050\Thndameyd»-
na getebüecek bir Akkuya
feiaketinin besabını o gün
130 yaşında olacak Cum-
hurbaşkanı Süleyman De-
mirel mi \wecek" dedi.
ÖDP. dün Kristal Otel'de
1. Çevre ve Ekotoji Konfe-
ransı dûzenledi. Konfe-
ransta konuşan Uras, De-
mirel'in Gökova Termik Santralı konu-
sunda olduğu gibi Akkuyu'da da ekolo-
jikbirkaygıdan çok, ulusiararası nükle-
er lobisinin tezlerini yinelediğini söyle-
di. "Nükfeer enerji, insanlık için büyük
bn-tehditotuştııruyor. Büriin de\ leder w
banş güçleri,ortak bir hat üzerindenbu
felakete karşı mücadelcyi yüksetanefi-
dîr" diye konuşan Uras, ekolojik sorun-
lann evrensel bir karakter gösterdigini
belirterek milliyetçi. dinci, sağcı, soku
her tür söylemin bu meseleyi çözmek-
ten çok, derinleştirdiğini vurguladı.
ÖDP Ekoloji Çahşma Grubu'nun ha-
zırladığı raporda, anayasasın geçici 15.
Ufuk Uras
maddesi kapsammda olan
"Turizmi Teşvik Yasa»"na
dayanarak Bakanlar Kuru-
lu karanyla Türkiye'nin 24
bölgesindeki ormanlann,
SlT alanlannın, parklann,
tanm arazilerimn, deniz ve
göl kenarlannın, tarihi ve
kültürel degerlerin turizm
alanı olarak ilan edilerek
"yağmala ndığı verantiyele-
re sunuMuğu" belirtildi.
Raporda. ormanlann ve doğal degerle-
rin rant uğruna yok edilmesi üzerine ku-
rulan kentlerin, Batı Karadeniz'de yaşa-
nan sel felaketmde olduğu gibi insanla-
nn yaşammı yitirdiği, binlerce insanın
bannaksız kaldığı vurgulandı. Konfe-
ransta söz alan çevreci Tûrksen Bâşer
Ka&oğiu, kapitalist sistemin elınden tu-
tan çokuluslu şirketlerin, topluluk oluş-
turarak ekonomik alandaki varlıklannı
sürdürebilmek için ekolojik alanda sö-
mürüyü devametürdikierini söyledi. tki
gün sürecek olan konferans, pazar gü-
nü Şişli Abide-i Hürriyet Parkı'ndaki
şenlikle son bulacak
fstanbul HaberServfei-Çevreci sivil
toplum örgütleri. Başbakan Mesut Yıi-
maz'ın Camlıhemşin Fırtına Dere-
si'nde hidroelektrik santralı temeli at-
masını "siyasi yahnm uğruna bolgenin
yok edflmesi" olarak değerlendirerek
dünü. "Çevrenin kara günü" ilan etti.
istanbul Orman Çevre ve Kültur Var-
lıklarmı Koruma Platformu Sekreteri
Ptof. Dr. Uçkun Geray, yerkürede ko-
runması öncelikli 200 ekolojik bölge-
den biri olan Camlıhemşin ve Fırnna
Deresi'nde santralın yapılması duru-
munda Kaçkarlar'daki doğal yapmın
perişan edüeceğini belirterek "Eğer bu
hükümet bu santraDarda ısrar ederse
büyük oy kaybtna uğrayacaknr" dedi.
Platform, "Ülkesini seven"' tüm çevTe-
cfleri ve yurttasları bu santrallann ya-
pılmaması için mücadeleye çağırdı.
istanbul Orman Çevre ve Kültür Var-
lıklannı Koruma Platformu'nun, Çam-
lıhemşin'de temel atılması nedeniyle
Kabataş Kültür Merkezi"nde düzeniedi-
ği toplantıya, 1Ü Orman Faküîtesi De-
kanı Prof. Dr. MeBhBo>dak, 1Ü Orman
Faküîtesi Ogretîm Oyesi ve Platform
Sekreteri Prof. Dr. Uçkun Geray, Or-
man Mühendisleri Odası Başkanı Prof.
Dr. Kadir Erdin, ÇEKÜL Vakfı Başka-
nı Prof. Dr. Metin Sözen, Doğal Haya-
tı Koruma Dernegi (DHKD) Genel Mü-
dürü Nergis Yazgan. TEMA Vakfı Ge-
nel Müdürü Ümit Gürses ve S.O.S Is-
tanbul ÇevTe Gönüllüleri Platformu Ge-
nel Başkan Yardımcısı Yücd Erdeaer
katıldı. Platform Sekreteri Geray, ülke
ihüyacımn yüzde birini bile karşılama-
yacak birenerji üren'mi için Camlıhem-
şin ve Fırtına Deresi'ni özel kılan bü-
tün doğal ve kültürel de|erlerin gelece-
ğinin tehlikeye atıldığını söyledi.
Santrallann temel atma töreninin da-
vetiyelerinin, santrallar için hazırlanan
ÇED Raporu toplanüsmdan önce ha-
zırlandığına dikkat çeken Geray, "ÇED
raporiannın büyük orandaesnek veyo-
ruma bağh hazırlanmasu karadann si-
yasi gûçlere bırakıldjğı anlamına gel-
mektedir" dedi.
Nergis Yazgan da Camlıhemşin'e do-
zer girdiği anda bundan bütün ekosis-
teminin etkileneceğini ve ikliminin de-
ğişeceğini belirtti.
FlRMIK IAYDIN ENGtN aengin (d posta. cumhuriyet. com. tr __
Birkaç Alman gazeteci
Cumhuriyet'e uğradılar. Istan-
bul'da iki gün kalıp petrol bo-
ru hattı ile ilgili gözlemler yap-
mak üzere Azerbaycan, Rus-
ya, Kazakistan yollanna düşe-
cekler. Anlaşılan, gelmişken
Türkiye'nin son durumunu da
bir dinleyelim, dediler.
Batı Avrupa'dan gelen mes-
lektaşlann artık ezbertediğimiz,
biraz da gına gelmiş sorulan
art arda sıralandı:
- Herr Engin, Türkiye bir Iran
olabilir mi?
- Herr Engin, Türkiye'de Ce-
zayirleşme tehlikesi var mı?
Varsa ne kadar ciddi?
- Herr Engin, seçimlerde
Refah Partisi ne kadar oy alır?
- Herr Engin, Refah'ın yerine
kurulan partinin adına Alman-
ca ne demek gerek?
- Herr Engin, güçlü adam
kim? Yılmaz mı, Demirel mi,
Baykal mı? Frau Çiller'/n po-
litikada bir şansı var mı?
Ezberlediğimiz sorulara,
Zu... Zuzu... Zuzur...
handiyse ezberlediğimiz yanrt-
lan verdik. Çaylar, kahveleriçil-
di, bitti. Bizimkilerkalktılar. Da-
ha önceden tanıştığımız bir TV
gazetecisi biraz geride kaldı ve
sordu:
- Herr Engin, o şey ne oldu?
Hani şey diyordunuz siz kısa-
ca? Şey.. Zu... Zuzu... Zuzur...
O ne oldu?
Önce düzelttik:
- Zu değil, Su... Susur... Su-
suriuk!..
Sonra yanıtlamaya cabala-
dık.
Ama siz şimdi, okumaya bir
ara verin, benim Alman mes-
lektaşla sohbetime bir nokta
koyun ve kendi kendinize aynı
soruyu sorun bakalım:
- Su... Susur... Susuriuk ne
oldu?
Çok merak ediyorum: Nasıl
biryanıt verdiniz?
Ben bir yutkundum, iki dü-
şündüm, sonra da en kısa, en
kestirme ve en "doğru" yanıtı
verip Almanı savdım:
- Haaa Susuriuk mu? Ona
bir şey olmadı. öyle duruyor...
•••
Adamlar gitti. Ben odada bir
başıma kaldım. Utanç, öfke,
umutsuzluk, keder... Karman
çorman bir duygu seli.
Hayır, öyle "Şu Susuriuk ni-
ye hâlâ çözülmedi" filan gibi
değil, tümüyle kişisel bir öfke,
bir utanç, bir keder...
Haftalar (yoksa aylar mı?) var
ki Susuriuk üstüne tek satır
yazmadım. Haftalar (yoksa ay-
lar mı?) var ki arkadaşlarımla,
meslektaşlanmla, yakınlanmla
Susuriuk üstüne konuşmadım
ve...
...Ve haftalar (yoksa aylar
mı?) var ki bundan tedirgin ol-
madım, bu ülkede çözülmemiş
bir Susuriuk utancıyla yaşadı-
ğımı(zı) da düşünmedim.
Hepimiz, sanki Susurluk'u
çözüme ulaştırmadan, o kanlı,
irin dolu yumağı son teline ka-
dar açmadan bu ülkede yaşa-
nabileceğini -kendimize bile iti-
raf etmeden- benimsedik.
Geceler boyu ışıklannı yakıp
söndüren biz değilmişiz gibi;
"Susuriuk bu ülkenin gelece-
ğidir" diye çığlıklar atan sanki
başkalanymışgibi; "Yu Susur-
luk'u çözecek ve bu ülkenin
onuriu yurttaşlan olacağız ya
da onursuz bir geleceğe bo-
yun eğeceğiz" diye haykırma-
mışızgibi...
•••
Artık kim, kimden emir aldı;
kim, kime buyruk verdi; tetiği
kim çekti; Vfeş/7'i kim yeşertti;
Çatlıgiller'l kimler görevlendir-
di sorulannın pek anlamı kal-
madı.
Susurluk'un çözümsüz kal-
masının sorumluluğunu ne iş-
lemeyen yargıya, ne kokuş-
muş polis örejütüne, ne yürek-
li savcı kıtlığına, ne gazetecile-
rin bıkkınlığına bağlamak
mümkün.
Eşyayı adıyla çağıralım: Su-
suriuk gelebileceği son nokta-
ya kadar geldi. Üst sının Meh-
met Ağar'la çizildi. Ondan
ötesine adım atmak ne söz,
ışık sızmasına bile olanak ta-
nınmıyor.
Bıçak gibi bilincimize sapla-
nan bir soru havada asılı duru-
yor:
Susuriuk'u tıkayan güç ne-
dir? Bugün vanlan noktadan
ötesine geçit vermeyen güç
nedir ve gücünü nereden al-
maktadır?
Yakında bizler de Alman ga-
zeteci gibi sorar olacağız:
-Zu... Zuzu... Zuzur... O şey
ne oldu?
Yanıtı da omuz silkerek veri-
- Ha o mu?.. Hiçbir şey ol-
madı... öyle duruyor...