Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 27 HAZİRAN 1998 CUMARTESİ
4 HABERLER
Sakık'tan
avukatlara pet
• DİY ARBAKIR
(Cumhuriyet Bürosu) -
Dıyarbakır l No'lu Devlet
Güvenlik Mahkemesi'nde
30 Hazıran'da kardeşiyle
birlıkte idam cezası
istemiy le yargılanacak olan
Şemdin Sakık, sav unmasını
yapmak isteyen 3 avukatın
talebini geri çevirdi.
Sakık'ın savunmasıru
üstlenmek için
Istanbul Barosu'na
kayıtlı Doğan Engin ve
Dilek tncesu ile Diyarbakır
Barosu'ndan Sabahattin
Korkmaz başvurdu. Ancak
siyasi tutuklulann kaldığı
Diyarbakır E Tipi
Cezaevi'ndeki özel bir
koğuşta kalan Sakık'ın,
avukathğını yapmak için
kendisiy'e görüşmeye gelen
3 avukatın talebini geri
çevirdiği ve savunmasını
kendisinin yapacağını
bildirdiği öğrenildi.
Işadamlarmdan
para toplayanlap
• İZMtR (Cumhuriyet Ege
Bürosu)- lzmir Emniyet
Müdürlüğü Terörle
Mücadele Şubesi ekiplerince
PKK örgütüne yönelik
operasyonda, cezaevinde
bulunan sorumlu düzeydeki
örgüt üyelerinden aldıklan
talimat doğrultusunda
komite oluşturduklan, Dogu
ve Güneydoğu kökenli
işadamlanndan
vergilendırme adı altmda
para topladıklan. örgüt
üyelerine. maddı gelir
sağladıklan öne sürülen biri
müteahhit 8 kişı gözaltına
alındı. Gözaltına ahnan
Orhan Baltacı. Ekrem
Baltacı, Reşit Enez,
Abdulhalim Öztürk, A.
Cabbar Baltacı, Mehmet
Tev fik Tigrit. Süleyman
Oğuz ile Cüneyt Özmen'in
ev ve üzerlerinde yapılan
aramada da bir tabanca, 3
bin Alman Markj, 500
Amerikan Dolan ele geçtiği
bıldınldı
Gümrükçüoğlu
kararına itiraz
• tstanbul Haber Servisi -
Cumhurbaşkaru Süleyman
Demırel'e suikast
girişiminde bulunmaktan
yargılanan ve tahliye edilen
îbrahim Gümrükçüoğlu'na
verilen '"cezai ehliyeti"
olmadığma ilişkin mahkeme
karanna avukatı itiraz etti.
Hepatit, AIDS'ten
• BURSA (AA) - AIDS' in
yol açtığı ölümcül
enfeksiyonlann önlenmesine
yönelik geliştirdiği tedavi
yöntemleriyle ABD'de
patent alan Dr. Arşinur
Burçoğlu. "Hepatit-C. kanla
geçen hastalıklar arasında
AIDS'ten daha tehlikeli.
HIV virüsü, kan yoluyla yüz
binilemilyondabir
olasılıkla bulaşırken hepatit-
C için bu olasıhk çok daha
kuvvetli" dedi.
SPK tebfiği
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Sermaye Piyasası
Kurulu (SPK>, "Aracı
Kurumlann, Sermaye ve
Sermaye Yeterliliği ile tlgili
Tebliği"nin yürürlüğe
gireceği30Eylüll998
tarihine kadar, aracı
kurumlann yerine getirmesi
gereken yükümlülükleri
belirledi. Tebliğe göre, aracı
kurumlann, sahip olduklan
her bir yetki belgesi için
belirlenmiş bulunan asgari
özsermaye tutarlan, her yü
yeniden değerleme oranında
arttınlacak. Arttınlan
tutarlar. ilgili yılın haziran
aymın sonuna kadar
ödenecek. Aracı kurumlann,
sahip olduğu yetki
belgelerine göre, asgari
özsermayelerini 1998 için
belirlenmiş yüzde 80.4
oranında arttırarak 30
Haziran 1998'e kadar
ödemeleri konusunda
yükümlülük de devam
edecek.
EPnin kapatılması
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Anayasa
Mahkemesi'nin Emek
Partisi'nin kapatılmasına
ilişkin gerek'çeli karan
Resmi Gazete'de
yayımlandı. Gerekçeli
kararda, "EP'nin
programının Siyasi Partiler
Yasası'ntn 78. maddesinin
(a) bendi ile 81. maddesinin
(a) ve (b) bentlerine aykın
olduğu, aynı yasanm 101.
maddesi (a) bendi gereğince
bu partinin kapatılmasına
karar verildiği" belirtildi.
Söz konusu maddeler, siyasi
partilerin programlannın
Türkiye Cumhuriyeti
Devleti'nin ülkesi ve
milletiyle bölünmez
bütünlüğüne aykınlık
taşıyamayacağını düzenliyor.
Otomobil fabrikası kurulması için Ford Otosan'a devredilen arazi için Danıştay'a başvuru
CHP, SEKA'nm peşindeANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP.
SEKA'nın Gölcük'teki 1600 dönumlük ara-
zısinın fabrika kurulmak üzere Koç Hol-
ding'e ait Ford Otosan'a bedelsiz tahsis edil-
mesinin peşini bırakmıyor. CHP'li Beldr
Yurdagül. arazinin devrini öngören "Bakan-
lar Kurulu karannın iptali ve dava sonuçta-
nana kadar \ürütmenin durdurulması iste-
mi"yle Danıştay'a başvurdu.
Gölcük'te rayiç bedeli 25 milyon dolarola-
rak saptanan SEKA arsası, Ford Otosan or-
taklığına "bedeti Hazuıe'ce ödenmek üzere"
devredildi. Otosan'ın mınibüs üretimi proje-
sinde 200 dönumlük arsaya gereksinim du-
yulduğu belirtilirken bedelsiz devredilen ara-
zi 1600 dönümü buldu. Yüksek Planlama
Kurulu, 20 Mayıs 1998 günü aldığı bir ka-
rarla, Kocaeli'nin Gölcük ilçesindeki 1 mil-
• CHP'liler, SEKA arazisi için Meclis araştırması önergesini
imzaya açtılar. FP Grup Başkanvekili Lütfü Esengün, Başbakan
Yılmaz hakkında gensoru önergesi vereceklerini söyledi.
yon 600 bin metrekarelik (1600 dönüm) SE-
KA'ya ait arazinin "ödemenin peşin yapıl-
ması" koşuluyla, mınibüs üretecek bir fabri-
ka yapmayı tasarlayan Ford Otosan'a 'satü-
ması'nı öngördü. Sanayi ve Ticaret Bakanh-
ği, satılması düşünülen 1600 dönumlük ara-
ziye 25 milyon dolar değer biçti.
Ford Otosan'ın. araziye ancak 8 milyon
dolar verebıleceğini bildirmesi üzerine baş-
ka yöntem arandı. SEKA'nın arazısınin Ford
Otosan'a \enlmesi konusunda "esnek"lik
sağlandı. Bu adım da atıldıktan sonra. sıra
arazinin Ford Otosan'a "bedeteiz" tahsis edıl-
mesi için yasal kılıfbulunma aşamasına gel-
dı. Bu hüküm. 233 sayılı "Kamu İktisadiTe-
şebbüsleri Hakkında KanunHükmünde Ka-
rarname'*de bulundu. İlgili KHK'nin 35.
maddesinin 4. fıkrası şu hükmü içeriyordu:
"Teşebbüs, müessese \e bağlıortaklıklara ko-
nuları Ue ilgili olarak Bakanlar Kurulu'nca
görev verüebilir. Gerektiğinde bu görev için
yapıiacak ödenıe miktan Bakanlar Kurulu
karannda belirtilir. Bu görevden doğacakza-
rar ve mahrum kaunan kâr. yukandaki esas-
lardahilinde Haâne'ce karşılanır." Bakanlar
Kurulu, SEKA'nın 1600 dönumlük arazisini
"rayic bedelinin Hazine tarafindan karşılan-
masT koşuluyla Ford Otosan'a devretti. Bu
uygulamaya göre Hazine, arazinin bedelıni
gelecek yıl kendi bütçesinden SEKA'ya öde-
yecek. Böylece Ford Otosan da. hiçbir öde-
me yapmaksızın arsayı sahiplenmiş olacak.
SEKA'nın Gölcük'teki arazisinin "bedeli
Hazine'ce ödenmek üzere" Ford Otosan or-
taklığına devredilmesine tepkıler sürüyor.
Devir işleminin iptali için yüksek yargıya gi-
den CHP'liler, konuya ilişkin Meclis araştır-
ması önergesini de imzaya açtılar.
FP'li Lütfü Esengün, Başbakan hakkında
gensoru önergesi vereceklerini söylerken Ko-
caelı Barosu. Bakanlar Kurulu karannın ip-
tali ve dava sonuçlanıncaya kadar yürütme-
yi durdurma istemiyle Danıştay'a dava açtı.
CHP'li Onur Kumbaractbaşı da, konuyu "ki-
tabma uydurulmuş bir yolsuzluk" olarak ta-
nımladı.
Memurlara
vergi
aldatmacası
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Memurlann ikinci 6 ay için
maaş artışlannı yıl sonundaki
yüzde 50'lik yıl sonu enflasyon
hedefine bağlayan hükümetin,
vergi tasansının yasalaşmasıyla
sağlanacak iyileşmeyi yüzde
20'lik zammın kabul görmesi için
kullandığı ortaya çıktı. Gelir ver-
gisi dılımlerinde yapıiacak indiri-
min maaşlarda yüzde 10'luk iyi-
leşme sağlayacağı savlannın doğ-
ru olmadığı belirlenui. Maaşlann
büyük bölümünün vergiden muaf
olan tazminat \e yan ödemeler-
den oluşması nedeniyle gelir ver-
gisi dilimindeki indirim, memur
maaşlan için ancak yüzde 1.6-2
oranlannda ıyileştırme getırebile-
cek.
Enerji Yapı-Yol Sen Genel Baş-
kanı Cengiz Faydalı. memur ma-
aşlannın yüzde 50'sinden fazlası-
nın özel hizmet tazminatlanndan
oluştugunu belirterek bu bölümün
ve maaştaki başka kalemlerin ver-
giden muaf olduğuna dikkat çek-
ti. Buna göre. ortalama olarak me-
mur maaşlannın yüzde 45'inin
vergiye bağlı olduğunu söyleyen
Faydalı, brüt 100 milyon olan bir
memur maaşının, Ocak 1998'den
itibaren 9 milyon 500 bin lira ola-
rak uygulanan özel indirim tutan
indirildikten sonra kalan 36 mil-
yon lirasının vergilendirildiğinı
bildirdi. Faydalı. vergi tasansının .
yasalaşmasıyla 1998yılı için yüz-
de 25'ten yüzde 20'ye indirilecek
olan en ait dilim üzerinden. 100
milyon liralık memur maaşının 36
milyon lirasının vergiye tabi tu-
tulması durumunda. saglanacak
iyileştirmenin 1 milyon 600 bin
lirada kaldığı hesabını ortaya koy-
du. Faydalı. vergi kalemlerinin dü-
şük ve yüksek ücrette birbirlerine
çok yakın olduğunu belirtirken
"Bu, hükümetin vergi aldarmaca-
SKİır. 200 milyon liralık maaşta bu
kazanç yüzde 0.5 olur" dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda gö-
rüşülen vergi tasansında, 1998 yı-
lmda gelir vergisi ait diliminin
yüzde 25'ten yüzde 20'ye, üst di-
liminin yüzde 55'ten yüzde 45'e
indirilmesi; 1999 yılmdan itiba-
ren de ait dilimin yüzde 15, üst di-
limin de yüzde 40 olarak uygu-
lanması öngörülüyor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Nami Çağan da, dün yap-
tığı yazılı açıklamada. vergi tasa-
nsıyla memur maaşlannda sagla-
nacak iyileştirmelerin. gösterge-
lerde yapıiacak düzenlemelerle
SSK ve Bağ-Kur'dan emekli, dul
ve yetim aylığı alanlara da yan-
sıtılacağım bildirdi.
Cumhurbaşkanı'nın Moldova'daki görüşmelerine ilişkin ortak bildiri yayımlandı
DemireFe onur doktorasıTÜREY KÖSE
KİŞtNEV - Cumhurbaşkanı
SiHeyman Demirel, Moldova
Cumhurbaşkanı Petru Lucinsc-
hi ile ortak bildiri yayımladı.
Iki ülke, bazı sorunlann çözü-
mü için terorizme başvurulma-
sını şiddetle kmayarak, 'ulusla-
rarası terorizm, örgütiü suçlar,
silah, uyuşturucu madde, tari-
hi ve kültürel eser ticareti trafi-
ği, korsanlık ve kaçakçılıkla
mücadele' konulannda işbırli-
ği yapmayı kararlaştırdılar.
Moldova'ya resmi ziyareti-
nin ikinci gününde, Cumhur-
başkanı Demirel'e. iki ülke iliş-
kilerine katkılanndan dolayı
Moldova Teknik Üniversitesi
tarafindan 'onur doktorası* un-
vanı verildi. Cumhurbaşkanı
Demirel, tören için üniversite-
ye gelişinde, burada okuyan
Türk öğrencilerin sevgi göste-
risi ile karşılandı.
Demirere aynca, geleneksel
ikram olarak ekmek ve tuz su-
nuldu.
Cumhurbaşkanı Demirel*in
bu ülkede yaptığı görüşmelere
ilişkin ortak bildiri yayımlandı.
Ortak bildiriye göre, iki cum-
Cumhurbaşkanı Sülev man Demirel. dün Moldova'da Onursan Firması'run şantiyesini ziyaretinde
Türk işçilerie fotograf çektirdi. (Fotoğraf: AA)
hurbaşkanı, Türk Eximbank ta-
rafindan verilen 35 milyon
ABD Dolarhk kredinin ilk di-
liminin alınmaya başlanması-
nın ve Güney Moldova şehirle-
rinin içme suyuna kavuşturul-
ması projesinin gerçekleşme-
sinin önemine işaret ettiler.
•*Taraflar, AGtT'in, Avnıpa-
Atlantik bölgesinin güvenliğin-
de önemli bir rol oynamaya de-
vam edeceği göriişünü paylaşa-
rak. daha müreffeh, demokra-
tik ve birtik halinde bir Avrupa
idealiyle, egemen eşitüğe, top-
rak bütünlüğüne, sınırlann ih-
lal edilmezJjğine ve güvenliân
böiünmezliğine da> anan AGIT
kural ve üketerinin ruhuna uy-
gun olarak biıiikte çalışma ka-
rarlılıklannı teyit etmişlerdir"
denilen bildiride şu görüşlere
yer verildi:
"TaraHar, 1994'te Budapeş-
te'de ve 1996'da Lizbon'da >
>
a-
pılan AGtT Zirvesi kararlah-
nın ve Moldova Cumhuriye-
ti'nin dogu kısmındaki uyuş-
mazhk halinin, ülkenin bağun-
sızuk ve toprak bütünlüğü te-
melinde çözümlenmesine iliş-
• kijAGİTüyesiülkebakanlan-
nıfı Kopenhag toplantısı sonuç-
lannın uygulanması ve Moldo-
va Cumhuriyeti toprakiannda-
ki yabancı kuvvetlerin derhaL
düzenli ve tamamen geri çekil-
mesi sürecinin yavaş ritminden
duyduklan kaygıyı dile getir-
mişlerdir.
7
*
Bildiride, iki tarafın. sivil
halkının güvenliğini tehlikeye
sokan ve bitişik bölgelerin is-
tikrannı tehdit eden Yugoslav-
ya Federal Cumhuriyeti'nin
Kosova bölgesindeki olaylann
gelişiminden duyduklan kay-
gıyı dile getirdikleri ifade edil-
di.
Türkiye Ermenileri Patrik Vekili, Bakan Başesgioğlu ile görüştü
Patrik seçimînde yanlışhk düzeltiliyor
ÖZGENACAR
ANKARA-Türkiye Ermenileri Patrik Ve-
kili Mesrob Mutafvan. Içişlen Bakanı Murat
Başesgioglu'nu ziyaret ederek beş haftadır
yaptınlmayan patrik seçimi sorununu görüş-
tü. Mutafyan'ın vekilliğini tanımayan ve ana-
yasaya aykın davranışlan ile seçime gölge
düşüren Istanbul Valiliği'nin davTanışlan da
görüşmede ele alındı.
Yahudi kökenli Istanbul Milletvekili Jefi
Kamhi. Ermeni "Cemaat Girişim Kurulu"
Başkanı PiloAtan'ın da bulunduğu görüşme-
de Bakan, '1961 Bakanlar Kurulu Kararna-
mesi ve kilisenin gelenekleri çerçevesindeyan-
Iış bilgilendirme sonucu uygulamada yanlış-
hklaryapılmışsa bunlann düzeltileceğini* bil-
dirdi.
Dünyada, ruhani liderini demokratik se-
çimle belirleyen tek dinsel topluluk olan Tür-
kiye'deki Ermenilerin, Patrik İkinci Kare-
Idn'in ölümünden sonra, 84. patriğin seçimi-
ni. Istanbul Valiliği bir yazı ile askıya almış-
tı. Aynca, Vali Yardımcısı Osman Demir im-
zası 1961 kararnamesine aykın olarak, öteki
aday Başepiskopos Şahan Sıvacıyan'ı (72)
're'sen' vekil olarak atadı. Oysa Eylül 1961
tarihli Bakanlar Kurulu kararnamesine ve ki-
lise geleneklerine göre seçim yapılıncaya de-
ğin patrikliğe, başepiskoposlardan biri olan
Mesrob Mutafyan'ın (42) vekâlet ermesi ka-
rara bağlanmıştı. Ölen patriğin vekil yapöğı
Mutafyan'a kilisenin Ruhani Meclisi de pat-
riğin ölümünden sonra aynı görevi vermişti.
Anlaşmazlığın, Içişleri Bakanlığı'nın, Is-
tanbul Valiliği'nin önerisi ile 1961 tarihli ka-
rarnamede 'gereğinde seçimi kazanan adayın
patrik olamayacağına ilişkin bir kapının açık
tutulmasını' öngören bir değışiklik yapılma-
sını istemesinden kaynaklandığı öğrenildi.
Dışişleri Bakanlığı'nın iseyürürlükteki karar-
namenin sürmesinden yana olduğu biliniyor.
NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR
Akın Birdal suikastının ar-
dından "Aktüel" dergisinde il-
ginç bir haber yayımlanmıştı.
Necdet Açan ve Sertıan Ye-
dıg ımzalı haber Nafiz Kara-
can isimli bir "çete" üyesin-
den söz ediyordu. Haberin bir
de geçmişi vardı: Susurluk
skandalının patlak verdiği
günlerde Kadir Keremoğ-
lu'nun kaçınlması da günde-
me gelmiş ve bir isim ortaya
çıkmıştı: Bu isim Nafız Kara-
can'dı. TBMM Susurluk Ko-
misyonu'nun raporlarına ge-
çen olayı emniyet istihbaratçı-
lan belgelemişlerdi. O günler-
de Nafiz Karacan'ın olduğu
söylenen bir fotoğraf da ya-
yımlandı. Susurluk Komisyo-
nu'nda dinlenen ve babas*
kaçınhp fidye istenen Vanlı işa-
damı Senar Er, Karacan'ın
tehditlerini açıklıkla anlatmış-
tı.
Adli makamlar, yayınlarave
Senar Er'in ifadesine rağmen
Karacan'la ilgili herhangi bir
işlem yapmadılar. Aktüel, bu
konudaki yayınını sürdürdü.
Ardından Birdal suikastı ger-
çekleştirildi. Kendisine doku-
Kod adı: Mikail San
nulmayan Karacan'ın adı, bu
kez suikastın arkasındaki
adam olarak ortaya çıktı. Ak-
tüel, bunca yayına rağmen
Karacan'ın elini kolunu salla-
yarak dolaşmasına tepki gös-
terdi ve "Birdal'a tetiği siz çek-
tiniz" dedi. Birdal suikastının
silahlannı veren Semih Gülal-
tay ifadesinde Karacan için,
"Salih Yıldırım ve Mahsun
Kırmızıgül 'ü de vurmamızı is-
tedi" açıklamasını yaptı. Gü-
laltay aynca şunları da söyle-
di: "Cengiz Ersever, Şemdin
Sakık 'ın ifadesinde geçtiği
için Akın Birdal'ın öldürülme-
si gerektiğini ortaya attı. Ben
onaylamadım. Mikail San
(Nafiz Karacan) ve Cengiz Er-
sever fikrimi kabul etmeyip,
bu eylemin bir an önce ger-
çekleşmesini söylediler."
Kimdi bu esrarengiz Nafiz
Karacan veya kod adı Mikail
San olan kişi? Işadamı Senar
Er, Susurluk Komisyonu'nda-
ki ifadesinde, Nafiz Karacan'ın
kendisini "özel harpçı subay"
olarak tanıttığını anlatmıştı.
Nüfus kayıtlarınagöre 1 Şubat
1961 doğumluydu, izmit Mus-
tafakemalpaşa nüfusuna ka-
yrtlıydı. Babası Hava Kuvvet-
leri'nden tuğgeneral rütbesiy-
le emekli olan Kaya Kara-
can'dı. Nafiz Karacan, birsü-
re Ankara'da Bilar adlı şirket-
te fotokopi makineleri pazar-
lamacılığı yapmıştı.
Sonra, "askeri ihalelerde
yardımcı olmak" amacıyla Be-
ta Dış Ticaret'e geçmişti. Ka-
yıtlara göre işadamı Senar
Er'le fidye pazarlığını sürdü-
rürken de bu şirketin Ankara
bürosundaki telefonlarını kul-
lanmıştı. Ihbar üzerine emni-
yet istihbaratçıları, Karacan'ın
Senar Er'le pazarlığını dinle-
miş, kaydetmiş, fotoğrafla-
mıştı. O dönemde Emniyet
Genel Müdürü Mehmet
Ağar'dı ve Özel Hareket'in
başında ise ibrahim Şahin
vardı. Ağar ve Şahin beklenil-
diği gibi yapılan bu ihbariara il-
gi göstermemişlerdi. Karacan
ise, bu ihban anında haber al-
mış ve Senar Er'i babasını öl-
düreceği yönünde tehdit et-
mişti.
Karacan'ın adı daha sonra
da KutJu Savaş'ın Başbakan
Mesut Yılmaz'a sunduğu ra-
porda da yer aldı. Bunca ya-
yına rağmen hakkında hiçbir
adli işlem yapılmamış olması
ve yeni suikastlara girişmeye
cesaret etmesi, Susurluk ko-
nusunda devletin ne durumda
olduğunu bir kez daha gözler
önüne serdi. Gülaltay'ın ifade-
sinde başka ayrıntılar da var-
dı: "Mikail'le beni çocuklukar-
kadaşım Mustafa Gülen ta-
nıştırdı. Ne iş yaptığını sordu-
ğumda MlTteşkilatında çalış-
tığını söyledi...Aynı zamanda
havaalanında çalıştığını, şu
anda Pekin 'de bulunan Yavuz
Ataç isimli MİT görevlisinin
sağ kolu olduğunu belirtti...Bir
sürü kimliği vardı. Mesela Jl-
TEM kimliğini gördüm, Emni-
yet Müfettişi kimliğini gör-
düm. Avrupa'da bazı operas-
yonlar yaptığını anlattı. Yavuz
Ataç'a çokgüveniyordu."
Gülaltay, Birdal suikastın-
dan sonra Mikail'in Mecidiye-
köy'deki evinde saklandığını,
onun isteği üzerine birgazete-
ciyle görüştüğünü de belirtti.
Karacan, Aktüel'in bu hafta-
ki sayısında da yer alıyor. Ga-
zetelerde yayımlanan ve teh-
dit ettiği söylenen sevgilisi ko-
nusunda telefonla açıklama-
lar yapıyor. Adının Mikail San
olduğunda ısrar ediyor. Baki
Ataç'la ilişkisini doğruluyor ve
ona olan sevgi ve bağlılığın-
dan söz ediyor. Cengiz Erse-
ver'i, Semih Gülaltay'ı tanıdı-
ğını kabul ediyor, hakkındaki
iddialan reddediyor.
Kod adı Mikail San olan Na-
fiz Karacan'ın uzun ve kanşık
bir öyküsü var. Sonuçta hep
bildiğimiz öyküler. Adam ka-
çırma, bol para harcama, Ye-
şil, Ersever ve daha birçok bi-
linen isimle ilişki ve şimdiye
kadar Meclis raporlanna rağ-
men rahatça dolaşma olana-
ğı. Mikail San kod adı, bir kim-
lik. Bu kimlik sizce neyin sim-
gesi?
CUMARTESt
Y4ZDLARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Can Sıkıntısı...
Telefondaki genç kız "Star TV"den olduğunu ve
adını söyleyip Nihat Behram'ın Isviçre'deki telefo-
nunu öğrenmek istiyor. Nedenini soruyorum. Yılmaz
Güney'in İbrahim Tatlıses'i kurşunlatması konu-
sunda "Star Haber" için Nihat'la canlı bağlantı kura-
caklarmış. Nihat'a sormadan telefonunu veremeye-
ceğimi söylüyorum. Ergenlikle genç kızlık arasında-
ki ses ısrar ediyor: "Neden? Kardeşi değil misiniz?"
"Evet, ama kendisine sormadan veremem." Israr
devam edince konuşmanın yönünü değiştirmek is-
tiyorum:
"- Kaç yaşındasınız?"
- Yirmi bir.
- Nihat Behram on sekizyılsüren sürgünden son-
ra ülkesine dönebildi ve kitaplan yıllar sonra yeniden
yayımlanmaya başladı. Neden bununla değil de Yıl-
maz Güney'in İbrahim Tatlıses'ikurşunlatmasıyla il-
gileniyorsunuz?
- Üstümüzdekiler öyle istiyor..."
Israr devam ediyor... Nihat'a sormadan telefonu-
nu veremeyeceğimi bir kez aaha yineliyorum... Kar-
şılıklı bir susuştan sonra karşılıklı olarak telefonlan ka-
patıyoruz...
Canım sıkılıyor...
•••
Birkaç gün önce telesekreterde bir başka genç kız
sesi. Üniversite harçlarını protesto etmek için Mec-
lis'te pankart açtıklarından gizli örgüt kurduklan suç-
lamasıyla Çankın Cezaevi'nde yatmaktaolan üniver-
site öğrencılerinin Ankara DGM'dekı duruşmasına
katılmamı, ya da gece Haydarpaşa Gan'ndan ken-
dilerini uğurlamaya gelmemi istiyorlar... Geçen yılın
sonlannda, bu delikanlılann Yargttay 9. Dairesi'nde-
ki duruşmalannı izlemiş, izlenimlerimi bu köşedeyaz-
mıştım... Bu kez Ankara'ya gidemeyeceğim, fakat Is-
tanbul'dan gidecek olanlan Haydarpaşa'dan uğur-
layacağım... Gece saat 11 'e doğru kızım Banş, "Ba-
ba, bu gece sen bir istasyona gidecektin" diyor...
önümdeki çatışmalan olduğu gibi bırakıp, htzla bir
şeyler giyinip fırlıyorum... Gardaki genç kızlarta, de-
likanlılarla kırk yıllık tanışmışız gibi kucaklaşıyoruz...
Onlarda60'lı yıllardaki gençliğimi kucaklıyorum... Bir
süre sonra eşiyle birlıkte gelen Melike Oemirağ,
"Bunlar çocuklanmız bizim" diyor... Sinema ve mü-
zik dünyasından birkaç kişi daha... Yazariardan bir tek
Nevzat Çelik... Öteki yazar arkadaşlarımız, sanatçı
dostJanmız acaba nerede? 60'lı yıllardaki gençliğimi
istasyonun karanlığında Ankara'ya doğru uğurlar-
ken, canım sıkılıyor...
• • •
O gecenin ertesinde, öğleyin 12'de, Nihat'la Sul-
tanahmet parkındayız... Bu kez Insan Hakları Derne-
ği Istanbul Şubesi'nin çağnsıyia, gazetecı Ragıp Du-
ran'ın cezaevine gönderilmesinı protesto etmek ıçın
düzenlenen basın toplantısına katılacağız... Parkın gi-
rişinde Cezmi Ersöz'le karşılaşıyoruz... O da bizim
gibi basın toplantısının yapılacağı yeri arıyor... Öteki
yazar arkadaşlanmız, Yazariar Sendikası'nın, PEN
Yazarlar Derneği'nin, Edebiyatçılar Birliği'nin yüzler-
ce üyesi acaba nerede? 1970'lerin 1 Mayıs'larında
uzun kortejler oluştururduk... Birkaç yıldır 1 Mayıs tö-
renlerinde, gazetelerdeki duyurulanmıza rağmen an-
cak bir ya da iki elin parmaklan kadarız... Neden? Ca-
nım sıkılıyor...
• • •
Canım sıkılıyor, fakat Aziz Nesin'e "AzizNesin, sen
nesin" diye bağırılan günleri anımsayarak can sıkın-
tısına teslim olmamak gerektiği sonucuna bir kez da-
ha vanyorum... Bugün "Aziz Nesin ruhu"ndan söz
ederek bizlere ders vermek isteyenlerin ve benzer-
lerinin onun hiçbir toplantısında, hiçbir mücadele-
sinde yanında yer almadıklannı, "köktendincilik" ko-
nulu en son toplantısında da tanık olduğum yalnızlı-
ğını düşünüyor, bir uzun mesafe koşusuna benzeyen
doğru dürüst insan olma mücadelesinde can sıkın-
tısının tutsağı olmamak gerektiğini bir kez daha
duyumsuyorum.
CHP'den Petrol-ls'e destek
Keskin: Özelleştirme
değil, güzelleştirme
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - CHP Genel
Sekreteri Adnan Keskin.
Türkiye'de özelleştirme
adı altında
'güzeueştjrme' yapılarak
KlT'lerin peşkeş
çekildigini söyledi.
Keskin, parti olarak
stratejik sektörlerdeki
özelleştirmelere karşı
olduklannı kaydetti.
Petrol Ofısi A.Ş.'nin
(POAŞ)
özelleştirilmesine karşı
eylemlerini sürdüren
Petrol-lş'in
Gcnişletilmiş Başkanlar
Kurulu Toplantısı'na
bazı CHP milletvekilleri
ve PM üyeleri de
katıldı. Genel Sekreter
Adnan Keskin 'le
birlikte CHP PM üyesi
Yaşar Sönmez. Bursa
Milletvekili Yüksel
Aksu. Malatya
Milletvekili Ayhan
Fırat, tzmir Milletvekili
Ali Rıza Bodur.
Çanakkale Milletvekili
Ahmet Küçük ve Muğla
Milletvekili Zeki
Çakır'm da katıldığı
toplantıda konuşan
Petrol-lş Genel Başkanı
Bayram Yddırun, "Sağ
partilerin kimlerin
sözcüsü olduğunu
biliyoruz. Sol partiler de
sol tavırlar ortaya
koyamıyortar" dedi.
POAŞ'ınyönetsel,
denetsel sorunlan
olduğunu belirten
Bayram. bunlann
çözümünün özelleştirme
değil yeni yatınmlar
olabıleceğini söyledi.
Adnan Keskin de,
Türkiye'de dünyanın
hiçbir yerinde
görülmeyen
özelleştirme
politikalannın
uygulandığını söyledi.
Özelleştirme adı altında
güzelleştirme
yapıldığmı belirten CHP
Genel Sekreteri Keskin,
bazı üretim ünitelerinin
siyasal yandaşlara,
kayırma gereksinimi
duyulan firmalara
sunulduğunu kaydetti.
Keskin, POAŞ'ın
satılması için öne
sürülen gerekçelerin
hiçbirinin doğru
olmadığını vurgulayarak
şöyle konuştu: "Petrol
Ofisi'ne geçen yıl 700'e
yakın personel alındı.
680 mityar liralık da
promosyon bedeli
ödendi. Promosyon
bedelleri ödenen
malzemelerin nereye
gittiğine baktığmızda,
başında bulunan şahsın
geiecekte seçim bölgesi
olarak kullanacağı ile
kamyonlaria bu
malzemelerin
aktanldığını
görüyoruz."
Bu uygulamalara karşın
Petrol Ofisi'nin zarar
etmediğini aktaran
Keskin, kuruluşun elden
çıkanlmasını doğru
bulmadıklannı bildirdi.
Keskin. Petrol-İş'in bu
konudaki mücadelesini
haklı buldukJadmı
söyleyerek dayanışmayı
göstermek için
Başkanlar Kurulu
toplantısına
katıldıkJannı belirtti.