22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 HAZİRAN 1998 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA 15 Susma hakkıPostadan imzasız bir mektup çıktı. Mektup, 26 Haziran tarihli takvim yaprağınm üzerine yazılmıştı. 26 Haziran tarihinin özelliğini ammsatıyordu öncelikle: "UArahk 1997 tarihinde toplanan Birleşmiş Milletler, 'Işkence ve Başka Zalimce. Insanlık Dışı ya da Onur Kırıcı Davranış ya da Cezaya Karşi Sözleşme 'nin yürürlüğe girdiği giin olan 26 Haziran 'ı 'Işkence Mağdurlanyla Dayanışma Güniı ilan ettL" Mektup şövle bitivordu: "Dünyada; işkencenin, mezalimin, onur kırıcı ceza ve davranışın hiikiim sürdüğü dünyamızda, işkenceye dair her şey dün söylendi, yarın söylenecek, söylenmeli. Sözün hükmüniin geçmediği yerde başlayan işkenceye karşı bugün susma hakkımı kullanıyorum ve konuşmuyorum, konuşmuyorum, konuşmuyorum, konuşmuyorum, konuşmuyorum..." Sıfır Liradan 5 sıfır atılacakmış. Ne zaman? Enflasyon yüzde 20 lere indiğinde. Hiç uğraşmasınlar. O günleri görene kadar zaten sıfırı tüketmiş olacağız. ISJK KANST Ahrar Partisi'ni örnek gösterenler DSP Genel Başkanı ve Başbakan Yar- dımcısı Bülent Ecevit in, "Deneyimli- dir " diye bir kez daha seçilmesini ö'ner- diği Cumhurbaşkam Süleyman Demirel, hafta başmda tartışmalara yol açan açık- lamalar yaptı. Bir bölümü dikkatimizi çekıi. Okuyalım: "1900'İüyıUarın başmda Daha na- sıl ileriye gidebiliriz' diye bazı partile- rin seçim beyannamelerinde düşiince- leryer alır. Ahrar Partisi 'nin seçim be- yannamesine bakarsanız, Avrupa ile farkın nasıl kapatılabileceği konusun- da 3fikirgörürsünüz. Birincisi libera- iizm, ikincisi adem-i merkeziyetçilik ve üçüncüsü de ordunun siyaset dışı kal- masıdır...." Demirel'in örnek aldığı Ahrar Parti- si nedir? Gazetemizin cuma günleri okur- larına verdiği kitap serisinden çıkan Do- ğan Avcıoğlu 'nun "31 Mart'ta Yaban- ct Parmağı" adlı yapıtını açalım. Oku- yalım: "İngüizJer, İttihat Terakki'ye karşı Ahrar ve onun devamı olan Hürriyet ve ltilaf fırkalarını destekleyecektir. Bu fırkalann görevi, İngiltere 'nin Türki- ye aleyhindeki açık politikasına rağ- men, İngiltere 'yesadakatte ısrar etmek- ten ibaret olacaktır. İngiltere, devamlı Osmanlı devletini parçalama ve tarih sahnesinden silme yolunda faaliyette bulunacak, içerdeki İngilizseverleri cö- mertçe harcayacak, fakat onlar, efen- dilerine bağlıltkta kusur etmeyecekler- dir." Avnı kitabın başka bir bâlümünde Do- ğan Avcıoğlu, şeriatçı avaklanma olan 31 Mart ı varatan belli başlı örgütlerden birinin "İttihat-ı Muhammedi" oldu- ğunu belirttikten sonra şu bilgiyi veriyor: "31 Mart'tn hazuiayıcısı ve uygula- yıcısı olan öteki b'rgüt, Ahrar Partisi, o günlerde milliyetçilerin baş talebi olan kapitülasyonların kaldınlmastnı red- dedecek kadar emperyalizmden yana- dır. İngilizciliği sınırsızdır." Ahrar Partisi 'ni örnek gösterenler ile Ahrar Partisi ni örnek gösterenleri des- tekleyenler ne düşünür bilemeyiz. Ama bu ülkede; tam bağımsızhk ülküsü için Ulusal Kurtuluş Savaşı 'nı gerçekleştir- miş Müdafaa-ı Hukuk Cemiyetleri ile o cemiyeüerden doğan, laik Cumhuriyeti kurmuş Halk Partisi 'nı ve onun ilkeleri- ni örnekgösteren çok kişi var, çok... Gölcük 'te rayiç bedeli 25 milyoH dolar olarak saptanan 16 bin dönümlük SEKA arsa- sının çıkarılan özel bir karar- name ile "bedeli Hazine'ce Sdenmek üzere" Ford Oto- san 'a devrediidiğine daha ön- ce köşemizde değinmiştik. Be- delsiz devre ilişkin tepkiler Bedavacılığa tepki arttı. CHP liler, basın toplan- ttsı düzenleyerek, iktidann bu olayı derhal durdurması ve vatandaştan özür dilemesi ge- rektiğini dile getirdiler. Kocaeli Barosu Başkanı Cengiz Sartbay da şu açıkla- mayı yaptı: "Eğer beâelsiz tahsiste ıs- rar edilirse Kocaeli Barosu olarak kararın iptaliiçin her türlüyasal ve hukuki yollar denenecektir. Konuyla ilgili hazırlıkiara baslanmışttr. Bu konuda kamuoyu vesivütop- lum örgütlerinin aynı düşiin- cede oldugunu bilmenin ra- hatlığı içindeyiz." Anlaşılan o ki, iktidar bu işipek bedavaya getiremeye- cek... Belleği tazelemeli Insan belleği, geçmişte yaşa- nanları unutuveriyor, Prof. Dr. Tahir Hatipoğİu, 1845 'ten 1997'ye üniversiteleri anlatan "Türkiye Üniversite Tarihi"ad- lı lâtabı yayımlamakla çok iyi et- tı. Gehciliğin azmasında 12 Ey- lül ün büyükpayı olduğıı hep söy- leniyorda, hani insanlara birkaç anı aktarılsa, söylenenler pekiş- tirilmiş olmaz mı... Hele hele, o günlerden kalan "çok konuşma " alışkanhğım bugün ancak kok- teyllerde, resim müzayedelerin- defilan sürdürebilen Kenan Ev- ren inbirnumaralı "laiklik"sa- vunucusu haline gelmesi karşı- sında geçmişi kurcalamak birgö- rev haline geliyor. Prof. Haüpoğlu, kitabına Ev- ren 'in konuşmalarından küçük alıntılar vapmış. Bir tanesi şöv- le: " Türbanh öğrenciler kalkıp da devlet kvracağız demiyortar. Ama solcu öğrenciler solyum- ruklarını kaldırıp Tambağımsız devlet istiyoruz' diye bağırdılar." Bir başka alınlı daha. Yine Ev- ren, kendisini ziyaret eden Çag- daş Yaşamı Destekleme Derneği yöneticilerine birilerini övüyor: "Fena mı? Din eğitimi gör- müşler. Dürüst, namuslu çocuk- lar." Hatipoğİu, 12 Eylül dönemin- de Sıkıyönetim Komutanlığı yap- mış olan emekli KorgeneralNev- zatBölügiray m 1997'deyaptığı açıklamaya dayer vermiş. Bölü- giray şunları söylüyor: 12 Eylül yönetiminin dinci örgütlere ve dine eğilim göster- mesi, bu yönde ödünler verme- si, tarikatçı takıma bu memleke- titeslim etmesi, bugünün irtica- sını başlatmışttr." Yüksel Endeğer yazıyor Futtool BİP Afyondur! Fransa'yı terk ediyoaım. Be- nım için Dünya Kupası bıtmiştır. Koskoca ABD, önce hakem oyunlarıyla Almanya'ya, sonra da üçüncü dünya lobisinin çaba- bıtyla Iran'ayenrtcfi.'TlırriuvânııV tadı tuzu kaçtı. Yugoslavya'ya yenilmemiz ise Iran'ın yolunu kesmek içindi. Gerçi Almanya, Iran'ı "netskorfa"yendi ama, bir yan-Amerikalı olarak, elendiğimiz kupada iran'ın ikinci tura çıkma- sına tahammül edemezdim. Bu tehlikeyi riske atamazdık! 2000'e bir buçuk kala Fransa'da yaşa- nanlar rezalettir! Nı/erya ikinci turda, Paraguay ikinci turda, fa- kat ABD eleniyor. Bu komedinin bir daha yaşanmaması için, ar- tık zengin ve yoksul ülkeler ay- nı turnuvaya katılmamalıdır. Yok- sullar için, daha önce de söyle- fliğim gjt» "Üçüncü Dünya Ku- pası" düzenlenmelidır. O sakil kupanın sponsorlugunu da artık hangi vızyonsuz gazoz firması yapar, bilernem! Zaten futbol, kitleleri uyuştu- ran bir afyon. Modern bir oyun da sayılmaz. Kendı adıma ilgilen- miyorum! Yine de Fas yerine Norveç'in ikinci tura çıkması, bir Batılı olarak beni sevindirdi. Pe- naltıyı veren ABD'li hakemdi! Olmuyor... Olamıyor "... Medyanın ortalık yerinde Cumhuriyet bir ada gibi kaldı. Zamaneye uyamıyoruz. (,..)Bizde bir sırtı kalın televizyon şirketiy- le anlaşsak ya da anlı şanlı bir holdingle ortaklık kursak da te- levizyon, çamaşırmakinesı, buz- dolabı, tabak, çanak fılan dağıt- sak, tirajımız şöyle yüz binlere ulaşsa ne dersiniz? (...) Böylece öteki promosyon gazeteleriyle rekabet eşitliği sağlanır... Sevgili okur ne dersin?.. Bizım neyimiz eksik?.. Cumhuriyet en güyenilirgaze- tedir, bizim vereceğimizmallann nasıl kapışılacağını holdınglerbir düşünsünler, hesaplannı ona gö- re yapsınlart" Bu satırları "Pen- cere" sütununda okuduğumda "Hah" dedim, "Sonunda Cum- hunyetde doğruyolu buldu. Şim- di 300 bın liralık ikinci birgazete verip voliyivuracağız!" Fakat ya- zının devamını okuduğumda, an- ladım ki bu bir şaka! Neymiş, Cumhuriyet, salı günleri de "Mil- li Eğitim Dünya Klasikleri"r\i ve- recekmiş. llk salı kitabı da "Sok- rates'in Savunması" imiş! Sokrates yaşasaydı, kupon- lu gazete alırdı beyler! Rambo varsa Baho da var! ; Son zamanlarda iki dostumun başı beladaydı. Sevgili En- ; gin Civan'a yıllarca amansızca saldırdılar. Son otarak Givan, ABD'de tutuklandı. Ama sonuç ne ofdu? 215 bin dolar kefa- let ödeyerek serbest kaldı. Türkiye'deki bozguncular da çe- I nelerini boşa yormuş oldular. llk Amerika seyahatimde Civan'ı |~ziyaret edecegim ve kapitalizmin güzel havasını, biriikte kah- j kahalar atarak soluyacağız. Beni mükemmel ağırlayacağın- f dan emirtim. Başı dertte olan ikinci dostum Bahattin Şeker. fc Bir kısım insan, Şeker'in askeriiğine takmış durumda. Oysa ş Bahattin Şeker, askerliğini bedeili olarak yapmıştır, benim de |f.asker arkadaştmdır. Şimdi Şeker'i yeniden askere alıyorlar. »Üstelik Doğu'da operasyonei bir btriikte görev yaptıracaklar- mış. Öncesindede çok sıkı bir acemi eğitiminetabi tutulacak- mış. Olsun varsın! Haydi Bahattin, göster onlara, askedik nasıl yapılırmış. Amerika'nın nasıl "Rambo "su varsa, bizim de bir tane kahraman "Baho"muz olsun. Askerliği üstün hiz- met madalyasıyla bitir, tezkere alınca üst düzeyde bir "mın- tıka temizliği" yapalım hep beraber! Coca-Cola'nm faziletleri Gençliğinde solculuğa bulaş- mış talihsiz kuşak, o dönemler- de Cola'dan nefret ederdi. Çün- kü Cola, Amerikandı; çünkü ABD emperyalistti; çünkü biz anti- emperyalist devrimcilerdik, vs. vs. Sevgili Yavuz (Gökmen), Hür- riyet'teki köşesınde "Renkli ga- zoza yenilginin senfonisi" adlı munteşem bir yazı yazdı geçen salı. Kısaltarakalıyorum:"... Ame- rika'ya para gıtmesin diye biryu- dum kola bileiçmiyor, içenlere de kızıyordum. Coca-Cola'nınilkfa- ziletini keşfetmem, ortanca oğ- lum Yaöız'ın büyüme çağına rastlar. 0 zaman çocuk ishalle- ri konusunda yapılan biraraştır- mada, bu ishallere bire bir gelen tek şeyin Coca-Cola oldugunu öğrenmiştim. (...) Ancak bu renk- li gazozun dünyadaki mana ve ehemmıyetıni anlamam Dünya Kupası'na kadar mümkün olma- dı. (...) Neredeyse tüm gençliğı- mi Amerikan patentli çokuluslu tröstlere karşı savaşarak geçir- miştim. (...) Şimdi bu adamlarm davetlisi olarak Paris'te, onların arasındaydım. (...) Bizi yenenle- rin arasındaydım, ama onlardan biri değildim. Ve asla olmaya- caktım." Son cümledışında bu, benim de hikâyemdir. Ben onlar- dan biriyim! Yavuz nasıl değil, anlayamadım! Yeni Dünya Düzeni fıkrası - DTR koalisyondan ayrılır- sa ne yapacak? - Köşk'ün bahçesinetaşmıp "kapalı devre" siyaset yapa- cak!.. HAYVANLAR İSMAH GLLGEÇ KİM KİME DUM DUIVU BEHİÇAK behicaku: turk.net ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI HARBİ SEMİH POROY <• c TARİHTE BUGUN MÜMTAZ ARIKAN 27 Haziran POTEMKIN Z1RHUSI OLAYI'. BUGÜN, ÇARLIK RjUSYASl bOMAHMASı. dNA OEHİ2 'O£ £if? U$ Ş Ç ETKİSİZ HALE 6£r/&£N EHLER. TÖIZENİ&ÛZ£fJLEDİL£JS.. TÖZEME Kar/LAM HALK4, ÇAKIN A£K£XL£#İUC£ AT£? AÇIUUASI Û2£XİN£, POTEMK/N, ÇAKUK 6EMBL KORA&GÂHIHI TDFM Tirmj! O SlROM SİV/ISTOPOL 'OAAT GÖAIPeAİLSM FILO, ÎSyANIN PİĞER GEMİLEKE StÇKAMA TBHÜtiESİ YÜZİk? P£N POTBMKffJ'E İLİŞMEPİ.K4RA£>£Nİ2E/*ÇÛ Ü W SS GÖRÜŞ SONMEZ TARGAN Devrimcilik, Asıl Şimdi! Insanlık tarihi, ortalama bir insan ömrüyle kıyas- landığında oldukça uzun. insanlığın bu uzun yürü- yüşünde toplumsal dönüşümlerin ortaya çıkması da büyük zaman alıyor. Bu dönüşümler de sanıldığı gi- bi hep ileriye gitmiyor. Zaman oluyor devrimci a^ı- lımlar denli karşıdevrimci oluşumlar da yaşanıyor. Tıpkı med ve cezir gibi; zaman oluyor sol bir dalga, zaman oluyor sağ bir dalga gezegenimizi etkisi altı- na alıyor. Böyfe bakıldığında 6O'lı yıllar, dünyamıza sol bir dal- ganın egemen olduğu yıllar olarak bilinir. Dünyada ilk kez sosyalizmin bir dizge konumuna gelmesi bu yıllara denk gelir. Dünya nüfusunun 1/3'e varan ke- simine sosyalizm egemendir. Yine bu yıflarda sos- yalizm, kapitalist-emperyalist dünyada da büyük bir saygınlığa ulaşır. Çünkü sosyalizm bir rejim olmanın da ötesinde bilim ve teknoloji alanında da büyük atı- lımlara imza atmıştır. insanlığın, gezegenimizde tarih sahnesine çıktığı günden başlayarak milyonlarca yıl süren yersel se- rüveni ilk kez kabuğunu bu yıllarda kırarak uzaya ula- şır. 12 Nisan 1961'de Yuri Alekseyeviç Gagarin Sovyetler Birliği'nden uzaya çıkarak, insanlık tanhin- deki bir ilki başarır. Hem de karadan kalkıp karaya inerek. Oysa kapitalist dünya bu yanşta daha uzun yıllar yumuşak zemine, denize inerek geriden gele- cektir. Bilim ve teknoloji alanında sağlanan bu başarının yanı sıra ekin ve sanat alanında da sol ürünlerdır ge- çerli olan dünya pazarında. 6O'lı yıllar gezegenimizde siyasal ve toplumsal patlamaların bir bütün olarak devrimci kimlik kazan- dığı yıllar olarak anılır. Küba Devrimi'nin ABD emper- yalizminin karın boşluğuna bir bıçak gibi saplanma- sı, diğer Latin Amerika'daki devrimci gerilla devin- melerinin anakarayı dalga dalga sarması, Vıetnam'da başlayan devrimci ulusal kurtuluş savaşının tüm dün- ya gençliğini etkileyerek ayağa kaldırması, Şili'de sosyalist, komünist ve radikal partilerin bir araya gelmesiyle (1969) halk biriiğinin oluşturulması ve bu biriiğin 1970 seçimlerini kazanması sonucunda ilk kez bir sosyalist adayın, Salvador Allende'nin seçim- lerie devlet başkanlığına gelmesi, Asya'da, Afrika'da devrim ateşlerinin yanması hep bu yılların önemli gelişmeleridır. Dolayısıyla o yıllarda gerek Türkiye'de, gerekse dünyada devrimci ya da sosyalist olmak bir risk de- ğil, bir onur ve saygınlık konusuydu. Bir sohbetimiz- de Sayın Saygı Yağmufdereli'nin betimlemesiyle "607/ yıllarda unıversıtede oğrencı olup da devrimci değil- seniz, hocanızdan not alamazdınız. Devrimci değil- seniz toplum içinde başı dikdolaşamazdınız. Devrim- ci değilseniz bir sevgiliniz bile olamaz, hatta kız bile vermezlerdi adama." 6O'lı yıllarda devrimci nedenlerie tutukevinde ya da gözaltındaysanız resmi görevlilerden, cezaevinde ise kpguş arkadaşlannızdan özel bir saygı görürdü- nüz. Ozetle 6O'lı yıllarda devrimci olmak halk naza- rında da siyaset alanında da aydınlıktı, ışıktı, saygın- lıktı, onurdu. Ama 80'li yıllann ikinci yansında, sosyalist dizge- nin çökmesıyle başlayan süreçte, yeni bir kültür, ye- ni bir değerler dizgesi oluştu. Yeni Dünya Düzeni olarak bılinen ve emperyalist dizgenin finans mer- kezlerinde oluşturulan bu yeni siyasalar geçmişte iyi, güzel, doğru bulduğumuz tüm deger yargılarını ter- sine çevirdi. Köşeyi dönme, kendini kurtarma, adam kayırma, düzene yaltaklanma bir yaşama biçimine dönüştü ve bir meziyetmiş gibi topluma enjekte edil- di. Insanı insan eden erdemleri artık savunmak şöy- le dursun görüldüğü yerde kaldınm değiştirilmeye baş- landı. Ne ilginçtir ki; bu yeni oluşum, özellikle bizde, geçmişte solcu ve devrimci bildiğimiz, tanıdığımız ki- şileri teslim aldı. Şimdi devrimcilik; medyada, entel masalann içki sofralarında, dinozorluk sakızı olarak çiğneniyor. Sı- nıf savaşı mı?.. Artık o çok gerilerde kaldı, deniyor... Devrimcilik mi, o iyi bir nostalji, deniyor. Sosyalizm mi, o modası geçmış bir dizgenin adı, deniyor. Varsa yoksa yeni dünya düzenınde herkesin ken- dine bir yer bulması öneriliyor. Böylesi bir öneriyi bugün kendine sosyal demokrat ve sosyalist geçi- nen partiler bile izlencelerinin erekleri olarak seçe- biliyorlarsa işimiz gerçekten zor. Zor ama asıl dev- rimcilik de şimdi. Çünkü 6O'lı yıllarda olduğu gibi sol dalgaların etkisiyle kabarmış bir dünya yok artık ya- nımızda. Yeni dünya düzeninin sağ dalgalarına ken- dini kaptırmış bir dünya ve onun yarattığı bir kültür var tepemizde. Yalnız, suskunluk, sanki ayıpmış gi- bi sosyalizim söylemini gizlercesine bir mahcupluk var solda. Ama unutmamak gerekir ki, bu sağ dalgalar da bir gün mutlaka çekilecek ve çekilen sulann içinden yal- çın kayalar başını yeniden gösterecektir. Bunu salt bir umut olarak da görmemek gerekir. Toplumsal tarih bilincinin kaçınılmaz bir sonucu olarak kabul- lenilmelidir. B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN 1 2SOLDAN SAĞA: 1/ Keyif verıcı bırhap. 2/K.enar süsü... Insanın var olabilmesı için doğayı de- 3 ğiştirmesi ve doğayı değişti- rirken kendini de değıştırmesı süreci.3/Elekt- rık akımı almak için fişin sokul- duğu yuva.. Denış selamı. 4/ Pantagruel ve Gargantua adlı yer- gili ve komik yapıtlany- la ünlü Fransız yazan. 5/ Birtembıh sözü... Bit- lıs'ın bir ılçesi. 6/ Şarap mahzeni... Arapçada "ben".7/Birnota...Yıl- 5 maz Gûney'in bir fıl- mı. 8/ Serbest meslek adamlannı içinde topla- yan resmi birlık... "Ya Rab bela-yı aşkla kıl - - - beni" (Fuzulı). 9/ tpekten, sanmtırak dallı nakışlarla ışlenmış bir tür beyaz kumaş... Bir görevın yürütülebil- mesi ıçın merkez olarak seçilen yer. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Çok ınceçekılmiş kahveden su buhan geçirilerek ya- pılan sert ıçımlı ltalyankahvesı. 2/Birbılimetemelolan kurallar, yasalarbütünü...KazDağı'nınmitolojikdönem- lerdekı adı. 3/Horoz, hindi gibi hayvanlann tepesınde bu- lunan kırmızı derı uzantısı... Eski dilde su.. 4/ Hukuk... Altının sımgesi. 5/ Utanç duyma... Kalınbağırsağı anüs yoluyla su fışkırtarak yıkama. 6/ Müzık eşlığınde ve ka- dın erkek biriikte oynanan, temelinde dınsel duyguların egemen olduğu coşkulu oyunlara Alevilerce verilen ad... Osmanlı devletının Kuzey Afrika'daki son topraklarını da yitirdiği antlaşmanın adı. 7/ Köpek... Mesaj. 8/ Bagış- ta bulunma... Çıplak vücut resmi. 91 Istek. arzu... Bir yapınm dammda çevresi ve üstü açık yer.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle