Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 HAZİRAN 1998 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 13
Ilk kez bir üniversiteyi halka açan Hüsamettin Koçan, 'ütopyası olan bir kurum' yaratıyor
\Saııatm clili toplutna yansunah
9
• Marmara Üniversitesi
Güzel Sanatlar Fakültesi'ni
dünya kurumu haline
getirmeyi hedefleyen Dekan
Hüsamettin Koçan, kendi
birikimlerini halka sunarken
yaşamın birikimlerini de
kuruma aktarmayı amaçlıyor.
"Biz bilgiyi elitize olmadan
toplumla paylaşmayı
amaçlıyoruz, bu bir
cömertliktir. Bu tür projeler
toplumla üniversite arasındaki
bağlan güçlendirecektir."
ESRA ALİÇAVUŞOĞLU
Marmara Üniversitesi Güzel Sanat-
lar Fakültesi Dekanı Hüsamettin Koçan,
görme>e alıştığımız akademisyenler-
den çok farklı. Öğrencisinı, en önem-
lisi halkını sanata yaklaştırmak için
elinden geleni yapıyor. Sanata ilgı du-
yan herkesi üniversitenin çatısı altında
toplamak ve Türk sanatının Anado-
lu'nun heryennde izleyicı bulması için
büyûk çaba sarfediyor. Öğrencilerin ku-
runısa! meselelerin dışında kalmasmdan
hoşnut olmav an Koçan, "Oğrencimi ge-
ri istiyorum" diyor. Öğrencilerinin her
türlü düşüncelerine ihtiyacı olduğunu
belirten Koçan, öncelikle öğrenci ve
öğretım görevlisı arasında karşılıklı bir
güven ortamı yaratmayı amaçladıklan-
nı vurguluyor.
Üniversiteyi dünya kurumu haline
getirmeyi hedefleyen Koçan. "Artık ye-
re" düşünmekyok. Bu dünyayı alguamak
zorundayız. SÖrunlann kimÛgi yerel oia-
bilir ama.. çözümleri bu dünyaya ait ol-
mak zonında. Onun için yeni teknolo-
jileri, yeni olan her şeyi arayıp bulmak
zorundayız. Hiçbir şey gerçekleştiril-
me/ değil. Ctopyası olan bir kurum ol-
mak zorundajız" di>or.
Dün, 1957de Devlet Tatbiki Güzel
Sanatlar Yüksek Okulu olarak'kurulan
Marmara Üniversitesi'nden mezun olan
bütün sanatçılan, tasanmcılan ve öğ-
retim üyelerinı bir toplantıyla bir ara-
ya getiren kurum, bunu önümüzdeki
yıllarda gelenekselleştirmeyi planlıyor.
Ekim ayında Istanbul'da Cumhuri-
yetin 75. yılı nedeniyle düzenlenecek
olan 'Tatbiki 41. Yü" başlıklı sergi ka-
sımda ankarada, Aralık'ta ise Izmir'de
izleyicilerle buluşacak.
-Türkive'de ilk kez bir üniversite hal-
ka açıüyor. Üniversitenin halkla bütün-
leşmesi hangi amaçlar doğrultusunda ge-
lişti?
-Üniversite içindeki bilgi, kendi için-
de kaynayan bir kaynak gibi. Bu bilgi.
topluma yeteri kadar yansımıyor. Bu
bilgi topluma yansısaydı, doğrudan ya-
şama da yansımış olacaktı.
Akşam Hafta Sonu Atölyelen bu dü-
şünceler doğrultusunda ortaya çıktı. Bu
kurslara katılacak olan insanlarda her-
hangi bireğitim seviyesi aramıyoruz. ts-
tekli olmalan yeterli. lstekli olurlarsa
gereklı potansiye! var demektır. Hal-
kın üniversiteye gelmesini engelleyen
bariyerlerin kalkmasına yardımcı ola-
cak bu proje. Insanlararhk kendi yaşam-
lannı daha estetik hale getirmek istiyor-
lar. Sanatı üretmek, çoğaltmak istiyor-
larvebunun bilgisine ihtiyaçlan var. Bu-
nun düzeyı önemli değil. Sanat yapma-
ya çahşmak ile sanatçı olmak ayrı şey-
ler. Biz sanatın dilini topluma yansıt-
mak istiyoruz.
- Peki halkın ilgisi sizi tatmin ediyor
mu?
Projeye başlarken bu kadar ilgi gös-
terileceğini düşünmemiştik. tdeal sa-
yımız lOOkişiydi. Şuanda 140'tatutu-
yoruzbu sayıyı. Üni\ersitede biriken bil-
gi önemli bir bilgi ve birincı elden ula-
şıyor insanlara. Bu bilgi aktarımıyla in-
sanların ne yapacaklannı zaman göste-
recek. Büyükbırtoplumsal projenin ilk
adımı dıve düşünüyoruz.
- Halka ulaşmanız nasıl gerçekleşi-
yor ve atölye çalışmalannı kimler yürü-
tüyor?
Atölye çalışmalarını öğretim ü>ele-
n ve yardımcılan yürütüyor. Atölye ça-
lışmalan tamamen akademık. program-
lı ve sistematik bir eğıtim Program
içinde; cam, fotoğraf. ba.skı resım. vaz-
ma. takı, bilgisayar desteklı tasarım.
heykel atölyelen ve günümüz sanatı
'Anlamıyorum' başlıklı seminerlerden
oluşuyor.
Halka ula^mamız doğrudan basın ara-
cılığıylaoldıı. İstanbuldışındandamek-
tuplaralıyoruz. Başka fakültelerdeara-
>ıp bulunduklan kentlerde a>nı proje-
yı gerçekleştırmeyeçalışıyorlar. Biz İs-
tanbul merkezlı çalışıyoruz ama.. dı-
ğer fakülteler aracılığıyla Türkiye'nın
diğer bölgelerine de yayılacağa benzı-
yorbu çalışma
- Akademilerin içine kapanıklıgı sü-
rekli eleştirilir. Halka açılan bir proje.
akademinin yerteşik düzenine a> kırı ol-
duğu gerekçesiv le eleştirildi mi?
İşın ilgınç yanı: biz sistemın ıçınde
bir şeyler yapıyoruz. Bugün ıçınde bu-
lunduğumuz ünıv ersıte sıstemı bu tür ser-
tıfıka programlannı engellemıyor. teş-
vik ediyor. Bııgüne kadar böyle bir şe-
vin yapılmaması alışkanlık olmama-
sıyla açıklanabilir. Biz, bilgiyi, elitize
olmadan toplumla paylaşmayı amaçlı-
yoruz. bu bir cömertliktir
- Akşam Hafta Sonu Atölyeleri'nin
dışında başka ne tür projeleriniz var?
Bölümlerımı?de danışma kurulları
oluşturuyoruz. Her bölümde 20 ile 40
kışı arasında değışen. toplum tarafından
bılınen, kendısini kanıtlamış insanlan
bölünı danışma kuruluna alıyoruz. Sa-
nat ortamı. endüstri. iş \e bilim haya-
tından ınsanlar çağınyoruz.
Böylece bir taraftan kendi birikimle-
rimızi aktarıp dığer yandan hayatın bi-
rikimlerini dc kurumun kendi içine ak-
tarmayı hedefliyoruz Bir kurum sade-
ce kendi ürerriğı kaynaklarla büyüyemez.
Dünyadaki diğer binkımleri hareket
noktası saymazsa başarılı olamaz. Fa-
kültemizde ayrıca interdisipliner bir
kültür ortamı da yaratmak istiyoruz.
Toplumla bütünleşmek. en yakının-
dakı ınsanla bütünleşmekle başlıyor.
İçinde bulunduğunuz yeri birirmeden Di-
12 yaşındaki Charlotte Church, Sony şirketi
ile beş albümlük bir anlaşma imzaladı
Genç soprano
adaymın şansı
EDa Fhzgerald Marieena Shavv
Ella Fitzgerald ve Cal
Tjader anısına konser
KültürServisi-5. Uluslararası lstan-
bul Caz Festivalı kapsamında Ella Fitz-
geraJd ve Cal Tjader anısına iki konser
verilecek. "Jazz Legends Tribute to El-
la Fhzgerald', 9 Temmuz Perşembe ak-
şamı AçıkhavaTiyatrosu'nda; 'A Tribu-
te to Cal Tjader'. 10 Temmuz Cuma ak-
şam! CRR Konser Salonu'nda gerçek-
leştirilecek.
'A Tribute to Cal Tjader' projesi ün-
lü vibrafon ustası DaveSamuels'in ön-
derliğindeoluşturuldu. Samuels, deney-
sel çalışmalanyla bilinen 'Caribbean
Jazz Project' ve 'Spyro Gyra' ile yaptı-
ğı ortakçalışmalarlatanındı. Sanatçının
son albümü, '6ave Samuels presents
Tjader-ized: a Cal Tjader Tribute* adı-
nı taşıyor. Bu albümünde Samuels, Ed-
die Paİmicri. Ray Barretto, Dave Valen-
tin, David Sanchez, Chick Korea, Mic-
hael VVolff, Steve Khan ve Karl Perozzo
gibi sanatçılarla birlikte çalıştı. Sanat-
çı Istanbul'dakı konsennde, albümünün
küçük bir versiyonunu gerçekleştire-
cek. Toplulukta Dave Samuels"in yanı
sıra Eddıe Palmieri ve Dave Valentin
yer alıyor.
Kadın vokallerin içinde 'First Lady
of Jazz* unvanıyla tanınan Ella Fitzge-
rald. sesi bir enstrüman gibi kullanarak
heceleri şarkı gibi söylemesiyle tanını-
yor. Louis Annstrong ile yaptığı düet-
ler. sanatçının hâlâ en sevılen çalışma-
lan arasında yer alıyor. Anısına gerçek-
leştirilecek konserde Ella Fitzgerald"ın
parçalannı Marieena Shaw yorumlaya-
cak.
Fitzgerald anısına gerçekleştirilecek
konserin projesi Dr. Frank Foster"a ait.
Lise yıllannda 12 kişiden oluşan kendi
topluluğu için derlemelerin yanı sıra
kendi parçalannı da yapan Foster,
1986'dan 1995 yılına kadar Count Ba-
sie Orkestrası'nın şefliğini üstlendı. Sak-
sofon ustası Foster'a bu projede Shavv 'm
yanı sıra Milt Jackson, Tommy Flana-
gan, Grady Tate, John Faddis, Slide
Hampton ve Keter Betts eşlik edecek.
Kültür Servisi - Henüz 12
>as.ındayken dünyanın en bü-
yük plak ^ırketlerinden Sony iie
bir anlaşma ımzalayan Char-
lotte Church, önümüzdeki gün-
lerın en bü>ük soprano aday-
lan arasında gösteriliyor. Şans
kapılan Gallı > ıldıza, kendisi-
nin katılmadığı bir yetenek ya-
rışmasında bir kabare şarkıcı-
sı oian halasını anons etmek
için seslendirdığı üç dize ile
açıldı. Church bu varışma sı-
rasında keşfedıldıkten sonra
Sony ile imzaladığı anlaşma
sonucunda beş albüm doldur-
ma hakkı ve yüz bin pound tu-
tannda bir avans kazandı.
Yanşma sonunda bir ıki gün
ıçınde Charlottea bir ajans ve
menajer ayarlandı. Albert Hali
ve London PaHanium SalonMa-
nnda sahne alması için rezer-
vasyonlar yapıldı. Charlotte
y anşmadan sonra Shırley Bas-
sey'in çıktığı sahneye çıktı. bir
de "Merlin** adlı Amerikan di-
zisınde bırGal folk şarkısı ses-
lendirdı Charlotte Church, ya-
şından beklenmeyecek birolgunlukla ayak-
lannı yere sağlam basmak ıstedığinı söy-
lüyor. "Bengerçekçibirinsanım.Gerçek-
leşmediği sürece hiçbir konuda heyecan-
lanmak ya da umuda kapılmak istemiyo-
rum. Öte yandan elbette sahnevc, televiz-
yona çıkmayu kayıtlar >apma\ı düşlüvo-
rum."
Genç yıldızın örnek sanatçılan ise Ma-
ria Callas v e DameJoan Sutheriand. Sony
yetkilılen ilk albümünü ağustos ayında
Church ayaklannı yere sağlam basacağını söylü>t)r.
Gal Ulusal Orkestrası iledolduracakolan
Charlotte'un yaşı konusunda oldukça has-
sas davranıyor ve genç sanatçıya fazla
baskı uygulamamak konusunda özen gös-
terıyor.
Charlotte yılbaşına kadar piyasaya çık-
ması beklenen CD'sınde Caccini'nin Ave
Mana. Jerusalem ve Danny Boy adlı par-
çalanna yer verecek. Büyük opera arya-
lannı seslendirmek için ise bırazdaha bü-
yümesi gerektiğini düşünüyor.
D.H. Lawrence'ın külleri tarbşma komısu
HALKI SANATA
YAKLAŞTIRIYOR-
Hüsametün Kocan
alıştığımız
akademisyenlerden
farklı olarak sanata
ilgi duyan herkesi
üniversitesinin çabsı
ahında toplamak ve
Türk sanatının
Anadohı'nun her
yerinde izleyici
bulması için çahşıyor.
(Fotoğraf:
KLJBILAY
TÜNTÜL)
yarbakır'a gitme> ı düşünürseniz proje-
niz gerçekliğıni yitinr.
- Türk sanat ortamındaki en büyük
eksiklik sanat yapıtının izleyiciyle bire
bir buluşamaması. Okulda açûğınız ga-
leri bu eksikliği giderebilecek mi?
Bızım projemız çok kapsamlı bir pro-
je. 37 bın metrekare kapalı alanın ko-
ridorlannı yan yana getırirsek. Türki-
ye'de ciddı anlamda bir sanat mekânı.
müze oluşabılir. Fakültemizın bütün
kondorlarını galerı hahne getinyoruz.
11 bölüm kendi kondorunda o yıl eği-
tım süresi boyunca sekız ya da daha
fazla sergi açacak. Böylece Günümüz
Sanatlan Müzesi'nı okulun bünyesin-
de gerçekleştirmış olacağız. Türkiye'nin
en olanaklı galerilerinden binni yine
okulumuz çerçevesinde açtık. 500 met-
rekarelik bu alanda tümüyle profesyo-
nel sanatçılann yapıtlan sergilenecek.
Bu bağlamda üniversite, insanlann kül-
tür ve sanat ihtiyaçlannı karşılayabile-
cekleri bir mekân haline gelecek.
- Bu projeler sadece büyük şehirler-
le mi suııriı kalacak?
Buradakı bınkimı yavaş yavaş Ana-
dolu'ya taşımayı elbette düşünüyoruz.
Birkaç eksenden hareket etmeyi amaç-
lıyoruz. Bunlardan birtanesi bellı kent-
lerle ılişki kurup o kentler-
de sergi ve konferanslaı vj£
rebilmek. lkincisi bir tren
müze projesi. Bu proje fa-
külte boyutlannı zorlaya-
bilir. Trenin gezeceği hari-
talar üzerinde çalışıyoruz.
Bu tren müze, buradan kal-
kacak ve hemen gıder gıt-
mez o kasabadaki yerel ku-
nıluşlarla ılişki kuracak.
Nüfus yoğunluğuna gö-
re tren orada kalacak. Bu
trenin Kars'a kadar gitme-
sıni planlıyoruz. Raylı mü-
zemiz çağdaş sanatı toplu-
ma taşıyacak ve toplumsal
dinamiklerle bağ kuracak.
- Proje hayli yüklü bir fi-
nansman gerektiriyor. Bu-
nu nasıl sağlayacaksınız?
Biz kıskanç bir fakülte
değiliz. Bu ülkenin böyle
bir projeye ihtiyacı var. Ku-
rumsal komplekslerle hare-
ket ederseniz kendinizi kı-
sıtlarsınız. Şu sıralar proje-
yi elle tutulur bir hale ge-
tirmeye uğraşıyonız.
Devletin bazı organlany-
la ön görüşmeler yaptık.
Projenin bedenini inşa edi-
yoruz. Gideceğimizkentle-
rin bize destek vermesini is-
tiyoruz. Yoksa bir tren gel-
di, bir tren gitti olur.
- Kadıköy Belediye Baş-
kanı Selami Öztürk ile Ka-
dıköy'de bir anıt projesi ger-
çekleştireceğiniz konusun-
da basında birtakım yazı-
lar çıktı. Buna açıklık geti-
rebilir misiniz?
Selami Öztürk'le birlik-
te Kadıköy'de bir anıt pro-
jemiz var. Öztürk, bizi zi-
yarete gelip böyle bir pro-
jelen olduğunu ve bizim
destek verip veremeyeceği-
mizi sordu.
Bu anıtın gerçekleştiril-
mesi için Mimarlar Oda-
sı'nın, Uluslararası Plastik
Sanatlar ve Heykeltıraşlar
Derneği'nin de bu işe da-
hil olması gerekiyor Bu
2000 yılında çağdaş Türki-
ye'yi simgeleyen bir anıt
olacak. Eski Kadıköy Ev-
lendırme Dairesi'nin yeri-
ne yapılması planlanıyor
ama.. kesinleşmiş bir şey
yok. Kent mekânıyla uyu-
mudatartışılabilir. Simge-
sel ve işlevsel de olabilir.
Kültür Servisi-DJt Lawrence"ın varisleri
olan yeğenleri. ünlü yazann küllerinin
tngıltere'yc gen getirilerek Nothingham'a
ya da doğum yeri olan Eastvvood'a
gömülmesıne karşı çıkıyor.
Ünlü lngıîiz yazann külleri şu anda eşi
Frienda'ın mezannın yanında küçük bir
sandık ıçınde Nevv Mecsıco Üniversitesi
bahçesinde gömülü. Lavvrence'ın birkaç
resmini de bağışladığı üniversite, bahçeyi
elden çıkartmayı düşündüğü için külleri
emin ellere teslım etmek istiyor. En büyük
talip ise D.H. Lavvrence'ın Amerika'ya
gıtnıeden önce çalıştığı Notthingham
Üniversitesi.
'Women in Love' v e 'Lad> Chatteriej 'in
Sevgüisi' gibi kitaplann > azan. kitaplanndaki
ahlak dışı öğeler nedeniyle bu ünıversiteden
kovularak Amerika'ya kaçmak zorunda
kalmıştı. Küllerinin şimdi bu üniversiteye
alınacak olması, yeğenleri gibi okurlanndan
datepki topluyoraslında. Bir başka önemli
aynntı da yazann Amerika'ya birlikte kaçtığı
Friedanın bir Notthingham profesörünün
kansı olması. Amenka'daevlenen Lavvrence
ve Frieda'nın lanetle andıklan birmekândı
Notthingham.
Yazann büyük kız kardeşinin kızı Peggy
Needlam (89): "Külleri rMiraya getirmek
büyük saçmalık olur. Frieda'nın vasiyeti
eşi> le birlikte New Mecsico'v a gömülmekti.
Külleri burava taşımanın gereğini
anlamıyonım" di>or. Dayisinı son olarak
17 yaşmdayken ölüm döşeğinde ziyarer
ehnış olan Needlam. aynca Eastvvoodlulann
yaşadığı ^ıralarda Lavvrence'ı lanetle
andıklannı. külleri de şimdi ekonomik ve
turistik çıkarlarla istediklerini düşünüvor.
Lavvrence'ın küçük kızkardeşinin oğlu
BertClarkeısebugünedekpekçokkişiiıin
onun kitap ve fılmleıinden yarariandığına
ve anısıyla çalıştığı üniversitelerin değil, asıl
bu kişilerin ılgilenmesi gerektiğine dikkat
çekti.
Lavvrence 1930yılındaFransa'dahayata
gözlerını yummuştu. Yazar önce burada
gömülmiıştü. Beş yıl sonra cesedi yakılarak
külleri tahta bir kuru içinde yeni sevgilisı
tarafından Frieda'ya taşınmıştı. Dünya
üzerinde 200 üyesı bulunan "DJlLavvrence-
sevenler Topluluğu' Başkanı Graham
Chapman. ünlü yazann küllerinin nerede
bulunduğunur. aslındaonun dehasına hayTan
oian kişiier için önemli olmadığını, ama
yıne de son karan Lavvrence'ın yakınlannın
vermesi gerektiğini savunuyor.
Henüz proje aşamasında-
yız.
- Gelecekyıl için projele-
riniz neler?"
Ütopya kurulumuzun ça-
lışmalan devam ediyor. Bu
doğrultuda 'Açık Hocalar*
ve 'Açık Atötyeler' başlık-
lı birtakım eğitim program-
lanmız olacak. Bu projeler
bütün öğTencilere açık...
Böylece serbest öğretim
görevlisi modelinin uy-
gulama aşaması da gerçek-
leşmış olacak.
A P L A R ?
Juliette Binoche, George
Sand'ı canlandıracak
• Juliette Binoche ve
Benoıt Magımel, Diane
Kurys'un yeni fîlminde
George Sand ve Alfred
de Musset'i
canlandınyorlar. İki
fransız yazar
arasındaki aşkı anlatan
fılmin adı 'Enfants du
siecle'. Filmin
çekimleri Paris ve
Venedik'te
gerçekleştirilecek.
Kostümler ise
Christian Lacroix
tarafından hazırlanıyor.
• Chiara Mastroianni
iki yeni fılm ıçın
hazırlıklara başladı.
Genç Mastroianni bu
yaz Sergio
Castellitto'nun ilk
filmi 'Braccıa di
burro", ekım ayında da
Manoel de Oliveira'nın
yeni filmi "La
Princesse de Cleves'de
rol alacak.
• Leonardo
Pieraccioni yeni
filmınin başrollerini
Giancarlo Giannini ve
Har\ey Keitel'a verdi.
Çekimleri Napoli ve
Nevv York'ta
gerçekleştirilecek olan
Temmuz - 2 Ağustos
tarihlerı arasında
Pontedera'da
düzenlenecek olan
'Sete soıs, sete luas'
festivalinin konuğu
olacaklar, Festivalde bu
iki Portekizli
yönetmenin
filmlerinden seçmeler
gösterilecek.
• Dünyanın en büyük
James Bond sergısi
Almanya'nın
Hildesheim kentinde
açıldı. '007'nin
dünyası' başlıklı
sergide James Bond
filmlennde kullanılan
350 orjınal dekor. film
afişleri,
kolleksiyonlara ait
parçalar ve filmlerden
kesitler sunuluyor.
Bond filmlerının klasik
mekânlanndan oyun
salonlan, istihbarat
teşkilatının bürosu,
sılah deposu. genel
karargâh. ayrıca Aston-
Martin marka bir araba
ve Bondkıyafctleri.
sergide dikkatı çeken
parçalar arasında.
Sergi, 18 Kasıma dek
açık kalacak.
• Eşkıya
Yönetmenliğini Yavuz
Turgul'un yaptığı,
başrollerını Şener Şen,
Şermin Şen ve
Uğur Yücel'in
paylaştıkları
film üç haftadan bu
yana Fransa'da
gösterimde. Film.
Fransız seyırcisı
tarafından beğeniyle •
karşılandı.
filmin adı ' San
Gennaro Superstar'.
• Sam Shepard, Ed
Harris ve Albert
Finney. Shepard'a ait
tiyatro oyununun
sinema versiyonunda
başrolleri paylaşıyorlar.
Yönetmenliğini
Matthew Warchus'un
yapacağı filmin adı
'Simpatico'.
• Madonna ve Rupert
Everett 'The Next Best
Thing' adlı fılmde
başrolleri paylaşıyorlar.
İki yıldızdan birinin,
filmin yönetmenliğini
de üstlenebileceği
söyleniyor. Madonna
ve Everett filmde
çocuk yapmaya karar
veren iki eski arkadaşı
canlandınyorlar.
• Gong Li Hong Kong
Fransız Konsolosluğu
tarafından, Fransızlann
en önemli kültür ve
sanat nişanı olan
'Officier des Arts et
des Lettres' ile
onurlandırıldı.
I Jon Voight'un kızı
Angelina Jolie.
'Dancing About
Architecture' adlı
filmde rol alıyor.
Yönetmenliğini
VVillard Carrol'un
üstleneceği filmin
diğer oyunculan Sean
Connery ve Gena
Rovvlands.
• Pam Grier, Jane
Campion'un yeni filmi
'Holy Smoke'da
başrolü üstlenivor.
Hindistan'da çekilecek
olan filmin diğer
başrol oyunculan
Harvey Keitel ve Kate
Winslet.
Sean Penn, \Voodv,
Allen'ın yeni filminde
ovnadıktan sonra
yapımcılığa ve
yönetmenliğe
yönelecek.
Penn'in, Gabnel
Garcia Marquez'in
romanından
yola çıkarak çekeceği
filmin senaryosunu
Jerzy Kromolovvsky
yazacak. Başrolde ise
Marlon Brando'nun
oynayacağı
söylenıyor.
• Tom Hanks ve
Robert Zemeckis
birlikte yeni bir film
yapacaklannı
açıkladılar. Hanks ve
Zemeckis'in daha
önceki ortak
çalışmaları "Forrest
Gump', Oscar
ödülünün sahibi
olmuştu.
• Paulo Rocha ve
Joao Cesar Montiero, 5
Alain Beriiner
senaryosunu
Ronald Bass'ın
yazdığı
'Passion of Mınd' adlı
filmin çekimlerinı
önümüzdeki
sonbaharda
Paris ve Nevv-York'ta
gerçekleştirecek. Demi
Moore filmin
başrolünde
oynamayı kabul
etti.
• Alexandre Aja
geçtiğimız yıl
Cannes'da gösterilen
"Over the Raınbovv'
adlı kısa metrajlı
filmiyle tanınmıştı. 18
yaşındaki Aja, 15
Eylül'de 'Funa' adlı
filmin çekimlerine
başlayacak.
Filmin başrollerini
Stanislas Merhar ve
Marion Cotillard
paylaşacaklar.