25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 HAZİRAN 1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Yılmaz'a soruştunmaya rat • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Mesut Yılmaz hakkında orman arazilerinin turizm amaçlı tahsisinde kayırmacılık yaptığı savi) !a verilen soruşturma önergesi TBMM Genel Kurulu'nda reddedildi. Yılmaz hakkında daha önce verilen soruşrurma önergelerine ilkesel olarak destek veren CHP'lilerin bu kez oylamaya katılmamalan dikkat çekti. tazminanan kurtuldu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargıtay, DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'ir Başbakan Mesut Yılmaz'a atfen "Bir partinin genel başkanı, onbaşı olma şerefsizliğini göstermedi" sözleri nedeniyle açılan bir tazminat davasının ret karannı onadı. Cezaevinden flrar • TRABZON (Cumhuriyet Bürosu) - Trabzon'un Araklı Kapalı Cezaevi'nde gasp, kaçakçılık, hırsızlık ve adam öldürmeye teşebbüs suçlanndan yatan 4 hükümlü, dün sabaha karşı koğuş kapısını kırdıktan sonra çarşaf ve battaniyeleri birbirine bağlayarak firaretti. Firarilerden birinin tahliyesine bir ay kaldığı öğrenildi. Trabzon II Jandarma Alay Komutanlığı hükümlülerin yakalanması için operasyon başlattı. Yetkililer, mahkûmlann kaçmasında ihmali görülenlerin belırlenmesi için de soruşturma başlatıldığını bildirdi. Medeni Yasa Komisyonu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Medeni Yasa Komisyonu, Türk Medeni Yasa tasansı ile ilgili olarak, sivil toplum örgütleri ve ilgili kurumlardan gelen önerileri degerlendirmek ve tasanya son halini vermek üzere 29 Haziran Pazartesi günü toplanacak. Son olarak Yargıtay'ın cuma günü görüşünü komisyona bildirmesinin ardından, Medeni Yasa tasansı ile ilgili görüş ve önerilerin alınması işlemi tamamlandı. Komisyon. öneriler doğrultusunda tasanya son biçimini verecek. Medeni Yasa Komisyonu'nun çalışma süresinin en az 4 gün olması planlanıyor. Şeker'e askerlik yohı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Bilecik Milletvekili Bahattin Şeker'in dövizle askerlik hizmetinin iptali yönündeki Milli Savunma Bakanlığı'nın karanna onay veren mahkeme hükmü, Yüksek Seçim Kurulu'na ulaştı. Milli Savunma Bakanlığı, Şeker'in dövizle askerlik hizmeti kapsamından çıkanlmasına esas oluşturan fezlekeli evxakı daha önce YSK'ye göndermiş; kurul. bu yazı üzerine Şeker'den savunma istemişti. Yunan uçağına protestoIANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara. Kıbns Rum keşimindeki Baf Askeri Üssü'ne 4 Yunan savaş uçağı ile C-130 tipi 1 nakliye uçağının inmesini protesto etti. Dışışleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada,"' Yunan uçaklannın Baf Askeri Hava Üssü'nü kullanmaya başlamalan, adadaki ve bölgedekj güven ve istikran bozmaya yönelik son derece vahim ve tahrikkâr. bir gelişmedir" denildi. Ali Coşkun FP'de • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-ANAP'dan Istanbul milletvekili olarak parlamentoya giren, ancak geçen yıl istifa ederek bağımsız kalan Ali Coşkun. dün Fazilet Partisi'ne katıldı. Coşkun'un katılımıyla FP'nin milletvekili sayısı 145'e yükselirken bağımsızlann sayısı 12'ye ındı. 10 tasan yasalaşmadan TBMM tatile girmeyecek; 3 irticayla mücadele tasansı öncelikle çıkanlacak Meclis'te öncelik yasalarda• Protokol imzalandı, gözler TBMM'nin çalı$tırılmasında. CHP lideri Deniz Baykal, siyasal yaşamın belirliliğe kavuştuğunu söyleyerek, "Protokolün imzalanması başka sorunlara çözüm getirme imkânı sağlamaktadır. CHP açısından, parlamentonun çalışma güçlüğü olmayacaktır. Bu, Türkiye için çok rahatlatıcı bir olay" dedi. • Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit ise erken seçim tarihinin biraz fazla erken olduğunu, bu nedenle Meclis'in verimli çalışamayacağını söyledi. Ecevit, Meclis yaz tatiline girmeden önce öncelikli yasalann çıkanlması konusunda hükümet ve CHP arasında uzlaşma aranacağını belirtti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Başbakan Mesut Yılmaz ile CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ın seçim uzlaşmalannın pro- tokole bağlanmasının ar- dından. gözler TBMM'nin çalıştınlmasına yönelik gi- rişimlere çevrildi. Proto- kolle yerel ve genel seçim- lerin 1999 yılı Nisan ayın- dayapılması. bu yıl sonun- da Yılmaz'ın istifası. seçi- me yeni hükümetle gıdil- mesi. belirlenen 10 tasan yasalaştıktan sonra TB- MM'nin tatile girmesi ka- rara bağlandı. CHP lideri Baykal, protokolün öne- mine dikkat çekerken. "Bu, Türkiye için rahatla- tıcı bir olay. Siyasal yaşarru- mız çok muhtaç olduğu be- liriiliğe kavuşhT dedi. Başbakan Mesut Yılmaz ile CHP lideri Baykal'ın seçim uz- laşması önceki gün protokole bağlandı. Yılmaz'ın protokolü imzalayarak Bay- kal'a yollamasıyla bu konudaİci gecikme- den kaynaklanan gerginlik giderildi. Anlaşmaya göre şu tasanlar çıkanlma- dan TBMM tatile girmeyecek: " Vergi reformu, Toplantu Gösteri ve Yü- rüyüşler Yasası'nda değişiklik (gösteri ve yürüyüşlerde üniforma niteliğinde giy süer gryümesini vasaklıyor), akreditasvon, itha- latta haksız rekabetin önknmesi, mahalli idareier, güneydoğuya tesvik, Sermaye Pi- yasasıYasası'nda değişiklik, cami yönetim- Protokole tasanlar eklendi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP Grup Başkanvekili Ülkü Cüney ile CHP Grup Başkanvekili Önder Sav'm dün açıkladıkJan "uzlaşma rutanağı" şöyle: "ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Mesut Yılmaz ile CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın 3 Haziran 1998 Çarşamba günü bir araya gelerek; /. Mflknekiİi genel seçiminm 18 Nisan 1999 veya 25 Vısan 1999 günlerinden birinde yenilenmesi ve anayasanın 127. maddesi uyannca mahalli idareier seçimleri ile birlikte yapılması, 2 Birlikte yapdacak seçimlerfe ilgü oiarak gerekü hukuki düzeroemelerin, TBMM 1998 yrimda tatile girmeden önce iktidar partilerinin ve CHP'nin ortak girişimleri Be ve TBMM karan veya kanunla gerçekkştirilmesi, X EJe alınması ve sonuçlandınlması gerekli göriilen kanun tasan vç teküfleri, Meclis araştırması ve genel görüşme önergeleri Ue Meclis karariannın grup başkanvekillerince ortak bir çahşma ile bclirtcnmesi ve bu çalışmalann. TBMM tatile girmeden önce tamamlanması. 4. Başbakan Mesut Yılmaz'ın en geç 1998 yıü sonunda istifa ederek 1999 yıfc Nisan aymda biriikte yapdacak seçimlere yeni bir hükümetle gidamesL 5. tld genel başkanın. ülkeyi seçimlere götürecek olan ve kenditerinin içinde bulunmayacağı bir hükümetin ohışnırulmas için işbnüği yapmalan ve anayasanın 109. maddesi çerçevesinde gerekfi çahşnurian birfikteyürütmelerikonulannda anlaşmaya varmışlar ve bu anlaşma çerçercsmde gerekli girişimlerin hedi olarak baslaülmasına karar vernıişlerdir. tşbu protokol ekte yer abn kanun tasan ve teküflerini havi liste ile birlikte g^erMdk" lerinin diyanete devri, imar planına göre cami vapımı ve vakıflann denetimine Uiş- kin yasa tasanlan." Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit, er- ken seçim tarihinin bıraz fazla erken oldu- gunu, bu nedenle Meclis'in verimli çalı- şamayacağını söyledi. Ecevit, Meclis yaz tatiline girmeden önce öncelikli yasalann çıkanlması konusunda hükümet ve CHP arasında uzlaşma aranacağını belirtti. Baykal, dünkü grup toplantısında da yaptığı konuşmada. "anlaşma merninin bir süre sonra kamuoyuna duyunılacağı- nı" bildirdi. Baykal, * Parlamentonun dü- zenli çahşamamasıyla ilgili kavgılann tü- müyle ortadan kalkbğuu" vurgulayarak şunlan söyledi: "Bunu protokolün doğal sonucu gibi al- gılama eğilimi yaygın. Protokolün imza- lanması gerçekieşmeseydi de biz parla- mentonun tatile girmeden calıştınlmasıru istemistik. Yılmaz ile göriişmemizde, "An- laşamasak bıle Meclis'i tatile sokmadan çalıştıralım' dedim. Protokolün imzalan- ması başka sorunlara çö/üm getirme im- kânı sağiamaktadır. CHP açısından, par- lamentonun çalışma güçlüğü olmayacak- ör. Bu, Türki>e için çok rahatlatıcı bir o- lay. Siyasal yaşamımı/ çok muhtaç olduğu betirlilige kâv uşru. Bazen u/Jaşmazük şikâ- yet konusu oluyor, bazen de uzlaşmak bazı çevreler- de şikâyet konusu olabiü- yor." Baykal. bugünlerin te- mel konusunun memur maaşına zam oranı olaca- ğına dikkat çekerken, hü- kümetin yaklaştmını eleş- tirdi. Hükümetin "yaşa- nan enflasyon"la ilgili al- datmaca içinde olduğunu savunan Baykai, sözlerini şöy le sürdürdü: " 'Şimdi yüzde 20 alın, yıl sonunda bakacağız.' 6 ay sonra baktuuz mı ki, yıl sonunda bakacaksımz. Açıkça söyleyin. Enflas- yonla mücadele programı- nın kurbanı olarak işçiyi, memuru seçtik, devin. Ez- dirmiyoruz, efsanesi boş- rur. 2. efsaneyse, biz enflasyonu indirme politika.sının zorunlu sonucu olarak böyle v-apıvoruz efsanesL Çay-Kur'a 6 bin kişi aurken bunu hatırlamıyorsunuz da, me- mura maaş verirken mi habrüyorsunuz? Yıl sonu enflasyon hedefi yüzde 50. Bu ger- çekleşse bile yü ortalaması enflasyon yüz- de 64 olacak. Vergi Kanunu ile vergi yükü azalülacak, deniyor. Emekliler ne olacak? Çayayüzde 64 veri>orsunuz, memura ver- diğintz yüzde 30 artı > ü/de 20." Baykal, konuşmasının sonunda. "Önü- müzde yeni bir seçim dönemi şekiUeniyor. Hazuiıklanmızı başlattık. Çok özel bir ko- numda olduğumuzu biüyoruz" dedi. Ragıp Duran için düzenlenen törene tstanbul Barosu Başkanı Yücel Sayman, ÖDP Genel Başkanı Lfuk Uras, avukat Turgut Kazan, ga- zetemiz Genel Yayın Müdürü ve TGC Y önetim Kurulu üvesi Orhan Erinç, Prof. Dr. Gencay Gürsoy ve çok sayıda gazeteci katıkİL Düşünce suçlusu gazeteci için TGC önünde tören düzenlendi RagıpDıımn ce&mmeuğııHanch İstanbulHaberServisi-Gazeteci Ragıp Du- ran. yazdıgı bir yazı nedeniyle kesınleşen ce- zasını yatmak üzere Türkiye Gazeteciler Ce- mıyeti (TGC) önünde düzenlenen törenden sonra Tekirdağ'ın Saray Cezaevi'ne uğurlan- dı. TGC Başkanı Nail Güreli, düşünce ve ile- tişim özgürlüğü önündeki yasal engellerin kaldınlması görüşünü bir kez daha yineleye- rek "İktidarlar halkj demokrasi takıvyesi >a- parak aldarmaktadır" dedi. Duran'a uluslararası kamuoyundan destek mesajlan yağarken PEN Yazarlar Derneği, Türkiye'nin düşünce ve sanat özgürlüğünün önüne engeller koyan bir ülke olmaktan kur- tanlmasını istedı. Özgür Gündem gazetesin- de 12 Nisan 1994'te yazdığı bıryazı nedeniy- le Istanbul DGM tarafından 10 ay hapıs ve 333 mılyon 333 bin 333 lira ağır para cezası- na çarptınlan ve cezası Yargıtay'ca onanan Ragıp Duran'ı Saray Cezaevi'ne uğurlamak üzere TGC önünde dün saat 11.00'de bir tö- ren düzenlendi. TGC Başkanı Nail Güreli tö- rende yaptığı konuşmada Duran'ın düşünce- lerinden dolayı hapse girmesi ve mahkûm edilmesinin ilk olmadığını kaydederek şun- lan söyledi: "Demokrasiyi özümsemeyenler köse başla- nnı tuttukça ne vazık ki bu sürecektir. Ama ergeç bu ülkede demokrasu düşünce ve ileti- şim özgürlüğü egemen olacaktir. İktidaıiar sanıimi olarak basın özgürlüğüne inanıvotiar- sa düifünceyi özgür brrakan yasal düzenfeme- leri bir an önce çıkarmalıdırİar. Bunu \apma- dıkça demokrasi takıvy esi ile halkı aldatmak- tadırlar." Mesleğin sorumluluğunu bilen gazetecile- ruı halkın aldatılmasına karşı basın özgürlü- ğünü savunmaya devam edeceklerinı ıfade e- den Güreli, "Gazetecilerhalkın gerçekleriöğ- renmesinden korkan egemenler tarafindan basünlmakta hapis cezasına çarptinlmakta- dır. Ama bunu sonuna kadar vapamayacak- lar" diye konuştu. Ragıp Duran da düşüncelennden ötürü hapse giren tek gazeteci olmadığını belirte- rek. TGC'yi basın özgürlüğüne sahip çıkan bir meslek örgütü haline getiren yöneticileri- neteşekküretti. Törenin ardından "Ozgür basın susturula- maz" sloganlan atan topluluk Cağaloğlu Caddesi'nde bekleyen otobüse kadar yürüye- rek Duran'ı çiçeklerle Saray Cezaevi'ne doğ- ru uğurladılar. PEN Yazarlar Derneği Başkanı Alpay Ka- bacab, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin düşünce ve sanat özgürlüğünün, anlatım öz- gürlüğünün önüne engeller koyan bir ülke ol- maktan kurtulmasını istedi. TGS Ankara Şu- besı Yönetim Kurulu. Ragıp Duran ömeği- nin olumsuz gelişmelerin son bulması için il- gililen harekete geçirici bir uyan olması di- leğinde bulundu. DlSK Yönetim Kurulu üye- si Çetin Uygur yazılı açıkJamasında düşünce v e örgütlenme özgürlüğü olmadan demokra- si olamayacağını belirtti. Konferans Tercü- manlan Demeği'ninaçıklamasmda "Meslek- taşımız Duran'ın suf düşüncelerini ifade etti- ğiiçin hapsegiriyor olmasuu içimizesindirme- miz olanaksızdır" denildi. KİT Komisyonu'nda hesapları görüsüldü Etibank'ta altın takı tartışması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TB- MM KİT Komisyonu'nda Etibank Ban- kacılık'ın altın takı, elektrikli ve elektrik- siz ev aletleri ile giyim eşyası türünde yap- tığı harcamalar tartışma yarattı. TBMM KlT Komisyonu, yılbaşında özelleşririlerek 155.5 milyon dolara Med- ya-tpek Holding grubuna satılan Eti- bank'ın, 9.2 trilyon lira zararla kapanan 1995 ve 356.4 milyar lira kârla kapanan 1996 yılı hesaplan üzerindeki genel görüş- mesinı tamamladı. Görüşmelerde, Yük- sek Denetleme Kurulu. bugünkü değeri 4 milyar 150 milyon lirayı bulan Ata lira. beşi birlik, külçe ve çeşitli takılardan olu- şan altınlarla elektrikli-elektriksiz ev alet- leri ve giyim eşyası harcama'annın Baş- bakanlık'ça yayımlanan tasarruf genelge- sine uygun olmadığı görüşünü belirtti. Başbakanhk Teftiş Kurulu temsilcisınin ise harcamalann genelge kapsamı dışında bulunduğunu söylemesi üzerine. ıki ku- rum arasında görüş aynlığı ortaya çıktı. Komisyonda, Denetleme Raporu'nda yer alan tasarruf genelgesine aykın harca- malarla ilgili başlatılan soruşturmanın, ge- lecek dönem yeniden ele alınmak üzere gündemde bırakılması kararlaştınldı. FP Balıkesir Milletvekili tsmailÖzgün. kuru- mun özelleştirilmesi sırasında iptal edilen önerideki fiyat ile satış fiyatı arasında 30 milyonluk fark olduğunu belirterek "Bu durum KJT'lerinözeDeştiribnesindeiyiör- nek oluşturmuyor'' eleştirisinde bulundu. Bankanın eskı yönetim kurulu başkanı Ayhan Sansu ilk önerinin firmanın yü- kümlülüklerini yerine getirmediği için ip- tal edildiğini, ikinci önerinin ahnmasına dek bankanın 2.6 trilyon lira zarar etmesi nedeniyle daha ucuza satıldığını söyledi. DYP'den protokole tepki ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP, Başbakan Mesut Yılmaz ile CHP Ge- nel Başkanı Deniz Baykal'ın protokole bağladıklan erken seçim uzlaşmasım, "baskm secimin habercisi'' olarak de- ğerlendirdı. DYP Grup Baş- kanvekili Turhan Güven, bu protokol ile devletın işlemez hale getirildiğini savunarak, bundan böyle Meclis'in ca- lışmasının da olanaksız ol- duğunu ileri sürdü. Güven, dün parlamentoda düzenlediği basın toplantı- sında, iki genel başkanın, partilerinin yetkili organlan- nı ve diğer hükümet ortağı partileri devTe dışı bırakarak imzaladıkları protokolün "baskın seçimiörtmeyıe'' yö- nelik kılıf olduğunu ileri sürdü. Güven. "Bu haarhk- lar, baskın birsecimin haber- cisklir. Her şeve rağmen se- çim, 1998 sonbahannda ya- pdacakur" dıye konuştu. Protokol ile devletin işle- mez hale getirildiğini kayde- den Güven, "Bundan böyle ülkemizin çözüm bekleyen sorunlan artarak daha bü- yük sorunlar haline gelecek- tir. Zira, seçim tarihi beürlen- dikten sonra ne genel kurulu çalışurabilirsiniz, ne de bü- rokrasrvi çalıştirabilirsiniz" dedi. Güven, Baykal ve Yıl- maz'a "ülkeye zaman kay- bettirmeme" çağnsında bu- lunarak "Gelin parlamento- da sıra bekleyen kanun tasa- n veteküflerini tartışarak Mr an önce Türk insanının hiz- metine sokalım" dedi. Güven. Yeşil kod adlı Mahmut Yıldınm ile ilgili Başbakan Mesut Yılmaz'ın yaptığı çelişkili açıklamala- ra da değindi. Güven, Yıl- maz'ın, "Yeşil'in hangi ya- taktaortayaçıküğı befli, ana- sı bellL şimdi babasmı anyo- ruz" sözlerıne dikkat çekti. Insan haklarından sorumlu Devlet Bakanı Türk 'SuikasttaMçavuş tesadüf FUAT KOZLUKLL AHMET YTŞİLTEPE VVASHINGTON /NEWYORK - tnsan haklanndan sorumlu Devlet Bakanı Hik- metSamiTürk, tnsan Haklan Demeği Ge- nel Başkanı Akm Birdal'a düzenlenen si- lahlı saldınyı gerçekleştirenler arasında bir uzman çavuşun bulunmasını "tesadüP olarak nitelendirdi. Türk, "Devletin içinde kendi vatandaşlannı öldürtmekiçin bir bi- rim olamaz; böyle bir devlet olamaz" dedi. Vvashington'da yann ABD Dışişleri Ba- kanı Madeleine AÎbright ve Adalet Baka- nı Janet Reno ile bir görüşme yapacak olan Türk, Cumhunyet'e yaptığı açıklamada, Akın Birdal'a yönelik suikast girişiminin ardında devletin olmadığını söyledi. Tür- kiye'nin kendi öznel koşullan içinde insan haklannı en iyi biçimde yaşatmaya ve ge- liştirmeye çalıştığını ifade eden Türk şun- lan söyledi: "Saİdınnın failleri kısa sürede yakalan- mışür« bu gelişme Türkiye'ye yönelik eleş- tiriJere yanıt niteliği taşımaktadır. Ancak yabana basında' Bırdal'a saldıranlar yaka- landı' şeklinde geniş çaplı bir haber yayım- lanmadı. Artik kötü niyet anyorum." Türk, Türkiye'ye yönelik insan haklan suçlamalannda bazı haklı taraflargördüğü- nü de belirterek bunlann başında "işken- ce"nin geldiğini kaydetti. Türk, temaslan çerçevesinde dün ilk olarak ABD Medeni Haklar Örgütü'nün hukuk danışmanı Ste- veBlock'u, Washington Büyükelçiliği'nde kabul etti. Bakan öğleden sonra da John Shattuck'la bir araya geldi. Türk, Helsin- ki Gözlem, Gazetecileri Koruma Komite- si ve Hukukçular tnsan Haklan Komite- si'nin temsilcileriyle de görüşmeler yaptı. POLMKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA 'Hücreler Ölümdür../ Bir çocuk ağlaması, acı bir fren sesi, ardından aç martıların gecenin karanlığını delen çığlıklan... Saat geceyansını çoktan geçmişti... Televizyonlarda son haberleri izledim, balkona çıkıp lacivert göğün yıldızlarla donandığını gör- düm... Sıkıntılı bir geceydi... Bir mektup duruyordu masanın üzerinde... Başlığı şuydu: "Bir annenin çığlığı. • •" Bu mektup sanırım benim gibi pek çok gazete- ciye gönderilmişti. Anne Ayhan Okutan, "Oğlu- mu istiyorum" diye başlamıştı mektubuna. Ardın- dan eklemişti: "Bütün analann evlatlannı istedikleri gibi..." Gözlerimiyumdum.Sankiotlarvegövdesizdu- manlariçindeydim. Radovan Pavlovski'nin dize- lerinde gibiydim: "Bir kargıydı sanki, gün ortasında yıldızlar gör- düm I Sana yaklaştım, ıslaktı parmaklanm sözler- den, karanlıktan, I korkuyordum yollara uzanıp uyumaya yapayalnız." Mektup, benim ülkemin çocuklarının başınage- lenleri anlatıyor; Çetelerin kol gezdiği Türkiye'de 16-17 yaşlarındaki çocuklanmızın zindanlara atıl- dığını belgeliyordu... Onların adları Mehmet, Hasan, Mert, Devrim, Ayşe, Ekin, Güt'dü. Onlar Çankırı'da, Çanakka- le'de, Bergama'da tüm cezaevlerindeydi... Anne Ayhan Okutan, insan yüreğini sızlatan mektubunda bizlere sesleniyordu: "O, ne Manisalı gençlerden, ne üniversiteli bir grup öğrenciden ne de düşünce suçlusu sayılan- lardan daha da suçlu aeğildi..." Çocuklanmızın ağlayışları havada çınlarken yü- reğimiz şairin dizelerinde olduğu gibi ateşin külü oluyor muydu? Bizler toplum olarak duyarlı mıy- dık yoksa bir boş vermişliğin içinde miydik? Sabah oldu, gün ışıdı... Gazeteye geldim ve cebimdeki mektubu çıka- np birkaç kez daha okudum... Anne Ayhan Okutan, şöyle sesleniyordu: "Oğlum bir akşam eve gelmedi. Merakla bek- lemeye başladım. Oğlumu polisler eve getirdi. Bitkin, çökmüş ve perişan haldeydi. Sağ elmacık kemiğinde mohuklar vardı. Izinsiz gösteri yapan- lar arasında olduğu için gözaltına alınmıştı. Evde arama yapıldı ve tekrar çocuğumla biriikte gitti- ler..." Ardından bir süre gözaltı ve örgüt üyeliğinden tu- tuklama... Yargılama 3 yıl sürüyor ve Ayhan Hanım'ın ço- cuğu 12 yıl 6 ay hapis cezası alıyor... f Ayhan Okutan diyor ki: "Halbuki ne silahı vardı, ne silahlı eylemi ne de silahlı eylem suçlaması..." Ardından ekliyor Ayhan Hanım: * "Oğlum savunmasında 'demokrat, ilerici, ülke sorunlanna duyarlı bir üniversiteli olarak işsizliğe, pahalılığa, harçlara yapılan zamlara hayır dedim' diyor. Şimdi ben soruyorum, bunlan söylemekle Türkiye Cumhuriyeti yıkılır mı? Şu anda bile dışa- nda binlerce insan aynı şeylere 'hayır' diyor. Bun- lan ifade etmek örgüt üyeliği ise söyleyen herkes örgüt üyesidir. Oğlum şimdi terörist, ben ise te- rörist annesiyim." Bu bir çığlık, bir haykınştı... Çocuklanmızın ağlayışlan çınlıyordu havada... Tıpkı Pavlovski'nin dizelerinde olduğu gibi: "Mısırlararasında uyuyor çocuklar, ıslık çalıyor- lar I Hiç sevmiyoriar üstlerinden geçen kuşlan I Ben uyanmak üzere bir delikanlı, I Kızgın gülleri öpüyorum." • • • Cezaevlerinde çocuklarımız 'hücrelere' konu- luyorlardı. Bir başka anne Hüsran Ölçen ise "Hüc- releri istemiyorum" deyip ekliyordu: "Ben birana ve insan olarak kesinlikle çocuğu- mun hücrede yaşamasına tahammül edemem..." Içimde tarifsiz bir sıkıntı... Burdur Cezaevi'nden kaçan ülkücü baba Kür- şat Yılmaz ve adamı Ali Oymak bakın hangi or- tamda hapis yatmış: "Kürşat Yılmaz'a cezaevi reviriyle bir oda birieş- tirilip yeniden düzenlendi ve tek koğuş haline ge- tirildi. Yılmaz, cezaeviyemeğini beğenmediği için özel aşçı ona hizmet etti." Kim söylüyor bunları? Burdur Cezaevi İkinci Müdürü Ferhat Özkan... Bugün cezaevlerinde yatan çocuklarımız baskı altında. Aynca, sağlık koşullan yetersiz. Devletin görevi cezaevlerini iyileştirmektir. Baskı, zulüm, iş- kence tutuklu ve hükümlüleri canından bezdir- mektedir. Çocuklarımız cezaevlerinde insanlık dışı bir uy- gulamayla hücrelere konuluyor, bir sindirme eyle- miyle karşı karşıya kalıyor!.. O yüzden de anneler haykırıyor: "Hücreler ölümdür, ölümlere izin vermeye- ceğiz!.." hckaya@ posta.cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 C A Ğ D A S Y A Y I N L A R (A^NIN TANIĞI ÜÇ YAZAR 2. BASI «OOJOTL KUIİUYOUYiyETÂJÜIUIT KAMPUUI 4 BASI 550 0 0 0 1 SANCIU YtLLAR KU$ATIUU$ SOKAKÜUt 4 BASI «COCO^L KUZU POSTUHDA KURT 2 BASI SMM0TL ZAMBAK SANA DA BULAJTI KAN 2 BASI 800 00CT. DİNIARONUNUN KAZLARI t BASI 900»; a ÂflKKABMLARSOKAÖI 2. BASI BOCOCOTl HRİATPAMRI 800 000 TL SFVDANIN ADRESİ BELLİ DEĞİL10OO0OCTL Çağ Pazartama A.Ş Turkocağı Caddesı No:39/41 (34334) Cajaloğlu-lstanbul Tel: (0212) 514 01 96
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle