25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 HAZİRAN 1998 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR 11 '80060', tiyatronun ritüel kökeninin, popüler sanattaki karşılıklannı araştırmayı amaçlıyor Farldı disiplinlerle bir kent masalı E.SRA ALİÇAVUŞOĞLU 5. Sokak Tıyatrosu '80060' adlı o\ un- larını 10. lluslararası İstanbul Tiyatro Festivali kapsammda bugün \ e yann Ata- türk Kültür Merkezı Azız Nesin Sahne- si 'nde sahnelejecek. Geçen yıl 'O Salı' ad- lı oyun ile 9. Uluslararası İstanbul Tiyat- ro FestıvHİi'ne de katılan topluluk daha ön- ce. 'Giindüz Düşleri' \e 'Moskova-Pe- tuşki" adlı oyunları sahnelemışti. '80O60'ta farklı dısiplinlerden sanatçı- ların bır araya gehp her dısıplinin kendi içinde. oyuna hizmet etmek üzere. özgün bir yapı oluşturması, her sanatçının ken- di özgür alanında bır şehir masalı anlat- ması çalışmanın temelinı oluşturuyor. Bir şehir masalı anlatmak içın yola çıkılan oyun, tiyatronunritüelkökeninin, bugün- kii popüler sanattaki karşılıklannı da araş- tırmayı amaçlıyor. Imgelerle masal formu ' 8006ü "ta geleneksel tıyatro anlayışının dışına çıkılarak dıjital ses ve looplardan oluşan müzik, kendini sokakta tanımlayan bir dans, yeraltı sanatı etkisını taşıyan çiz- gi roman, oyunun altyapısını oluşturuyor. Oyun, web sitesi (superonlıne. com 80060), T-Shırt, rozet, CD. kaset, çizgi- roman albümü, sticker, freecard gibi yan ürünlen ile oynadığı mekân dışında da izleyicilenne ulaşmayı amaçlıyor. Konsept ve yönetımi Murat Daltaban, metni Özen Yula, müziğı kapsül. çizgı romanı ıse Kenan Yarar'a ait olan '80060'ta. koreografi Övül Avkıran ve Erdal Uğurhı, sahne kostüm tasanmı Ali Cem Köroğlu. ışık tasanmı Kemal Yiğit- can, ses tasanmı Serdar Ahnıçizme tara- fındarı gerçekleştiriliyor. Oyunun süper- vizörü ise Mustafa Avkıran. Oyunun yönetmeni Murat Daltaban ile '80060' ve 5. Sokak Tıyatrosu üzenne konuştuk. -'80060'ta. farklı dısiplinlerden sanatçı- lar bir arava gelerek ötgün bir \apı oluş- ttınıyoriar. Farklı disiplinleri biitün için- de nasıl kullandınız? MURAT DALTABAN - Özen Yula'ya, müzik, çızgi roman ve sahne üstü devı- nimlerin agırlık.lı olacağı bır tiyatro oyu- nu yapacağımızı söyledik ve masal konu- • 5. Sokak Tiyatrosu'nun sahnelediği, Özen Yula'nın metnini yazdığı, Murat Daltaban'ın yönettiği '80060'ta, geleneksel tiyatro anlayışının dışına çıkılarak dijital ses ve looplardan oluşan müzik, kendini sokakta tanımlayan bir dans, yeraltı sanatı etkisini taşıyan çizgi roman, oyunun altyapısını oluşturuyor. munda. çözümleri çok problemli olmayan basıt bır lıbretto yazmasını ıstedik. Baş- tan sona şarkı sözü niteliğinde bir tekst ya- zıldı sonuç olarak. '80060', her bır sanat dalının bır araya gehp. oyunun içeriğine hizmet eden bir ürün \ ermesi \ e yıne ken- dı içinde parçalara bölünüp tekrar oyuna hizmet edecek bıçımde tasarlanması so- nucunda oluşturuldu. Oyunda; müzik, metin. koreografi. grafik gibi dallann dı- şında web tasarımı gıbı bırtakım yan kol- lar da var. Hepsı "80060' hizmet edıyor- lar. - O\un bir kent masalını anladvor... Oyunun karmaşık olmayan bır hıkâye- si var. Bir kız karnındaki bebeğin baba- sını aramak üzere şehre gelıyor. Yolda karşısına çıkan kişilerle ilişkisini, şehir- le olan çatışmasıru ve çözümlemelerini gö- rüyoruz oyunda. Hikâye çok düz bir çiz- gi üzerınde gidiyor. Fakat içinde yer alan karakterlerle renklenıyor. Oyunda masal formuna yaklaşmaya çalışıyoruz. Oyu- nun masalsı tarafı da içinde kuşların, kuş- çu çocuklann. imge olarak kargalann yer almasıyla çogalıyor. Aslında bunlann ço- ğu gerçek yaşamm içınden çıkan masal kahramanlan. Bunlan hepsi bir araya gel- dığinde masalsı birdurum ortayaçıkıyor. - '80060' yan üriinkri ile de dikkat çe- kiyor. Yan ürûnlerin çeşitliliği oyuna ne gibi jararlar sağlayacak? Evet. Oyun keyiflı bir proje olmasmın yanı sıra yan ürünleri de çok sağlam. Free cardlardağıtıldı.pinler. \akarozetlen\ar. çıkartmalarımızı yapıştırdık. Gazeteye ilan \erme gibi bır tanıtımdan çok bıraz daha yeraltı sanatının yöntcmlennı kullan- dıkbuovun içın " 80060'ınkendiM dışın- da yan ürünlen de oyunu tamamlayan öğeler olarak kabul edılmeye başlandı. Oyun müzıklennin yer aldığı kasetı prö- miyer gününe yetiştıreceğız. -Geçenyil "O Salı'da oyuncu olarak gö- re\ aldınız. Bu \il ise '80060'ın \ö'netmen- liğini \apıyorsunuz_. 5. Sokak Tıyatrosu ile ilk kez geçen yıl çalışma ımkânı bulabıldim. Ödenekli ti- yatro dışında tiyatro yapmak oldukça ma- ceralı. Dışandaçalıştığınızda geleneksel yapılann dışına taşıyorsunuz. Bu çalış- mada oy uncu olarak rol almak da isterdim. - '80060'ta yer alan bir diğerönemli un- sur ise İstanbul DansTopluluğu'nun daoyu- na eşlik edecek olması. istanbul DansTop- luluğu ilf buluşmanız nasıl gerçekleşti? Oyun henüz proje aşamasındayken oyuncu seçımı üzenne çok tartıştık. Hat- ta bir ara jımnastikçilerle bile çalışmayı düşündük. Sonunda İstanbul Dans Top- luluğu ile böyle bir güç bırlikteliğine gir- dik. istanbul Dans Topluluğu oyunun ya- pısınaçok uygundüşüyor. Topluluktayer alan dansçılar. iDOB'nın kadrolu solist- leri ve klasik balenın dışında da ışler yap- mak isteyen ınsanlar. Onlarla çalışmak hoşbirtesadüfoldu. '80060', topluluğun bu kimlıklenvle yaptıkları ilk iş. Toplu- luğun İDOB'de hâlâ süren çalışmalan var. Sabahtan akşama kadar 'UyuyanGüzel'e, sonra da bızımle bırlıkte çalı^ıyorlar. 50 sayfabk bir libretto - '80060'ta bicimin içerikten önce gel- mesi bilinçli bir tercih miydi? Aslında bıçım önceden oluşturulmuş- tu. Bıçim derken kullanılacak malzeme- lerın neler olacağmdan söz ediyorum. Po- püler sanat ya da yeraltı sanatı gibi mal- zemelenn bızı oyuna ulaştırmasını istiyor- duk.Buradanşolaçıkarakbütüneulaştık. Bır süre sonra ıçerık de çok güçlendi ve ikisi bırbırını yoğurmaya başladı. Alışıl- mamış v e yenı malzemelerie keyıfli bır iş çıkarmaya çalışıyoruz. Sonuçta biçım ve içerik bırbınnı tamamladı. Özen Yula'nın yazdığı tekst yaklaşık 50 say falık bır lıb- rettoydu. Fakat bunu o kadar küçük par- çalara bölüp, tekrar bir araya getırdık ki bambaşka bır şeye dönüştü. -Oyunu oluşhıran ögeler bütüne nasıl hizmet ediyor? Oyunu gerçekleştırırken müzigın nt- mı, müzığın söyledıklen. koreografinın söyledıklerı hepsı bır bütün oluştursun dıye özen gösterdik. Oyunu oluşturan öğe- lerın hepsı başlıbaşına bir yapıt ama bun- lann bir araya gelmesıyle '80060' oluşuyor. Dostlar Tiyatrosu, Zeliha Berksoy 'un sunduğu 'Yosma' ile Kenter Tıyatrosu 'nda Hayatkadını Jenny uyartyor Kültür Servisi - 10. Uluslararası İs- tanbul Tiyatro Festivali bir başka 'Brecht Şöleni'yle sürüyor. Genco Erkal'ın Brecht'in şarkı sözleri ve ştirlerinden yola çıkarak metnini oluşturduğu 'Yos- ma' adlı oyun. bugün saat 20.30'da Kenter Tiyatrosu'nda sahnelenecek. Müzikleri Kurt Weill ve Hans Eislera ait olan oyunda sahne tasanmı Ayçın Tar. kostüm tasanmıysa Sevim Çavdar'a ait. Zeliha Berksoy'un güçlü Brecht yo- rumculuğuyla sahnelenen 'kabare' tar- zındaki oyun; şarkı, dans, şiir ve söz bü- tününden oluşmasının yanı sıra düşün- dürücü bir seyirliği de temsil ediyor. Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra, başta Almanya olmak üzeTe Avrupa'da giderek politik ve eleştirel bir nitelik ka- zanan 'kabare'nin ülkemizdeki geçmi- şinde Genco Erkal-Zeliha Berksoy ön- celikli ve önemli bır yere sahıp. Bu yıl Bertolt Brechfin 100. doğum yıldö- nümünün olması nedeniyle sahnelen- mesi daha da önem kazanan oyunda, fa- hişelik yapmakta olan Jenny karakte- ri; yaşadığı dönemden(1930'lar) gü- nümüze açılan bir pencereyle, Genco İSTANBUt TİYATRO FESTİVAli hf.llErkal'ın mükemmel 'eleştirel' yoru- muyla günümüz Türkiyesi'ne de ol- dukça "anlanılıveanlaşılır ıletilergön- derıyor. Günümüzde fahışelik yapmanın pek çok biçımi olduguna deginiyor Berk- soy. Brecht'in sokak kadınlarından, Mahagony'nın 'Üç Kuruşluk Opera- sı'ndaki 'Jenny' karakteriyse bu tanı- mı doğrularcasma gerek söylediğı şar- kılar. gerek okuduğu şıırlerle; enflas- yona. sınıflararasındaki dengesizlikle- re. Hitler faşızmine olan karşıthğını; fa- hişelıgın 'hafif meşrep' ve 'tatü' yönüy- le. seyircıyı kendısinı sorgulamasına da kapı açacak biçimde sunuyor. Dostlar Tiyatrosu, 1987yılındasah- neledıkleri 'Ben Bertolt Brecht' ve 1996'daki 'Brecht WeUl Kabare Kon- seri'nden sonra 'Yosma'da daha 'yumu- şak' bir anlatım sunuyor seyirciye. Bu- güne dek ve bugün de söyleyeceklerı- nin çogu engellenmek istendi, Dostlar Tiyatrosu'nun. Oysa onlar söyleyecek- lerini izleyiciye iletmenin bir yolunu bul- dular her zaman. Oyunda, gerek den- gede durması için iki tarafımn da eşıt agırlıkta olması gereken 'tahterevalli' örneği hoş bir espriyle sunularak; ge- rekse küçük bir kız çocugunun sordu- ğu 'anlamlı' sorulara yine 'espritüer bı- çimde yaklaşan bir entelin verdigi ce- vaplarla seyircinin ilgisi giderek yo- gunlaştınlıyor. Mirva'nın *Ay HerZaman Parlamaz'. Gisela May'in 'Brecht'ten BrelV adlı gösterilerinden sonra ülkemızın güçlü Brecht yorumculanndan Zeliha Berk- soy'u sahnede görmek ve kendısinı 'sorgulamak' isteyen seyirci için 'Yos- ma', Tiyatro Festivali kapsammda fark- lı bir bakış açısı sunacak. Jenny, belki de oyunun en dokunak- lı olan birbölümünde şöyle diyor:'Her şeyin mal olduğu bu dünyada aşk da pa- rayla alınıp satılacak elbette. Tuzak kentlerden birinin aşk pazanna gel de bir göz atalım.' MiKu. Gisela May'dan sonra Zeliha Berksoy 'un Brecht yorumunu izJeveceğiz. ÜNYESULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'ÎSDEN ÎLAN EsasNo: 1995/407 Davacı Mehmet Alı Kahraman ve arkadaşı vekilı Av. Meral Çakır tarafından da\alılar Hu- riye Bıyık ve arkadaşlan aleyhine açılan \erasetin iptalı davasının mahke- memizde yapılan açık duruşmalan sonunda: Bütün aramalara rağ- men adreslerı tespit edi- lemeyen Ünye'nin Tek- kıraz Belen mahallesin- den Zekiye Sevınç. Hatı- ce Kurt ve Osman Kara- bulut adlanna ilanen teb- ligat yapılmasma karar verilmiştır. Karar gereğınce: da- vacılann davasının kabu- lü ile mahkememiz tara- findan verilen 8.12.1993 gün ve 1993/ 501-741 esas ve karar sayılı vera- set ılammın ıptalıne. mahkememizın 27.11.1996 gün ve 1995/407 esas 1996/607 karar sayılı karan ile hü- küm verilmiş olup iş bu karar yukanda isimleri yazılı davalılara teblıgat yenne geçerlı olmak ûzere ilanen teblığ olu- nur. 22.4.1998 Basın- 18671 KÜLTÜR • SANAT 293 89 78 (3 HATI Pera Sineması GENC SİNEMACILAR HAFTASI HAMAM MASUMİYET KASABA 31 Mayıs '98 Pazar 03 Haziran '98 Çarşamba 01 Haziran '98 Pazartesi 04 Haziran '98 Perşembe 30 Mayıs '98 Cumartesi 02 Haziran '98 Salı : O212. 251 32 4O kkmbul eflinizin albnda! Sınema, tiyatro, konser, bale, müzayede.opefasürei ^ r b r , rnüak martet, fctoğraf, sergi, ktep. gezi, konferans... Çıçekçilerden moto kuryeye kadar ulaşmak ıstediğıniz her adres, her etkınlik Harita'da... • " ' •» •' \ • " " ^ tSTANŞİLİKuLTORî IMÂfıHAfMTftS VINNKum.Pan.Ya. LAMANIN BİNBİRYOLU hımpdnya Sahnesı Istanbul Saıut Mrrk»ı Derntk Sokak 7ar!aba;ı Tfleton 0 2U 235 5< 57 SON 2 OYUN4 HAZIBAH PERŞEHBE 18:30 5HAZIRAN CUMA 20:30 TİYATRO OZGLN DENEME Orianna FALLACİ Oyuniaştıran-Yöneten: Yeşım EYÜBOĞLU Işık: Hasan KARAÇAY* ,,, DOGMAMIŞ dl-'JİEKTUP 3Jiazıran Çarşamba tMtYÜBOĞLU J L - y f j \\ 20.30 "KUSKULÂNMAKTAİK|mAYANA" MjİçinTd:0216 418 3949 ER KARACltİYATROSU - isliklal CadyBeyoglu Tel : (O21 2) 2 4 5 2 4 9O HARBİYE AÇIK HAVA TİYATROSU 6 Haziran 1998, Cumartesi Saat: 21.00 Konuk Sanatçılar: Tom&Jerry Bil«t satiş ycrlerj : Vakkorama Taksim 0.212.2511571 Vakkorama Suadiyt 0.216.3609090 DtR Ertnköy 0.216.4675413 D4R Etilır 0.212.2632914 DtR Nişantaşı 0.212.2242415 Kora-Raksotek Ortaköy 0.212.260791» Ilttişim-Raksotek Bahariye 0.216.3384523 Konsar ffinü Harbiye Açık Hava Tiyatrosu c'Şel*ri- Yerter numaralıdır. ™ I.l 0 212 21C 05 15 |> F»:0 212 21* 05 10 Tiyatro İlanlarınız İçin BUAŞAMADA ŞÜKRAN KURDAKUL Anıların İçinden Görevli emniyet memuruyla birlikte merdivenle- ri çıkarken Yakup Kadri'nin Hüküm Gecesı roma- nındaki kımi sahneler gelıyor aklıma. Sansaryan Hanı'ndayız. Romanın kahramanlarından Ahmet Kerim'i Itti- hat ve Terakki'nin Cemal Paşa'sına götürüyorlar. "Eşya gibi." Kaç kuşağın düşün, sanat adamı. toplum savaş- çısı "eşya gibi" indirilip çıkarılmış bu merdivenler- den. Sıra bizde. Emirler sadrazamlardan, başbakanlardan. Olaylar nedeniyle İstanbul dışına sürgün edecek- ler bizi. Olaylar dediğim. 28 Nisan 1960 günü üniversi- tede başlayan öğrencı hareketı. ikı sözcük, hareketin simgesi olarak günlerdir yan- kılanıyor Istanbul'un caddelerınde. sokaklarında. - Menderes istifa... Bu özgür sesin kendi içinde çoğala çoğala ka- musal nitelik kazanması da uyaracak gibi değil Aydınlı toprak ağasını. Meclis'te çoğunluğu var ya. Hukukçular, öğretim üyeleri, herrütbeden subay, düşünen ınsanları ülkenın, açık alana çıkmış ses- leniyor: - Ya özgürlük ya ölüm.. Türkıye kendini arıyor. iktidardaki adı Demokrat olan parti "devlet te- rörü"nür\ yollarını.. • • • 38 yılı da geçiyor. O günlerin gençleri 60'larına merdiven dayadı. Bizim sürgün emrinı geçersiz sayan 27 Mayıs, tarihten bir yaprak artık. Ama 30 yıl sonra bile sorma gereğini duyuyo- ruz: - Ne kazandırdı 27 Mayıs bu topluma? Çağdaş- laşma savaşımıza? Bizim yanıtımız bellidir. -1961 Anayasası'nı Bakın, azımsanacak kazanımlardan değil bu. Pek çok kuram ve eylem adamının, II. Meşruti- yet hareketini "devrimin küçük birparçası" olarak nitelendirdiklerini yazmıştım. 1961 Anayasası, demokratikleşme savaşımının büyük bir parçasıdır. 12 Mart'lar, 12 Eylül'ler olsa olsa yaşam bıçımi- ne müdahale eder, gerçeği değıştiremez ki... Türkiye Işçi Partisi, Devrimci lşçi Sendıkaları bu anayasanın getirdiği görece özgürlük ortamının ürünüydü. Tarihten silebilir misiniz?.. Yeni emperyalizm karşısında düşünsel (ve ey- lemsel) direncimiz bu anayasanın yarattığı sürecin ürünüydü. Önünü kesebilir misiniz?.. Demokrasiye özgü sorunlartartışılırken Abraham Lincoln'ün kaç yüzyıl önce sorduğu sorular çağı- mızda da önemini yitirmedi bence. - Kurdun özgürlüğü mü, kuzunun özgürlüğü mü? Hele 1957 sonrası Türkiyesi'nde kurdun kuzu- yu yeme özgürlüğü demokrasinın gereği mi sayı- lacaktı? Tina Bausch 'un karalama defteri' LEVENT ÖGET (...)Dans Tıyatrosu form yaratmaz. daha çok arayışçıdır; \oiz\il başla- rında J. Cocteau ve G. Apollinaire, "Geçh Töre- ni"ni (Parade) sahnele- dıklerinde "sür-real ba- le" adını vererek, yaşam- la samımı ılışkiler kuran dansın arayışlanna karşı çıkışlarla- başlamışlardı. Yüzyıl biterken arayışlar, rahatlamış "görmebiçim- leri" ironisi yüklenerek çogalıyor. "Günaydın" diyerek başlayan bır gösteriydı. Uzuncaydı. Pina Ba- usch'un u Cam Temizle- yicisi"yüzyılı gören rafi- ne bir bakışla, romantiz- miyle. gönülleri tavlama- ya çabalayan ta\Tiyla. gös- tere göstere tekrarlanyla, sıkmayan takıntılarıyla hayatımızın en güzel edil- genliğini yarattı. Bausch, defterindekı bütün notlan sahneye ak- tarabilecek alışkanlığın olgunluğuna erişmiş. Ya- kalandığı duygulan. be- denlere oturtmanın rahat üslubunu seçmiş Teknık- le boğuşan, gerilımli mü- kemmelliyetçiliğin sınır- ları zorlayan disiplinin- den çok parlayarak ula- şan. ele geçirmeyi seven, kesık kesık sonuçlan bul- duran, ardından yeniden başlayan sahneyi yaratı- yor. Ve Bausch kendisini ele veriyor. Yarattığı eko- le bedenleriyle, yaşamla- rıyla katılan oyuncular onun izleyicisi. sonra bu oyunun katıhmcısı olma- vı bilmeye çalışıyorlar. Bausch'un defterinden çı- kanlara kendi sözlerini eklıyorlar. Aykınlık ço- ğalarak dilini bulmuyor. çok uzakta olmayan se- yırcıde onaylanarak yo- lunu sürüyor. "Öteki" tı- yatrodaki (Kabukı) dola- şan, yiyerek içerek izleyen seyirciye. Bu oyuncu kar- şıtlıgı>la çay-kahve içir- ten. '*fotoğraflar"ını da gösteren yakınlaşmayla. Bausch'la yüzyıl devşiri- liyor. Bausch"un başa- nsı ınsanı seçmekten ge- çıyor. Insan doğasının ço- cuksu yatkınlığını, klışe olma halını, tutkulann dö- nüşümlerini. montajlar- dan oluşan epısodlarla sorgularken modem son- rasının ihtiyaçlannı bellı ediyor. "Dans Tiyatrosu* 1 adı- na yerleşen egzotizm. ye- rini "TiyatrcTva bırakır- ken, gösteri sanatının ya- şamsal gücünügüncelleşi tiriyor. R. VVüson'ın gi- zemli, düşsellikli diliyle aradığı, >erini bulduğu, yerleştirdiği. kanştırarak bütünlediği mekânların yanında. sahne üzenndâ gündelik \aşamdan göî rüntülen beklenmedık de- ğışimlere uğratarak seyir- ciye çıkartma \ apan şaşır- tıcılığı. etkile> icılıği seçeri "Bausch Gösterileri" bu- nu kanıtlıyor. ' Dans Tıyatrosu dansT çılan (Wuppertal) dansl( sahne yapıtı oluşturma-1 nın kendisini \ ar edıyor: lar. "DansTrv r atrosu"'nun telaffuz edılmeye başladı- ğı (1972) Gerhard Boh- mer"den bu yana \VuperT tal bunu hep ortaya koy- du. Belirsızlıkler. başladı- ğı gibi bitmemeler Wup- pertardakılenn kendi ya-t ratımlannı Bauscha ak-- tarmalannın fırsatını \er- di. Beuys'vari görüş ye-J rini buldu. Bausch un dı- şa\ urumlan gündelik va- şamı artık değiştirebili-' yor!.. « 'Çocukta Cinsel Gelişim' • Kültür Servisi - Pimapen Kültüre\ i'nde yann saat 18.15-19 15 saatleri arasında psikolop konferansı gerçekleştırilecek liztnan Psikolog Âlanur Ozalp'ın konuşmacı olarak katılacağı konferansın konusu •Çocukta Cinsel Gelişim.' (296 90 36)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle