24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 MLAYIS1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Taşap için soruşturma istemi • A>TC\R\(Cumhuriyet Büros-u) - Hükûmeti gensoru ve Nieclis soruşturmalanyla sıkıştırmaya çalışan DYP, Tanm ve Köyişleri Balcanı Mustafa Tajar hakkmdaki "pul yolsuziuğu" iddialannı 6 yıl aradan sonra yeniden Meclis'e tasıdı. DYP daha önce soruşturma komisyonunun "Yüce Divan 'a se\k" karan verdiği, ancak genel kunılda reddedilen yolsuzluk iddialanyla ilgih olarak yeniden Meclis soruşturma önergesi verdi. DTFnm • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hûkümet ortağı DTP, milletvekıli genel ve yerel yönetım seçimlerinin 4 yılda bir yapılmasına olanak tanıyacak ana> asa değişikliği önerisini imzayaaçtı. DTP Grup Başkanı Mahmut Yılbaş imzasıyla siyasi parti gruplanna gönderilen değişiklik önerisınde, anayasa değişiklıginin kabul edilmesi durumunda, mılletvekili genel seçimleriyle yerel yönetirn seçımlennin birleştirilerek yapılması öngörülüyor. Yahya Baş'ın yargılanması • Istanbul Haber Servisi - Güngören'm eskı RP yeni FP'li Beledıye Başkanı Yahya Baş'ın, beledıye çalışanlanna ait zorunlu tasarruf kesintilerinı ilgılı bankaya yatırmadığı gerekçesiyle "görevi ihmal" suçundan vargılanmasına devam edildı. Istanbul 12. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya. tutuksuz vargılanan sanık Baş karıldı. İfadesi alınan Baş. 1993-1994 yıllanna ait zorunlu tasarruf kesintilerinin ödenmediği dönemde, Güngören Belediyesi'ninyeni kurulduğunu ve maddi sıkıntı içinde olduğunu kaydederek 1994 yılından sonra kesintîlerin düzenli olarak ödendiğını bildırdi Kürtçe kurs tfavasındakarar • İstanbul Haber Servisi - Kürt Kültür-ve Araştırma Vakfı (KÜRT-KAV) Başkanı Yılmaz Çamlıbel ile yardımcısı Mehmet Celal Baykara, "izinsizkurs açtıklan" gerekçesiyle yargılandıklan davada, suç unsurlannın oluşmadığı gerekçesiyle beraat ettiler. Beyoğlu 5. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz olarak vargılanan KÜRT-KAV Başkanı Yılmaz Çamlıbel katıldı. Davanm diğer sanığı Başkan Yardımcısı Mehmet Celal Baykara ıse gelmedi. BaJkan aüesme darbe • İstanbul Haber Servisi - Uyuştunıcu kaçakçıhğı suçundan birçok ferdi cezaevinde bulunan "'Balkan Ailesi"nin Kapalıçarşı'daki kuyumcu dükkânında, darphane dışmda basılmış 3 kilo 859 gram altın ele geçinldi. Olayla ılgili olarak 3'ü söz konusu ailenin ferdi 4 kişi yakalandı Yetkililer, aynı işyerinde bulunan 50 milyon dolarhk çek ve senet koçanlanna da el konulduğunu kaydettiler. Mehmet Ağar'ın • Haber Merkezi - Elazığ Milletvekıli Mehmet Ağar, 4 Mayıs 1998tanhinde gazetemizde "Çete PKK'nin Işini Devraldı" başlığıyla yayımlanan haberle ilgili yaptığı açıklamada, uyuşturucu trafıği ıçerisinde bulunduğunun iddia edilmesinin hayal mahsulü olduğunu belirtti. Ağar. "Özellikle Kıbns ve güneydoğu gibi milli meselelerimizde Türkiye aleyhtan propagandalan ve Türkiye düşmanlığı ile bilınen, aynca Fransa eski Cumhurbaşkanı François Mıtterrand ve Türkiye düşmanı Danıelle Mitterrand'ın desteği ile kurulan güdümlü ve belırli bir siyasi görûş açısından olaylan ele alan, dolayısıyla objektiviteden yoksun bir demeğin hiçbir bilgi ve belgeye dayanmaksızın hazırlamış olduğu rapor kaynak göstenlerek haber yapılması tarafımdan üzüntü ile karşılanmıştır" dedi. Avrupa'dan gelen turist sayısı geçen yılm aynı dönemine göre yüzde 34 oranında düştü Ehş politika turizmî etkfledi • Turizm Yatınmcılan Derneği, Almanya'dan gelen turist sayısındaki önemli azalmada, Başbakan Mesut Yılmaz'ın Bonn hükümetine yaptığı "Hitlerci" suçlamalannın önemli payı olduğunu bildirdı. istanbul bağımsız milletvekili eski Turizm Bakam Bahattin Yücei de Türkiye'nin 1997'de elde ettiği rakamın ardından rehavete kapıldığmı söyledi. BAHAR TANRISEVER ANKARA - Turizm sezonunun başlangıcında sektörde görülen büyük düşüşte. Avrupa Bırliği (AB) politikası nedeniyle Alman- ya ile gırilen "restkşmenin" de et- kilı olduğu belırtildi. Turizm Yatı- nmcılan Derneği (TY'D). Alman- ya'dan gelen turist sayısındaki önemli azalmada, Başbakan Me- sut Yılmaz'ın Bonn hükümetine yaptığı "HMera" suçlamalannın önemli payı olduğunu bıldirdi. ls- tanbul bağımsız milletvekıli eski Tunzm Bakanı Bahattin Yücel de lskandinav ülkelerinden gelen tu- nst sayısının da azaldığına dikkat çektı. De\ let Istatistik Enstitüsü'nden (DİE) yapılan açıklamaya göre mart ayında Türkıye'yi 478 bın 63 kişi ziyaret etti. 1997 yılı aynı ayı- na göre turist sayısı yüzde 14.2 oranında azalırken 1997 Ocak- Mart aylanna göre yüzde 2 ora- nında arttı. Almanya'nın da arala- nnda bulunduğu Avrupa OECD ülkelennden Türkiye'ye gelen tu- rist sayısı geçen yılm aynı ayına göre yüzde 34.5; 1997Ocak-Mart dönemine göre de yüzde 14.5 ora- nında azaldı. Bahattin Yücei, Turizm Bakan- lığı'nın tanıtma konusunda yeter- siz kaldığına işaret etti. Türki- ye'nm 1997'de Yunanistan ve Is- panya pazarlanndan turist çekti- ğini anlatan Yücel. şöyle konuştu: "Yunanistan ve Ispanya. hava- alanlanndaki vergileri düşürdü. Bundan havayolu şirketleri etki- lendi. Yunanistan'da yüzde 14-15 oranında bir devalüasyon vapıkh. Ispanya ve Yunanistan kendi pa- zarlanndan pa> alındığını görün- ce katma değer vergilerini 7 puan aşağıya çeknier. Türkiye bu teknik nedenkri görmedL Mali önlemle- ri almada yetersiz kaldı." Turist sayısının düşmesınde Al- manya ve Türkiye arasındaki siya- si sıkıntılann da etkili olduğunu belırten Yücel, lskandinav ülkele- rinden gelen turist sayısının da azaldığına işaret etti. TYD2. Baş- kanı Tavit Kötetavitoğlu, Alman- ya'da turizm konusunda gelişme olduğuna dikkat çekerken "Türld- ye dışındaki her yer arüş gösteri- yor. Siyasi sıkınölar nedeniyle AJ- man turist sayısı azaJdı" dedi. Başbakan Mesut Yılmaz, 6 Mart 1998'de Ingiliz Financial Ti- mes'a verdiği özel demeçte, Al- man hükümetinin Doğu Avrupa ülkelerini her fırsatta öncelikli ha- le getirmesinin altında Hitler'in yaşam alanı politıkasının izlerinin bulunduğunu söylemişti. Türkiye'nin AB üyeliği dışmda kalması konusunda özellikle Al- manya'yı suçlayan Yılmaz, AB ve Almanya'nın nihai hedefınin, merkezi ve Doğu Avrupa ülkele- rini hem NATO hem de AB üyesi yaparak Avrupa'yı Bulgaristan ve Türkiye arasındaki sınırdan böl- mek olduğunu vurgulamıştı. Radyo Cumhuriyetyannyaytnda Haber Merkezi - Rad- yo Cumhuriyet yann Cumhuriyet Gazetesi'n ır. 74. kuruluş yıldönümü ile bfrlikte dinleyicilere "merhaba" diyecek. Radyo Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni Ümit Zilefi'yı Cumhuriyet ga- zetesi okurlan köşe yazı- lanndan tanıyor. Radyo ve televizyon yayıncılığı konusunda deneyimli olan Zileli, birçok radyo- da devam etmekte olan gazete yorumlan prog- ramlannın Türkıye'dekı ilk yapımcısı. Ümit Zile- lı. radyoya ilişkin sorula- nmızı yanıtladı. • Radyo Cumhunvet nasıl doğdu? Ümit Zileli: Cumhuri- yet Gazetesi,köklü bir ge- leneğe sahıp. 74 yıldır il- kelerinden taviz vermeden yayın hayatını sür- dürdü. Hiçbir zaman. birçok gazetenin yaptığı gibi ticari çıkarlan öne çıkarmadı. Cumhuriyet hep yalnızca gazete verdı. Ancak promosyon çılgınlığı gazetenin insanlarla buluşmasını en- gelledi. Seslı yay,ıncılığın insanlara ulaşmada- ki önemi çok fazla. Yani biz Cumhunyet gaze- tesine, onun savunduğu ilkelere ses vereceğİ2. • Radyo Cumhuriyet'in diğer radyolardan farkı ne olacak? ; ÜmitZileii:Farkınıaçıklamakaslındaçokko- lay. Cumhunyet gazetesinin diğer gazetelerden farkı gibi. Aralannda gazetecilerin de olduğu birçok kışı televızyonlarda, radyolarda yapılan programlardan, kullanılan dilden ve daha birçok şeyden rahatsız. Biz sadece rahatsızlığımızı di- le getirmekle kalmadık. yerine ne konulması ge- rektiğini göstenyoruz. Bugün birçok yayın ku- ruluşu, "Ne yapalım dinleyid bunu istiyor, biz de Radyo Cumhuriyet, Ümit Zileli yönetiminde yann yayın hayaüna başlıyor. bunu veriyoruz" diyor. Oysa biz sadece dinle- yıci ne ısterdiye düşünmüyoruz. Onlara en iyı- sinı vermeye \ e herkesi iyiye alıştırmaya çalışı- yoruz. • Peki alışkanlıkJan kırmak kolay olacak mı? Ümit Zileli: Elbette hayır. lyı olan hemen her şeyi başarmak çok zordur. Hasta bir insanı öl- dürmek çok kolaydır, ama onu ıyileştirmek e- mek ister. Belki ilk olarak kalıteli radyonun ne olduğunu anlatacağız. Burada sloganımız ''Rad- yo yalnızca bir müzik kutusu değüdir" olacak. İlk etapta İstanbul ve çevresine yayın yapacağız. • Programlannızda ağırlık ne yönde olacak? Ümit Zileli: Programlanmız hemen herkesin ılgisini çekecek yönde. Felsefeden sağlığa. ge- zi programlanndan bilgisayar dünyasına, edebi- yat ve kültür sanattan iç ve dış politikaya kadar hemen her konuda programlanmız var. Elbette bunlar da bir denge ıçerisinde; müziği, eğlence- yi. mizahı da unutmadık. Müzik dinlemek isteyen- lerhertürlükaliteli müzi- ği dinleyebilecekler. Bir programda gençlere hıtap ederken bir diğer prog- ramda nostaljik parçalar sunacağız. Çocuklar ise her gece radyomuzdan dınleyecekleri masalla uyuyabilecekler. • Oldukça iddialı bir çıkış yapıyorsunuz. ÜmitZileli: Doğru, id- dialıyız. Bize bu cesaretı veren gerçekten kaliteyı isteyen dinleyici kitlesi ve güçlü program kadro- muz. İlhanSelçuk.Server Tanüli. Hikmet Çetinka- ya. Emre Kongar, Musta- fa Balbav,DenizSom, Ah- met Taner Kışlalı radyo- muzda yorumlannı din- leyicilerle paylaşacak. Kültür ve sanat alanında ise Attilâ llhan, Arsen Gürzap, Fethi Naci, Zeynep OraL Ataol Behra- moğlu, Selim lteri, Selmi Andak. Vekta Kara, Müjdat Gezen, Deniz Kavukçuoğlu. Feza Tan- suğ kamuoyunun yakından tanıdığı ve ortaya koyduğu ürünleri iyi bildıği isimler. Aynca ar- tık birçok yayın kuruluşunun önem vermediğı emek dünyası bizim içın önemli. ŞükranSoner her hafta konuklanyla emekçilerin sorunlannı dile getirecek. Yine Oktay Ekinci'yi kent yaşa- mı için verdiği mücadeleyle kamuoyu yakından tanıyor. Yani bizim en başta programcılanmızı dinleyiciye tanıtmak, anlatmak gibi bir uğraşa girmemize gerek yok. Biz sadece dinleyicinin tanıdığı ve istediği insanlann sesini iletmek için aracılık yapıyoruz. Elbette bir diğer özelliğimiz ise bızımle aynı yönde yayın yapan başka bir radyo olmaması. Diğer bir deyişle kendi kulva- nmızdatekiz!.. Hany Fordödülü Türloye'nin Başkan Güngör Postacı 4 Kumburgaz 9 dan denize girilebilir 9 İstanbul Haber Senisi - Kumburgaz Beledıye Başkanı Güngör Postacı, yaptıklan kanalizasyon ça- lışmalan sonunda deniz suyundaki kolibasili oranı- nın düştüğünü v e Kumburgaz"da artık denize girile- bileceğini söyledi. Kumburgaz Belediye Başkanı Güngör Postacı dün bir basın toplantısı düzenleyerek çalışmalannı anlattı. Kumburgaz'm belediye olmadan öncekı dö- nemde yoğun bir yapılaşmaya uğradığını, imarsız ya- pılaşma nedeniyle deniz kıyısımn sitelerle dolduğu- nu belirten Postacı, Kumburgaz'ı sanayiye açma- mak için direndiğini söyledi. En kötü plan plansız- lıktan iyidir anlayışıyla hareket ederek planlar geliş- tirdiklerini. kanalizasyon sistemiyle ilgili yaptıklan çalışmalar sonucunda deniz suyundaki kolibasili ora- nının büyük oranda düştüğünü belırten Postacı, "Ar- nk Kumburgaz'da denize guTkbilir" dedi. Özden 'Çeyrek demokrasi olmaz' tZMİR(Cumhuriyet Ege Bürosu) - Eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden, bazı dikta rejimlerinin demokrasi de- neyimini bile tamamlama- dan Avrupa Birliği'ne alın- dığına dikkat çekerek "Bi- zim kimi devtet göre%lileri- nin yetld ve görev dışı dav- ranışlan, aymazlığı, bağ- nazhjğı ve yobaziığı yüzün- den AB'nin dışmda kaldık. Bu olay hepimizin sorumlu- luğunu gundemt getirmek- tedir" dedi. Kolay edindiğimız de- mokrasinin değerini bile- medığımızı ve laikliğin de bu nedenle gölgelendiğini vurgulayan Özden, "Avru- pa gibi 250 milyon öiü verip 200 >il uğraşarak kazansay- dık, laikük de demokrasi de bizim için vazgecilmez olur- du" dıyerek TÜRKKENT Semineri'ne gönderdiği ya- zılı metinde uyanlannı şöy- le sürdürdü: "UnutmamahyTz ki yaşa- madıgımız hak ve özgürlük- lerin değeri yoktur. Koru- madıgımız, savunmadığı- mız hak ve özgürlükiere de layık degiliz. 1960 devTİmiy- le kazandıklanmızı 1980'- lerde yitirdik. Nedeni de 1961 Anayasası'nı koruya- cak düzeye geiemediğimiz- dir. tnsan hak ve özgurlük- lerinin yaşama gecmesinin en etkin ortamı ve iklimi. ço- ğuku, kanbmcı kurallar ve kurumlar düzenidir. Yurt- taşhk sorumluluğu kapsa- mında demokrasi bilinci oluşmadıkça. kafa ve yürek birÛkteliğiyle konınmadık- ça yaraıianmak olanaksız- dır. Çeyrek ya da buçuk de- mokrasi, demokrasi değil- dir. Anayasa'da. sivasal par- tiler ve seçim yasalannda gerekU değişiklikler yapd- madan demokrasinin altya- pısı oluşturuimuş sayıla- maz. Alr>aptsız. temelsiz ya- pı ayakta güç dunır ve yıkı- ur. Çağdaş bir demokrasi için cumhuriyean hazuiadı- ğı birçok kurum. yarara sunduğu birçok birikim vardır. tçtenh'kle kalkıursa çok olumlu sonuçlara ulaşı- hr." H_arr\ Ford Avrupa Çevre Koruma ÖdüUeri, İstanbul Aya İrini'de dün gece yapılan törenle sahiplerini buldu. Avrupa'nın 31 ülkesinden projelerin kanldığu kıtanın bu alandaki en kapsamh organizasyonunda büyük ödülü "Akdenizfokunun Türkiye'de Korunması-Foça Pilot Projesi" ile Türkiye kazandı. 60 bin dolarlık ödülü Çevre Bakanı İmren Aykut verdL Yanşmada Polonya, insanlar ve çevre için işsizlerie ilgili çalısmasıyla ikincilik ödülünü ahrken Vlacaristan "Nadasty Kalesi" projesiyle üçüncülük ödülünün sahibi oldu. A\ıısturya'mn "İnternet'te Sanal Müzeler Sempozjumu", Almanya'nın ise"Benediktbeuem Manasün" çalışmalan da özel ödülle değerlendirildi. (UĞUR GÜNYÜZ) Dikimevindeki işten atmalan protesto için açlık grevi İstanbul Haber Servisi - Türk Harb-lş Sendikası Başkanlar Kurulu üyeleriyle on bir temsilci ve beş şube yönetim İcu- rulu üyesi, KKK 1 No'lu Dikimevi'nde onbirsendikatemsilcisinin işten çıkanl- masını protesto etmek amacıyla işyen önünde açlık grevi başlattı. Türk Harb-lş Sendikası Genel Başkanı İzzet Çetin, KKK 1 No'lu Dikımevi'ndeki iştenatıl- malann gerekçesınin "yemek tepsileri- nin kakünunaması" olduğunu belırterek "Böyle bir 'suç' ancak diktatörkr ülke- sinde işten aülmayı ve sürülmeyi gerekti- rir" dedi. Çetin, uygulamanın ardmda askeri iş- yerlerinde sendikal haklara duyarlı işçi- leri yıldırmak ve asken dikımevlerini özelleştirme amacı yattığını belirtti. Çe- tin, bakanlar ve yetkılilerle yaptıklan gö- rüşmede bir sonuç alamadıklannı belirte- rek şöyle devam etti: "Ankara sorunlan- mız karşısında suskunluğunu bozmadı. Yetkililer >a 'olur böyle şeyler' diyerek geciştirdiya da 'Askeraltına ımza koydu- ğu belgeyı gen almaz' diyerek korkulan- njdilegetirdi." Sendıkacılann açlık grevinin yann öğ- le saatlerinde sona erdirileceği ve tüm iş- kolunda yemek boykotu, cumartesi günü de Ankara'damitingyapılacağıkaydedil- di. Türk Harb-tş'in üye olduğu Uluslara- rası Kamu Çalışanlan Sendikalan Fede- rasyonu (PSI) Genel Sekreten Hans En- gelbert, Başbakan Yılmaz, Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit \e Milli Sa\un- ma Bakanı İsmet Sezgin'e çağn yaparak işten çıkanlan sendika temsilcilerinin ge- ri alınmasını istedı. HAFTAYA AHMET TANER KIŞLALI Daldan Dala... Hafta sonu çok yoğun geçti. Önce Tekirdağ ÇYDD'nin düzenlediği birtoplan- tı vardı. Tekirdağ CUMOK ve ADD ile kolkola hazır- lanmış bir toplantıydı.. Tatlı sürprizlerle dolu. Sonra IÜ lletişim Fakültesi öğrencilerinin hazırla- dıklan sorulann yanıtlandığı birTV izlencesinin çe- kimi yapıkdı. Ve maraton, İstanbul Üniversitesi'nin düzenledi- ği bir açıkoturumda noktalandı. Dinci kesimden, Milli Gazete Yazarı Mehmet Şevki Eygi'nin.. Ikinci Cumhuriyetçi kesimın belki de en saygın ve ölçülü ismi Prof. Asaf Savaş Akat'ın.. Kemalist kesimden de Toktamış Ateş ile benim katıldığım bir açıkoturumdu bu. Hafta sonunun ağırlıklı konusu hep Kemalızm ı- di. • • * Tekirdağ'ın tek büyük salonu ANAP'lı belediye- nindi. Ve Sayın Mesut Yılmaz'ın partisinin elinde- ki belediye, "Atatürk, laiklik ve demokrasi"n\r\ tar- tışılmasından pek hoşnut gözükmüyordu. Kemalist sivil toplum örgütlerine pek sıcak bak- mıyor olmalıydı. Ama -açık ya da kapalı- tüm engellemelere kar- şın... 400 kişilik salon doluydu. Ayakta kalanlar, yer- lerde oturanlar vardı. Ve ilk güzel sürpriz kapıda karşıladı bizi. Sayın Gömeç Göçmen'in bilinçlı ve enerjik yö- netimindeki Tekirdağ ÇYDD hiç zaman yitirmemiş- ti. "Demokratik Toplumcu Çağn"y\ çoğaltmış, top- lantıyı izlemeye gelen herkese dağıtıyordu. Kemalistlerin 21. yüzyıl eşiğindeki ortak payda- sını yakalamış olmanın mutluluğu ve heyecanı ile... Saatlerce süren toplantı büyük bir coşku içinde kapanırken.. yüzlerce kişinin hep birağızdan.. ayak- ta söylediği "Cumhuriyet Marşı"r»n yankıları uzak- lardan bile duyulabiliyordu.. "10. ////vfa^/"nınadının "CumhuriyetMarşı" ola- rak değiştirilmesi önerisi Doğan Hıztan'dan gel- mişti. O ortamı yaşamış olsa, herhalde gözlerinin nemlenmesini engelleyemezdi. • • • ; IÜ Fen Fakültesi büyük salonundaki kalabalık.. kı-- yastya bir tartışmayı izlemeye hazırlanmıştı. Ama tartışma beklediklerinden ılımlı geçti. Kemalist kesimden Toktamış Ateş ve ben, katıl- mamızla ilgili önerıyi daha başında kabul etmiştik. Ben btı nedenle programımı biledeğiştirdim.. Çün- kü bazı gerçekleri ortaya koymanın, bazı saldınla- nn ne ölçüde haksız olduğunu kanıtlamanın iyi bir vesilesi olacaktı bu. Ama gerek dinci gerekse ikinci cumhuriyetçi ke-- simden birçok isim.. -her nedense- toplantıya ka-' tılmaktan kaçınmıştı. Bu nedenle de, Akat'a ve Ey- gi'ye saygı duymak gerekiyordu. Hem katılmalarından hem de düşüncelerını su- nuş biçiminden dolayı.. Sayın Akat kendisini ikinci cumhuriyetçilerden özenleayırmakgereğiniduydu.Kendisini hiçbir za- man böyle nitelendirmediğini söyledi. Atatürk'ü her- kesin sevip saydığını savundu. Ve ekledi: - Ama bugün Türkiye 'nin reformlara gereksinme- si var. Elbette var.. Hem de köklü reformlara! Cumhuriyet'in kurumlanndakı yozlaşmayı ve ça- ğın gereği olan adımlann atılmayışını yıllardıren çok kim vurguluyor? Kemalistler.. Ama asıl önemli olan değiştirmek değildir: deği- şikliğin hangi amaçla, hangi ilkelere göre yapıldığı- dır! Sayın Eygi de demokrasiyı ve insan haklannı sa- vunurgöründü.Söylediklerineuygunbirlslamdev- leti göstermesi istendığinde de.. Omek olarak Ma- lezya'yı ve Iran'ı verdi (!).. En ilginç sözü ise.. "Atatürkçülüğü özelleştirmek gerekir" oldu. Çünkü Kemalizmin "resmi ideoloji" olduğunu sanıyordu. Ama TDK ve TTK gibi, Atatürk'ün demek olarak oluşturduğu "özel" kuruluşların başına gelenleri unuttu. Özelleştirme furyasının olduğu bir dönem- de.. onlara el konulup devletleştirilirken -dinci sağ dahil- tüm sağın nasıl sevinç çığlıklan attığını bilmez göründü. Bırakın yüzlerce ömeği!.. Kemalizm eğer "resmi ideoloji" olsaydı; imamdan vali, kaymakam, yargıç, savcı, polis olabilir miydi? ••• Prof. Nükhet Güz'ün benimle Kanal E için yap- tığı söyleşi de dönüp dolaşıp "türban" konusuna geldi. Kimse, "türbana evet" denirse, sorunun orada noktalanacağına inanmıyor. Herkes de biliyor ki, arkasından başka istemler gelecek. Ve gene her- kes biliyor ki, sınıflardaki "türbanlı" sayısı arttıkça, özgür, laik eğitim-öğretim yapmak olanağı azalacak ve giderek yok olacak. Tıpkı Anadolu'daki bazı üniversitelerde olduğu gibi! Geçenlerde gazetelerin birinde bir fotoğraf gör- düm. Ünlü bir dinsel topluluk önderinin aile resmiy- di.. Ve gelininin başı açıktı! nemelazımcıdeğilseniz, mutlaka Superonline VVorid'e girmelisiniz. Superonline Worid, tam size göre bir dünya. Superonline World'ü, son bir ayda, "nemeiazımcı olmayanlar' yaklaşık 31 milyon kez ziyaret etti. Haber, ekonomi, politika, spor, hava durumu, referandum, forum, sohbet, magazin, anket, sosya} yaşam, kültür-sanat, seri ilanlar, astroloji... her şey "Türkiye'nin internetteki en kapsamh Türkçe bilgi ve iletişim merkezi" Superonline VVorld'de. Superontine Worid, Superonline abonesi otsun olmastn, internette gezen herkese açık. Adres: www.superonline.com SUP€RONLIN€
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle