Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yonetmenı Orhan Erinç
• Genel Yavm Koordinatoru. HikmetÇe-
tinkaya • Yazıışlen Muduru: İbrahim
V'ıldız • Sorumlu Müdıir Fikret tlkiz
0 Haber Merkezı Müdüru. Hakan Kara
0 Görsel Yönetmen Fikret Eser
Dtj Haberler Şinasi Danrçoğlu • Ktıhbarat Cengiz
Yildınm 0 Ekonomı Mehmet Saraç 0 Kultur
Handan Şenköken 0 Spor Vbdülkadir \ücelman
0 MaUeler Sami karaören 0 Duzehme Abdullah
Vaaa0Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 0Bılgi-Belge
EdibeBuğra0YurtHaberlen MshmetFaraç
Yayın Kurulu llhan Selçuk
(Başkan). Orhan Erinç, Okta>
Kurtböke. Hikmet Çetinkaya.
Şfikran Soner. Ergun Balcı,
İbrahim Yıldız. Orhan Bursalı.
Musıafa Balbav Hakan Kara.
AnkaraTemsılcısı Mustafa Balbay Ataturk Bulvan No:
125.Kaf4,Bakanlıklar-AnkaraTel 4195020 (7 hat), Faks:
4195027 0 İzmır Tems\lcıs\ Serdar Kmk, H. Zıva
Blv. 1352S 2 3 Tel 4411220. Faks.44191170Adaha
Temsilcısi Çetin Yiğenoğlu. tnonuCd 119S.No.l Kat:l,
Tel. 363 12 11. Faks 363 12 15
Müessese Mîıdunı Lstün Akmen #
Koordınatör Ahmet korulsan •
Muhasebe BükıH Yener»ldare Hüsnin
Gürer • Ueone Önder Çelik • Bılgı-
Ijlem \ail İnal • Bılgısayar Sıstem
Mürüvrt Çüer • Sanş Fızilet Kuza
MED\A C: • Yonetım Kunılu
Başkanı - Genel Müdur Gülbin
Erduran O Koordınatör Reha
Işıtman • Genel Mudur Yaniıracısı:
SetdaÇoban Tel 514 <F 53 -
5139580-5138460-61.Faks 5138463
Y a\ımla>an ve Basan: Yenı Gün Haber Ajansı. Basın ve Yayıncılık A.Ş
TûrkocağıCad 3941 Cağaloglu 34334 tst PK 246 lstanbul Tel (0,212) 512 05 05 [20 hal) Faks (0'212) 513 85 95
6MAYISI998 Imsak: 4.07 Güneş: 5.50 Öğle: 13.08 tkindı: 16.58 Aksam: 20.12 Yatsı: 21.48
• KAĞJTHANE
ANADOLU ÜSts\
Öğrenci
velilerinin eylemi
• İstanbul Haber Servisi -
Kâğıthane Anadolu Lisesi
öğrenci velıleri, 3 yıldır
öğrenci alınmasına rağmen
okul binası bulunmadığı için
degişik okullarda eğitim
gören çocuklannın
durumunu İstanbul Valiliği
önünde gerçekleştirdıkleri
alkışlı eylemle protesto
ettiler. lstanbul Valiliği
önünde sabah saatlerinde
toplanan öğrenci velileri,
îstanbul Valısı Kutlu Aktaş
ile görüşmek istedı. Aktaş'm
yurtdışında olması nedeniyle
Vali Yardımcısı Veli Aslan'la
görüşen velıler sıkıntılannın
gıdenlmesıni istediler.
îzmir ADD'den
Cumhupiyere•• ••••
odul
• İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - Atatürkçü
Düşünce Derneğı (ADD)
lzmir Şubesi tarafından bu
yıl ilk kez verilen "Yılın
Atatürkçülen' ödülleri
sahiplerıni buldu.
Cumhuriyet devrimlerine
sahip çıkarak Atatürkçülüğü
çalışma alanlannda yaşatan
kişi ve kuruluşlar içın
düzenlenen ödül törenine
İzmır Valı Yardımcısı
Ramazan Urgancıoğlu,
ADD temsılcıleri, ödül
sahiplen ve çok sayıda
davetlı katıldı. Atatürkçü
Düşünce Derneği tzmir
Şubesi"nin 'Yılın
Atatürkçülen" ödülüne layık
gördüğü kuruluşlar arasında
yazılı basın dalında ödül
alan gazetemiz adına. Ödülü
Cumhuriyet Gazetesı Ege
Bölge Temsilcısi Serdar
Kızık aldı.
Seda Akman
döpdüncü oldu
• Haber Merkeri-
Almanya'nın Leipzig
kentinde yapılan Miss
Intercontinental'98
yanşmasmda Türkiye güzelı
Seda Akman dördüncü oldu.
Gecenm en şık kadını
unvanını da alan Akman, ilk
üçe girnıeyi 4 puan ile
kaçırdı. 23 güzelin katıldığı
yanşmada. Brezilya güzeli
birinci oldu.
IHuslararası
müzik dergisi
• Haber Merkea -
Müzikoloji Derneği'nin
yayın organt olan
"International Journal Of
Music in Turkey" adlı
dergınin dördüncü sayısı
yayımlandı. Türkıye'de ilk
kez uluslararası bir müzik
dergisi olarak yayın hayatına
geçen yıl başlayan IJMTnin
bu sayısında "Halk
müzığinde âşıklar" konu
ediliyor. Feza Tansuğ'un
editörlüğünü yaptığı dergi.
Boyut Yayın Grubu
tarafından yayımlanıyor.
Yunus Emre
andıyop
• ESKİŞEHİR (AA) - Halk
şairi Yunus Emre,
Eskişehir'in Mihahççık
ilçesinin Yunusemre
beldesınde bugün
düzenlenecek törenlerle
anılacak. Etkinlıkler
çerçevesinde ozanın
mezannı zıyaretin ardından
âşıklann devişleri ile Yunus
Emre îlahi Topluluğu'nun
sunacağı ilahiler izlenecek.
10 Mayıs'a kadar sürecek
etkmliklerde, yöresel el
sanatlan ve Türk süsleme
sanatlan karma sergıleri
açılacak.
Eğitime katkı
• İstanbul Haber Servisi -
21. Yüzyıl Vakfı. yardıma
muhtaç yükseköğrenim
öğrencilen yaranna.
Kalamış'taki Galatasaray
Spor Kulübü Sosyal
Tesisleri'nde kermes
düzenledi. Vakıf Yönetim
Kurulu üyesı Zehra Akın.
1300'e yakın öğrenciye her
ay ortalama 3.5 mılyar lira
tutannda burs verdiklerini
kaydetti.
Dershane ve özel kurslardan geçmeyen öğrencilerin smavlardaki başarı yüzdesi giderek azalıyor
e üniversite hayâl• Üniversite kapısındaki yığılma yüzünden, smavı
kazanmak giderek zorlaşıyor. Geçen yıl ÖSS'ye giren 1
milyon 349 bin 518 adaydan 647 bin 929'u ÖYS'ye
girmeye hak kazanırken bu yıl 1 milyon 318 bin 49 adaydan
604 bin 33'ü sınavı kazandı.
EBRU TOKTAR
AIN'KARA - Tüm öğrencilerin.
"gelecek anahtarT olarak gördüğü
üniversiteye giriş kapısı, artan talep
nedeniyle her geçen yıl daha büyük
rekabete sahne oluyor. Uzmanlar, ünı-
versiteyi kazanma şansının daha da
güçleşttğini belirtirken, dershane ve
özel kurslardan geçmeyen öğrencile-
rin başan yüzdesinin giderek azaldı-
ğına dikkat çektiler. Doğu ve Güney-
doğu Anadolu illerinin üniversite sı-
navlanndaki başan düzeyi her yıl dü-
şerken dershane ve özel derslerde
"hızlı test çözme tekniklerini öğre-
nen" öğrencilerin ÖSS \e ÖYS'dekı
başan grafiği tırmanıyor. Öğrencile-
nn sorulara verdıği "doğnı yanıtora-
nının artması" sonucunda katsayılar
düşerek, ÖSS ve ÖYS puanlan her yıl
bir önceki yıla göre azahyor. Bu yıl
da ÖSS puanlan geçen yıla göre 10-
15 puan genledı.
Bu yıl daha az öğrenci ÖYS'ye gir-
meye hak kazandı. Geçen yıl ÖSS'ye
giren 1 milyon 349 bin 518 adaydan
647 bin 929'u ÖYS'ye girmeye hak
kazanırken. bu yıl 1 milyon 318 bin
49 adayın girdiği ÖSS'de ikinci ba-
samak sınavına girmeye hak kaza-
nan öğrenci sayısı 604 bin 33 oldu.
Eğitim ve öğretmen kalitesi yük-
sek, dershane-özel ders sisteminin
geliştiği bölge ve okullann ÖSS ve
OYS başansı giderek artıyor. Son yıl-
larda, Adana. Antalya, Yalova, tzmir,
Aydın gibi batı ve güney kentlerinin
başan yüzdesi önemli oranda artar-
ken Şırnak, Mardin ve Ardahan gibi
Doğu ve Güneydoğu Anadolu kent-
lerinin üniversiteyi kazanma yüzde-
si Türkiye ortalamasının altında ka-
lıyor.
Gelecek yıldan itibaren ortaöğre-
tim başan puanının da okullann
"ÖSS" başansına göre belirlenecek
olması okullan tamamen "diptomave-
ren kurumlara" dönüştürecek. Mil-
li Eğitim Bakanlığı "okul başansı"
merkezli bir sistemi yaşama geçir-
meyi öngörürken. üniversiteye hazır-
lıkta "dershane ve özel kurslar*" be-
lirleyici olmaya de\am ediyor.
Yılhk ücretleri 300-800 milyon
arasında değişen dershanelere gide-
meyen dar gelirli aile çocuklannın
üniversiteyi kazanma şansı tükeni-
yor. Üniversiteyi kazanan öğrencile-
rin yüzde 80'inin özel ders ve ders-
hanelerle sınava hazırlandıklan belir-
lenirken okulda gösterdıklen yüksek
başanlara karşın "en kısa sürede test
çözebilme" tekniklerini öğreneme-
yen üniversite adaylannın "j-ükse-
köğretim umudu" yok denecek kadar
azahyor.
**Sına\ ve zamanı iyi kullanama-
ma stresi" ise öğrenci başansını doğ-
rudan etkilediği için. daha önceki yıl-
larda sınava girenler, ÖSS ve ÖYS'de
yüksek puanlar alıyorlar. Geçen yıl
ÖYS'yi kazananlann yüzde 18.9'unu
lise son sınıf öğrencileri, yüzde
41.8'ini "daha önceki ydlarda sına-
va girenler", yüzde 41.3'ünü ise -
da-
ha önceki ydlarda sınavı kazananlar"
oluşturuyor. ÖYS'ye giren 650 bin
adaydan ancak yüzde 30'u üniversi-
teye girmeye hak kazanıyor.
'Katsa^i dûştü'
Menekşe Dershanesı kurucusu. ma-
tematik öğretmenı Çetin Yazıcıoğlu.
puanlardaki düşüşü değerlendirirken
"Bu sorulann zorlaşmasından değil,
öğrenci bilgi seviyesinin yükselmesi
nedeniyle katsayüann düşmesinden
kaynaklanıyor" diye konuştu.
Yazıcıoğlu, geçen yıl ÖSS birinci-
lerinin sayısal bölümde 200'ün, sö-
zel bölümde 180'in üzerinde puan
aldıklanna işaret ederken, bu yılki
sözel bölümbirincisinin 169, sayısal
birincisinin 189 puan aldığına dikkat
çekti. Veli ve öğrencilerin beklenen-
den düşük puan alınması nedeniyle
paniğe kapılmamasını isteyen Yazı-
cıoğlu, puanlann 1998 ÖSS birinci-
lerine göre değerlendirilmesi gerek-
tiğini vurguladı.
Öğrencilerin en çok tercih ettiği
mesleklerin ise "genetik, endüstri,
elektrik-elektronik mühendislikleriy-
le, hukuk. işletme, turizm \e ulusla-
rarası ilişkiler" olduğu belirtildi.
Kortlann ünlü yıldızı tenisi bırakmanın eşiğinde
GntfsakadddankmbıktıÇeviri Servisi -Üst üste geçirdiği sakatlıklar
nedeniyle iki yıldır tenis kortlanndan uzak
kalan Steffi Graf, bir kez daha sakatlanırsa
tenisi bırakacağını söyledi. Tüm zamanların en
başanlı tenisçisi olarak nitelenen 28 yaşındaki
Graf, Alman Focus dergisiyle yaptığı söyleşide.
korta çıktığı zaman, kendinin ve seyircılerinin
birtakım beklentileri olduğunu ve bunlan
fiziksel rahatsızlıklan nedeniyle yerine
getiremeyeceğini hissettiği anda profesyonel
tenisin onun için anlamını yitireceğini belirttı.
Graf son iki yılda dört kez ciddi olarak
sakatlandı ve yaşamını hastanelerle fızik
terapileri arasında geçirdi. Graf, geçen yıl
VVimbtedon'a hazırlanmışken. tekrar
sakatlanarak büyük bir hayal kmklığı yaşadı.
Bu süreç içinde Graf'ın muhasebe ışleriyle
uğraşan babasınm vergi kaçırma suçundan
hapse girmesi de güzel sporcunun sinirlerini
iyıce bozdu. Cezası geçen hafta dolan ve serbest
bırakılan babası ile iyi ilişkiler içinde olduğunu
söyleyen Graf, buna karşın işlerini kesinlikle
ayıracağını açıkladı. Graf, sakatlıklannda
babasmın bir etkisi olmadığını, ancak tenis
oynamaya devam etmesi durumunda. moral
bozukluğu nedeniyle aynı başanyı yakalayacağı
konusunda endışeleri olduğunu dile getirdi. Son
yıllann iniş çıkışlanyla bir hayli
yıpranan başanlı tenisçi,
kortlara veda ederse
bambaşka alanlara
yönelmek istiyor. ancak
ilk göz ağnsı olan ve
çok sevdiği
tenisi de
antrenör
olarak
sürdürmeyi
düşünüyor.
4 KİŞtNtN KAZANDIĞISINAV YE1NİLENİYOR
Hjğıtım muşaMrJıgı
sınavı fiyasko oldu'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
-Eğitim Müşavırlıği Sınavı'na giren
374 adaydan yalnızca 4'ü başanlı
olurken,öğretmenlerÖS\
r
M'ceger-
çekleştirilen elemeyi "fiyasko" ola-
rak değerlendırdi. Sınavda. Kurtuluş
Savaşı ve Atatürk devrimlerine iliş-
kın hiçbir soru bulunmadığını be-
lirten öğretmenler. "*Sınavda bize
derbentlik ve voyvodakk nedir diye
soruldu" dedıler.
Bakanlık. 22 Mart'ta gerçekleşti-
rilen ve yalnızca 4 öğretmenin ba-
şanlı olduğu Eğitim Müşavirliği Sı-
navı'nı 9 Ağustos'ta yineleme kara-
n alırken, başanlı olamayan öğret-
menler soru kalitesınin öncekıyle
aynı olması durumunda sonucun de-
gişmeyeceği uyansında bulundular.
Ogretmenler, özellikle tarihle ilgili
sorulann sadece Osmanlı. Selçuklu
ve Orta Asya Türklerine ilişkin pl-
duğunu vurguladılar. Atatürk'le il-
gili tek sorunun "Nutuk'nn tarihi"
olduğunu kaydeden öğretmenler, sı-
navdaki sorulann yanlı olduğunu da
öne sürdüler. Öğretmenler. ABD'nm
petrol rezervlerini kullanmamasının
nedenini soran soruyu ise "kuşku-
lu" olarak değerlendirdiler.
Anayasa ve hukuk bölümüne iliş-
kin sorulann da "şaibeli" olduğunu
iddia eden öğretmenler, sınava Mil-
li Eğitim Bakanlığından giren bir hu-
kuk müşavirinin bile itiraz ettiğinı
söyledi ler.
Milli Eğitim Bakanhğı'ndan üst
düzey bir yetkıli ise öğretmenlerirı
tepkilerini "kaybetmeninverdiğiça-
mur arma poiitikası" diye değerlen-
dırdi. Sorulann eşit ağırlıkta ve da-
ha önce açıklanan konulardan oluş-
tuğunu yurgulayan yetkili. "Aynca
sorular,ÖSYM tarafından gerçekleş-
tirildi. Sorulan biz bile görmedik.
Milli Eğhım Bakanhğı'ndan sınava
giren hukuk müşavirinin bile bu s»-
navı kazanamaması, sınavın ne ka-
dar objektif ve dürüstkoşuUardager-
çekleştirildigini gösteriyor" dedi.
4
BABA DESTEK PROGR4>n NA KATIL.4NLARDA OLUMLU DEĞİŞİM
Babaya4
babahk' dersi
FtGEN ATAL.\Y
Çocuk gelişiminde an-
ne kadar önemli rol oyna-
yan babalann çocuk ge-
lişimi konusunda bilgi-
lenmesi. kendilerinin öne-
mini fark etmesi ve des-
teklenmesi amacıylabaş-
latılan "Baba Destek
Programrnın başanlı ol-
duğu belirtildi.
Anne Çocuk Eğitim
Vakfı (AÇEV). tarafın-
dan başlatılan kurslara
katılan babalar. eşleri ve çocuklan ta-
rafından "Ohımlu yöndedeğisti'* di-
ye nitelendiriliyor. Program tstan-
bul'da , halen dört yerde sürdürülü-
yor. Baba Destek Eğitim Programı
(BADEP) sorumlusu Kadir Akbu-
lut. programın başlattlma nedenle-
rini, "AÇEV'e kaûlan annelerden
geten 'Eşlerimiz de eğitilsin" isteği ve
dünyada yapılan çeşitfi araştırmala-
ra göre, çocuğun gelişiminde anne-
ler kadar önemli. hatta bazı konular-
da daha da önemli olduğunun orta-
Programın amacı
• Babanın çocuk gelişiminde kendi önemini fark et-
mesi • Babanın çocuk gelişimi konusunda bilgilenme-
si • Bilgılenme sonucunda babanın çocuğundan gerçek-
çi beklentiler içinde olması • Çocuk istismannın önlen-
mesi • Babanın çocuğun gelişiminde daha etkin bir rol
oynayabümesi için gerekli desteği alması • Babanın
çocuk eğitimine katılarak cinsler arası dengenin sağlan-
ması • Babanın evde çocuğuna ve eşine karşı uygula-
yacağı demokratik yöntemleri öğrenerek daha demok-
ratik, mutlu bir aile yapısına ve topluma ulaşılması.
ya çıkmas' diye sıralıyor. 3-9 yaş ara-
sı çocuğu olan babalann katıldığı
12 oturum süren program şu konu-
lan içeriyor u
Babanın rolüamcmi ve
çocuğa olan etkisi, çocuğun gelişim
özellikleri,çocuğun gelişim alanlan.
oyunun önemi ve çocukla geçirilen za-
man, kitap okumanın önemi. olum-
suz dbiplin yöntemleri, olumlu di-
sipün >öntemlert çocuğun davTanış-
lannı kabul etme \e etkin dinleme,
ben dili. çatışma çözme yöntemleri,
genelleme."
Bu konular. baba eğı-
timi konusunda eğitilmiş
bir uzman tarafından ve-
riliyor ve katıhmcı bir
yaklaşım izleniyor. Prog-
ramın doğası ve işleniş
tarzı gereği gruplar 15
kişiyle sınırlı tutuluyor.
Kadir Akbulut progra-
ma katılan babalarda
olumlu değişikliklergöz-
lediklerini belirterek.
"Babalar kendikrini da-
ha güçlii v«donanunh his-
sedi>t)r. Eşleri,' Ev de tar-
tışmalanmız azaldı', çocuklar ise
'Babam değişti" diyorlar. Çocuklar,
babalaruıdaki olumlu değişiklikleri
gördükçe, onlann çalışma gfinlerini
takip ediyor, okula yoUar gibi,' Hav -
di baba derse" diye yolcu ediyorlar"
diyor.
Kadir Akbulut, sendikalann bu
programın uygulanması için uygun
yapıya sahip olduklannı. sendika-
lann kendilerine destek vermesiyle
bu programı yaygmlaştırabilecekle-
rini vurguluyor.
Hıristiyan din adamları
'Anadolu'daki kutsal
mekânlar onarılmalı'
e-posta : tan (a. prizma. net. tr
İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - Htristıy an dünyası-
nın dini lıderlen. Isa'nın do-
ğumunun 2000. yılı kutlama-
lan kapsamma almmayı bek-
leyen Türkiye'nin isteğıne sı-
cak bakarken. Anadolu'daki
kutsal mekânlann ibadete uy-
gun hale getirilmesıni istedi-
ler.
Vatıkan'a ait bir binm olan
Papalık Göçmenler ve Gez-
gınler Pastoral Konseyi tara-
fından Kuşadası'nda düzen-
lenen "5. Liluslararası İnanç
Kongresi"ne katılan dın
adamlan, Anadolu'nun ken-
dileri için "kutsal topraklar"
olduğunu belırttiler. "Ana-
dolu'ya verdiğimiz önemin
isareti olarak bu kongre Tür-
kiye'de yapüıyor" dıyen din
adamlan, Türkıye'nın "2000
yılı kuüamalanndayer alma"
isteğıne sıcak baktıklannı vur-
guladılar. "Türkh'ede2000y>
h kurlamalannda yer alabilir.
Ama bunu istemek vetmez"
diyen din adamlan, öncelik-
le Madolu'da "iji durumda
olmayan ve kendi kaderine
terkedilen" kutsal mekânla-
nn, ibadet yapmaya uygun
hale getirilmesi isteğini tek-
rarladı.
Vatikan'ın Türkiye Büyü-
kelçisi PierLuigiCeİata. Tür-
kiye'nin kongreden beklen-
tisinin hatırlatılması üzerine.
"Neden ohnasın. Türkiye de
2000 yıh kudamalannda yer
alabilir. Ama bunun için mi-
safirperver oünak yetmez"
dedi 2000 yılı boyunca yak-
laşık 600 milyon Hıristiyanın
dünya üzerindeki kutsal mer-
kezleri ziyaret etmesmin bek-
lendığıni anımsatan Celata,
Türkıye'nın bu kutlamalara
altyapısmı hazırlamasını öner-
dı. Anadolu'nun kendileri için
önemini vurgulayan Celata.
"Eğer Anadolu bizim için
önemliolmasavdu 200din ada-
mı koşa koşa buraya gebnez-
di" dıve konuştu.
SÖYLEŞİ ATTİLAİLHAN
Çapraz Çift Çapa ve Ay/Yıldız...
j çimde, bırden o merak; acaba, Türk denizdliği-
I nin 'efsânesi' Gülcemal ın. eski yolculanndan kaç
kişi kaldık?
Puslu bir sabah, yalıdaki evimizin balkonunda,
burnumu camayapıştırmış, Körfez'in (lzmir) dal-
gın ve hülyalı güzelliğini seyrediyorum; ufukta o bü-
yük geminin, nârin (iki baca, dört direk) silueti; an-
nem, önemli bir sır ifşâ edermiş gibi. adeta say-
gıyla: "6u, Gülcemal..." diyor, "... bu yazona bi-
nip istanbul'a gideceğiz!" Ben ki, Pasaport taki
eski limandan her kalkan gemıyle, gönlümdeki
kuşlan, adını bilmediğim uzak limanlara uçuran, bir
çocuktum; Gülcemal'e, o dakika vurulmuştum; ya-
zın, sâhiden onun, geçen yüzyılın lüks ve konfo-
runu içeren, şâhâne salonlarında dolaştım, kama-
rasındayattım, güvertesınde koştum; otarihte Da-
rürfünun'da Mekteb'i Tıbbiye talebesi dayım, kü-
peştenın bir kenarına dikıp: benim ve kardeşimin
resmtni de çekti: bir 'efsâneyi' yaşamanın daha sağ-
lam kanıtı olur mu?
Eskiler bilir, Abidin Dav'er, Cumhuriyet in 'sı-
vilAmirali' idi; aslındaköşeyazarı ama, 'denize ve
denizcilik bahisleri'ne düşkünlüğünden, öyle de-
niyor; bu unvanın, yıllardır Mümtaz Soysal'a ve-
rilmesi gerektiğini düşünürüm; yazılı basında, bu
görevi o devralmıştır, 'se/âh/yef/e'yüriitüyor; Gül-
cemal hakkında, ne yazmış bakar mısınız: "... O
Gülcemal ki, Trtanic'den otuz küsur yıl önce,
aynı White Star Kumpanyası'nca o ünlü Belfast
tezgâhlarında yaptınlmış; bir ara, en hızlı tran-
satlantik olarak 'Mavi Kurdele'yi kazandıktan
sonra, Osmanlı Seyr-i Sefâin idaresi'ne geçmiş-
ti" (Hürriyet, 7Nisan1998).
Meğer 'mavi kurdeleli' bir 'transatlantik'te yol-
culuk etmişim de, haberim yok!
Nerede o hayaller?..
Boğaz ya da Körfez çocuğu, denizin çocuğu-
dur; eğer değilse, ya muhayyilesi yoktur, ya he-
yecanı! Ben Gülnihalin de yolcusuydum, uzun
yıllar lstanbul - Bandırma arasında, gece seferi
yaptı: Marmara'y1
dikine geçmek için. bir gece uyu-
mak! Olacak şey mi? Oluyordu: Gülnihal, Gülce-
mal'ın küçük kızkardeşi, narin ve sarışın bir gemi;
Bandırma da vagon penceresinden, ne vakit ona
baksam, duygulanıyorum: nedense, bu iki gemi-
de bulduğum zarafeti ve asaleti, sonradan yerle-
rini alacak olan -sanınm Alman yapısı- gemilerde
bulamamışımdır: Kadeş, Etrüsk, Tırhan vb. II.
Dünya Savaşı'nın hemen öncesinde, pelikanlargi-
bi mağrur ve beyaz, çıkageldiler; şüphesiz mo-
dern bir profil taşıyorlardı, onlarla övünüyorduk; ne
var ki, öbürlerinin nazlı şafak sislerini dağıtan do-
kunaklı sirenleri, kulaklarımızda daha uzun zaman
yankılandı durdu.
Yabancı limanlar!.. Pire, Napoli, Cenova, Mar-
silya vediğerleri... O dırekler ve bacalar ormanın-
da, Denizyollan'nın amblemini (çapraz çift çapa
ve ay/yıldız) daha uzaktan farkederdim; ya Anka-
ra'nın, ya Samsun'un, ya Iskenderun'un baca-
sında olurdu, göğsümün iftiharla kabardığını, siz-
den gizleyecek miyim? Ankara, Şefik Kaptan'ın
'zamanında', Batı Akdeniz'in 'yıldızı'; savaş he-
nüz bitmiş, Avrupa ülkeleri harap ve yaralı, sivil de-
nizciliğimiz için yaman birfırsat doğuyor; mâhir ve
gayretli 'süvariler'e, gözükara 'çarkçıbaşı'\ara, çe-
vik güverte personeline rağmen, pek çoğu gibi o
fırsatı da, çarçur ettik: artık o limanlarda, belki an-
cak şileplerimizle bayrak gösterebıliyoruz.
Şimdi kim inanır? Bacası siyah, kendisi kuğu
beyazı bir vapur, 30'lu yıllann başında, Iskende-
riye dönüşü Izmir'e uğrardı? ÇSadıkzadeler'in
miydi, dersiniz?) Körfez'e batmış güneşin kızıllı-
ğında, onu, arkasında yaldızlı duman düğümleriy-
le, pırıl pırıl görüyorum: lstanbul a 'mütevecci-
hen' hareket etmiştir. Evet, o yıllarda, -hâlâ Seyr-i
Sefâin İdaresi'ne ait sandığımız- gemiler. Sam-
sun'a, Trabzon'a 'müteveccihen, hareket edip'; Iz-
mir'e, Antatya'ya, Mersin'e 'muvasalat' ederdi.
Hele o 'ikincisınıf hatların mütevazı yolculuklan!..
Sirkeci Rıhtımı'ndan kalkıp, Kuzey Marmara'yı
liman liman teyelleyerek (Şarköy, Mürefte) Ege'ye
inen burnu bastonlu Saadet ya da Çanakkale
vapurları?... Bir defasında, Gelibolu'da bir muha-
rebe sessizliğine inmiştim, Babakale'de fena hal-
de rüzgâr yiyoruz; Edremit Körfezi, henüz beton
istilâsına uğramamış; Burhaniye İskelesi nde,
güçlü ve büyük 'denizci' Türkiye hayallerim beni
bekliyor.
Vah bize! Bugün, Anadolu 'rJwera'sınaotobüs-
le inmek zilletini yaşamaktayız.
Onlar, hatırlamıyor mu, ne?
u haberi okur musunuz?
"... Devlet Denizyollan'nın, bütün iç hat
ve dış hat yolcu vapurları, hepi topu 125 Mil-
yon Dolar'a, hem de beş yıl taksitle, isteyene
satılacaktır"; nasıl anlamıyorlar kı, onları sat-
mak aslında cumhuriyet nesillerinin güçlü ve bü-
yük 'denizci' Türkiye hayallerini satmaktır; yâni
neleri, uzak uzak, ciddi bir hayranlıkla izlediği-
miz, 'efendi kaptanlan'; onlann, bilinmez hangi
ücra limanda başlanndan geçen, acı tatlı onca
serüveni; Kemalist Cumhuriyet'in, Kabotaj Hak-
kı'na nihayet sahip olabildiği, kendi denizlerinde-
ki 'ulusailık' iddiasını; Stromboli açıklarından
geçerken, o fırtına gecesi, yolcuları ürkütmemek
için, şahane burnu ve rüzgârda ıslık çalan bıyık-
larıyla, hiçbir şey yokmuş gibi davranan, Hopa'lı
tayfanın, 'meslek' aşkını ve haysiyetini!
Sizi bilemem, zaman zaman ben, ülkeyi yönet-
mek sorumluluğunu yüklenmiş olanların; yıl yıl, ay
ay, gün gün yaşadığımız bu müthiş 'ulusal muh-
teva 'dan değil; başka; bize son derece 'uzak' -han-
diyse duygusuz- 'ecnebi' bir 'muhtevadan' çıkıp
geldikleri hissine kapılıyorum. Devlet Demiryol-
lan'nın, Devlet Denizyollan'nın -yaşlı hayvanlar
gibi- satılmalannı ya da ölüme terkedilmelerini, bir
türlü havsalam almıyor.
Hele, çapraz çift çapanın üzerinde, bir de ay/yıl-
dız olduğunu hatıriadıkça!
Onlar hatırlamıyor mu, ne?
http:// www. prizma.net tr/ A İLHAN
http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm