Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 MAYIS 1998 ÇARŞAMBA •••*•• CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 17
GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
I Baştarafi 1. Sayfada
yorlar.
Bu sonuç belki uzun süreli Fransız etkisinden,
belki de Tunus halkının özümsediği dünya görü-
şünden kaynaklanıyor.
Yasalara geçmiş olsun veya otmasın; halkının
yüzde99'unun Müslüman olduğu bir ülkede laisiz-
mın yerleşmiş olması ılginç değil mi?
Insan düşünmeden edemiyor. Laik Türkiye'de
ıse Atatürk Cumhuriyetı'nin yetıştirdiği bir kadın, la-
ikliğı dinamıtleyen görüşlere sahip bir partiyle iş-
birliği yapabiliyor.
Hangi işbirliği?.. Laiklik karşıtı bir partinin iktida-
ra gelmesıni sağlıyor!
ABD gibi özgürlüklerin rahatça yaşandığı bir ül-
kede önüne çıkan üç Türk kızının kapatılan RP ile
neden koalisyon yaptığı sorusunu başka koalis-
yon imkânı olmadığı içın" diye yanıtlayabiliyor.
Oysa... Neyse ki, yazının konusu şaibelergölge-
sinde laiklfk sorunumuz değil.
Tunus, yaşamsal açıdan Türkiye'yi andırıyor.
Doğru.
Fakat ne çare; Türkiye -hele bir konuda- Tunus'u
ne andınyor ne de benziyor.
Andımnıyor, evet benzemiyor da:
Tunus'ta -1997 saptamalarına göre- enflasyon
yüzde 3,7!
Evet, yanlış okumadınız, enflasyon yüzde üç vir-
gül yedi.,.
Benzeşmeyen bir başka yanımız daha var Biz-
de işsizlik yüzde 20'lerde seyrederken, Tunus'ta
yüzde 15. Kalkınma hızı da yüzde 4,6.
Geçende bir haber çıktı gazetelerimızde: Bir mil-
letvekiline yapılan özel saglık harcaması. 2.700
dolar. Yaklaşık 540 milyon lıra. Oysa bir SSK emek-
lisi ya da işçısine (örneğin 1952'den beri belki kırk
yıla yakın sigortaya prım odeyen benim gibilere)
yapılan sağlık harcaması ise sadece 37 dolar. Ya-
ni 7 milyon 400 bın lira.
Ya evrensel Kenan Bey?
Hadi diyelim ki; milletin seçtiği milletvekillerinin
sağlıklanna görev yaparken özen göstermek boy-
numuzun borcu.
Milletvekilliğinden düştükten, yani siyasetten
emekli olduktan sonra da lüks ve çok pahalı has-
tanelerde (örneğin Ankara'da Bayındır gibi) özen-
le "bedava tedavi" edilmelerinin -ne olursa olsun-
nedeni anlaşılır gibi değil.
Tunus'taki enflasyondan girdik, bakınız nerele-
re geldik.
Neyse ki, Tunus'a gelirken içimizi ısıtan bir IMF
haberi gazetelerde boy göstermeye başlamıştı.
Türk masası şefı Maıün Hardy ekonomimizde-
kı son gelişmelere "olumlu baktıklarını" söylüyor.
Hardy, "Son üç aydır enflasyonda görülen ge-
rileme "den söz ediyor. Yüzde 101 'den yüzde 99'u
biraz aşan noktaya gelmemizdeki "olumlu geliş-
medenl
Oysa Türkiye'de enflasyonun hızla ineceği mer-
divenleri çok yavaş ındiğını, ama tersine yavaş çı-
kacağı basamakları hızla tırmandığını bilen halkı-
mız, Hardy'ye ve tabii güneş ekonomistimız Ta-
ner'e pek güven duymuyor. t
Doğrusunu söylemek gerekirse; Burgiba'yı "bir
darbe" ile indirip yerine oturan Tunus Devlet Baş-
kanı Zine El Abidin Bin AJi'yi gördükçe ya da re-
simlerine baktıkça "bizımkini" anımsıyorum.
Hani şu geçenlerde on dakikada yaptığı yağlı-
boya Atatürk portresi 105 milyara alıcı bulan ev-
rensel Kenan Bey'imizi...
Biliyorsunuz; evrensel Kenan Bey, "Hamamda
Kızlar" resmini, genç bir foto muhabirinin gazete-
de yayımlanan renkli fotoğrafını karşısına alarak,
ama foto muhabirinden ızin almaya bile gerek duy-
madan yapıp, satışından milyarlarca lira kazanan
general emeklisi. '
Atatürk portresi de renklerıyle, çizimleriyle mut-
laka bir fotoğraftan aşırmadır, ama altındaki imza
Kenan olunca 105 milyar!
Gazetedeki son fotoğrafında üç tane tatlı, güzel
genç kızımızın ortasında duruyor. Diyorum ki; ev-
rensel Kenan Bey, şimdi bu resmi alır. Rengiyle
çizgileriyle aynen tuvale geçirip... Üstüne "tıpkı ba-
sım benim portrem" yazarak...
Satar mı satar.
Evrensel Kenan Bey de, 12 Eylül darbesini ya-
pıp, sonra özendiği ressamlıktan köşeyi döndü ya!
Siz ona bakın..
Iinç saınkları DGlVFde
• Baştarafi 1. Sayfada
lirtilmesı üzerine burada
arama yapıldığını açıkladı.
Uğur Gür, bunun üzeri-
ne olayla ilgili olabilecek-
leri gerekçesiyle burada
bulunan Fatih Vıldınm.
Resut Güven. Kürşad Şa-
hin. Bfilent Eken. Abdul-
lah Ayan. Tuncay Vılmaz.
Hüseyin Aktekinoğlu,
Mustafa Emin Yardak. So-
ner Gökgül, Kürşat Duy-
gulu, Erhan Bayram, Ser-
kan Karadeniz. Erkan Al-
tun. Gaüp Ayyıldız, Fahret-
tin Tunç. Ozay Gündüz \e
Fazıl Alim Merdanov'un
gözaltına alındığinı söyle-
di.
Kavga sırasında bıçak-
Iarla restorandan çıktığı
görülen Sezai Koçyiğit'in
de daha sonra gözaltına
alındığını kaydeden Emni-
yet Müdürü Gür, cumhuri-
yet savcılığının talimatı
ûzerine Ülkü Ocağı'nda
yaptıklan aramada da 1
makas, 1 adetkelebektabir
edilen bıçak, 1 adet ko-
mando bıçaği tabir edilen
kama ve gözaltına alınan
Erkan Aitun'un olay son-
rası üzerinden çıkardığı be-
lirlenen, bıçakla kesilmiş
kanlı bir gömlekJe ceketin
bulunduğunu belirtti.
Emniyet Müdürü Gür,
bir amatör kameramanın
olayı görüntülediğının be-
lirlenmesi üzerine, bu ka-
setın temin edilerek ince-
lemeye alındığını da bildir-
dı. Gür, video görüntüleri-
nın incelenmesı ve gözaltı-
na alınanlann sorgulan so-
nucu, gece saat bir strala-
nnda caddede karşılaşan
ve okuldan birbirlerini ta-
nıyan karşıt görüşlü Kenan
Mak, arkadaşı Mustafa Or-
han ile Ülkü Ocağı Dergi-
si Temsilcıliği'nden çıkan
Fahrettin Tunç. Abdullah
Ayan ve Kürşad Şahin'in
önce küfürleştiklerinin,
birbırlerine el kol hareketi
yaptıklannın ve Ayan'ın
Orhan'a bir tokat atmasıy-
la kavganın büyüdüğünün
tespit edildiğini kaydetti.
Bolu Emniyet Müdürü, bu
sırada Serdar Koçyiğit, Fe-
rit Öncel ve Sezai Koçyiğit
ile Ülkü Ocağı Dergısi
Temsilciliği'nde bulunan
kişılerin de katıldığı kav-
gada, Kenan Mak'ın Soner
Gökgül tarafindan bıçakla
yaralandığının tespit edil-
diğini belirtti.
Bolu'da 6 yıldır görev
yaptığını ve gerek uyuştu-
rucu kaçakçılanna, gerek-
se Hizbullah örgütü üyele-
rine göz açtırmadığını be-
lirten Gür, bu olay sırasın-
da da olaya anında el koyup
suça iştırak edenleri yaka-
ladıklannı vurguladı. Ob-
jektif olarak işini yaptığını
söyleyen Gür, soruşturma
ve video görüntülerinin iz-
lenmesi üzerine yakalanan
21 kişinin sorgulanmalan-
nın tamamlandığını, bugün
Ankara DGM Cumhuriyet
Başsavcılığı'na sevk edile-
ceklerini bildırdi. Emniyet
müdürü, HADEP'Ii oldu-
ğu belirtilen Mustafa Or-
han'ın da diğer sanıklann
davacı olması nedeniyle
gözaltında olduğunu söy-
ledı.
Saldırgaıılarm adresleri aym BM^eden 7JANKARA(CumhurivetBürosu)- Ülkü Ocaklan Dergısfnde geçen ko- lum, elımiz, üzerimiz, başımız kan. ûçümüz bırlikte aşağıya inecektik. *r
trüyonlukpeşkeş
ANKARA (Cumhurijet Bürosu)-
Inönü Üniversıtesi öğrencısı Ümit
Cihan Tarho'yu öldürmekten yargı-
lanan sanıklann ifadeleri, Ülkü
Ocaklan Dergisi temsilciliğinin "ör-
güt evi ve dernek" gibi kullanıldığı-
nı ortaya koydu. Sanık ifadelerinde
yer alan bılgiler, dergı temsilcilikle-
rınde lıselı öğrencılere siyasi propa-
gandalar yapıldığını da açığa çıkanr-
ken, amaç dışı kullanılan Ülkü Ocak-
lan Dergisi Malatya temsılciliğinden
sorumlu kişiler hakkında hiçbır iş-
lem yapılmaması dikkat çekti.
Ümit Cihan Tarho'nun ramazan
ayında oruç tutmadığı gerekçesiyle
bıçaklanarak öldürülmesi olayının
sanıklarından Caner Oztûrk ile
Mehmet Hanefi Azdikoğlu, Terörle
Mücadele Şubesı'nde verdikleri ıfa-
dede, olayın ardından toplandıklan
Ülkü Ocaklan Dergısf nde geçen ko-
nuşmalan anlattılar. Sanıklar, Ülkü
Ocaklan Dergisi Malatya temsılcili-
ğinden "ocak" ve "merkez" dıye söz
ettiler.
Azdikoğlu, sorgusunda, Tar-
ho'nun öldüriilmesıne neden olan
kavganın ardından dergı bürosuna
döndüklenni ve olayın sanıklanndan
Kadri Kdıç'ın, dergi bürosunda bu-
lunan lıseli öğrencılere "oruç" hak-
kında bilgi vermek amacıyla üzerin-
de kan lekeleri olan kazağıyla, bu
öğrencilerın bulunduğu odaya gitti-
ğinı söyledi.
Azdikoğlu. "Kadri, masanın üzc-
rinde bulunan bıçağı beline sokarak
odadan çıktı. Liseli öğrencikrin bu-
lunduğu oda>a geçti. Ben de Kad-
ri ;vle birlikteögrencikrin .vanına git-
tim. Kadri öğrencilere. 'Bakın oğ-
z, başımız kan.
Bır an önce liseyi bitirin, üniversite-
ye gelın, çoğalalım' şeklinde konuş-
malaryaptT dedi. Caner Öztürk de,
liseli öğrencilere dergi bürosunda
ders verildiğinı dogruladı. Öztürk,
olayın yaşandığı gün ikı solcu öğ-
rencinin kantınde sigara ıçtiklerini,
Bedri Yaylagül'ün bu öğrencilerin
yanma gıderek, orada sigara içeme-
yeceklerini söylediğinı belirtti. Bu
uyannın üzerine Kadri Kılıç ve Bed-
n Yaylagül'le solcu öğrencilerin kan-
tinde kavga ettiklenni kaydeden Öz-
türk ifadesine şöyle devam etti:
"Bu olaylarm ardından biz sınava
girdik. Daha sonra yanıma Bedri
Yaylagül geldi ve asağjda 100-150 Id-
şüik solcu grup toplandrğını, iştetme
fakültesinin kannnini basngınısövie-
di. Bu sözieri Kadri Kıbç duydu ve
ûçümüz biriikte aşağıya
Bedri, koridordan geçerken tuvale-
tin kapısuun yanında bir firça vardı.
Bu nrçanın sapını ikiye bölerek bir
parçasını paltosunun alüna sakladL
Bir parçasını da ben aldm. Biriikte
kantine indik. Kadri Kılıç, 'Bu böy-
le olmayacak, merkeze gıdelim' de-
di Biz de 'Tamam ineriz' dedüc"
Bu olayın ardından okulun dışına
çıkarak, dolmuşa bindiklerini belir-
ten Öztürk, Kadri Kıhç'ın yüksek
sesle söylediklerini şöyle aktardı:
"Kadri Kıhç'ın önündeki koituk-
ta bir bayan ile bir erkek öğrenci
oturuyordu. Kadri. bayanın yanın-
daki erkeğe duvurmak amacıyla
bayanın yüzüne bakarak, 'Bunlan
vurmazsak olmayacak. Okulu kan
gölüneçevirmek lazım ki akıllansın-
lar" dedi"
MUTLUSERELİ
ANKARA - FP'Ii Ankara
Anakent Beledıyesı, Türk
Mımar ve Mühendis Odala-
n BırliğTne(TMMOB)bağ-
lı meslek örgütlen ve ilgili
tüm kunımların ıtirazlanna
karşın sürdürdüğü Akay
köprülü kavşak ıhalesıni par-
tiye yakın şirkete verdi. Be-
ledıyenm 7.5 trilyon lırahk
ışinı alan şirketın aldığı tek
büyük iş, yine beledivenın
başka bir köprülü geçit iha-
lesi. Şirketin sahibi Salih
Bezri, FP'hlerin kurduğu Kı-
Ulkü Ocakları'ııın tarihçesi FaşİSt SaldlTiya protestO
tstanbul Haber Servisi - Son günlerde
yeniden gündeme gelen Ülkü Ocaklan'nın
geçmişi 1969yılınadayanıyor. Kuruluşun-
dan bugüne dek pek çok kanlı olayın adre-
si olan Ülkü Ocaklan, Türkiye'ye 29 yıl-
da Abdullah Çatiu Oral Çelik. Mehmet Ali
Ağca, Drej Ali, Aiaattin Çakıa'yı 'arma-
ğan'-etti.
MHP'ye bağlı Genç Ülkücüler Teşkila-
tı, 1969 yılında kuruldu. 12 Mart 1970'te
kapatılan teşkilat, Genç Ülkücüler Teşki-
latı adı altında yeniden örgütlendi. Teşki-
lat 1970"lı yıllann ortalanna kadar Ülkü
Yolu Derneğı ve Ülkücü Gençlik Derneği
adlannı kullandı. Bu tarihten sonra ıse der-
nek olarak degıl, dergi temsilciliği statüsü-
ne büründü.
Bu yıllarda derginin genel yayın yönet-
meni Ülkü Ocaklan Genel Başkanı statü-
sündeydi. Çeşitli ıl ve ilçelerdeki Ocak baş-
kanlan ise yasal olarak birer dergi temsil-
cisi konumunda bulundu. 12 Eylül 1980
darbesinde dergi kapatıhrken 1994 Ocak
ayma kadar Bızim Ocak adıyla örgütlen-
mesini sürdürdü. Bizim Ocak, 12 Eylül or-
tamında yetişen kolejli öğrencilerin ve zen-
gın aile çocuklannın içine yayıldı. 1993
yılından itibaren ise çoktan liselerde haraç
toplama gibi çete faaliyetlerine başlanmış-
tı.
Yasaklann kaldınlmasıyla 1994'ten son-
ra Ülkü Ocaklan adı yeniden benimsendi.
1980 sonrasmda çek-senet mafyasıyla bir-
likte anılan Ülkü Ocaklan, 1990'larda bu
imajmı değiştırmek için PKK'ye duyulan
öfkeyi kullandı. Asker uğurlama törenle-
rinde. şehit cenazelerinde ve futbol maç-
lannda boy göstererek taban arayışlanna
girdi.
Üniversitelerdeki sol görüşlü öğrencile-
re karşı gerçekleştirilen baltalı, satırlı sal-
dınlann kaynağı Ülkü Ocaklan, MHP Ge-
nel Başkanı Alparslan Türkeş'in ölümü-
nün ardından parti içi çekişmelerde koz
olarak kullamldı. Türkeş'in ölümünün ar-
dından yapılan MHP kongresinde olay çı-
karan ve "iltegaliteyeçekiliriz*' diyen done-
min Ülkü Ocaklan Başkanı Azmi Kara-
mahmutoğlu, genel başkan adaylanndan
Muharrem Şemsek tarafindan "çete reisi
gibi davranmakla" suçlandı. Ülkü Ocak-
lan'nın kaba kuvvete dayalı bir çeteye dö-
nüştüğünü vurgulayan Şemsek, Ülkü
Ocaklan 'nı "yeniçerilere" benzettı. Ocak-
lann yasal ve meşru zeminden kaydığının
aitını çizen Şemsek, buralann kapatılma-
sını istedi.
Politikanın ülküdaşlan
ANAP: Lütfullah Kayalar, Yaşar Oku-
yan, Agâh Oktay Güner, Mustafa Taşar,
Yaşar Eryılmaz, Sadi Somuncuoflu. Ilhan
Kesici, Feridun Pehlivan, Hasan Korkmaz-
can, Burhan Kara, Naım Geylani, Adil Aşı-
nm, Rüştü Kâzım Yücelen, Ahad Andican,
Şadan Tuzcu, Esat Bütün, Ekrem Pakde-
mırli, Abdülkadir Baş, Ersin Taranoğlu,
Cemil Çiçek, Yaşar Topçu, Şinasi Altıner
DYP: Ayvaz Gökdemir, Mehmet Sağlam,
Sabri Güner, Ismail Karakuyu, Tevfik Dı-
ker, Refaiddin Şahın, Sedat Edıp Bucak, Is-
mail Köse, Ömer Bilgin, Namık Kemal
Zeybek, Mehmet Ağar, Mustafa Zeydan,
Saffet Ankan Bedük, Abdülbaki Ataç, Ali
Şevki Erek, Ünal Erkan, Cihan Paçacı, Ha-
lil Şıvgın, Hasan Celal Güzel, Melih Gök-
çek, Nevzat Kösoğlu, Gökhan Maraş.
Yeraltı dünyasının ülkücüleri: Aiaat-
tin Cakıcı. Drej Ali lakaplı Ali Yasak, Tev-
fik Ağansoy, Nihat Akgün.
I Baştarafi I. Sayfada
rencılenn faşıst saldınlan protesto yürüyü-
şüneÖgretim Elemanlan Sendikası (ÖES)
üyesı öğretım üyeleri de destek verdi.
Kampus ıçinden Beyazıt Meydam'na doğ-
ru yürümeye başlayan öğrenciler, "Susma-
yacağız" ve "Faşist katilkr yargüansın'"
yazılıpankartlaraçtılar Kampus girişinde-
ki demır kapıyı açtırarak Beyazıt Meyda-
m'na çıkan öğrenciler, çeşıtlı marşlar soy-
lediler. Bolu'da katledilen Kenan Mak'ın
resimlerini tasıyan öğrenciler, "devrimşe-
hhieri" ıçin bir dakika saygı duruşunda bu-
lundular. Üniversıte öğrencıleri adına ya-
pılan ortak açıklamada, "Faşist katiHerin
saldınlan sağ-soi çabsması olarak gösterü-
di Faşistler aldanmak istendL Ümit Cihan
Tarho'nun, Ali Serkan Eroğlu'nun ve Ke-
nan Mak'ın hesabını faşistlerden soracağız.
Faşist katiUere gereken cevap verilecek ve
ünrversiteler faşist çetelere teslim edinneye-
cek" denıldı. Açıklamanm ardından tekrar
üniversiteye giren öğrenciler Atatürk Anı-
tı'na dek, "Kahrolsun MHP", "Katil
MHP" ve "Ülkü Ocaklan kapatusın" slo-
ganlan atıp yürüdükten sonra olaysız bir
şekilde dağıldılar.
HADEP Bolu il binasmda basın açıkla-
ması yapan 20 kışılik bır grup da daha son-
ra Kenan Mak'ın öldürüldüğü caddeye gi-
derek karanfil bıraktı. DTP Genel Başkan
Yardımcısı Yıkhnm Aktuna Ülkü Ocakla-
n'nın RP gibi yasal incelemeye tabi turul-
masını ve gereginin yapılmasını istedi. Öğ-
retim Elemanlan Sendikası (ÖES) Genel
Başkanı tzzettin Önder. faşist saldınlarla
ilgili olarak yaptığı açıklamada, "Can gü-
venfiği, öğretim elemanlan kadar öğrenci-
ler için de önemft Güvenlikgüçleri sakkn-
10 yılın en sivri okları.
lara karsı görevlerini hakkryla yapmabdır"
dedi. IHD Istanbul Şubesi. Çağdâş Hukuk-
çular Derneği, Öğrenci Aıleleri ve Yakın-
lan Derneği, Tuncelililer Derneği, Göç-
Der, Özgür Kadm Derneği, ÖDP, DBP adı-
na dün IHD tstanbul Şubesi'nde yapılan
basın açıklamasında Kenan Mak'ın öldü-
rülmesinin ırkçı sıstemin bir parçası oldu-
ğuna dikkat çekildı. DlSK'e bağlı Genel-
lş Sendikası lstanbul 3 No'lu Şubesi, Eği-
tim-Sen tstanbul 1 No'lu Şubesi de olay-
lan kınadı. tP Beyoğlu tlçe Örgürü'nden
yapılan açıklamada da bır ay önce açılan
Ülkü Ocaklan ve MHP Okmeydanı Tem-
silciliği'nın halka yönelik saldm ve kış-
kırtmalann merkezi olduğu öne sürüldü.
TBMM^detartışıMı
Mak'ın faşistler tarafindan öldürülmesi
CHP tarafindan Meclis gündemine taşın-
dı. CHP tstanbul Milletvekilı Algan Haca-
logJu. TBMM Genel Kurulu'nun dunkü
birleşiminde gündem dışı söz alarak Bo-
lu'daki olaya değindi. Hacaloğlu. "Kenan
Mak'ın annesi, oğlunun cenaze töreninde
desletin ülkücü çetelere göz yumduğunu,
bu nedenle katillerin ceza alacağını sanma-
dtğını söyledi. Bundan ders alınması lazım.
TBMM, ülkücü şiddetin üzerine gitmeli-
dir" diye konuştu.
Hacaloğlu'na hükümet adına yanıt veren
Tanm Bakanı Mustafa Taşar, 12 Eylül ön-
cesi uygulanan senaryolann gündeme ge-
tinldiğıni savundu.
Birleşimi yöneten TBMM Başkanveki-
li Genç de
u
Kenan Mak'ın annesine sesle-
nıyorum; oğlunun kanı yerde kalmayacak.
Adalet onu katkdenlere gereken cezayı ve-
recektir" dedi.
CHP grubunun basma ka-
palı bölümünde de "ülkücü
terörii" tartışıldı. Yılmaz
Ateş, toplantıda, köktendın-
ci ve milliyetçı hareketin son
dönemde yaygın bir örgüt-
lenme firsatı bulduğunu be-
lirterek "Bu hareketler İçiş-
leri Bakanının kimliginden
destek almaktadır. Bakan
hakkında verilecek bir gen-
soruyu destekieyeüm ya da
bizbir gensoru önergesi vere-
Hm" dedi. Bu öneriye top-
lantıda sessiz kalan Baykal,
gazetecılenn sorulan üzen-
ne "gensoru konusunda bir
karar vermediklerini" söy-
ledi.
Çiller döndü
lstanbul Haber Servisi -
ABD'den dün Türkiye'ye do-
nen DYP Genel Başkanı Tan-
su Çiller, ellennin kendisıni
suçlayanlann yakasında ol-
duğunu söyledi.
Çiller, hakkında C1A
ajanlığı ve eroın kaçakçılığı-
na kadar çeşıtlı suçlamalar
yapıldığını belırterek "Her
şey elinizde. Eğer herhangi
bir şey ortaya çıkaramazsa-
ntz, benim elim sizin vakanız-
da olur. Hâlâ bckliyorum. Tek
bir belge bekfiyorum" dedi.
Atatürk Havalimanı'nda
ABD'deki temaslanyla ilgili
bilgi veren Çiller, orada "Dgi
gördüğünü" söyledi. Çiller
şunlan söyledi:
"Üzüierek izlediğim mese-
le şu olmuştur. Bana, Sıyası
istikrarsızlık Türkiye'yi 21.
yüzyılda nereye taşıyacak?
Türİcıye kayan bir yıldız mı'
gibi sualler yöneltibniştir. Bu
suallerin arkasında gördü-
ğûm şey, Türk demokrasisi-
nin yara almışlığının dünya
kamuoyuna aksetmesi oi-
muştur"
Oklar yağıyor. Türünün tek örneği, sektörün gözbebeği herkesin başını döndürüyor. 10 yılın
en sert elması en sivri, en parlak, en sağlam okları üzerine çekiyor. Teşekkürler Türkiye!
Fakat unutmayın ki kampanyalar her zaman stoklarla smırh oluyor. Beklenenin tersine, son
katılma tarihi 8 Mayıs Cuma kesinlikle uzatılmıyor. Hâlâ bir şansınız varken elinizi çabuk
tutun, 1 Mayıs 1997-30 Nisan 1998 arasında edındiğinız birikimlen RekJamcılar Derneği'ne
teslim edin. Hazırhklarımz boşa gitmesin. 10 yılın büyük fırsatını kaçırmayın!
Raüunalaı Dmıcgı Yılda Çıçegi Sol. Nn 1» Eakr, IKM30 Uunbul Ttt (212ı 257 88 73 (3 h»l) Fakı: (212) 257 88 70 wwwji otg.tr / rriıfcr*5upcronluıc.conı
zılcahamam Çamlıdere Eği-
tün ve Sosyal Yardımlaşma
Vakfi'nın(ESYAV)da genel
başkanı. 12 Mart 1998 tanh
ve 23284 sayılı Resmı Gaze-
te'de yayımlanan ilanda,
Akay Caddesi'nde köprülü
kavşak yapılması için kapa-
lı zarf usulü ihale yapılacağı
duyuruldu.
İlanda işin tahminı bedelı-
nm 1997 fiyatlanyla 1 tril-
yon 250 milyon lira olarak
duyurulmasına karşın, ihale
BESA'ya 30 milyon dolara
(yaklaşık 7.5 trilyon lıra) bı-
rakıldı. Gökçek, Akay Kav-
şağı'nda bır köprülü geçit
yapılacağını kısa süre önce
düzenlediğı bir basın toplan-
tısıyla duyurmuştu.
Toplantıda ihalenin bu-
günkü rakamlarla ne kadara
mal olacağının üzerinde du-
rulmazken. Gökçek gazete-
cilenn ihalenin hangı firma-
ya bırakıldığı sorusunu "Şu
anda hatuiamıyorum" ge-
rekçesiyle yanıtsız bırakmış-
tı
Ankara Anakent Belediye.
Meclısi bağımsız üyesı Mu-,,
zafferSaraç, ESYAV'ın din-
ci bır vakıf olduğunu ve
Anakent Belediyesi'ne ya»;
kmlığının bilındiğını vurgu-
ladı. Şirket ve vakıfarasında-
kı bağlantıya dikkat çeken
Saraç, ESYAV'ın yöneticile-
n arasında Fazılet Partısi 'nin
kuruculanndan Mustafa Ça-
kır ve OSTtM Sanayı Sıtesi
Yönetım Kurulu Başkanı ve
OSTtM TV'nin sahıplenn-
1
den Orhun Aydın'ın da bu- -
lunduğunu belirtti.
2 Kasım 1995 tarihinde
kurulan BESA'nın sermaye-
sinın 1 milyar lıra olduğunu
belirten Saraç, şirketın hisT
selerinin yüzde 85'inin Bez-t
cı'ye, yüzde 15'ınin de ışa-
damı Sacit Güren'e aıt oldu-
ğunu söyledi.
Saraç, kurulduktan çok kı-
sa süre sonra 1996'da eski
termınal bınası önündeki
köprülü kavşak geçitıni yap-
mak üzere belediyeden ilk
ıhalesinı alan BESA'nın he-
nüzbitirdiği hiçbirişi bulun-
madığına ışaret etti.
Lovis'den
B Baştarafi 1. Sayfada
bya dövizin hızlı artışı da
eklenince kurumun faali-
yetleri durma aşamasına
geldi. Durumu ve ödeneğin
arttınlması gerektiğini
Başbakanlık'a yazüı olarak
bildirdik, ancak şu ana ka-
dar bir yanıt gehnedi"
Akademinın içine düştü-
ğü darboğazdan kurtanla-
bilmesi için binpk ışadamı
ve firmadan da yardım is-
tendiğinı anlatan Çavdar,
"Ne yazık ki başvurulan-
mıza yanıt bile veriunedi.
Yalnızca Koç Grubu olum-
suzyanıt vermekle yetindi"
dedi.
Princeton Üniversite-
sı'nde görev yapan Lewis,
Atatürk devrimlerini, Or-
tadoğu coğrafyası ve Islam
ülkeleri açısından en iyi
yansıtan bilim adamlan
arasında sayılıyor.
"Atatürk hayranı ve
Türkdostu" olarak bilınen
Levvis, özellikle ABD'de-
ki bazı platformlarda Tür-
kiye aleyhine propaganda-
lara karşı çıkmıştı. Arala-
nnda Arapça, Turkçe ve
Endonezyacanın da oldu-
ğu 20'den fazla dile çevn-
len kitaplanndan bazılan
şöyle:
Ortadoğu, Araplann Ta-
rihi (1950), Modern Tür-
kiye'nin Doğuşu (1961),
tstanbul ve Osmanh tmpa-
ratorluğu"nda Medeniyet
(1963), Avrupa'nın lslamı
Keşfî(1982).tslamınPoh-
tik Dili (1988), Ortado-
ğu'da Irk ve Tutsaklık, Hı-
nstiyanlar, Müslümanlar
ve Yahudiler Arasında
Kültürel Kanşıklık (1995).
Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi'ne
insanûstü emeği geçen
Prof. Dr.
BORAATAMAN'ı
yitirdik.
Sevenlerinin acısını bizler duyuruyoruz.
Arslan AKGÜNLÜ
RahmiAYHAN
Sinan ÇETtNDAĞ
Aslı ÖZER
Berran ÖZTÜRK
Ertuğrul SABAH