Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4 MAYIS 1998 PAZARTESİ
HABERLER
68, bağımsızbirhareketgençliği, 27 Mayıs politik
devriminin yarattıği özgürlük
ortamında serpilip gelişti. llk kez,
bu denli yaygın şekilde ve çok
sayıda yayımlanan bilimsel.
sosyalist araştırmalar, uygulamalar. devrimci
eserler genç aydınlarca yutulurcasına
okunuyor, ülke sorunlanna olan duyarlıhk
devrimci yayınlarla beslenip geliştiriliyor;
çözüm yollan aranıyor ve bulunmaya
çahşılıyordu.
Türkiye Işçi Partisi'nin kurulması,
sosyalizmi benimsediğini söyleyen
milletvekillerinin parlamentoya girmesi ve
siyasi mücadele vermesi, üniversitelerde
Sosyalist Fikır Kulüplerinin kurulması ve
öğrencilerin bu kulüplerde sosyal, kültürel
etkinliklerde bulunması, anayasanın tanıdığı
özgürlükler kapsamında. memurlann
sendikal mücadelesı, işçilerin grevli sendikal
mücadelesi süreci içinde Devrimci Gençlik
olgunlaştı...
Bu ortam içinde gelişirken, 68'in en belirgin
özelliklerinden birisi de. hareketın
bağımsızlığı olmuştur.
Devrimci gençlik. hiçbır siyasi partiye ya da
kuruluşa bağlanmamış; onun yan örgütü
şeklinde, güdümlü bir gençlik hareketi
olmamıştır. Gençlik hareketi, devrimci
düşüncelerden etkilenerek. siyasi
mücadeleden etkilenerek gelişmiştir. Ancak.
27 Mayıs öncesinde ve hemen sonrasında
görüldüğü üzere. CHP'nin güdümünde
olmadığı gibi. TlP'in de dümen suyuna
gırmemiştir. Aksine, Türkiye !şçi Partisi
üyesi olan ve TİP yönetimınin edilgin
politikasının güdümündekı öğrenci
liderlerine karşı çıkarak ve onlan aşarak,
Devrimci Gençliğin bağımsızlığını
koruyabilmış, gelişip güçlenmiş ve böylece,
Devrimci Gençliğin hareketleri. üniversite
gençliğince kitlesel olarak sahiplenilmiştir.
(Şimdiki gençliğimiz 30 yıl önceki bu
gerçekliği iyi kavramah ve siyasi kadrolann,
gruplann, fraksiyonlann, sırf kendilerine
genç insan devşirmek amacı ile, devrimci
gençlik hareketini bölüp
güçsüzleştirmelerine karşı çıkmah, devrimci
gençlik hareketinin bağımsızlığını saglamalı;
üniversite gençliğinin ortak istemlerini, ortak
çıkarlannı öne geçirme anlayışıyla derlenip,
gücünü birleştirmeli ve devrimci mücadeleyi
yükseltmelidir.)
68, toplumcul bir
harekettir:
Özellikle, 12 Eylül Darbesi'nden sonra,
genelde toplumumuzu. özelde de
gençliğimizi uyuşturmak için, bireyscl
kurtuluş, argo deyımi ile 'köşe dönme'
anlayışı şınngalanmaktadır.
Yazılı ve görsel medyanm da şartlandırması
ile halkımız, toplumsal haksızlıklara,
eşitsizliklere. haksız kazançlara, insamn
insan tarafından sömürülmesine karşı
çıkacağı yerde, ona özendirilmektedir.
lnsanlanmız gittikçe artarak büyüyen
adaletsizliğe karşı çıkacağına; zengin-yoksul
arasında gittikçe açılan derin uçurumun
doğurduğu ve doğuracağı altüstlükler
nedeniyle, Milli Kurtuluştan, Toplumsal
Kurtuluştan yana yer alacağına; rüşvetle,
kara para ile, kaçakçılıkla, şans-talih oyunlan
ile, lotaryacılıkla vb. yollarla, ne yapıp ne
edip karşı tarafa kapağı atmaya ve kendini
kurtarmaya şartlandınlıyor.
Böylece milyonlarca insanımız. egemen
sınıflann tarafına geçebileceği umuduyla her
gün kanarken, içlerinden yok denecek kadar
azı 'sııuf atlryor'.
Geride, kanatılan ve çaresizlik içinde kalan
milyonlarca insanımızın gözünde, sömürü ve
ezi düzeni meşrulaştınlmış oluyor...
Bu kısırdöngüyü kırabilmek için toplum
belleğimizin yeniden tazelenmesi ve
tarihimizin olumlu geleneklerini yeniden
işletebilme becerisinin gösterilmesi
gerekiyor...
Tarihte Genç-Türk geleneği olarak yerini
alan devrimci aydın atılımımızın en son
belirgin halkası sayabileceğimiz
68 kuşağı atılımmın temel özelliklerinden
birisi de hareketin toplumcul olmasıdır.
68 kuşağı ve önderleri, kendileri için hiçbir
şey istemediler.
Ülkesini ve halkını kendi canlanndan çok
sevdiler ve inandıklan yolda kararlı
bir şekilde yürüdüler.
Kişicil olarak kurtulmayı, dünya
nimetlerinden olabildığince yararlanmayı,
kişisel çıkar sağlamayı düşünmediler.
Bu tür düşünceleri de, davranışlan da
küçüklük saydılar.
68 kuşağı için. onun önder kadrolan için
geçerli olan. onurlu olan. insancıl olan yol:
Insanların tek tek ve diğerlenne
rağmen çıkar sağlaması değil; topluca,
insanlann toplumsal olarak refaha
kavuşması; baskı ve sömürüden
kurtulması yolu idi.
Kuşağımızın fedakâr avukatı,
devrimci ağabeyi Halit Çetenk: "Denizler'in
infaz gecesinde, Yusuf un cebinden 17 lira 25
kunış, Hüsey in'in cebinden 21 lira 95 kunış
çıkrı. Banka hesaplan yoktu, şirketleri yoktu,
şirketlerde paylan yoktu ve onlar idam
edildiler. Niçin? Bu haksız ve sömürü
düzeninin devam etmesi için. Başka bir
nedeni yok-." diyor.
(68 Yargılıyor, 68"liler Birliği Vakfı
Yaymlan, baskı 1998, sh. 37)
'Denizler' haksız yere ve hukuka, yasalara,
ahlaka ve vicdana sığmayan bir anlayışla ve
uygulayışla katledildi.
Ancak Denizler'le bırlikte, 68 kuşağının
toplumcul anlayışı. insancıl değerleri Milli
Kurtuluşçu. Toplumsal Kurtuluşçu
gelenekleri de öldürülmek istendı.
Deniz'i ve arkadaşlannı öldürdüklerini
sananlar, elbette ki aldandılar!
Onlar onurla tarihte yerlerini aldılar ve
ölümsüzleştıler...
ençlik hareketi, devrimci
düşüncelerden etkilenerek, siyasi
mücadeleden etkilenerek gelişmiştir.
Ancak. 27 Mayıs öncesinde ve hemen
sonrasmda görüldüğü üzere, CHP'nin
güdümünde olmadığı gibi, TlP'in de
dümen suyuna girmemiştir.Devrimci
Gençliğin hareketleri, üniversite
gençliğince sahiplenilmiştir.
RUZGARI DUNYAYI SARSTI
Her şeyden zaferle çıkan savaş sonrası Amerikan gücü, o zamantn Amerikan ulusunun saflık ve
erdem ülüzyonlan yerinifarklı yaklaşımlara bıraktL Amerikahlar savaşı ka>betmekteolduklannı,
hatta YTetnam'daki savasuı hiçbir zaman ön saflannda yer almamalan gerektiğini anladdar.
ABD'de 68'de Morrison
y
un ünlü "Dünyayı istiyoruz
ve hemen şimdi istiyoruz " dizeleri sloganlaştı
1968, geçmiş gelecekten
ayntuıkeskinbir bıçak
Dış Haberler Sevrvisi- Bugün
Amerikalılar için "60*h yülar" denince ilk
olarak Vietnam Savaşı'nı protesto için
yapılan öğrenci olaylan, sivil haklar ve
karşı-kültür için yapılan eylemler akla
geliyor. llk kıpırtılar ABD'de oldu. llk
isyan 50'lerde müzikle başladr.
Rock and Roll. Siyahlann haklan için
mücadele veren Martin Lather King'in
öldürülmesi yeni bir dalgayı ortaya
çıkardı. 1964 yıhnda Nobel ödülünü alan
King'in cenazesine yüz binler katıhrken,
ölümü ile ünlü liderin Gandi'den
esinlendiği şiddetsizlik felsefesi
geçerliliğini yavaş yavaş, yitirdi. Watts,
Detroit, Newark ve diğer kentlerde
ayaklanmalar patlak verdi. Amerikalda bu
yıllann gerçek radikalleri siyahlar ve
onlann örgütü Kara Panterler'di.
Beyazlar, 1965'te Kuzey Vietnam. ABD
tarafından iyice bombalanıp batağa
gömüldükten sonra sokağa döküldüler.
Washington'da Cumhuriyetçilerin
başkanlık seçimleri için kendi adayiannı
belirlediklerini açıklamalan
Vietnam Savaşı'na karşı protestolan
başlatan unsur oldu. Tepkiler hemen
Demokratlann Chicago'da düzenledikleri
toplantıya yöneldi. Vietnam Savaşı'nm
acımasız bir destekleyicisi olan Chigaco
Belediye Başkanı Demokrat Rfchard
Daley birderce kişinin doldurduğu
meydanlardaki mitinglerde
protesto edildi.
Savaş karşıtı dalga giderek yayümaya
başladı.Savaş kınanıyor, insanlar
tartışıyor, dans ediyor ve iskelet
görünümlü giysilerle pantomimler
yapılarak savaşın dehşeti
canlandınhyordu. Öğrenci hareketinin
başlaması ise 68'de Columbia ve
Berkeley üniversitelerinin işgali ile
yaşandı. San Fransisco. Çiçek Çocuklan
tarafindan işgal edilmiş bir kent
görünümündeydi. Bob Dylan, Joan Baez,
Jimi Hendrix v e Jim Morrison müzikleri
ile büyülediler 1968 kuşagını.
Morrison'un ünlü "Dünyayı istiyoruz ve
hemen şimdi istiyoruz" dizeleri
sloganlaştı.
1968 geçmişi gelecekten ayıran keskin bir
bıçak oldu: O zaman ve şimdi.
O zamarıın her şeyden zaferle çıkan savaş
sonrası Amerikan gücü, o zamanın .
Amerikan ulusunun saflık ve erdem
illüzyonlan yerini farklı yaklaşımlara
bıraktı. Amerikahlar savaşı kaybetmekte
olduklannı hatta Vietnam"daki savaşın
hiçbir zaman ön saflarında yer almamalan
gerektiğini anladılar.
Dev gençlik kitleleri ülkenin büyüklerine
ve otoritelerine karşı çıktılar.
Yeni kuşaklann. yetışen gençliğimizin de
kendilerine dayatılan bireysel kurtuluş
kısır çemberini kıracağına, öldürülmek
istenen toplumcu değerlerle yeniden
buluşacağına, 68 kuşağının toplumcul
geleneğine yeniden sanlacak bilinci
göstereceğine ve daha üst sentezlen
yaratacağına inanıyoruz.
68 kendi tarihi ile barışık
bir harekettir:
"İçinden çıkbğımız; daha doğrusu içinden bir
türiü çıkaraadığuruz" Osmanh toplumu,
Osmanlı devletinin temelindeki İslam
Medeniyeti yeterince araştırılmamış; 68
kuşağı olarak, bu konuda yapılan
araştırmalar yeterince özümsenmemiştir...
Buna rağmen, 68'liler, genel olarak
tarihlerindeki devrimci atılımlan
benimsemişler. İbni Haldun'dan, Şeyh
Bedrettinler'e; Pir Sultan Abdal'dan Nâzım
Hikmetler'e değın geçmiş devrimci değerlere
önem verilmiştir.
68'liler, emperyalistlerce içten içe kemirilip
aşındınldıktan sonra paçavraya çevrilen.
paramparça yapılarak ışgal edilen Osmanlı
devleti yıkıntılan üzerinde verılen Milli
Kurtuluş Savaşı'nı ve devrimle kurulan • •
Türkiye Cumhuriyeti'ni de doğru
değerlendirmiştır.
Emperyalizme ve onun güdümünde olan
gericiliğe karşı verilen Kurtuluş Savaşı
benimsenmış, sahip çıkılmıştır. Kurtuluş
Savaşı önderleri, başta Mustafa Kemal
Atatürkolmak üzere saygı ile anılmış,
bayrağımıza, milli marşımıza ve milli
değerlere saygı gösterilmiştir.
Atatürk'ün devrimci atılımlan. 'Gençliğe
Hitabe'si, "Bursa Nutku', 68 gençliğini her
zaman etkilemiş, duygulandırmış,
ivmelendirmiş. gençliğin kendisine güvenini
arttıran bir rol oynayarak, emperyalıstlere -
gericilere - vatan ve millet satıcılanna,
dirençle karşı durma duygusunu beslemiştir.
Kurtuluş Savaşı'nı halk ile birlikte başaran,
gericiliğe ödün verdiği. özgürlükleri
kısıtladığı için, DP iktidannı deviren, 27
MayısTa daha özgür bir ortam getiren orduya
saygı duyulmuştur.
O dönemde siyasi iktidann baskısı ve
yönlendirmesi nedeniyle gençliğe saldırtılan
polisle yapılan çatışmalarda. olaylann daha
fazla büyümemesi için getirilen
askerlerin, 'ordu-gençlik el ele'' sloganı ile
karşılandığı ve askerlerin araya girdiği, hatta
zaman zaman askerlerle polislerin
birbirlerini hırpaladığı henüz belleklerden
silinmiş değildir.
68 kuşağının başansında ve bugün hâlâ
aşılamamış bir değer olmasında, kendi tarihi
ile banşık olması (geçmiş devrimci
değerlerine ve geleneklerine saygılı olması)
son derece önemli bir yer tutmaktadır.
Bu tavnn doğruluğu, devrimci mücadelenin
praliğinde teslim ve tescil edilmiştir...
Sonraki kuşaklar, devrimci tavır sanarak,
Cumhuriyet devrimlerine,
Kuvayı Milliye geleneğimize yabancılaşma
yanılgısına düştüler.
Hiç değilse. yeni yetişen genç
kuşaklarımızın, 30 sene önce 68'lilerin çok
doğal ve bir ölçüde kendiliğinden yürüttüğü
doğru devrimci tavnnı iyi algılamasında,
sağlıklı kavramasında yarar var.
68. emperyalizme,
gericiliğe ve faşizme karşı
bir harekettir:
Bizim 68, çokuluslu şirketlerin, diğer deyişle
uluslararası finans-kapitalin
ekonomik-sosyal-kültürel-siyasal saldınsına
karşı direnmiş; emperyalizmin gerek
ülkemizdeki, gerekse dünya ölçüsündeki
egemenliğine, baskısına başkaldırmıştır.
68 kuşağı, emperyalizmin, geri ve yoksul
ülkelerdeki en gerici ve en ırkçı kesimleri
güdümüne alarak sömürü düzenini
sürdürdüğü gerçeğini kitaplardan okuyup
öğrendiği kadar. bizzat, sosyal pratiği
içinde de yaşayarak görmüş ve
kavramıştır.
Devrimci gençlik emperyalizme karşı
bağımsızlık ve demokrasi mücadelesinde.
her zaman gericiliği ve gericileri karşısında
bulmuştur:
Komünizmle Mücadele Derneği, llim Yayma
Cemiyeti gibi kuruluşlarda örgütleıjen
gericiler, emperyalist güçlerin yedek gücü
olmuştur. Gericiler. devrimci mücadeleyi
sindirmek için; sindiremeyeceği denli
güçlenmiş durumlarda ise,
devrimci hareketin gerçek hedefine
ulaşmasını engellemek için, her zaman
emperyalistlerce kullanılmışlardır.
Kuvayı Milliye geleneğine sahip çıkan
68'liler. Kurtuluş Savaşı'nda da
ülkemizi ışgal eden emperyalistlere karşı
verilen savaşın. aynı zamanda.
işgal güçlerine destek veren gericilerin
ayaklanmalanna, isyanlanna karşı verilen
savaşla bırlikte ve iç içe yürütüldüğünün
bilincindeydi, bu bilinçle. 68'liler, Amerikan
emperyalizmine ve onun simgesi olan 6.
Filo'ya karşı ödünsüz ve kararlı bir mücadele
yürüttüler, yakınlarda Antalya'ya gelen ve
çiçeklerle karşılanan 6. Fılo erlerine
o dönem. lstanbul ve Beyoğlu sokakları dar
edilmişti.
Devrimci gençlik, Amerikan askerlerini,
Beyoğlu" nda mürekkeple. boyalarla,
yumurtalarla karşılayıp, 'hoş geldin'
demiş (!) ve 'Amerikah it evine git\ 'Yanki go
hom' sesleri arasında uğurlayıp (!).
Dolmabahçe'de denize dökmüşlerdi.
6. Filo ve Amerikan emperyalizmine karşı.
ülkemizin ilerici-devrimci güçlen olarak.
68'lilerin. aydınlann, işçilerin. memurlann.
emekçilerin, 16 Şubat 1969 günü
bağımsızlık ve demokrasi ıstemi ile
başlattıklan yürüyüş; bugün hâlâ
aydınlatılması gerekli olan, tarihe 'Kanlı
Pazar' olarak geçen,
C1A güdümlü bir provokasyona uğratıldılar.
80"in üzerinde devrimci kuruluşun
ve yüz bınleri bulan katılımla başlayan,
yasal izinleri alınmış olan yürüyüş kolunun
başı, miting alanına, Taksim'e henüz ulaşıp
alana birkaç bin kişi girerken,
polise barikat kurdurularak, diğer
yürüyüşçülerin önü tıkandı ve yürüyüş
engellendi. Taksim Alanı'na salıverilen
birkaç bin devrimci, gericilere
yem edilmek istendı:
(Günlerce önceden gerici basın tarafından
cihat çağnlan ile tahrik edilen ve
Komünizmle Mücadele Derneği,
llim Yayma Cemiyeti. Milli Türk Talebe
Birliği (MTTB) gibi kuruluşlann. siyasi
iktidardaki AP'nin organizasyonu ile
Anadoludan getirilen, sabah Beyazıt
Camıi'nde toplu cihat namazları ile
şartlandınlıp. iyice saldırganlaştınlan
20 bin kadar gerici,
Taksim Meydanf na önceden yerleştirildi).
Gericilerin taşlı-sopalı-bıçaklı saldınlan
başladı. Taksim Meydam'nda. yasal yürüyüş
ve miting haklannı kullanırken, gericilerin
yasadışı saldınsına uğratılan devrimciler
kendilerini savunmaya çalıştılar.
Polisin gözü önünde iki devrimci öldürüldü,
yüzlercesi yaralandı.
68 kuşağı, Amerikan emperyalizmi ve
güdümündekı siyasi iktidar+gericilik
ittifakımn bağımsızlık. özgürlük ve
demokrasi düşmanı olduğunu ve Türkiye
halkının çıkarlanna aykın bir cephe
oluşturulduğunu, böyle birçok olayda, acı
deneyimı ile görüp kavradı...
Sürecek
BtZBİZE...
ERDAL ATABEK
Şocuk Ruh Şağlığı, Anneler
İabalar ve Öğretmenler...
Sapanca'da yapılan 8. Ulusal Çocuk ve Ergen
Ruh Sağlığı Kongresi bu konudaki gerçeklerin bir
kez daha ortaya konmasına, yeni görüşlerin, yeni
çalışmaların gözden geçirilmesine yardımcı oldu.
Kongreyi düzenleyenleri ve katılanlan kutlamak is-
tıyorum. Bu kongrede yapılan çalışmalardan çıka-
nlacak önemli sonuçları şöyle özetleyebiliriz:
1. Nüfus yelpazesi çok genç olan ülkemizde ''Ço-
cuk ve Ergen Ruh Sağlığı Hizmetleri" yeterince ge-
lişmemıştir. Bu sağlık dalının kimlik kazanması bile
güçluklerle ve yakın zamanlarda olabilmiştir. Oysa
ülkemiz için bu konunun olağanüstü bir önemi var-
dır.
2. Bu yaş dilıminın ruh sağlığı hizmetleri, erişkin
ruh sağlığı hizmetleri de, bir ekip işidir. Bu alanda
eğitim görmüş uzman hekimler, psikologlar, sosyal
hızmet uzmanlan ve pedagoglar tarafından bırlikte
yürutülmesi gereken hızmet, bu anlamda gerçek bir
işbirlığine dayanmaktadır. Onun için de, "Çocuk ve
Ergen Ruh Sağlığı Hizmetleri" bu koordinasyonun
sağlandığı. gerekli tanı yöntemlerinin, gerekli test-
lerin, gereken süre ayrılarak uygulanacağı merkez-
lerde verilmelidir. Bu da kaynak. eleman, araç ge-
reç sağlanması ve sürekli eğitimle bilgilerin yenilen-
diğı bir sıstemı gerektirmektedir.
En önemli konu, doğru tanı konmasıdır. Çeşitli ra-
hatsızlıklann ve bozukluklann tiplerinin, dereceleri-
nin, olası seyrinin, tedavi programımn temeli 'doğ-
ru fan/'dır. Doğru tanı konduktan sonra yapılması
gerekenlerplanlanacak, buradagörev alan eleman-
lar çalışmaya başlayacaklardır.
Çocuk ve ergenlerle uğraşmak, sevgi gerektiren,
anlayış gerektiren, sabır gerektiren, ilgi gerektiren bir
iştir. İyi bir iletışım kurabılmek konunun özünü oluş-
turmaktadır.
3. Ruh sağlığıyla uğraşan bütün elemanlann en
önemli görevlerinden birisi de annelerle babalarla iyi
bir ıletişim kurabilmektir. Bu görev çocuğun duru-
mu kadar önemlidır. Çünku, anneler ve babalar ço-
cuklannın rahatsızlığından dolayı üzgündür, sıkıntı-
lıdır, çare aramaktadır. Kimi anneler ve babalar ço-
cuklarının rahatsızlığını bir türlü kabul edemezler.
Böyle bir rahatsızlığın olmadığını, çevrenin gerekli
anlayışı göstermediğinı düşünür. söyler, tepki gös-
terirler. Kimi zaman kendilerini uyaran kişileri redde-
derek, hatta suçlayarak rahatlamaya çalışırlar. An-
cak bu duygusal tepkilerin, konuya ilişkin reddet-
melerin, suçlamalann çocuklarına ve kendilerine bir
yaran yoktur. Burada karar verme hakkı sadece ko-
nunun uzmanlarınındır. Onlar, gerekli incelemeleri
yaparaktanı konusundaki bulgulannı söylerter. Eğer
çocuklarının sağlığı konusunda karar vererek rahat-
lamak isteyen anneler babalar daha sakin, daha so-
ğukkanlı olurlarsa, gerçeklere daha doğru yaklaşa-
bilirler. Onun için de annelerin, babalann, hatta an-
ne baba adaylannın "çocuk gelişimi, çocuk eğitimi,
çocuk beden ve ruh sağlığı" konulannda eğitilme-
leri gerekir. Gelişmiş ülkeler, güçlüklerini süreklilikta-
şıyan "yetişkin eğitimi" sistemiyle aşabilmişlerdir.
Eğer çocuğun bırrahatsızlığı. bir hastalığı varsaonu
reddetmek, görmezden gelmek, sadece durumun
zararlarını sürdürmeye, bu zararları arttırmaya yol
açar. Eğer bir rahatsızlık, bir hastalık yoksa hiçbir uz-
man böyle bir şeyı başka türlü yorumlayamaz.
4. Önemli bir konu da, öğretmenlerin ve okul reh-
berlik servislerinin bu konudaki eğitimleri ve dikkat-
leridir. Öğretmenlere çeşitli rahatsızlıklann belırtile-
ri gerekli ölçüde öğretilmelidir. Çünkü, sınıfta ilişki
kuramadığı için öğretilenleri algılayamayan ya da bil-
gi alma yetisinde bozukluk olan, ya da dikkat eksik-
liği nedeniyle anlatılanlarayoğunlaşamayan, böyle-
ce "tembel, dikkatsiz, aşın yaramaz" gibi çeşitli ad-
larta etiketlenen çocuklar aslında "yardım edilmesi
gereken çocuklar"dtr. Bu durumlarda çocuklann ai-
leleri uyanlmalı, birlikte sağlık hizmetinin destegı
aranmalıdır.
Okul rehberlik servisleri de yoksa kurulmalı, var-
sa güçlendirilmeli, yeterii işlev gücüne kavuşturul-
malıdır.
5. Bu durum da okul sağlık hizmetlerinin ne den-
li önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Okul sağlık
hizmetleri koruyucu hizmetlerdir. Bütün koruyucu
hizmetler gibi, hastalıklardan korumak, kitle tarama-
sıyla rahatsızlıklan. hastalıkları erken tanı ile ortaya
çıkarmak, erken tedaviye kavuşturmak hedefine yö-
nelmiştır. Okul-aile bırliklennin de bu durumu dik-
kate aiması gerekmektedir.
"Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı" çok önemli bir
toplum sorunudur. Ne ölçüde erken, ne denli yeter-
ii bir hizmete kavuşursak geleceğimiz de o ölçüde
güvenli olacaktır.
Aydın
Polis saldmsı
Meclis gündeminde
İZMİR (Cumhuriyet
Ege Biirosu) - Aydın Ağır
Ceza Mahkemesi'nde
Baki Erdoğan'ın ışken-
ceyle ölümüne neden ol-
mak suçundan 5.5 yıl
hapse mahkûm olan po-
lıslerle ilgili karann açık-
lanmasının ardından. sa-
londa bulunan sivil polis-
lerin gazeteci. avijkat ve
savcı Hüseyin Kaya'ya
saldırıları TBMM"de
gündeme getirildi.
CHP Aydın milletvekı-
li Fatih Atay. TBMMde
yaptığı konuşmada. "Ay-
dın Adliyesi'nde, cnınivet
güçlen tarafından davayı
izleven tüm sKil kuruluş-
laravemaktulün yakınla-
nna manev i işkence uygu-
lanmışnr" dedi.
Duruşma öncesi Aydın
Adlıyesi'nın çevresinin-
güvenlık güçlerince kuşa-
tılarak. davayı izlemeye
gelenlere gözdağı verildı-
ğini, üzerlerinin arandığı-
nı vurgulayan Fatih Atav
tepkısmi şöyle dıle aetir-
di:
-Bolki bu arama doğal-
dır. Ama iki doktor, üzer-
lerinde bildiri var diye
Merkez Karakolu'na gö-
türülmüş. saatlcrcegöza)-
hnda tutulmuştur. Izlevi-
ciler kısmının orurulmasj
gereken \erieri sivil polis-
lerie doldurulmuştur.
Maktulün yakınları, da-
vavı izlemek için gelen si-
vil toplum örgütlerinin
temsilcileri, avukatlar, ga-
zetecüer oturacak yer bu-
lamamıştu'. Daha sonra
mahkeme. karannı açık-
lamış ve salon içinde bü-
>ük bir gürültü olmuştur.
Salonun içinde bulunan
bütün güvenlik güçleri,
gazetecilere, üzerlerinde
cüppeolan avukaüara sal-
dırmışlardır. Polisler, adli-
yenin çıkışuıda. koridor-
da. davavı izlemeye gelen
herkesi hırpalamış,v«döv-
müşlerdir."
CHP'li Atay, Mahke-
me Başkanı Turgut Yıldı-
nra, Savcı Hüseyan Kaya
ile mahkeme üyelennin
salonda bulunan gazete-
ci. avukat ve duruşmayı
izleyen sivil toplum ör-
gütlennın temsilcilen, Er-
doğan"ın yakınlannın can
güvenliklerinin sağlan-
ması için olağanüstü çaba
sarf etmesine karşın. Vali
Muharrem Göktayoğ-
lu'nun olaylara duyarsız
kaldığını savladı.