18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 MAYIS 1998 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 'Artıl kurul la konuştu çozum sunacagız CHP ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, 28. Olağan Kurultay'm açılı- şında yaptıği konuşmada, " Bu, çok uzun zamandır önemli bir iç ça- üşma ve tarrjşma yasamadan gerçekleştir- diğimiz ilk kurulta>. sosyal demokraüar. birbimle çanşan. birbirine tuzaklar ku- rsn siyaset anlayışını bir tarafa bırakıp kendi iç dünyasında bütûnlfiğü gerçekieş- tirdi. Arük iilke sonınlanna çözümler snnma aşamasındayız" mesajı verdı. Kendisini "oynaklıkla" suçlayan Başba- kan Mesut Ydmaz'a "Aynaya baksın" karşılıgını veren Baykal. "Öynak sözü- nün oflun ağzmayalaşmadığını ve başına çok iş açacağını bir daraşmanı Başba- kan'a hanrlatmaüydT dedi. CHP lideri. "bu hükümetin koîtuk değneği ve spetne- sjobnayacakiannı" söyledı. Baykal, IHD Genel Başkanı Akın Birdal'a saldıranla- nn Yeşil'in adamlan olduğunun anlaşıl- dığını aktanrken de "Peki sormak lazım YeşÜ künin adamı?" sözleriyle hüküme- ti suçladı. Baykal, Türkiye'deki bunalım- lardan çıkış yolu olarak altın üçgen mo- delini sunarak "Devlet sosyal, ekonomi üretkenvesiyasetdemokratikolacak'' di- ye konuştu. Baykal, partisinin 28. Olağan Kurultayı'nda konulanna göre özetle şu konuşmayı yaptı: İç çekişmesiz kurultav: Ku- rul tay CHP'nin uzun süreden beri ilk tartışma ve ça- tışma yaşamadan gerçekleştirdigi ilk kurultaydır. Içe dö- nük tartışmanın ar- tıkgeridebırakıldı- ğı, sosyal dernok- ratlann iç bütün- leşmesini gerçek- leştirdiği dışa yö- nelik çalışmalanna hız verdikleri ilk kurultaydır. 12 Ey- lül'den sonra dağıl- ma ve parçalanma sorunlannı yaşa- dıktan sonra kay- naşmayı başaraca- ğımıza hiç kuşkurr yok. Hareketin bu noktaya gelmesin- de büyük emekler harcandı. Bu tablo sosyal demokratla- ra kıvanç*veriyor. Birbiriyle tartışan, birbırine tuzak kuran siyaset anlayışını bir kenara attık. Gele- cekte daha da ileri gideceğız ve geçmişin tüm olumsuz kahntılannı sileceğiz. İlk kez bu kurultayla kurultayın huku- ki gereklerini yerine getirmenin yanı sı- CHP lideri Deniz Baykal, kurultay konuşmasında radikal sağın virüsierinin merkezsağa da bulaştiğını söyledi.(Fotoğraf: HASAN AYDIN) ra. iilke sorunlanyla ilgili Çözüm önerile- rimizi de kamuoyuna sunacağız. Enflasyon: Çok yönlü krizlerden oluşan bunalım yumagı Türkıye'yi çev- relerken, gözler, umutlar. dikkatler CHP'yeyönelmiştir. Uzun sürediruygu- lanan sağ politi- kalar nedeniyle Türkiye inİcâr edilemez buna- lımlarlakarşıkar- şıyadır. Onlardan biri ekonomiktir. Ekonomik buna- lımın enflasyon- dan güç aldığı doğrudur. Türki- ye 20 yıldır yük- sek enflasyonun baskısi altındadır. Ekonomik ve toplumsal yaşa- mımız bundan ağırbiçimdeetki- lenmektedir. Dünyadaki 186 iilke arasında bu denli yüksek dü- zeyde enflasyonu uzun süre taşımış başka ülke yoktur. 20 yıldır bizde yüzdeöO'layüzde 100 arasında değişen bir enflasyon ege- mendir. Bunun kriz ve tıkanıklık yaratma- ması söz konusu olamaz. Böyle bir enf- lasyon iç banşı ve toplumsal dengeleri sarsar. Böyle bir enflasyonun Türkiye'de- ki yansıması ekonomik. sosyal, ahlaki de- KONUKLAR 'Türk halkı potitika değişikliği istiyor* ANKARA (Ctım- huriyet Bürosu) - CHP kurultayını çok sayıda yabancı konuk da izle- di. Avusturya Sosyalist Partisi Milletvekiti ve Avrupa Topiulugu Sos- i yalistGrubuTemsilcisi Hannis Swoboda. Al- manya Sosyal Demok- rat Partisi'nden (SPD) Gerd Andres, Gisete Nauck ve Türk kökenli milletvekili Leyla Onur, Avrupa Birliği Dışilişkiler Sekreteri Susanne GauL Danış- man Patric CasteBo. Norveç tşçi Partisi Mil- letvekili Haaton Blan- kenborg. Dışilişkiler Sekreteri TonjeWestby, Isveç Sosyal Demokrat Parti Sekreteri Monfca Andersson.KıbnsCTP Genel Sekreteri Ferdi SaWt Soyer ile TKP Milletvekili Mustafa Akmç kurultayı izleyen yabancı konuklar ara- smdaydı. Swoboda ile OntiT, yabancı konuklar adına kısa birer konuşma yaptılar. Swoboda. Av- rupalı sosyal demokrat- lar olarak Türkiye'yi Avrupa Topluluğu'nda görmeyi istediklerini belirtti. Sosyal demok- rasinin, 'daha güçlü bir ekonomL daha iyi ya- şam standardı. daha iyi insan haklanvedemok- rasi' demek olduğunu belirten Swoboda, tüm bunlann AB kadar Tür- kiye için de geçerli ol- ması gerektiğini kay- detti. Onur da. Türki- ye'de yaşayan insanla- nn artık politika ve ik- tidar değişikliği is- tediklerini belirtti. Muhalifler, Cenel Başkan Deniz Baykal yönetimini partiyi sağa kaydırmakla suçladılar 'CHP seçime hazır değir OLCAY AYDİLEK CHP ANKARA - Kurultay yanşında listeyı zorlamakla yetınen muhalif milletvekilleri ve Parti Meclısi üyelen, Deniz Baykal yönetimini. 'partiyi sağa kaydınnak ve k; parçalanmaya uğratmakla' suçladılar. Muhalif milletvekillen Aydın Güven Gürkan,Ercan Karakaş, SeyfıOktayveFıkri Sağlar ın yaptıklan ortak yazılı açıklama kunıltayda delegelere dağıtıldı. Muhaliflenn eleştirileri şöyle: 4 milletvekili: Siyasal dinciliğin gücü ve yaygınhğı Aralık '95 seçimlerinden sonra ortaya çıktığında bekledik ki parti yönetimi laik, demokratik. sosyal hukuk devletinin ağır bir aşındınlmaya uğramasmın nedenleri ve bunlann giderilmesi yolunda verimli bir tartışma açar ve buna dayanarak yeni bir siyasal proje oluşturur. Bunu bekledik, ama hiçbir şey yapümadığını gördük. Parti politıkalannın ve doğrultusunun oluşturduğu vahim boşluklar nedeniyle geçmişte sola yönelmiş sosyal katmanîann şimdi artık başka siyasetlere yönelmiş ve siyasal dinciliği de besler bir siyasal tercihe sürüklenmiş olmalan. üzerinde önemle durmamız gereken bir olgudur. Bunlann hiçbirini partimizin gündemine aldıramamış olmanın derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Susurluk, seçime sürüklenilen bir Türkiye*de çözülemez. Bir seçim sonrasında da unutulmaya bırakıhr. Bu hükümetin CHP desteğine duyduğu ihtiyaç. CHP'ye Susurluk konusunda da belirleyici bir rol oynayabilme şansını vermiştır. CHP bir erken seçimi zorladığı ölçüde Susurluk olayının çözülmesinde de zorlayıcı bir rol oynamalıdır. Genel başkanın erken seçim konusundaki açıklamalanndan önce parti ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART organlannda bu konu konuşulmadı. Hangi tarihte yapılırsa yapılsın seçim için CHP"nin hazırlıklan yetersız. Kurultayda muhaliflerden DİSK Başkanı, Istanbul delegesi Rtdvan Budak. PM üyelen Kenan Coşar ve Mustafa Gazalcı'nın konuşmalan da alkışlar ve "İnadına örgüt inadına sol" sloganlanyla karşılandı. Budak. Baykal "ı genel başkan olarak görmek istediklerini. ancak Baykal'ın iki dudağı arasında siyaset yapmak istemediklerini vurguladı. Sağhk ve eğ\tim hizmeti, iş güvencesi, vergi adaleti. eşit iş olanaklannın yaratılmasının tüm toplumsal kesimlerin ortak özlemi olduğuna işaret eden Budak, Türkiye'de siyasetin bu sorunlann üstesinden gelecek başanyı gösteremediğini söyledi. Siyasetin yıllarca etnik farklılıklar, din sömürüsü ve hemşericilik üzerine yapıldığını kaydeden Budak. -Türk insanı irticayı, enflasyonu, darbeyi bu yüzden yaşıyor" dedı. Mustafa Gazalcı da, CHP yönetimınin bir mirasyedi gibi davrandığını belirterek panınin devrimci ve sol kimliğınden gelen düşünsel mirasının harcandığını söyledi. Parti içi demokrasinin u\ gulanmasını isteyen Gazalcı, adaletsiz düzeni değiştirecek somut çözümler üretilmesi gerektiğini kaydetti. Gazalcı. "Hem kurultay ımızı bir değişim kurultayı olarak göreceksiniz. hem de yönetim kadrosunu, anlayışını aynen koruyacaksınız. Değişim bunun neresinde" görüşünü dile getirdı. CHP PM üyesi Kenan Coşar. partinin temel sorununun yabancılaşma olduğunu belirterek. "CHP, merkez yönetimi önce kendi yönetimine, sonra CHP tabanına ve sosyal demokrat ideolojiye yabancılaşt" diye konuştu. ğer yargılannda büyük çöküntüler yara- tacaktır. Bu sorunun bir an önce çözülme- si kaçınılmazdır. Bu enflasyon. gelir da- ğılım makasını açıyor. Bu çarpıklık son yıllarda daha da artıyor. Bu nedenle Tür- kiye"de toplumsal kesimler arası uçurum tehlikeli biçimde açılıyor. Ultra, mega zenginlerle milyonlarca yoksul yurttaşımız yan yana yaşamını sürdürme mücadelesi veriyor. Enflasyon, bir numaralı halk düşmanıdır. Enflasyon, resmi hırsızlıktır. Si>a.si k r i z : Siyasikrizintemelin- de cumhuriyet ile demokrasi arasındaki ilişkinin tam yerine oturtulmaması yatı- yor. Türkiye, demokratik rejimi oluştur- maya currihuriyetten hareketle başlamış- tır. Belli çevrelercumhuriyetle demokra- si çatışıyormuş gibi bir anlayış ıçinde. Demokrasi. cumhuriyetın temelı üzerine oturacaktır. Cumhuriyetı çürüterek, erite- rek. küçülterek demokrasi güçlendırile- mez. Biz demokrasiye burju\ aziden geç- medik. Cumhuriyet, tüm yurttaşlar ara- sında aynm gözetmeksızın u> gulanan bir rejimdir Bütün yurttaşlan cumhuriyet ay- nm gözetmeksizin kucaklar. Bu cumhu- riyet terbiyesidir, cumhuriyet çeşnisidir. Cumhuriyeti yıkmak bu özü yıkmak- tır. Cumhuriyet, Türkiye'yi çağdaş bir toplum yapısına taşıma girişimidir. Kim- se cumhuriyet ile laiklikle. kadın erkek eşitliğiyle ve Gazi Mustafa Kemal Ata- türk'le uğraşmasın. Bunun kımseye. demokrasiye, hiç- bir yaran yoktur. Cumhuri- yetin tarikatlaşmasına izin vermeyeceğiz. Sos>«l devlet: Eği- tim ve sağlık paralı hale gel- di. Sosyal güvenlik etkisiz- leştirildi ve insanlar yalnız- laştınldı. Kendi kendilerine terk edildiler. Türkiye cumhuriyet te- mellerine sahip çıkacak de- mokratik yaşam bunun üze- rinde yükselecek ve sosyal devlet anlayışına sahip çıkı- lacak ve sosyallığin ayıp ta- rafı olmadığı vurgulanacak- tır. Hüküraet: Bu hükü- met REFAHYOL'un yarat- tığı ya da yol açtığı tehditle- ri ortadan kaldırmak için geldi. Ama bu yönde 8 yıl- lıkeğitimdısında hiçbir cid- di adım atmadı. Hükümet. iktidarnimetlenni kullanma yanşına girmiştir. Devlette kadrolaşma, ta- lan yapmak için işbaşında- dır. De\ let kadrolan, bugün- kü hükümetin militanlannın yerleştinldiği kurumlar ha- line gelmiştir. Ortada hiçbir ciddi alternatifpolitika yok- tur. Irtica yasalan Meclis komisyonlarında hüküme- tin katkılanyla örtbas edili- yor. Yılmaz. oynak Başbakaın: Yılmaz par- tisinin 15. kuruluş yıldönü- münde oynak destekten şi- kâyet verdi. Siyasette pole- mik vardır, tartışma vardır. Ama oynaklıkla suçladığı siyasi parti sayesinde haya- ünın en uzun süreli iktidan- nı elde etmişken. polemik yaparken bunu göz önünde bulundurmahydı. Oynak sözünün onun ağzına yakış- madığını ve başına çok iş açacağını bir danışmanı Başbakan'a hatırlatmalıydı. Eğer Sayın Başbakan bir oynak anyorsa aynaya bak- sın. Bir. 23 Nisan'da aynaya baksın; bir, 26 Nisan'da. Tif- lis'e giderken uçakta ayna- ya baksın. sonra Tiflis'te ga- zeteci arkadaşlarla konuşur- ken. sonra MGK'ye girer- ken aynaya baksın. Oynak anyorsa MGK'de irtica ile mücadeleyasalannı çıkara- cağına söz verdiğinde ayııa- ya baksın, sonra Meclis ko- misyonlannda kendi millet- vekillerinin söz konusu bu yasalan engellemesinden sonra aynaya baksın. 1 TlRMIKI AYDIN ENGİN ANKARA - Başlıktakı matematik denklem. CHP'nin 28. kurultayının top- tandığı salonun en göz alıcı yerine asıl- mıştı. Parti yönetimınce kurultay için ha- :ırlanan küçük broşürlerde. afişçiklerde ilan daaynı formülyeralıyordu. Demek <i ciddiye almamız gerekiyor. Örneğin "müzmin muhalif"\\k yapıp, 'Tony Blair'den değişim'/, Gerhard Schröder'den 'yenilenme'y/ (innovati- ın) ödünç alan CHP yönetimi, Iberik fanmadası'ndan da şu ünlü'+ ve =' re- ;etesini aktararak yeni bir sosyal de- nokrat çızgiyı benımsediğinı ilan etti..." gibisınden "imalt" satırlar döktürmeme- iyiz. Keza, "Yahu Deniz Baykal bundan 3pey önce bir de 'yeni sol 1 terimini kul- andıydı; ondan sonra da bir daha kul- anmadıydı; bızcileyın ciddiye alanlar beyhude yere 'Bu yeni nasıl bir yeni a- cep' diye bekledi durduydu. Sakın bu kez de..." fılan da dememeliyiz. Degişımse değişim. yenilenmeyse yenılenme! Gerçekten bu ülkenın yeni- lenmeye gereksinimi var. Gerçekten bu Yenilenme + Değişim = Başan ülkede köklü bir değişim gerekiyor. Eh. madem CHP de değişim ve yenilenme- den yana olduğunu ilan ediyor, koltuk çı- kalım, destek verelim... Eğer değişim, gerçekten değişimse; yenilenme, gerçekten yenilenmeyse... Kurultay salonunun epey solgun coş- kusu içinde, günlerdir kulaklanmıza "Genel Başkan çok önemli bir Türkiye tahlili yapacak" diye fısıldanmasının büsbütün kabarttığı bir merakla Bay- kal'ın konuşmasını bekliyoruz. CHP'nin değişimden ve yenilenmeden ne anla- dığını en yetkilı ağızdan dinleyıp öğre- neceğiz. Beklenen an geldi. Gümbürtülü bir müzik eşliğinde. Atatürk Spor Salo- nu'nun bir duvannı boydan boya ekran olarak kullanan bır görsel gösteri baş- ladı. CHP amblemının, bayrakların, altı- okun. yazıların, sloganların dev duvar ekranda uçuştuğu bir "jenenk" izledik. Ardından duvar ekran ortasından yanl- dı ve aşağıya kadar tatlı bir meyille inen merdivenin başında. bir ışık demetinin içinde ve TV eğlence programlarınm o bildik dumanları arasında Genel Baş- kan belirdi. Merdivenleri inerken üstüne ellerindeki karton kutulardan avuç avuç konfeti atan genç kızlar da "show"a show" kattılar. Yabancı konuklar, diplomatik bır ne- zaket gereği gülümsemelerinı örtmek üzere ellerini suratlannda gezdırmeye başladılar: delege tribününde coşku bir yana belirgin bir... bir... Bir evet. bır ya- dırgama elle tutulur oldu. Gazeteci tay- fası bu alışılmadık gösteriyi nasıl değer- lendırmek gerektiğini çıkaramadığı için birbırlenne daha sık bakar oldular... Bu show üstüne yarın da, daha son- raki günler de çok yazılıp çızılecek; par- ti örgütlerinde bu konuda olumlu olum- suz epey konuşmalar olacak. Bu belli. Ama çok önemli değil. Nisan sonunda toplanan Alman Sos- yal Demokratlann kongresindeki benzer "show"un ölçülülükten kaynaklanan ta- dı, sadeliğinden kaynaklanan etkililiği ile karşılaştınldığında CHP Kurultayı'ndaki shovv'un epey görgüsüz, epey pop ko- kan havasını vurgulamanın da bizce pek anlamı yok. Ancak "fekadam"olgusunun bu ka- dar okkalı vurgulanması önemli. Gücü- nü örgütsel yapısından alan sosyal de- mokrat harekette, "tek adam"a, Ece- vit'in en parlak günlerinde bıle bu kadar abartılı vurgulanmadığı göz önüne alın- dığında bu vurgu gerçekten de "yeni ve değişik". Nitekim Baykal-show başlamadan daha beş-on saniye önce "inadına ör- güt, inadına sol" diye haykıran büyü- cek bir partili grupta, bu yadırgamayı çok somut gözledik. Sonra Baykal'ın uzun konuşması başladı. Bu satırlar yazılırken Genel Başkan hâlâ konuşuyor. Bizse kulağımız Baykal'ın sözlerinde, gözümüz Baykal'ın öve öve bıtiremedi- ği "çözüm projelerı"rim sayfalarında "yenilenme" ve "değişim"in ne ve ne- rede olduğunu çıkarmaya çabalıyoruz. Bu metinlerle önümüzdeki günlerde epey işimiz olacak. Ama daha şimdi- den altını çizdiğimiz birkaç satırı sizinle bölüşmekdileğindeyiz. Çözüm projele- rinden biri "Genel Ekonomi" başlığını taşıyor ve şu cümle: "... Istıkrar ve verimlilik devletin... öğelerinin olmazsa olmaz koşuludur. Sosyal amaçlı bile olsa hiçbirpolitika is- tikrar ve verimlilik hedefierini arka pla- naitemez..." Hımmm. Hımmmm... "Sosyal amaçlı bile olsa hiçbirpoliti- ka..." CHP'nin sözünü ettiği "değişim ve yen//en/ne "nin ne olduğunu ve ne ol- madığını anlamaya bu cumleden mi başlasak acaba? POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Sessizlik... Eskiden coşkunuzdan bir gökkuşağı yapılırdı gü- zel kızlar; şimdi aşk yorgunluğuyla masalsı kentler kurma peşindesiniz... Bilmem Vıtezslav Nezval'ı tanır mısınız? : Gün yaş döker... Çiseler çayırın üzerine... Çayır yeşildir, gözler mavi... Sağ gözün öğle vaktidir gökyuzünün en yüksek noktasında güneşi andıran gözbebekleriyle... Sol gözün öğle saatlerinde bir göldür... Ve bulutlar... Sannlanndır senin... Aşkı düşündüğünde bir gemi geçer su üzerinden yadaAfrika... Korktuğun zaman sen. akrep burcu çıkar bulutla- nn içinden... Bak dinle şu sesi. tanımanı isterim: "Eski sevda gölgelerinisilerdim gözlennden, ergu- vani aşk yıldızlan altında; bir sessizlik olmadan göz- lerin..." Şimdi Voltava'dır söylenen bu sözsüz şarkılar; Vol- tava söylüyor ve ben yazıyorum güftesini... Beyaz balıkların sözsüz oyunu içinde kederie ve iç çekmeden... Kararsız düşün. maviye kesmiş ay sana neyi anım- satıyor, haydi söyle!.. Biraz Robert Desnos'tan söz et, bıraz da Attila Jozsef'ten... Ayakta uyuyorum, bedenim aşkın, yaşamın tüm görüntüsüne açık... Bana sor: "Yüreğimin hüznü ve aşkı tattığı yer nerededir?" Haziranı iste tüm kadınlar gibi, kıskanç ol!.. Çığlık çığlığa koş gecenin içinde: "Islansam da yağmura kartşan gözyaşlanmdan, yüzünü resmederdim bütün tuvallerime kestane ağaçlan altında..." Istersen Jacques Prevert'i anımsa: "Sana sen diyorvm diye de kızma Sen diyorum bütün sevdiklerime Ancak bir kez görmüşsem bile Sen diyorum bütün sevişenlere Tanımasam bile Hatıria Barbara Unutma O yumuşak mutlu yağmuru" Ne diyorsunuz coşkusunu yitiren, gökkuşağınıya- pamayıp masalsı kentler kurmaya özenen genç kız- lar? • • • Sen hiç sevdayı düşündün mü? Hiç ağladın mı sa- baha karşı? Istersen biraz müzik dinle sakinleşirsin... CHümü düşünmez, yaşamı seversin... Sesini yükseltmeyen yoksulluğu insanın. nasıl ya- tıştınldığını, sersemleştirildığinı anlarsın büyük laflar- la... Kanla yıkanan evrenin, faşizmin ayak seslerıni din- le, Ispanya'dan italya'ya, oradan Almanya'ya bak! Ikinci Dünya Savaşı'nı anımsa!.. Büyük ateşini söndürmeye çalış güneşin; tankla- ra karşı süngülerte savaş... Deki: "Kızlanmız güzel olsun, iyi olsun; oğullanmız çetin ve korkusuz..." Işte o zaman aydınlığı görecek çocuklanmız... Kaçma. Gel otur konuşalım... Yakın tarihimizi öğrenelim, 19 Mayıs 1919'u, Kur- tuluş Savaşı'nı, ilk Meclis'in kuruluşunu, 1940'lan, 1950'leri... italyanlara, Ingilizlere, Fransızlara bir bakalım, Hit- ler Almanyası'nda neler olmuş öğrenelim... Sen sevdanın adresini mi yoksa bireysel özgüriü- ğü mü anyorsun, anlat bana!.. Demokrasi sence bir yaşam biçimi midir? Teröre nasıl bakıyorsun, faili meçhullere, çetelere, yargısız infazlara ne diyorsun? Devrimci mısin, senın için yurt- severlik nedir, söyler misin? Şiir sever misin? Hiç şiir okudun mu yaşamında? Şöyle seslendin mi hiç: "Güzel, alımlı bir görüntüsün sen/ Benı kıvrandı- ran temel açlığı gideriyorsun./ Anlar geçiyor sürekli bir sarsıntı içinde/ Ama sen kalıyorsun, kımıltısız, ku- laklanmda./ Yıldızlaryanıyor, düşüyorgökyüzünden,/ Ama sen pahayıp duruyorsun gözlehmde./ Tadın se- nin biruçurumdakı sessizlik tadıl Duruyor damağım- da. I Bazen elin, tutarken bir bardak suyul Damarlar- dan bır ağ olarak görünüyorsun gözüme/ Belırsiz bır sisten çıkmış gibi." • • • Aşkı düşündüğünde küçük bir bahçede susan yaprağı, gökyüzünde kanat çarpan kuşlan hatıria... Uzaklarda çektirilmiş bir resim, Oktay Rrfat'la baş- layan gün, Sait Faik'in yalnızlığı, Gombozhav'ın zor gülümseyişi sana eski günleri getirsin... Bil ki korktuğun zaman akrep burcu çıkacak bu- lutlannarasından... Sana "Merhaba" diyecek... Belki de ÖzdemirAsafın sesiyle mutlu olacaksın: "Sana gitme demeyeceğim/ Uşüyorsan ceketimı al. I Günün en güzel saatleridir bunlar. I Yanımda kal." Ne diyorsunuz coşkusunu yitiren, gökkuşağını yapmayıp masalsı kentler kurmaya özenen genç kız- l a r ? ^ _ _ _ _ _ ^ ^ _ _ Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Ecevit Diyarbakır'da 'Ekonomik önlem şarf MAHMUTORAL DİYARBAKIR - Baş- bakan Yardımcısı ve Dev- let Bakanı Bülent Ecevit güvenlik önlemlennde et- kinliğin sağlanmasıyla. bölücü terörün belinin kı- nldığını belirterek "Sü- ratle ekonomik ve sosyal önlemlerin alınması, hal- kın çaresizlikten. işsizlik- ten, eğitimsizlikten kur- tulmasıla7im"dedi Olağanüstü Hal Bölge- si'ndeki yatınm teşvikle- rinin uygulamada nasıl iş- lediğini yerinde incele- mek ve bölge valileriyle görüşmek üzere Diyarba- kır'a giden Bülent Ecevit. uçakta gazetecilerin soru- lannı yanıtladı. Halkın artık beklemeye tahammülü kalmadıgını belirten Ece\ ıt. köylerine dönemeyenlerin yerleşim vegeçim sorununun mut- laka çözülmesi gerektiği- ni bildirdi. Hükümetin. Doğu ve Güneydoğu sorununa eğilme karannda olduğu- nu ifade eden Ecevit, böl- genin genişolanaklan bu- lunmasına karşın. feodal yapısı nedeniyle ihmal edildiğinı. Körfez Savaşı sonrası gelişmelerle bir- likte bölücü terörün de tırmanışa geçtiğini anlat- tı. "Binlerce köy boşalol- du o kövlerin halkı peri- şan durumda kaldı" dı- yen Ecevit, güvenlik ön- lemlerinde etkinliğin sağ- lanmasıyla. terörün beli- nin kırıldığını kaydetti. Başbakan Yardımcısı Ecevit şunlan söyledi: "Ama siiratle ekono- mik \e sosyal önlemlerin alınması. halkın çaresiz- likten. işsi/Jikten. eğitim- sizlikten kurtulması la- zım. Onun için kapsamlı bir teşvik y asası çıkardık. yatınmlan bu bölgeye çe- kebilmek için..."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle