Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 27 NİSAN 1998 PAZARTESİ
HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul
Edirne
Kocaelı
Çanakkale
Izmir
Manisa
Aydın
Denizli
Y
PB
PB
PB
PB
PB
PB
Y
15
20
18
16
18
19
18
17
Sinop Y 16 Adana Y 20
Samsun Y 19 Mersın
Trabzon Y 1 8 Diyarbakır Y
Giresun Y 17 Şanhurfa
Ankara Y 15 Mardin Y 19
Eskişehir Y 17 Siirt Y 20
Konya Y 14 Hakkârı
Sıvas Y 16 Van Y 13
Zonguldak Y 14 Antalya Y 17 Kars Y 14
14
Butün botgeler par-
çalı ve çok bulutlu,
Marmara'nın batısı
ve kıyı Ege dışında
tüm yurt yağışlı ge-
çecek. Yağışlar yur-
dun doğu kesımle-
rindeyeryeretkiliol-
mak üzere sağanak
ve gök gürültülü sa-
ğanak şeklinde ola-
cak. Hava sıcaklığı
biraz artacak.
D1S MERKEZLER
Oslo
Helsinkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
11
13
17
17
14
15
15
16
Berlin Y 23
Budapeşte PB 22
Madnd Y 20
Viyana PB 22
Belgrad PB 22
Sofya PB 16
Roma Y 22
Atina PB 19
Münih Y 24 Zürih Y 15 Şam
Moskova
Aşkabat
Akmola
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
PB
B
PB
Y
Y
Y
Y
PB
1/
25
7
21
18
18
17
29
Y 20
Parçah bulutlu Sıslı B u | u t | u ^ ÇCH ouluîlu ı Yağfnurij Sulukar »Gök gürültulu
Norveç
kapitalizminde
sosyal devlet
• Baştarafı 1. Sayfada
nne daha ucuz ve temiz
olan elektrik eneıjisi ile
ısınıyor. Norveç bu alan-
daki deneyimini Türki-
ye'ye de aktarmak istiyor.
Ama Ankara'nın koşulu.
Hazar petrollerini işleten
konsorsiyum içinde yer
alan Norveç"in devlete ait
petrol şirketi Statoil'ın
Ceyhan'a destek verme-
si. Petrol Bakanlığı'ndan
Johan Alstad, "Amerika-
lı \etkHiler Ceyhan'a des-
tek vermemizi istediler. A-
ma biz önce fızibilite ça-
lışmalannın sonuçlannı
görmek istediğbnizi söyle-
dik" dıyerek. Ceyhan'a
olan isteksizliklerinin al-
tını çiziyor. Nitekim An-
kara, Türkiye'deki hidro-
elektnk santrali projeleri-
ne ilgi duyan Norveç eko-
nomik heyetinin ülkeyi
ziyaretine heyet içinde
Statoil'in bulunmaması
nedeniyle sıcak bakmadı.
Kapitalist bir toplum
olan ve petrol dışında he-
men hemen her şeyi özel-
leştiren Norveç. birbiriy-
le çelişen kapitalizm ve
sosyal devlet olgusunun
örtüşen iki kavram olabi-
leceğini kanıtlıyor. Top-
lumsal uzlaşmada anahtar
olan sosyal güvenlik sis-
temi, Norveç'te merkez
sağ ağırlıklı azınlık hükü-
metinin Başbakanı KjeO
Magne Bondevik tarafın-
dan da güçlendirilerek
sürdürülüyor.
Norveç Sosyal tşler ve
Saglık Bakanlığı'ndan
Leif Norfi, ulusal sigorta
sisteminin Norveç'in sos-
yal güvenlik sisteminin
önemli birparçasını oluş-
turduğuna dıkkat çekiyor.
Norveç'te 1963 yılında
uygulamaya konan sosyal
güvenlik sistemine saglık
ve eğitim dahil değil. Hü-
kümetin bütçesinden bu
alanlar için ayn bir fon ay-
rılmış. Norveç'te halk,
saglık sisteminin bozul-
masından ve özel hasta-
nelerin faaliyete geçme-
sinden şikâyetçi. Nor-
veç'in sosyal güvenlik
sisteminin önemli biraya-
ğında zafıyetler belirme-
ye başlamış. Norveç ulu-
sal sigorta sistemine en
fazla katkıyı yüzde 40 ile
işveren yaparken. yüzde
29'unu devlet, kalanını da
çalışan yapıyor. Sigorta
sistemı toplam hükümet
bütçesinde yüzde 34.6 ile
en yüksek harcamayı
oluşturuyor. lkinci sırada
ise eğitime aynlan harca-
malar geliyor.
Türkiye'ye bakıldığın-
da ise devletin sigorta sis-
temine hiçbir katkısı ol-
madığı görülüyor. Emek-
lilik yaşının kadın ve er-
kek için 67 olduğu Nor-
veç'te, sosyal güvenlik
sisteminde en fazla katkı
yüzde 38.1 ile emekliler
için yapılıyor.
Kişi başına gelirin 35
bin dolar olduğu Nor-
veç'te. asgari ücret 2500
dolar (Yaklaşık 625 mil-
yon TL) iken, milletveki-
linin aylık geliri bunun i-
ki katı, yani 5000 dolar
(yaklaşık 1 milyar 250
milyon TL). Ekonomik
zenginliğin adil dağıhmı-
na örnek oluşturan ücret
sistemi zengine yüksek
vergi uyguluyor.
Norveç lş ve Sanayi
Konfederasyonu Genel
Direktörü Jon Vea, ülke-
deki yüksek vergi uygula-
masmın Norvecli yatınm-
cılan yurtdışında iş orta-
mı yaratmaya zorladığına
işaret ederken, yüzde 2.3
olan enflasyonu istikrarlı
tutmak için venmlilik
oranına göre ücretlerde
artış yapıldığına dikkat
çekiyor. Vea, sanayide de-
mokrasinin başansını, ış-
çinin karar verme süre-
cinde yer alması, dayanış-
ma ve eşitliğe bağlıyor.
Insan haklan uygula-
maları Norveçli işadam-
lannın iş yapacaklan ül-
kelerde öncelikle göz
önüne almalan gereken
bir kıstas. Norveç firma-
lan bu yüzden zaman za-
man insan haklannı ken-
dileri kadaröncelikli kıs-
tas olarak almayan diğer
ülke firmalan ile rekabet-
te zorlanmaktan yakını-
yorlar. Jon Vea, bu neden-
le Norveç hükümetinin,
insan haklannı ihlal eden
ülkeler ile yapıcı diyalog
sürecini başlatmasını sağ-
ladıklannı ve bu sayede
Çin pazanna önemli ölçü-
de girdiklerine işaret edi-
yor.
'Türtdye kafalan
kanştınyor'
Türkiye ile ticareti artış
gösteren Norveç'in dış
politikasında Ankara
önemli yer tutmaya baş-
ladı. Norveç'in Türki-
ye'ye ilgisinde ana eksen
Kürt sorunu ve insan hak-
lan olmakla birlikte, son
yıllarda KKTC'yesutaşı-
yan firmalan ve hidro-
elektrik santrallannda yer
alma istemi ile ilişkiler
ekonomik boyut da kaza-
nıyor. Norveç Parlamen-
tosu Dışilişkiler Daimi
Komitesi Başkanı muha-
lefetteki tşçi Partili mil-
letvekili Haakon Blan-
kenborg. Türkiye'nin Av-
rupa'dan uzaklaşmasının
bu ülkedeki lslami hare-
ketleri güçlendirip güç-
lendırmeyeceği konusun-
da zihinlerinin kanşık ol-
duğunu söylüyor.
Işçi Partili milletvekili
DEP ve Refah Partisi'nin
kapatılması gerekçeleri
arasında fark bulunduğu-
na da işaret ediyor ve
RP'nin parti programın-
da şiddete yer vermediği-
ni sözlerine ekliyor.
Norveç kadın haklan
alanında bir ilke imzasını
atmış ve dünyada ilk kez
20 yıl önce bir kadın hak-
lan Ombudsmanı kurul-
muş. Kadın haklan Om-
budsmanına erkeklerden
de şikâyetler geliyor. Ör-
neğin askerlik hizmetinı
yapan ve eşinden boşan-
dığı için çocuklanna tek
başına bakmakla yüküm-
lü erkekler de yıllık izin-
lerinin azlığmdan şikâyet
ediyorlar. Norveç'te ka-
dın ve erkek I yıla kadar
ücretli çocuk izni alabili-
yor.
Bu ülkede refah seviye-
sinin yükselmesi hizmet
sektörünü pahalı hale ge-
tirdiği için çocuk bakıcı-
sı, kapıcı ya da musluk ta-
mircisi bulmak oldukça
zoryadaçok pahalı.
Tarikatçı kaymakam
• Baştarafı 1. Sayfada
içinde sürdüğünü kayde-
. derek. tarikatlarla ilişkisi
saptanan daha önce iki
genel müdür yardımcısı,
birdaire başkanı ile bir de
şube müdürünün görevle-
rinden alındığını ammsat-
tı. Görevden alınan bü-
rokratlann yerine henüz
atama yapılmadığını bil-
diren aynı yetkili, içişleri
Bakanlığı'ndaki gerici
kadrolaşmaya artık son
vermeye kararlı oldukla-
nnı vurguladı.
tçişleri Bakanlığı üst
düzey yetkılisi, kayma-
kam ve vali yardımcıla-
nndan sonra, en fazla 10
ili kapsayacak nitelikte
bir de valiler kararname-
sınin yayımlanacagını
söyledi. Aynı yetkili. han-
gi valilerin kararname
kapsamına almacağına
Başbakan ve hükümetin
diğer ortaklannın karar
vereceğini vurgularken
bu tür kararnamelerin ha-
zırlanmasında şimdiye
kadar hep siyasi pazarlık-
lann rol oynadığını, bu-
nun da bürokrasiye büyük
zararlar verdiğini sözleri-
ne ekledi.
Cumhurbaşkanlan Trabzon'da bir araya geldiler ve Kafkaslar'daki işbirliğini konuştular.
'Bakû-Ceyhan'I Baştarafı 1. Sayfada
derin bir araya gelmesinin önemine işaret ede-
rek Azerbaycan-Türkiye-Gürcistan arasında ta-
rih boyunca görülmemiş dostluk ilişkileri oldu-
ğunu kaydetti.
Üç ülkenin dostluğunun Kafkasya'daki ban-
şın tesisi açısından hayati olduğunu belirten Ali-
yev, ülkesiyle Ermenistan arasındaki sorunun
bir an önce çözülmesi için AGİT Minsk grubu-
nun çabalarını arttırması gerektiğini söyledi.
Aliyev. Gürcistan'ın da Abhazya'da benzer bir
sorunu olduğunu. bunun da banşçı yollarla çö-
zülmesi gerektiğine işaret ederek Kafkaslar'da-
ki ekonomik çıkarlann ve projelenn ancak ba-
nş ve istikrann sağlanması ile kullanılabilece-
ği mesajını verdi. Şevardnadze de, törene katıl-
maktan çok mutlu olduğunu belirtirken "AvTas-
ya enerji koridorunu Haydar Ali>e% desteklerse
Gürcistan burada en i>i partner olacaktır. Bu
gerçekleşirse 3 ülke> i birieştiren boru haröna, ya-
şasın derim" diye konuştu.
Cumhurbaşkanlan daha sonra, helikopterle
Trabzon'a döndüler.
3 cumhurbaşkanı, yaklaşık 1 saat süren gö-
rüşmenin ardından ortak bir bildiri yayımladı-
lar. Ortak bıldınde şu unsurlara yer verildr
# Cumhurbaşkanlan. Hazar Ha\zası petrol
ve doğalgazının Bakû-Tiflis-Ceyhan boru hartı
üzerinden düny-a pazariarına taşınmasını \e bu
projenin yaşama geçirilmesi için gerekli çalış-
malann başlatıunası gerektiğini vurgularlar.
# Tarihı ipek yolunun canlandınlması için
Kars-Tiflis demiryolunun bir an önce tamam-
lanması gerektiğini bildirirler.
• Kafkas>a bölgesindeki sorunlann banşçı
wllarla ve ülkelerin toprak bütünlüğünc saygıh
kalınarak çözümlenmesi gerektiğini kaydeder-
ler.
3 cumhurbaşkanı, yaptıklan görüşme sırasın-
da Bakû-Ceyhan boru hattınının gerçekleşme-
si için ülkelerin oluşturacaklan çalışma grupla-
rının bir araya gelecekleri tarihleri de belirledi-
ler. Türkiye-Gürcistan. Türkiye-Azerbaycan ve
Azerbaycan-Gürcistan çalışma gruplan mayıs
ayının başından itibaren bir araya gelecekler.
Denîz Baykd seçîmde ısrarıı
• Baştarafı 1. Sayfada
larken "Başbakan'ıngösterdiğiol-
gun ve anla>ışlı ta>n ortaklannın
göstermemesinden"' yakındı. Bay-
kal. partısinden 4 milletvekilinin
kendisini eleştiren açıklamalanyla
ilgili olarak da **bu görüşlerin
grupta ve partinin \etkili organla-
nndatartışılmasr gerektiğini kay-
detti. Baykal. dün konuk olarak ka-
tıldığı bir tele\ izyon programında,
seçim tarihi konusunda gerek par-
ti içinden. gerekse hükümet ortak-
lanndan gelen eleştirileri değerlen-
dirdi.
Baykal. bu konuda getirilen eleş-
tirilerden bırının "parti içi hesap-
laşmalarveliderliktartış.malanna"
dayandıgını belırterek "İzlenilen
politikanın parti içi hesap-
laria ilgisi yok. En küçiik bir
ara> ış içinde değiliz. Bu. her
işin altında piif noktası ara-
yan bir anla\ışın iirünü-
dür" dedi. Diğer bir eleştı-
nnın de "Yılmaz'a karşı
şantaj potitikasıyürürülme-
si" olduğunu kaydeden
Baykal. bunun da temelsiz
olduğunu. burada orta>a
konan durumu iki lidere de
yakıştırmadığını söyledi.
Baykal. seçim tarihı ko-
nusunda \anlan noktanın
bir karar olmadığını vurgu-
larken yapılan görüşmenin
tamamen yetkilerdoğrultu-
sunda gerçekleştiğini be-
lirtti.
Konuyla ilgili olarak
kendisini eleştiren Aydın
Güven Giirkan, Ercan Ka-
rakaş, Se>fi Okta>- ve Fikri
Sağların değerlendiımele-
rini partinin yetkili organla-
nna getirmeleri gerektiğini
kaydeden Baykal. "Ben bu-
nu partiden kopuk bir bi-
çimde sürdürmüyorum.
Bunlar grubun \e partinin
karanna bağlı olarakdüşii-
niiien hazıriıklartlır" dedi.
Baykal. bu ayrılıkların
CHP kurultayına yansıyıp
yansımayacağı sorusuna da "Ya-
şar, göriirüz" yanıtını verdi.
Baykal. seçimin parlamentoya
aitbirkararolduğununaltınıçizer-
ken Cumhurbaşkanı'nın da kendi
yetkileri doğrultusunda bunu de-
ğerlendireceğini bildırdi. Görüş-
menın Cumhurbaşkanı'nın yetki-
lerıne bir tecavüz oluşturmadığını
savunan Baykal. TBMM'nin yetki-
leri olan konularda nasıl davranıla-
cağının belirlenmesi olduğunu
söyledi. Baykal. hükümet ortakla-
nnı da Yılmaz'ın gösterdiği "ol-
gun ve anlayışlı tavn" gösterme-
melerı noktasında eleştirdi.
CHP Genel Sekreter Yardımcısı
Birgen Keleş de Başbakan Yılma?
\c CHP Genel Başkanı Bavkal'ın
1999 ilkbahannda erken seçime gı-
dilmesi konusunda anlaşmalanna
tepki gösteren Gürkan: Karakaş.
Oktay ve Sağlar'ın. eleştirilerinı
parti içi yetkili organlarda dile ge-
tirmeleri gerektiğini söyledi.
Bu konularda yorum yapmak is-
temediğini belirten Keleş. "Seçi-
me gidilmesi. seçim tarihinin belir-
lenmesi konulan aylardır konuşu-
luyor. Bu gelişmelerin >aşandığı sü-
reçte parti meclisi ve grup toplan-
tılan yapıldı. Dilerdim ki bu dilek
ve endişelerini bu toplantılarda di-
le getirselerdL Bizler de dinleme. in-
celeme ve değeıiendirme olanağına
sahip olurduk. Arkadaşlanmızın
bu eleştirilerini neden basın karşı-
sında yaptıklan konusuna girmek
Seçim hesapları altüst
B Baştarafı 1. Sayfada
lar' dryebileceğinidüşiinüyor*' diye ko-
nuştu.
PM kararlannı açıklayan Ecevit, hü-
kümetin çalışmalannın temelini koalis-
yon protokolü ve hükümet programının
oluşturduğunu, CHP ile ayn protokol
veya plan oluşrurulmasının doğru ol-
madığını söyledi. Hükümet çalışmala-
nnın başanyla sürdürüldüğüne ve bir-
çok reformun gerçekleşme aşamasına
geldiğine dikkat çeken Ecevit. "Erken
seçim gereksizdir, seçim çalışmalan ak-
satarak zaman kaybına >t>laçacağıiçin
sakıncalıdır" dedi. Ecevit. sözlerini
şöyle sürdürdü: "Erken seçim tarihi-
nin bir yıl önceden belirienip açıklan-
ması durumunda sakıncalar büsbütün
artacaktır ve ekonomideki olumlu gös-
tergeler olumsuza dönüşebilecektir.
Böyle bir karar alınması o nedenle de
doğru degildir. Hiikiimete 6 ay siire ta-
nıma eğiliminde olduğuna göre CHP
Genel Başkanı da hükümet çalışmala-
nnın olumlu bir doğrultuda bulundu-
ğunu kabul etmiş olmaktadır. Bu du-
rumda seçimlerden 6 a>' önce bir hükü-
met değişikngi için dayatmada bulun-
ması gerçekçi degildir. Kaldı ki bağım-
sızlann ağırlıkta olacağı 6 a> siireli bir
hükümet oluşturulması, ara rejim çağ-
nşımlanna neden olmuştur."
ANAP Genel Sekreteri Erkan Mum-
cu, Yılmaz'ın partisinin MKYK'sin-
den yetki alarak CHP lideri Baykal'la
görüştüğüne dikkat çekti. Hükümet or-
tağı partilerin, erken seçim tanhine de-
ğil, 1 Ekim'de kurulması öngörülen
"seçim hükümetine" karşı çıktıklannı
vurgulayan Mumcu. "Bence o konuda
da bir anlatun eksikliği oldu. Bu 1
Ekim'de seçim hükümetinin kurulaca-
gı anlamına gelmiyor. Seçim hüküme-
tinin kuruluşçaiışmalan vegörüşmele-
rin 1 Ekim'den sonra kunılacağı anla-
mına gelir. CHP de bu seçim hüküme-
tine girerse bana göre meseie çözülür"
diye konuştu.
Mumcu. seçim hükümeti kurulması
ve seçim tarihinin, haziran sonuna ka-
dar. hükümetin öncelikli yasalannın
Meclis'ten çıkanlması koşuluna bağlı
olduğuna dikkat çekerek "Seçim tari-
hinc ve öncelikli yasaiara kimsenin hi-
razı yok. ttiraz konusu edilen seçim hü-
kümetine tabii ki 2 partinin genel baş-
kanı değil, Meclis. Cumhurbaşkanı ka-
rar verecektir" görüşünü savundu.
istemiyonım" dedi.
Baykal. önceki gün birgünlüğü-
ne geldiği seçim bölgesi Antal-
ya"daki faaliyetleri sırasındayaptı-
ğı konuşmalarda, önümüzdeki se-
çimin Türkiye için bir "rejim ter-
cihi"" seçimi olacağını söyledi.
Baykal, CHP'nin tıkanmış siyase-
tin tek yükselen gücü olduğunu
öne sürerek parti içındekı muhale-
fet hakkında "1995 yılında yaşa-
nanlann bir tekrandır" demekle
yetindi.
Baykal. 1999 Martı'nda yapıl-
ması düşünülen seçımde kullana-
caklan sloganın da "+ve= vaatedi-
yoruz'
1
şeklinde olacağını açıkladı.
Baykal şunlan söyledi:
"Biz gerçek bir hukuk dcv lcri is-
tiyoruz. Vasalann önünde
herkesin boynunun bükük
olmamasını istiyoruz. Kim-
senin dokunulmazlığı olma-
sın diyonız. Susuriuk güzel
bir kasabamızın adı olsun.
Susuıiuk denilen çete. ülke-
mizin başkenti Ankara'yı
çiğnemesin istiyoruz. Susur-
luk'un hesabını soramaz-
sam. başbakanlık bana ha-
ram olsun dhen başbakan
hani nerede? Kim soracak
onlann hesabını? CHP so-
racak onlann hesabını."
CHP'nin tıkanmış siya-
setin tek yükselen gücü ol-
duğunu ve yapılacak seçi-
min Türkiye için bir kader
seçimi olacağını vurgula-
yan Baykal. "Bu bir hükü-
met seçimi degildir. Bunun
ötesinde bu seçim bir rejim
tercihidir. Düşünün, Avru-
pa'da 15 tane ülke var. 11 'in-
de sosyal demokrat başba-
kan var. Bütün Avrupa; çı-
kışı, kurtuluşu sosyal de-
mokraside bulmuş. Herkes
Mersin'e giderken Türkiye
tersine mi gidecek? Türki-
ye'de her şey bozulmuş ve
Türkiye sosyal demokrasi-
ye sırtını dönecek. Ohır mu
böyle şey" dedi.
ILAN
T.C. ADANA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo: 1997 719
Davacı S.S. Bingöllü Yapı Koop. Vekili Av. Elif Doğan Türkmen tarafından, davalı-
lar Ekrem Ağırsoy vs aleyhine açılan menfi tespit davasında;
Davalılar Ekrem Ağırsoy'un bılınen Iboosman Cad. Murat Apt. 183/C Kat 1 Adana
adresme davetı>e teblığ edılememiş. adresı emnıyetçe de tespit edilemediğinden bu ke-
re da\a dılekçesınm ılanen teblığine karar venlmiş olduğundan. duruşma günü olan
2.6.1998 günü saat 11.10'dadavalının bızzat duruşmada hazırbulunması veya kendisi-
ni bir vekille temsıl eftıımesı. bızzat duruşmada hazır bulunmaz veya kendisini bir ve-
kılle temsıl ettirmediğı takdırde yargılamaya yokluğunda devam olunarak karar \enle-
ceğı hususu dava dılekçesı teblığı yerine geçerlı olmak üzere davalı Ekrem Ağırsoy adı-
na ilanen tebliğ olunur. 15.4 1998 Basın: 17801
İLAN
T.C.
ANKARA 13. ÎCRA
MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
EsasNo: 1997/559
Davacı Halk Bankası A.Ş. vekılı tarafından davalılar,
1) Magosen Inş. Tur. San. Tic. A.Ş., 2) Erkay Danış-
manlık Mümessillik veTic. Lmt. Şti.. 3) Ercan Bıyıklı
aleyhine açılan ıtıraz da\asının. davalılann adreslerine
tebligat yapılamadığından 26.5.1998 günü saat
10.20've ertelenen duruşma gününün davalılara tebliği
yerine geçmek üzere ılan olunur. 23.3.1998
Basın: Tashih
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
lı görünmesine karşın, birbiriyle ilişkili. "'. •
Başbakan Mesut Yılmaz'la, Başbakan Yardım-
cısı Bülent Ecevit, son anda değişiklik olmazsa
bugün bir araya gelecek. Geçen haftaki gelişme-
leri değerlendirecek. 23 Nisan'daki görüşmenin
ardından yapılan açıklamalan yorumlarken şöyle
demiştik:
"Yeniden yeniden altını çizelim. Bu kararlar de-
ğişebilir."
Bunu öngörmek zor değildi. Zira geçmişte de sık
sık yaşanmıştı. Baykal'ın, 23 Nisan'daki "Ekimde
seçim hükümeti, martta yerel-genel seçim" açık-
lamasından 27 Nisan'da şu noktaya geldik:
Seçim hükümetinin kurulup kurulmayacağı bel-
li değil. Marttaki seçimler konusunda kafalar kan-
şık.
Türkiye, genel olarak belirsizliğe alışık. Izlediği
politika doğru-yanlış bunu bir kenara bırakırsak
Baykal, şu suçu işledi:
"Önümüzdeki dönemi netleştirmeye girişme."
Üstelik de hukuk diliyle taammüden. Yani, tasar-
layarak planlayarak...
Seçim tartışmalan bu haftanın da başlıca konu-
su olacak. Ötekilere geçelim.
irticanın maddi kaynaklan zaman zaman günde-
me geliyor. Bu konuda devletin üst katlannda ha-
zırianan raporlara göre yılda 15 milyar dolarlık bir
kaynak kullanımı söz konusu. Bu değirmenin su-
yu nereden geliyor?
Pek çok kesimin üzerinde birleştiği yanıt şu:
- Dışarıdan...
"Dışandan nereden?"
- Öngörü var, belge yok...
Son operasyon bu konuda kimi ipuçlan veriyor.
Düşünün ki iddiaya göre faaliyete henüz geçme-
miş şirketin bir trilyonluk sermayesi var. Kimi işve-
ren kuruluşları bu soruşturmayı eleştirdi:
"Sermayenin kınnızısı yeşili olmaz..."
Hayır... Olur. Sermaye bir araç, kimin elindeyse
ona hizmet eder. Bunun kaynağı açıklanamıyorsa
da soruşturulması hukuk devletinin gereğidir.
Erdoğan'la ilgili pek çok yorum yapıldı. Yargıya
girmeyelim. Sadece bir cepheden bakalım. Şiir-
den. Okuduğu şiir Ziya Gökalp'ın. Günlerdir şiir-
le çok yakından ilgili kişilerin yardımını da isteye-
rek şiirin Gökalp'ın eserlerinde olup olmadığını
araştınyoruz. Yok. Bir edebiyatçının değerlendir-
mesi şu oldu:
"Yanılmıyorsam Gökalp o şiiri gençlik yıllannda
yazdı. Sonra da kıtaplarına konmasını istemedi. "
Erdoğan, basın toplantısında, "Şiiri bu kitaptan
aldım" deyip, Türk Standartları Enstitüsü'nün
"Türk ve Türklük" kitabını gösterdi. Kitabın 281.
sayfasındakı şiir aynen şöyle:
"ROMEN DİYOJEN /Yaktırayım Kuran'ı/ Yıktı-
rayım Kâbe'yi/ Şark'a gelen görmesinl Minareli
kubbeyi.
ALPARSLAN /Minarelersüngü/ Kubbelermiğ-
1erI Cami kışlamızdır/ Müminler asker."
Gökalp'ın şiiri, Alparslan'ın Bizans Imparatoru
Diyojen'e yanıtını içeriyor. Eğer Erdoğan, Gökalp'ın
ardına sığınıyorsa şu sorulara yanıt vermeli:
- Ülkeyi yönetenler düşman mı?
- Türkiye'de Kuran'ı yaktıran, camiyi yıktıran mı
var?
Kan değil cerahat
Sakık operasyonunun ardından patlayan "itiraf-
lar", bir süredir raflarda olan kimi iddiaları yeniden
gündeme getirdi. Konu yargı aşamasına geldiğine
göre önümüzdeki günlerde yeni ifadelerle karşıla-
şacağız. Terör örgütünün şeriatçılara bakışı şöyle
özetlenebilir:
"Düşmanımın düşmanı dostumdur."
Gazetelerde yer alan iddiaların tarafları Sakık'ın
itiraflarını yalanlıyor. Elde çok net bilgiler olmadan
yorum yapmak güç. Ancak bu iddiaların ülkemiz-
de önemli bir netleşme sağlayacağı da kesin. Bel-
ki de aydın olmanın ölçütleri daha sağlıklı tartışıla-
cak.
Seçim tartışması dışındaki gelışmeler, sağ-sol
çekişmeleri bir yana, yeni bir saflaşmanın ortaya
çıktığını gösteriyor:
Demokrasi ve laiklikten yana olanlar ve olmayan-
lar...
Şu andaki görünüm o ki bu süreçte kan akmı-
yor, cerahat akıyor...
Bu da lyileşmeye doğru gidişin göstergesi...
Sakık'ın itiraflarına tepki
• Baştarafı 1. Sayfada
söz konusu olmadı" diye
konuştu. Ensarioğlu şunla-
n söyledi: "Ben bu devlet-
te3 yıl bakanlıkgörevi yap-
trnı. O yüzden diyorum ki-
gazetelerde yer alan ifade-
ler doğruysa, Şemdin Sa-
kık devletle dalga geçiyor
demektir: yeniden sorgu-
lanması gerekir. Ama bu bi-
ze yönelik bir senaryonun
parçasıysa, ona söytenecek
bir şeyim olamaz."
HADEP Genel Merke-
zi'nden yapılan açıklama-
da ise Sakık'ın ifadeleri
olarak sunulan haberlerin
"hayal ürünü" olduğu id-
dia edildi. Haberlerden.
"Şemdin Sakık'ın sözde
ifadeleri" diye söz edilen
açıklamada. "Başına kapa-
h yapılan bir duruşmada
Sakık'ın yaptığı iddia edi-
len açıkiamalar diğergaze-
telerde yer almazken Hür-
riyet ve Sabah gazetesinin
bu iddialan açıklaması dü-
şündürücüdür. Bu gazete-
lerin iddialan özel savaş çe-
telerinin söylemidir" denil-
di. "HADEP'in burjuva
düzen partileri ve burju>a
medya gibi özel savaş çete-
leri ile ve demokrasi düş-
manı odaklaıia özel ilişkile-
ri yoktur" denilen açıkla-
mada. Sakık'ın ifadeleri ile
ilgili haberlerin "fiyasko"
ile sonuçlanacağı görüşü
savunuldu.
Ankara DGM Başsavcı-
lığı'nın,önceki gün Diyar-
bakır DGM tarafından tu-
tuklanan Sakık'ın itiraflan
doğrultusunda inceleme
başlattığı öğrenildi.
Cumhuriyet'e bilgi ve-
ren başsavcılık yetkilileri,
Sakık'ın gözaltında ve
mahkemede verdiği ifade-
lerin isteneceğini belirte-
rek günlerdir basında çıkan
haberlerin de derlenmesi-
ne başlandığını söylediler.
Ankara DGM Başsavcısı
Cevdet Vblkan'ın. başlatı-
lan inceleme ile ilgili bu
hafta içinde bir savcıyı gö-
revlendireceği kaydedildi.
Alınan bilgiye göre. Di-
>arbakır DGM'den ifade-
ler geldikten sonra değer-
lendirme yapılarak ifade-
sine başvurulacakpolitika-
cı. işadamı ve basın men-
suplan saptanacak. Bu ki-
şiler hakkında soruşturma
açılıp açılmayacağına da-
ha sonra karar verilecek.