16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 27 NİSAN 1998 PAZARTESİ HABERLER aKmet Şimşek Türkiye'ye döndii • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demırel'in isteği ve himayesi altında. beynindekı ur içın ABD"nın Rocaester kentınde tedavi olan orkestra şefı Hikmet Şimşek. Türkive'ye döndii. Rocaester kentinde bulunan Mayo KJinik'te 70 gün boyunca tedavi gören Şimşek, öncekı gün geldiğı havaalanında Kültür Bakanlığı Dev !et Çocuk Korosu tarafından, "Hoşgelişler Ola Mustafa Kemal Paşa" parçasiyla karşılandı. Şimşek. Türkiye"dekı doktorların teşhısının ABD'dekılerle aynı olduğunu vurgularken "Çok değerlı doktorlanmız var ama ne yazık ki >oğun bakım konusunda dünva standartlanna gelmedik. Doktorlar açısından dünya standartlarında> ız. Ameliyat sonrası bakım orada daha iyi" dedi. MESS Genel Kurulu I Haber Merkezi - Türkiye Metal Sanayicıleri Sendikasrnın(MESS)36. genel kurulu sonunda yapılan seçimlerde yeni yönetim, denetleme ve disiplin kurulu üyelikleri belli oldu. MESS'ten yapılan açıklamaya göre. yönetim kuruluna Erdoğan Karako>Tinlu. Bedırhan Çelik. Hamdi Akın. Sedat Fenerci. Mehmet Ali Berkman, Uraz Tanruğ. Şener Muter. Nızam L'luatlı ve Yalçın Amanvermez seçildi Tutuklu ye hükümlü aileleri • İstanbul Haber Servisi - lstanbul, Ankara. İzmır. Mersin. Adana. Antalya. Iskenderun \e Iğdır'da bulunan Tutuklu \e Hükümlü Aılelen Dernekleri yaptıklan ortak açıklamada. başta Erzurum. Yozgat. Sıvas ve Midyat cezae\ leri olmak üzere cezae\ lerinde tutuklu ve hükümlülerle aılelerine yönelik baskı. yıldırma ve şiddet politikası uygulandığını savunarak bu uygulamaların son bulmasını istedıler. Kuntuluş gazetesi toplatıldı • İstanbul Haber Servisi - Halk İçın Kurtuluş gazetesinden yapılan açıklamada. 24 Niisan Cuma günü. gazete hakkında toplatma karan henüz çıkmamışken gazetenin 78. sayısına polis tarafından el konulduğu. gazetenm 3 çalışanı ve 2 okurunun da gözaltına alındığı bildirildi. lamı olduruldu • İstanbul Haber Servisi - Bağcılar'da. Mehmet Parlak (27) adlı genç ışadamı dün. el ve ayakları bağlandıktan sonra başından tek kurşunla vurularak öldtirüldü. Öte yandan Kadıköy'de sırtından bıçaklanmış\e bumu kesilmiş olarak bulunan Önder Yaman, kaldınldığı Haydarpaşa Numune Hastanesi'ndeöldü. Okumuşlar'a dava • İstanbul Haber Servisi - Müştenlennden yüksek faiz vaadiyle para topladığı ıddıa edilen Oki-Bank ın perde arkasmdaki yönetıcilerinden Mehmet Okumuş ile oğlu ve kızının da aralannda bulunduğu 5 sanık hakkında "dolandırıcılık" suçundan dava açıldı. Sanıkların 5'er yıla kadar ağır hapis cezasma çarptınlması isteniyor. Almanya'da 23 Nisan kutlaması • OBERHALSEN(AA)- 23 Nisan Llusal Egemenlık ve Çocuk Bayramı. Almama'nın Ratıngen kentinde dün kutlandı. Düsseldorf Başkonsolosluğu'nun himayesinde Ratingen Türk Aıle Bırlıği ve Ratingen Türk Gücü Futbol Derneğı tarafından düzenlenen 23 Nisan kutlamalan kentin futbol stadmda yapıldı. Düsseldorf Başkonsolosu Fatih Ceylan. yağmur altında gerçekleşen törende çocuklara seslenerek "Türk dilini, Atatürk ilkelerini ve kültürümüzü iyi öğrenmelisiniz" dedi. TESK Başkanı Günday 'a göre sorunlan sivil toplum örgütleri daha rahat çözebilir 'Halk }xditikaeıva güven duymuyor' AYŞE YILDIRIM Türk Esnafve Sanatkârlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Dervis, Günday. sıvıl toplum örgütlerinın etkinlığinin son hükümet değişikliğıyle anlaşıldığını vurgulayarak. "Bu güç yadsınamaz hale geldi"dedı. Halkın sıyasetçiye ve partılere olan güvenini yitırdiğini söyleyen Günday. "Türldye'de sağı da solu da topariayabilecek iki güçlü partiye ihtiyaç vardır. Çünkü sol eski sol değil, sağ cskj sağ değiT diye konuştu. Kitlelen harekete geçirecek yenı projeler üretilmesı gerektiğinı savunan Günday. sorulanmızı yanıtladı. - Sivil toplum örgütleri siyasete müdahale gücünü hangi noktada gösterebiliyor? - Sivil toplum örgütlerinın siyasal süreç içerisinde bulunduğu nokta ve yaptığı işlevler son hükümet değişikliğinde açıklıkla ortaya çıkmıştır. Bilindıği gibi siyasal ıktidarların. Türkiye'yi 75 yıllık tanhi boyunca ızlemiş olduğu \oldan ayınp şeriat devletı kurma yolundaki adımları. sivil toplum örgütlerinın etkin karşı çıkmalarıyla önlenebilmiştir. Türkive'de artık sivil toplum örgütleri belirli bırbilince ulaşmıştır. Ancak bu yeterii mi? - Kuşkusuz ki hayır. Gerçek demokrasiden ancak. toplumun tüm kesimleri örgütlendiği zaman söz edilebılecektır. Sivil toplum örgütleri. çağımızda toplumun görüş. düşünce ve isteklenni aktaran kurumsal yapılardır. TESK'in Günday: Bilindiği gibi siyasal iktidarlann, Türkiye'yi 75 yıllık tarihi boyunca izlemiş olduğu yoldan ayınp şeriat devleti kurma yolundaki adımlan, sivil toplum örgütlerinin etkin karşı çıkmalanyla önlenebilmiştir. Türkiye 'de artık sivil toplum örgütleri belirli bir bilince ulaşmıştır. üye sayısı 4 milyondur. Bunlan aileleriyle bırlikte düşündüğümüzde 20 milyon kişiyı temsil edıyoruz demektir. Kim olursa olsun bu yirmi milyon insanın sesini duymamazlıktan gelemez. Öte yandan sendikalar ve diğer sivil toplum örgütlerinin üyeleri ile bunlann ailelerini de hesaba kattığınızda, sıvıl toplum örgütlerinin ülkemizdeki sosyal ve siyasal süreç içerisindeki önem ve büyüklükleri gözardı edilemez bir şekilde kendini gösterir. - Siyasete müdahaleniz bir aniamda zonınluluktan mı kaynakiandı? - Sivil toplum örgütleri, temsil ettikleri kesimlerin hak ve menfaatlanm korumak ve yeni haklar elde etmek için çalışmaktadırlar. Ancak, 5'li sivil inisiyatif grubu olarak 21 Mayıs 1997 günü yaptığımız açıklama kuşkusuz siyasete müdahaledir. Çünkü o zaman iktidarda bulunan bir parti yapılan tüm ikaz ve - eleştirilere rağmen, yaptıklannda ısrarlı olunca buna karşı çıktık \e nitekim bu parti, daha sonra da Anayasa Mahkemesi tarafından kapatildı. Yani sivil toplum örgütleri oiarak bizlerin siyasete müdahalesi böylesi bir zorunluluk sonucu olmuştur. Bu, toplumsal örgütlenmenin önemini ve güçlenerek geliştirilmesi gereğini ortaya koymakta, demokrasinın tüm kurum ve kurallanyla hayata geçirilebilmesinin de vazgeçilmez koşulu olarak değerlendirilmektedir. - Siyasi partilerin bugünkü polirikalannı nasıl değerlendiriyorsunuz? - Siyaset. ülkelerin ve insanlann yönetiminde en önemli unsurdur. Eğer sıyaseti iyi bilmezseniz hem kendinizi hem de idare etmeye çalıştığınız kesimleri mutsuzluğa, kaosa iter, içinden çıkılmaz bir duruma getirirsiniz. Siyaset bir sanattır. Buradan şuna gelmek istiyorum. Her kafadan bir sesin çıktığı, herkesin her şeyi en iyi ben yapanm mantığıyia ortaya atıldığı yerde hıçbir şey yapamazsmız ve yapılamaz. Bir kere insanlan heyecanlandıracak, onlara güç verecek, onlan mutlu edecek çareler düşünmek siyasetçinin en önemli görevi olmalıdır. Bugün bunu yapabilen siyasetçi olmadığı içindir ki halkın siyasetçiye ve partilere olan güvenleri kalmamıştır. Türkiye'de sağı da solu da topariayabilecek iki güçlü partiye ihtiyaç vardır. Önüne gelen parti kuruyor ve bu da halkın kafasım kanştınyor. Parti kurmak suç değil.. ama insanlar bu çokluk içinde şaşmyor. Sol eski sol değil. sag eski sağ değil. Kıtleleri harekete geçirecek yeni projeler üretilmiyor. Her iktidara gelen daha icraatını ortaya koymadan dığerleri tarafından kötülenerek alaşağı edilmek isteniyor. Seçim isteniyor. Böyle bir ülkede hiç kımse bir yere varamaz. Bundan da en çok çıkar gruplan yararlanır ve öyle de olmaktadır. Toplumun tek dileği bir an önce ihtiyaç duyulan yasalann çıkartılması. enflasyonun indirilmesi ve gelecekten emın olmaktır. Tüm bunlann yapılabılmesi için istikrarlı bir hükümete, Meclis'te yeterli çoğunluğu bulunan partılere ihtiyaç vardır. Sistem artık değişmelidir. Dev let ağır hantal durumundan kurtarılmalı; hızlı, vatandaşın ihtiyaçlanna cevap verebilir hale getirilmeli. devletin sırtındaki yükler kaldınlmalıdır. Tüm bunlann gerçekleşmesi için de temiz siyasete ve temiz siyasetçiye ihtiyaç vardır. Bence siyasi görüşü aynı olan partilerin birleşmeleri milletin yaranna olacaktır. Halkımız çirkin politıkacılan. halkı kandıran. kendi menfaatlanm halkın menfaatlannın üstünde gören insanlan artık Meclis'te görmek ıstemıyor. - Önümüzde bir seçim var. Bu seçimin sorunlara ne ölçüde çare olacağını düşünüyorsunuz? - Seçim elbetteki bir yoldur ve halkın ıradesini yansitır. Ancak. bunu beğenmedik, şunu beğenmedik. bu olmadı seçim yapalım demek bir şeyı çözmez. Seçîm, ekonomiyi de derinden etkilemekte. burada yapılan harcamalann faturası daha sonra yine halkımıza çıkanlmaktadır. Benim kanım. seçim şimdiki durumda her şeye çare değildir. Seçimin yapılabılmesi gerekli koşullann oluşumuna bağlıdır. Her isteyenin istediği zaman seçim yapılamaz. Bugünkü parlamento aritmetiği. çarpık siyasi partiler yasası hep seçim yasasının sonucudur. Aynı plan ve proje sahibi siyasi partilerin merkez sağ ve merkez solda yeniden yapılanmalan ile demokrasimizin düze çıkacağına inanıyorum. Bütün hedeflere demokratik kurallar içinde ve demokrasiyi güçlendirerek ulaşabiliriz. Demokrasi dışı çözüm arayışlan çağdışıdır ve çözüm üretmek yerine sorunlan daha da ağırlaştırmaktadır. Ülkemizin ve toplumumuzun hak etmedıği demokrasi dışı tartışmaların aşılabilmesinın tek yolu, hukukun egemenliğinin. sosyal adaletin. Atatürk ilke ve inkılaplannın uygulanmasma ve örgütlü toplumun geliştirilmesine olanak verecek şekilde gerçek bir demokratikleşmenin hayata geçirilmesidir. Başta anayasa olmak üzere, temel yasalarda çağdaş demokratikleşmenin gereği olan değişikliklerin sağlanmasını, insan haklannı. temel Özgürlükleri ve yargı bağımsızlığını güvence altına alan bir hukuksal yapılanmanın oluşturulmasını istiyoruz. Gökçek'in 300 trilyonluk kasası mercek altında • Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin kaynaklannı kullanan 14 şirketin parti ile bağları araştırılıyor. Dinci Muradiye Vakfı'na bağlı 7 şirket ile BELPA'nın işlettiği öğrenci yurtlan da inceleme kapsamında. MLTLll SERELİ ANKARA - Içişlen Bakanlığı'nın Ankara Büyükşehir Belediyesi ile ilgili olarak 5.5 ay önce başlattığı soruşturma kapsamında, bdedivenin 300 trilyon liralık kaynağını kullanan 14 şirketin bağlantılan inceleniyor. Muradiye Vakfı'na bağlı 7 şirket ile Belpa"nın işlettiği öğrenci yurtlan da inceleme kapsamında bulunuyor. Soruşturma süresinin uzamasına gerekçe olarak. dosyalann çok kanal tarafından ıncelenmesı gösterilirken, büyük bölümünün son aşamaya geldiği belirtildi. Soruşturma sonucunda hazırlanacak rapor, Gökçek"ın görevden alınıp alınmayacağını ortaya koyacak. Içışleri Bakanlığı'nca incelenen 14 şırket şöyle: "Belko, Anfa, Portaş, Beha, Belpa, Belbeton, Metropol AŞ, Belso, Anet, Beltaş, Buğsaş, Belplas, HalkEkmekveBelka." ~0 yönetim kurulu. 24 denetim kurulu üvesı olan ve toplam 1 trilyon 376 milyar lira sermayesi bulunan bu şirketler, Metro. Ankaray, AŞTİ ile Dikmen vadisı ve Portakalçiçeği vadısı evlen üzerinde olduğu için 300 trilyon liraya yakın malvarlığını kontrol ediyor. Muradiye Vakfı'na ait Muraş AŞ. Tayfur Proje, Kevser Ltd.. Furkan Planlama, Feza Teknik, Poyraz İnşaat ve Alfakas ile Belpa tarafından ışletilen öğrenci yurtlan da inceleme kapsamında bulunuyor. tçişleri Bakanlığı'nca incelenen dosyalardan bazılan şöyle: • EGO'da tarife dışı olarak alınan paralar. • Alfagaz'ın 200 bın sayaç alımı ihalesı ile ASKİ'de su sıfırlayan şebeke. • Beledıyeye ait park ve bahçe işlerinin yüzde 80"ıni yürüten Muradiye Vakfı'na verilen işler. • Sakarya Grubu ve eski RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın koruması MuzafTer L'lu'nun sahıbı olduğu Ahsen İnşaat ve Sena Poyraz şirketlerine Büyükşehir Belediyesi'nden verilen 16ayn iş. • Şevki Ydmaz, Oğuzhan Asütürk, İbrahim Çelik. Mehmet Altınsoy, Temel Karamollaoğlu'nun yakınlanna verilen ihaleler ve Hasan Hüseyin Ceylan'ın Anfa Genel Müdürü olduğu dönem ile bu dönemde verilen ihaleler. Yahyalı Cezaevi'nde özel olarak vaptınldığı öne sürülen koğuşta tek naşına kalan eski Kayseri Belediye Başkanı Şükrü Karatepe'nin bu lüksünün uzun sürmeveceği ve Karatepe'nin başka bir cezaevine gönderileceği belirtiliyor. (Fotoğraf:AA) Izinli göründüğü ve itiraz ettiği için karar tebliğ edilemiyor Karatepehalen başkanANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - "BöJücülük" yaptığı gerekçesıyle bir yıl hapıs cezasına çarptınlan ve ceza- ev ınde lüks bir koğuşa konan Kayse- ri Büyükşehir Belediye Başkanı Şük- rü Karatepe'nin. başka bir cezaevine nakli gündeme geldi. Karatepe'nin. Danıştay'a yaptığı itiraz sonuçlanma- dığı ve kendisine tebliğ edilmediği için halen resmi olarak Kayseri Bü- yükşehir Belediye Başkanı sıfatının sürdüğü bildirildi. Kapatılan RP'nin lOKasım 1996'da yapılan ıl divan toplantısındaki konuş- masında bölücülük yaptığı gerekçe- sıyle Ankara 1 No'lu DGM tarafından 1 yıl hapıs, 420 bin lira ağır para ceza- sına mahkûm edilen ve görevinden alı- nan Karatepe. geçen cuma günü Yah- yalı Cezaevi'nde kendisine tahsis edi- len lüks odaya kondu. Karatepe'nin kalacağı Yahyalı Cezaevi'nde. bir ar- kadası tarafından özel koğuş düzenle- mesi yapıldığı savlan geçen günlerde basına yansıdı. Bir milyar liralık mas- raf yapılan koğuşun zeminının halıy- la kaplandığı. TV kanepe. masa. san- dalye ve şofben yerleştırıldıği bıldinl- di. Karatepe'nin diğer mahkûmlardan farklı olarak konforlu bir koğuşta yat- masına tepkı göstenldı. ÇHD Genel Başkanı Aydın Erdoğan yaptığı yazı- lı açıklamada. bu uygulamanın infaz hukukuylabağdaşmayacağını belirte- rek, Adalet Bakanlığı'nın bu ayncalı- ğı en kısa zamanda ortadan kaldırma- sını istedi. Adalet Bakanı Oltan Sungurlu. Ka- ratepe'ye özel koğuş hazırlatıldığı id- dialan üzenne inceleme başlatıldığı- nı açıkladı. Alınan bılgıye göre, Sun- gurlu'nun görevlendirdiğı bir müfet- tiş bu hafta içinde Yahyalı Cezaevi'ne gıderek ıncelemelerde bulunacak. Müfettişler inceüyor Bakanlık yetkilılen, müfettışın ce- zaevınde öncelikle Karatepe'nin can güvenlığinın tehlikede olup olmadı- ğını ve hazırlanan özel koğuşun eşit- lik ilkesine ve hukuka aykırı olup ol- madığını araştıracağını beyan ettıler. Yetkıliler. Karatepe'nin başka bir ce- zaevine nakledılıp edilmeyeceğine müfettiş raporundan sonra karar veri- leceğinı belirttiler. Yahyalı Cezaevi gi- bi "K Tipr cezaevlerinde, belli bir standarda göre mahkûmların kendi koğuşlannda ıdarenın bilgisi dahilin- de bazı lyileştirmeler yapabilecekle- rine dıkkat çeken yetkıliler. ancak bu- nun eşitlik ilkesini bozmaması ve di- ğer mahkûmlann tepkisine neden ol- maması gerektiğini söylediler. Cezaevinde 4 ay 26 günlük cezası- nı çekmek üzere bulunan Şükrü Ka- ratepe'nin. Danıştay'a yaptığı itiraz sonuçlanmadığı ve kendisine tebliğ edilmediği için halen resmi olarak Kayseri Büyükşehir Belediye Başka- nı sıfatı sürüyor. Ancak, cezaevine gir- meden önce yıllık izne aynlan Kara- tepe, yıllık iznini hapishanede kulla- nıyor. AA'nın haberine göre. Karate- pe'nin belediye başkanlığı Danıştay tarafından 11 Şubat 1998'de düşürül- dü. Karatepe, Danıştay 8. Dairesi'nin aldığı bu karara karşı Danıştay İdare Daireleri Genel Kurulu'na itırazda bu- lundu. Yapılan itiraz bugüne kadar so- nuçlanmadı. Yaptığı itirazı sonuçlanmayan Ka- ratepe, kendisine karar tebliğ edilme- diği için cezaevine Kayseri Büyükşe- hir Belediye Başkanı sıfatıyla girdi. Cezaevine gıreceği hafta başında ha- zırlık yapmak amacıyla da 15 gün yıl- lık izın aldı. Kayseri Büyükşehir Belediyesi'ne Zeki Yeltekin vekâleten başkanlık ediyor. BİZ BİZE. ERDAL ATABEK Katılımcı Toplum Bilinci... Önümüzdeki pazar günü (3 Mayıs 1988) İstan- bul Tabip Odası'nın seçimi var. Bir gün önce de (2 Mayıs 1988) Oda'nın genel kurulu yapılacak. Türk Tabipleri Birliği, Türkiye çapında bir örgüt. Hekim- lerin genel örgütlenmesi bu çatı altında. Merkez Konseyi, birliğin yetkili karar organı, Tabip Odala- rı da bölgesel yetkili kuruluşları. İstanbul, Ankara, izmir, Bursa, Adana, Edirne'den Van'a, Trab- zon'dan Antalya'ya kadar bütün bölgelerin yetki- li kuruluşları olan Tabip Odaları hekimlerin katılı- mıyla yeni temsilcilerini seçecek. Bu dönemin bir özelliği de "Sivil Toplum örgüt- /er/"nin öneminin artmasıdır. Toplumun genel ge- reksinmeleri bu örgütlerın arkasına güçlü birdes- tek rüzgârı estiriyor. Bizim gibi geçiş toplumlann- da "beyazyakalı işgücü"ya da "entelektüelener- ji kaynakları" öze\ bir önem taşır. Toplumda bu ke- simlerin görüşlerine, düşüncelerine, tutumlanna karşı özel bir ilgi duyulur, bu da doğaldır. Türk Ta- bipleri Birliği geçmişinde de, bugününde de top- lumsal sorumluluğunu önceleyen birtutum içinde olmuştur. Hekimlerin önemini, değerini, etkinliği- ni toplumunun sağlık sorunlan içinde arayan, hiz- met sistemlerini, sağlık politikasını irdelemekten uzak kalmayan, gerçekleri halka ileten bir davra- nışın sahibi olmuştur. Bugün bütün bu işlevler her zamankinden da- ha da önemlidir. Hekimler uğraş alanları olan in- san hayatının her yönünü sorumlulukla irdelemek, düşüncelerini cesaret ve dürüstlükle açıklamak görevine sahip çıkmanın sorumluluğunu taştmak- tadırlar. Bugün hekimlerin öncelikli görevi, Tabip Odala- n'nın toplantılanna katılmak, seçme ve seçilme haklannı kullanmaktır. "Katılımcı toplum bilinci"ne sahip olmak bunu gerektirir. Katılmadan eleştir- mek hakkı ise hiç kimsede olmamalıdır. Katılmak, görevini yapmak, sonra da görevi sürdümnek. Eğer Tabip Odaları istenen etkinlikte bulunmu- yorsa bunun nedeni de katılımsızlıktır. Hem katıl- mamak hem de eleştirmek tutumundan vazgeç- mek zorundayız. Oyunuzu kime vermek istiyorsanız veriniz, ama mutlaka katılınız ve oyunuzu veriniz. Günün göre- vi budur. ••• Bu yazıyı okuduğunuz günlerde biz Sapanca'da, 8. Ulusal Çocuk ve Ruh Sağlığı Kongresi'nde ola- cağız. Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı, bugün Türki- ye' nın en önemli konularından birisidir. Hızla de- ğişen dünyada altüst olan değer yargılannın, yay- gınlaşan kitle iletişim araçlarının etkileri en çok ço- cuklar ve ergenler üzerinde yoğunlaşmaktadır. Bu konuda yapılan araştırmalar geleceğımizin çok önemli göstergelerinden birisini oluşturacaktır. 26 Nisan 1998 pazar günü yapılması program- lanan "Medya ve Çocuk Ruh Sağlığı" konulu pa- nel pek çok anne babanın kaygılarını dile getirdi- ği bir sorunun tartışması olacaktır. Benim de katı- lacağım bu paneli yönetecek olan Prof. Dr. Ata- lay Yörükoglu ve katılımcı uzmanların görüşleri- ni aynca aktaracağım. Çocuklara yönelik televiz- yon yayınları, çizgi filmler, çocuk filmleri, reklam- lar, haberler, çocukların da büyüklerle birlikte ızle- dikleri haber programlar, dizıler, filmler nasıl etki- ler yapıyor? Çocuklar; toplumun içinde yaşadığı şiddetten, seks gösterilerinden, tüketim kalıplann- dan nasıl etkileniyor? Bunlann tartışılması sanıldı- ğından çok daha önemlidir. Bugün yetiştirdiğimiz çocukların ruh sağlıklarını yeterince kontrol ede- biliyor muyuz? Yoksa kendi derdimizden en yakın- lanmızı bile göremiyor muyuz? Ya da her şeye öy- lesine alıştık ki durumu nesnel olarak görme yeti- mizi yitirdik de haberimız mi yok? Kongrenin çe- şitli etkınliklerini sizlere duyurmaya çalışacağız. • • • Önümüzdeki yüzyılın en önemli sorunu "insanın kendinigerçekleştirmesi" olacaktır. Hayat içinde- ki bütün çalışmaların, eğitimin, iş hayatının, sahip olunan, kullanılan nesnelerin, düşüncelerin, duy- gulann, değer yargılannın tümünün de amacının "insanın kendini gerçekleştirmesi" olduğu görü- lecektir, kabul edilecektir. Insanı mala ve paraya kurban eden sistemlerin hiçbir sorunu çözemediği görülecektir. Bugünden görünen odur ki, geleceğin insanı "özgür insan ", geleceğin toplumu "katılım bilinciyle örgütlenen toplum" olacaktır. Bütün çabalarımız bu hedefler içindir. Çünkü geleceğin dünyasında bu hedeflere ula- şanların dışında kalanlara başarı şansı görül- memektedir. Siirt'te gazeteye polis tehdidi ;.-, • Gazetenin sahibi Palabıyık, muhabiriyle birlikte gözaltına alındığını ve kendilerine ajanlık teklif edildiğini açıkladı. SİİRT (ANKA) - Si- kaydeden Palabıyık. "A- irt'in Baykan ilçesınde yayımlanan "Demokrat Baykan Gazetesi" sahibi ve kurucusu Erhan Pala- bıyık. Emniyet Amın Ali Ulusoy'un ilçede keyfi bir biçimde sıkıyönetim uv- guladığını bildirdi. Muha- biriyle birlikte gözaltına alındığını, kendilerine ajanlık teklif edildiğini belirten Palabıyık. "ken- disine, ailesine ve maüna birşev olması durumunda bunun sorumlusunun em- niyet amiri L lusov olaca- ğını" bildirdi. Gazetenin "Baykan Ankara Ham«." isımli kö- şesınde yaşadıklannı an- latan Palabıyık. gazetenin kapatılması için saldınya uğradıklannı söyledi. Gö- zaltında ölümle tehdıt edi- îerek. küfürlere maruz kaldıklannı anlatan Pala- bıyık, matbaalannın açı- lışından itibaren polis baskısının sürdüğünü bil- dirdi. Ajanlık teklifi aldığını ma bir şeyi unuttular, ben toplumun sorunlannı ya- zan namuslu bir gazeteci- vinı. Çanak yalayan. liboş gazeteci olmadığım için yanlış kapıvı çalnuş ve ya- nıtını almışlardır. Ben onurumu ve düşüncemi satmam. Başka yerde na- mussuz gazeteci arasuılar, halkın sorunlan benim için çok önemüdir" dedi. Gece 22.00 olunca ilçe- de sıkıyönetim uygulan- dığını öne süren Erhan Palabıyık, "Emniyet Ami- ri acaba Baykan'a ne ka- dar hizmet ed«bilir? Per- soneli tarafından sevilme- yen, TV' kanallannı bile kendisi avarlavıp insanla- ra zorla TV" kanallan izde- ten bu EmniyetAmiri aca- ba ne zamana kadar bu keyfî uygulamalara de- vam edecektir" diye ko- nuştu. Palabıvık, TE- DAŞ'ta çalışrnasını bir koz olarak kullanmak ıs- teyenler buljnduğunu söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle