25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyetîmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Gencl Yayın Yönetmem Orban Erinç • Genel Yayın Koordınatörü HikmetÇe- tinkava O Yaaışlen Müdıini Ibrahim Yddız • Sonımlu Mudur Fikret İlkiz • Haber Merkezı Müdüru Hakan Kara 9 Gorsel Yönetmen. Fikret Eser D15 Haberler Şinasi Danrçoglu •fctıhbaratCengfe Yıldınm • Ekonomı Metımet Saraç • Kultur Handan Şenkdken • Spor Abdülkadir ^ ücelman • MakaielerSamiKaraören^Duzeltme AbduUab Yaaa#Fotoğraf ErdoğanKöseoğlu •Bılgı-Belge Edibe Buğnı • Yurt Haberlerr Mehnıet Famç Yayın Kurulu tlhan Selçuk (Başkan). Orhao Erinç. Oktay Kartböke. Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, Ergun Balcı, tbrahim Yıidız, Orhan Bursalı. Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay Ataturk Bulvan No 125,Kat.4,Bakanlıklar-AnkaraTeI.4195020(7hat), Faks 4195027 • lzmır Temsılcısı Serdar Kızık, H Ziya BIv 1352 S.2-3Tel.4411220, Faks 4419117©Adana TemsiIcısrÇetinYiğenogiu, lnönüCd 119S.No.l Katl, Tel. 363 12 11, Faks 363 12 15 Muessese Müdüru Üstön Akmeo 0 Koordınatör Ahmet KorulsaD 0 Mıinsete Büfcnt Vaw#idarf Hâje™ Görtr • Işktme Önder Çeflk • Bügı- Işiem Nail fnal • Bılgisayar Sıstem Mürtfvtt Çfer • SaDş Fazilet Kuza MEDYA C: • Yonetcm Kunıh Başkanı - Genel Mudur Gûlbb Erduran • Koordınatör Rehı Işıtman 0 Genel Mudur Yarthmcısı SevdaÇoban Tel 514 07 53 5139580-5138460-6!,Faks 513846' V»nmla>an ve Bts«o: Yen. Gun HabeT Aıansı, Basın ve Yayıncılık A $ TurkocağıCad 39 41 Cagalojlu 34334 1« PK 246 Istanbul Tel (0/212)51.2 05 05 (20hall Faks (O2I2I513 85 95 1 NİSAN 1998 Imsak:5.12 Güneş: 6.42 Öğle: 13.15 Ikindi: 16.47 Akşam: 19.35 Yatsı: 20.58 Songüzel • htanbul Haber Servisi- Interstar Televizyonu tarafindan düzenlenen 1998 Türkiye Güzellik Yanşması'nda Zeynep Tokuş, Türkiye Güzeli seçildi. Lütfl Kırdar . Uluslararası Kongre ve ; Sergi Sarayı'nda ; gerçekleştirilen yanşmada, ; ikincilıği Gülsün Durak, • üçûncülüğü ise Selin Eser ' kazandi.Yanşmada Ricky .' Martin, Rachıd Taha ve ; Ajda Pekkan da sahneye ! Çiktı. örnek ; • ANKARA (URA)- ; Yapılan bir araştırmada, • dünya gençJiğinin '• kendilerine örnek aldıklan . kişiler arasmda ilk sırada ,' şiddet içerikli fllm ; kahramanlanrun yer aJdığı ' ortaya çıktı. UNESCO ile Dûnya Izcilik Orgütü • tarafindan "medyanın on iki yaş grubu çocuklar üzerindeki etkisi"ne ilişkin biraraştırmada, gençierin üçte birinın pop ; şarkıcılanndan çok, ; macera fllmi 1 kahramanJannı ömek aldıgı belirlenirken bilim adamlan ve fılozoflan örnek alanlann en fazla yüzde altıya ulaştıgı saptandı. YÖK'ün yaptığı araştırmaya göre üniversitelilerin ancak yüzde 43'ü hemen iş bulabileceğini düşünüyor Gençlerüı endişesi iş bulatnamak• YÖK'ün araştırması, üniversite öğrencilerinin yüzde 80'inin dersaneye gittiğini ve bunun yıllık maliyetinin 148 milyon lira olduğunu ortaya koydu. Araştırmaya göre öğrencinin aylık harcaması 16 milyon lira ve çoğunluk öğrenim kredisini yetersiz buluyor. ANKARA (Curahuriyet Biirosu) - Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tara- findan üniversite öğrencileri arasında yapılan araşürmada, üniversiteli olma- nın maddi bedelinin oldukça yüksek olduğu, gelişmiş üniversitelerden me- zun olan öğrencilerle taşra üniversi- telerinden mezun olanlann idealleri arasında büyük farldılıklar bulundu- gu ortaya cıkn. Buna göre büyük kent- Ierde bulunan gelişmiş üniversiteler- den mezun olanlarözel sektörde, taş- ra üniversitelerinden mezun olanlar devlet sektötünde istıhdam edilmek is- tiyor. YÖK, 67 fakülte ile yüksekokulda öğrenim gören 80 bin ögrencı üze- rinde anket yaparak "üniversite öğ- rencilerinin aitegelirterini,cğitim har- camalarmıvemezuniyetsonrası işoia- naklanm" araştırdı. Cinsiyet, sosyo- ekonomik özellikler, bölge, üniversi- te, fakülte ve yüksekokullara göre çok ilginç sonuçlar ortaya koyan araştır- ma, yükseköğretim polıtikalan için de yol gösterici olma niteliği taşıyor. Araştırmaya göre ünıversitede öğ- renim gören çocuklann ailelerinin or- taiama geliri 76 milyon lira ile Tür- kiye ortalamasına paralel bir özellik taşıyor. Ancak gelişmiş ve popüler üniversitelerde okuyan öğrencilerin ailelerin ekonomık durumu. taşradabu- lunan öğrencilere göre daha yüksek bir grafık izliyor. Ömeğin ODTÜ'deoku- yan öğrenci ailelerinin ortalama ge- liri, Atatürk Üniversitesi'nde okuyan öğrenci ailelerinin gelirinden yaİda- şık 2.5 kat fazla. Kursa 148 milyon lira Üniversitede okuyanların yüzde 80'inın özel kurs ve dersanelere gide- rek ÖSS ve ÖYS'ye hazırlandığııu belirleyen araşfırma, ailelerin bunlar için ortalama 148 milyon lira harca- ma yaptığını da ortaya koyuyor. Araş- tırmada, özel kurslara katılmayan yüz- de 8'lik bir öğrenci grubunun bile dershanelerin gerekli olduğuna ınan- dıgı vurgulanıyor. "Dershaneterin üni- versite hazırlığında vazgeçilmez bir güç"halıne geldiğine dikkat çeken araştırma, ekonomik koşullan yeter- siz öğrencilertn şansının azaldığına da işaret ediyor. Araştırmayla ortaya konulan diğer bulgular şöyle: - Öğrencilerin ayhk kiştsel harca- ması 16 milyon lira. - Öğrencilerin yaklaşık olarak ya- nsı (yüzde 49) üniversite harç ücret- lerini yüksek buJuyor. Öğrencilerin yüzde 4O'ı, ancak ilk tercihlerini ka- zandıklannda şimdiki katkı ücretinin 2.6 katını ödemeyi kabul ediyor. -Oğreocflerin yansı öğrenim kredi- si ya da hiçbir burs almıvor. Yüzde 51'i ortalama olarak 4 milyon Hra öğ- renim kredisi ya da burs aİryor. Öğre- nim kredisi ya da burs alanlann yüz- de 96'sı alınan miktan beğenmi\xır. Oğrencüer, ayhk 15 milyon lira öğre- nim kredisi istrvür. - Ögrencılerin yüzde 12'si çalışı- yor ve ortalama 21 milyon lira gelir elde ediyor. - Ayhk gelirieri 100 miryon liranın üstünde olan aile çocuklannm yüzde 30'u da katkı payı kredisi alıyor. - Öğrencilerin yüzde 76'sı yükseköğ- renim programlanndan memnun ol- duğunu belirtiyor. Ancak taşra üniver- sitelerinde bu oran düşüyor. Istanbul Teknik Ünıversitesi 'ndeki öğrencile- rin yüzde 85'i okuduklan programdan memnunken bu oran Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde yüzde 66'ya iniyor. - Öğrencilerin yüzde 43'ü mezuni- yetten nemen sonra iş bulabileceğine inanıyor. Yüzde 37'si ise ünhersitede alınan effrimi yeterli görmeyerek an- cak ek bir eğitim sonrasında iş bul»- bilecegine inanıyor. - Öğrencılenn yüzde 88'i mezuni- yet sonrasında öğrenim gördüğü alan- da çalışmak istiyor. -Öğrencilerin yüzde 70'i devlet sek- töründe çalışmak istemiyor. tTÜ öğ- rencilerinin yuzde92'si, Dicle Cniver- sitesi öğrencilerinin yüzde 50'si öze) sektörde istihdam edilmek istiyor. - Mezun olduklan alanda çalışmak ısterneyen öğrencilerin yüzde 37'sinin öğrenim gördükleri üniversite ve prog- ramdan memnun olduğunu belirtme- si ise düşündüriicü bir sonuç ortaya ko- yuyor. - Öğrencilerin yüzde 60*1 lisansüs- tü eğitime devam etmek istiyor. Bu oran,eğitim ve gelirdüzeyi yükseköğ- rencilerde daha da artıyor. Holfyfvooddan temıze Marie Claire okuyor. Ya si mari etjidersi ABD'nin Kaliforniya eyaletinde, enerjide doğal kaynakiara döniiş başladı. Las Angeles ve eyaleün diğer kentlerindekj hava kiriiliğini önlemek amaci) la alınan önlemler 30 Mart'tan itibaren yürüriüğe girdi. Los Angeles Su ve Enerji Deparrmanı Genel Müdüru David Freeman, ABD'deki en büyük belediye enerji kunımunun gelecekteki beyni olarak gösteriliyor. Freeman, çanlara yerleştirilecek panellerle, kentin elektrik ihtiyacının güneş enerjisinden sağlanabileceğine inanıyor. Kirli hava soluyan kentin caddelerinde eİektrikle çaJışan otomobüier devreye girdi bile. Eyaletin PaJm Springs bölgesinde kurulan rüzgâr türbinleri de temiz enerji girişiminin bir parçasını oiujruruyor. (Fotoğraf: AP) e-posta : tan (a vol. com. tr SÖYLEŞİ ATTİLAİLHAN Sultan Galiyef'tir Esiyor... Kaç gündür, dönüp dönüp, o mektubu okuyo- rum; içimde bir duman, gizli bir kanama: her defasında, sanki 40 Karanlığı'ndayız, Nâzım'ın ya da Kemal Tahir'in bir yakını bu mektubu yazmış, onu okumaktayım. Nâzım'ın annesi Celile Ha- nım'ın, Müzehher Vâ-Nû'ya mektubunu, oku- muş muydunuz; meselâ, o! Acaba o yüzden mi, sizinfe paylaşmak istedim? Ağabeyim haplsten çıkmıstı ve parası yoktu' "... hürmetli O. Şerafeddinof, size Sultanga- liyef Mirseyrt Haydargaliyef'in, ana baba bir kız kardeşi Züleyha Haydargalryef yazıyor. Si- zin, Stalin ve celiâtian tarafindan günahsız ve suçsuz yere öldürü/en ağabeyime gösterdiği- niz ilgi ve itibar bana çok fazla tesir etti..." "... ağabeyimi çok az hatırlıyorum. O'nu ha- örlayışım, 1918 veya 1919 yıllarında, Kannca- lı Köyü'ne geldiğindedir. Ben o zamaniar on ve- ya on bir yaşındaydım. O'nun bende bulunan mektuplarını, 1937'nin, korkulu diktatörlük za- manlannda, hepsini geri aldılar. Ve ertesi gün de beni GPU merkezine çağırarak, daha önce Kanncalı Köyü'ne geldiğinde kimlerle konuşup görüştüğü hususunda sorguya çektiler. Be- nim kendisine maddi yardımda bulunup bulun- madığımı sordular..." "... ben ağabeyime 1935 yılında Saratov'a pa- ra göndermiştim, çünkü o zaman ağabeyim ci- ğerlerinden rahatsızdı ve tedavi olmak için sa- natoryuma gidecekti, hapishaneden yeni çık- tığı için parası yoktu. Beni sorguya çektikleri- nin ikıncr günü çalıştığım işten çıkardılar. Ben iki çocuğum ile işsiz, parasız, ekmeksiz orta- da kaldım. O zaman ben Ufa'daydım. Ondan sonraki günler benim için çok feci oldu. Ken- di uzmanlık alanımda hiçbir işe almadılar..." Bu mektup, Sultan Galiyef'in kız kardeşi tara- fından, 26 Şubat 1990'da Şerafeddinofa gönde- rilmiş! Mektubun tamamını, aynca Galiyef hakkın- da bir çok şeyi, Törk / Oiplomatik Dergisi'nin say- falannı kanştırdıkça, okuyup öğreniyorum. (Sayı 37/38 - Ocak / Şubat 1998). Heyecanlanmamak elde mi? eçenlerde, birtelefon: güçlü biryayınevinintec- J rübeli yöneticisi anyor; öğrenmek istediği şu, Mirseyrt Sultan Galiyef üzerine, bir kitap hazır- lamayı düşünür müymüşüm? Ne iyi birtasan! Mir- seyit Sultan Galiyef'i, hayatını ve kavgasını me- rak eden, o kadar çok aydın var ki! Keşke, yaza- bilsem!.. Şu ara vaktim dar, iyisi mi, bu işi yapabi- lecek genç bir yazar ve araştırmacryı önermek!: Ş. Halrt Kakınç.'. Tataristan'dan, Galiyef konusun- da, en gizlileri dahil, bin küsur sayfalık 'belge' ile döndü: onlann çevirileriyle uğraşmaktadır!. Haz/r- layacağı, besbelli, o ağır, sancılı ve karanlık yıllara ışık tutan, kapsamlı bir eser otacak!... Heyecanlanmamak elde mi? Farkında mısınız? Nasıl olduysa, Türkiye üzerinde bir Sultan Gali- yef'tir esiyor: İşçi Partisi'nde onunla ilgili bir pa- nel düzenlendi; onunla ilgili yayın, sadece Türk/Dip- lomatik Dergisi'nde değil, başka dergilerde ilgi- leniyor; meselâ, Tbplumsal Tarih Dergisi'nin son iki sayısında, S. Halit Kakınç ın getirdiğı belgeler- den birisi, yayımlandı: bizzat Galiyef'in kalemin- den çıkmış bir yazı: 'Asya ve Avrupa Türk Halk- lannın Sosyo/polrtik, Ekonomik ve Küftürel Ge- lişmelerinin Esaslanna İlişkin Bazı Görüşter'.' Merak etmez mısınız? Merak edilmeyecek gibi mi? Galiyef o yazısında, Türkiye'den söz ederken, nelerdemiş! Bakalım, tüyleriniz diken diken olma- dan, okuyabilecek misiniz? "Türkiye yasıyor ve yajayacaktır..." "... Türkiye'nin ulusal kalkınmasına gönül vermiş olan Türk işçi ve köylülerinin, ilerici Türk aydınlannın süngüferi, gereken kişilere gereken dersleri vererek, nasıl düşünmek ge- rektiğini öğrettiler..." "... eğer 400 yıl önce Rus çarian, Kazan'ı Ku- zey Türklüğünün bu kalesini düşürmeyi ve yal- nız Tatar savaşçılannın cesetleri üzerinden ge- çerek DoğuVa itertemeyi başarmışlarsa, bugün için de Batı Avrupa'lı emperyalistler yine Do- ğu'ya doğru kendilerine yol açabilmek için Gü- ney Türkleri Osmanlılar'ı yenmek zorundalar. Bablı halklann Doğu'ya yayılmalan öncesinde, Türkiye, onlann çılgınca saldırılarına maruz kalmadı mı?.." "... Batı'lı halkiar, Asya ve Afrika'daki duru- mu, gerçek anlamda kontrol altına alabilmek için, Türk/Osmanlı savaşçıiannın cesetleri üze- rinden geçmek zorundalar. (...) Türkleri zayıf- latmak, Balkanlar'ı, Mısır'ı, Arabistan'ı, Mezo- potamya'yı Türklerin ellerinden almak için, Av- rupa, yüzyıllar boyunca savaş vermek zorun- da kaldı. Avrupalı hükümdariara, Türkiye'yi sin- dirmek kısmet olamadı. Olamayacaktr da!... Türkiye yaşıyor ve yaşayacaktır..." "... Türkiye, yalnızca kendisi yaşamakla ye- tinmeyecek ve Avrupa tarafindan zorla kopa- nlmış olan kendi eski parçalanna ve geri ka- lan tüm Ortadoğu'ya da hayat verecektir"... (Toplumsal Tarih, Mart 1998, s. 54). Bu satırlan okuyunca, ister istemez, Gâzi Mus- tafa Kemal Paşa'nın, belki de aynı yıllarda söy- lediği şu sözleri hatıriamamak mümkün mü? "... biz Bata emperyalistterine karşı yalnız kur- tuluş ve bağımsızlığımızı korumakla yetinmi- yoruz; aynı zamanda, Batı emperyalistlerinin, güçleri ve bilinen araçlanyia, Türk milletini em- peryalizme araç olarak kullanmak istemeleri- ne de engel oluyoruz. Bununla bütün insanlı- ğa hizmet ettiğimize inanıyoruz..." (20 Haziran 1920). Mustafa Kemal ve Sultan Galiyef, TürkJüğün medar-ı rftiharı, iki halk çocuğu! Tabii, insan ister istemez, merak da ediyor: Acaba Türkiye, bugün de, 'Batolı emperyalistlerin bilinen güç ve araç- lanyta, Türk milletini emperyalizme araç ola- rak kullanmak istemelerine engel oluyor' mu? httpy/ www. prizma.net Mİ A İLHAN http^/www.eda.tr/-bikjiyay/yazar/ailhan.h«m
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle