22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Imtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı. Orhan Erinç 0 Genel Yayın Koordinatörü Hikmet Çetinkaya • Yazıişlen Müdürü: İbrahim Yıldız • Sorumlu Müdür Fikret İlkiz 0 Haber Merkezı Mudurü Hakan Kara # Görsel Yönetmen. Fikret Eser Dış Haberler Şinasi Danışoğlu 0 İstıhbarat: Cengiz Yddınm 0 Ekonomı Mehmet Saraç 0 Kultiir Handan Şenköken 0 Spor Abdûlkadir \ üceiman 0 Makaleler Sami Karaören 0 Diızehme Abdullah \ aocı 0 Fotograf Erdoğan Köseoğto 0 Bılgı-Uelgc Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen Mehmet Faraç Yayın KuruSu. tlhan Selçuk (Ba$kan). Orhan Erioç, Oktay Kurtböke, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, Ergun Balcı. Ibmhim Yıldız, Orhan Bursalı. Mustafa Balba>, Hakan Kara. AnkaraTemsilcisi Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No: 125, Kaf4, Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 0 lzmir Temsılcısı. Serdar Kızık, H Zıya Blv. 13S2 S.2/3Tel:4411220. Faks.4419U7» Adana TemsılcisıÇetinYiğenoğlu, lnönüCd 119S.No;l Katl, Tel: 363 12 11, Faks: 363 12 15 Müessese Mudüru Üstün Akmen 9 Koordınatör: Ahmet Komlsan • Muhasebe BûleM Yen<T#ldıe HİK-vin Gürer • tşletme Önder Çelik • Bılgı- tşlem Nail tnal 0 Bılgısavar Sıstenr Mûrfivet Çikr • Sans Fazilet Kuza MEDYA C: • Yonetım Kurulu Ba^kanı - Genel Mudür Gûlbin Erduran • Koordınatör Reha Işıtman # Genel Mudur Yarduncısı. SevdaÇoban Tel 514 07 53 - 5139580-5138460-61.Faks 5138463 \ a>ımlayan \e Basan: Yenı Gün Haber Ajansı, Basın ve Yayıncılık A Ş TürkocagıCad 39 41 Cagaloglu 34334 lst. PK 246 lstanbul Tel (0'212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0 212)513 85 95 30MART1998 İmsak: 5.16 Güneş: 6.45 Öğle: 13.16 tkindi: 16.46 Akşam: 19.33 Yatsı: 20.56 MİHA'dan • İstanbul Haber Servisi - Marmara Üniversitesi Iletişim Fakültesi Haber Ajansı (MtHA) basın fotoğrafçılannın "Bu Çocuklar Bizim" konulu fotoğraf sergisi l-24Nisan tarihleri arasında Capitol Alışveriş Merkezi'nde sergilenecek. MlHA'nın "GeTçekler Tükenmez-III" başlıkh sergisi de 2-16 Nisan tarihleri arasında Pimapen Kültürevi'nde fotoğrafseverlerin beğenisine sunuluyor. Buda heykeli çalındı PEKİN (AA) - Dünyanın en eski Buda heykelinin Pekin'de çalındığı bildirildi. Yeni Çin haber ajansı Şinhua'nın haberine göre, 165 santim boyundaki 1500 yıllık Buda heykeli, geçen hafta manivelayla yerinden sökülerek götürüldü. Heykelm çalındığının, Pekin'in batısındaki Dong köyünde dört nesildir evlerinde heykelin bakımını üstlenen aile tarafından yetkililere bildirildiği kaydedildi. Peru'da askeri uçak düştii • LIMA(AA)-Peru'da, Rus yapımı. Peru hava kuvvetlerine ait içinde sivil yolculann bulunduğu uçak, ülkenin kuzeyindeki Piura kentinde düştü. Ekvador sınırı yakınındaki Tumbes kentindeki el nino iklim olaylannın neden olduğu sellerden zarar gören insanlan tahliye ederken düşen uçakta, AP ajansı en az 15 kişinin öldüğünü duyururken Reuters ajansı, aynı kazada yaşamını yitirenlerin sayısınrn 5 olduğu haberini verdi. Görgü tamklan, uçağın iki parçaya aynldığını, ancak patlama meydana gelmediğini söylediler. BedavafMan kampanyası • ANKARA (ANKA)- Orman Bakanlıgı, orman ve ağaç sevgisini yaymak için yeni bir kampanya başlattı. Kampanyada kamu kurum ve kuruluşlan, askeri birlikler, belediyeler, köy tüzelkişilikleri, okullara bedelsiz ve sembolik fıyatlarla orman ağacı fıdanı veriyor. Yeni yılla birlikte başlatılan kampanyada mart ortasına kadar askeri birliklere 1 milyon 150 bin, okullara 650 bin ve belediyelerle çeşitli kamu kurumlanna yaklaşık 6 milyon, halka ise 2 milyon 650 bin fidan venldiği bildirildi. Değirmencilik yüksekokulu • NEVŞEHİR (Cumhuriyet) - Nevşehir'de son yıllarda en önemli sektörlerden biri haline gelen un fabrikalanna kaliteli teknik eleman yetiştirilmesi amacıyla değirmencilik yüksekokulunun açılması isteniyor. Nevşehir Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kul, bölgede 59 un fabrikası bulunduğunu belirterek unun daha bilimsel işlenmesi gerektiğini vurguladı. Kul, yüksekokul açılması halinde yetişen elemanlann hem bölgedeki un fabrikalannda hem de çeşitli gıda sektöründe istihdam edilebileceğini kaydetti.' 'UOAIoİtfaiye' • ANKARA (AA)- Ankara Büyûkşehir Belediyesi ltfaiye Daire Başkanı Faruk Kurutuz, halkın büyük çoğunlugunun yangın anmda aranması gereken, itfaiyenin " 110" No'lu telefonunu bilmediklerini bildirdi. Kurutuz, yangının söndürülme aşamasmda 1- 2 dakikanın dahi çok önem taşıdığına dikkat çekerek "Vatandaşlar, paniklemeden 110'u arayarak dogru adresi verirleTse ekıplerimiz 3 dakika içinde yangın yerine ulaşır. Ancak üzülerek şunu görüyoruz ki 110 numarası hâlâ öğrenilmemiş" dedi. RTUK, ulusal televizyonlara frekans tahsis etmeye hazırlanıyor Irticai yayına frekans engeliANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Güvenlik Kurulu (MGK) tarafın- dan "yayınlan yeterince denetleyeme- mekle" suçlanan Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), ulusal televizyonlara frekans tahsisine ilişkin ihaleyi süresiz ertelemesinin ardından başlattığı yasal çahşmayı tamamladı. RTÜK'ûn hazırla- dığı frekans ihalesi yönetmeliğinde de- ğişiklik yapılmasma ilişkin ön tasan, te- levizyon ve radyo kuruluşlannın irticai ve bölücü yayınlara ilişkin ceza sicille- rinin ihale aşamasında dikkate alınma- sını hükme bağlıyor. RTÜK, irticai ya- yın yaptıkları gerekçesiyle Kanal 7 ve Sa- manyolu TV'ye 1 'er uyan cezası vermiş- ti. Frekans tahsisine ilişkin ihale yönet- meliğinde değişiklik öngören ön tasan bu hafta üst kurul toplantısında göriişü- lecek. Üst kurul üyeleri tarafindan kabul edilmesinin ardından kesinleşecek olan tasanya göre, RTÜK frekans ihalesinin • Frekans ihalesi sırasında, kanallara daha önce verilen bölücü ve irticai yayın cezalan dikkate alınacak. Radyo Televizyon Üst Kurulu, Kanal 7 ve Samanyolu TV'ye 'irticai yayın' yaptıklan gerekçesiyle birer uyan cezası vermişti. her aşamasında lisans izrtini iptal etme yetkisine sahip olacak. ihale sırasında ya- yın kuruluşlannın ceza sicili göz önün- de bulundurulacak. Özellikle "Türidye Cumhuriyeti'nin variık ve bağımsızlığt- na, devletin ülkesi ve milleti> le bölünmez bütünlüğüne: Anayasa'nın Genel Esas- lar kısmında yer alan ilkelere, demokra- tik kurallarave kişi haklanna uygun ya- yın yapılması" ilkelerine uymayan ve "îslam dinini hırs ve menfaatianna alet eden" kuruluşlara verilen cezalar dik- kate alınacak. MGK tarafından "yayınlan yeterince deneüeyememekle" suçlanan RTÜK iha- le yönetmeligine, "mifli güvenlikkavra- mı içinde Türldye Cumhuriyeti'ni her ne suretle olursa olsun yıkmaya yönelik kötü sicili olan" yayın kuruluşlannın da gözden geçirilmesi hükmünü koydu. Süresiz ertelenmişti RTÜK, MGK'nin suçlamalan doğrul- tusunda Başbakanhk'tan gönderilen ya- zının ardından 2. kez ve süresiz ertele- diği ulusal televizyonlara frekans tahsi- sine ilişkin ihaleyi de birkaç ay içinde ger- çekleştinneyi planlıyor. RTÜK, daha önce Samanyolu TVye "Kişi ya da kunıluşlan eleştiri sınırlan ötesinde küçük düşürücü, aşağdayıcı ve- ya iftira niteliği taşıyan ya>ın yasakla- n"nı ihlal ettiği gerekçesiyle 1 uyan ce- zası vermişti. Kanal 7 de, "Toplumu şiddet,terör ve etnikaynmcıhğa se\k eden ve toplumda nefretduyguian oluşturacakyaymlara im- kân verilmemesi" ilkesine aykın yayın yaptığı gerekçesiyle 1 uyan cezası almış- tı. RTÜK Başkanı İbrahimAgâhÇubuk- çu, frekans tahsis ihalesi tamamlanan yerel televizyonlann işlemlerini sürdür- mek niyetinde olduklannı belirtirken. "Ancak, bölücülükten ve tslam dinini hırs ve menfaatianna alet etmekten ce- za alınış, olan kanallann durumunu tek- rar gözden geçireceğiz'' dedi. Devletin ül- kesi ve ulusuyla bölünmez bütünlüğü açısından ihale aşamasında titiz davra- nacaklannı söyleyen Çubukçu, yayın ku- ruluşlannı, yasadabelirtilen ilkelere uy- gun yayın yapmaya çağırdı. Cannes'da mayo modası Zeki Triko, yurtdışındaki ilk mağazasını dünya moda merkea Fransa'da açü. Fransa'nın eşsiz plajlan ve fılm festivaliyle ünlü Cannes Juan Les Pins'tcki mağaza 20 Mart'ta hizmete şrdi. Mağazanın resmi açdışı, 13- 24 Ma>ıs tarihleri arasında gerçekleşecek olan Sl. Cannes Film Festrvaü sırasında yapılacak. Açılışa Zeki friko'nun bugüne kadar defile, şov ve kataloglannda kullandığı 15 top model >e çalışüğı 250'ye yakın manken davet edildi. Dünyanın ünlü mağazalan da 1998 yaz sezonunda Zeki Triko mayolannı satmaya başlıyor. Zeki Triko '98 koleksiyonuna yer verecek mağazalar arasında, İngiltere'nin en ünlü mağazası "Harrdos" ve Fransa'daki "GaUerie La Fayette" bulunuyor. Turizme tahsis edilen araziler yeni bir tartışma başlattıOrrnaııları koruma öıüeıııi abnmıyor ASUMAN ABACIOĞLU İZMİR - Devlet ormanı sayılan arazilerin turizme tahsis edilmesi tar- tışmalanna yeni bir boyut getirildi. Tahsislerin, orman ekosistemlerinin "taşıma gücü" belirlenmeden yapıl- dığına dikkat çekılirken, özellikle devlet ormanlanndan tahsis edilmiş arazilerde kurulan turizm işletmele- rinin hiçbirinde, "orman koruma ön- tetni" ahnmadığı belirtildi. Kırsal ÇevTe ve Ormancılık Sorun- lan Araştırma Derneği Başkanı Doç. Dr. Yücel Çağlar. devlet ormanı sa- yılan arazilerin ormancılık dışı amaç- lara tahsis edilmesi konusundaki tar- tışmalann "yanlış temeUerde" sür- dürüldüğünü, bu nedenle de tahsis- lerin yol açtığı yıkımlann önlene- mediğini söyledi. Orman alanlan tahsislerinin, anayasanın 169. mad- desindeki "Devlet ormanlan. kamu yaranokiuğunda irtifakhakkına ko- nuolabilir" hükmüne dayandınldı- • Doç. Dr. Yücel Çağlar,"Hâlâ ormanlann rasgele bir araya gelmiş ağaç ve ağaççık topluluğu olduğu sanılmaktadır. Türkiye'de orman arazilerinin nerelerinden, ne türden amaçlarla yararlanılabileceğine ilişkin bilgiler üretilememiştir" dedi. ğına dikkat çeken Çağlar, orman alanlannda turizm etkinliklerinin u yumuşak turizm" ya da "doga tu- rizmi" çerçevesinde yapılabıleceği- nı. ancak bunun. "orman ekosistem- lerine" zarar vermeyecek biçimde olması gerektiğini vurguladı. Çağlar, Orman ve Turizm BakanlığYmn "tu- rizm yatınmlannın orman ekosis- temlerine hiçbir biçimde zarar ver- meyecek doğrumıda > önlendirebüe- cekbir anlayışa \edonanıma" sahip olmadığını kaydederek şunlan söy- ledi: "Hâlâ ormanlann rasgele bir ara- ya gelmiş ağaç ve ağaççık topluluğu olduğu sanılmaktadır. Örneğin, yü- rürlükteki Orman Yasası'nın 1. mad- desinegöre,'Tabii olarak yetişen ve- ya emekle yetiştirilen ağaç ve ağaç- çık topluluklan yerleriyle birlikte sa- yılır'. Bu mühendisçe anlayış, gi- derek ağaçsız olan ya da üzerinde yeterince ağaç ve ağaççıkbulunma- yan arazilerin orman sayılmama- sına, en azından ormancılık dışı amaçlara, örneğin turizme tahsis edilmesinde herhangi bir sakınca görülmemesine yol açmıştır. Tür- kiye'de orman arazilerinin nerele- rinden, ne türden amaçlarla ya- rarlanılabileceğine ilişkin ayrıntı- h bilgiler üretilememiştir." Çağlar, "Özellikledevletormanla- nndan tahsis edilmiş arazilerde ku- rulan turizm işletmelerinin hemen hemen hiçbirindeorman koruma ön- lemi alınmamaktadır. Ne yazık ki, tahsis >apan kuruluşlar. çoğunlukla bu gereğin \erine getirilmesini bile sağla\amamaktadır" dedi. Dördüncüsü düzenleniyor Çocuk felci aşı günleri başlıyor e-posta : tan (a vol. com. tr İstanbul Haber Servisi - Tek korunma yöntemi aşı olan çocuk felci için ulusal aşı günleri başlıyor. 21-27 Nisan ve 21-27 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirilecek aşı günlerinde, 5 yaşın altındaki 6 milyon 800 bin çocuk aşılanacak. Dünya Sağlık Assamblesi'nin 1988 yıhnda aldığı "2000 \\l\na kadar çocuk fekdnin ortadan kaldınlması" karan çerçevesinde yapılan "Polio Eradikasyon Progranu" başlıyor. Bu yıl dördüncüsü düzenlenen ulusal aşı günleri 21-27 Nisan ve 21-27 Mayıs tarihleri arasında yapılacak. 5 yaşın altındaki 6 milyon 800 bin çocuğun aşılanacağı projeye herkesin ilgi göstermesi istendi. Çocuk felci viriisünün neden olduğu enfeksiyon hastalığında. nezle benzeri bulgular görülür. Zaman zaman ölümlere neden olan hastalık daha çok 5 yaşın altındaki çocuklarda görülür. Hijyen koşullannın kötü olduğu yerlerde dışkı yoluyla bulaşır. Tedavisi olmayan çocuk felcinden tek korunma yöntemiyse 5 yaşın altında yapılan aşı. Dünyada 1988 yıhnda 35 bin 251 olarak bildirilen çocuk felci vakası, yürütülen çalışmalar sonucu 1997 yıhnda 2 bin 426"ya indi. Her 4 vakadan 3'ünün Hmdistan'dan bildirildiği çocuk felcinden Amerika annmış durumda. Türkiye'deyse 1997 yıhnda 6 vaka saptandı. Hacettepe Üniversitesi Oğrencilere farklı harç uygulaması CANGAZALCI ANKARA - Hacettepe Üniversitesi 'nde (HÜ), ayru bölümde okuyan öğrencilerin farklı harçlar ödedikleri öğrenildi. Uygulama Bakanlar Kurulu karanna dayandınlırken üniversitenin Rektör Yardımcısı Oktay Beşkardeş. "Aynı bölümde oku> an oğrencilere farkh tarife olmaz" görüşünü dile getirdi. Beşkardeş, harçlarda farklı tarife uygulamasının ancak farklı bölümlerde olabileceğini vurguladı. Üniversitelerde her dönem başında yenıden belirlenen harçlara öğrenciler tepki gösterirken HÜ Ingiliz Dilbilimi öğrencilerinin aynı sınıfta okumalanna karşın yan yanya farklı miktarlarda harç ödedikleri ortaya çıktı. 1996 yıhnda ÖYS Sınav Kılavoızu'nun HÜ Ingiliz Dilbilimi Bölümü için uyulması gereken koşullar arasına, üniversitenin istegi üzerine "Oğretim dili Ingüizcedir" maddesi eklendi. Daha önceki yıllann kılavuzlannda bulunmayan bu madde değişik bir uygulamaya neden oldu. Bakanlar Kurulu'nun her yıl yenilenen "Yabancı dille öğrenim gören öğrenciler belirlenen harçlann iki katını öder" karan nedeniyle, 1996 ve 1997 yıhnda üniversiteye giren öğrenciler, daha önceki yıllarda üniversiteye kaydolanlardan 2 kat fazla harç ödemek zorunda kaldı. Yeni uygulama, aynı sınıfta okuyan öğrencilerin de birbirlerinden farklı harçlar ödemesine yol açtı. Üniversiteye 1995 yıhnda giren ve hazırhk okuyan öğrenciler bu dönem 13 milyon harç öderken. daha sonraki yıllarda girip hazırhk atlayan öğrenciler aynı sınıfta bulunmalanna karşın, giriş yıllannın farklı olması nedeniyle 26 milyon harç ödediler. Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlayan HÜ Rektör Yardımcısı Oktay Beşkardeş. uygulamanm üniversiteyle ilgisinin olmadığtnı savunarak Bakanlar Kurulu karannın uygulandığını kaydetti. Farklı bölümlerde birbirinden farklı harçlann olabileceğini söyleyen Beşkardeş, aynı bölümde okuyan öğrencilerin aynı miktarda harç ödemeleri gerektiğini vurguladı. Öğrencilerin tepki göstermesini doğal karşıladığmı belirten Beşkardeş. "Ancak uygulamaıun ünivcrsimizle ilgisi >t>k. Aynı bölümde okuyan oğrencilere farkh tarife olmaz" dedi. SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN Kırk Yıl Kaybettik!, Ne de olsa, Nasreddin Hoca'nın soyu, olayı kara mizaha çevirmişlerdi:"- Atlan da askere alryor- lari". Güler misin, ağtar mısm? Yıl 1941, savaş kapı- mızı zoriuyor; bazı savunma tedbirteri arasında, 'ihti- yaç fazlası' hayvanlann, 'askeri mükellefiyete tâbi tu- tulması' kararlaştınlmtş, halkın 'yakıştınvası'bo] Hava- dis filmlerinde, görüyordum: Naziler'in panzerdtvisi- on'lan, önüne çıkanı unufak ediyordu: Fransa, on beş gün, bütün Balkanlar üç hafta dayanabilmışti! Doğ- rudur, Istiklâl Harbi'nde, Türk Süvarisi, büyük iş gör- müştür ama, Polonya Süvarisi de iyiydi, tanklann kar- şısında nasıl çâresız kaldığını seyretmiştık. O yuzden, çocuk yaşıma rağmen, ben 'Atlan da askere alıyor- lar 1 şakasına gülememiştim. 50'li yıllarda, -daha öncesinde de- geçit törenlerin- de en büyük sorun, tam şeref tribünü önünde bozulan otomobilter, sonra tanklardı. Erken Cumhuriyet döne- mi askeri, savaş askeri olduğundan mıdır nedir, zaten show gibi geçit yapamazdı, bir de arabalan, ya da tanklanortalıkyefdebozulunca..kahnmızdanölürdük. Bütün bunlar, neyin göstergesi? Silahlı Kuvvetlerimiz, NATO sonrasına nazaran, o tarihte kaya gibi sert, fa- kat son derece yoksuldu. Yapılması gereken, 'Ulusal Savunma Kavramı'nı, sanayileşmeyle atbaşı götür- mek, askere tutartı ve çetin bir alt/yapı vermek değil miydi? Hayır, öyle olmamıştır: 50 sonrası iktidarlan, biraz da 'ara rejimler' yüzünden, askere özenli ve özendirecek bir bürokratik' üst/yapı hazıtiamışlar, savunma art/yapısını NATO'ya bırakmışlardır. Hadi, o dönemin iki ünlü 'büyüğünun', iki ünlü sö- zünü, bir kere daha hatırlayalım: 1950 seçım zaferin- den sonra, iktidar olacak Celâl Bayar, Inönü'ye neyi sormuştur 'Niçin NATO'ya girmediniz?'; Inönü ne demiştir. '-...a Celâl Bey, aldılar da mı girmedik?'; ikincisi, donanmaya savaş gemisi isteyen, Bahriye'ye, Celâl Bey'in meşhur sözüdür: "- Akdeniz'de 6. Fılo var, niye masraf yapalım!" Altıncı fılo, ABD'nin Do- nanması, sanki babasının fitosu! Netice, Silahlı Kuvvet- ler'in 'personeli' en iyi okullara, akademilere sahiptir, en güzel yerrjeki lojmanlarda oturur, en ucuz ve kalite- li orduevleri emrindedir, yâni, üst/yapısına diyecekyok- tur, lâkin savunma alt/yapısına gelince... işin gerçeği- ni, ancak ünlü 'ambargo 'dan sonra anlayabilmiştir. Anlayabilmiştir de, neyi değiştirebilmiştir? Yönetimier hangl davula oynuyor?.. enelkurmay Başkanlığı hazıriadığı birraponda, Sa- vunma Sanayıı stratejisıni şöyle koyuyormuş: "...ABD Başkanı Johnson'ın Türkiye'ye yazmış olduğu mektup ve 1974 Kıbns Harekât üzerine, idâ- me malzememizin ve askeri eğitimimizin çoğun- lugunun orijini olan ABD'nin Türkiye'ye 'ambargo' koyması ileyeni bir dönem başlamıştır. Bu dönem- de, kendi kendine yeterli bir savunma sanayiinin gerekliliğiyakından hissedilmiştir. 1976yıhnda Tür- kiye Cumhuriyeti'nin 39. hükümeti döneminde bir savunma sanayii stratejisi kararnamesi çıkarnl- mıştr..." "...1976 tarihli Savunma Sanayii stratejisi dokü- manında savunmanın önemi (buraya dikkat) ulu- sal sanayie yönelme zorunluluğu, kalkınma ile sa- vunma arasındaki denge, savunma ile sanayileş- me arasında sistemli ilişki kurma gereği ortaya konulmuş ve hedefler ile bu hedeflere ulaşmak için gerekli örgüttenme beliıienmiştir. Ancak geçen 19 yıllık süre içerisinde ortaya çıkan yeni durum- lar ve karşılaşılan yeni problemler dikkate alınarak; bu dokümanın gözden geçirilmesi gereği değer- lendirilmektedir..." Düşünebılıyor musunuz, Türkiye, NATO hayalleri- nin boş olduğunu ancak yirmi yıl sonra anlayabi- liyor; ne var ki, Ulusal Savunma stratejisinin 'ulu- sallaştnlması' gerçeğini saptadıktan sonra, bir yir- mi yıl daha geçtiği halde, hâlâ bir alt/yapı ve yöne- tim karmaşası içinde bulunuyor. Kırk yıl sonra, 'Türk Savunma Sanayiine Bakış' raporunda, yapılan du- rum değerlendırmesını, merak etmez misiniz? Buyu- run: "...hükümet programı gereğince sürdürülen Sa- vunma Sanayii stratejisi hazırlanması çalışmalann- da, halen yürüriükte bulunan 1976 tarihli strateji- nin esas alınması ve Kıbns Banş harekât dönemin- de hazırlanmış olan bu stratejide ısrarla vurgula- nan 'ulusallığın' yeni stratejide de aynı şekilde yer alması, savunmanın ulusallığı açısından bir zorun- luluk olarak değerlendirilmektedir." Yahu nedir? Türk Silahlı Kuvvetlen, aşağı yukan kırk yıldır, savunma sanayiinin 'ulusallaştınlması' zorunlu- luğundan söz ediyor, arada gelmiş geçmiş Merkez sağ/Merkez sol bunca iktidar, 'sistem'in, -yâni NA- TO'nun dimağının- çıkarian için uygulamaya geçirdiği 'özelleştirme' ve 'küreselleşme' davuluna oynuyor. Alt/yapıyı yoluna koymak için, askeri fabrikalar 'özel- leştirilecek'miş de, böylelikle randıman ve kalite yük- seltilecekmış! En büyük holding 'babalan 'nın, Sevres Anlaşması'nda öngörüldüğü gibi, Boğazlann özerk- leştirilmesinden', yada 'Güneydogu'da federasyona g/d//mes/nden'bahsettiklerinı unuttulargalıba! Hemen hepsinin, 'ecnebi sermaye' ile canciğer kuzu sarması olmaya can attıklannı nasıl göımüyorlar? 'Yabancılaştırılmaya' tneydan verilmemesi!... Em. Albay Raşrt Por"un 25 Eylül 1997'de hazıriadı- ğı, 'Türk Savunma Sanayiine Bakış' raporu, si- yasetçıler için açık seçık bir ders olması gereken şu söz- lerie bağlanıyor. "...ülke güvenliğinin gereği olarak savunmayı doğrudan destekleyen sanayi kuruluşlannın 'ulu- sallığının' mutlaka korunması, savunmanın yanın- da ekonominin önemli sektörteri olan enerji, ulaş- tırma, petrol ve habeıieşme sektörlerinde yaban- cılaştrmaya' meydan verilmemesi ülke güvenliği açısından zorunlu görünmektedir." Daha ne desinler? Aynca söylemiştim değil mi, sa- vunmanın yanısıra, 'ulusal/tafrrasj'zorunlugörülen ener- ji, ulaştırma, petrol ve haberteşme gibi 'hayati' sektör- lerin, 'ecnebi sermayeye' kesinlikle ve kayrtsız şartsız açılması, OECD bünyesinde tezgâhlanan 'Çokyönlü Yatınmlar Anlaşması'nda belırtilmektedir. fnsan me- rak ediyor. bizım 'özelleştirme' ve 'küreselleşme' merakhsı post/modern 'iktidarlar' ne yapacak? Gâzi, 'istiklâli-tam' tarifini yapari<en, tarifin kapsa- mı içine. neden 'siyasi, iktisadi, hukuki, askeri ve kül- türel bağımsızlığı' da almış, ınsan zamanla çok daha iyi anlıyor. Birde sıyasetçi takımı anlayabilse!... http:// www. prizma.net tr/ A İLHAN http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle