12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 MART 1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Gençler yeniden yargılanacak • İZMfR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin "eksik soruşturma'" gerekçesıyle bozduğu Manisalı gençlerin davası yeniden başlıyor. Izmır DGM'de DHKP-C örgütü üyesi olduklan ve örgüt üvelerine yardım ve yataklık yaptıklan iddiasıyla 7 kez yargıç önüne çıkan gençlerden 10'u2.5yıl ile 12.5 yıl arasında değişen ağır hapis cezasına çarptırılmış, Yargıtay 9. Ceza Dairesı karan bozarak dosyayı geri göndermiştı. Manisalı gençler varın yeniden DGM'ye çıkacaklar. Karar düzeltme başvunusuna ret • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılıgı, Anayasa Mahkemesi'nde kapatılan RP'nin "tashihi karar (karar düzeltme)" baş\urusunu reddettı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, kapatılan RP'nin 5 yıl siyasi yasaklı lıderi Necmettin Erbakan'ın dilekçesine gönderdiği yanıtta, anayasa uyarınca Yüksek Mahkeme kararlannın kesin olduğunu vurguladı. CMUK uyannca "kesin'" kararlara karşı düzeltme isteminde bulunulamayacağını kaydeden Sa\r aş, kapatılan RP adına yapılan başvurunun reddedilmesıne karar verildiğini bildirdi. Güzel yargılamyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - "Devletin askeri kuvvetlerini ve hükümetin manevı şahsiyetini alenen tahkır ve tezyif ettiği'' suçlamasıyla 5 yıldan 30 yıla kadar ağır hapis cezası istemiyle hakkında 5 dava açılan Yeniden Doğuş Partisi (YDP) Genel Başkanı Hasan Celal Güzel'in yargılanmasına başlandı. Kars'ta cinayet: 4 öNi KARS (Cumhuriyet) - Kars"ın Selim ilçesi Benlı Ahmet köyünde. bir kişı. komşulannı, eşini ve çocuklannı vurduktan sonra intihar etti. Olayda. 4 kişi öldü, biri ağır 2 kişi yaralandı. Nesim Aydın, bir bahaneyle çağırdığı komşulan Kemal Bozkurt ve Maksut Calay ile birlikte, gece geç saatlerde otomobılle köy dışına çıktı. Nesim Aydın, yanında taşıdığı 2 ruhsatsız tabanca ile Calay ve Bozkurt'a ateş etti. Daha sonra evine gelen Nesim Aydın. burada tartıştığı eşi llika ile çocuklan Nejdet ve Meral Aydın"ı vurduktan sonra silahı başına ateşleyerek intihar etti. Olayda, Kemal Bozkurt (24), tlika Aydın (27) ve Nejdet Aydın (10) hayatını kaybetti. Kuran kursu denetimi BL RSA (AA) - Bursa'da, son bir yıl icinde yapılan denetimlerde, Diyanet Işleri Başkanlığı yönetmeliklerine aykın ve izinsiz faaliyet gösteren 32 Kuran kursu kapatıldı. Bu ay yapılan denetimlerde ise, izinsiz faaliyet gösteren 4 özel öğrenci yurdu hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunuldu. Koalisyon, ara rejim tartışmalan ve ordu gerginliğinin ardından 'destek bunahmı' yaşıyor 'Hiikümet CHP'ye güvenmesin'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Silahlı Kuvvetle- ri'nin (TSK)ko- muta kademe- siyle yaşanan gerginliğin ar- dından irtıcayla mücadele paketi açıklayan koalis- yon hükümeti, bu kez parla- mentoda sayısal desteği tamamlayan CHP ile cıddı sürtüşmeye girdı. CHP Genel Başkanı DenizBaykaL azın- lıkhükümetıninCHP'yleilişkılerinınkrıtık bir noktaya geldiğıni v-urgulayarak. "CHP bu göriintünün payandası olamaz. Artık kimseCHP'ye güvenmesin. Bu hükümetgü- venoyu talep etme demokratik refleksinden yoksun. istifayı göze alamıyor. seçim de iste- miyor. Bu hükümet ötenazi anyor" dedi. Baykal. 1998 sonbahannda seçimin plan- lanması gereğıne işaret etti \e Yılmaz'a, "Verdiği destekten dolayı CHP'ye Teşek- kür edenm. buraya kadargetirdiniz. bundan sonrasmı beraber planlayalım' desin. Ya da gitsin başka bir uzlaşma yapsın" dıye ses- lendi. "Meydan okuyan Başbakan"ın. "yanlış anlaşılan BaşbakarTa dönüştüğüne dikkat çeken Bav kal, *Başbakan. yanhş an- laşılmış olmasınm faturasını CHP'ye çıkar- maya çahşıyor. Sayın Yümaz'a sakin olma- sınıönermekisthorum" diye konuştu. CHP liderı Baykal'ın. partisinin dünkü grup top- lantısında son gelışmelerle ilgıli yaptığı de- ğerlendırmeler ana başlıklanyla şöyle: Hükümet 28 Şubat'ın uzantisı: Bu hükü- met 28 Şubat"la başla>an bir sürecin uzan- tısı olarak oluştu. Bunda garipsenecek bir durum yok. Bu hükümetin görevi laik de- mokratik rejime sahip çıkarak. ülkeyı ger- gınlikten çıkarmaktı. CHP. bu zor görevin verine getirilmesi için hükümete güvenoyu verdi. Başbakan, zaman zaman hakşinaslı- ğı esirgemeden bize teşekkür etti. Ancak yüzde 70'lerde devTalınan enflasyonu yüz- de 100'lere çıkardılar. Susurluk konusunda ciddi bir eylem olmadı. 7 a> önce Türkı- ve'nın önünde hangi sorunlar varsa. bugün de var. REFAHYOL'un olumsuzluklannı or- tadan kaldırmak için hükümet kurulmasın- dan 7 ay sonra, irtica tüm Türkiye"yi ayağa kaldıran bir sorun olmuştur. Bir olumsuz- Iuk kuşatması hükümeti sarmalıyor. CHP'den alacaklan yok: Bu hükümetin CHP"den hıçbır alacağı yoktur. Bu hükü- met. CHP"ye güvenlık güçlennin saldınla- nndan sonra bir "geçmiş olsun" deme bor- cunu dahi ödememiştir. Hükümet. Başba- kan'ın \akm çevresine bedel ödeyen bir ik- tidara dönüştü. eş dost yararları gözetilme- ye başlandı. CHP. bu göriintünün payanda- sı haline gelemez. Bu hükümetin CHP'yle ilişkıleri yeni ve kritik bir noktaya geliyor. Başbakan. bir süre CHP'ye karşı suskun kaldı, ama artık CHP'yi suçlamama perhi- zini tutamaz hale geldi. Başbakan dersini çalışmamış olmasınm faturasını CHP'ye çı- karmaya çahşıyor. Misafır gelmış de dersi- ni çalışamamış, onu söylüyor. Gazeteci yasağına suskunluk: Seçkin ga- zetecilerin kısıtlamalara maruz kalması Başbakan'ı hiç ilgilendirmiyor. Genelkur- may'ın takdıri diyor. Başbakan'a düşen bu duruma sessız kalmamak, eğer söylediyse sözlerine sahıp çıkmak. söylemediyse bu Savunma sanayii PKK fiizelerine gecikmeli önlem LALE SARIİBRAHİMOĞLU ANKARA - Türk Silahlı Kuvvetlen'nın (TSK) ge- çen yıl Kuzey Irak'a düzen- lediği operasyonlar sırasın- da gerekli koruyucu silahla- nn bulunmaması nedeniyle PKK'nin fırlattığı füzelerin ısabet etmesı sonucu düşen SuperCobra \e Sikorsky ile Rus yapımı Mİ-17 helikop- terlerine, ısıya duyarlı füze- lere karşı önleme sistemle- rı gecikmeli olarak takılı- yor. Bu amaçla Savunma Sa- nayii Müsteşarlığı (SSM) ve Macaristan arasında 19 adet Mt-17 helikopterlerine takılmaküzere enfraruj (kı- zılötesı) bastıncı sisteminin alımına ilişkin anlaşma dün imzalandı. Anlaşma kapsa- mında Macaristan'ın Danu- bian firmasından 19 adet Ml-17 helikopterleri için 2 mılyon dolar tutarında 38 adet enfraruj bastıncı siste- mi almdı. Sikorsky ve Bell saldın helikopterleri ıçın de benzer sıstemler satın alını- yor Önümüzdeki 6 ay içınde Ml-17 helikopterlerine ta- kılacak olan enfraruj bastı- ncı sistemi. sıcak çatışma bölgelerınde helikopterle- nn, PKK'nin elindeki Rus yapımı SA-7B gıbı ısıya gü- dümlü füzelere karşı korun- masını sağlıyor. lçişleri Ba- kanlığı'nın Jandarma Genel Komutanlığı için Rusya'dan aldığı Ml-17 helikopterlen, piyasa değerinin üstünde satın alınmış ve çatışma bölgelerınde kullanılması durumunda gereken enfra- ruj bastıncılar tedarik edil- memişti. SSM Müsteşarı Yalçın Burçak. Cumhuriyet'e yap- tığı değerlendirmede, acil ihtiyaç nedeniyle enfraruj bastırıcılann ortak üretim yerine doğrudan satın alı- mına gidildiğini, ancak fir- madan 900 bin dolan bulan bir 'oJT-set' güvencesi aldık- lannı vurguladı. Geçen yıl mayıs ayında iki ayrı olav- da PKK. SA-7B füzelen ı'le TSK'ninemanterindekı Si- korsky ve Super Cobra he- likopterlerinı düşürmüş ve 13 asker ölmüştü. Sarıklıya ceza caydıncı değil MGK'nin28Şubat'ta aldığı kararlardan sonra gündeme gelen u Kıhk Kıyafet YasasTna muhalefet ettikleri gerekçesiyle. başta Fatih ilcesi olmak üzere kentin çeşitli yerierinde gözahma alınan sankh ve cüppeli kişikrle Ugili davalar sürü>or. TCY'nin 52672. maddcsi uyannca mahkemeye se\ k edilen sanıklar, 2 aydan 6 aya varan hapis veva 90 bin liraya kadar hafif para cezası istemiyle yargılannorlar. 28 Şubat kararlanndan önce de çok sayıda kişinin Ceza Vasasına muhalefet ettikleri gerekçesıyle mahkemelere sevk edikiiğinj bdirten cumhuriyet savcılan, "Cezalar cavdıncı değiL Buraya getirilen sanıklar dışan çıküktan sonra yine sank ve cüppeleri ghi\orlar" görüşünü savunuyoriar. (L'ĞUR GÜNYL'Z) noktaya gelmeden gerekli açıklamayı yap- maktı. Ötanazi anyioriar: CHP demokratik ara- yış ıçinde değilmış. Bunu söy leyen kim? 12 Eylül'den sonra sıyaset olanağı bulan bir partınin lideri. Yılmaz'danhiçbirCHP'linin demokrası dersi almaya ihtiyacı yoktur. Yıl- maz'a küçük bir önerım var: "Demokrasi" ve "demokratik" sözcüklennı artık çok az kullansın. Silahlı Kuvvetler'in hareketi kar- şısında. demokratik tavır, geç kalındı, dı- yor. CHP'yle tartışma açıyor. CHP'ye sal- dırarak ne yapmak istıyor? CHP olmaksı- zın hükümete devam etmek mümkün mü? Sen ka\ ga ederken. CHP sana mecbur diye mi düşünüyorsun? Bu çıkmazın izahı nedir? Bu hükümet ötanazi anyor. Birisi çıksa da. bu ışi noktalasa. diyor. Yılmaz'ın çırpmışı bu. "Artık yeter çektiklerim, umudum yok, bitirin n'olur" diyor. Sonbaharda seçim planlansın: Güveno- yu talep etme demokratıkrefleksınden yok- sun bu manzarayı hazmedıyor. istifayı da göze alamıyor. seçim yok. diyor. Bıze de. gensoru verin, düşürün, diyor. Ne istiyor bu hükümet? Ötanazi. Bu hükümetin artık de- vam etmesı mümkün değil. Cındoruk. 1998'de seçime gidelım. CHP de bıze katıl- sın. diyor. Artık Türkıye se- çimi kararlaştırmak \ e plan- lamak zorunda. Bizim öne- rimiz şudur: Bunu emrivaki yapmadan. mümkün olduğu kadar elbirliğiyle kotaralım. Türkıye. 1998 sonbaharına yönelik bir seçim planlama- sını yapmalıdır. Önerimız partilerin bir an önce bir ara- >agelmeleridir Cumhurbaşkam'na görev düşüyor: Cumhurbaşkanı. knz dönemlerinde ülkeyi se- çime götünne yetkisi olma- masından yakınıyor. Buna- lım seçim ihtiyacını ortaya çıkanrsa, Cumhurbaşkanı, anayasal yetkim yok. diye- rek susma durumunda kala- maz. Kendisine görev düşer. Başbakan. bündan hoşlan- mazmış. Nasıl rahat ettirece- ğiz Sayın Yılmaz'ı? Cum- hurbaşkanı sadece önüne ge- len derneklerı kabul etmek için mi duruyor? Cumhur- başkanı. yalnız bu hüküme- tin cumhurbaşkanı değıl, Türkiye Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanıdır. Bizegüvenmesinkr: Artık kimse CHP'ye güvenmesin. Başbakan da çıkar, bugüne kadar verdiği destekten dola- yı CHP'ye teşekkür edenm. buraya kadar getirdiniz, bun- dan sonrasını birlikte plan- layalım. der. Ya da gitsm baş- kalanyla uzlaşma yapsın. Bu hükümet denenmiştir, bu deneme hayal kırıklığı yaratmıştır. Şımdi bununadı konulmalıdır. Başbakan: Baykal'ı Allah çarpar Yûmaz'dan sonbaharda seçim olabüir mesajı ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Başbakan Mesut Yılrnaz. 8.5 aylık iktıdarlannda gelmiş geçmiş tüm hükümetlerden daha başanlı olduklarını sa\unarak kendılerinı icraat yapmamakla suçlayan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal için "Allah çarpar" dedı Ev lüle kadar Meclis'in çalıştınlması ve önemli yasa tasanlannın çıkanlması ko- nusunda CHP'den destek ısteyen Yılmaz'ın sözleri "Sonbaharda er- ken seçim için uzlaşabilecegi mesa- jı\l erdi" şeklınde yorumlandı. Yıl- maz. TSK'nin komuta kademesı- ni kastederek "Kendisini demok- rasinin güvencesi sa\an herkesten, her kurumdan ricam \ar: Kendi- sini demokrasinin gü\encesi sa>an- lar, demokrasinin isjeyişine de aynı özeni ve dikkati göstermek zorun- dadırlar" dedı. Yılmaz. partisinin Meclis grup toplantısında yaptığı konuşmada. son bir haftada önemli gelışmeler yaşandığını. tansiyonun \ükseldi- ğini \ e düştüğünü söyledi. Yılmaz, geçen hafta yaşanan gelişmelerin demokrasi açısından yararlı oldu- ğunu sa\ undu. Baykal ve kurmaş - larınm hükümeti başansız olmak ve icraat yapmamakla suçladığını anımsatan Yılmaz, geçmiş tüm ko- alisyon hükümetlerınden daha faz- la çalışıp ürettiklerini söyledi. Baş- bakan Yılmaz. "8.5 ayda yapılan tüm bu kraadara karşın hiç icraat yapmadı diyen varsa .Allah onu çar- par" dıye konuştu. Yılmaz, "Gelsinlereylüle kadar milletin istediği tasanlan çıkara- lım. Sonra söz \eriyorum seçim za- manı gidip Ba> kal'a teşekkür ede- cegim" dedı. Sılmaz'ın bu sözleri "sonbaharda seçim için uzlaşma mesajı" olarak yorumlandı. Türk-Jste genel kurul istemi reddedildi îrticayla mücadelede ödün verilmemelV ANKARA (Cumhuriyet Büro- su)-Türk-lş Başkanlar Kurulu, de- mokrasi ve laiklığın korunması için îrticayla mücadele çerçev esın- de açıklanan programın, anayasa ve yasa hükümlerinin ödünsüz uy- gulanması gerektığinı bildirdi. Türk-Iş Başkanlar Kurulu toplan- tısında olağanüstü genel kurul ıs- temleri reddedildi. Türk-lş Başkanlar Kurulu top- lantısının açılışında konuşan Ge- nel Başkan Bavram Meral, ara re- jım ve darbe tartışmalan nedeniy- le genlen siyasal atmosferde bazı siyasi partı \e siyasetçilerle Türk- lş içindekı kimi gruplann "ufak hesaplar" yaptıklarını söyledi. Meral. "Bugün artık ufak hesap- lar aşılmalı: tüm vatandaşlarımız. sendikacüar ve işçiler Türkiye C umhuriyeti'ne sahip çıkan bir çizgide birleşmelidirr dedi. Top- lantının ardından açıklanan sonuç bildirgesinde.Türk-lş'in demokra- sinin korunması ve geliştırilmesi konusundakı kararlılığı vurgulan- dı. Bildirgede. ülkenin ve sendika- cılık hareketınin karşı karşıya bu- lunduğu sorunlar karşıstnda Türk- İş'in bütünlüğünün güçlendirilme- sı gerektiğine dikkat çekilerek ola- ğanüstü genel kurula gerek olma- dığı kararına varıldığı kaydedildi. Olağanüstü genel kurul ıstevenle- rin, "özelleştirmeje karşı en önem- li direnme merkezi olan Türk-İş'e daha fazla zararvermeden hatala- nnıdüzeltmeleri1 " ıstendı. "Sendi- kacılık hareketınin dışındakiya da içindeki hiçbir girişim, Türk-İş'in bütünlüğünü bozamayacaktır" vurgusuyla olağanüstü genel ku- rul olayında etkisı olduğu savla- nan DYP'ye de mesaj gönderildi. ÜZYAZI ORHAN BİRGİT Bakanlar Kurulu önceki akşam "ir- tica " ile ilgili önlemlerini tam bir uyum içerisinde aldı. Bu önlemler içerisinde doğrudan doğruya yürütmeyi ilgilendiren ko- ' nular için hükümete, "Yolunuz açık olsun" demek her sağduyu sahibinin görevi. Ama asıl alınması gereken önlemler, yürürlükteki bazı yasalann eskimiş olmasından doğan bazı boş- lukları doldurmayı ya da duyulan ye- ni ihtiyaçları karşılamayı amaçlıyor. O zaman da gündeme, yeni yasa hazırlamak veya yürürlükteki bazı hükümleri değiştirmek geliyor. Hükümetin, bu alanda uzun ve sessiz bir çalışma yaptığı, önceki ge- ceki Bakanlar Kurulu toplantısında, birbiri arkasına beş tasarının Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne gönderilme- si ile ortaya çıktı. Kamuoyunun gündeminde, ne 27 Mart toplantısı, hele ne de bir "Yıl- maz-Silahlı Kuvvetler tartışması" bu- lunmazken, ANASOL-D hükümeti Top Meclis'e ve, 28 Şubat 1997 bildirisinde sıralanan önlem isteklerini, tek tek yaşama ge- çirmek için gerekli adımlan atmış. Böylece "Vakıflann Denetimi, Irti- cacı Memurun Işine Son, Sarığa ve Takkeye Hapis, Ceza Yasası'nda De- ğişiklik" için istenilen yaptırımlar bi- rer hükümet tasarısı olarak hazırlan- mış. Yani vakıflann çalışma esasları Medeni Kanun'dayapılacak bazı de- ğişikliklerle yeniden belirlenecek. Sözleşmeli personelin ya da devlet memurunun irtica çalışmalan yüzün- den işine son verilebilmesi için 657 sayılı kanunda değişiklik yapılacak. Her isteyenin dilediği yere cami yapmasından doğan karmaşanın önlenebilmesı, belediyelerin yanı sı- ra Diyanet Işleri Başkanlığı'nın da söz sahibi olabilmesi için Imar Kanu- nu'na madde eklenecek. Tekke ve Zaviyelerin Kapatılması Hakkındaki Kanun, Şapka Kanunu ve Bazı Kis- velerin Giyilemeyeceğine Dair Ka- nun'daki attmış yıl önceki cezalar bu- günün koşullarına çekilecek. 163. maddenin kaldırılmasından doğan boşluğun yeni bir madde değişikliği ile doldurulması, böylece "din istis- marcılığı yaparak halkı kin ve düş- manlığa tahrik" edenlerin cezalandı- rılmasına gidilecek. Hükümet dersini çalışmış ve veri- len ev ödevlerini hazırlayarak parla- mentoya göndermiş. Türkiye Büyük Millet Meclisi, bu yasa tasanlan üzerinde ne yapacak peki? Türkiye Büyük Millet Meclisi der- ken elbette her şeyden önce o Mec- lis'i oluşturan milletvekillerinin kom- pozisyonu akla geliyor, değil mi? Yani, ANASOL-D hükümetinin ar- kası arkasına hazırlamak gereğini duyduğu bazı değişiklik tasarılarına uzanan bir zaman dilimi içinde bazen muhalefet, bazen iktidar grupları ola- rak görev yapan temsilcilerimiz. Tüm bu yukanda saydığımıztasa- rılar, elbette onların oluşturduğu ko- misyonlarda ele alınacak, incelene- cek, eleştirilip son biçimleri verile- cek. Daha sonra da kısmet olursa genel kurula getirilerek yasalaştırıl- masına çalışılacak. Böyle bir çalışma sürecinde kuş- kusuz en ağır sorumluluk, parlamen- tonun iktidar kanadını oluşturan par- tilere düşecektir. Bu sorumluluğun başında, yasa- ma görevini kerhen yapmamak ge- liyor. Yanı sabırlı bir biçimde birle- şimlere devam etmek, muhalefetin ikide bir önereceği yoklama istekle- rine sabırlı ve sükûnetle göğüs ger- mek. Tek kelime ile Meclis'i çalıştır- mak. Yılmaz hükümetinin yasalaştırmak istediği bu tasanlan engellemek is- teyenlerin asıl hedefleri ise Anavatan grubunun belirli kesimi olacaktır. Yani birkaç hafta önce türban ko- nusunda gereksiz tartışmalartn çık- masına neden olacak "davul-tok- mak" benzetmelerıni yaparak Milli Eğitim Bakanı için gensoru verilme- sinin yolunu açanlar... Hem parlamento içindeki güçler, hem Meclis dışındaki bilinen lobiyi oluşturanlar, bu milletvekillerini hare- kete geçirmeye, olmazsa pasif mu- kavemete zorlayacaklardır. Umarım yanılınm da Mesut Yıl- maz'ın keyfini kaçırtacak oluşumları şimdiden haber vermiş bir "şeamet tellalı" durumuna düşmemiş olurum. irtica ile mücadele topu, Meclis'e paslandı ama, santrafor olarak pası ayağına alacak olanlar Anavatan'lı milletvekilleridir. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Hangi Cumhuriyet?.. Irticanın belgesini isteyenlere elden ele dolaşan bir kitapçıkta yazılanları aktarmakta yarar var: "Geleceğe hazır mısınız?" Acaba geleceğe nasıl hazırlanıyorlar, gelin bir- likte okuyalım: "Geleceğe hazır mısınız? Fen lisesi, askeri lise- ler, süper liseler için binlerce rakibiniz arasındaki seviyenizi öğrenmek, kendinizi denemek istiyor- sanız, işte fırsat! Üstelik elektronik sözlük ve tam eğitim bursu ödüllü. llk beşe tam eğitim bursu. Bi- rinciye elektronik sözlük. Ikinciye databank. Üçün- cüye telefon hafızalı saat. Sınava giren herkese sürpriz hediyeler..." Bu kitapçık 1995 yılından beri elden ele dolaşı- yor, tarikat dershanelerinde öğrencilere dağıtılı- yor... Şeriatçı yurtlar ve okullar, dershaneler Milli Eği- tim Bakanlığı'nca denetlenmiyor mu? Elbette göstermelik olarak denetleniyor... Denetime katılan Milli Eğitim Bakanlığı müfettiş- lerinin çoğunluğu 'Türk-lslam Senfez/'nin önde gelen mimarlarından oluşuyor; denetime gidilme- den önce okul, yurt ve dershanelerin yöneticileri uyarılıyor: "Denetlemeye geliyoruz, hazırlıklı oiunL." Yöneticiler okul, yurt ve dershanelerin girişine Atatürk büstü' koyup çevresini plastik çiçekler- le donatıyorlar... Teftiş yapılıyor ve 'olumlu' rapor da hemen ya- zılıyor... Laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nin Milli Eğitim Bakanlığı bugün gerici- faşist kuşatma al- tındadır. Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay da yapmak istediklerini ANAP ve DTP'den gelen baskılar ile Bülent Ecevit'in "hayır" demesi yüzünden yapa- mamaktadır... • • • Başbakan Mesut Yılmaz ANASOL-D Hüküme- ti'nin 'irticayla mücadelede' kararlı olduğunu sık sık yinelerken kimi ANAP milletvekilleri seçmen- lerine mesaj veriyor: "İrtica hayalidir; başörtüsü Müslüman kadının simgesidir!.." Ne zamandan beri 'sıkmabaş' kadınlarımızın simgesidir? Söyleyelim: "Turgut Özal';n başbakanlığa getirildiği 1983 yılından bugüne..." Anımsarsanız, ANAP'lı çok sayıda bakanın eş- leri o yıllar 'sıkmabaşlı'yd\... Aslında 'şer/afçı/ara ödün' o yıllarda başlamış, hızla ivme kazanmaya devam etmişti... Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit ise şöyle ko- nuşuyor: "Askeri dönemler dahil irticaya karşı en ileri mü- cadeleyi yapıyoruz..." 12 Mart ve 12 Eylül sonrası bu yönde hiç mü- cadele yapılmamıştır... Ecevit'in bu sözleri doğrudur; ancak ANASOL-D Hükümeti irticaya, bir başka deyişle 'Türk-lslam senfez/'nin yarattığı şeriatçı yapılanmaya hoşgö-j rüyle bakmaktadır. Yargıdan polise dek gerici-faşist örgütlepme devletin tüm kurumlarında etkilidir; Milli Eğitim ve Kültür bakanlıklarındaki örgütlenmenin kırılama- ması da bunun en somut göstergesi değil midir? • • • Şeriatçı yurtlar, okullar ve dershaneler nasıl de- netlenecek? Oralarda olup bitenler nasıl izlene- cek? Yargı karariarını çiğneyip kurban derisi top- layan demekler ve vakıflara ne gibi işlem yapıla- cak? Bugün Türkiye'yi saran gerici-faşist örgütlenme 1968'li yıllarda yeşermiş. 1998'de de iyice palaz- lanmıştır... Dinci vakıfların ekonomik güçleri 'demokratik hukuk devleti'nin kanatlan altında serpilip gelişme- di mi? 1996 yılında Harran Üniversitesi llahiyat Fakül- tesi Dekanı olan Prof. Dr. Musa Yılmaz, Said Nur- si'yi şöyle anlatıyor: "Şeriatın bir tek hakikatine bin ruhum feda olsa feda etmeye hazırım, diyebilen bir Islam âliminin hayatında hiçbir zaman sapma olmaz..." O tarihte bir panelde konuşan yardımcısı Doç. Dr. Mahmut Katı ise bakın neler söylüyor: "Bediüzzaman Hazretleri'nin savunduğu cum- huriyet bugün piyasada değil..." Ve ekliyor öğretim üyesi Mahmut Katı: "Islama uygun bir anayasa, dolayısıyla şeriata uygun bir meşrutiyetin olgunlaşması sürecinin milli irade ile gerçekleştirilmesi sonucudur..." Ne diyorsunuz Fethullah Gülen'in savunuculan politikacılar, işadamları, sanatçılar, gazeteciler ve bilim adamları? E. Posta: Hikmet.Cetinkaya</< raksnet.com Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 YAYINLARIÇ A Ğ D A Ş ^ ' Hikmet Çetinkaya SEYDANIN ADRESİ BELLİ DEĞİL HİKMET ÇETİNKAYA SEVDANIN ADRESİ BELÜ DEĞİL Incelemediğinız bır olguyu nasıl bılebilırsınız kı' Ya da tanımadığınızı nasıl değerlendırebilirsiniz? Güvenmeyı istedınız mı, kuşku ortadan kalkar da kendinizi adamadınız mı, sevdanın adresı yiter. gıder. Usta bir kalem, duygu yuklü bir yürekie birlikte se\danın adresini arama>a \e de bulnuva ne dersınız"-* CumhuriYet kitap kulübü Çoö Pazarlama A.Ş. Türkocoğı Cod. No:39/4I (34334)Coğokı?lu-islonbulTel:(2l2)5l4 01 96
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle