23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 MART 1998 ÇARŞAMBA OLAYLAR VE GORUŞLER T7~ M 1 i •• T^ •• •• Kultur Teroru HUS.NUA.GOKSEL B ır toplumun kultur duze\ ı Û toplumu olusturan bı- reylerın kultuı duzevı or- taîaması degı) çoğunlu- ğun kultur duzev ıdır Lv- garlık ıçın de a\nı olçu kullanılır Kulturunbırogesıolanekono- mık duzey ın gostergesı de yıne çoğunlu- gun ekonomık duzey ıdır Nedır kultur' Kultur her toplumun kendısıne ozgu olanbırkavramdır Toreler dm.gelenek eğıtıtn bılgı becen kulturun oğelennı oluşfurur Toplumun ekonomısı deger yargılan sıvasal kurumlan, duşunce ve sanatı. o toplumun tanhı \e coğrafyası. eğıtım koşullan vaşam bıçımı de kultu- runu oluşturan ogelerdır (l) Kultur bır evnmdır \e kulturel evmm bırolavlarzincındır Herola\ bıroncekı ola\ ın oğlu bır sonrakı olayın baba^ıdır Bovlecekulturevnmııçınde geçmışbu gunu bugun\annıbıçımlendınr(2) Tum kultur oğelen ınsan tarafından \ar edılmı^tır Kulturun temel kavnağı ınsandır ve kultur ınsan ıçın vardır (3) Kultur bır e\nm \e ınsan urunuolduğu- nagore bıvolo|ikevnmınurunudemek- tır Bıyolojıkevnm bıtmeyen hepdeğı- şen bır sureç olduğu ıçın. kultur de bıt- me\en değışken bıı gelışmedır Kultur Dan ın ın "'EvTiının Iücı GucıT dedığı do- gal selekM\on temelınde gelı^ır "Kiıl- tur eMimi*'nın bışolojık e\nmı bıçım- lendıren canlılar ıçınde \alnız ınsan tu- rune ozgu bır ozellık bır nıtelık olu?u bu temeleda\anır(4) Bununıçındırkı kul- tur ınsanı obur canlılardan avıran en be- lıraın ozellıktır • In^an sadece bırdoğa \arlığı değıl. bır kultur \arlığıdır da (5) Gelış.mış bır ın- samnduygulan davTanıslan kultuıueğı- nmın varattığı bır kabuğun sarmaladıgı bır ıçgudu çekırdegınden oluşur (6) Kul- tur bır ınsanlaşma surecı ıse. eğıtımde bır oluşfurma. bır y onlendırme yonterra. bır ın^an varatma sanatıdır(5) Eğıtımınta- şıyıcılığım \a da ıletkenlığını yapan ve canlılar ıçınde yalnız ınsan rurune ozgu olan. bılgı bınkımı evTendekı en buyuk tansiktır (7) Kultur hem bırevsel. hem de toplum- sal kımlığın değışmez gostergesıdır (3) 15 Mart 1998 Pazar gunu TRT-1 "de ar- ka arka\a ızledığım ıkı olay toplumsal ve bıreysel kımlığımızın gostergesı gı- bıydı Televızyonu açtığım zaman Beetho- \en'ın Dokuzuncu Senfonısı'nın son "Ko- ral" bolumu çalıyordu Gorkemlıbırsa- lon gorkemlı bır orkestra. gorkemlı bır koro \ e ustun nıtelıkte solıstlerle gerçek- ten bır doğa ustu olay gıbıydı Senfonı- nın tumu mu. yoksa yalnız son bolumu mu yayına konmuşfu bılmıyordum Tu- mu programa alındı ıse oncekı bolumle- nnı kaçırmış olduğuma çok hay ıflanmış- tım Resım seçıcısinın muzık bılgısının nıtelığı de besbellı ıdı O kadar kı orne- ğın bır -Pkcolo flüt" sesı ıle bırlıkte ek- rana Pıccolo gelıyordu Bu gorkemlı baş> apıtın bo> lesıne gor- kemlı bır y ayınını ızlemenın enşılmesı zor hazzını duyumsuyordum Bırden ekra- nın alt bolumunde ekranın dortte ya da beşte bın kalınlığında bırmavı band be- lırdı Odum koptu Herhalde Irak savaşı başlamış olmalıydı Beethoven"e saygı nedenı ıle bu flaş haber ekrana yazı ıle gelıyordu Fakat hay ır Venlen haber şu ıdı "Sincanspor ile Karagümrükspor maçı sıflr sıfir deysun ediyor." gozlenme ınanamadım Herhalde teknık bır > anlış- lıkla bu band buraya duşmuş olmalıydı Fakat ne gezer her ıkı uç dakıkada bır bu mav ı band y ıldınm hızı ıle ekranın alt bolumunden geçıp ınatla o sırada oyna- nan y a da v enı bıtmış olan maçlann skor- lannı \ ermey ı surdurdu Gormemek ıçın gozlerımı kapayıp dınlemeyı denedım Olmadı Buyu bozulmuştu bır kez Du- şundum BııBeethoven esaygısızhktı Sa- de ona mı 9 Orkestraya koroya. solıstle- re orkestra şefine, programın yapımcı- sına Pekı bana da saygısızlık değıl mı ıdı Havır değıldı bennasılolsabır~va- tandaş'ım Bu olayın bır konsersalonun- da konser dmlerken y anınızda oturan ada- mm bıte\ıye kulağınıza egılıp o gunku maçlann a\nntılannı vermesmden ayn- mı var mı so\ler mısınız' Bu olay top- lumun kultur gostergesı değıl mı 7 Beet- ho\en konsennın bıtımınde haber bulte- nı \ardı llk haber Başbakan'ın usumda y anl ış kalmadıy sa Cerrahpaşa Tıp Fakul- tesı nde sagaltım goren. Gazi'de kurşun- lanmış olan başkomısen zıy aretı ıdı Eh televızvona çıkmak ıçın ıyı bır bahane Flaş haber. bınncı haberf') Goruntu hastane kapısından başladı Arabalardurdu Koşuşularak kapılaraçıl- dı Başbakan % e msanlar ındı arabalardan Nıhayetsudanbırşov dıyenıteledım Ba- na ne' ^aralı başkomısere karşı ıvı bır jest kuşkusuz Mıllete ılan etmeden de va- pılabıhrdı Yapılabılırdı ama. dedun ya bana ne' Ben >aralı başkomısenn hasta- nenın bır odasında oldukça bağlıklı bır du- rumda yattığını du^unerek 'bana ne!" demıştım Fakathavır "Banane!"değıl- mış meğer Onde Başbakan arkasında bır kalabalık. korıdorlardan suruduler yuruduler\e E\et\e' "\ogiinbakun" unıtesıne gırdıler Yatağın çevresıne do- lustular Spıkenn konuşmalanndan Baş- bakanla lçışlen Bakanı \e lstanbul \alı- sı'nındeoradaolduğunuoğYendık Baş- kalandavar ılgılıler ılgısızler koruma- lar falan Başbakan bır şe> ler so\ ledı \e paltosunun cebınden kuçuk bır paket çı- kanp ~Baksanabırhedı>egetirdım"dı- >erek uzattı Yaralı elını çıkanp alamadı- ğı ıçın yatağın kenanna bıraktı Içınde saat ya da kalem \ar gıbıvdı Sanınm Spinoza'nın ^ozlendır Varlık kuramı ıçınde dogayı doğanın\arlıkfel- sefesını açıklamak ıstemıj Bakmı^ bak- mı^ "Ey koca doğa! Ben senın nerenden başlayayım!»" demı^ Ben de Başbaka- nın bu yaralı zıyaretının neresınden baş- layacağımı bılerrmorum Başbakan da herkes gıbı hasta zıy are- tı yapabılırelbet Fakat hastanelenn zıya- ret saatlen \ardır ve aynca her hasta da zı\aret edılemez 4ma o Başbakan Iyı. Başbakan ama tıp sozluğunde Başbakan sozcuğu yok kı Ola\ ın bundan sonrası şaka gorurme- vecek cıddıyettedır \ogun bakım unıte- smde hasta zıyaretı yapılmaz \ogun ba- kım unıtesıne ancak hastava hızmet \e- recek olan doktorve sağlıkçılargırer \o- gun bakım unıtelenndekı sağlık persone- lı bu ış ıçın eğıtılmış olup ozel gıysilerle çalışırlar \ogun bakım unıtesıne hasta- nm bakımını yuklenmış sorumlu dok- torlardan başka doktorlar da gıremezler Sorumlu doktorlar da her gın^te ozel gıv - sıler \e avakkabılannın uzenne ozel ga- loşlar gıverler Maske takar ve eldıven gıyerler Bunlar bır kez kullanılır veünı- teden çıkarken atılır Sokak gıysılen ıle, sokak avakkabılan ıle maskesız, konuş- mak cebınden çıkardığı paketı yatağa bı- rakmak. ve de hele hele bır de hastanın elını sıkmak kurşunlanana şefkat değıl kurşunlavana vardımdır Başbakana ve- nlen bılgılerden oğrendığımıze gore ya- ralının kulağından "beyin-omurilik sni- sı" gelıyormuş Ağır beyın travması ge- çırmış Konuşmaveteneğınıvokedenbe- yın harabıyetı olduğu anlaşılıyor Gorul- duğu kadar bır vanını kullanamıyor Bı- lıncı yan açık Tıpta bu durumdakı has- talar~Kritiklıstede"sayılır Kendılen ıle konuşulması bıle sakıncalıdır \mz ne oluvor Başbakan lçışlen Bakanı vebe- rabenrrdekı kişiler sokak gıysılen ıle so- kaktan geldıklen avakkabılarla yatağın çevTesıne doluşuvorlar Başbakan cebın- den çıkardığı bır paketı kı \oğun bakım unıtesınde o paketın ıçındekı degıl uze- nndekı mıkroplar onemlıdır yaralının vatağına bırakıvor ve bıraz once kımbı- lırkaç kışının elını >ıkmakla mıkrop yu- vasına donen elı ıle varalının da elını tu- tuyor Ben bu y azıv ı kı>ı v a da kışılen eleş- tırmek ıçın vazmıvorum Benım kışı ya da kışılerle hıç bır alışvenşım yok Ben bu ulkenın çocuğu ben bu toplumun bı- reyıyım Kendımısovutlamaklaışınıçın- den sıvnlmak degıl benım tutumum Bu toplum benım toplumum bu hatalar be- nım de hatalanm Bu kultur benım de kulturum Bır gorev olarak vazıvorum bunlan TaniDi'nınvukanda almışoldu- ğum "kuhur bır insanlaşma surecı iseeğı- tim bır oluşrurma. bır v onlendırme \on- tenu bir insan > aratma sanaûdır" duşun- cesını benımseverek gorev yapmavaça- lışıyorum Sevgılı BahnSavcı nm sozlen ıle "Da- yan dizlerim dayan!..". (I) Tcımllı S - L\ga>lık Tanhı 4 Bas- kıs 1-12 Sa\ iaunlaıı 1981 (2)Volta- ıre - Phılosophıcal Dıctıonan s 111 Pengıım Books-19^2 (5) Eımç, S M - Kultur de Kultur Kulturde Kultur Cosı to Sa\ ı 2 s 107-112 YKY 1994 (4) )ıl- dırım (5) C E\ t ım Ka\ ranu \ e Bağnaz- hk 2 Bash s 96-10^ Bılgı Yaunlmı 1998 (5) Tamllı S - )amtıa AkhııSen- tezı s 37-4î\es 441-446 4dam)aun- ları 1997 (6) Russel B - Sorgulman Denemeler - (çe\ıren \einun 4ıık) s 231 Tubıtak immları 5 Basım 1996 (7) Poppeı K R - Objettne Kntmled- ge (Preface) Chford l Press 19~"5 Boratav'ın 'Çöl Gurbeti' MUHSİNE HELİMOGLU YAVUZ S evgılı Sami Karaoren ın tam da degerlı avdınlanmızın olum vazilannı vavımla- maktan duv duğu uzuntuv u belırttıgı ne- redevse her gun bır ağıt vavımlavacagız dıvevakındıgı bır sırada Perte> Naüi Bo- rata\ ın olum haben geldı ve aılesı onu şu halk turkusuvle uğurladı > ıne ç ol ?»/ bete duştıt ı olumuz )u sınumuz çt'kıı \u topıagımı: , Penev Hocaartık sonsuzbırgurbette Bırçokgu- zel ınsanımız degerlı avdınımız gıbı odavabancı topraklarda kaldı Bızekalan^eacılı utançlıbırdun- va ve bılıncımızı vureğıınızı yakan huzunlu buruk bır "çol gurbet" duvgusu Bır ınsan gıderek de bır ulus ıçın. koklennden guç almak kendı halk kulturunu lanımak otekı halkla- rın kulturlennden ne alıp v erdığını bılmek ne kadar onemlıveguvenverıcıbırduvgudur Ama onceonu ara^tırıp oğrenmek ı;erek Buı>ı de •*HalkbUim" ve halkbılımuleryapariijtePertev Hoca bızını ulkemız- de halkbılımıne bılımsel dibiplın kazandıran onu sıs- tematıze ederek uluslararası duzev de v ar eden msan- dı O. bu alanda kendısınden sonra gelenlere bır ku- tup v ıIdızı gıbı hep v ol gosterdı Bır başka dev ışle "Turk halkbiüminin pusulası" oldu Ovlebırpusulakı onu yadsıyan vok savmava çalışan "profesorcükler'" bı- le onun kaynaklanna yaslanmadan onun eserlenn- den yararlanmadan bır şev yapamıyorlardı Ama ote yandan da onun adını anmamak, onu vadsımak ıçın. ellennden gelenı artlannakovmuvorlardı (Neacına- sı ınsanlar) Belkı daha da acısı Pertev Hoca'nın yurtdışında yaşamak zorunda kalış nedenı ve bu ko- şulların bır şekılde de olsa ulkemızde halâ suruvor olması Hoca'nın olum haben Cumhunyet'te çıktığı gun Boratavlar'ın Parıs ten vakın dostu sevgılı guzel ın- san ressam Tiraje, telefon açarak buyuk bır üzuntu ıçınde şunlan anlattı Pertev Hoca DTCF'den kad- rosu kaldınlmca donemın "Maarif \ekakti"ne dı- lekçe vererek. ulkesındekalıpyaşayabılmek ıçın, hıç değılse bır kutûphane memunyetı kadrosu ıstemış ama. dılekçesme vanıt bıle venlmemış Fransa'va gıtmek zorunda kaldıgında ıse bır v apurun ambann- da. kırk kışıvle bırlıkte volculuk vapmak zorunda kalmış Sonra da tam vedı vıl o çok sevgılı eşı ar- kadaşı dostu davanağı olan HavrunnısaHanım'ı ya- nına aldıramamış Llkesınden kendı halkından, dolayısıyla da varo- luş nedenı olan kay nağından bov lesıne acımasızca v e haksız bır ışlemle kopanlan bır halkbılımcının acısı- nı. y ıne onun ekolunden bır halkbılımcı olarak, ben- den ıv/ıkımduvabılırkı Ama ı>u ıradeye şu soy lu- luga bakın. kendı halkından uzaklaştınlan bu halk- bılımcı v ıne de kendı halkının turkusunu sovlemeve devam ediyor Bunu nasıl gerçekle^tırdığını ıse ken- dısı şovleanlatıvor "Elli vıl kadar once Turkheunı- >ersitelerinde ka\ natılan bir cadı kazanı sonunda. bir TBMM karan ıle \nkara l mversitesı DılveTarih Coğ- rafjaFakuhesrndekıgorevimdenuzaklaştınldım Bi- limscl çalışmalanmı Fransa'da CN RS'de surdurmek znnında kaldım Arşhimı Fransa'va taşıdını. Fırsat buldukça Turkive've gelerek, Balkanlar'dakı Turk topluluklanna. y urtdışındakı arşh lere ulasarak halk- bilımı ve halk edebıvatı derlemelenniı surdurdum." Ne çetın ve ne soylu bır ugraş Kendısinı kucaklaya- mayan koskoca bır Olkey ı. sınırlann otesınden kucak- lamakıçınuzananbırvurek bırbevın bırkalem Aca- bakaçımız obuvuk kınlmışlıgı obuvuk kuskunlu- ğu ıçımızden atıp da bu ışı başarabılınz 1 VeyıneTıraje nın anlattığına gore vıllar once dı- nlenne sahıp çıkmav an ulkenın olulenne de sahıp çıkmavacağınıduşunmuşolacaklarkı Ivrv demezar- larını alıp hazırlamışlar Butun bunlardan sonra "•Vmerika Te\as Tech L nhersitesi Turkish Oral Nar- rative Bolumu'nden aldıgım sureklı orada çalışma onensını kabul edıp etmeme karannı tartıştığımız sı- rada eşımın "Mezanmız orada mı kalacak" sorusu- na aradığım vanıtı artık buldum sanıvorum Degerlı avdınlarını vazarlannı btlım adamlarını kendı bağrında barındıranıavan onlan kucaklava- mav an bır toplum olmanın utancını daha ne kadar v aşamak zorunda kalacağız v e mezarlanmız daha ne zamana kadar vabancı topraklarda kalacak Degerlı Pertev Hoca guzel ve sovlu ınsan ı^ıklar ıçınde uvu v e bıl kı. bundan bov le bır v ansı "Moskma'nın No- vodevicieKladbişce Mezarlığı"nda olan v ureğımızın otekı yansı da Fransa nın "l\rj Mezarbjı''nda ola- caktır ' T" , jt t PENCERE Dönemecin Dayanılmaz Çekimi... Savaş Asken mudahale . Teror Uçu de polıtıkanın sılah zo- ruyla devamıdır Polıtıkanın sınıfsal ozu or- taya konmadan, sılahın han- gı sıyaset ıçın kullanıldığı an- laşılmaz En çarpıcı ornek: Kurtuluş Savaşı 'nda "Hıla- fet Ordusu" (Kuvayı inzıba- tıye), ışgal kuvvetlerınden ya- naydı, "Kuvayı Mıllıye" em- peryalızme karşıydı Sovyetler 1978'de Afga- nıstan'ı ışgal ettı, 1979 da ABD'nın jandarması Şah Pehlevi iran'da devrılınce, sıra Turkıye'ye mı gelmıştı? Teror ulkeyı dalga dalga sarmıştı "Domıno teorısı" mı ışlı- yordu?.. Generaller, Amerıka'nın tam desteğıyle 12 Eylul'u ger- çekleştırdıler. "Komunızm tehlıkesı"ne karşı "Turk- Is- lam sentezı" devletın resmı ıdeolojısınedonuşturuldu, ır- tıca yenıden tohumlandı, te- ror korkusundan kurtulan halk soluk aldı, buyuk ser- maye bayram yaptı Her asken yonetımın arka- sında, çıkarı olan sınıfsal kuv- vetler mevzılenır, sıvıl ıktıdar- lar ıçın aynı kural geçerlıdır 14 Mayıs 1950'de Demok- rat Partı ıktıdara geçınce, ılk ış olarak ezanı Arapçalaştır- dı; ıkıncı ış, Ceza Kanunu'nda sola karşı onlemlerı ağırlaş- tırmaktı, daha ılk adımda oz- guriuklerbudandı, pekı, ıktı- dar "sıvıl" değıl mıydı? "Asker" ve "sıvıl" kavram- larını AristoJ mantığının so- yutlamasında ele almak, top- lumbılım açısından yanılgı- ların kapısını açmakdemek- tır • 1917 Devrımı, "Kurtuluş Savaşı"mız ıçın olumlu bır tarıhsel aşamaydı, "Kema- lıst Demokratık Devnm"\n koşullan bu sureçte yakala- nabıldı ^ ı n c j Dunya Savaşı'ndan sonra durum değışti. ) "Soğuk Savaş" başladı 1 Turkıye'deAmerıkancıgo- ruş ağır basınca, kırk yıl bo- yunca suregelen karşıdevn- mın ağırlığı demokrasıye de fırsat tanımadı 12 Eylul 1980'den sonra oyle bır nok- taya gelındı kı Sovyetler yı- kılmasaydı, Turkıye'de "Ay- dınlanma Devrımı" bellı kı karşıdevrımın karanlığında boğulacaktı. Sovyetler'ın kurulması da yıkılması da bır açıdan 1923 Devnmı ıçın talıh sayılabılır 12 Eylul donemınde Evren-Özal (asker-sıvıl) ortak ıktıdarında devletın resmı ıdeoloıısıne donuşturulen "Turk-lslam sentezı"nden kurtulmanın yolları artık açılmış gorunu- yor Çunku laık Cumhunyet'ın demokratıkleşmesı de bu yol- ların açılmasına bağlıdır Susurlukdabuyoldatalıh- lı bır kazadır Soğuk savaşta tum NATO ulkelenndekurulan "Gladıo" bızde sola karşı ışletılmıştı. O duğum de çozulecek.. • Uçlu koalısyonun Islamcı sermaye uzerıne yurume ka- ran çarpıcı bır gostergedır 1923 Cumhurıyetı sanayı- leşme devrımını tam anla- mında gerçekleştıremedı, ama buyuk sermayenın uçuncu kuşağı laıklık ılkesı- nı savunabılecek noktaya gel- dı Bugun "Beşler" adı ven- len sıvıl toplum kuruluşunda buluşan "ışveren-ışçı ıttıfa- kı"nın laıklığı savunmada ka- rarlı gorunmesı, onemlı bır aşamayı vurguluyor Devletın "NATO Gladı- osu "ndan ve "Turk-lslam sentezı"nüer\ kurtulması, de- mokrası ıçın bırıncı koşuldur, bunların ıkısı de "soğuk sa- vaş"\n mırasıdır. 28 Şubat MGK toplantısı bu yolda tanhsel bır doneme- cı vurguluyor. I v^rfopakb^
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle