10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20MART1998CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Tasarı Mecliste Düşünce suçlarmda cezalar indiriliyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Inşan Hakları Ko- ordinatörü Üst Kurulu Baş- kam DSP'li Devlet Bakanı Hikmet Sami Türk tarafın- dan hazırlanan ve Türk Ce- za Yasası'nda değişiklikleri öngören tasan TBMM Baş- kanlığı'na ulaştı. Bir süredir ANAP'lılar ta- rafından tutulduğu için kay- bolduğu sanılan Türk Ceza Yasası ve Terörle Mücadele Yasası'nda değişiklikler ön- gören tasan\ a göre 1 yıldan az hürriyeti bağlayıcı ceza alanlann şartlı salıverme haklan geri alınamayacak. TCY'nin 17. maddesinde öngörülen değişiklikliğe göre. ancak bir yıldan uzun süreli hürriyeti bağlayıcı ce- zalarda şartlı salıverilme karan geri alınabilecek. Ta- sannın yasalaşması duru- munda, TMY'nin 8. madde- sine muhalefet suçundan verilen 10 ay hapis ve 83 milyon 333 bin 333 lira ce- zası nedeniyle şartlı salıve- rilme hakkı elinden alınan Eşber Yağmurdereli'nin ce- ' zaevinde yatması gereken süre büyük ölçüde azalacak. TMY'nin 8. maddesinde öngörülen ındirimin de ya- salaşması durumunda Yağ- murdereli'nin cezaevinde yattığı süre yeterli görülebi- lecek. TMY'nin propaganda ile ilgili 8. maddesinde öngö- rülen cezalar da aşağı çekil- di. Buna göre. devletin ülke- si ve milletiyie bölünmez bütünlüğü aleyhine yazılı. sözlü veya görüntülü propa- ganda ile toplantı. gösteri veya yürüyüş yapanlara ve- rilecek hürriyeti bağlayıcı cezanın alt sınırı 6 ay. üst sı- nın da 2 yıla indirildi. Pro- paganda suçunun yazılı ba- sın organlarıyla yapılması durumunda sorumlu mü- dürlere verilecek hapis ce- zasmın üst haddi aşağı çe- kildi. Propaganda suçunun ^ yazılı basın dışındaki kitle î iletişim araçlanyla işlenme- si durumunda ilgili kuru- luşlarının sahiplerine yal- nızca para cezası verilmesi öngörüldü. İskence iddiası MÜ'de 25 öğrenciye gözaltı Haber Merkeri - Marma- ra Üniversitesi'nde (MÜ) fa- şist saldınları protesto etmek için Göztepe Kampusu önünde açıklama yapmak is- teyen sol görüşlü öğrencile- re polis müdahale ederek 20'yi aşkın öğrenciyi gözal- tına aldı. Bir polis de hafif şekilde yaralandı. Bu arada TaksimMeydanı'nda önceki gün izinsiz gösteri yapmak isterken polis tarafından gö- zaltına alınan 72 kişiv le ilgi- li soruşturma devam ediyor. Ankara'da Yüksel Cadde- si'nde gösteri yapan bir grup öğrenci de önceki gün gözal- tına alınan gençlere işkence yapıldığını söylediler. Marmara Cniversitesi (MÜ) Göztepe Kampu- su'ndaki ülkücü saldınları protesto etmek ısteyen 100 kadar sol görüşlü öğrenci kampus kapısı önünde açık- lama yapmak istedi. "Baskı- lar bizi yıldıramaz". "Tür- keş' in itieri vddıramaz bizle- ri" sloganlan ve pankartla- nyla kapı önüne gelen gru- bun açıklama yapma istemi polis tarafından engellendi. Olayda 25 öğrenci gözaltına alındı. Ankara'da ise önceki gün, Yargıtay'da duruşmaları olan 'Kalemli Çete'yi destekle- mek üzere çeşitli illerden ge- len ve eyleme katılmalanna izin verilmeden gözaltına alınan 243 kişiden 240"ı ser- best bırakıldı. Çeşitli suçlar- dan arandıgı belirlenen 3 ki- şinin ise ilgili birimlere tes- lim edildiği öğrenildi. Öte yandan 'Kalemli Çe- te'ye destek vermek için 17 Arahk 1997'de Kızılay'da eylem yapan 24 öğrencinin yargılanmasma ise dün An- kara 3. Asliye Ceza Mahke- mesi'nde devam edildi. Öğ- retim Elemanlan Sendikası (ÖES), TBMMde pankart açtıkları için toplam 96 yıl hapse mahkûm edilen öğren- cilerin Yargıtay'da görüşül- mesi sırasında eylem yapan iki ODTÜ öğretim üyesinin gözaltına alınmasını kınadı. Demirel, mevcut yasalarla Milli Güvenlik Kurulu kararlarmm uygulandığmı söyledi 'Irticayla mücadele sürüyor'tstanbul Haber Servisi - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, hükümetin irticay- la yeterli mücadeleyi yaptı- ğını belirterek Milli Güven- lik Kurulu'nun (MGK) 28 Şubat'ta aldığı 18 karardan 15'min zaten me\cut yasa- larda yer alan hükümlere göre uygulandığmı söyledi. Türban tartışmalarının tsla- ma v e Türkiye'} e büyük za- rar verdiğini vurgulayan Demirel. bu sorunun yeni olaylar olmadan çözümlen- mesi gerektiğini bildirdi. Tekrar başkanhk sistemini gündeme getiren Demirel, Türkiye'nin siyasi istikrar- sızlıktan kurtulması için Cumhurbaşkanı'nın halk ta- rafından seçilmesi ve yeni yetkiler almasının zorunlu olduğunu kaydetti. Cumhurbaşkanı Demirel dün Istanbul'da bir dizi açı- lışakatıldı. Maslak'tayaptı- rılan ve Yurtbank Genel Müdürlüğü ile Balkaner Şirketler Grubu'nun yer aldığı 20 katlı "Balka- ner Plaza"nın açılış töreninde konu- şan Demirel. ülkenin güncel tartış- malann içinde boğulduğunu belırtti. Demirel, "Bunu yadırganmorum a- ma güncel hadiselerin üzerinden ba- şımızı kaldırıp geleceği görmeliyiz. Yöksa ümitsiztiğe kapdınz" dedi. Kü- çükyalı Kadir Has llkögretim Oku- lu'nun temel atma törenine de katılan Demirel daha sonra Maltepe Başıbü- Demirel, Yurtbank Genel Müdürlüğü ile Balkaner Şirketler Grubu'nun yer aldığı 20 katlı 'Balkaner Plaza'nın açıbş törenine katıldı. (Fotoğraf: UGUR GÜN YÜZ) yük'teki hastane inşaatına giderek hastaneyle ilgili bilgiler aldı. Demirel. Marmara Grubu Strate- jik ve Sosyal Araştırmalar YakiVnın Dedeman Oteli'nde düzenlediğı 13. dönem toplantısında da güncel sorun- lara değindi. Demirel. bir soru üzerı- ne hükümetin irticav la mücadele ko- nusunu dikkatle takip ettiğini belirte- rek "Zaten kanunlar vardır. Kanun- lan devlet uyguluyor. Hükümet eğer kanunlaruygulanmazsa o zaman dev- reye gJrer" dedi. Cniversitelerdeki türban sorunu hakkında da konuşan Demirel. türban takıp takmamanın Müslümanlık derecesi olarak kabul edilmesinin sıkıntı doğuracağını söy- ledi. Demirel şöyle konuştu: "Cum- huriyet kurulduğundan beri bizim devlet dairelerimizde \e okullanmız- da türban takılmazdı. Bu hiç sorun ol- mazdı. Anadolu daki kadınlanmızda büyük çoğunlukla başörtülm dü. On- lara da bir şe> diyen olmazdı. Böyle gi- divorduk yolumuza. Bu türban tar- tışması nereden çıktı anlanmorum." CHP Genel Başkanı Deniz Ba>- kal'ın "Cumhurbaşkanı arabulucu- luk yapmasın. kendi işine baksın" de- diğı volundaki bir soruyu ise Demi- rel şöyle y anıtladı: "Bu lafın alnnda. üstünde ne var bilmiyorum. Ama ben alıngan da de- ğilimdir. Bunamecburum.Heristedi- ğimi sö) levemhorum ki... Varsın o da öyle desin. der geçer giderim." Demirel. Türkiye'nin siyasi ve de- mokratik açıdan istikrarsızlık içinde bulunduğunu belirterek bu durumu aşmak için serbest piyasa ekonomisi- nin tam olarak uygulanması. merke- ziyetçiliğe son \erilmesi ve "devlet reformu"nun gerçekleştirilmesi ge- rektiğini söyledi. Bu arada Demırel'le konuşmak için otelin dışında topla- nan yaklaşık 20 kişilik türbanlı bir grup Cumhurbaşkanı korumalannca uzaklaştınldı. Duvardan düştü denilen Metin Cöktepe'nin ölümündeki gerçek yargı kararıyla kesinleşti Göktepe davası 2 yıl süründürüldüHaber Merkezi - Gazeteci Metin Göktepe 2 yıl 2 ay 10 gün önce polis- ler tarafından dövülerek öldürüldü... Göktepe'nin ölümünü hazırlayan olaylar 8 Ocak 1996tarihindeyapılan bir cenaze töreninde başladı. Ümrani- ye E Tipi Cezaevi'nde meydana gelen olaylarda yaşamını yitiren Orhaa Özen ve Rıza Bo>baş ın Alibeyköy^de yapılan cenaze törenleri gergm başla- dı ve 28 yaşındâki bir gazetecinin ölü- müyle bitti. Yoğun güvenlik önlemlerinin alın- dığı cenaze törenini izlemek isteyen gazeteciler sabahın erken saatlerinde herhangi bir sorunla karşılaşmadılar. Ancak zaman ilerledikçe gerginlik arttı. 500'den fazla kişi gözaltına alın- dı ve gazetecilerin karşısına "san ba- sın karn" sorunu çıkanldı. Olaylan izleyen Evrensel gazetesi muhabiri Metin Göktepe de "san basın karü" olmadığı gerekçesiyle gözaltına alın- dı. Göktepe diğer gözaltına alınan ki- şilerle birlikte Eyüp Kapalı Spor Sa- lonu'na götürüldü. Göktepe, gerek gö- zaltına alınırken gerekse spor salo- nunda, ısrarla "gazeteci1 " olduğunu söyledi. Ancak gazeteci olması Gök- tepe'nin polisler tarafından dövülme- sını engellemedi.. tam tersine. "özel muameîe gördü" ve daha fazla dayak yedi... Ve 8 Ocak 1996 günü saat 19.00 sı- ralannda Göktepe'nin cesedi Eyüp'te bir büfenin yanında bulundu. O gün- den sonra Türkiye gündemıne "poli- sin dÖNtrek bir kişiyi daha öldürdüğü" iddiası oturdu. Dönemın Istanbul Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar,önce Gök- tepe'nin gözaltına alınan- lar arasmda olmadığını açıkladı. Döneminjçişleri Bakanı Teoman Cnüsan ise en çok tepkiyi toplayan açıklamayı yaptı: "Gökte- pe duvardan düşerek öl- • 8 Ocak 1996 günü saat 19.00 sıralannda Göktepe'nin cesedi Eyüp'te bir büfenin yanında bulundu. O günden sonra Türkiye gündemine "rx>lisin döverek bir kişiyi daha öldürdüğü" iddiası oturdu. Dönemin îstanbul Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar, önce Göktepe'nin gözaltına alınanlar arasında olmadığını açıkladı. Dönemin tçişleri Bakanı Teoman Ünüsan ise en çok tepkiyi toplayan açıklamayı yaptı: "Göktepe duvardan düşerek öldü..." Göktepe'yi döverek öldüren sanıkla- nn da bulunduğu 48 polis hakkında İs- tanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Ancak polisler hiçbir za- man tstanbul'da yargılanmadı. Istan- bul 6. Ağır Ceza Mahkemesi, dosya- yı "güvenlik" nedeniyle Aydın'agön- derdi. 18 Ekim 1996 günü Aydın Ağır Ce- za Mahkemesi'nde görülen ve spor salonunda yapılan ilk oturumda mah- keme. "adliye binası çe>resinde okul bulunduğu" ve "güvenlik" gerekçe- siyle davanın bir başka ile alınmasına karar verdi. Dava dosyası Afyon Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilirken dönemin içişleri Bakanı Meral Akşe- ner 27 Aralık 1996 tarihinde Gökte- pe'nin ölümüne neden olduğu öne sü- rülen 11 polisi görevine iade ettı. Ka- muovTinun tepkisi üzerine polisler 14 Ocak 1997"de görevlerinden uzaklaş- tınldılar. 6 Şubat 1997 tarihinde Afyon Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava- nın ilk oturumu da spor salonunda ya- pıldı. Sanık 48 polisin katılmadığı otü- rumda tanıklar dinlendi. Tanıkîar, o- lay günü Göktepe'nin spor salonunda polisler tarafından dövüldüğünü ay- nntılanyla anlattılar. 11 Nisan 1997tarihindekı ikınci otu- rumda dava, dönemin Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın isteği ile Afyon Ka- palı Spor Salonu'ndan adliye binasm- daki salona alındı. Ve bundan sonraki oturumlar hep bu küçük salonda ya- pıldı. 28 Mayıs 1997 günkü oturumda mahkeme, olay tarihinde Eyüp Çevik Kuvvet Şube Müdürlügü'nde Emni- yet Amiri olan Mehmet Işbitiren'in de aralannda bulunduğu 37 polisin dos- yasını Göktepe'yi öldürmekten yar- gılanan 11 polisin dosyasındanayırdı. Müdahil avukatlar öldürme olayından yargılanan 11 polisin tutuklanmasını istediler. Mahkeme. sanık polislerden Se>di Battal Köse. Şuayip Mutluer. SafTet Hızarcı. Selçuk Bayraktaroğlu ve llhan Sanoğlu hakkında gıyabi tu- tuklama karan \ erdı. 26 Haziran 1997 tarihinde yapılan oturumda müdahil avukatlar. sanık polislerden Fedai Korkmaz. Burhan Koç. Metin Kuşat ve Murat Polat'ın da tutuklanmasını istediler. Bu istemi reddeden mahkeme, daha önce hakla- nnda gıyabi tutuklama karan çıkanlan polislerin yakalanmalannın çabuklaş- tınlması için cumhuriyet savcılığına yazı yazılmasını kararlaştırdı. 24 Temmuz 1997 günkü 6. oturunı öncesi Başbakan Mesut Yılmaz tali- mat vererek polislerin duruşmada ha- zır olmasını istedi. Ancak bu istem gerçekleşrnedi. 24 Temmuz'da yapılan oturumda Mahkeme Başkanı Kamil Şerifin yerine Fatnıa Nilgün L'çar başkan. Nuran Y'alınbaş da üye yargıç olarak göre\ aldı. Mahkeme. üye yar- gıç İbrahim Demirtaşın muhalefeti- ne karşm Fedai Korkmaz. Murat Po- lat ve Metin Kuşat'ın tutuklanmasına karar v erdı. Haklannda gıyabi tutuklanma kara- n verilen 5 polis 28 Temmuz günü. 3 polis de 2 Ağustos günü teslim oldu. 21 Ağustos 1997 günü yapılan oru- rumdadavava yine Fatma Nilgün L'çar başkanhk etti. Oturuma katılan 7 po- lis "susma hakkıru" kullanırken sanık avukatlarının reddı hâkım istemi ka- bul edılmedi. 15 Eylül 1997 günkü oturuma yeni- den Kamil Şerif başkanhk etti. Ve mahkeme. Uçar'ın tutukladığı sanık polıslenn tahlivesine karar verdi. 9 Ekim 1997 tarihli oturumda ilk kez tanıklarla sanıklar "jüzleşti." Da- vanın en önemli tanıgı Deniz Özcan sanık polislerden Seydi Battal Köse. Fikret Kavacan. Burhan Koç. Selçuk Bav raktaroğlu. Saffet Hızarcı. Metin Kuşat. Şuayip Mutluer ve 1\ınca> Uzun'u teşh'ıs etti. Mahkeme. Gökte- Bu açıklamalar tepkile- n azaltmadı. Göktepe ola- yının kapanmasını sağla- madı. Gerek Göktepe aile- sinin, gerekse basının ola- yın üzerine gitmesi sonu- cu. Taşanlar, ölüm olayını kabul etti. Ama Taşanlar ölüm olayına da bir baha- ne buldu: "O zaten bir te- röristti." Ancak bu açıklama da olayın üstünün örtülmesine yetmedi ve tçişlen Bakan- lığı soruşturma başlattı. tçişleri Bakanlığı müfettiş- lerinin hazırladığı soruş- turma 7 Şubat 1996 tari- hinde sonuçlandı. Müfet- tişler 48 polisin yargılan- ması gerektiğini bildirerek hazırlanan 38 sayfalık fez- lekede polislerin yargılana- bilmesi için "lüzum-u mu- hakeme" karan verilmesi gerektiğini belirttiler. Ve dosya. Istanbul Valiliği tl Idare Kurulu'na gönderil- di. tl tdare Kurulu'nun 'po- lisler yargüanabilir' karan vermesi ve Danıştay 2. Da- ıresi'nin bu karan onayla- ması üzerine yargı süreci başladı. Aralarında Metin Resmi açıklamalar Göktepe olayının kapanmasına yetmedi. Gerek Göktepe ailesinin gerekse basının ve kamuoyunun olayın üzerine gitmesi sonucu gerçekleri saptırmaya ve gizlemeye çalışanlar başansız oldular. Kitle orgütleri ve siyasi partiler, Cöktepe davası kararını yetersiz buldu 'Suçlularen hafifcezayla kurtuidu tstanbul Haber Servisi - Türkiye Gazete- ciler Cemiyeti (TGC). DİSK.' ÖDP ve EMEP. gazeteci Metin Göktepe davası so- nucunun. hukukun eksik de olsa işlediğini göstermesi bakımından •sevindirici'. ancak suçlulan en hafif biçimiyle kurtarması açı- sından da 'üzücü' olduğunu belirttiler. Göktepe davasının dün sonuçlandınlma- sı üzerine yazılı bir açıklama yapan TGC Başkanı Nail Gürdi. Göktepe davasının. ga- zetecilere saldırmayı alışkanlık haline geti- ren kamu görevlilerine ve herkese bir ders olması gerektiğini belirtti. Güreli. mahke- menin verdiği karan demokrasi, basın öz- gürlüğü v e hukuk dev letinin üstünlüğü yö- nünden sadece olumlu bir adım olarak kar- şıladıklarını vurguladı. EMEP Genel Baş- kanı Levent Tüzel de, cezaların mümkün olan en alt düzeyde verildiğine dikkat çe- kerek eski Istanbul Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar gıbi asıl emri verenlenn v e azmet- tirenlerin korunduğunu iddia etti. ÖDP Genel Başkan Yardımcısı Atilla Ay- temur. hükümetin. Göktepe. Manisalı genç- ler. Gazi ve Susurluk davalarına yönelik baskılara sevirci kaldığını öne sürerek. "Bu davalar. ANASOL-D hükümetinin demok- ratikleşme konusundaki niverinin test edil- diği zeminler oldu. Sonuç fiyaskodur" dedi. DİSK Genel Sekreteri Slurat Tokmak da. kararın bir yönüyle halkın vicdanını rahatlatırken diger yönüyle suçlulan en hafif biçimiyle kurtardığını v urguladı. Tok- mak. 13-14 yaşındâki gençlerin duvara yazı yazdığı gerekçesiyle gözaltına alınıp. işken- ceyle sorgulanarak alınan ifadeleriyle 24 yıl ceza verildiği bir ülkede Göktepe'nin öldürülmesi için venlen 12 yıllık cezanın anlaşılır olmadığını söyledi. pe'nin öldürüldüğü Eyüp Kapalı Spor Salonu'nda bilirkişi heyeti ile keşif yapılmasına karar verdi. 6 Kasım 1997 tarihinde Mahkeme Başkanı Kamil Şerif. basının ve ka- muoyunun bu olayla çok yakından il- gilendiğini ve kendisinin taraflı oldu- ğuna ılişkın haberler yapıldığını ge- rekçe göstererek da>çadan çekildi. Şe- rif. "Bulunnıaz Bursa güKi olmadığı- nı, yerine başka bir yargıcın geleceği- ni" söyledi. Sandıklı Ağır Ceza Mahkemesi 11 Kasım 1997 günü Kamil Şerifin çe- kilme istemini kabul ettı. 27 Kasım 1997 günkü oturuma Mustafa Binşık başkanhk etti. Bin- şık. kameraların ve fotoğraf makine- lennin duruşma salonuna sokulması- na izin vermedi. 25 Arabk 1997 günkü oturumda Göktepe'nin öldürülmesıne ilişkin Adlı Tıp Raporu okundu. Raporda. Göktepe'nin başmda 6 tane, vücudun- da da çok sayıda darbe olduğunun bil- dirildigi açıklandı. Bu oturumda sa- nıklardan Seydi Battal Köse 11 sav fa- lık dilekçesiyle Göktepe'nin gözaltın- da öldürüldügünü "doğruladı." Eyüp Kapalı SporSalonunda 5 O- cak 1998 günü tanıkların da hazır bu- lunduğu keşif yapıldı. Keşif sırasında tanık Deniz Özcan. sanıklardan Fikret Kayacan'ın kendisine silah göstere- rek "Senin işin bitti, ölümün bizim eli- mizden olacak" dıve tehdıt ertıginı söyledi. 22 Ocak 1998 günkü Af\on Ağır Ceza Mahkemesi "ndeki 13. oturumda Seydi Battal Köse suçlamalarını sür- dürdü. Savcı tsmail İl- han'ın. sanık 4 polisin tu- tuklanması istemi mahke- mece reddedildi. 13 Şubat 1998 günkü oturumda Sa\cı tsmail !l- han. 11 sanıktan 6'sı hak- kında "kastı aşan biçimde adam öldürme" suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istedi. tlhan aynca tutuk- suz yargılanan 4 polis hak- kında da "kaçma ihtimal- leri" bulunduğu gerekçe- siyle tutuklama istedi. An- cak bu istemi kabul edil- medi. 12 Mart 1998 günkü oturumda müdahil avukat- ları. sanıklann "eanavar- ca his veya işkence ile kas- ten adam öldürme" su- çundan 20 yıldan az olma- mak üzere cezalandınlma- lannı istedi. Karardan ön- ceki bu son oturumda "son sözü" sorulan Metin Gök- tepe'nin annesi Fadime Göktepe ise şunlan söylü- yordu: "Elinizivicdanınıza ko\ıın. SLrin de evlatlannız var. Metin mafşa olsaydı, şimdi sağdı. gezerdi. Tan- su'nun oğlu barlarda gezi- yor. Terazinin kefeleri bir olmalı. Biri üstte, biri altta olmaz. Bizim burada hu- kuk de\ leti yok. Çeteler or- tada gezi>or. Susurluk ne oldu?Mahşere kadar bu davanın hesabını soraca- ğım. Yakanızdan tutaca- ğım." Yılmaz için önerge Çiller'den malvarlığı konusunda karşı atak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP. ANAP Genel Başkanf nın Tansu Çiller hakkında verdiği soruşturma önergesine karşı Başbakan Mesut Yıl- maz'ın malvarlığıyla ilgili soruşturma açılması için önerge hazırladı. TBMM Başkanlığı'na bugün verilmesi bekle- nen önergeye bazı DYP'lilerin imza at- mamakta direnmeleri dikkat çekti. DYP Basın Müşavirliği dün yazılı bir açıklama yaparak Başbakan Yılmaz'ın malvarlığı konusunda soruşturma öner- gesi verileceğini bildirdi. Açıklamada, Yılmaz'ın Finansbank'ta 1990 yılında sahip olduğu hisseleri. 1995 yılında sat- masına karşm bu durumu mal bildiri- minde gizlediği iddia edildi. Bunun Yü- ce Divan'lık bir konu olduğu savunu- lan açıklamada. "Mesut Yürnaz ve kar- deşi Turgut Yılmaz'ın Tekstilbank'ın gerçek sahibi olduklan yolunda yaygın iddialar bulunmaktadır. Bu bankamn usulsüz \e yolsuz işlemleri sebebh le 1995 yılında Maliye Bakanlığı'nca 520 mil- yar lira \ ergi cezası tahakkuk ettirilmiş- tir. Aynca, bu bankamn müşterilerinüı kredi teminatı olarak bankaya emanet ettiği hisse senetlerini sahte virmanlarla satışa çıkarttığı hususunun 1MKB mü- fettişlerince tespit edildiği. ancak bu dos- yanın IMKB \önetim Kurulu'nca ha- sıraltı edildiği belgelerle sabit bulunmak- tadır" denildi. Açıklamada. Başbakan Yılmaz. eşi ve kardeşi Turgut Yılmaz'ın Alman- ya'da kurduklan "Transalkim" adlı şir- keti kâğıt üzerinde Herbert Bader'e devrettiğinın belirlendiği. ancak yıllık cirosu 100 milyon markı aşan bu şirke- tin halen Yılmaz ailesine ait olduğu id- dia edildi. DYP açıklamasında, Mesut Yılmaz ve eşinin "Delta DeriGiyim Sa- nayii AŞ"de sahip olduklan hisseleri kardeşi Turgut Yılmaz'a devredilmiş gi- bi gösterdiği öne sürüldü. Konu kadın ve emek CHP'nin ikinci kadm kurultayı Denizli'de DENİZLİ (Cumhuriyet) - CHP kadın kollan. ilki Siirt'te yapılan kurultaym ikincisini bugün Denizli'de gerçekleştiri- yor. 11 ilin kadın kollannın katılacağı ku- rultayda kadın ve emek konusu işlenecek. CHP Kadın Kollan Genel Başkanı Gül- dal Okuducu. kurultay ların kadının poli- tikaya damgasını vurması açısından siya- sal yaşamda yeni bir sayfa açacağını bil- dirdi. Denızli Spor Salonu'nda yapılacak CHP Kadın Kollan Kurultayı'na Afyon, Burdur. lzmir. Isparta, Muğla. Kütahya, Uşak. Aydın. Manisa. Antalya ve Deniz- li illeri katılacak. Kurultayda Afyonlu ka- dınlar. 'Hav'vancıhk sektörü ve kadın eme- ği'. Burdurlu kadınlar "Kadın emeğinin örgütlenmesini ve kooperatifleşme zemi- ninde gelişimi". lzmirlı kadınlar 'Kadın emeğinin sosyal güvenüğe ka\ uşturulma- sf. Ispartalı kadınlar 'Gelişen üretim tek- nikJeriveistihdamsorunlan' konulannı ır- delevecek. Türkiye'nin çevre sorunlan ve Egeli kadınlann mücadelesi" Muğla, •Seramik ve çini sanavii örneginden hare- ketle sanavide çalışan kadınlar' Kütahya. •Sivaset ve kadın ilişkisi" Uşak. "Tanmsal alandaki kadının emeği' Aydın, "Tanmda- ki kadının sorunlan'' Manisa. 'Turizm sek- töründeki kadının emeği" Antal\a. "Ta- nmsal emekten sanav i emeğine geçiş' De- nızli kadın kollan tarafından dile getirile- cek. Okuducu. kurultaya. CHP Genel Sek- reteri Adnan Keskin'in de katılacağını söyledi. Liderler zirvesi Ortaklar MGK öncesi bir araya gelecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) 27 Mart'ta yapacağı toplantı öncesinde gerginlik sürerken koalisyon ortaklan- nın pazar günü bir araya gelecekler. Başbakan Mesut Yılmaz. Başbakan Yardımcısı BülentEcevitve DTP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk'un ya- pacaklan toplantıda irtica ile mücadele ve tırmanan siyasi gerginlik ele alına- cak. Yılmaz'ın. ortaklanna, Başbakan- lık'ta oluşturulan sivil çalışma grubu- nun çalışmalan ve irtica ile mücadele konusunda alınan kararlarla ilgili MGK'ye vereceği bilgiyi anlatacağı be- lirtildi. Yılmaz'ın. kamuoyoına yansıyan ve hükümetle ordu arasında gerginliğin artmasına neden olan sözlerine de açık- lık getirerek ortaklanndan destek alma- yı hedeflediği kaydedildi. Liderler zir- vesinde. MGK'de meydana gelecek o- lası gelişmelere ilişkin bir değerlendir- me de yapılarak seçim olasılığının da değerlendirileceği belirtildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle