25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 MART 1998 CUMA OLAYLAR VE GORUŞLER Öğretim Birliği Yasası Yürürlükte mi? Prof. Dr. M A H M L T A D E M AÜ Eğitim Bilimleh Fakültesi da ulusal birliğin gerçekleştirilmesinı engellemektedır. Çünkü de\ nmcı atı- lmv. bilim \e teknoloji üretemeyençağ- dışı kalmış bir eğıtim dızgesi ile tüm ılişkılerin kesilerek, ulusalbırlığın çi- mentosu olan bır çağdaş eğitım düze- ninin kurulmasını hedef almıştı. An- cak bu yolla. ümmet yetıştıren mahal- le mekteplen ile, tngilizlerle işbırliğı yapan mollalan yetıştiren medreseeği- tıminden genç kuşaklar kurtanlabilir- dı. Bir ulus bireyleri. ancak bir türlü eğitiın görebilir. Bir ülkede iki türlü eğjtim, iki türlü insan \etiştirir. Bu ise duygu ve düşün birliğini ve dayaruşma amaçlannıbiitünüyteyok eder. tşte bu gerçeklerle Saruhan mebusu VasıfBey (Çuıar) ve 57 arkadaşının önensıyle 3 Mart 1924 günü Öğretvm Birlığı (Tev- hıd-i Tedrisat) Yasası TBMM'ce kabul edildi. Bu yasayla; Türkiye'de tüm bi- lim \ e öğretim kurumlan Milli Eğitım Bakanlığı'na bağlanınıştır. Mılli Eği- tım Bakanlığı. yüksek dın uzmanları yetiştirmek için üniversitede btr ilahı- yat fakültesi ile ımamhk ve hatıplik gibi dın işleriyle görevli memurlann ye- tışmesi ıçın ayn okullar açacaktır. Böylece dınsel eğitim v eren mahal- le mekteplen ve medreseler kapatıl- mış. ilkokullarda verılen Kuran ders- leri, ortaokul \e liselerde venlen dın dersleriyle Arapça \e Farsça kaldınl- mış. yabancı okullarda verilen din ders- leri ve dinsel ışaretler kaldınlmış, ya- bancı azınlık okullarma tarih. coğraf- ya. yurttaşlık bilgisi, Türkçe vb. kül- tür dersleri konularak Milh Eğitım Ba- kanlığrnın gözetim ve denetimı altı- na almmıştır. Öğretim Birliği Yasası ile temeli atı- lan eğıtim devrimımizi, yeni devrim- ci atılımlar izledi ve tamamladı. Bun- lar arasında 1925 yılında şapka devri- mı yapüdı. Aynı yıl bölücülük \ e mis- kınlık yuvası olan tekke \e zaviyeler kapatıldı. 1928 yılında harf devnmi B aşta Öğret\m Bırlığı Ya- sası olmak üzere ana\ a- sanın P4. maddesı ile korunacak de\ nm yasa- lan. delınme değıl fiılen uygulanmadığından Tür- kıye 28 Şubat İ99^ bunalımını yaşa- mıştır.Türkıye Cumhurıyetı kuruldu- ğunda ülkemız, Kurtuluş Sa\aşı'nda yanmış. şıkılmıştı. sermaye >etersız- di. gırışımci yok düze\de ıdı. daha da önemlısı. nitehklı \e yüksek nitelikli insan gücünü sa\aşta yıtırmıştı. Bu "enkaz" üzerıne Büyük Atatürkhe- defı çızmiştı: Türkıye çağdaş u> garlık düzey ıne ulaşacaktı. \asıl mı? Bu he- defe gıden yoldakı engellerin birbirkal- dırılması ıİe. Bu da, ancak Atatürk'ün baş koyduğu de\nmlerle gerçekleşe- bilırdi. Bunların başında da eğitım de\ - rvrni gelıyordu. Çünkü mütareke son- rası lngiliz sömürgesı mı. Amerikan sö- mürgesi mi olalım diyenlerin çoğu. Türkıye"ye Tanzımat'tan sonra gelen \e kendı dillerinde öğretim yapan, ken- dı kültürlerinı Türk insanına aşılayan "misyonerokullannda" öğrenim gör- müştü. Ote \ andan \ ıne Taıuimat'tan son- ra 1868 \ ılındaGalatasaraN Lısesı'mn açılması ile temeli atılan ve bugünkü çağdaı, okullann çekirdeğini oluştu- ran ıdadı. rüştiye. sultanı gibi "Tanzi- mat okullan" ile dinsel eğitım veren mahalle mekteplen \e medreseler -kı bunlar vurttaş değil ümmet >etıştıriyor- lardı- arasında iki farklı dün> a ınsanı- nı yetıştiren eğitim kurumlan ve me- zunlarının kendi aralarında büyük çe- kışmelerbaşlamıştı. Dinsel eğitım dü- zenıne ahşanlar. bu dızgede kendıle- nne çıkarlar, hatta avncahklar sağla- rruş olanlar. çağdaş eğitım düzeninekar- şı çıkmakta. bu eğjtımin gelişmesini en- gellemektev diler. Eskimış, hatta çağ- dışı kalmış dinsel eğitım kurumları sürdükçe; laik, bılımsel. çağdaş eğitım düzenini yerleştirmek güçleşmekte. bu gerçekleştirildı. Anayasal olarak dev- let laikleştırıldı. 1927-1928 öğretim yılında ortaokullarda. ertesı yıl lise- lerde karma eğıtıme geçıldı. Öğretim Birliği Yasası uyannca açılmış olan 29 imam-hatip okulu önce ortaokula dö- nüstürüldü. 1930y ılında da tümüyle ka- patıldı. 1933 yılında kurulan Istanbul Ünıversitesi kurulunca, ilahıyat fakül- tesi de kapatıldı. 1934 y ılında hangt dm ve mezhebe baglı olursa olsunlar. din görevlılennin mabed ve ayinler dışın- daruhanı kıyafet giymelerı vasaklan- dı. Cumhurnetımizinkuruluşunun 74. yılmda. Öğretim Bırlığı Yasası'nın ka- bulünün 73. yılında. 28 Şubat 1997 ta- rihınde yaşanan siyasal-toplumsal bu- nalıma nasıl gelindi? 1) Üç kanallı eğitım 73 y ıl öncekın- den daha bılınçli olarak başlamıştır. 1924 yılında 479 olan medrese yenne bugün 600'den fazla imam-hatip. 5.500'ün üzerinde resmi Kuran kursu (tarıkatçı vakıf \e derneklerın açtığı dinsel eğitım ağırlıklı okul. yurt. kurs- lar hariç) otuzdan fazla ilahıyat fakül- tesi ve ilahıyat meslek yüksek okulu bulunmaktadır. Bugün Oğretım Birli- ği Yasası yürürlükte ıse (kı yürürlük- tedirve anayasanın 174. nıaddesi ile ko- runacak devrim yasalarının ilkıdir)ta- rikatçıdinci vakıflarca açılan Kuran kur- su. öğrencı yurdu ve her düze>dekı okullar nasıl açıhyor? Özel \akıf \e derneklerce açılan okullara ızin veren 625 sayılı Özel Öğretim Kurumlan Ya- sası. ÖğretimBirliği Yasası'nm 2. mad- desi ile çelişmiyor mu? anayasanın 174. maddesine göre korunacak dev- rim yasalarının yürürlüktekı hükümle- rinın, anayasaya aykırı olduğu biçi- minde anlaşılamayacağı ve yorumla- namayacağına göre. devrim yasalany- la çelişen yasalar anayasaya aykın ol- maz mı? 2) Tekke ve zaviyeleri kapatan 677 Sayılı Devnm ^'asası yürürlükte de, ne ölçüde uygulanıyor? tarikatlar, tekke- ler, şeyhl'er vb. 1925 yıhndakinden da- ha mv az? 3) 1950 yılından itibaren adım adım bugünkü şeriatçı gelışmelenr. altyapı- sı atılmaya başlanmıştır. Önce 1928 yılından ben Türkçe okunan ezan, De- mokrat Partı ıktidarıyla .Arapça okun- maya başlandı. 1954 yılında köye ve köjlüve ışık götüren Köy Enstıtülerı kapatıldı, yenne ımam-hatıp okullan- nın say ılan arttınldı. İmam-hatip oku- lu mezunlarına yükseköğrenım fırsatı yaratmak amacıyla 1959 yılmda Yük- sek îslam Enstitüleri açıîdı. 1961 yı- lında Milli Eğitim Bakanlığı" nda Din Eğıtirm Müdürlüğü kuruldu. üç y ı! sonra bu bırım genel müdürlüğe yük- seltildi. 1950'lerden sonra çahşmala- nnı sıyasal ıktidarlann hoşeörüsü ile yasal olmayan bir bıçimde sürdüren birçok tarikat yeniden hortlamış. özel- lıkle sözde "Âtatürkçü" 12 Eylül as- keri yönetımiyle büyük bu patlama >apmış, 54. hükümet döneTrınde lari- kat lıderleri Başbakanca ağırlanmış- lardır. 4) 12 Ey lül asken yönetımı Atatürk- çülüğün ıçını boşaltmıştır. Bu arada çağdaş ve laik eğitim de onanlmaz ya- ralar almışiır. Askeri yönetiTi. antı la- ik girişımlere ılk yeşil ışığı, ilk ve or- taöğretim kururnlannda Din K.ülturü ve Ahlak Bilgisi dersini anayasal olarak zorunlu yaparak yakmıştır. Hangı de- mokratik ülke anav asasındabir dersin zorunlu olduğu yazılıdır? Sözde Ata- türkçü 12 Eyfül yönetimi, antı laik gi- nşımlere ikinci yeşil ış.ığı: Yükseköğ- retim Kurulu'nun (YOK) <urulması ve bu yolla önceleri modern rirbana ızın çıkanlarakbaşlayan vebvıgün tüm yük- seköğretim kurumlarına yayılmış olan v e kimı siyasal partilerin bır tür resmi üniformasma dönüşenbaşötüsüya da peçesıdır. Bu arada, 75 yılkk Cumhu- riyetdöneminin hiçbırevre^ınde YÖK donemindeki kadar, ünıversıtelerde, şeriatçı kadrolaşma yaşannamıştır. Üniversitelerdekı şeriatçı kadrolaş- ma, başta öğretmen yetiştiren eğitım ve ilahiyat fakültelen olmak üzere tüm yükseköğretım kurumlannda yoğunlaş- mıştır. Tüm bu anti laik gelışmeler az görülmüş olacak ki. 12 Eylül askeri yönetımmce; o güne değın yalnızca Yüksek Îslam Enstitülenne girebilen imam-hatip lisesı mezunlanna, 1983 yı- lında Mılli Eğitim Temel Kanunu'nda yapılan bır değışiklikle. ünıversıtele- nn tüm bölümlenne girme hakkı ve- nlmıştir. Böylece son yanm yüzyılda; Öğre- tim Birliği ve onu tamamlayan öteki devrim yasaları rafa kaldınlmış, Tür- kiye "İran" olma yolunda hızlı adım- larla ılerlemeye başlamıştır. Clkemızin bu şeriatçı yapıya hızla kaymakta ol- duğu. 54. hükümetvn büyük ortağı par- tinin liderinın de başbaİcan olarak im- zaladığı 28 Şubat 1997 tarihlı MGKka- rarlan ile de tescıl edilmtştir. Bu ka- rarlann alınmasından bir yıl sonra Öğ- retim Birliği Yasası uygulanıyor mu? 1. Anayasa ile güvence altına alınan la- iklik ilkesi. büyük bir tıtizlik ve has- sasiyetle korunuyor mu? 2. Tarikatlar- la bağlantılı özel okul ve yurtlar Mil- li Eğitim Bakanlığı'na devredildi m\n 3. Kuran kurslan Milli Eğitim Bakan- lığı'nm denetimine alındı mı? 4. İmam- hatip okullannın sayısı sınırlandınldı mı? 5. Tarikat ve cemaatler faaliyetten men edildi mi? 28 Şubat MGK karar- lannı uygulamak için iktidara gelen 55. hükümet arkasındakı büyük ka- muoyu desteğıne karşın, 8 yıllık zorun- lu ilköğretim dışında kalan hiçbir ko- nudabir arpaboyuyol almamıştır. Hat- ta hükümet 4306 sayılı yasa ile TBMM'ce reddedilen ifköğretimın ılk beş yılını bitiren çocuklara Kuran kur- sunun yolunu yönetmelikle açmanm yollannı aramış ama hükümetın bu is- teği Damştay"ca reddedilmiştır. Sonuç olarak Türkiye; Avrupa Birliği'nin güç- lü bir üyesi olmak istiyorsa. çağdaş uygarlığı yakalamak istiyorsa başta öğretim bırlığı olmak üzere tüm dev- rim yasalannı tam olarak uygulamalı- dır. Bu konuda atılacak yanlış adımla- n, tanh affetmez. Bizden söylemesi. Kadmlar İçin Özel Uzmanlık Mahkemesi A dalet Bakanlığı'nın hazırladığı Türk Ceza Kanunu"nun öntasansındakadın- larla \\g\\\ maddelerde umulan değışık- lıkler gerçekleştınlmıyor. Kadınlaraley- hındekı hükümler. bu tasanda a>nen yeralıyor. Özel Ihtısas Mahkemelen'nın bakacağı boşanma. zı- na. nafaka. çocuğun velayetı, mal paylaşımı gıbı tüm aıle ıçı konulann uzamaması. kadmlann mağ- durıvetının aza ındınlmesı ve ailenin korunması- nınsağlanacağısöylenmıştı.Budavalar büyük bır gizlilık ve ıvedılık ıçınde görülecektı. Bu tür da- v alara bazı Avrupa ülkelennde özel mahkemeler bakarmış. Hollanda, Ingıltere, Kıbrıs örneğı ülkelerdekı uygulamaların ıncelenmesı sonucu u> gulamaya geçılecekmiş. Bu kadar erkek nüfusunun çoğun- lukta olduğu bir Meclıs'ten bu kanunlann ne ka- dan, nasıl çıkacak göreceğız. Cstelik bekâret kont- rolünü doğal sayan bır saym ba>an bakanın ön- derlığinde... 17 Şubat'ta Medeni Kanun reform taslağını açıklayan Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Sa> ın lşılay Saygın, şıddete uğrayan kadınlara. "şidde- teşiddetİekarşıhkvermelerini"' önermıştı. Bu ara- da yıne Sayın Devlet Bakanı Oltan Sungurlu -Korkma>ın ihbaredin" demıştı. Kimi ihbar ede- ceksın? Dayakçı kocalan! Aıle ıçı şıddetle karşı karşı- ya kalan kadınlaraydı bu çagn. Şiddete şıddetle karşı koymaksa şaşılacak bir tavsiye! Amazonla- n anmak gelıyor usuma. "Amazonluk" 1 kıtaplara. ansıklopedılere göre "memesizter" anlamına ge- len Yunanca bir sözcük. lyi ok atabilmek için sağ memelerinı dağlayan savaşçı bır kadın kabilesı. Haklarında değişik söylentiler var. Komsu ka- v imlere saldınp. erkeklen tutsak ederek sev iştik- ten sonra öldürdükleri söylencesi onlan çok da- ha ürkütücü. efsanevi bir kımlığe büründürüyot. Demek bıze amazonluk tavsiye edılıyor! Aıle ıçı şıddet, çocuklann evlenni terk ederek sokakları kaçmalarının bir nedeni, kadınlar bıçak kemiğe dayanmadan kocalannın alkolik olduğunu. sopa yediklerini doktorlanndan bilebir günah gibi sak- hyorlar. Dayak yüzünden dengelerini yitırerek psiki- yatri klınıklenne başvuran kadınlann çoğu lise ve üniversite mezunuymuş. Ne acıdır ki, bu kadın- lann kocalannın da öğrenim düzeyleri aynıymış. Kadınlar. 17 Şubat"ta Meclis'e sunulan Medeni Kanun reform taslağının bütün maddeleriyle yaşama geçmesıni büyük bir ilgiyle bekliyorlar. Önemli olan bağıra çağıra dişe diş. göze göz dövüşerek polıse. mahkemeye gitmek değıldir. Özellikle erkek çocuklanmızı çeşitli teknik bil- gilerle donanımlannı sağlayarak eğıtırken, aile, kadın, sevgi kavramlannı da öğrenmelerine ön- derlik etmeliyiz. Banşı önce ailede öğrenmeli çocuklar. Sevmeyi, sevilmeyi de... NESEKAREL i ' . > - . . PENCERE Pertev Naili Boratav'ın Anlamı... 1948'de 'Ankara Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi'nde dört öğretim üyesirtin defteri dürül- dü: Pertev Naili Boratav, Ni- yazi Berkes, Behice Boran, Muzaffer Şerif. Biri dışında, bu adlar, Türkiye'nin gündemin- den silinemeyecek, sürekli tar- tışma konusu olacaklardır. Olayın ilginç yanı nedir? Bu dört kişi de devlet memu- rudurlar; Pertev Naili 18 yıldan beri devletin çeşitli görevlerin- de çalışmıştır, devlet eliyle Al- manya'ya gönderilmiştir, 1938'de profesör olmuştur. Boratav'a ilişkin bir mahkeme kararı yoktur: doğrudan Meclis kararıyla açığa alınmıştır; za- manın gerici milletvekilleri, Per- tev Naili'yi Bütçe Kanunu'na ekledikleri bir geçici maddeyle fakülteden uzaklaştırıyorlar. Yalnız siyasal mı bu karar?.. Hayır, smrfsal!.. • Pertev Naili Boratav, 1946'da, Ankara Ünıversitesi Dıl ve Tarih Coğrafya Fakültesi'nde Halk- bilim Kürsüsü'nü kuran bilim adamıdır. Ne demek halkbilim?.. FolklorL 19'uncu yüzyılda oluşmuş bir bilim dalt!.. Çoğu zaman "et- noloji ya da etnografya" ile iç içe gelişen folklora 20'nci yüz- yılın başında Türkiye'de eğilen değeıii kişiler var: ama, halkbı- lime devletin doğrudan ilgisi '7923 Aydınlanma Devri- m/'nden sonradır. 1924'te Fu- at Köprülü başkanlığında 'Tür- kiyatEnstitüsü', 1927'de 'Türk Halk Bilgisi Derneği' kuruluyor, 1930'da Ankara'da 'Etnograf- ya Müzesi' açılıyor, 1932'de te- meli atılan halkevleri, halkbilim araştırmalarını tüm ülkede yü- rütüyor. Bu gelişmenin şaşırtı- cı bir yanı yok!.. Çünkü laik Cumhuriyet dev- riminin temel ilkelerinden biri halkçılıktır. • 1946'da çok partili rejime açı- lış, demokrasiyi getirmedi, ter- sine bir rüzgâr esti; en gerici sı- nıf ve katmanlara gün doğdu. Tarım toplumunda ağır ba- san 'eşraf-ağa-mütegallibe' ile 'kompradorburjuvazisi' ittifakı, siyasal iktidara ağırlığını koy- du. Köy Enstitüleri yok edildi. Hasan ÂliYücel'in defteri dü- rüldü. Ankara Dil ve Tarih Coğ- rafya Fakültesi'ndeki olaylar bu gündemin ürünüdür; sınıfeal ça- tışmanın siyasada dışavurumu- dur. O sınrfsa! çatışma bugün de sürüyor, ama, üstüne örtülen Amerikan şalı bilinçleri karartı- yor. 1923 Aydınlanma Devrimi 'halkçılık ilkesi'nı benimsemiş- tı; Fazıl Hüsnü, Cahit Külebi, Orhan Veli, Aziz Nestn, Rıfat llgaz, Yaşar Kemal, Orhan Kemal, Talip Apaydın, Başa- ran ve saymakla bıtmez daha niceleri bu potada yetiştiler. Dünya klasiklerini çevirme se- ferberliği, devletin temel ide- olojisinin kültürünü halka yayı- yordu; halkevleri, halkbilimin kaynağıydı; ama, çok partili re- jime geçişte canavar ağzını Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi'nde de açmıştı; Pertev Naili Bora- tav kurtulamayacaktı. Açığa alındı. Pertev Naili emekli oluncaya değin 'açığa a/ınmış memur' maaşı işledi. • Halkbilimcinın laboratuvan halktır. Pertev Naili Boratav ömür bo- yu halkından uzak yaşamaya mahkûm edildi. Yıne de Türkiye'de halkbilim- cilığin kurucusu. ustası, önde- ri oldu. Dünyada eşi olmayan bir tra- gedyanın kahramanı gibi yaşa- dı; yıllar geçtikçe yüceldi. Boratav'ın anlamı öylesine büyük ve çarpıcı ki insanın tüy- leri ürperiyor; bedeni Fransa'ya gömüldü; yüreği, benliği, kim- liği, yapıtları Türkiye'nin en gü- zel ağacının kökünde yatıyor. O ağaç dal dal sürgün vere- cek, yaprak yaprak açacak... * * -^- T.C. Başbakanhk Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'ndan Petrol Ofısi A.Ş. (POAŞ)'nin Özelleştirilmesi Hakkında Duyuru Türkiye Cumhuriyeti, Başbakanhk Özelleştirme İdaresi Başkanlıgı ("ldare"), 4046 sayılı Kanun hiikümleri çerçevesinde Türkiye'nin en büyük petrol ürünleri dagıtıcısı olan POAŞ'ın özelleştirme sürecinin başladıgını ilan eder. POAŞ'ın % 93,3 oranındaki hissesi Idare'ye ait olup, kalan hisseler lstanbul Menkul Kıvmeüer Borsası'nda işlem görmektedir. ldare POAŞ'ın % 51 oranındaki hisselerini blok olarak "Satış" yöntemi ile özelleştirecektir. Chase Manhattan plc ve Dresdner Kleinwort Benson bu projede Özelleştjrme İdaresi Başkanlığı'nın mali danışmanlığını yürütmektedir. Hisseleri Saüşa Sunulan Şirket Şirket Sermayesi (Ödenmiş) TL Saüşa Sunulan Hisse Oranı Gecjci Teminat Tutan (ABD $) Petrol Ofisi A.Ş. 7.000.000.000.000 (Yeditrilyon) 10.000.000 (Onmilyon) Ttirkiye ekonomisinin yapılanmasında önemli bir adım daha atılıyor: Petrol Ofisi özelleştiriliyor. T.C. Başbakanlık ÖzeDeştirme İdaresi yepyeni bir dönem başlatıyor. Devletin; adalet ve güvenlik gjbi asli görevlerine dönmesi, altyapı yatınmlarına yönelmesi; ekonominin dinamik, özgür, atılımcı ruhunun pazar mekanizmalanrun verirrüi Işleyişine yansıması için özelleştirmede yeni bir dönem başhyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin özelleştirme programının hedefi, ekonomiye yeni kaynaklar yaratmak, Türkiye'yi yeni yaürım olanaklarına kavuşturmaktır. Petrol Ofisi A.Ş'nin özelleştirilmesi, bu hedefe giden yolda başlatılan ilk büyük atüımdır. Türkiye'nin en büyük petrol ürünleri dağıtıcısı olan Petrol Ofisi A.Ş.'nin özelleştirilmesini, eneni, telekomürikasyon, finans gjbi alanlardaki diğer özelleştirme aûlımlan izleyecektir. Ve Türkiye'de sermaye geniş bir tabana yayılacak, millet, ekonominin gerçek belirleyicisi ve sahibi olacaktır. Bu, özelleştirme için, ülkemiz ve halkımız için yeni bir dönemdir. Bu dönem; dış pazarlarda rekabet gücü ve saygınlığı artan, ekonomisi sağlıkb biçimde gelişen, yurttaşlan daha lyi yaşayan bir Türkiye'ye ulaşmamızı sagayacak, ülkemizin kaderinde gerçek bir dönüm noktası olacaktır. 1. Ihale kapalı zarf içerisinde tekffi almakve göriişmeler yapmak suretiyle pazartık usulü ile gerçekleştirilecektir. Ihaleye katılabflmek için Gizlüik Anlaşması'nın imzatonması ve Şirket hakkında hazırianan Gizli Tanıtım Dokümanı ile thale Şartnamesi'nin alınması zorunludur. 2. Şirket halüanda hazırianan Gizli Taruüm Dokümam ve thale Şartnamesi'nin; Gizlilik Anlaşması'nın (Gizlilik Anlaşması ldare'nin aşagıdalö adresinden 18 Mart 1998 tarihinden itibaren alınabilecektir.) Teklif sahipleri veya yetkili temsllcileri tarafından imzalanarak ldare'ye tesliminden sonra, POAŞ-Petro! Ofisi A.Ş. Gizli Taruum Dokttmanı ve thale Şartlan Belgesı bedeli olarak iade edilmeyecek 10.000 ABD Dolan (T.C. Zıraat Bankası Merkez Şubesi nezdindeki 30103-39387.7 noiu döviz hesabuıa) ya da ödeme tarihindeki • T.C. Merkez Bankası Efektif Satış kuru esas alınarak hesaplanacak TL tutan (T.C. Ziraat Bankası Merkez Şubesi nezdindeki 304470-3085.3 no'lu Özelleştirme Hesabına) yatırildığına dair üstünde ihaleye kaülacak olan gerçek ve/veya tüzel kişinin isminin de açıkça belirüldiğj dekont karşüığmda, tdare'nin aşağıdaki adresiraten 23 Mart 1998 tarihinden itibaren temin edilebilecekur. 3. Teklifler, thale Şartnamesi'nde ve Gizli Tanıtım Dokümanında belirtilen hususlaı dikkate almarak hazırlamp, en geç, 7 Mayıs 1998 günû saat 17.00'ye kadar üzerinde "POAŞ ÎÇtN TEKLtF-Peöol Ofisi A.Ş.- GtZLt" ibaresi bulunan kapab bir zarf içinde tdare'nin aşagıdaki adresine elden teslim edilmesi gerekmektedir. Son teklif verme tarih ve saatinden sonra tdare'ye verilecek teklifler değerlendirmeye almmayacakür. Teklif sahiplerinden ihaleye katılabilmek için 10.000.000 ABD Dolan (onmilyon) tutannda gec,ici teminat alınacaktır. Ahnacak tekliflerden bir kısa liste oluşturulabilecektir. Kısa listeye dahil olan teklif sahiplerinden ek gec,id teminat talep edilebilecektir. 4046 sayılı Kanuna göre, thale Komisyonu'nca gerekli görüldüğü takdirde ihale, pazarlık göriişmesine devam edilen teklif sahiplerinin katüımı ile aak artırma suretiyle sonuçlandınlabilecektir. Satışa ilişkin diğer hususlar ihale aşamalannda teklif sahiplerine bildirilecektir. 4. Özelleştirme tdaresi Başkanlıgi 2886 sayılı Devlet thale Kanunu'na tabi olmayıp, ihaleyi yapıp yapmarmîtta, anlaşma teklifini dilediğine yapmakta ve teklif verme süresini uzatmakta serbesttir. idare aynca POAŞ'ın bu saüş kapsamı dışında kalan hisselerinin blok sanşı, halka arzı ve/veya uluslararası sermaye piyasalarcıda satış ve/veya çalışanlara satış ve/veya tMKB usul ve e&aslan (jerçevesinde borsada satış hakkını saklı tutmaktadır. Hisselerin yurtdışında yerleşik taraflara satışı mevcut yabancı sermaye mevzuatına tabicr. Söz konusu mevzuat Hazine Müsteşarlıgı Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğu'nden temin edilebilir. T.C. BAŞBAKANLIK ÖZELLEŞTİRME I D A R E S l B A Ş K A N L I G İ Hüseyin Raiımı Gurpınar Sokak No. 2 Çankaya 06680 ANKARA Tel: 10-312 441 15 69 440 51 68 Fab: 10-3121440 r 71
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle