Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19 MART 1998 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 13
UYCARLIKLARIN İZİNDE OKTAY EKİNCt
Kordonboyu'nun tarihi SİT karanyla ilgili yazışmalan arşiviniz için saklaym
Izmir'den4
75. yıT belgelerL..• Onlar, 5 kişilik Koruma
Kurulu'nda yürekleri
gerçekten lzmir için çarpan 4
kişiydiler. Ulusal Kurtuluş
Savaşı tarihimizin kahraman
Kordonboyu'nu 'bütünüyle'
SÎT ilan edince, basında bu
kararın 'iptal edileceğini"
okudular. Derken okuduklan
gibi oldu ve ertesi hafta karar
'durduruldıf. Nasıl mı? Işte
belgeleri...
Cumhurnet'imizin 75. vılını "ulusal
bir eoşkuyla" kutlamaya hazırlanıyoruz.
Birçok kamu kurumu ve hatta hükümet
dışı kuruluşlanmız. trilyonlarla tanımla-
nan dev bir bütçeyle 75. > ılı "anlamlı kı-
lacak" etkinlikler yapacaklar. Bu etkinlik-
ler arasında ise hıç kuşkusuz "Kurtuluş
Savaşı tarihimizin" çok özel bir yeri ola-
cak...
Gelin görün kı avnı tarihimiz içınde \ ı-
ne "çok özel bir yeri" olan İzmir Kordo-
nu'nun. vasadışı deniz dolgusuvla bir
"otovola" dönüştürülmek istenmesi,
"Cumhuriyet Hiikiimetleri'" ve hatta
"Cumhurivet Sa\cılarT tarafından bile
önlenemiyor.
Üstelik. böylesi bir avrnazlığı ve kent
suçunu durdurmak isteyen Lzmir I. Numa-
ralı Koruma Kurulu"nun Kordon "u bütü-
nüv le "tarihi SİT" ilan eden karan da ön-
celıkle hükümet desteği alacagı yerde en-
gelleni>or. HemdeBakanlarKurulu'nun
Cumhuriyet'in 75. yılı kutlamaları ıçın
yapılan hazırlıkları görü^tügü günlerde...
Nâzım Hikmet. Büyük Taarruz'da düş-
manı bozguna uğratan ordumuzun. 9 Ey-
iül 1922'dekı Izmır'egirişini ünlü Kuva-
yı Milliye Destanı'nda şöyle anlatır:
Kordon'daki yasadışı deniz dolgusunu önleyemeyen politikacılar, aynı Kordon'un hiç degilse bir •tarih ve kültür parkj" olarak korıınmasını öngören SİT karannı
durdurmayı beceriyorlar...(solda) (Fotoğraf: OKTAY EKtNC 1). 19. yüzyüda Kordonboyu... Öy le görünüyor ki tarih yanndan daha "uygar" kalacak... (sağda)
Ali onbaşı bir şimşek hızıyla düşündü
Ve şu türküyü duydu:
Dört nala gelip uzak Asya'dan
Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan
Bu memleket bizim..."
(...)
Sonra
Sonra. 9 Eylül'de İzmir'e girdik
Ve Kayserili bir nefer
Yanan sehrin kızıltısı içinde gelip
Öfkeden, se\ inçten. ünıitten ağlaya
ağlava
Giineyden kuzeye
Doğudan Bahya
Türk hajkıy ta beraber
Seyretti İzmir Rıhtımından
Akdeniz'L."
İşte bu "İzmir Rıhtımı'nın" Konak-
Cumhuriyet Mevdanı arası. I994"te "ta-
rihi SİT" ilan edilmişti. Danışta>. Bur-
han Özfatura'nın itirazını da yerinde gör-
meyerek 1997 yılında SİT karannı kesin-
leştirmişti.
Aynı yılın başlannda İzmir Mimarlar
Odasf nın Koruma Kurulu'na yaptığı \e
"Kordon'un tiimiiyletarihiSİTolmasınr
istedıği başvurusu. REFAHYOL'un bü-
rokratik engeline takıldı.
O dönem bitip. "Cumhuriyet'e duyar-
lı"yeni iktidar dönemi başladıktan sonra
üyeleri yenıden oluşturulan Koruma Ku-
rulu. nıımarlann başvurusunu "biryılge-
cikmeyle" gündeme alarak Kordon'un Al-
sancak'a kadar olan kesimini de 27.2.1998
günü "tarihi SİT" olarak behrledi.
Ne \ar kı hükümet değişse bile "lobi-
ler" pek değişnıemiştı. Kültür Bakanlığı
bu kez de "toplantı gündemi usule uygun
belirienmemiş" gerekçesnle Kurul'un
karannı iptal etti. Özfatura ise hukuk dı-
^ı deniz dolgusuna bir kez daha "resmi
destek" bulmanınkeyfiniçıkarmayabaş-
ladı...
Yasalar ne diyor?
2863 sayılı Koruma Kanunu'nun 3 a
maddesinde: "önemli tarihi hadiselerin
cereyan ettiği yerler" SİT olarak tanımla-
nıyor.
Avnı \ asanın 6 d maddesinde de; "Mft-
li Mücadele ve Türkhe Cumhuriyetrnin
kuruluşunda bü\ ük tarihi olaylara sahne
olmuş binalar \e alanlann" korunması
öngörülüvor.
Yüksek Kurul'un 19.4.1996 tarih \e
421 sa>ılı İlke Karan ise "millitarihimiz
ve askeri harp tarihi açısından önemli ta-
rihi olaylann cereyan ettiği yerlerin" yine
tanhı SİT olarak belırlenmesini hükme
bağlıvor...
Kordonboyu. bütün bu yasal tanım ve
hükümlere de uygun bir tarihi StT alanıy-
kenadının "resmen" tarihi StTkonması-
na acaba neden böylesine tepki gösterili-
yor? Deniz doldurularak yapımı planla-
nan otoyol. lzmir'in kimliğini yok etme-
ye adayken aynı zamanda kimlere ne ka-
zandırmaya da adaydır?..
Cumhuriyet'in 75. yılını işte bu soru-
larla da kutlamaya hazırlanırken Kor-
don'un SİT ilan edilmesi ve ardından
"usul eksikliği nedcni> le"(!) bakanhkça
iptaline gidilmesi sürecindeki önemli bel-
geleri de "Cumhuriyet okurlannın arşi-
vine'" sunuyorum. Bu belgeler. ilgili ke-
simlerin "tarihimize vekültürümüze" 75
yıl sonra nasıl baktiklannı da gösterme-
leri açısından belki de en az Kordonboyu
kadar korunması gereken değerler taşı-
vorlar...
Danıştay'm
1997'deki karan
(Koruma Kurulu Kordon'un
Konak-Cumhuriyet Meydanı
bölümünü 1994'te tarihi SİT i-
lan edince. lzmir Büyükşehir
Belediyesi buna karşı iptal dava-
sı açmıştı. Da\ada Mimarlar
Odası \e duyarlı yurttaşlar da
Kültür Bakanlığı'nın yanında
müdahil oldu. Damştay 16.12.
1997 tanh ve 5870 sayılı aşagı-
daki karanyla StT karannı uy-
gun bulan yargı karannı onayla-
dı.)
Termizistemindebulunan: lz-
mir Büyükşehir Belediye Baş-
kanlıgı
Karşı taraf: Kültür Bakanlı-
gı-Ankara
Davalı idare yanında davaya
katılanlar: I-TMMOB Mimar-
lar Odası Genel Başkanlığı
İstcmin özeti: lzmir 4. İdare
Mahkeınesi'nin 26.9.1996 gün-
lü. E: 1994,1719. K: 1996 484
sayılı kararının usul ve yasaya
aykırı olduğu öne sürülerek bo-
zulması istenilmektedır.
Türk milleti adına
Da\a. İzmir ilinde. giimrük
binalan ile Cumhuriyet Meyda-
nı arasında kalan alanın tarihsel
SİT alanı olarak tesciline ilişkin
20.1.1994 günlü. 4840 sayılı lz-
mir 1 Numaralı Kültür ve Tabi-
at Varhklarını Koruma Kurulu
karanmn iptali istemiyle açıl-
mış: ldareMahkemesi'nce,jna».
hallinde yaptıriîan keşif \e bi-
lirkişi incelemesı sonucudüzen-
lenen rapor ile dosyadaki bılgi
ve belgelerin birlikte değerlen-
dirilmesinden. belgelendırilebi-
len uzak tarihsel geçmişi yanın-
da yakın tarihimizde bir anlam-
da Kurtuluş Savaşı'nın basladı-
ğı >* bittiği yer olan, sadece lzmir
ili için değil, bütün yurt için
önem taşı> an alanın tarihsel SİT
olduğu sonucuna ulaşıldığı ge-
rekçesi>le da\ anın reddine karar
verilmiş; bu karar davacı tara-
fından temyiz edilmiştir.
Davanın yukanda özetlenen
gerekçeyle reddi > olundaki tem-
yize konu lzmir4. İdare Mahke-
mesi'nın 26.9. 1996 günlü, E:
19941719. K: 1996 484 sayılı
karannda. 2577 sayılı Idari Yar-
gılama Usulü Kanunu'nun 49.
maddesinin 1. fıkrasında sayı-
lan bozma nedenlerinden hiçbi-
risi bulunmadığından bozma is-
temi yennde görülmeyerek anı-
lan mahkeme karannın onanma-
sma. (...) 16.12.1997 gününde
oy birligiyle karar \ erildi.
Cürbüz Önbilgin (Başkan).
Salim Tansuk. Yaşar Selim As-
maz, Acar Oltulu. Faruk Öz-
türk.
Kordonboyu'nun
'Tarihi SİT' karan
kordonboyu eğerotoyol olursa. 9 EylüTün tarihsel anılan arnk
sadece şehir hattı \apuruyla anımsanacak. (ÜMlT OTAN)
Mimarlar Odası
y
nın başvurusu
(TMMOB Mimarlar Odası
tzmirŞubesi,6 Şubat 1997 ta-
rihinde Koruma Kurulu'na
aşağıdaki başvuruyu yaparak
Kordon'un "bir bütünolduğu-
nu" vurgulamıştı.)
İzmir 1 Numaralı Kültür ve
Tabiat Yartıklarını Koruma
Kurulu Başkanhğı / İzmir
lzmir Kordonu'nun Konak
Alanı'ndan başlayip. Cumhu-
riyet Alanı 'nı içine alan kısım-
lannın tarihi SİT olarak tesci-
line karşm. aynı yapılanmanın
bir devamı olan \e Alsancak
Tren Gan"na kadar uzanan es-
ki Punta adıyla anılan bölü-
mün tarihi SİT kapsamına
ahnmamış olması. çok önem-
li bir eksikliktir. Bu eksiklik.
konımada bürünlük" ilkesiy-
le de bağdaşmamaktadır.
lzmir Kordonu'nun tarihi
SİT kapsamına alınmayan bö-
lümlerinin şapımına Levant
Company tarafından takriben
1860 yıllannda başlanmış \e
1876 yılında yapımı tamamla-
narak işletmeye açılmıştır.
Rıhtımın. lzmir çe\ resindeki
antik ören yerlerinden getiri-
len taşlaria inşaedildiği. taşla-
nn büyük bölümünün toprak
\ e su altında kalmasından do-
layı getirildikleri yerlerin tam
olarak belirlenemedigı, ancak
bunlann 1700-2000 yıllık ol-
duklan bilmmektedir. Sundu-
ğumıız nedenlerle. lzmir Rıh-
tımı'nın Cumhuriyet Ala-
nı'ndan Alsancak Gan'na ka-
dar olan bölümlerinin de tari-
hi SİT kapsamına alınmasını
talep etmekteyiz. Saygılanm-
la,
Hasan Topal (Sekreter üye)
(tzmır 1 Numaralı Koruma Ku-
rulu'nun 27.2.1998 tarihli toplan-
mında aldıjı^7i)*9 aayıh kararian
bölümler)
TMMOB-Mimarlar Odası lz-
mir Şubesi'nin 6.2.1997 gün ve
04'074 sayılı yazısı okundu, ekle-
ri ıncelendı. yapılan görüşmeler
sonunda:
-19. yüzyıl'dan günümüze uza-
nan süreç içınde; Kordon'da topla-
nılarak kutlanılan 2. Meşrutiyet'in
ilanı sevinci sonrasında limanda
yaşanan grevlere. büyük bir fela-
ketle sonuçlanarak. bütün Rume-
li'nin elden çıktığı Balkan Savaşı
sonrası Izmir'e gelen 100.000'in
üzerindeki uöçmen dalgasından,
15 Mayıs 1919'da Efzon Taburla-
nnın sıra sıra Birinci Kordon"dan
(Kordon >olu) Kemeraltf na gir-
dikleri sırada ülkesinin özgürlüğü
uğruna ilk kurşunu atarak şehit
verdiğimiz Hasan Tahsin'e. 1919-
1922 arasındaki Yunan işgali sıra-
sında yaşanılan mezalimden. lz-
mir'in işgaliyle başlayan Kurtuluş
Savaşımızın 9 Eylül 1922 günü.
ülkemize saldıran emperyalistle-
riıı yine bııralardan. Birinci Kor-
don'dan denize dökülüşüne: ve
Cumhurıvet sonrası cereyan eden.
ulusça yenıden toparlanışı simge-
leyen tüm imar. kültürel vb. alan-
larda gerçekleşerek tarihe malo-
lan olaylann tarafımızdan algılan-
malannda bize mekânsal varlıkla-
nyla tanıklık edebilmeleri için ve
• aynca. gfiafimMde+üyükölçûde
yok olan geçmiş uygarlıklann ve
önemli tarihi olaylara sahne olmuş
mekânlann bugünlere kalabilen
izlerinin korunmasının. gelecek
kuşaklara aktanlarak yaşatılması-
nın. toplumlann tarih bilinçlerinin
uyanması, oluşması ve yaşatılma-
sında önemli bir etken olduğuna
ve bu etkiyi yaratma ve yaşatma
çabasının ulusal tarihimiz açısın-
dan bugün bizler için tarihi bir so-
nımluluk ve zorunluluk olduğu-
na. tüm bu nedenlerle. Kordon yo-
lunun (1. Kordon'un). Cumhuriyet
Meydanı'ndan başlayarak. Alsan-
cak limanına kadar uzanan bölü-
münün de "Tarihi StT' olarak tes-
cil edilmesine. (...) karar \erildi.
Başkan: Doç. Dr. NumanTuna
(imza). Başkan Yardımcısı: Feru-
dunÇopuroğlu(imza). Ü\e: Prof.
Dr. Çınar Atay (bulunmadı), Üye:
Prof. Dr. Ömer Öz>iğit (imza).
Üye: Prof. Dr. Bekir Deniz (imza).
Üye: Mustafa Çinkıhç Konak Be-
lediye Başkanlıgı (Karşı oy).
... Ve iptal yazısı
Bu karar "usulsüzdür" gerek-
çesiyle4.3.1998 tarih ve 1034 sa-
yılı bakanlık yazısıyla durdurul-
du... "İçeriği" konusunda ise hâlâ
ses yok.
Rüsuııı tasarısı onay bekliyor
(Cumhuriyet Bürosu) -
Kültür Bakanlığı'nca hazırlanan. yerli
fılmlerden alınan yüzde 10 rüsum ver-
gisinin sınema fonu'na aktarılmasına
ilişkin yasa tasarısı Bakanlar Kuru-
lu'ndan onay bekliyor. Tasannın kabul
edilmesi durumunda yerli ve yabancı
film gösterimlerine ilişktn biletler Kül-
tür Bakanlığı tarafından bastınlacak.
Türki\e Sinema Eseri Sahiplen Meslek
Bırliğı (SESAM) Başkanı
Kadri ^ urdatap. yasa tasa-
nsının uzun süredır Başba-
kanlık'ta beklediğini belir-
terek bakanlığı işlemini ta-
kip etmemekle suçladı.
2464 sayılı Belediye Ge-
lirlen Yasasfnın 21. mad-
desinde ve 3257 sayılı Sine-
ma. Video \e Müzık Eser-
leri Yasası'nın 10. madde-
sinde değişiklik > apılması-
na ilişkin 2 maddelik yasa
tasansı. beledıvelenn bilet-
legirilenyerlerden vergialmamasınıön-
görü\ or. Tasanya göre belediyeler tiyat-
ro. opera. operet. bale. Karagöz. kukla
ve ortaoyunlarından vergi almayacak.
Spor karşılaşmalan. at yanşlan \e kon-
serlerdenvüzde 10. sır'k. lunapark. çal-
gılı bahçeler ve benzerinden de yüzde 20
vergi alacak. Tasannın yasalaşması ha-
linde yerli ve yabancı film gösterimle-
rınin bıletleri Kültür Bakanlıgı'nca bas-
tınlacak. Sinemalardan kesilen yüzde
10 rüsum \ergisi de Sinema \e Müzik
•*• Kültür
Bakanlığı, yerli
filmlerden
alınan yüzde 10
verginin fona
aktarılmasına
ilişkin tasansını
tamamladı.
Yapıtlannı Destekleme Fonu'na aktan-
lacak.
SESAM Başkanı ^'urdatap. sinemala-
nn eglence \ergisiyle zayıf düşürüldü-
ğünü belirterek. rüsum vergisinin ulusal
film üretimine darbe vurduğunu söyle-
di. Yurdatap şöyle konuştu:
"L >gulama uzaktan bakıldığında eşit
bir muamele gibi görünse de zaten yete-
rince güçlü olma> an Türk sinema sektö-
riinü Amerikan de\ leri ile
rekabette >alnız bırak-
maktadır. Devletin kendi
koyduğu bu rüsumla bir-
likteTürksinemasının de-
ğil uluslararası, ulusal re-
kabete bile da>anması
güçleşmektedir."
Kadri Yurdatap. Türk
sinemasının içinde bulun-
duğu tüm olumsuz koşul-
lara karşın kazandıgı ba-
şannın. Sinema ve Müzik
Yapıtlannı Destekleme
Fonu'nun arttınlmasıyla yükselebilece-
ğini vurguladı. Kültür Bakanlığf nca ha-
zırlanan yasa tasansının bu açıdan bü-
yük önem taşıdığını belirten \urdatap
şöyle konuştu: "Bu düzenleme rüsum
uygulamasının getirdiği olumsuzluklan
giderecek \t sinemanıızın uluslararası
pazariarda rekabet edebih'r olmasını
sağlay acaktır. Vergiyi beledhçlerden ala-
lım. fona aktarahm diyoriar. Ama ha-
kanlıkta takip ctnıc yok. Başbakanlığa
yollandı yasa tasarısı, orada bekliyor."
1. Uluslararası Istanbul Kitap Fuarı yarın başlıyor
Yeşilköy'de kitap dolııgünler
Kültür Servisi-Dünya YayıncılarBir-
liği Genel Sekreteri J. A.Koutchoumow.
20-29 Marttanhlerı arasında CNRDün-
ya Ticaret Merkezi-Yeşilkö\ 'de gerçek-
leştirilecek 1. Uluslararası Istanbul Kitap
Fuan için Istanbul'a gelecek.
Fuar öncesi bugün bir basın toplantı-
sı düzenleyecek olan Koutchoumou. a>-
nı zamanda Türkıye Ya\ıncılar Birli-
ği'nin \ereceğı "Düşünce ve İfade Öz-
gürlüğü Ödül Töreni"ne katılacak.
lngiliz Yayıncılar Birliğı "The Publis-
hersAssoeiationLtd.'nin uluslararjsı fu-
arlar listesıne gıren \ e Intemet'te \ ay ım-
lanan 1. Uluslararası Istanbul Kitap Fu-
an. daha sonra Dün>a Yayıncılar Birli-
ği'nin uluslararası fuarlar listesine girdı.
Türkiye'nin tanınmış yayıncılarının.
Avrupa YazarlaT Birliği'nin ve uluslara-
rası kütüphane yöneticilerinin yer alaca-
ğı fuara. Uluslararası \ayıncılar Bırliği
de katılıyor. Aralannda Türki\e Yayıncı-
lar Birliği'nin de bulundugu ve halen 65
ayrı ülkenin 74 kurucu üyesi bulunan
Uluslararası Yayıncılar Birligi'nın (IPA-
International Publishers Association).
yayıncıların yayımlama \e düşünce
ürünlerini dağıtabilme özgürlüklerinin
sınırsız sa\unulması. yayınların kota ve
benzeri engellerden kurtanlmış olarak
uluslararası akışının sağlanması. okuma-
yazma oranını yükseltici çalı^malar ya-
Susanna Tamaro konuk yazariardan.
pılması. telif haklan kongrelerinde yer
alarak telif yasalannda yapılacak deği-
şiklik çalışmalarına katılımın sağlanma-
sı gibi amaçlan bulunmakta.
Bu arada on-line fuarcılık sistemiyle
kıtapseverler. fuan Internet'ten fuar sü-
resince izleyebilecekler. Fuar hakkında
bılgi sahibi olmak isteyenler. Intemet'te
http: www.publishers.org.uk adresli
web sayfasını açacaklar.
Yayıncı-kütüphaneci.yayıncı-dağıtıcı
üibi sektörün öteki birimlerini de bir ara-
ya getiren ilk uluslararası fuann etkinlik-
İeri dört ana temada toplanıyor: 68 kuşa-
ğı hareketinin 30. yıldönümü. cumhuri-
yetin kuruluşunun 75. yıldönümü. Latin
Alfabesi'nin kabulünün 70. yıldönümü
\ e Bertolt Brecht' in 100. dogum yılı kut-
lamalan.
Fuann konukları arasında. ülkemizde
"Yüreğinin Götürdüğü Yere Git" ve
"Anima Mundi" adlı kitaplanyla tanı-
nan Susanna Tamaro, çektiğı ">1iz>ıhn
ençokbasuanCheGuevarafotoğrafr ile
tanınan Kübalı fotografçı Alberto Diaz
Gutierrez Korda. "90 Dakikada Felsefe
DizJsi" ile tanıdığımız Paul Strathern.
Ortadoğu üzerine uzman olan. "\eni So-
ğuk Sa\aş" kitabının yazan Fred Halli-
da> ve günümüz Fransız basınında ve
dünya yayıncılığında önemli bir yere sa-
hıp olan. tarih alanındaki çalışmalanyla
tanınan gazeteci-yazar Jacques Julliard
yer alıyor. Fuar süresince bu dört ana
konu kapsamında gerçekleşecek panel-
ler. söyleşiler. film gösterilerinin yanı sı-
ra Fotoğraflarla Atatürk. Bertolt Brecht
Koleksiyonu. Alberto Korda'nın Che
Guevara Fotoğraflan sergileri düzenlene-
cek. Aynca Bulutsuzluk Özlemi. Kesme
Seker. tstanbul Blues Kumpanyası, Mor
ve Ötesi. Nekropsi. Bülent Ortaçgil Grup
ve Grup 657'nin konserleri gerçekleşti-
rilecek.
ODAK NOKTASI
AHMET CEMAL
Devlet KültÜPÜ ve Mülkün
Temeli Olamayan Adalet...
Yetmiş beşinci yaş gününe çok az kala Türkiye
Cumhuriyeti'nin en çarpıcı niteliklerinden biri, ne ya-
zık ki adaletin artık "mülkün temeli olma" özelliğini
yitirmiş olmasıdır.
Bir ülkede adaletin ne ölçüde mülkün temeli ola-
bildiği, her şeyden önce devletin kendi kendisini
hukukun kurallanna ne ölçüde bağlı hissettiğine gö-
re saptanır. Eğer bir devlet, adaletin uygulanması
bağlamındaki tutum ve davranışlanyla insan yaşa-
mının kendisi için bir ölçüt sayılmadığını ortaya ko-
yuyorsa ve genelde hukuktan, yalnızca kendine bir
dokunulmazlık zırhı sağlamak için yararlanıyorsa. o
devlet düşünülebilecek en korkunç uçurumun da
kenarına gelmiş demektir.
Ülkemizde bugün devlet - birey ilişkisinde. birey-
lerin devlete yönelik eylemlerini suç saymada ada-
letin terazisi son derece cömerttir. Buna karşılık dev-
letin resmi görevlilerinin -üstelik de o devlet içerisin-
de yaşayan insanlann yaşamlannı güvence altına al-
makla yükümlü olan görevlilerin(!)- eylemleriyle.va-
tandaşlann canlannı yitirmeleri veya işkence görme-
leri durumunda, adaletin terazisi derhal "kaza"dan.
"delilyetersizliği"nden ve "kötü muamele"den ya-
na eğilir. Ve böyle işleyen bir adalet mekanizmasın-
dan yakınıldığında, devleti yönetenlerin yanıtları da
hemen hazırdır: Türkiye'de yargı. bağımsızdır.
Yargı, dünyanın bütün uygar ülkelerinde bağım-
sızdır. Ama yine o ülkelerde yasama ve yürutme or-
ganlan, bu bağımsızlığın adaletin işleme biçiminin
kamu vicdanını en ileri ölçüde tatmin etme hedefi-
ne yönelmesi için bütün düzenlemeleri yaparlar.
Bu bağımsızlığın işkencenin yerine "kötü muame-
te"yi geçirme, çete sanıklannı sokaklara salma uğ-
runa işlediği yerlerde ise yargının bağımsızlığından
değil, fakat olsa olsa tek yanlı ve tek yönlü işleyişin-
den söz edilebilir.
Türkiye'deki devlet yöneticilerine göre "devlet,
suç işlemez" ve örneğin "devlet-çete ilişkisi" diye
bir ilişki de olamaz; çünkü suç işlemesi olanaksız
olan devlet, elbet çetelerle de ilişki kuramaz. Yalnız-
ca "bazı" görevliler, "bazen" suç işlemiş olabilirier
(Onlann da nihayet "resmi görevli" olmaları nede-
niyle, yargı önünde aklanmalan "bazen" değil, fa-
kat "herzaman" kolaydır!)
Bilindiği gibi "devlet", birfüze/ kişi'd\r. Ve başka
hukuk devletlerinde olduğu gibi ülkemizde de ya-
salara göre özel kişiler gibi tüzelkişiler de eylemle-
rinden sorumlu tutulurlar. Bu, hem özel hukuk hem
de ceza hukuku açısından böyledir. Örneğin eğer
devlet görevlilerinin eylemlerinden ötürü devlet bi-
reye tazminat ödemeye mahkûm edilebiliyorsa. bu
devletin de sorumlu ve suçlu bulunabildiğinin açık
göstergesidir. Ülkemiz açısından bir başka örnek
de Siyasi Partiler Yasası'nda bulunmaktadır. Bu ya-
saya göre parti yöneticilerinin yanı sıra, birer tüzel-
kişi olan partiler de suçlu bulunarak başka deyişle
anayasa suçu işlemiş sayılarak kapatılabilmektedir.
Sonuç: Tüzelkişilerin de cezai sorumluluğunun
ol|ü3İleceğirıin kabul edildiği bir hukuk sisteminde ve
rıukuk âevtetrnrje, birtüzel kişi olan devletin bu so-
rumluluğun dışında kalabileceğini savunmak, hu-
kukla asla bağdaşamaz.
Ama resmi görevlilerce liseli çocuklara işkence ya-
pıldığı ve gazetecilerin dövülerek öldürüldüğü bir
ortamda devlet, kendini yukanda sözü edilen hukuk
anlayışının dışında, görmek peşindeyse, o zaman o
devletle övünebilmek için "hiç olmazsa kan ve kuy-
rvk yok" demekten başka çare kalmaz.
Üstelik bu söz bile tam doğru olamaz.
Çünkü o zaman sorarlar:
Bu ülkenin emeklilerinin karda, kışta ve cehennem
sıcaklannda bankalann önünde oluşturduklan. bek-
lerken öldükleri o uzun "şeylerin" adı kuyruk değil
de nedir?
İşkence görenlerin ve dövülerek öldürulenlerin ya-
ralanndan sızanın adı, şerbet midir?
Orhan Oğuz'un resim sergisi
• Kültür Servisi - Sinema yönetmenı Orhan Oguz'un
"Tuvaldekı Görüntüler" başlıklı resim sergisi Kaş
Galerisi'nde açıldı. 1964 yılından bu yana sinema
alanındaki çalışmalannı sürdüren Oğuz. 1996 yılında
resim sanatıyla ilgilenmeye başladı. Fotoğraf. dızi ve
reklam filmleri de çekerek sürdürdügü yaşamına
resimle ayn bir renk kazandıran sanatçı. sinema
düşleyerek resim çalışmalannı gerçekleştıriyor. Sergi,
4 Nisan'adek görülebilir. (24
7
II #5)
Tıyatpokare'den yeni bir oyun
• Kültür Servisi - Tiyatrokare. 'Profesör Enişte' isimli
yeni biroyunla izleyicilerle buluşuyor. Gülsün Siren'in
yazdığı ovoınu. Engin Gürmen yönetiyor Nedim
Saban. llkay Saran. Alper Bolgi ve Ciçek Dilligil
Öztoprak'ın rol aldığı oyutıun dekor ve kostümü
Nilgün Gürkan'a. müziği Gürcan Erdaş'a. dansları
Melih Çardak'a, reji asistanlığı'Murat Öncül'e ait.
Annesinin baskısından sıkılarr bir köşe yazannın
arayışlan üzerine kurulu oyurîda. kimlik
mücadelesindeki insanm yaşamından duygusal ve
güldürücü kesitler sunuluyor.
Maide Erel'in resim sergisi
• Kültür Servisi-Maıde Erel'in resımlen 1-22 Nisan
tarihleri arasında Garantı Sanat Galensı'nde
sergilenecek. Istanbul Güzel Sanatlar Akademisi'nde
öğretim gören Erel. Ruhi Arel'den ders almış ve
ressam Nazmi Ziya Güran ve Hikmet Onat'ın
atölyelerinde çalışmış. 1949 ve 1950yıllannda
Paris'teki Andre Lhote Akademisi'nde de çalışmalar
yapan sanatçı. Alliance Francaise Okulu'ndan pekiyi
dereceyle mezun olmuş. Önceleri doğadan hareket
eden gerçekçi çalışmalara yönelmişken sonraki
yıllarda kübizmin durağan \e hareketli çerçevesinde
çalışmayı ön plana çıkaran Erel. bir yönüyle geometrik
soyutlama etkinliği de denilen bu simgeci biçımde
yöresel motiflemeyi de kullanarak yeni bir bıçem
yarattı. Erel'in yurtiçi ve yurtdışında. özel ve kamu
kesimindeki müze ve galerilerde pek çok esen
bulunuyor.
Arka Sokak şarkılarmı söylüyor
•Kültür Servisi - Arka Sokak müzik grubu bugün saat
16.00'da Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Oditoryumu'nda
müzikseverlerle buluşacak. 1996 yılında
Cerrahpaşa"da kurulan ve iki yıldır beste ve düzenleme
çalışmalannı değişik müzisyenlerle sürdü.ren grup.
tamamen kendi bestelerinden oluşan ilk konserini
gerçekleştirecek. Grup aynı zamanda Haydar Ergülen.
Adnan Özer, Edip Cansever. Can Yücel. Özdemir Asaf
ve Ruhan Mavruk gibi çağdaş şairlerin de şıirlerini
besteliyor. Arka sokak grubu. bu konseri Tıp HaftaM
etkinlikleri çerçevesinde Cerrahpaşa Cocuk
Kliniği'nin katkılanyla lösemili çocuklaryararına
gerçekleştiriyor.