22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 MART 1998 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA KULTUR 13 UYCARLIKLARIN İZİNDE OKTAY EKİNCt Kordonboyu'nun tarihi SİT karanyla ilgili yazışmalan arşiviniz için saklaym Izmir'den4 75. yıT belgelerL..• Onlar, 5 kişilik Koruma Kurulu'nda yürekleri gerçekten lzmir için çarpan 4 kişiydiler. Ulusal Kurtuluş Savaşı tarihimizin kahraman Kordonboyu'nu 'bütünüyle' SÎT ilan edince, basında bu kararın 'iptal edileceğini" okudular. Derken okuduklan gibi oldu ve ertesi hafta karar 'durduruldıf. Nasıl mı? Işte belgeleri... Cumhurnet'imizin 75. vılını "ulusal bir eoşkuyla" kutlamaya hazırlanıyoruz. Birçok kamu kurumu ve hatta hükümet dışı kuruluşlanmız. trilyonlarla tanımla- nan dev bir bütçeyle 75. > ılı "anlamlı kı- lacak" etkinlikler yapacaklar. Bu etkinlik- ler arasında ise hıç kuşkusuz "Kurtuluş Savaşı tarihimizin" çok özel bir yeri ola- cak... Gelin görün kı avnı tarihimiz içınde \ ı- ne "çok özel bir yeri" olan İzmir Kordo- nu'nun. vasadışı deniz dolgusuvla bir "otovola" dönüştürülmek istenmesi, "Cumhuriyet Hiikiimetleri'" ve hatta "Cumhurivet Sa\cılarT tarafından bile önlenemiyor. Üstelik. böylesi bir avrnazlığı ve kent suçunu durdurmak isteyen Lzmir I. Numa- ralı Koruma Kurulu"nun Kordon "u bütü- nüv le "tarihi SİT" ilan eden karan da ön- celıkle hükümet desteği alacagı yerde en- gelleni>or. HemdeBakanlarKurulu'nun Cumhuriyet'in 75. yılı kutlamaları ıçın yapılan hazırlıkları görü^tügü günlerde... Nâzım Hikmet. Büyük Taarruz'da düş- manı bozguna uğratan ordumuzun. 9 Ey- iül 1922'dekı Izmır'egirişini ünlü Kuva- yı Milliye Destanı'nda şöyle anlatır: Kordon'daki yasadışı deniz dolgusunu önleyemeyen politikacılar, aynı Kordon'un hiç degilse bir •tarih ve kültür parkj" olarak korıınmasını öngören SİT karannı durdurmayı beceriyorlar...(solda) (Fotoğraf: OKTAY EKtNC 1). 19. yüzyüda Kordonboyu... Öy le görünüyor ki tarih yanndan daha "uygar" kalacak... (sağda) Ali onbaşı bir şimşek hızıyla düşündü Ve şu türküyü duydu: Dört nala gelip uzak Asya'dan Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan Bu memleket bizim..." (...) Sonra Sonra. 9 Eylül'de İzmir'e girdik Ve Kayserili bir nefer Yanan sehrin kızıltısı içinde gelip Öfkeden, se\ inçten. ünıitten ağlaya ağlava Giineyden kuzeye Doğudan Bahya Türk hajkıy ta beraber Seyretti İzmir Rıhtımından Akdeniz'L." İşte bu "İzmir Rıhtımı'nın" Konak- Cumhuriyet Mevdanı arası. I994"te "ta- rihi SİT" ilan edilmişti. Danışta>. Bur- han Özfatura'nın itirazını da yerinde gör- meyerek 1997 yılında SİT karannı kesin- leştirmişti. Aynı yılın başlannda İzmir Mimarlar Odasf nın Koruma Kurulu'na yaptığı \e "Kordon'un tiimiiyletarihiSİTolmasınr istedıği başvurusu. REFAHYOL'un bü- rokratik engeline takıldı. O dönem bitip. "Cumhuriyet'e duyar- lı"yeni iktidar dönemi başladıktan sonra üyeleri yenıden oluşturulan Koruma Ku- rulu. nıımarlann başvurusunu "biryılge- cikmeyle" gündeme alarak Kordon'un Al- sancak'a kadar olan kesimini de 27.2.1998 günü "tarihi SİT" olarak behrledi. Ne \ar kı hükümet değişse bile "lobi- ler" pek değişnıemiştı. Kültür Bakanlığı bu kez de "toplantı gündemi usule uygun belirienmemiş" gerekçesnle Kurul'un karannı iptal etti. Özfatura ise hukuk dı- ^ı deniz dolgusuna bir kez daha "resmi destek" bulmanınkeyfiniçıkarmayabaş- ladı... Yasalar ne diyor? 2863 sayılı Koruma Kanunu'nun 3 a maddesinde: "önemli tarihi hadiselerin cereyan ettiği yerler" SİT olarak tanımla- nıyor. Avnı \ asanın 6 d maddesinde de; "Mft- li Mücadele ve Türkhe Cumhuriyetrnin kuruluşunda bü\ ük tarihi olaylara sahne olmuş binalar \e alanlann" korunması öngörülüvor. Yüksek Kurul'un 19.4.1996 tarih \e 421 sa>ılı İlke Karan ise "millitarihimiz ve askeri harp tarihi açısından önemli ta- rihi olaylann cereyan ettiği yerlerin" yine tanhı SİT olarak belırlenmesini hükme bağlıvor... Kordonboyu. bütün bu yasal tanım ve hükümlere de uygun bir tarihi StT alanıy- kenadının "resmen" tarihi StTkonması- na acaba neden böylesine tepki gösterili- yor? Deniz doldurularak yapımı planla- nan otoyol. lzmir'in kimliğini yok etme- ye adayken aynı zamanda kimlere ne ka- zandırmaya da adaydır?.. Cumhuriyet'in 75. yılını işte bu soru- larla da kutlamaya hazırlanırken Kor- don'un SİT ilan edilmesi ve ardından "usul eksikliği nedcni> le"(!) bakanhkça iptaline gidilmesi sürecindeki önemli bel- geleri de "Cumhuriyet okurlannın arşi- vine'" sunuyorum. Bu belgeler. ilgili ke- simlerin "tarihimize vekültürümüze" 75 yıl sonra nasıl baktiklannı da gösterme- leri açısından belki de en az Kordonboyu kadar korunması gereken değerler taşı- vorlar... Danıştay'm 1997'deki karan (Koruma Kurulu Kordon'un Konak-Cumhuriyet Meydanı bölümünü 1994'te tarihi SİT i- lan edince. lzmir Büyükşehir Belediyesi buna karşı iptal dava- sı açmıştı. Da\ada Mimarlar Odası \e duyarlı yurttaşlar da Kültür Bakanlığı'nın yanında müdahil oldu. Damştay 16.12. 1997 tanh ve 5870 sayılı aşagı- daki karanyla StT karannı uy- gun bulan yargı karannı onayla- dı.) Termizistemindebulunan: lz- mir Büyükşehir Belediye Baş- kanlıgı Karşı taraf: Kültür Bakanlı- gı-Ankara Davalı idare yanında davaya katılanlar: I-TMMOB Mimar- lar Odası Genel Başkanlığı İstcmin özeti: lzmir 4. İdare Mahkeınesi'nin 26.9.1996 gün- lü. E: 1994,1719. K: 1996 484 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bo- zulması istenilmektedır. Türk milleti adına Da\a. İzmir ilinde. giimrük binalan ile Cumhuriyet Meyda- nı arasında kalan alanın tarihsel SİT alanı olarak tesciline ilişkin 20.1.1994 günlü. 4840 sayılı lz- mir 1 Numaralı Kültür ve Tabi- at Varhklarını Koruma Kurulu karanmn iptali istemiyle açıl- mış: ldareMahkemesi'nce,jna». hallinde yaptıriîan keşif \e bi- lirkişi incelemesı sonucudüzen- lenen rapor ile dosyadaki bılgi ve belgelerin birlikte değerlen- dirilmesinden. belgelendırilebi- len uzak tarihsel geçmişi yanın- da yakın tarihimizde bir anlam- da Kurtuluş Savaşı'nın basladı- ğı >* bittiği yer olan, sadece lzmir ili için değil, bütün yurt için önem taşı> an alanın tarihsel SİT olduğu sonucuna ulaşıldığı ge- rekçesi>le da\ anın reddine karar verilmiş; bu karar davacı tara- fından temyiz edilmiştir. Davanın yukanda özetlenen gerekçeyle reddi > olundaki tem- yize konu lzmir4. İdare Mahke- mesi'nın 26.9. 1996 günlü, E: 19941719. K: 1996 484 sayılı karannda. 2577 sayılı Idari Yar- gılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayı- lan bozma nedenlerinden hiçbi- risi bulunmadığından bozma is- temi yennde görülmeyerek anı- lan mahkeme karannın onanma- sma. (...) 16.12.1997 gününde oy birligiyle karar \ erildi. Cürbüz Önbilgin (Başkan). Salim Tansuk. Yaşar Selim As- maz, Acar Oltulu. Faruk Öz- türk. Kordonboyu'nun 'Tarihi SİT' karan kordonboyu eğerotoyol olursa. 9 EylüTün tarihsel anılan arnk sadece şehir hattı \apuruyla anımsanacak. (ÜMlT OTAN) Mimarlar Odası y nın başvurusu (TMMOB Mimarlar Odası tzmirŞubesi,6 Şubat 1997 ta- rihinde Koruma Kurulu'na aşağıdaki başvuruyu yaparak Kordon'un "bir bütünolduğu- nu" vurgulamıştı.) İzmir 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Yartıklarını Koruma Kurulu Başkanhğı / İzmir lzmir Kordonu'nun Konak Alanı'ndan başlayip. Cumhu- riyet Alanı 'nı içine alan kısım- lannın tarihi SİT olarak tesci- line karşm. aynı yapılanmanın bir devamı olan \e Alsancak Tren Gan"na kadar uzanan es- ki Punta adıyla anılan bölü- mün tarihi SİT kapsamına ahnmamış olması. çok önem- li bir eksikliktir. Bu eksiklik. konımada bürünlük" ilkesiy- le de bağdaşmamaktadır. lzmir Kordonu'nun tarihi SİT kapsamına alınmayan bö- lümlerinin şapımına Levant Company tarafından takriben 1860 yıllannda başlanmış \e 1876 yılında yapımı tamamla- narak işletmeye açılmıştır. Rıhtımın. lzmir çe\ resindeki antik ören yerlerinden getiri- len taşlaria inşaedildiği. taşla- nn büyük bölümünün toprak \ e su altında kalmasından do- layı getirildikleri yerlerin tam olarak belirlenemedigı, ancak bunlann 1700-2000 yıllık ol- duklan bilmmektedir. Sundu- ğumıız nedenlerle. lzmir Rıh- tımı'nın Cumhuriyet Ala- nı'ndan Alsancak Gan'na ka- dar olan bölümlerinin de tari- hi SİT kapsamına alınmasını talep etmekteyiz. Saygılanm- la, Hasan Topal (Sekreter üye) (tzmır 1 Numaralı Koruma Ku- rulu'nun 27.2.1998 tarihli toplan- mında aldıjı^7i)*9 aayıh kararian bölümler) TMMOB-Mimarlar Odası lz- mir Şubesi'nin 6.2.1997 gün ve 04'074 sayılı yazısı okundu, ekle- ri ıncelendı. yapılan görüşmeler sonunda: -19. yüzyıl'dan günümüze uza- nan süreç içınde; Kordon'da topla- nılarak kutlanılan 2. Meşrutiyet'in ilanı sevinci sonrasında limanda yaşanan grevlere. büyük bir fela- ketle sonuçlanarak. bütün Rume- li'nin elden çıktığı Balkan Savaşı sonrası Izmir'e gelen 100.000'in üzerindeki uöçmen dalgasından, 15 Mayıs 1919'da Efzon Taburla- nnın sıra sıra Birinci Kordon"dan (Kordon >olu) Kemeraltf na gir- dikleri sırada ülkesinin özgürlüğü uğruna ilk kurşunu atarak şehit verdiğimiz Hasan Tahsin'e. 1919- 1922 arasındaki Yunan işgali sıra- sında yaşanılan mezalimden. lz- mir'in işgaliyle başlayan Kurtuluş Savaşımızın 9 Eylül 1922 günü. ülkemize saldıran emperyalistle- riıı yine bııralardan. Birinci Kor- don'dan denize dökülüşüne: ve Cumhurıvet sonrası cereyan eden. ulusça yenıden toparlanışı simge- leyen tüm imar. kültürel vb. alan- larda gerçekleşerek tarihe malo- lan olaylann tarafımızdan algılan- malannda bize mekânsal varlıkla- nyla tanıklık edebilmeleri için ve • aynca. gfiafimMde+üyükölçûde yok olan geçmiş uygarlıklann ve önemli tarihi olaylara sahne olmuş mekânlann bugünlere kalabilen izlerinin korunmasının. gelecek kuşaklara aktanlarak yaşatılması- nın. toplumlann tarih bilinçlerinin uyanması, oluşması ve yaşatılma- sında önemli bir etken olduğuna ve bu etkiyi yaratma ve yaşatma çabasının ulusal tarihimiz açısın- dan bugün bizler için tarihi bir so- nımluluk ve zorunluluk olduğu- na. tüm bu nedenlerle. Kordon yo- lunun (1. Kordon'un). Cumhuriyet Meydanı'ndan başlayarak. Alsan- cak limanına kadar uzanan bölü- münün de "Tarihi StT' olarak tes- cil edilmesine. (...) karar \erildi. Başkan: Doç. Dr. NumanTuna (imza). Başkan Yardımcısı: Feru- dunÇopuroğlu(imza). Ü\e: Prof. Dr. Çınar Atay (bulunmadı), Üye: Prof. Dr. Ömer Öz>iğit (imza). Üye: Prof. Dr. Bekir Deniz (imza). Üye: Mustafa Çinkıhç Konak Be- lediye Başkanlıgı (Karşı oy). ... Ve iptal yazısı Bu karar "usulsüzdür" gerek- çesiyle4.3.1998 tarih ve 1034 sa- yılı bakanlık yazısıyla durdurul- du... "İçeriği" konusunda ise hâlâ ses yok. Rüsuııı tasarısı onay bekliyor (Cumhuriyet Bürosu) - Kültür Bakanlığı'nca hazırlanan. yerli fılmlerden alınan yüzde 10 rüsum ver- gisinin sınema fonu'na aktarılmasına ilişkin yasa tasarısı Bakanlar Kuru- lu'ndan onay bekliyor. Tasannın kabul edilmesi durumunda yerli ve yabancı film gösterimlerine ilişktn biletler Kül- tür Bakanlığı tarafından bastınlacak. Türki\e Sinema Eseri Sahiplen Meslek Bırliğı (SESAM) Başkanı Kadri ^ urdatap. yasa tasa- nsının uzun süredır Başba- kanlık'ta beklediğini belir- terek bakanlığı işlemini ta- kip etmemekle suçladı. 2464 sayılı Belediye Ge- lirlen Yasasfnın 21. mad- desinde ve 3257 sayılı Sine- ma. Video \e Müzık Eser- leri Yasası'nın 10. madde- sinde değişiklik > apılması- na ilişkin 2 maddelik yasa tasansı. beledıvelenn bilet- legirilenyerlerden vergialmamasınıön- görü\ or. Tasanya göre belediyeler tiyat- ro. opera. operet. bale. Karagöz. kukla ve ortaoyunlarından vergi almayacak. Spor karşılaşmalan. at yanşlan \e kon- serlerdenvüzde 10. sır'k. lunapark. çal- gılı bahçeler ve benzerinden de yüzde 20 vergi alacak. Tasannın yasalaşması ha- linde yerli ve yabancı film gösterimle- rınin bıletleri Kültür Bakanlıgı'nca bas- tınlacak. Sinemalardan kesilen yüzde 10 rüsum \ergisi de Sinema \e Müzik •*• Kültür Bakanlığı, yerli filmlerden alınan yüzde 10 verginin fona aktarılmasına ilişkin tasansını tamamladı. Yapıtlannı Destekleme Fonu'na aktan- lacak. SESAM Başkanı ^'urdatap. sinemala- nn eglence \ergisiyle zayıf düşürüldü- ğünü belirterek. rüsum vergisinin ulusal film üretimine darbe vurduğunu söyle- di. Yurdatap şöyle konuştu: "L >gulama uzaktan bakıldığında eşit bir muamele gibi görünse de zaten yete- rince güçlü olma> an Türk sinema sektö- riinü Amerikan de\ leri ile rekabette >alnız bırak- maktadır. Devletin kendi koyduğu bu rüsumla bir- likteTürksinemasının de- ğil uluslararası, ulusal re- kabete bile da>anması güçleşmektedir." Kadri Yurdatap. Türk sinemasının içinde bulun- duğu tüm olumsuz koşul- lara karşın kazandıgı ba- şannın. Sinema ve Müzik Yapıtlannı Destekleme Fonu'nun arttınlmasıyla yükselebilece- ğini vurguladı. Kültür Bakanlığf nca ha- zırlanan yasa tasansının bu açıdan bü- yük önem taşıdığını belirten \urdatap şöyle konuştu: "Bu düzenleme rüsum uygulamasının getirdiği olumsuzluklan giderecek \t sinemanıızın uluslararası pazariarda rekabet edebih'r olmasını sağlay acaktır. Vergiyi beledhçlerden ala- lım. fona aktarahm diyoriar. Ama ha- kanlıkta takip ctnıc yok. Başbakanlığa yollandı yasa tasarısı, orada bekliyor." 1. Uluslararası Istanbul Kitap Fuarı yarın başlıyor Yeşilköy'de kitap dolııgünler Kültür Servisi-Dünya YayıncılarBir- liği Genel Sekreteri J. A.Koutchoumow. 20-29 Marttanhlerı arasında CNRDün- ya Ticaret Merkezi-Yeşilkö\ 'de gerçek- leştirilecek 1. Uluslararası Istanbul Kitap Fuan için Istanbul'a gelecek. Fuar öncesi bugün bir basın toplantı- sı düzenleyecek olan Koutchoumou. a>- nı zamanda Türkıye Ya\ıncılar Birli- ği'nin \ereceğı "Düşünce ve İfade Öz- gürlüğü Ödül Töreni"ne katılacak. lngiliz Yayıncılar Birliğı "The Publis- hersAssoeiationLtd.'nin uluslararjsı fu- arlar listesıne gıren \ e Intemet'te \ ay ım- lanan 1. Uluslararası Istanbul Kitap Fu- an. daha sonra Dün>a Yayıncılar Birli- ği'nin uluslararası fuarlar listesine girdı. Türkiye'nin tanınmış yayıncılarının. Avrupa YazarlaT Birliği'nin ve uluslara- rası kütüphane yöneticilerinin yer alaca- ğı fuara. Uluslararası \ayıncılar Bırliği de katılıyor. Aralannda Türki\e Yayıncı- lar Birliği'nin de bulundugu ve halen 65 ayrı ülkenin 74 kurucu üyesi bulunan Uluslararası Yayıncılar Birligi'nın (IPA- International Publishers Association). yayıncıların yayımlama \e düşünce ürünlerini dağıtabilme özgürlüklerinin sınırsız sa\unulması. yayınların kota ve benzeri engellerden kurtanlmış olarak uluslararası akışının sağlanması. okuma- yazma oranını yükseltici çalı^malar ya- Susanna Tamaro konuk yazariardan. pılması. telif haklan kongrelerinde yer alarak telif yasalannda yapılacak deği- şiklik çalışmalarına katılımın sağlanma- sı gibi amaçlan bulunmakta. Bu arada on-line fuarcılık sistemiyle kıtapseverler. fuan Internet'ten fuar sü- resince izleyebilecekler. Fuar hakkında bılgi sahibi olmak isteyenler. Intemet'te http: www.publishers.org.uk adresli web sayfasını açacaklar. Yayıncı-kütüphaneci.yayıncı-dağıtıcı üibi sektörün öteki birimlerini de bir ara- ya getiren ilk uluslararası fuann etkinlik- İeri dört ana temada toplanıyor: 68 kuşa- ğı hareketinin 30. yıldönümü. cumhuri- yetin kuruluşunun 75. yıldönümü. Latin Alfabesi'nin kabulünün 70. yıldönümü \ e Bertolt Brecht' in 100. dogum yılı kut- lamalan. Fuann konukları arasında. ülkemizde "Yüreğinin Götürdüğü Yere Git" ve "Anima Mundi" adlı kitaplanyla tanı- nan Susanna Tamaro, çektiğı ">1iz>ıhn ençokbasuanCheGuevarafotoğrafr ile tanınan Kübalı fotografçı Alberto Diaz Gutierrez Korda. "90 Dakikada Felsefe DizJsi" ile tanıdığımız Paul Strathern. Ortadoğu üzerine uzman olan. "\eni So- ğuk Sa\aş" kitabının yazan Fred Halli- da> ve günümüz Fransız basınında ve dünya yayıncılığında önemli bir yere sa- hıp olan. tarih alanındaki çalışmalanyla tanınan gazeteci-yazar Jacques Julliard yer alıyor. Fuar süresince bu dört ana konu kapsamında gerçekleşecek panel- ler. söyleşiler. film gösterilerinin yanı sı- ra Fotoğraflarla Atatürk. Bertolt Brecht Koleksiyonu. Alberto Korda'nın Che Guevara Fotoğraflan sergileri düzenlene- cek. Aynca Bulutsuzluk Özlemi. Kesme Seker. tstanbul Blues Kumpanyası, Mor ve Ötesi. Nekropsi. Bülent Ortaçgil Grup ve Grup 657'nin konserleri gerçekleşti- rilecek. ODAK NOKTASI AHMET CEMAL Devlet KültÜPÜ ve Mülkün Temeli Olamayan Adalet... Yetmiş beşinci yaş gününe çok az kala Türkiye Cumhuriyeti'nin en çarpıcı niteliklerinden biri, ne ya- zık ki adaletin artık "mülkün temeli olma" özelliğini yitirmiş olmasıdır. Bir ülkede adaletin ne ölçüde mülkün temeli ola- bildiği, her şeyden önce devletin kendi kendisini hukukun kurallanna ne ölçüde bağlı hissettiğine gö- re saptanır. Eğer bir devlet, adaletin uygulanması bağlamındaki tutum ve davranışlanyla insan yaşa- mının kendisi için bir ölçüt sayılmadığını ortaya ko- yuyorsa ve genelde hukuktan, yalnızca kendine bir dokunulmazlık zırhı sağlamak için yararlanıyorsa. o devlet düşünülebilecek en korkunç uçurumun da kenarına gelmiş demektir. Ülkemizde bugün devlet - birey ilişkisinde. birey- lerin devlete yönelik eylemlerini suç saymada ada- letin terazisi son derece cömerttir. Buna karşılık dev- letin resmi görevlilerinin -üstelik de o devlet içerisin- de yaşayan insanlann yaşamlannı güvence altına al- makla yükümlü olan görevlilerin(!)- eylemleriyle.va- tandaşlann canlannı yitirmeleri veya işkence görme- leri durumunda, adaletin terazisi derhal "kaza"dan. "delilyetersizliği"nden ve "kötü muamele"den ya- na eğilir. Ve böyle işleyen bir adalet mekanizmasın- dan yakınıldığında, devleti yönetenlerin yanıtları da hemen hazırdır: Türkiye'de yargı. bağımsızdır. Yargı, dünyanın bütün uygar ülkelerinde bağım- sızdır. Ama yine o ülkelerde yasama ve yürutme or- ganlan, bu bağımsızlığın adaletin işleme biçiminin kamu vicdanını en ileri ölçüde tatmin etme hedefi- ne yönelmesi için bütün düzenlemeleri yaparlar. Bu bağımsızlığın işkencenin yerine "kötü muame- te"yi geçirme, çete sanıklannı sokaklara salma uğ- runa işlediği yerlerde ise yargının bağımsızlığından değil, fakat olsa olsa tek yanlı ve tek yönlü işleyişin- den söz edilebilir. Türkiye'deki devlet yöneticilerine göre "devlet, suç işlemez" ve örneğin "devlet-çete ilişkisi" diye bir ilişki de olamaz; çünkü suç işlemesi olanaksız olan devlet, elbet çetelerle de ilişki kuramaz. Yalnız- ca "bazı" görevliler, "bazen" suç işlemiş olabilirier (Onlann da nihayet "resmi görevli" olmaları nede- niyle, yargı önünde aklanmalan "bazen" değil, fa- kat "herzaman" kolaydır!) Bilindiği gibi "devlet", birfüze/ kişi'd\r. Ve başka hukuk devletlerinde olduğu gibi ülkemizde de ya- salara göre özel kişiler gibi tüzelkişiler de eylemle- rinden sorumlu tutulurlar. Bu, hem özel hukuk hem de ceza hukuku açısından böyledir. Örneğin eğer devlet görevlilerinin eylemlerinden ötürü devlet bi- reye tazminat ödemeye mahkûm edilebiliyorsa. bu devletin de sorumlu ve suçlu bulunabildiğinin açık göstergesidir. Ülkemiz açısından bir başka örnek de Siyasi Partiler Yasası'nda bulunmaktadır. Bu ya- saya göre parti yöneticilerinin yanı sıra, birer tüzel- kişi olan partiler de suçlu bulunarak başka deyişle anayasa suçu işlemiş sayılarak kapatılabilmektedir. Sonuç: Tüzelkişilerin de cezai sorumluluğunun ol|ü3İleceğirıin kabul edildiği bir hukuk sisteminde ve rıukuk âevtetrnrje, birtüzel kişi olan devletin bu so- rumluluğun dışında kalabileceğini savunmak, hu- kukla asla bağdaşamaz. Ama resmi görevlilerce liseli çocuklara işkence ya- pıldığı ve gazetecilerin dövülerek öldürüldüğü bir ortamda devlet, kendini yukanda sözü edilen hukuk anlayışının dışında, görmek peşindeyse, o zaman o devletle övünebilmek için "hiç olmazsa kan ve kuy- rvk yok" demekten başka çare kalmaz. Üstelik bu söz bile tam doğru olamaz. Çünkü o zaman sorarlar: Bu ülkenin emeklilerinin karda, kışta ve cehennem sıcaklannda bankalann önünde oluşturduklan. bek- lerken öldükleri o uzun "şeylerin" adı kuyruk değil de nedir? İşkence görenlerin ve dövülerek öldürulenlerin ya- ralanndan sızanın adı, şerbet midir? Orhan Oğuz'un resim sergisi • Kültür Servisi - Sinema yönetmenı Orhan Oguz'un "Tuvaldekı Görüntüler" başlıklı resim sergisi Kaş Galerisi'nde açıldı. 1964 yılından bu yana sinema alanındaki çalışmalannı sürdüren Oğuz. 1996 yılında resim sanatıyla ilgilenmeye başladı. Fotoğraf. dızi ve reklam filmleri de çekerek sürdürdügü yaşamına resimle ayn bir renk kazandıran sanatçı. sinema düşleyerek resim çalışmalannı gerçekleştıriyor. Sergi, 4 Nisan'adek görülebilir. (24 7 II #5) Tıyatpokare'den yeni bir oyun • Kültür Servisi - Tiyatrokare. 'Profesör Enişte' isimli yeni biroyunla izleyicilerle buluşuyor. Gülsün Siren'in yazdığı ovoınu. Engin Gürmen yönetiyor Nedim Saban. llkay Saran. Alper Bolgi ve Ciçek Dilligil Öztoprak'ın rol aldığı oyutıun dekor ve kostümü Nilgün Gürkan'a. müziği Gürcan Erdaş'a. dansları Melih Çardak'a, reji asistanlığı'Murat Öncül'e ait. Annesinin baskısından sıkılarr bir köşe yazannın arayışlan üzerine kurulu oyurîda. kimlik mücadelesindeki insanm yaşamından duygusal ve güldürücü kesitler sunuluyor. Maide Erel'in resim sergisi • Kültür Servisi-Maıde Erel'in resımlen 1-22 Nisan tarihleri arasında Garantı Sanat Galensı'nde sergilenecek. Istanbul Güzel Sanatlar Akademisi'nde öğretim gören Erel. Ruhi Arel'den ders almış ve ressam Nazmi Ziya Güran ve Hikmet Onat'ın atölyelerinde çalışmış. 1949 ve 1950yıllannda Paris'teki Andre Lhote Akademisi'nde de çalışmalar yapan sanatçı. Alliance Francaise Okulu'ndan pekiyi dereceyle mezun olmuş. Önceleri doğadan hareket eden gerçekçi çalışmalara yönelmişken sonraki yıllarda kübizmin durağan \e hareketli çerçevesinde çalışmayı ön plana çıkaran Erel. bir yönüyle geometrik soyutlama etkinliği de denilen bu simgeci biçımde yöresel motiflemeyi de kullanarak yeni bir bıçem yarattı. Erel'in yurtiçi ve yurtdışında. özel ve kamu kesimindeki müze ve galerilerde pek çok esen bulunuyor. Arka Sokak şarkılarmı söylüyor •Kültür Servisi - Arka Sokak müzik grubu bugün saat 16.00'da Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Oditoryumu'nda müzikseverlerle buluşacak. 1996 yılında Cerrahpaşa"da kurulan ve iki yıldır beste ve düzenleme çalışmalannı değişik müzisyenlerle sürdü.ren grup. tamamen kendi bestelerinden oluşan ilk konserini gerçekleştirecek. Grup aynı zamanda Haydar Ergülen. Adnan Özer, Edip Cansever. Can Yücel. Özdemir Asaf ve Ruhan Mavruk gibi çağdaş şairlerin de şıirlerini besteliyor. Arka sokak grubu. bu konseri Tıp HaftaM etkinlikleri çerçevesinde Cerrahpaşa Cocuk Kliniği'nin katkılanyla lösemili çocuklaryararına gerçekleştiriyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle