Katalog

19 MART 1998 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 11 Akbank'ta Erol Sabancı başkan I Ekonomi Servisi - Akbank'ın 17 Mart'ta yapılan Genel Kurul \e Yönetim Kurulu toplantılannda veni vönetim belirlendi. Buna göre Erol Sabancı Yönetim Kurulu Başkanı \e murahhas üye seçilirken Oğuz Karahan. Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Murahhas üye. Suzan Sabancı Dinçer de murahhas üye seçildiler. Osmanlı GYO'dan halka arz • Ekonomi Servisi - Osmanlı Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı 1998 yılında halka açılan ikinci yatınm ortaklığı oluyor. 330 miKar lıralık kısmını halka açacak olan ortaklık. 245 mılyon adet hisse senedi 1350 lira sabit fivatla halka arz edilecek. Şirketin yüzde 99.96 hissesi Osmanlı Bankası'nda bulunuvor. TOYOTASA'dan Avensis' • Ekonomi Servisi - TovotaSA. Avrupa'da da üretilen veni modeli "Avensis'i. A\rupa ile eş zamanlı olarak pıvasaya sürdü. Tovotasa Genel Müdürü Hazım Kantarcı. Avensis'i. "Tüm Avrupanın üzerınde uzlaş.tığı pek az konudan biri" şeklınde tanıttı. Conrad Oteli'nde önceki akşam yapılan toplantıda konuşan Kantarcı. Avensis'in. "Mnıfına venı standartlar getiren iddialı birotomobil" olduğunu söyledi. Enerjide 'medya' ortaklığı • ANKARA(AA)- Istanbul'un Trak\a yakasında. elektrık dağıtımını üstlenen konsorsivum içinde yer alan Çukuro\a Holding AŞ. Doğan Şirketler Grubıı Holding AŞ ıle Tekfen'ın ortaklığında. elektrık enerjisı üretiminde faalıvet göstermek üzere yeni bir şirket kuruldu. "Isedaş tstanbul Elektrık Dağtım San. \e Tıc. AŞ" adı altında kurulan şirket, elektrik enerjısi üretimi \e dağıtımı ıle ilgili tesisler kurarak ışletmesini yapabılecek. KİGEM, Telekom'un özelleştirilmesinin Anayasa Mahkemesi'nden döneceğini iddia etti 'Meclis ve Danıştay devre dışt 9 FİLİZGÜMÜŞ Hükümetin 1998özelleştirme planının daha öncekiler gibi Ana- v asa Mahkemesi"nin iptaline uğ- rayacağını sasunan Kamu Işlet- meleri Geliştirme Merkezi (Kİ- GEM). 3 milyardolarhedeflenen Türk Telekom"un (TT) özelleşti- rilmesinde de Danıştay'ın ve TBMM"nın devre dışı bırakıl- mak istendiğini iddia ediyor. KİGEM. daha önce TT'nin özelleştirilmesi için çıkanlandört kanunun da Anayasa Mahkeme- sı'nin iptaline uğradığını anımsa- tarak Özelleştırme Yüksek Kuru- lu'nun (ÖYK) hedefinin bu kez de aynı doğrultuda olduğunu be- lırtıyor. ÖYKnin 1998 özelleş- tirme programında. TT'nin yüz- de 20 hissesinın blok satışı için kararname çıkanlarak bir ay için- de danışman seçımınin yapılma- sı ve ihaleve çıkanlması ile 3 ay ıçinde ıhalenin sonuçlandınlma- sı öngörülmüştü. ABD'li danışman KtGEM. TT've Dünya Ban- kası kredisınin alınabilmesi için, bir Amerikan şirketinin daniş- Telekom tekellerinin fiyat oyunu Ekonomi Servisi-Dünya çapında telekomünikas- yon sektörü temsilciieri, çokulusju telekom firma- lannın istemleri do|rultusunda yeni fıyat düzen- lemelerini saptamak üzere bir araya geldi. AFP"nin haberine göre Dünya Ticaret Örgü- tü'nün telekomünikasyon alanmdaki düzenleme- lerine uyum karan alan ve pazann yüzde 93"ünü ellerinde tutan 72 ülke, özeliikJe Amerika Birleşik Devletieri'nin şikâyet ettiği uluslararası telefon gö- rüşmelerinin tarifeleri üzerindeki görüşmeleri 5 Şubat'tan bu yana sürdürüyorlar. Uluslararası görüşmelerin ucuzlatılması istemi- ni bir süredir dile getiren çokuiuslu telekom firma- lan, böyieliklegörüşmeadedinı çoğaharak daha faz- la gelir elde etme amacı güdüyorlar. Oysa tekno- loji ve sistem altyapısı yetersiz olan gelişmekte olan ülkeler bu düzenlemeden yararlanamayacak- lannı belirterek fiyatlann düşürülmesine karşı çı- kıyorlar. Yapılmak istenen düzenlemelerle çokulus- !u telekom tekellerinin. ücret tarifeleri ve yatınm- lan evTensel bir hizmet olarak toplumun her kesi- mine sunmak yerine, pazarın en kârlı kesimi olan çokuiuslu müşterilerin taleplerini karşılamaya yö- nelik hareket ettiği yönünde eleştiriler yöneltiliyor. manlığının "şart konulduğuna" dikkat çekerek kredinin alınma- sının ardından TT'nin özelleşti- rilmesi için Amerikan Danışman- lık Şirketi Goldman Sachs'in se- çıldiğıni anımsatıyor. Özelleştirme fdaresi Başkanlı- ğı'nın da Goldman Sachs'in ha- zırladığı kanun değişikliği tasla- ğını 12 Kasım 1997'deTBMM'ye getirdiğini belirten KİGEM Ge- nel Sekreteri Öter ErtuğnıL. araş- tırmacı Önder Özdemir ve Fun- da Bağaran'ın verdiği bilgiye gö- re yapı lacak değişiklikler ve eleş- tiriler şöyle: # Anayasaya "en aykınhk'" "Te- lekomünikasyon alamnda ulusla- rarası anlaşmalar imzalamav a Ba- kanlar Kurulu >etkilidir" şeklin- deki değişiklikte görülüyor. Bu du- rum anayasanm "Uluslararası an- laşmaların yürürlüğe girmesi TBMM'nüı jetkisindedir'" hükmü- ne aykındır. ÖYK böylece özelleş- tirmede Meclis'i devre dışı bırak- mak istiyor. • "Türk Telekom bu kanun ve özel hukuk hükümlerine tabi- dir. Telekom'dakidevkt payı yüz- de 50'nin üzerinde olduğu süre- ce, TBMM denetimine Biskin 3346 sayılı kanunun 9. maddesi hii- kümleri uygulanır" şeklindeki değişiklikle devlet tekeli ortadan kaldınlıyor. Yapılan bu "gizli iti- rafa göre" bir süre sonra devlet payının yüzde 50'nin altına dü- şeceği öngörülüyor. Buna Ulaş- tırma Bakanlıöı da karşı çıkıyor. • "Memur ve sözleşmeli per- sonel olanlar, mevcut mali ve emeklilik haklan saklı turularak özel hukuka tabi personel statü- süne geçirilir" şeklindeki deği- şiklikle kurum çalışanlan ışçı sta- tüsüne sokuluyor. Böylece Türk Telekom'da işten atılmalann önü açılmış olacaktır. Son 3 yılda yeni istihdam ya- ratılmayarak önemli oranda is- tihdamı düşürülen ve birçok hiz- mette taşeronlaştırmanm başlatıl- dığı Türk Telekom'da. özelleştir- me sonrasında aynı yöndeki ge- lişmelerin sürmesi planlanıyor. • Mevcut hukuka göre Türk Telekom gelirleri içinde önemli bir büyüklüğü oluşturan mobil telefon. GSM (cep telefonu). ve- rı haberleşmesi. kablolu TV hiz- met len. "katmadeğerlilisanshiz- metterTdir. Bunlarözelleştirilir- ken her biri için tek tek "imti- yaz" sözleşmesi yapılır \e Da- nıştav denetımınden geçer. öS'K'nin tasarısına göre TT ile yalnız bir imtiyaz sözleşmesi ıle Danıştay de\re dışı bırakıl- mak isteniyor. Taslakta bu hizmet- ler için aranan "telekomünikas- yon hizmeti imtiyaz sözleşmesi" Bakanlık \e ışletmecı arasında yapılan sözleşmeyi: "telekomü- nikas\on hizmet ruhsatı", tele- komünikasyon hizmet ruhsatını ifade ediyor. Rilisim VcdfigeleceğjikuruyorEkonomi Servisi- Tür- ki\e Bılişını \'akfı (TB\ r ) Başkanı Faruk Eczacıbaşı. bılişım sek- törünün bakkaldan do- mates almaktan atom fı- ziğine kadar her türlü alana gireceğini kayde- derek. 20 v ıl sonrası bı- re> ınin özellıklennin or- ta> a çıkanlması için ça- lıştıklarını sö\ledi. Bilgi toplumuna ula- şabılmek için gerekli alt- yapıyı kurmak \e bilı- şım sektörünün ekono- mıdekı pa> ını arttırmak amacıyla 1995 yılında kurulan TBVnin, 1998 yılında vapacağı etkinlikler veüre- teceğı projelerdün düzenlenen basın top- lantısında tanıtıldı. Faruk Eczacıbaşı. beş yıl içinde bilişim yatırımlannın Avrupa Birliği ülkeleri dü- zeyine çıkrnasını sağlamayı amaçladık- lannı \urgulavarak, ülkenin bilgi toplu- muna geçışi için bilişim stratejileri üret- tıklerini ve geliştirdiklerini ifade etti. Elektronik ticaret ve hukuki altyapısı. Bilgi teknolojisinde neredeyiz? -1997 yılında tüm dünyada 80 mılyon adetten fazla bilgisayar satıldı^ - Türkiye'de her 256 kişiden biri PC (kışisel bilgisayar) sahıbi ıken "" Yunanistan'da 78 kişiden bir tanesi PC alıyor. - Evlere en çok bilgisayar girdığı ülkeler arasında ABD birinciliği, Israil ise ikinciligi alıyor. V - - ' - ABD'cte her dokuz kişiden bir tanesi, Israil'de 22 kişiden bir tanesi bilgisayar kullanıyor Bu da Israil halkının yüzde 40'ının evinde bilgisayar olduğu anlamına geliyor. g p - Türkiye bilişim alamnda hızla büyüyen bir pazar. 1990'da ~ŞÜ. 78 bin adet olan yıllık PC satışlan, 1997'de 345 bine ulaştı. - Türkiye bilgisayar teknolojileri pazarı 1 milyar 565 milyon dolarlık ciro yaptı. s < - Donanım satışlan için 1 milyar 126 mityon dolar. hizmet ve " ' yazılımlara da 400 miiyon dolar harcandı. * ' 1" - Türkiye'de 120-150 bın civannda ınternet kullanıcısı olduğu tahmın ediliyor ulusal birey kayıt sistemi. Türkçe bili- şim terimlerinin kullanımının özendiril- mesi. internet kullanıcılan profili araştır- ması ve nitelikli işgücü açıgının gıderil- mesi. TBVnin 1998'de gerçekleştirece- ği bazı etkinlikler arasında yer alıyor. 'Aristokrat dönem bitti' Bilişim Vakfi'na 1998 yılında destek verecek firmalardan biri olan Micro- soft'un Genel Müdürü Sürevva CilK, bil- gi çağına sağlıklı birbi- çimde ulaşılması için \akfin, geçiş yolundaki adım için en önemli du- rak olduğuna dikkat çek- ti. IBM Satış Destek Bö- lüm Müdürü Behçet En- vanü, bilgi teknolojile- rinde yaygınlaştırmanın en önemli sorun olduğu- nu dile getirerek "Bilgi teknolojileri aristokrat bir dönem geçirdi. Aris- tokrat de\rin sona er- mesi toplumun yararı- na olmuştur" di>e ko- nuştu. Borusan Genel Müdür Yardımcı- sı Serdar Abraz. 15-20 yıl önce, şirket- ler tarafından sadece hızlı daktilo olarak görülen bilgisayarların, bugün rekabet için en önemli silah olduguna dikkat çe- kerek "2000'li vıUarda Türkiye, hızh bir geüşim sürecine girmek istivorsa bilişim sektöründeciddi>atınmlaryapmairde- di. Bu arada Arçelik ve Yapı Kredi'nin de bu yıl vakfa kurumsal sponsorluk ya- pacağı belirtildi. 3TÜ YÖNETİM KOMİTESİ Koç'ta yeni yapılanmaEkonomi Servisi - Koç Holdıng'de veniden yapılanma tamamlandı ve hol- ding vönetim ku- rulu üyelerinden oluşan 3 kişilik "Yönetim Komite- si" kuruldu. Rah- mi Koç" un başkan- lıgını yapacagı Yönetim Kotnitesi'nde Baş- kan Yardımcısı Suna Kıraç. u> gulamadan so- rumlu üye de Temel Ata> oldu. Koç Holding'den dün vapılan yazılı açık- lama ile bir süredir tartışılan >eniden yapı- lanma konusunda. 17 Mart tarihinde yapı- lan Koç Holding AŞ Idare Meclisi toplantı- sında alınan kararlar netleşti. Açıklamada. yenıden yapılanmanın ana felsefesinin "profesj'onel yönetim Ukeieri- nin devamı. aile bireylerinin kararlara yöne- tim kurulu seviyesinde kaulmalannın esas ola- rak kabul edilmesi. ancak profesyonel «örç\ verilenlerin yetki ve sorumluluklan içinde hareket etmeteri" olduâu kavdedıldı. Araba teslim töreninin fabrika kuruluşu gibi gösterildiği iddiasındaki otomotiv sanayicileri 6 Jet-Pa Holding'in ilaıılaıı yanıltıcı' FATMA KOŞAR Jet-Pa Holdıng'ın. ilanlarda kuracağını açıkladığı fabrika için ne Hazine Müste- şarlığı ne de >abancı Sermaye Genel Mü- dürlüğü'nebirbaşvuruyaptığıortayaçık- tı Jet-Panın. -aldatıcı vcgerçek dışı" ol- duğu belırtilen reklamlan şikâyet edildi. Otomotıv Sanayıi Derneğı (OSD). tstan- bul Ticaret Odasına (İTO) Jet-Pa Hol- ding'ın Proton reklamlannı şikâyet ede- rek ınceleme şapılmasını talep etti. Şikâ>ete konu olan Jet-Pa'nın 26 Şubat 1998 tarihli Sabah gazetesinde yayımlanan reklamı incelemeve alındı. İTO Reklam Kurulu'na iletilen şikâyet. değerlendirilme- ye alınarak Jet-Pa"dan sa\unma istendi. Jet-Pa'nın savunmasını vermesi için 10 gün beklenecek. Reklamlann tüketiciyi al- dattığını ilen süren OSD yönetımi. İTO'dan yaptınm uygulanmasını talep etti. Şikâyet gerekçeierine göre Jet-Pa Hol- ding'in reklamlan. dürüst \ e doğru olma- dığı gibi haksız rekabete yol açıyor. Şikâ- yette. Jet-Pa"nın kuracağını açıkladığı fab- rika için yeterli mali güce sahip olmadı- ğına dikkat çekildi. Şikâyet metninde. hol- dingin fabrikayı kurmaya niyetinin de ol- madığı savunuldu. Proton otomobil almayı kabul eden müş- terilerine arabalannı teslim eden. ancak söz- leşmeye uymayarak Tofaş ve Renault'lan hâlâ teslim etmeyen Jet-Pa Holding Yöne- tim Kurulu Başkanı Fadıl Akgündüz. Pro- ton'u getirmelerınin yerli firmalan ve do- layısıyla OSD yönetimini rahatsız ettiğini, şikâyetin bu nedenle yapıldığını öne sürdü. Heyecandan unutmuşlar! Akgündüz. Rekabet Kurulu ve Reklam Kurulu'nun olduğunu anımsatarak "Bu kuruluşlar dururken neden OSD ilammız- la uğraşıvor. Çıkarlanna ters düşmese böy- le bir şey yapmazlardı" diye konuştu. Akgündüz, fabrikayı 2000 yılında kur- mayı planladıklannı \e bu kadar erken başvurmanın anlamsız olduğunu belirte- rek "Ilanın verildiği ilkgün "heyecan" yü- zünden, fabrika kuracağımızı anımsatarak Proton törenine ilişkin yazıvı koyma>ı unut- muşuz. Kasıtlı değildi. Ö> İe oisaydı. sonra- ki günlerde de böyle \ crvbilirdik. Ama dü- zelttik'" diye konuştu. Reklamlann ilkgün sadece fabrikaya ilişkin duyurular halin- de çıkmasının "grafiker hatası" olarak açıklanabileceğıni ifade eden Akgündüz. "Sürdürsey dik, OSD haklı\ du Ama bu du- rumda değil. OSD'nin başkanı Tofaş'ın genel müdürü. Bu kimsenin dikkatinden kaçmamair diye konuştu. İŞÇİNİN EVREMNDEN ŞÜKRAIN SONER Herkes İşine Baksa 12 Mart'ın, 12 Eylül'ün silindir gibi ezdiği soldan, demokrasiye inananlardan, 12 Eylül'ün yasaklı düze- ninin kalkmasını savunanlardan olarak, Mesut Yılmaz'ı ayakta alkışlamalıyız değil mi? Yılmaz, askerin. işine bakmasını istiyor, irticayla mü- cadelenin hükümetin işi olduğunu, 27 Mart'taki MGK'de bir dayatma olacaksa, ancak kendilerinin dayatabile- ceğini söylüyor. Gerçek demokrasi ılke ve standartla- n anlamında doğru olan bu söylem, inandıncılıktan, dü- rüstlükten neden bu kadar uzak gözüküyor? Alkışla- ma yerine, öfke duygusunu besliyor. Neden? Toplumsal deneyimlerimizle, askeri darbeler kadar, sivil iktidarlar eliyle de demokrasimizin, insan hakla- rımızın katledilmesine, canımızın acıtılmasına çok faz- la tanık olduğumuz için mi? Mesut Yılmaz. iktidar yet- ki ve sorumluluğunu sonuna kadar kullanacaklannı söy- lerken, başımıza çok kötü çorapların örülmekte oldu- ğu duygusunu almamızdan mı? Iktidara gelişini 28 Şubat'a borçlu olan Sayın Yıl- maz'ın işine geldiğinde alkışladığı MGK müdahalele- rine. işine gelmediğinde karşı çıkmasındaki ikiyüzlü- lük, çifte standart üzerinde duracak değilim. Demi- rel'in parti kökeni anlamında çaprazlama yöntemle veliahtı, izinden gideni olarak "Dün dündü, bugün bugündür" diyebilir. Yılmaz'ın çıkışının bizi ilgilendirmesi gereken boyu- tu, iktidarın, hükümetin başı olarak kendi işine. sorum- luluklanna ne ölçüde. nasıl baktığıdır. Yılmaz hükümeti bize öncelikle çetelerle ciddi bir hesaplaşma başlatacağı umudunu, Cumhuriyet ve la- ikliğin korunmasında sorumluluk alacağı sözünü ve- rerek, çok geniş bir kamuoyu desteği ile iktidar oldu. Dün sabahki haberlerde bir anne. "Devletin cina- yet işleme hakkı varmı?" diye bir soru yöneltiyordu. Bu en son yargısız infazın. polisin pervasız cinayet iş- leme suçunun kurbanları siyasiler bile değildi. Olay kamuoyuna, "Çaldıklan araba ile kaçarken, kazayap- tılar, öldüler." olarak yutturulmuştu. Cesetlerinden kurşun çıkmıştı. Adi hırsızlık suçundan kaçarlarken, kovalayan polisler tarafından ateş açılarak vurulduk- lan anlaşılıyordu. Yine önceki gün, yapılan baskılar nedeni ile yargıç- lannın görevden kaçmaya çalıştıkları 17 yaşındaki !r- fan Ağdaş'ın polis tarafından öldürülmesi davasın- da, polislerin çatışma sırasında karşılıklı ateşte kasıt- sız vurduklan savlanna karşılık, Ağdaş'ın parmak ızin- de barut olmadığı, yani ateş açmadıgı, rasgele değil, tam da kalbine yakın yerden vurulduğu ortaya çıktı. Çıktı da ne oldu? Nasılsa, işkencenin yüzlerce kanıtı bulunan Mani- sa'daki çocuklar davasında olduğu gibi polisleri ser- best bıraktıracak yollar bulunacaktır. Yılmaz hükü- metınin sorumluluğundaki Içişleri Bakanlığı; yargısız infazın, işkencenin sorumlusu polisleri aklatarak, ye- ni yargısız infazlara, işkencelere yol açacaktır. Polis gücü, devletin adaleti(!) toplumsal olaylarda memur- lar, kadınlar üzerinde bol bol gösterilecektir. Muhale- fette demokrat, iktidarda şahin stratejisi adım adım uygulanacaktır. llk sekiz yıllık kesıntisiz eğitim tartışmalannı anım- sayın. REFAHYOL iktidarı döneminde ANAP muha- lefette iken bu tartışmalara parti sözcüsü olarak sık sık katılan Korkırt Ozal. ANAP'ın bugün de uygula- maya geçirilmek istenen görüşünü savunurken, Re- fahlılar ve şeriat cephesine, "8 yıllık kesintıslz eğitim, ancak küçük yaşlardan Kuran kursu özgühüğü, bi- zim tezimiz sizinkinden daha ileri.." mesajını verirdi. işte ANAP'ın bir yerde iktidara gelişinin olmazsa ol- maz koşulu olan 8 yıllık kesintisiz eğitim karanndan sonra şimdi yapmak istediği de bu. Kamuoyu, özgürlük ve insan hakkı ile aynmcılığın çakıştığı. demokrasi için doğru çizginin tutturulması çok zor olan türban tartışmasının çıkmazında, ANAP iktidarında Diyanet'in, ıbadetin Türkçe yapılmasını yasaklayan genelgesinin önemini atlıyor. Din kuralla- nnı tartışmak bizim boyumuzu aşar elbet. Ancak Di- yanet'in yasaklaması, insanlann anladıklan dilde iba- det hakkını ellerinden alması ne anlama geliyor? Elbette yasalar karşısında şeriatçı sermaye aynmı yapılamaz, sahipleri yüzde yüz şeriatın militanı olsa da ticari işletmelere özel haklarını kısıtlayıcı uygula- ma savunulamaz. Ama kuruluşundan işletılmesıne, her aşamada kayıt dışı. hukuk dışı pek çok açığı olan bu türden kimi işletmelere hangı hakla özel hükümet desteği, kredi verilir? Ya da Fethullah Gülen öme- ğinde olduğu üzere din kimlikli örgütlenmelere dev- let olanakları, özel hizmeti sunulur? Tabii ki Yılmaz'ın dediği gibi irtica ile mücadele, as- kerterin değil. hükümetin görevi. Ama Yılmaz hükü- metinin uygulamaları yukarıda birkaç örneği verildiği üzere bu konuda güven vermediğinde, Yılmaz'ın "Bu, bizim işımiz" demesi yüreğimize su serptirmiyor ki. Olsa otea "Askeri müdahaleye çanak tutuluyor" yolun- daki kaygıları besliyor. 12 -13 Mart 1998 tarihinde Halka Arz edilen EGS Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. hisse senetlerinin tamamı satılmıştır. Halkımızm yoğun ilgisine, Konsorsiyum Lideri Körfez Yatırım A.Ş.ne ve Konsorsiyum Üyeleri Garanti Menkul Kıymetler A.Ş. Ekspres Yatınm ve Menkul Değerler A.Ş. EGS Yatırım Menkul Değerler A.Ş.'ne teşekkür ederiz. •-E6SCAYRİMENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI Yapı Kredi Plaza C Blok Kat. 12 No. 30 80Ö20 Levent / ISTANBUL Tel.0.212.284 10 94 Fax.0.212.280 64 68 Sektörün ABD hâkimiyetine girmesinden korkuluyor Sinemacıların MAI endişesi Ekonomi Senisi - Çokuiuslu şirketlere bugüne kadar tanınmamış ayrıcalıklar getirecek olan Çok Taraflı Yatınm Anlaşmasına (MAI) Türkiye'de ilk tepki sinemacılardan geldi. Anlaşmanın Türkiye'de telif hakkının geçerli olduğu tüm sanat dallannı olumsuz etkileyeceğinı belirten yetkililer konuyu Kültür Bakanı İstemihan Talay'a ileteceklerini ifade ettiler. OECD bünyesinde 3 yıldır büyük bir gizlilik içinde yürütülen, su yüzüne çıkmasıyla birlikte 67 ülkede 600'ü aşkın sivil toplum örgütünü ayağa kaldıran Çok Taraflı Yatırım Anlaşması'na. Türkiye'den de tepki gelmeye başladı. ABD'li şirketlere özel haklar Sinema vönetmeni Ersin Pertan. anlaşma>la. ABD şirketlerine. Türkiye \ e diğer ülkelerde şirket kurarak. \erel sinemacıların \ararlandiklan tüm de\let teşviklerinden yararlanabilme hakkının getirildiğini. bunun da tüm sektörün vok olması anlamına geldiğini söyledi. Film Yön. Fiyap. Sesam ve Sinesen derneklerinin ortak bir metin hazırlığı yaptığını belirten Pertan, tnetnin tamamlanmasından sonra Kültür Bakanlığı'na iletilecegini bildirdi. Metinde. anlaşma tasarısına karşı olduklannı ve eğer Türkiye anlaşmayı imzalayacaksa mutlaka "Kültürel tsrisna'" koyması gerektiği dile getirildi. Metinde ayrıca anlaşmanın imzalanması durumunda tüm külrürel üretımimızin ABD bo>iinduruğuna gireceğine dikkat çekildi. BORSA'yı En Yeni Teknolojiyle Real-Tıme Izleyin... MKB hisse senedi piyasası takibinde data hattı ve modeme SONIstanbul: Cl/nhurıyel Cad Ûftade Sk Nc 1 Ern Han Kal 2-3 93230 Eknadağ Tel lK12)248 2'94 231 62 11 231^9 60 Faks (0212) 232 807 7 Ankara: BoğazSk No 7 : O6"^IO Gazıosmanoaşa Tel 3312' « 7 19 13 13 ha'i caks (0312) 427 14 63 Bir TV anteni ve bilgisayar kartı ile hisse senetlerinin fiyat ve işlem adetlerini anında (real-time) izleyebilecek, portföy yönetimi ve teknik analiz yapabileceksiniz. # Seans içinde alış/satış teklıfi, endüşük/en yüksek ve son işle: fıyatı ile hisse bazında ışlem adedı ve sozleşme sayısı, # Seans sonunda ağırlıklı ortalama fıyatlar, % Seaıis ıçı ve tarihsel grah'k, ® Portfoy yönetimi/on-line kâr-zarar hesabı, # Teknik analiz (en yaygın 9 adet gosterge), ^ DDE olanağı ile Excel'e verı aktarma, 0 Meta Stock'a/Meta Stock'dan verı transferi, ü> Hisse senetlerinin geçmişe dönük bilgileri. FOREKS Bilgi İletişim Hizmetleri A.Ş.