25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 MART 1998 PERŞEMBE 12 KULTUR Ahmet Umit, sistemin kendisini katil olarak gösteren bir tür 'kara roman' yazdığmı belirtiyor ^Polisiye roman,, sanayinin çocuğu' ESRA ALÎÇAMJŞOĞLt "Katil kim?" tşte polisıye roman de- nıldi mi akla gelen ilk soru. Tiirk roman geleneği içinde pek de yeri olmayan. hep ikinci smıf edebiyat olarak nitelen- dirilen "polisiye' roman türü. ariık Tür- kiye'de de 'katil uşak' anlayışının dışı- na çıkarak yeni kimliğini yakalamaya çalışıyor. 'Sis vc Gece' adlı romanıyla polisiye türe yeni bir soluk getiren Ahmet llmit son kitabı 'Kar Kokusu'nda. Mosko- va'da Marksızm eğitimi gören bir grup Türk devrimcisinin yaşadığı çarpıcı olaylan anlatıyor. Mosko\a'da. aralannda Türklerin de bulunduğu değışik ülkelerden komünistlerinbiraradaeğitım gördüğü Marksizm Enstitü- sü'ndeki vaşam, Türklerden birinin öldürülmesiyle hare- ketlenir. Herkes korku içinde bırbırınden kus,kulanmaya başlar. KGB. MİT \e Türkiye Komünıst Partisı olayı kendi açılarından soruşturmayabaş- larlar... Ahmet Cmit 'Kar Koku- su'nda. TK.P gibi Türkiye'nın en eski partisının bir dönemi- ne ilişkin ilgınç ıpuçlan verir- re bizde polisiye romanın kaynağı bu şekilde yürüveeek. Sa\aş. kara para, mafya ilişkileri. derin de\ İet dediğımiz yapı. siyasi cmayetler eksenmde yer ala- cak. Çünkü bunlar çok iyi malzeme ve- riyor. -1985-86 yılları arasında Moskova'da Marksizm eğitimi aldınız. Bu eğitinı 'Kar Kokusu'na nası yanstdı? Başmdan itıbaren eğitım benim ıçin çok önemliydi. Çeşıtli ülkelerden ınsan- ları tanımak. onlarla ders görmek çok büyük bir deneyım. Bir laboratuvardt orası. Orada edindiğım tecrübelen y az- mayı düşünüyordum. Fakat bunu nasıl yazacağımı. kurgusunun nasıl olacağı- nı bilmiyordum. Aslında bu eğitim sü- unr A ürkiye'de polisiye roman yeni yeni gelişiyor. Bunun aslında mantıklı bir nedeni var; polisiye roman sanayinin çocuğudur. Türkiye"de asıl polisiye romanın kaynağmı oluşturan öğeler, kara para. doğudaki savaşla birlikte gelişen eroin ve devletin gizil çalışmalan." ken. uzun yıllar yeraltında yaşamıs, in- sanlann yaşamına dair gerçekleri de gözler önüne seriyor. Ahmet Lmıt ile 'Kar Kokusu" ve Türkiye'de polisiye roman geleneği üze- nne konuştuk. - Türk okuruyla buluşmamz bir an- lamda "Sis ve Gece' adlı ilk polisiye kita- bınızla oldu. Bu kitabın getirdiği başan 'Kar Kokusu'na nasıl yansıdı? AHMET ÜMİT - Sis ve Gece'den önce de kuaplanm vardı. ama bunlarla geniş okur kitlesine ulaşmam gerçek- leşmedi bir türlü. Bu kitaplarm da yeni- den gündeme gelecegini \e Can Yayın- İarı tarafından basılacağmı düşünüyo- rum. Daha önce kitaplanmı tanıtma mantığı yoktu bende. 'SisveGece'nin ta- nıtım kampanyası oldu ve oldukça ses getirdi. Bir de kitabın polisiye ve iyi ol- ması da tartışma yarattı. En önemHsi de tartışma yaratmasıydı. 'Stsve Gece'nin sağladığı avantaj 'Kar Kokusu'na da yansıdı \e moral verdı. Bunda 'Sisve Gece'nin olduğu kadar Tür- kiye'de polisiye romanın çok fazla olmaması ve bu alanda boşluk olması da çok büyük bir etken. recmi otobiyografik olarak kaleme al- saydım bile polisıye roman olurdu. A- ma buna bir kurgu v apmak gerekiyor- du. 20. yiizyıl sona eriyor ve insanlığı olumlu ya da olumsuz etkileyen en önemli olaylardan biri de Ekım Devri- mı. Sosyalizm devrimı çağımızın en önemli olaylarından biri. Kitapta da bir dönemın bitış yılları anlatıhyor. Bu yüz- yıhn bir anlamda özü. anahtan var 'Kar Kokusu'nda. Kitapta herhangi bir dü- şünceyı aklama gibi bir şey de yok ay- nca. - 'Kar Kokusu'nu kaleme alırken o döneme aitkullanmadığuuzban olaylar oldu mu? Herhangi bir şey ı saklamaktan yana değildim ben. Fakat polisiye romanda öyle bir şey vardır ki kurgu her şeyi içi- ne almaz. Kurguda bazı şeyleri atmak zorunda kalırsınız. Yoksa okuvucunun dikkati başka yerlere doğru dağılır. Bu- nu bozmamak gerekiyor. Tabii her şeyı anlatmadım. ama arılatmama nedenım kurguyubozmamaktı. Bazı şeyleri sak- lamak gibi bir düşüncem yok. eleştirel olmaktan yana>ım. Polisive kurguyu sarkıtacak şev leri v azmadım. -Kitapta. bireylerin kendi iç hesaplaş- malannada >er \eriliyor. Belli birideolo- jiye bağlanmış insanlann çelişkilerini açıkçagörüv oruz. Kendiçelişkileriniz de yansıdı mı kitaba? Elbette. Onun ıçın samimi zaten kı- tap. Bu noktada bir hesaplaşma ve mu- hasebe de vaşadım. Ölümü bile göze alan. ıdeal toplum ıçin savaşan bir dev - rimci. uğruna sa\ aştığı toplumun o top- lum olmadığını görüyor. Neden böyle dıye düşünmeye başladığın- da da bir dızi hesaplaşmaya girı- yor. Ev et. bir sürü sorunu çözmüş- İer. ama gıdıp gördüğünüzde ha- yalkırıklığına uğruvorsunuz. Do- lav ısıyla düşünmeye \ e hesaplaş- maya başlıyorsunuz. Aslında ya- zarlığa v önelmemın sebebi de bu- dur. Ahlaki olmayan bir politıka içinde ver almaktansa >azar ola- rak kendimı ifade etmek daha doğru geldi. - Türkiye"de gençlerin polisiye — romana olan Ugisini nasıl değer- lendirivorsunuz? Polisıye romana son dönemde ilgi art- tı. Fakat polisive roman hakkmda genç- lenn pek bilgısi yok Polısıye romanı A\Tupa'da artık entelektüeller okuyor. Bizde ise yeni yeni farkına vanlıvor. - Moskova'da birlikte yaşadığınız in- sanlardan ne tür tepkiler aldınız? Çok olumlu tepkiler aldım. Nasıl an- lattığımı merak edıyordum. unutmuşol- duğum bazı noktalar olabılirdi. Ama okuyanlar çok iyi yansıttığımı. kıtapla birlikte yeniden oralara gıttiklerinı söy- lediler. Bu da benim için en önemliydi. Benim politik yaşamımın büyük bir bö- lümü profesyonel de\nmci olarak geç- ti. ama ideallerime o günkü gibi eleştır- meden bagh deöilim K.oşullar değışın- ce düşünce de. ideolojı de değışir ve ye- rine başkalan konur. Önemli olan ıler- lemeden vana olmak. Ahmet Cmİt bu kez 'Kar Kokusu'yla gündemde. (Fotoğraf: KUBtLAY TÜNTÜL) 'Suç ortamı büyüdü' - Polisive romanikincisıruf edebivat olarak adlandınlır. Polisiveyi diğer türlerden ayı- ran özellikler neler? Polisıye romanın ikınci sı- nıf edebıyat olduğuna inan- mıyorum. lyı polisiye. iyi edebıyattır. Polisiye türünün köklennin Sophokks'e kadar indiğini düşünüyorum. Poli- sıye roman çok satan bir tür olduğu ıçin. kötü örnekleri daha fazla. Işte bu kötü ör- nekler polisiye romanı olum- suz bir tür olarak gösterdı. Polisiye romanı öteki türler- den ayıran en önemli özellik: gizemli suçun akıcı bir dille ve sağlam bir entrikayla an- latılmaM. Ama bu. polisiye romanda dikey yan. insan psikolojisi. toplumsal ger- çeklik olmayacak demek de- ğil. Tam tersi. polisiye roman bunlan içermeli ve yeni bir düzeye ulaşmalı. Bir tür 'ka- ra roman' şazıvorum aslın- da. Katilı uşak olarak göste- ren değıl. sıstemm kendisini katil olarak gösteren. suçu anlatan ve suçun bir tür top- lumsal eleştınye de yansıma- sını ele alan bir tür polisiye. - Türkiye malzeme bakı- mından polisive için önemli bir ka> nak oluştursa da çok kısır kalmış bu alanda... Türkıve'de polisıye roman yeni yeni gelişiyor. Bunun aslında mantıklı bir nedeni "var; polisıye roman sanayı- nin çocuğudur. Türkiye"de 7O'ten sonra. 80'li yıllarda sanayileşmeyle birlikte suç ortamının da büyüdüğünü görüvoruz. Bu nesnel ortam polisiye romanın nesnelliği- ni yaratmaya başladı. Polisi- ye roman karmaşık suçu an- latır. Batı'daki gibi bir birey çıkıp da toplumsal eleştiri adına cinayetler ışlemiyor Türkıye'de. Türkiye'de in- sanlar einayetlerini saklama gereğı du> muyorlar. Adam çıkıp itırafediyorcinayetini. Bütün bunlar polisive roman için eKen^siz koşullar oluş- turu^or. Türkiye'de asıl poli- siye romanın kaynağmı oluş- turan öğeler. kara para. Do- ğu'daki savaşla birlikte geli- şen eroin ve dev letin gizil ça- lışmalan. Susurluk'la ortaya çıkan gerçekler, birçok yaza- rın hayal gücünü çok aşan karmaşık olaylan içinde ba- rmdınyor. Romanlanmda sa- dece cınayet işleyen bıreysel katilden çok. bütünüyle top- lumsal yapıya. organize suç örgütlerine doğru gelişen bir yapı v ar. Sanıyorum uzun sü- Eleştirmen Sezer Tansuğ geride yüzlerce yazı, yirmiye yakın kitap bıraktı Önce sanat tarihçisi, sonra eleştirmen Kültür Servisi - Türkiye'nin sanat orta- mına eleştirmenliğı ve eğitimciliğiyle o- tuz yılı aşkın süre emek \eren Sezer Tan- suğ, sessiz sedasız aynldıaramızdan...Ge- nde. dergilerde ve sergi kataloglarında yazdığı yüzlerce yazı ile resim. heykel. mimarlık. sinema gibi alanlarda sayılan onu aşan kıtaplan kaldı. '"tnsanveSanat*. "Sanahn Görsel Dili". "Sanata Yaklaşım"", "ŞenliknameDüzeni". u Karşıt\ Aramak", "Çağdaş Türk Sanatı". "Türk Resminde Yeni Dönem 1 " gibi kitaplannda özgün ba- kış açısıyla Türkiye "de sanatsal oluşumla- n. egilımleri ve tartışmaları irdeleyen Se- zen Tansuğ. sanat ortamının en üretken kalemlerinden bıriydi. lstanbul Üniv ersıtesi Sanat Tarihi Bölü- mü mezunu olan Sezer Tansuğ. kendisini önce sanat tarihçisı. sonra eleştirmen ola- rak nitelendiriyordu.İstanbul Üniversitesi sanat tarihi bölümü asistanlığından son- ra 1960-74 arasında Ayasofya müzesinde uzmanlık yaptı. 1977-79 arasında da Ege Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde. 1979-81 arasında da İstanbul Dev İet Gü- zel Sanatlar Akademisi'nde öğretim gö- revlisi olarak çalıştı. Remzı K.ıtabevi'nce yayımlanan "Çağ- daş Türk Sanatı" kitabı başta olmak üze- re, Türkiye'de güncel sanatı belgelemek adına öncü bir etkinlık gösteren Tansuğ. sanat dergilerinde \e kataloglarda son o- tuz yılın sanat etkinliklerine dair yazdığı yazılarla da bu alanda duyulan yazılı bel- ge eksikliğine katkıda bulunmuş oldu. Başta resim olmak üzere mimarlık. hey- kel. seramik. grafik sanatlar ve endüstri ta- sanmı dallannda Türkiye'deki gelişmele- ri ortaya koyan "Çağdaş Türk Sanatı*" ki- tabı. ilerıde yapılacak çalışmalar için önemli bir kaynak oluşturuyor. Çeşitli kurumlannda sanat alanında eği- timcilik de yapan Sezer Tansuğ. eğitmen- liğinı "öğrencilik eğiliminin bir uzantısı" Tansuğ'un cenazesi bugün İstanbul Haber Servisi - Geçen salı günü vefat eden ve sanat dünyasında büyük üzüntü y aratan eleştirmen ve eğitimci Sezer Tansuğ'un cenazesi bugün kaldınlacak Tansuğ için ilk tören saat 10.30'da Mimar Sınan Üniversitesi'nde düzenlenecek. Tansuğ. Ortaköy Mecidıye Camii'nde kılınacak öğle namazının ardından toprağa verilecek. Tansuğ, kendisini önce sanat tarihçisi. sonra eleştirmen olarak nitelendiriyordu. Sanat tarihçiliğinin eleştirel bir zekâ ve düşünceden yoksun olamayacağına inanan Tansuğ, iddialı olduğu bu alanda özgün bakış açısını ortaya koymaktan hiç çekinmedi. sayıvordu. Ders notlarını. kapsamını ge- nişleterek folk sanatı. popüler sanat. yük- sek ve seçkin sanat gibi konulan ele aldı- ğı "tnsan ve Sanat",sanatın temel sorun- lan ve sanata bakış açılarını. sinema sana- tının gelişme süreoini araştırdığı "Sanatın Gorsel Dili" gibi kitaplara dönüştüren Tan- suğ, bu gıbı kitaplannda eğitim alanında- ki "ezberciliğe" tepkisini dile getiriyor v e "gençlerin sanat konulannda ezberciliği değiLdüşünce ve irdelemeçabalannı uvar- mayı'* aınaçlıyordu. Sanat eleştirilerinde kendine özgü bir üslup kullanan ve "zor anlaşüır" olduğu gerekçesıv le eleştırılen Sezer Tansuğ. Fe- riha Büyükünal ile 1988 yılında yaptığı söyleşıde "Kolavca anlaşılır olmak bava- ğılığına hiçbir /anıan itibar etmem. Kolav anlaşılır bulduğunuz cümlelerin arkasın- da da anlaşılması zor sorular olabilir. Be- nim kolav anlaşılır olmak gibi bir mecbu- ri\etim hiçbir zaman olmamışrır. Anlaşıl- nıak mı? Hiç umurunıda değil. Düşünce- nin kısa bir cümle >a da uzun karmaşık bir cümleyle anlatılması bazı koşullar gereği- dir. Fakat bununla esas tavır değişmez ol- maz" demışti. Sanat tarihçiliğinin eleştirel bir zekâ ve düşünceden yoksun olamayacağına ina- nan Sezer Tansuğ, iddialı olduğu bu alan- da özgün bakı^ açısını ortava koymaktan hiç çekinmedi: "Eğer sanat tarihi günde- lik duvuş \e düşünceden, yaşamdan, coş- kudan uzak kuru bir deskriptirkatalogbi- limciliği değilse, bu alanda da benden hi- sini bulamazsınız." Eleştirilerinde kişisel- lıgi ön plana çıkaran Tansuğ. "eleştirme- ci va/ar olarak yaklaşımlanm kendi özel koşullarıma bağlıdır" diyor. eleştirmenle sanatçı arasında özet bir bağ bulunduğu- nu savunuyordu: "Eleştirmenle sanatçüar arasında pav laşılan bazı du> arlılık ilişkile- ri. halia ba/.ı dostluk ilişkileri \ardır. Bu ilişkiler içine insanlann birbiıierine mad- di ve manev i yönden destek olmaları da gi- rer. bakın. bir sanatçının duyarlılık ve ye- tenek kalitesi bende yakın. sıcak bir dost, bir arkadaş canlılığı > aratabilmesi ondan- dır. İşte si/e caiılı bir kriter. Benim çok iyi dostum.arkadaşım olmayan birsanatçuiyi bir sanatçı değildir. Ben bunu kendi kuşa- ğım içindesınadım vedeğerlendirmede bu- nu ölçüt saydım. Ve inanın hiç yanılma- dım." Sezer Tansuğ'un Türkiye'de resim sa- natının 1950"lı yıllardan sonraki gelişimi- nı ırüeledığı "Türk Resminde Yeni Dö- nem" bulunuyor. Bcllı bir sorumluluk bilıncıyle Türk sa- natının yıllardır takvimıni tutan çalışma- larıyla geleceğın araştırmalarına katkı sağlay an Sezer Tan^uğ. "Sanat araştırma- eısı hugünkü kendi toplumunun diyalek- tikgelişmt1 doğrultusunda kavrayarak bü- riincül bir görüse ulaşabilmişse. kişisel göz- lemlerde özelliği düşmekten korknıamalı- dır. Sanatın o kıv rak, eleav uca sığmaz kar- maşıklğında tarihsel uğrak noktalanm >a- kalayabilmek. ancak nireysel duyaıiılığın ince sezgileriy le mümkündür" dıyordu. 'Kendine özgü bir kişilikti...' ÖMER ULUÇ Çok özel bir kişiydi. Değişik bir görüşe. büyük bir sevgiye sahipti. Alışılmış düşüncelere karşı bir tavrı vardı. Ne denli ilginç biri olduğu zaman geçtikçe anlaşılacak. NUR KOÇAK Bir ölümün ardından ne söylenır ki... Çok acıh bir olay. sanat tarihimiz adına önemli bir kayıp. Kendine özgü bir kişilikti. Yazdıkları zaman içinde değerlendirilecektir. Ona benzer bir sanat tarihçisi yoktu. YAHŞİ BARAZ Sezer Tansuğ göçmen bir ailenin çocuğuydu. Baba tarafı 1876 yılında Bulgaristan'dan, anne tarafı 1918'de Makedonva'dan Anadolu'ya gelmiş.ti. Babası, bir subaydı. Tansuğ 1930"da Erzurum'da doğdu ve İstanbul'a yerleştikleri 1943 yılına dek babasının işi nedeniyle Anadolu'da kaldı. İÜ Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü'nden mezun oldu. Arif Müfit Mansel, Mazhar Şevket İpşiroğlu. Oktav Aslanapa, Semavi Ey/ice gibi önemli hocalarla. Alman sanat tarihçisı Kurt Erdman'la çalıştı. Daha sonra Türk-lslam sanatı. Bızans sanatı, Avrupa sanatı ve klasik arkeoloji (Yunan ve Roma) alanlannda sertifika aldı. Bu büyük donanıiTuyla. sanat eleştirınenleri arasında çok ayrıcalıkh biryere sahipti. Türk plastik sanatı ve resmiyle ilgilendı. Gerilimli üslubuyla, ele aldığı konuyu gündeme getirmek gibi bir başarısı vardı. Çok idealist bir kışilığe sahipti. İlk yazısını 25 yaşmdayken Yüksel Arslan'ın sergisi üzerine Yenilık dergisinde yazdı. \elken. Yeditepe. Değişim. Sanat Çevresi. Argos. Gergedan. Papirüs. Mimarlık ve Sanat, Türkiye Defteri \e Yeni Dergi'de yazıları yayımlandı. Bugün eğitimde de kullanılan 20 dolayında kitap verdi. 1964-65 vılları arasında Amerıka'da müzecılik ve taksidennı üzerine ıncelemelerde bulundu. Sezer ve ben 196^ yılında tanıştık. Cihat Burak. \üksel Arslan. Burhan Doğançay ve Ömer Vluç en sev diği ressamlardandı. Geleneksel kültürü çağda> bir biçımde yorumladıkları için onların resmini severdi. IŞILDAK VE YELPAZE ATİLLA BtRKtYE Şiir Yıllığı Ne hikmetse, şiir "medya"datartışılır oldu. Ede- bi konular, tartışma konusu olarak medyaya "düş- tü" mü, ister istemez, edebi, estetik değerinden yitiriyor. "Yapay bir tartışma konusu olarak" gündeme geldi; bu yüzden çok ilerteyemedi. derinleşeme- di. Zaten medyada bir tartışmayı, hele hele edebi bir tartışmayı nasıl derinleştireceksiniz. Acaba, "bir kısım medya'da"m\ deseydik... (Bu, medyanın bir özelliği olduğu gibi, son za- manlarda estetik ağırlıklı. derinlikli, üretken tartış- malar da edebiyatın uzağında nedense...) • • • Adam Sanat dergisi, 1993'ten beri her yıl oldu- ğu gibi. bu yıl da "Şiir Yıllığı"n\ yayımladı. Dergi- nin mart sayısıyla birlikte veriliyor "1998 Yıllığı." Adam Sanat dergisi, başka "yay/n" organlan gibi, çatal, bıçak. tencere, tava, vb. veremiyor. Kendi niteliğine uygun. kendine yaraşır bir ek veriyor... Ciddi bir edebiyat dergisi de böyle ekler vermeli. Bu sayının fiyatı, doğal olarak farklı. Ancak, ha- ni "değiyor" sözcüğü az kalır. Çünkü büyük bir emekle hazırlanmış yıllık... Her yıl olduğu gibi, bu yıl da yıllığı Mehmet H. Doğan yayına hazırlamış. Doğan, altmışın üzerinde dergiyi tarayarak, yüz yirmi beş şairden, yüz otuz altı şiir seçmiş. Bu şa- irlerin on altısı yıllığa ilk kez giriyor. 1997'de yitirdiğimiz Cahit Külebi ve Suphi Ay- timur'un birer şiiri; ve Turgut Uyar'ın bu yıl ilk kez yayımlanan bir şiiri ile Edip Cansever'in kitapla- nna girmemiş iki şiirini de almış. "" 1998 Şiir Yıllığı edebiyatçılar için bulunmaz bir kaynak. Şiir kitaplarının listesi, ödüller, olaylar, şi- ir üzerine dergilerde çıkmış yazılar, söyleşiler ve Doğan'ın yıl değerlendirmesi de yapıtın kapsa- mında. • • • Bu tür yıllıklan hazırlamak çok geniş bir araştır- ma ister. Öte yandan "seçme"ye ilişkin de sorun- laryaşanır. Kimi alacaksınız, kimi almayacaksınız; hangi şiiri alıp hangisini almayacaksınız. Mehmet H. Doğan, Önsöz'de, daha önceki yıl- larda yapılan eleştirilerden yararlandığını söylü- yor: "Bugün elinizde ilkinden daha yararlı, daha do- yurucu bir yıllık bulunuyorsa, yapılan eleştirilehn büyük payı var bunda." Hiç kuşkusuz. bir de madalyonun öteki yüzü var. Yani, "kıskançlıkların", "her şeyi kötüleme" eğiliminin yol açtığı eleştiriler... Haklı olarak, bu tür eleştirileri önemsemediğini belirten Doğan, değerlendirme yazısını şöyle biti- riyor. "7997 yılını da geride bırakarak yirminci yüzyı- lın son iki yılına girdik. Bütün bir yılın ürünlerinden seçmelerle, tanıklıklarla karşınızdayız. Eksikleri- miz, yanlışlarımız görülür, gösterilir, bağışlanır umudu ye yeni yıllıklarda buluşmak dileklerimiz- İei" • "', • • • özcesi, oldukça yararlı ve keyifli biryapıt "Adam Şiir Yıllığı". Bütün bir yılın şiir "görünümünü" su- nuyor. Bizde eskısi gibi edebiyat yıllıklan yayımlan- mıyor, artık. "Yaşayan" bir edebiyat yıllığı yok. Böy- le olunca, Şiir Yıllığı daha da önem kazanıyor. Melih Cevdet Anday'ın yıllıkta yer alan "Home- ros Böyle Derdi" başlıklı şiirinin son bölümünü alıntılayarak yıllığa uzun ömürler diliyoruz: "Doğadan kopmanın acısı Şiiri koydum onun yerine Şafaklar bulutlar yıldızlar gibi Dizeler kaldı belleğimde Işıyan dolaşan kırpışan." 'Bir İPlanda Esintisi' • Kültür Ser\isi - Türkiye'nin ilk Irlanda festivali, Firbreaga tarafından "Bir lrlanda Esintisi' adıyla gerçekleştınliyor. 22 Mart'a dek sürecek olan festivalde tiyatro, müzik ve dans etkinlikleri yer alacak. Tünel'deki Asmalımescid Sanat Galerisi'nde. İstanbul'da yaşayan lrlandalı sanatçılann resimlen sergilenecek. Sanat galerisinin üst katında Dublin tstanbul-Y'aşayan Şehırler başlıklı ses. fotoğraf düzenlemesı. danışma ve araştırma köşesı yer alacak. 22 Mart'ta gerçekleştirilecek olan İrlanda edebiyatından A îngilizce. trlandaca ve Türkçe şiir. metin okumalan akşamlanna Nevzat Erkmen de kendi çevirisi olan James Joyce'un Ulysses'inden metinler okuyarak katılacak. Geçen yıl Irlanda'da sahnelenen Beauty Queen of Leenane, 22 Mart'a dek Beyoğlu Dostlar Tiyatrosu'nda izlenebilecek. Bunun yanı sıra Galata'daki eski lngiliz Karakolu'nda, Türk ve lrlandalı çocuklann yaptığı ve lrlanda Türkiye hakkındaki izlenimlerini dile getiren resimleri sergilenecek. BUGUN • EYTl'L MÜZtK KULÜBÜ'nde Levent Yüksel ızlenebilir.CJ57 7/ 09) M CEMAL REŞİT REY KONSER SALOMJ'nda saat saat 20.00'de Idil Biret'in resitalı yer alryor.(23: 98 30) • ARKA SOKAK Müzik grubu saat 16.00da Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Oditoryum'da bir conser verecek. • MİLLt REASÜRANS AUDİTORİUM'ca saat 19.00'da Cihat Aşkın ve»Mehru Ensari'nin leman ve piyano ikilisi konseri izlenebilır/232 54 S4) • AKSANAT'ta saat 12.30'da Frank Sinatn'nm "The Reprise Collection Volume 111' konser, saat 18.00'de de Sakine Çil'in katıldığı 'Eksantrk Seramik Çaydanlıklar' başlıklı söyleşi izlenebilirY252 55 00) • FRANKONİGÜNLERİ kapsamında Tacsim Andromeda Disko'da Rai tarzının 'küçük p^nsi' Faudel'in konseri ver alıyor. • BORUSAN KİJLTÜRMERKEZİ nde aat 19.00-21.00 arası Fuat Erman-Ilke Boran'ıı katıldığı "Çağdaş Batı Müziğini Sevmeli myiz' konulu söyleşi düzenlenecek. (292 06 55) • İFSAK'ta saat 19.30'da Ömer Bakan'ıncanldığj söyleşi, dialar eşliğinde izlenebilir/292 42 U) • İSTANBUL DEVT.ET OPERA VT BA1ESİ saat 20.00'de Satılmış Nişanlı operasını sahnelior. (245 16 36) • BAKIRKÖY BELEDtYE TÎYATROLvttl saat 20.30'da Bozuk Düzen'i sahneliyor.f2.52 5'35)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle