10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 MART 1998 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Maliye ' Coşkunoğlu'nun peşinde • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Maliye Bakanlığı. yargılandığı mahkeme tarafmdan eski Karayollan Genel Müdürü Atalay Coşkunoğlu'nun haksız edindiğine kanaat getirilen ve olay tarihinden itibaren yasal faiziyle ödemesine karar verılen, ancak bugüne kadar tahsil edilmeyen 14 milyar 406 milyon 324 bin lira için harekete geçti. Saygın'dan sitem • İZMİR(AA)-De\Iet Bakanı Işılay Saygın. imam nikâhı ile yaşayan sanatçılara sitem ederek. "Sanatçılar topluma örnek olması gereken insanlar olduğu için ben bunlan ayiplıyorum, toplumun da ayıplaması lazım. Bunlar da bu davranışlanndan vazgeçmelidirler" dedi. Şırnak'ta operasyon • DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Güvenlik ku\-vetlerince Şırnak'ın, Irak sınınna yakin bölgelerinde 4 gündür sürdürülen operasyoniar sona erdi. Operasyoniar sırasında 55 PKK'li öldürüldü. Çatışmalar sırasında 3 güvenlik görevlisi yaşamını yitirdi. Moğolistan'dan ilk ziyaret • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Moğolistan Cumhurbaşkanı Natsagıin Bagabandi, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in resmi davetlisi olarak dün Türkiye'deki temaslanna başladı. Ziyaret sırasında yatınmlann karşılıklı korunması ve veterinerlik konulannda ışbirliğini öngören iki anlaşma imzalandı. KESK'ten DlSK'e teşekkür ziyareti • İstanbul Haber Servisi - Kamu Emejkçileri Sendikalan Konfederasyonu (KESK) Genel Başkanı Siyami Erdem. yönetim kurulu üyeleriyle birlikte DİSK. Genel Başkanı Rıdvan Budak'ı ziyaret ederek TBMM'deki kamu görevlileri sendikalan yasa tasansına karşı yüriittûkleri mücadeleye verdiklen destek için teşekkür etti. İstanbul DGM'ye bombalı saldırı • İstanbul Haber Senisi - tstanbul Devlet Güvenlik Mahkemeleri'nin (DGM) Beşiktaş'ta cadde üzerinde bulunan giriş kapısındaki nöbetçi kulübesinin yanına. dün akşam saat 21.30 sıralannda bırakılan bomba patladı. Patlama sonucunda can kaybı olmadı. Darbe tartışması • İstanbul Haber Senisi - Cağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, (ÇYDD) genel merkez ve tüm şubeleri adma yaptığı açıklamada. "ara rejim" ve "darbe" tartışmalarını eleştirerek bu tartışmalan yapan siyasetçiler ve yetkilileri kmadı. Abant'taki toplantınm yeri değişti. Gençler yönetim değişikliği istiyor FaziLet Yozgat'ta kamptaANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - FP'li- ler partide yeniden yapılanma ile ilgili tar- tışmalan sonuçlandırmak üzere hafta sonu kampa girecekJer. Daha önce Abant'ta yapıl- ması planlanan ancak iptal edilen toplantı ye- ri için Yozgat'taki YÎMPAŞ tesislerinin ter- cih edilmesi dikkat çekti. Toplantıda prog- ram \e tüzük değişildiğinin yanı sıra kong- reyi beklemeden yönetimde değişiklik yapıl- ması yönündeki önerilerin de gündeme ge- tirileceği belirtilirken, parti içindeki genç kuşak. Genel Başkan İsmaü AlptekuTin kol- tuğunu Grup Başkanı Recai Kutan'a dev- retmesi konusunda ısrarlı olacak. FP'nin teşkilatlanma çalışmalan sürer- ken parti kurucular kurulu ve milletvekille- ri hafta sonu iki ya da üç gün sürecek bir top- Konu kadın ve emek • Fazilet Partililer, îslamcı sermayenin önde gelen kuruluşlanndan Yozgat'taki YlMPAŞ'ta hafta sonu bir araya gelecek. Genç kuşak, genel kurulu beklemeden tüzük değişikliği yapılmasında ve emanetçi başkan Alptekin'in koltuğunu Recai Kutan'a devretmesinde ısrar ediyor. lantı ile önümüzdeki döneme ilişkin politi- bir toplantı yapması dikkat çekti. ESAMtop- kalan netleştirmeye çalışacaklar. Abant'ta yapılması kararlaştınlmışken, FP'ye geçme- yen ancak parti ile ilgili tüm kararlarda ini- siyatifı elinde bulunduran Oğuzhan Asil- türk'ün müdahalesiyle iptal edilen toplantı son anda bir değişiklik olmazsa Yozgat'ta yapılacak. Toplantmın yapılacağı YİMPAŞ tesislerinde, geçen hafta da kapatılan RP'nin yan kuruluşu olarak nıtelenen Ekonomik ve Sosval Araştırmalar Merkezi'nin (ESAM) lantısında alınan kararların FP programında yapılacak değişiklik için kaynak oluşturaca- ğı savunuldu. FP'liler hafta sonu yapılacak toplantıda program ve tüzük değişikliği konularını gö- rüşecekler. FP tüzüğünde. parti yönetim ya- pılanmasıyla ilgili değişiklikler yapılacağı belirtildi. 50 üyeli MKYK yerine daha dar kapsamlı bir Genel İdare Kurulu (GtK) oluş- turulması planlanıyor. 25-30 üyeli GİK'in dışında 50-60 üyeli bir Parti Meclisi oluştu- rulacağı ve danışma organı niteliği taşıyacak olan bu kurulda imaj değişikliği izlenimi ve- recek isimlerin ağırlık taşıyacağı bildirildi. Program ve tüzük değişikliğinin yanı sı- ra toplantıda yönetim değişikliği konusunun da gündeme gelmesi ve bu konuda yoğun tartışmalar yaşanması bekleniyor. FP'ye "gönülsüz'" geçen genç kuşak milletvekille- ri Ismail Alptekin' in kongreye kadar göre\ - de kalmasına karşı çıkıyorlar. Bu görüşü sa- vunan milletvekilleri Alptekin'in yerine Grup Başkanı Recai Kutan'ın getirilmesi ge- rektiğini savunuyorlar. Milletvekillerinin ka- patılan RP'nin Genel Başkanı Necmettin Er- bakan'ı bu konuda ikna etme gayreti içinde olduklan bildirildi. CHP Kadın Kollan Kurultayı Denizli'de tstanbul Haber Senisi - CHP Kadın Kollan, ılkini Siirt'te yaptığı kurultaylar zincirinin ikinci halkası olan "Ege Kadın KuruhayTnı 20 Mart'ta Denizli'de gerçek- leştirecek. Kadın Kollan Genel Baş- kanı Güldal Okuducu. siya- sal yaşamda yükselen kadı- nın sesini dinlemek. kadının siyasete katılımını sağla- mak, öneri ve görüşlerini panı politikalanna yansıt- mak amacıyla düzenlenen kurultaylardan ikincisinde Denizli ve çevre illerden ge- lecek on binlerce kadınla "kadın veemek" ilişkisini ir- deleyeceklerini belirtti. Kurultayda. Afyonlu ka- dınlar "Hayvancılıksektörü ve kadın emeği". Burdurlu kadınlar "Kadın emeğinin kooperatifteşme temelindeki yakJaşımı". Jzmirli kadınlar "Çalışma yaşamındaki ka- dın gerçeğini". Ispartalı ka- dınlar "Geüşen ünetim tek- nikleri ve istindaırT sorunla- nnı ele alacaklar. Muğlalı kadınlar "Çevre sorunlanyla mücadek"yi dile getirirken çalışan kadm- ların sorunlannı Kütahyalı kadınlar anlatacak. Uşaklı kadınlar tanmsal alanlarda- ki kadın emeğini. Antalyalı kadınlar turizm sektöründe- ki kadını, Denizlili kadınlar da tarımsal emekten sanayi emeğine geçişi gündeme ge- tirecekler. Okuducu, tarihteki ilk toplusözleşmenin, ilk örgüt- lü direnmenin yapıldığı Ege'de gerçekleştirilecek kurultayda tanmsal alanda yaygın olarak kullanılan ka- dın emeğinin aynlmaz par- çası olan çocuk emeğinin kullanımı üzerinde de duru- lacağını bildirdi. Okuducu. "Çocuğun ko- mnmasına yöneiik öneriler de kurultayda ineelenecek. Tanmda çalışan kadının en yaygın olduğu bölge. hızlı sa- nayileşmeyle birlikte sanayi- de çalışan kadının da yoğun- laştığı bir yapıya dönüştü. Toprakla bağını koparma- yan Egeli kadın, son 20 yıl içinde sanayi ile kucaklaşn. Egeli kadının sesi, emek ve alınteri kokuyor. Geniş sos- yal olanaklara sahip olan Egeli kadının,şimdi arükpo- litikaya damgasını \ur- masının zatnamdır" dedi. ÇtZMEDEN YUKARI MUSA KART 16 Mart katliamı protesto edfldiİstanbul Haber Senisi -16 Mart katliarmnın 20. yıldönümü, Beya- zıt Meydanı'nda. aralannda çok sayıda demokratik kitle örgütü ile ÖDP. EMEP. SİP ve HADEP'in de bulunduğu kitle tarafmdan protes- to edildı. Gösteriler de olaylar sı- rasında yaşamını yitiren 7 kişinin katillerinin "kontrgerilla" olduğu belirtilerek katillerin bulunması istendi. Istanbul Üniversitesi Merkez Kampusu önünde 16 Mart 1978 tarihinde meydana gelen ve 7 öğ- rencinin hayatını kaybettiği, 41 'inin de yaralandığı silahlı ve bombalı saldm olayınm 20. yıldö- nümünde yaklaşık 2 bin kişi Be- yazıt Meydanı'nda katillerin bu- lunmasını istedi. Katliamın yaşan- dığı Eczacılık Fakültesi'nin önüne saat 10.00 sıralannda gelen 16 Mart davasının avukatları. katli- amı kınayan bir basın açıklaması yaptılar. 16 Mart davasının avu- katlığını üstlenen Cem Alptekin, Emcet Olcaytu ve Suat Parlar'ın da aralannda bulunduğu grup. el- lerinde kırmızı ve beyaz çiçekler- le saldırının gerçekleştiğı noktada toplandı. Burada bir konuşma yapan Alp- tekin, açılan davanın zamanaşımı- na uğratılmaya çahşıldığını belir- tti. CHP II Gençlik Kollan ve CHP Eminönü llçe Başkanlığı üyeleri de saat 12.00'de Eczacılık Fakül- tesi'nin önüne karanfil bırakarak saygı duruşunda bulundular. Öz- gür Gündem gazetesi satan 14 yaş- lanndaki bir çocuk, polisler tara- findan gözaltma alındı. tstanbul Üniversite Öğrencile- ri Koordinasyonu, SlP Gençliği, Yurtsever Gençlik üyeleri ile bir- leşti. Üniversite öğrencileri. "Ha- lepçe'yi ve 16 Mart'ı unutmadık, unutmayacagız". "Yaşasın öğren- ci dayanışması". "Öğrenciler so- kaga. özgürleşmeye" ve "18 Mart'ta Kıalay'dayız" sloganlan- nı atarak 16 Mart'ta hayatını kay- beden üniversite öğrencileriyle Malatya'da oruç tutmadığı için katledilen ÜmitCihan Tarho'nun KGÖ pankartı açan ve ellerinde sapan taşıyan bir grup. basın men- suplan ile fotoğraf çekimi konu- sunda tartıştı. Grup, üniversite öğ- rencilerinin tepkisi üzenne pan- kartı indirdi. TÖDEF-İYÖDER, DLMK, Devrimci Memur Hareketi, Idil Kültür Merkezi, TAYAD. Öğrenci Meclisleri. HÖP, Halk Meclislen Eczacılık Fakültesi önünde ayn bir stanbul Üniversitesi Merkez Kampusu önünde 16 Mart 1978 tarihinde meydana gelen ve 7 öğrencinin hayatını kaybettiği, 41'inin de yaralandığı silahlı ve bombalı saldın olayının 20. yıldönümünde yaklaşık 2 bin kişi Beyazıt Meydanı'nda katillerin bulunmasım istedi. ÎÜ Eczacılık Fakültesi'nde afış asmak isteyen bir grup sol görüşlü öğrenci, ülkücüler tarafmdan engellendi. Olayda 7 öğrenci hafif şekilde yaralandı. 1ÜDER, YTÜDER. MÜDER. E- mek Gençliği. Partizan Gençlik. ÖDP'liler ve NakJiyat-lş Sendika- sı üyelerinden oluşan kortej, saat 12.30 sıralannda Çarşıkapı'dan Beyazıt Meydanı'na doğru alkış- lar ve pankartlarla yürüyüşe geç- ti. Çevik kuvvet şube müdürlüğü- nün panzerler ve köpekler eşliğin- de geniş güvenlik önlemi aldığı meydana gıren topluluk, Vezneci- ler'den gelen HADEP gençliği ve fotoğraflannı açtılar. Nakliyat-lş Sendikası Genel Başkanı AU Rıza Küçükosmanoğlu vegazetecı Me- rin Göktepe'nin annesi Fadime Göktepe tarafmdan yapılan ko- nuşmalarda. 16 Mart katliamına kanşan katillerin yakalanması is- tendi. Anma törenine 18 Mart'ta- ki duruşmayı izlemek üzere gelen 20 Alman öğrencinin de katıldığı görüldü. Yüzlerini kapatarak MLKP- gösterı düzenledi. "Öğrenciyiz, haklıyiz, kazanacagız". "Öğrenci meclisleri gücümüzdür", U 16 Mart'ın katili Susuriuk devleti" sloganlarıyla meydana yüriiyen TÖDEF'liler. Grup Yorum'un ses- lendirdiği "Gün Doğdu" marşını söyledikten sonra Merkez Kam- pus'un demirlerine "DE\- GENÇ" yazılı dev bir pankart as- tı. Öğrencilerin dağılımı sırasında müdahale eden sivil polisler, 4 öğ- renciyi gözaltına aldı. " DİSK Genel Sekreteri Murat Toknıak. Türkiye'de can korkusu taşımadan yaşamanm tek koşulu- nun çetelerin açığa çıkanlması ve temizlenmesi olduğunu belirterek "İşte bu nedenle 16 Mart katliamı davası çok önemlidir. 16 M art kat- liamı a\dınlatılmalıdır" dedi. Sosyalist tktidar Partisi (SlP) Basın Bürosu'ndan yapılan yazılı açıklamada ise. "Faşistkontrgeril- la ittifakıyla gerçekleştirilen katli- amın sorumlulan bugün tüm çıp- laklığıyla ortada olmasına karşın dava sonuçlanamamakta. zama- naşımına uğrablmak istenmekte- dir" denildi. 1Ü Eczacılık Fakültesi'nde saat 17.00 sıralannda 16 Mart katli- amının 20. yıldönümü ve TBMM'de pankart açtıkları için yann Yargıtay'da duruşmaya çıka- nlacak ögrencilere destek amacıy- la afiş asmak isteyen bir grup sol görüşlü öğrenci, üjkücüler tarafın- dan engellendi. Ögrencilere. so- palar \ e demir çubuklarla saldıran faşistler. Özlem Özkan. Yıldız A- gat, .\rzu Dirin, Nuran Cansız, Eb- ru Sorgun, Murat Altındere ve Beyza Can adlı öğrencilen hafif şekilde yaraladı. ÜZYAZII ORHAN BİRGİT Türkiye, bir hafta gibi hiç de azımsanmayacak bir zaman dilimini. yapay ve gereksiz darbe tartışmalan ile geçirdi. Bir siyasi partinin genel başkanlık unvanına sahip olunmakla parti lideri oluna- mayacağını bir kez daha or- taya koyanların, gündem sı- kıntısından ortalığın toz du- man olmasından yararlanan kimi meslektaşlarımızın, "üst düzey bir görevli" etiketinin sütresi arkasında görüş akta- ran isimsiz asker bürokratla- rımızın neden olduğu sis, bu- gün yerini parlamentodaki gensoru görüşmelerine bıra- kıyor: ANASOL-D hükümetinin başarılı ve ilkeli Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay için sağ muhalefetin verdiği gen- sorunun gündeme alınıp alın- maması bugünkü birleşimde belirlenecek. Gensoru. ilk bakışta arka- sında sayısal bakımdan güç- lü bir desteğe sahip görün- müyor. BBP, MHP. FP ve Olayı Meclis Minderine Çekmek... DYP'den 21 milletvekilinin, özellikletürban genelgesi, ki- mi bakanlık bürokratlarını gö- revden alma ve bazı müfre- dat programlannda değişiklik yapma gibi nedenlerle Uluğ- bay hakkında verdikleri gen- soru, Meclisimizin, özellikle iktidarcephesi için birtürtur- nusol kâğıdı gibi algılanabile- cek. Ortaöğretim yıllanndan bili- riz: Turnusol adı verilen bu özel alışımlı kâğıt, asit ile baz ayrı- mının yapılmasında kimya la- boratuvarlanna ilk adımlannı atmış öğrenciler için, dersle- rin genelde var olan sıkıcılığı- nı giderir, ortamı renklendirir- di. Bugünkü görüşmelerden sonra gensorunun gündeme alınmasının reddedileceğini bana kalırsa önerge sahipleri de biliyorlar. Ama onlann asıl amaçlan, üzüm yemek değil; bekçi dövmek. Günün bekçisi olarak seçi- len, ilk bakışta ANASOL-D hükümetinin DSP'li Milli Eği- tim Bakanı gibi görünüyor. Ama kimi radikal sağcılann, Uluğbay'ın üzerinden aşırtma yaparak ulaşmak istedikleri asıl hedef, hükümetin büyük partisi olan Anavatan grubu olacak. ANASOL-D, bugünkü ile birlikte kuruluşundan bu yana iki gensoru ile karşılaştı. Bi- rinci gensoru, Karadeniz Sa- hil Yolu nedeniyle Anavatan Partili Ulaştırma Bakanı için DYP'liler tarafmdan verilmiş- ti. Doğru Yol'cuların, eski üye- lerinden olan Yaşar Top- çu'dan olabildiğince hınç al- mayı amaçladıklan bu genso- ruda, parlamento aritmetiği- nin hassas dengesi Cumhu- riyet Halk Partisi, hem genso- ruya temel olan malzemeler dolayısıyla imza sahiplerine destek verdi, hem de hükü- metten "mahcup desteği"ri\ esirgememek zorunda kala- rak iki arada bir derede; so- nunda Topçu için güvenoyu verdi. Bugünkü görüşmelerde de Cumhuriyet Halk Partisi'nin durumu, görünüşte farklı a- ma, yine de iki arada bir de- rede de olsa hem görüşmeler sırasında, hem de oylamalar- da Uluğbay'ın izlediği politi- kaya güvenildiği ortaya konu- lacak. Konunun duyarlılığı açısından CHP'lilerin, bir halk deyimi ile adeta elleri mah- kûm. Aynı, hatta daha fazla bir kaos ANAP içindeki kimi mil- letvekillerini bekliyor. Açık isimleri ile Agâh Oktay Gü- ner ya da Mehmet Keçeci- ler gibi, iktidar partisinin mil- liyetçi-muhafazakâr kanadı- nın sözcülüğünü yaparak za- man zaman başkanlık diva- nındaki çıkışlan ile belirginle- şen politikacılanmızın bugün ne yapacaklan merak ediliyor. Bugünkü gensoru, aslında Agâh Oktay Güner'in, Uluğ- bay'ın türban genelgesinin uygulanmasını isteyişini ele alarak, bir başkanlık divanı toplantısından sonra yaptığı açıklamanın sonucu verilmiş- tir. O davudi sesi ile Agâh Bey değil miydi, davulun kendi boyunlarında; tokmağın De- mokratik Sol'culann ellerinde olmasından dert yanarak U- luğbay'ın üzerine eleştiri okla- nnın çevrilmesi işaretini veren. İktidar cephesinde böylesi- ne bir karmaşanın ön işareti- ni gören muhalefet, elbette bu çelişkiden yararlanarak davu- lun gerilmiş derisi üzerine, tokmak değilse de küçük kü- çük darbelerle dokunacak ve çıkacak tınlamanın sesinin nerelere kadar gittiğine baka- caktır. Bugünkü gensoru görüş- melerinde, gensoru sahipleri ile yandaşlannın yapacaklan konuşmalar benim ilgimi he- men hemen hiç çekmiyor. Ben, iktidarın büyük partisi- nin sözcüsünün neler söyle- yeceğini merakla bekliyorum. Anavatan grubu adına kür- süye çıkacak olan sayın mil- letvekili, türbanı kendi siyasal amaçları için bir bayrak gibi kullananlara selam mı vere- cek? Yoksa 1982 yılında ya- yımlanmış bir genelgeyi gün- celleştirmenin abesle iştigal olduğunun mu altını çizecek? Agâh Oktay ekibi, kendi ik- tidarlarının Milli Egitim Baka- nı için sakal ile bıyık arasında kalmış, gensorunun günde- me alınıp alınmaması için ve- recekleri oyun rengi için baka- lım hangi efendi hazretlerinin istiharesine başvurduktan sonra bugünkü birleşime ge- lecekler? Ve "mahcup desfe/c"lerini esirgemeyecekler?.. POLİTİKA GÜ1NLÜĞÜ HİKMET ÇETtNKAYA 16 Mart Katliamı... Aradan tam 20 yıl geçti... 16 Mart 1978 günülstanbul Üniversitesi merkez binasında. ellerinde bomba ve silah bulunan mili- tanlar, topluluğun üzerine saldırdı. Saldırı sonucu 7 öğrenci öldü, onlarcası yaralandı... Kamuoyu bu olayı '76 Mart katliamı' olarak bili- yor... Bugünlerde 'demokrasi dersi veren' Başbakan Mesut Yılmaz, Başbakan Yardımcısı Bülent Ece- vit, acaba '16 Mart katliamı'ru hiç merak ettiler mi? Eğeretselerdi, halen İstanbul 6. AğırCeza Mah- kemesi'nde süren davayla ilgilenselerdi 'Susuriuk çefes/'nin devlet içinde nasıl örgütlendiğini göre- ceklerdi... Başbakan Yılmaz diyor ki: "Uyanyorum... Hiç kimse irticayla mücadeleyi iktidar mücadelesine alet etmesin. Irtica ve terör- le mücadele, demokratik hukuk kuralları içinde yapılacaktır." Elbet 'irtica ve terörle mücadele' hukuk kuralla- rı içinde yapılmalıdır. Orneğin yargısız infaz, işkence, faili meçhul cinayetler hiçbir demokratik hukuk devletinde işlenmez veyapılmaz; yine demokratik hukuk dev- letinde çocuklar zindanda yatarken, işkenceciler 'kötü muamele' adıyla aklanmazlar... Bakın, Gazi katliamı sanıkları, Metin Göktepe yi katledenler hâlâ yargılanıyorlar. Davanın biri Trabzon'da, diğeri Afyon'da... Bugün Türkiye'de irtica giderek ivme kazanıyor, dinci vakıflann holdingleri ANASOL-D hükümetin- ce besleniyor, Milli Eğitim Bakanlığı kadrolan 'Türk -Islam Sentezi' modeliyle örülüyor, Fethullahçılar salt kendi okulları ve yurtlannda değil, devlet okırf- lannda da egemenliğini sürdürüyor. Tüm bunlar olup biterken asker ne diyor: ' "En büyük tehlike irtica ve terördür." 27 Mayıs'ı, 12 Mart ve 12 Eylül'ü gerçekleştiren asker, bugün siyasilerin yapamadığını yapıp 'de- mokratik hukuk devleti'ne ve 'Cumhuhyet deyr rimleri'ne sahip çıkıyor. Kimileri askerlerin bu tavrını anlayamıyor... i Onlarda diyor ki: 3 "Asker darbe yapacak!" '< Askerin darbeyle filan işi yok. -• Ekonomiyi çökerten, sosyal ve kültürel altyap»- yı yıkan ve onun yerine 'Türk-lslam Senfez/'ni yer- leştirenler, bugün askerlerin 'demokratik hukuk devleti'ne sahip çıkmalarını içlerine sindiremiyoF- lar. >'• • • • ••* 16 Mart katliamının müdahil avukatlarında'n Cem Alptekin, olayın, 'devlet içinde örgütlü çe- fe'nin işi olduğunu belgelerle ortaya koydu; katli- amda Oral Çelik'ten Abdullah Çath'ya. Haluk Kırcı'dan Yüzbaşı Mehmet AN Çeviker'e dek uzanan bağlantıların bulunduğunun altını çizdi. Avukat Cem Alptekin'in anlattıklannı, mahkeme dosyalarını inceledikten sonra ilginç bir firma adıy- la karşılaştım: 'Sancak Tül...' Birden yıllar öncesine döndüm ve Murat Bay- rak'ın Ayvalık'taki 'Sancak Tül Komando Kam- p/'nı anımsadım. 15 Eylül 1975'te Ayvalık'taki komando karrîpîrfa sızıp, orada olup bitenleri yazdım. Orada silahlı eğitim yapılıyordu. Tatilini Ayvalık'ta geçiren emekli General Hüse- yin Can, Sancak Tül'e yanlışlıkla girdiği için saldı- rıya uğruyor ve yaralanıyordu. Murat Bayrak, 1975 yılında Adalet Partisi Çanak- kale Milletvekili'ydi ve Ayvalık'ta komandolara si- lahlı eğitim yaptırıyordu. Biz Ayvalık'tayken Bülent Ecevit'in Elazığ gezi- si başlıyordu. O gün bir Ayvalıklı yurttaş bize şun- ları anlatmıştı: "Elazığ'a üç gün önce Sancak Tül kampından dört otobüs dolusu komando gitti. Komandolar Elazığ'da Ecevit'e saldıracaklar." Bir gün sonra Ecevit'e Elazığ'da saldırıda bulu- nuldu. Ben röportajı yapıp Izmir'e döndüm ve CHP Mil- letvekili Süleyman Genç'le karşılaştım. Şöyle dedi Genç: "9 Eylül günü Ayvalık'tan Izmir'e komandoların geleceğini öğrendik, aman sen de dikkat et!" Dört gün sonra Süleyman Genç ve AN Rıza Bo- dur Izmir'de elleri bıçaklı, muştalı faşistlerin saldı- rısına uğradı. Bodur ağır yaralandı, Genç ise dö- vüldü. Ben o tarihte Ayvalık'taki Sancak Tül komando kampına Başbakan Yardımcısı Alparslan Tür- keş'in, dönemin işgalci TRT Genel Müdürü Nev- zat Yalçıntaş'ın sık sık gittiklerini saptadım. • • • Evet, aradan tam 20 yıl geçti... Zamanaşımtna az bir süre kala, 2 Ekim 1995'te yeniden dava açılması sağlandı. Davanın gıyabi tutuklu sanığı eski polis Musta- fa Doğan hakkında 'yakalama işlemi' İstanbul Em- niyet Müdürlüğü tarafmdan işleme konulmadı. 16 Mart 1978 katliamında yaşamlarını yitiren Ce- mil Sönmez, Baki Ekiz, Ahmet Turan Özer, Mu- rat Kurt, Abdullah Şimşek, Hatice Özen ve A. Hamit Akıl'ın anısı önünde bugün saygıyla eğili- yoruz. 1975 yılında Ege ve Akdeniz kıyılarında silahlı ko- mando ve şeriat kampları vardı. O kamplar o yıllar siyasal iktidarların desteğinde kurulmuştu. Orada yetişenler eli silahlı çetelerdi. O çeteler Bahçelievler, Balgatcinayetlerini, kanlı Kahraman- maraş olaylannı, 16 Mart katliamını gerçekleşti- renlerdi... O çeteler, günümüz Türkiyesi'nde, devletrn önemli kurumlarında 'Türk-lslam Senfez/'ni örü- yorlar; o çeteler TBMM çatısı altında bulunuyorlar. devletin önemli makamlarında oturuyorlar... İşte sizlere demokratik hukuk devletinin bir fo- toğrafı... Bu fotoğrafa bakarken şu soruyu yanıtlamay"a çalışın: "Susuıiuk bilmecesi niye çözülmüyor?" ! E. Posta: Hikmet.Cetinkaya •/< raksnet.com Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 HAYDARPAŞA GİRİŞGÜMRÜK MÜDÜRLÜĞÜ Gümrüğümüzce Çıtaklaklar Koll. Şti. adına tescilli 60246 sayılı 27.10.1995 tanhli gıriş beyannamesinden aranılan 5.453.000.- TL'sı gelir eksiği ilanen teblıgat olarak Cumhuriyet Gazetesi'nin 03.11.1997 tarihlı bas- kısında yaymlanmıştır. Bu nedenle mükellefin bılinen adresıne yapılan teb- ligatlar lade edildiğinden söz konusu gelir eksiği ile ıl- gıli olarak ödeme emri yerine kaim oîmak üzere 7201 Sayılı Kanun'un 28. ve 29. maddeleri gereğince ilanen tebliğ olunur. Basın: 8606
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle