10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17MART1998SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Ayasofya destek bekliyor • tstanbul Haber Servisi - UNESCO'nun Ayasofya için başlattığı "Kubbe Bezemeleri Koruma Onanm Projesı"nin tamamlanabilmesi için kişi ve kuruluşların bağış desteğine gereksinim duyulduğu belirtildi. Yetkililer. 18 yıldırdevam eden Ayasofya Müzesi'nin genelindeki restorasyon çalışmalannm bitirilebilmesi için ise müzenin bir süre ziyarete kapatılması gerektiğini vurguladılar. Armutlu kıyılarında mazot kirliliği • YALOVA (Cumhuriyet) - Yalova'nın Armutlu ilçesi açıklannda 15 gün önce batan Everest Denizcilik'e ait Erişentürk gemisinden sızan mazot, Fıstıklı Köyü açıklannda kirlilige yol açıyor. Sızıntının turistik tesislerin bulundugu bölgede olduğunu bildiren Fıstıklı Köyü Muhtan Coşkun Sevinç, yetkilileri görev e çağırdı. Romanya'dan kaçak mazot taşıdığı öne sürülen geminin kaptanı Ramazan Özcan'ın mazot kaçakçılığından sabıkalı oldugu bildirildi. Umter-İş Sendikası genel kurulu • tstanbul Haber Servisi - DlSK Limter-Iş Sendikası 8. Olağan Genel Kurulu füzİa Terasilciliği'nde yapıldı. 51 delegenin 35'inin hazır bulundugu genel kurulda tek listeyle seçime girildi. Seçim sonucunda, genel başkanlığa Kazım Bakış, genel sekreterliğe Hacı Yapıcı getirilirken merkez yönetim kurulunaysa Hakkı Demiral, Kadir Horlu ve Mehmet Banndık seçildi. TED'den bin ögrenciye burs • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Türk Eğitim Derneği (TED) Genel Müdürü Keriman Oguzhan. Ankara. Kayseri. Karadeniz Ereğli. Zonguldak ve Karabük'ten sonra tstanbul'da da okul açacaklannı söyledi. Her yıl bin dar gelirli öğrenciye burs verdiklerini kaydeden Oğuzhan. burs verdikleri öğrencilerin Atatürkçü olmalanna özen gösterdiklerini söyledi. Türban soruşturması • İstanbul Haber Servisi - Istanbul Üniversitesı Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde. YÖK'ün Kıhk-Kıyafet Yönetmeliği'ne aykın davrandıkları ve ders yapılmasına engel olduklan gerekçesiyle 83 türbanlı öğrenci hakkında açılan soruşturma sürüyor. Haklarında soruşturma açılan öğrencıler. "Türbanlı olduğumuz için hakkımızda soruşturma açıyorlar ve bizi okuldan atmakla tehdit edıyorlar" dediler. (rfan Ağdaş davası bugün • tstanbul Haber Servisi - Alibeyköy Saya Yokuşu'nda Kurruluş gazetesi satarken 13Mayıs 1996tanhinde öldürülen lise öğrencisi Irfan Ağdaş'ın ailesi hukuk sa\aşını sürdürüyor. Ağdaş'ı öldürdükleri gerekçesiyle yargılanan polislerin davasına bugün Eyüp 1. Ağır Ceza Mahkemesi 'nde devam edilirken geçen oturumda mahkeme heyetinin, davanın güvenlik gerekçesiyle başka bir ile gönderilme isteğinin Yargıtay 10. Ceza Dairesi tarafindan reddedildiği öğrenildi. Ömrünü Anadolu kültürünü dünyaya tanıtmaya adayan Boratav, 91 yaşındaydı F<dklonm efsanesi öldüHaber Merkea- Ömrünü Anado- lu halkının kültürüne. bu kültürün araştınlmasına ve dünyaya tanıtma- ya adayan, Türk folklorunun efsane ismi Pertev NaiH Boratav (91) Pa- ris'te öldü. Bir haftadan ben tedavi gören Boratav 'ın cenazesi Paris'te defhedilecek. Tek partı döneminde Niyazi Berkes ve Behice Boran'la birlikte yurtdışma giden Pertev Na- ili Boratav. ABD ve Fransa'da Ana- dolu kültürünü tanıtan muazzam bir arşiv oluşturdu. Geçen yaz Türki- ye'ye gelen Boratav, doksanıncı do- ğum gününü ailesi ve arkadaşlany- la birlikte kutlamış. Paris'teki arşi- vinin Türkiye'yegetirilmesi için ku- rumlara çağnda bulunmuşru. "Arşi- vimiölmeden önce Türkiye'ye getir- meyi basarabilirsem çok mutlu ola- cağım" diyen Boratav'ın bu isteğı- ni gerçekleştirmeye ömrüyetmedi. Bir haftadan beri tedavı gören Bo- ratav; önceki gece saat 01.00 suların- da Paris"te yaşamını yitirdi. Bora- tav'ın cenazesi bugün Paris'te dü- zenlenecek törenden sonra defhedi- lecek. Asıl adı Mustafa Pertev olan Boratav, 2 Eylül 1907'de bugünkü adı Zlatograd olan Bulgaristan'ın Dandere kentinde dünyaya geldi. Türk folklor ve halk edebiyatının birçok alanında sistemli araştırma. derleme ve değerlendirme çalışma- lanna öncülük eden Pertev Naili Bo- ratav, İstanbul Erkek Lisesi'ni (1927) ve tstanbul Cniversitesi Ede- biyat Fakültesi Türk Dili ve Edebi- yatı Bölümü'nü bitirdi (1930). 1931-32 arasında Türkiyat Enstitü- sü'nde Fuad Köprülü'nün asistan- hğını yaptı. 1932'de edebiyat öğret- meni olarak Konya'ya atandı. Kon- ya Lisesi ve Erkek Muallim Mekte- bi'nde (1932-36) çalıştı. 1936"da araştırmalar yapmak üzere devlet bursu ile Almanya'ya gönderildi. Almanya'da Türk arkadaşlannın fa- şist dalganın etkisiyle Hitler hayra- nı konuşmalar yapması üzerine çi- leden çıkan Boratav. Hitler aleyhıne konuşmalar yapınca. Almanya'da müfettış olarak görev yapan Reşat Şemsettin Sirer'e ihbar edıldı ve bursu kesilen Boratav. 1 yıl sonra Türkiye'ye geri çagnldı. Türkiye'ye dönünce 1 yıl Sijasal Bilgiler Oku- lu"nda kütüphanecı olarak çalıştı. 1938"de Dil ve Tarih Coğrafya Fa- kültesi'ne girdi. 1941 "de "HalkHi- kâyeleri ve Halk HikâyeciliğT adlı teziyle doçent oldu. 1946'da profe- sörlüge >-ükseldi. Başkanı olduğu Halk Edebiyatı Kürsüsü 1948'de si- yasal nedenlerle kapatıldı. Niyazi Berkes ve Behice Boran'la birlikte Boratav'ın üniversite> le ilgisi kesil- di. Boratav. aynı yıl ABD'deki Stan- ford Üniversitesi Hoover Enstitüsü kitaplığınm Türkiye bölümünün ku- ruluşunuyönetti. 1952'deFransa'ya giderek Bilimsel Araştırmalar UIu- sal Merkezi'nde çalışmaya başladı. 1974'te buradaki görevinden emek- li olduktan sonra da çalışmalarını fahri araştırma uzmanı olarak sür- dürdü. Boratav ın yayımlanmış pek çok yapıtı bulunuyor. Pertev Naili Boratav 'ın cenazesi Paris'te defnedilecek. Öğretmen okullannın kuruluşunun 150. yıldönümü törenlerinde öğretmenliğin özendirilmesi istendi 'Oğretmenlik ideali savsaklandı'İSTANBIL/ ANKARA (Cumhuriyet) - Milli Egitim Bakanı Hikmet lluğbay, ög- retmenliği yeniden, gençler için tercih edi- len bir meslek konumuna getirmek gerek- tiğini belirtti. Milli Eğitim Bakanlığı Müs- teşar Yardımcısı Cemil Çetin, ögretmen yetiştirme işinin üniversitelere bırakıldık- tan sonra kalitenin düştüğünü ve ögret- menlik idealinin savsaklanmaya başlandı- ğını söyledi. Öğretmen okullannın kuruluşunun 150. yıldönümü törenlerle kutlandı. Milli Eği- tim Bakanı Hikmet Uluğbay. öğretmen okullannın kuruluşunun 150. yılı nedeniy- le dün Çapa Anadolu Öğretmen Lisesi'nde düzenlenen törene katıldı. Törende konus,an Uluğbay, YÖK ile bir- likte öğretmen yetiştiren fakültelerde eği- tim kalitesinin arttınlmasına yönelik çalış- malara başlandığını vurgulayarak bu prog- ramı desteklemek amacıyla bu yıl 750 ög- rencinin doktora eğitimi için yurtdışına gönderildiğini kaydetti. Lisansüstü öğre- nim gören öğretmen sayısının artmasın- dan memnuniyet duyduklarını belirten U- luğbay, lisansüstü eğitim gören ögretmen- leri. üniversitelerinin bulundugu illere ata- yarak öğretmenliği özendirdiklerini anlat- tı. Uluğbay. TBMM Genel Kurulu"nun gündeminde bulunan öğretmenlerin özlük MartgerçekyüzünügöstenttYurt Haberleri Servisi - Fırtına ve kar yağışı yurtta yaşamı olum- suz etkiliyor. Hatay'ın Erzin ilçe- sinde, fırtına sırasında başına ki- remit düşen bir kişi öldü. Dört- yol'da 10 ev ve 5 minare yıkıldı, yaklaşık 70 binanın çatısı uçtu. Osmahîye'de' 2" minare evlerih 1 üzerine yıkıldı. fskenderun'da ise 9 tekne battı. Kar yağışı nedeniy- le ilköğretim okulları ve liseler Ankara'da 1.5, Burdur ve Keçibor- lu'da 1, Senirkent'te 2. Konya'nın bazı ilçelerinde de 1 ile 2 gün ara- sında tatil edildi. Yurdun çeşitli bölgelerinde binden fazla köy yo- lu ulaşıma kapanırken, fırtına ve buzlanma nedeniyle yurdun bü- yük bölümünde elektrik kesintile- ri yaşandı. Çukurova bölgesinde önceki gece başlayan ve şiddetini sabaha kadar sürdüren fırtına can aldı. Hatay'ın Erzin ilçesine bağlı Kız- larçayı köyünde. Veli Ozcan (70) firtına nedeniyle çatıdan düşen ki- remitin başına çarpması sonucu o- lay yerinde yaşamını yitirdi. Dün geceden bu yana süren fır- tına, çok sayıda ağacın devrilme- sine, bazı evlerin çatısının uçma- sına, Kızlarçayı köyü camiinin mi- naresinin devrilmesine yol açtı. Fırtına, Hatay'ın Dörtyol ilçe- sinde da yaşamı felç etti. llk beür- lemelere göre. can kaybının olma- dığı fırtınada, 10 ev ve 5 minare yıkıldı, 3'ü okul çatısı olmak üze- re. yaklaşık 70 binanın çatısı uçtu. 400 civannda ağaç devrildi. Os- maniye'nin Mimar Sinan Mahal- lesı'nde iki caminin minaresi de evlerin üzerine yıkıldı. Olayda ölen ya da yaralanan olmadı. îs- kenderun'da fırtına, bir caminin minaresini yıktı. Siirt'in Kurtalan ilçesinde ise fırtına nedeniyle kopan elektrik kablolan. llçe Jandarma Bölük Komutanlığı'nın çatısında yangı- na yol açtı. Adana ve Mersin ise dün sabah çamur yağmunıyla uyandı. Meteoroloji Bölge Müdürlüğü yetkilileri, Afrika ülkelerinde olu- Kar yağışına her lanıan olduğu gibi çocukiar sevindi. Ankara'da okullar tatil edildi. şan toz tabakasınm bulutlar ve rüz- gârın etkisiyle Doğu Akdeniz ve Güneydoğu'ye geldigini ve gece yağmurla birlikte çamura dönüş- tüğüne dikkat çektiler. Yoğun kar yağışı Ankara'da yaşamı durdur- du. Kent içindeki yollann zaman zaman ulaşıma kapanması nede- niyle Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel programında değişiklik yapmak zorunda kalırken TBMM Başkanı HikmetÇetinde Meclıs'e güçlükle ulaşabildi. 65 trafik ka- zasının meydana geldiği Anka- ra "da. bir kişi de yaşamını yitirdi. Kar yağışı nedeniyle ilköğretim okullan. lıse ve dengi okullar An- kara'da 1.5. Burdur"da 1. Ispar- ta'nın Senirkent ilçesinde 2. Keçi- borlu'da 1, Kavseri'nin Sarız ilçe- sinde 1. Iskenderun'da 2. Kon- ya'nın Seydişehir, Beyşehır, Hü- yük, Doğanhisar, Akşehir. Bozkır. Altınekin. Cihanbeylı. Çeltik ve Ilgın ilçelerinde 2. Sarayönü. Ka- dınhanı. Taşkent. Kulu ve Yunak ilçelerinde de 1 'er gün süre ile ta- til edildi. Yağışlar yurdun büyük bölü- münde de ulaşımı aksattı. Orta Karadeniz Bölgesı'nde 310. Kon- va. Burdur, Kayseri veçevresinde de 550 köy yolu ulaşıma kapandı. haklannı düzenlemeyecek yasa tasansıy- la. lisansüstü öğrenim gören öğretmenle- rin ek ders ücretlerfnin yükseltileceğini be- lirterek böylece öğretmenler arasında li- sansüstü eğitimin özendirileceğini söyle- di. Öğretmene yapılan yatınmın. ülkenin geleceği için en üretken yatırım olduğunu \nrgulayan Uluğbay. bu adımların kararlı- lık ve bilinçle atıldığını kaydetti. Uluğbay; BBP. FP, DYP ve MHP millet- vekilleri tarafindan hakkın- da verilen ve TBMM Genel Kurulu'nda bugün öngörüş- mesi yapılacak olan genso- ru önergesinin oylamasıyla ilgili bir soruya' "TBMM hükümeti denetleme yolla- nndan biri olarak gensoru- ju betiriemiş, bu vol anaya- sayasüsolsun dive konulma- mış. Gensoruyla ilgili göriiş- lerimi yann kürsüden anl- atacagım" dedı. YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Giirüz de eğitim po- litikalannın çağın gerekleri- ne göre akılcı bir şekilde ye- niden düzenlenmesi gereği- nin bir numaralı öncelik ol- duğunu belirterek "Bundan sonra öğretmenler en az b- sans eğitiminden mezun ola- cak"dedi. YÖK'ün, İstanbul Üni- versitesi'ne bağlı Hasan Âli Yücel Eğitim Fakültesi ile Gaziantep Kilis'te Muallim Rıfat Eğitim Fakültesi ku- rulmasına ilşkin karar aldı- ğını anımsatan Gürüz. lise müdürlerinin bir profesö- rünkü kadar maaş alması. profesör maaşlannın da cid- di oranlarda yükseltümesi gerektiğini söyledi. Ankara"da da Vedat Dalo- kay Salonu'nda düzenlenen törende konuşan Milli Eği- tim Bakanlığı Müsteşar Yar- dımcısı Cemil Çetin. son dönemde öğretmenliğin sosyal prestij kaybettiğini kabul ederek bunda eğitim sisteminin önemli bir etken olduğunu belirtti. Eskiden "Türk bayrağı- nın dalgalandığı her yerde görev vapabilirim" anlayı- şıyla yatılı öğretmen okul- larında edinilen öğretmen- lik idealızminin yeniden ka- zandınlması için çalışmalar yaptıklannı kaydeden Çetin. "Öğretmen yetiştirme işi üniversitelere devredildikten sonra nitelik ve nicelik ola- rak istenilen kalitede öğret- men yetiştirilemedi. Türkçe öğretmeni gereksinimi var- ken istihdamı olmavan Al- manca ve Fransızca öğret- meni yetiştirildi" eleştirisin- de bulundu. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Aynı Senaryo mu? Yoğun bir "ara rejim" tartışması başladı. Ikfidar birtarafa çekiyor, muhalefet bir başka tarafa çeki- yor. Acaba ortada ciddi bir tehlike var mı yok mu? Eğer ortada bir "ara rejim" tehlikesi varsa, bu tehlikenin kökeninde ne var? Bu tehlike nerelerden kaynaklanıyor? Ve Sayın Başbakan'ın dile getirdi- ği üzere, "ara rejim"\n bizatihi kendisi mi birtehdrt ve tehlike? Son derece ciddi sorular bunlar. Bizim eskilerin deyişiyle "hayati sorular". Ve yanıtlanması çokgüç sorular. Önce işin adını koymak gerek. "Ara rejim" diye siyasetçilerimizin ve basının tartıştığı şeyin "Türk- çesi", Silahlı Kuvvetler'in bir "müdahale" yaptp yapmayacaklan. Silahlı Kuvvetler, böyle bir müdahalenin söz ko- nusu olmadığını ima eden açıklamalar yapıyorlar. Zaten başka türlü imalar yapmalan da mümkün de- ğil... Cumhurbaşkanımız ve başbakanımız; bu "söy- lentilerin" bir yakıştırma olduğunu dile getiriyorlar ama oldukça tedirginler. Aynı tedirginlik parlamento içi ve dışı muhalefet partilerinde de var. Fazilet Partisi. böyle bir müda- halenin nelere mal olacağını hesaplıyor. Biryandan Refah'ın devamı olduğu mesajını veriyorlar, biryan- dan da yeni bir parti olduklarına dair mesajlar yay- maya çalışıyorlar. Gelişmelere karşı tavır alma ni- yetindeler. Aynı tedirginliği DYP'de de görüyoruz. Bir yan- dan "tak-şakçılığın" unutulmadığının umudu ve beklentisi içindeler; öteyandan. liderlerinin malvar- lığının sıkıntısını yaşıyorlar. Adalet mekanizmasının çalışmaması, hatta çökmüş olmasının getirdiği ra- hatlık içinde, "şaibelerden" kurtulmayı umut edi- yorlar. CHP provoke ediliyor. MHP, böyle bir müdaha- le olduğu takdirde, kendisine ne gibi "görevler" dü- şebileceğinin hesabı içinde. HADEP. kabağın ken- di başına patlayacağının bilincinde. fakat üyeleri- ni ve "dışardan gazel okuyanlan" denetleyemıyor. Yani işler tam anlamıyla kanşmış durumda. Biraz yukarıda, önce işin adını koymak gerek demiştim. Şimdi ikinci olarak, bir saptama yapa- lım ve Türkiye gibi ülkelerde, askeri bir müdahale- nin "gerekçesinin" ya da "ortamının" her zaman var olduğunun altını çizelim. Gerçekten, eğer bir ülkede sınıflar arasında böy- lesıne bir gelir uçurumu ortaya çıkar ve uçurum git- gide derinleşirse, her türlü müdahalenin ortamı var demektir. Zira bu gelir uçurumu toplumun belli ke- simlerinde umutsuzluk ve sısteme karşı inançsız- lık ortaya çıkartır. Ve böyle bir ortamda siyasal yel- pazenin sağ ve sol ucu "prim yapmaya" başlar. Insanlar, "Bu sistem değişsin de ne olursa ol- sun..." demeye başladıkları zaman, müdahalenin "ortamı" gerçekleşmiş olur. Fakat müdahalenin ortamının ya da gerekçesi- nin ortaya çıkması da yetmez. Birde müdahalenin "bahanesini" ya da "bahanelerini" bulmak veya yaratmak gerekir. Bu da "mücadeleyi sokağa çek- mekle" olur. Yanlış anlaşılmak istemiyorum. Böyle söylemek- le, işi sokağa çekenleri bir müdahaleye gerekçe ha- zırlamakla suçlamak gibi bir niyetim asla yok. On- ların önemli bir bölümü, sokağa dökülmekten baş- ka bir çareleri kalmadığı için sokağa dökülüyorlar. Ama korkanm bu durumu "birileri" istismar etmek niyetinde. Geçen haftanın olaylarını düşündüğüm zaman tüylerim ürperiyor. Ankara'da binlerce memurun üzerine panzerlerle giden emniyet güçlerı, Gazi Mahallesi'nde PKK bayrakları açan gruba müda- hale etmiyor... Memuriara "sözde örgütlenme" hakkı verecek olan sahte yasa tasarısına karşı çıkan CHP'yı ba- san Kamu-Sen üyelerine müdahale etmeyen po- lis, CHP'lilere müdahale ediyor. CHP otobüsünün üzerine siyah çelenk dikmek isteyene dokunmu- yor, bu çelengi indirmek isteyenleri copluyor... Manisa'da işkenceci polislere beraat karan ve- riliyor. Acaba doktor raporu dışında, işkencenin ne gibi bir kanıtı olabilir? Video filmini çekip mahke- meye getirecek değiller ya... Ve bir başka mahkemede. polis ifadeleri yeterli kanıt sayılıp pırlanta gibi gençlerin yaşamı karartı- lıyor... Çiller'i dolandırarak örtülü ödenekten, DYP'ye oy sağlama bahanesiyle para alan Parsadan mah- kûm ediliyor, Tansu Hanım "Bunun benimie ne il- gisi var?" diyerek demokrasi havariliğine devam ediyor. Samimi kanaatim (belki de umudum), Silahlı Kuvvetler'in, herhangi bir müdahale hevesindeol- mamalan. Ama "ortam" da var, bahane de yaratı- hyor. Şimdi de "türban olayı" ile yangının bacayı saracağından korkuyorum. Bu sorunu, olayı "ge- nelleştirmeden" çözmek gerek. Bundan 3-4 sene önce, benzer bir senaryo gün- deme getirilmek istendiği zaman, Şanar Yurdata- pan aramış ve "Tokta, biz bu filmi gördük. Karşı uçtan biriyle öğrencilere bir çağn yap" demıştı ve Abdurrahman Dilipak la bir çağn yapmıştık. (Bundan ötesi ayrı bir hikâye oldu...) Şımdı Dilipak da "keskinleşti". Galiba çağn yapacak adam kal- madı... Birilerinin ağzının suyu akıyor ama "ara rejim'' nerede sorunları çözmüş? Ne zaman akıllanacak bunlar? Öğretmene ek ANKARA (Cumhurryet Biirosu) - 55 hü- kümet, gre\: toplusözleşme öngörmeyen ve 360 bin memura sendika hakkını yasaklayan tasandaki ısrannı sürdürürken; kamu çalışan- lan karşı mücadelelerini "irade bildirim form- lan"yla ortaya koyacakJar. Hükümet. Kızı- lay'da gaz bombasıyla dağıtılan memurlann tepkisini. Kurban Bayramı öncesinde öğret- men maaşlanna ek zam tasansını yasalaştıra- rak yumuşatmaya çalışacak. TBMM Genel Kurulu'nda yaklaşık 2 haftadır görüşülen, 46 maddelik kamu görevlileri sendikalan yasa ta- sansının ancak 5 maddesi kabul edilebildi. Bayram öncesinde çıkanlması bekJenen öğret- men maaşlanna ek zam tasansıyla, eğitim-öğ- retim tazminatlan, ek göstergelerdeki iyileş- tirmelerle >-üzde 18'lik artış sağlanacak. Öğ- retim üyelerini kapsamdışı bırakan tasarı, ek ders ücretlerinde de yüzde 60'lık artış öngö- rüyor. KESK üyeleri, yann TBMM Genel Ku- rulu'nda görüşülmesine devam edilecek olan tasanya karşı yine tüm illerde alanlara inecek- ler. KESK Merkez Yürütme Kurulu'nun tasa- nnın geri çekilmesi için belirlediği yeni çalış- malar da şöyle: • Işyerlerinde. "Grevli.toplusözleşıneH.ör- günenme özgüıiüğünü kısıdamavan bir >asa olmasını uvgun buluvorum" ve "v-asanınMec- lis'tegörüşüldüğü şeküv leçıkmasını uv gun bu- luyonım" seçeneklerinın yer aldığı 'İrade be- lirleme formlan" imzaya açılacak. 25 Mart 1998'de sona erecek kampanyanın sonuçlan TBMM Başkanlığı'na ve siyasi partilerin grup başkanlıklanna iletilecek. 0 Siyasi parti yetkilileriyle merkezi ve il- ilçe teşkilatlannda 19-20 Mart tarihleri ara- sında görüşülecek. 0 Kamu çalışanlan kendi il millervekille- rine 27 Mart î998 tarihine kadar yasanın geri çekilmesi ile ilgili taleplerini faksla bildire- cekJer. 0 Türk-lş, Hak-lş. DtSK ve meslek odala- nyla görüşülerek tasanya karşı birlikte etkin- lik düzenlenmesi için çalışmalar yapılacak. Dr. Benjamin Spock'un kitabı Incil'den sonra en çok satılan kitap olmuşru Çocuk eğiliıııiııiıı iüılii kuratncısı öldü Dış Haberier Servisi - Çocuklann bakımı ve yetiştirilmesi konusunda yazdığı kitaplarla milyonlara ulaşan ve anne-babalara çocuk yetiştirmekten zevk almayı salık \eren Dr. Benjamin Spock (94) California'daki evinde önceki gün > aşama veda etti. Spock. 1946 yılında yayımlanan "Bebekve Çocuk Bakımr adındaki llk kitabıyla çocuk yetiştirilmesi konusundaki geleneksel teoriyi çürütmüştü. Spock. edebi olmavan kitap dalında tncil'den sonra en çok satılan bu kitapta. anne ve babalığın bir zevk olması gerektiğini söylüyordu. Değişik dillere çevTİlen ve 50 milyon adet satan kitap, anne-babalann çocuklanna olan tutumunu değiştirmesinde önemli bir rol oynamıştı. Dr. Spock. 196O'lı yıllarda Vietnam Savaşı'na karşı yapılan eylemlere katıldı. 1972 yılında sa\ aş karşıtı Halkın Partisi'nden başkan adayı olan Spock. oyların >üzde birinden azını alabildi. Insan hakları mücadelesini ömrü boNiınca sürdüren Spock, 1980Tİ ve 199O'lı yıllarda ABD'nin Küba'ya u>guladığı ambargoları eleştirdi. Dr. Spock'un 150 bin dolan bulan yıllık gelirine rağmen sağlık mai>raflan y üzünden son aylarda maddi sıkıntı çektiği, karısınm kısa bir süre önce okuyuculardan maddi destek îstediğı belirtildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle