Katalog

17MART1998SALI CUMHURİYET SAYFA 15 Buca'daÇok sayıda dernekten oluşan ızmir Kadın Platformu temsilcileri, "kadın etkinlikleri" çerçevesinde 9 Mart'ta Buca Cezaevi'ndeki adli tutuklu kadınlan ziyaret etmek ister. Süt, şeker, çay, pasta, kahve ve sigara gibi armağanlarla cezaevi kapısına gelen kadınlardan bir temsilci yoğun çabadan sonra cezaevi müdürünün odasına kabul edilir. Temsilci, cezaevinde dışlanmış, ezilmiş ve unutulmuş adli tutuklu kadınlan ziyaret etmek istediklerine ilişkin dilekçeyi verir. Müdür okur, "Böyle bir yetkim yok" der ve kadın haklan gibi sözleri devletin temeline dinamit koymak isteyen teröristlerin kullandığını anlatmaya başlar. Böylesi bir benzetme platform temsilcisinin hoşuna gitmez ve gereken yanıtı verirken müdür zile basıp görevliyi çağınr: - Hanımın görüşmesi bitti, alın götürün! Elektronik posta: [email protected] Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Dayak, eğitimin bir parçası olmuş... "Yönetimin de bir parcası olmadı mı!" A ra rejim tartışmasıyla erken seçim beklen- tisi üzerinde yoğunlaşan iç politikanın iç- ler acısı halini bir kez daha hep birlikte iz- liyoruz. Politika üretmeyi laf üretmek sanan siyasiler önce askerler üzerinden siyaset yaparak son- ra da askerlerin siyaset dışında kalması gerektiğini söyleyerek kısır bir döngünün içinde dolanıp duru- yorlar. Tabii bu arada, gündeme getirdikleri "darbe"yle birlikte hukuk devleti ve demokrasi laflannı da ağız- larından eksik etmiyorlar. Ama demokrasi ve hukuk devleti, hep kendileri için gerektiğinde akıllarına ge- liyor. Mesut Yılmaz'ından Deniz Baykal'ına. Tansu Çiller'ınden Bülent Ecevit'ine, Hüsamettin Cindo- ruk'undan Necmettin Erbaka(maya)n'ına kadar hepsi aynı döngünün içinde değil mi? Siyasilerin son lafazanlıkları darbenin ne kadar kötü bir şey olduğu ve ülke sorunlarına çözüm üret- Siyaset mediğini anlatmakla başladı. Bugünlerde bir darbe olacakmış havasında devam etti. Sonra tartışmalar Genelkurmay Başkanı Orgeneral Ismail Hakkı Ka- radayı'nın görev süresi üzerinde odaklandı. Ardın- dan Karadayı'nın görev süresi uzayacak mı uzama- yacak mı, uzamazsa Orgeneral Çevik Bir'in önü kesilmiş olacak mı olmayacak mı sorulanna yanıt aran- dı. Özetle havanda su dövüldü. Ve ne hazindir ki lafazanlıklara doğru teşhis yine Genelkurmay'dan geldi: Gündemi saptırmak! Kronik enflasyon, müzmin ayrılıkçı terör ve irinli irtica karşısında hiçbir varlık gösteremeyen siyasi- lere sormak gerek: Varsayalım ki Genelkurmay Baş- kanı görevde bir yıl daha kalmanın hesabını yapı- yor; sizler oturduğunuz koltuklarda bunca yıldır ay- nı hesabı yapmıyor musunuz? Hem de en antide- mokratik yöntemlerle! Hukuk devleti ve demokrasi lafı ederken samimi olduğunu kanıtlamak için önce Siyasi Partiler Yasa- sı'nı değiştirin de görelim bakalım ne kadar hukuka saygılıymışsınız ve Seçim Yasası'na bir el atıp mil- letvekili aday listelerinden elinizi çekin de görelim bakalım ne kadar demokratmışsınız! Afrika'nın balta girmemiş ormanlarındaki en ilkel kabilede sorunlan çözmek vaadiyle başa geçen "re- is'lere bile bizdeki "siyasi lider"lere tanınan kadar hak tanınmaz herhalde. Iktidara geldiğinde hiçbir iş yapma; nasıl olsa mu- • halefete düşünce iş yapmayan iktidarın yıpranma- sından yararlanıp tekrar iktidara geçeceksin! Son bir saptama: İrtica, her darbeden sonra biraz daha palazlandı ama irticanın varlığı demokrasiyi yozlaştıran siyasi- lerden kaynaklanmıyor mu! Ö M Ü R K Önce göz MORART sonra MOZART dinle '" Ömür E. Kurum ıSESSÎZSEDASÎÎO) NURİKVRTCEBE Yüksek Yerilim Hattı Erdinç UTKU - Açıl susamaçıl! - Vizen var mı? Bir intihal konusunda iki yazışma Abdi Ipekçi Belgeseli ileTürkiye Ga- zeteciler Cemiyeti'nden ödül kazanan Can Dündar'ın bu çalışmasında Reis kitabından kaynak göstermeden yarar- landığı yolundaki iddialar üzerine ya- pılan iki yazışma: "Sayın Vedat Yeniçeri, Can Dündar Cemiyetimize gönder- diği yazıda Öteki Yayınevi'nin 17.02.1998 tarihli bir yazısının fotoko- pisini eklemiştir. Fotokopide Reis isim- li kitabın 17 Ekim 1997 tarihinde da- ğıtıcılara verildiğine değinilmektedir. Cemiyetimize yapılan bir başka baş- vuruda ise sizin Doğan Yurdakul'a gön- derdiğiniz bir yazının fotokopisi eklen- miştir. Bu yazıda Can Dündar'a hita- ben faks çekmediğiniz ayrıca ' 17 Şubat 1998 tarihinde Anka- ra dışında olduğunuzdan bahse- dilmektedir. Konuyu açıklığa kavuş- turmak için yönetim kurulumuz sizden bilgi istenmesinin uygun olacağı görü- şünde birteşmiştir. Yanıtınızı bekler, ba- şarı dileklerimi sunarım. Saygılanmla. Leyla Tavşanoğlu, Genel Sekreter." "Sayın Leyla Tavşanoğlu, Türkiye GazetecilerCemiyeti, Istanbul 2.3.1998 tarihli yazınızda sözünü et- tiğiniz iki metinden aslolanı, Sayın Do- ğan Yurdakul'un isteği üzerine kendi- sine göndermiş olduğum ve altında imzam bulunan ekli fax metnidir. Say- gılanmla. Vedat Yeniçeri." PALAS PANDIRAS Artık şöhret olmak için soyunmak yetmiyor; mutlaka bir skandalın parçası da olmak gerekiyor. Müfit Bozacı AYDINLANMA ATEŞİ tletişün: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95 'DU, tam bağımsız bir devletin onsuz olmaz koşuludur' Manisa ADD. "Dil, ulusun te- mel öğesidir" dıyerek tzmir TRT'den Turan Özgür başkan- lığında 20 şube üyesi bayana dik- siyon kursu veriyor. tstanbui Cumok "'Cumhuriyet Kıtap Kulü- bü'nün (CKK) Taksim Salo- nıTnda Cumok'lann yoğun ilgi- si ile heyecan vericı bir toplantı yaptık. Sevgili Avdın Engin yö- netti; gazete yönetiminden Hü- dan Zorer'in katıldığı 'Atatürk İlkeleri Işığında Çağdaş Yaşam İlkeleri' konulu birpanel düzen- ledik." JVIanisa APD " Büyük Atatürk. daha 191 l'li yıllarda sade Türkçe ve Mılli Ede- biyat akımlan ile ileilenmiş ve 1928'HarfDevrimi'ile cehale- tin kapısını kapatmıştır. Dil, ulus olmanın temel öfesi. eğitim ve külrür birlıâinin en önemli araci Istanbul Cumok'un CKK Taksım vtlonu'nda yaptığı toplantıya gazetemiz yazarı Aydın Engin ve yönerici Hüseyin Giirer katıldı. seyiıı Giirer. CKK'den Ahmet İnce'nin katılımıyla CKK-Cu- mok işbirlığinı tartıştık. Gazete- mizin ilgisi bize yeni bir ivme kazandırdi. Önümüzdeki haftalar- da bu konuyu geliştirerek sonuç- fandırmayı ve olumlu haberler verebilmeyi umuyoruz. Bu per- şembesaat 19.00'daBostancı'da- ki TURÇYAD lokalinde topla- nıyoruk." Ereğli/Karadeniz ADD "21 Mart'ta Tema Vakfı ile 'Erozyonla Mücadele ve Yasal Boyutları' konulu. Emekli Org. Kemal Yavuz. Prof. Dr. Liitfi Baş ve Tema Vakfı Genel Müdü- rii Umit Giirses"in katıldığı bir panel düzenliyoruz. 25 Mart'ta Nâzım Hikmet'in 'Kuvayi MiJliye' oyunu, Erdemir Sineması'nda" 18.30 ve 20.30 sa- atlerinde iki seans olarak sahne- lenecektir." 1Ü Öğrenci Kültür Merkezi Felsefe Kulübü "Felsefe Kulübü olarak 25-28 Mart arasında 'Felsefe ve Bilinç' ana başlıklı 'III. l lusal Felsefe Öğrencileri Kongresi'ni düzen- liyoruz. Katılımcılann 'Tarih Bi- linci". 'Dil ve Bilinç', 'Bilincin Yabancılaşması". 'Etik ve De- ğerler ve Bilinç', 'Felsefi Eği- timi-Felsefe Öğretimi' alt baş- lıklan doğrultusunda sunacakla- n bildirilerin yanısıra film gös- terimi. tiyatro, konser. gezi gibi etkinliklere de yer verilecektir." ÇYDD Genel Merkez "ÇYDD, 84. şubesi Van ile. Doğu Anadolu'daki ülkenin bi- linçli yurttaşları ile buluştu. 14 Mart'taki Van Halk Eğitim Mer- kezi'nde yapılan açılış nedeniy- le aynı gün Prof. Dr. Türkân Saylan, Doç. Dr. Sabahat Atar Gürel, Haluk Bekiroğlu ve Nur- olup. tam bağımsız bir devletin onsuz olmaz koşuludur. Ata- türk "ten devraldığımız 'ulusal dil' bılinciyle şubemizin Kadın Komisyonu'nun projesı olarak Türkçemizın zenginliği ve can- lılığını daha iyi ortaya koyup ge- liştirmek ve doğru kullanımını sağlamak amacıyla bir "diksi- yon' kursu düzenliyoruz. Izmir TRT'den Turan Özgür. dernek merkezinde şubemize üye 20 ba- yana diksiyon kursu veriyor." Samsun ÇYDP ~ "Şubemız. 'Bir Işık da Siz Yakın' kampanyasına destek amacı>la 27 Mart saat 19.00'da Kapalı Spor Salonu'nda 'Bulut- suzluk Ozlemi' konsen düzen- liyor Biletler. ÇYDD Samsun Şubesinde satıJmaktadır. Tel-Faks: 0.362.233 81 18 " Akşehir ADD "Dünya KadınlarGünü. ADD. Yardımsevenler Derneği. ÇYDD ve diğer kuruluşlann katılımıy- la kutlandı. Aynı gün ADD. köy- lerde kadınlara günün önemini anlattı ve götürülen sağlık ekip- lerince köy kadınlarının sağlık taramalan yapıldı." Bugün # BeykozHastanelerini veFab- rikaianm Yaşatma-Geliştirme Girişimi; saat 14.00'te Beykoz Belediyesi Nikâh Salonu'nda 'Sağlık Sorunlan ve Hasta Hak- fan' konulu bı'r panel düzenli- yor • Türk tnfeksivon Vakfı, saat 10.00-17.00 arasında Dekanlık Sergi Satonu'nda vakıf yaran- na bir kermes düzenliyor. Psi- kolog-yazar Suna Tanaltay ve psikiyatrist-yazar Erdoğan Ta- naltaykermese kaölarak kitap- lannı imzalayacak. ÇİZGİLÎK KİMİL MASARACI •••;Qİ; < HARÖt SEMÎH POROY BULUT BEBEK \LR.4Y çtfrçl MIRMIRLAR UĞUR DIRAK f B^Zt Di;- c LİR... TARİHTE BUGUN MiMTAZ ARIKAN 17 Mart NUSRETMAflNGEMİSl I9fs're BU sece, nusfEr MAVIN İ MIŞ 26 MfY/t/ YÜKLÜ OL4N6C- MI, BuyİİK BİR DİKKAT V£ S£S- SİZl IK İÇtNDS, OÛSMAH2JRHU- fMlt<£Tr/RMEDEN GĞ. TAMAMLAMISTI. NUS- Öİ NB YAKALANMAO4N GERİ MEYİ D£ BAŞARD/. ŞİMPİ HER. KESjHgVECAMLA SABAtf/ BeKLr'rpRDU. ERTESİ GÜN, BİL\ YÛK BİRZAFEHE GEBEYOi: ÇAHAKKALE ZAFE'RI'/. KUŞADASIASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas N'o: 1994 498 Karar No: 1997 738 Davacılar Mehmet Tutar \e Ramazan Kamber vekili tarafından dava- lılar Erdai Tiirker ve Mehmet Şeker aleyhine açılan dava konusu Kuşada- sı ılçesı Soğucak kövü 2675 \ e 2676 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin "ta- pu iptali ve tescıl" davasmın mahkememızde yapılan yargılaması sonu- cunda. Davanın reddine karar verilmiş olup karar davacılar \ekili tarafın- dan temyız edilmiştır. Tüm arama \e araştırmalara raömen davalılardan Erdal Türker'e ışbu temyiz dilekcesı tebliğ edilememiştir. Adı geçenin davacılann temyız dilekçelerine karşı dıyeceklenni. işbu ilanın ilan tari- huıden itibaren ! 5 günlük süre içinde mahkememize bıldırmesi. aksi tak- dirde bu sürenin sonucunda dosyanın temyız ıncelemesine esas olmak üzere Yargıtav'a gönderileceğı ılan olunur. 24.2.1998 Basın: 11212 İZMİR ASLİVE 8. HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 99^ 951 Davacı Refık Tuncer. Ruteks Tekstil Ürünleri San. Tic. AŞ vekili ta- rafından davalrlar (Cimor Filıdis. Niko Filıdis. Eli Irini Filidis aleyhine açılan sözleşmenin iptali davasında. Davalı Kimon Filidis adına Musta- fabey Caddesi No: 36 2 Alsancak-)zmır adresıne gönderilen tebligatın tebliğ edilmeyerek lade edilmesi \e zabıtaea yapılan adres araştırma- sından tebhğe varar adresının bulunamaması nedeni ile duruşma günü ve dava mahıyetınin davalı Kımon Fılidis'e ilanen teblığine karar veril- miş olup. Davalı Kimon Fılıdıs'ın duruşma günü olan 11.5.1998 günü saat !O.25'de Izmir 8. Aslıye Hukuk Mahkemesı duruşma salonunda hazır bulunması veya kendısıni bir vekille temsil ettirmesi teblı| yeri- ne kaım olmak üzere ılan olunur. 10.3.1998 Basın: 1İ223 GÖRÜŞ Prof. Dr. TURKKAYA ATAOV Almanlar İki Yüzlü mü? Alman toplumu birbirine benzemeyen uçların arasında gidip gelmektedir. Bazılarına göre Al- manlar Prusyatutuculuğu, faşisttotaliterlik, komü- nist yönetim ya da neo-Nazizm gibi bir çeşit oto- riterliğin mutlaka tutsağı olacaktır. Gene bazıları- na göre Almanya'nıngeçmişindeçoğulculuğada- yalı bir demokrasi geçmişi de vardır. Madame de Stael'in Almanya'yı "Avrupa'nın kalbi"diyetanım- laması yerindedir. Bu nedenle, Almanlar neyse, bu durum tüm kıta için de önemlidir. Bizim kuşağın çocukluğundan anımsadığı ve OrsonVVelles'in "ÜçüncüAdam" filmindedegö- rülen, Erich von Stroheim saç tıraşlı ve monokl- lu olup işgalci Amerikan askerinin yere attığı izma- riti eğilip almak zorunda kalan eski Alman soylu- su artık yoktur. O toplumun yerini zengin, gelişmiş, teknikte ileri ve nüfusu çok bir Avrupa ülkesi al- mıştır. Özellikle iki Almanya'nın birleşmesinden sonra, yakın tarih bilinci içinde olan bazı Avrupa- lılar bu ülkenin bir kez daha, başka yollardan da olsa, kıta hegemonyasına kalkışması konusunda duyarlıdır. Böyle bir endişe Bismarck'ın kendin- de bile vardı. Başbakan Yılmaz'ın Almanya'ya iliş- kin değerlendirmesi başkafannca önceden çok söylenmiştir. Gerçekten, AJmanya kadar bir uçtan ötekine, özel- likle kısa sürede gidip gelen toplum az bulunur. Ay- nı süre içinde Amerika sadece tek bir çizgide ge- lişme gösterirken, Almanya yüzlerce prenslik bi- çimindeki dağınıklıktan sonra 1871 'de birleşebil- miş, Hitler zamanında aşırı bir merkezcilik gör- müş, onu önce dörde ve sonra ikiye bölünme iz- lemiş, en sonunda iki Almanya da bir araya gel- miştir. Bu bölünme ve bütünleşmeler Prusya oto- riterliğinden Weimar demokrasisine, oradan Hit- ler Nazizmine geçişe de tanık olmuştur. Almanya'nın geçmişinde Kant, Goethe ve Beethoven'in yü- celiği de. toplama kamplarının akılalmaz çirkefli- ği de vardır. Bu nedenle, Almanlar bazı yabancılara bazen çok iyi, bazen çok kötü gözükmüşlerdir. Yalnız düşman- larının değil, müttefiklerinin de nefretlerini kazan- dıkları zamanlar da vardır. Tarafsız Belçika'yı or- dularıyla iki kez çiğneyerek tüm dünyayı şaşırtan onlardır. Birinci Dünya Savaşı'nda zehirli gazı ilk kullanan da Almanlardı. Aralarındaki saldırmazlık paktına (1939) karşın, Sovyetler'e ansızın saldıran da (1941) onlardı. Ya Avrupa Yahudilerıni gaz oda- larına yollamaları! Binlerce rehineyi kurşuna diz- mede onları geçen yoktu. Afrika'da müttefikleri Italyanların ellerindeki motorlu araçlara el koyup onları kızgın çölde yürüten de Almanlardı. Alman geçmişinde Aydınlanma ve liberalizm idealleri de eksik değildi. Örneğin, Humboldt, in- giliz Mill'in "özgürlük Üstüne" yapıtına denk bir ürün bırakabilmiştir. Ama onun hemen karşısına bir A. M. van denn Bruck, Nietzsche ve Hegel dikili- verir. Bu karmaşaya hedef olan Alman halkında ka- bul edilmiş tavırlar yoktur. Bu nedenle, kalabalık yığınlar Hitler'in desteğine koşabilir. Onun yıkıl- masının yerini de katıksız bir özgür düşünce ala- maz. Hugo Preuss, Hans Kelsen ya da Carl Schmitt örneği büyük teorisyenler çıkmamıştır. Bu ortamda "Alman ruhu tüm dünyayı iyi edecek- tir" diyen ozan Emanuel Geibel'in egilimi sık sık ağır basar. Titiz bahçıvanlar Reichstag denen parlamento binasının önündeki ünlü ıhlamurağaçlarını itinay- la düzeltirken. başka Almanlar koca meclisi yak- mışlardır. Almanya'da artık kimse çizmesinin to- puğunu "şak" diye vurmuyor, sivri uçlu mihver giy- miyor ve gözlerinden yalnız birine cam yerleştir- miyor ama, Türklere karşı tavırlarında görüldüğü gibi, birçoğunun ensesi bize Grosz'un çizimlerini anımsatıyor. Almanya'nın coğrafyası bile kısa sürede kaç kez degişti. Hatta, bayrağı da. Değişmeyen bir şey var: Ulusal marşı - "Almanya tümünün üstünde!" BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4SOLDA.N SAĞA: 1/ Kolay kolav karar vereme- yen. ikircikli. 21 Birişegönlüol- ma...Haberci.3/ Yelkenlere açı- lan deliklere ve halat ılmıklenne geçırilen meta! halka.4/Gelir... 6 Evrensel alıcı j olan kan grubu. 5/Eskıdıldebu- 8 run... Pasifık • Ok>anusu'nda birada-dev let. 6/ Sodyu- mun simgesi... Sevinç belirten bir ünlem... Bir yağışşekli.7/Kısaman- 2 to. 8/ Kıra... "Benım — 3 olmuş dilim Ne desem yâr incınir" (Türkü). 9/ Kendisine inanılan. sır verilen kımse... Hındıs- 6 tan'da ölen kocasının ce- sediyle birlikte ateşe atı- g lıp yanan ve ermış sayı- lan kadınlara verilen ad. _ YUK.AR1DA.N AŞAĞIYA: 1/ Sınırlarda buiunan küçük kale. 2/ Sınır nışanı... Ince vapılı. 3/ "Kışlanın önünde — sesi var Bakın çantasında acep nesi var" (Türkü)... Kuyruk- sokumu kemiği. 4/ Çıkar yol. çare... Yumurta biçiminde olan. söbe. 5/ Ölen yenıçerilerin çocuklanna verilen ad. 6/ Emniyet yayı. 7/ Muğla'nın bir ılçesı... Bilgiçlik tasla- yan kimse. 8/ Olumsuzluk belirten bir önek... Ağrı Da- ğı'na verilen bir başka ad. 9/ "Ne kendi eyledı rahat ne halka verdi huzur Yıkıldı gıtti cihandan dayansın ehl-i —-" ... Adlan sıfat yapmakta kullanılan bır yapım eki. URLA ASLİVE HUKUK MAHKEMESİNDEN EsasNo W 5 4:i Daıacı Sıilejman L'jsal larafınifan davafıfar Malıve Hazınesi. Deraırcılı kö- >iı rtEelkışılığını temsılen ko; muhtarlıjı \c orman gene! miıdûrlüjiı aie\hıne Urla. Demırcılı köyü. köy cıvan me\ kıınde kiın u,Mnmazm tapulama tespıılenn- de tespıt hancı bırakıldığını. halbukı taşınma2ine\\elıvatınm Sefenhısarlı Mab- raune Mıthat bevlere aıt ıken 1949 vılında babasi Ahmet tarafından satuı aiın- dıjııu \ e sağiıeında da lendısıne lajramazuı bağıslandığını. bır mudde! bahasr tarafından üiamıf edıldıkıen sonra kendısı tarafmdan kullanıldığını. gerek ken- dısının gerekse euel malıklenn toplam zıhethklennm ""0 \ılı askın mzasız \« fasılasız zılyetlıkknm bulundugunu. taşmmazın ze>tınlık \ e antn arazısı ola- rak kullanıldığını. devamlı surette ekın ve tutun zıraan japıldığını. ta^ınmazm zıl- yetlıkle kendı adına tescılıne karar \enlraesini akp etmekle>apılanaçıl vargı- lamasında DavasırasuKİatoayaSülejTnanUvsdlveElıfDırektajınmazdahak- lan olduğunu ılen sürerek müdahale talebıne buiunmuşlardır Vtahkememız ara karan uvannca tescı] ılanJannm japılmasma Urar tenimı$ rjulunduğundan' Ur- la. Demırcılı. Köyıçı me\ kıınde kâın. hudutlan doğusu orman. batısı 130 nolu. Malıye Hazmesı'ne an >er. kuzeyı kısmen 94 nolu Malıje Hazınesı'ne aıı yer >e kısmen tespıt hancı ve halen Ahmet L'y<al zılyetlıgındekı jer. guneu tespıt han- cı >er u ondan «nra S9 nolu Malıye Hazınesı'ne aıt \er ancak S9 parsel ile da- \a konusu >er arasında bulunan kısım kısmejı Hakkı Eğnkıılah \e hsmen de MahmutTeke zıljetlığmdekı >er Vukanda hudutlan behrtılen ajinmazmalda bu- hakkı olduğunu ıddıa edenlenn son ılan tanhınden itibaren 3 a\ lık sure ıçm- ie mahkememızm 1995 421 sayılı dosyasına müracaaıla tescıle ıtıraz dav ası ıka- me etmelen ılan olunur Durusrna giınu 2" 05 199S. saat 9 00 Ba»m 11216