26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
fe SAYFA CUMHURİYET 28 ŞUBAT 1998 CUMARTESİ 8 DIŞ HABERLER ABD ve İngiltere, Annan-Saddam anlaşmasını sertleştirmek için diğer üyeleri ikna etmeye çalışıyor. Güveıılîk KonseyTne baskı Rusya tank satışını yalanladı • MOSKOVA (AA)- Rusya Dışişleri Bakanlığı, Kıbns Rum kesimine 40 adet T-80/u tipi yeni tank satışı haberini yalanladı. Bakanlık Sözcüsü Gennadi Tarasov haberin asılsız olduğunu ve Kıbns Rum kesimi ile imzalanan yeni bir tank satış sözleşmesi bulunmadığını söyledi. 1995 yılından itibaren imzalanan eski sözleşmeler uyannca Kıbns Rum kesimine T- 80/u tanklan teslim edildiğini anımsatan Tarasov yeni bir tank satış sözleşmesinin imzalandığı yolundaki haberlerin asılsız olduğunu söyledi. Tarasov, Yunanistan'ın tank ihalesi açması halinde. ülkesinin buna ilgi göstereceğini de ifade etti. Tarasov ülkesiyle Yunanistan ve Kıbns Rum kesimi arasında gelişen askeri teknik işbirliğine "Akdeniz'de gerginliği arttırdığı şeklinde işlevler yüklenmesinin temelsiz ve üzüntü verici olduğunu" söyledi. Blair Sinn Fein'i reddetti • LONDRA (AA>- Kuzey frlanda Banş Süreci ile ilgili taraflan Sinn Fein'i hariç tutarak dinlemeye başlayan İngiltere Başbakanı Tony Blair, Sinn Fein'in görüşme taleplerini ise "Ceza sürenizi doldurun sonra gelin" diyerek reddetti. Blair ile frlanda Başbakanı Bertie Ahern'ün, banş görüşmelerinde Dayton Modeline sıcak baktıklan belirtıliyor. Görüşmelerin basından uzak tutulması ve dış etkilerden anndınlması için taraflann ülke dışında bir yerde buluşturulmalan düşünülüyor. Blair ile Ahern'ün aynca Kuzey trlanda ve Irlanda „ * Cumhuriyeti'nde "* yapılması düşünülen halkoylamasını da görüştükleri ifade ediliyor. ABD silah ambargosunu kaldırdı • PRETORİA (AA) - ABD, Güney Afhka'ya uyguladığı silah ambargosunu kaldırdı. ABD Başkan Yardımcısı Al Gore ve Güney Afrika Devlet Başkan Yardımcısı Thebo Mbeki, dün yayımladıklan ortak bildiride. Güney Afhka'nın Amerikan yapımı silahlan veya Amerikan parçası içeren silahlan almasını ' engelleyen ambargonun kaldınlmasıyla ilgili karann hemen uygulanacağı kaydedildi. FU4T KOZLUKLU VVASHEVGTON -BM Güven- lik Konseyi, Irak'ı anlaşmaya uy- maya zorlamayı hedefleyen ka- rar tasansı için çalışmalannı sür- dürüyor. İngiltere, anlaşmanın herhangi bir ihlalinin "Irak için en şiddetli sonuçlara yol açacak- ör" maddesinin tasanya dahil edilmesi için bastınyor. 5 Güvenlik Konseyi üyesi ABD, Çin, Fransa, ingiltere ve Rusya metin üzerinde tartışma- lannı sürdürürken BM kaynakla- n tasannın gelecek hafta oylan- masının beklendiğini belirttiler. ABD ve tngiltere, Irak ile BM ara- sındaki anlaşmanın incelenme- sini çabuklaştırmak amacıyla "Irak'agözdağı" olarak nitelenen karar tasansının bir an önce Kon- sey'den geçirilmesi için üyelere baskı yapıyor. •" İngiltere, karar tasansına anlaşmanın ihlalinin en şiddetli sonuçlara yol açacağı yolunda bir madde eklenmesini istiyor. Rusya, Fransa ve Çin ise otomatik saldın anlamına gelecek ifadelere karşı çıkıyor. tngiltere tarafından kaleme la Irak Devlet Başkanı Saddam nan, gelecek hafta başında ger- alınan tasan metni önceki gün Konseyin 5 daimi üyesine dağı- tılmış. öteki üyelere ise içeriği hakkında bilgi verilmişti. Londra, tasanya Irak'ın anlaş- mayı ihlal etmesi halinde "en şid- detiisonuçlarla karşuaşacağT ko- nusunda bir madde daha ekle- mek istiyor. Söz konusu "şiddet- li sonuçiann" ne olduğu açıkça ifade edilmemekle birlikte, Rus- ya, Fransa ve Çin "ABD'ye oto- matik saldın hakkı vermek" an- lamına gelebilecek bu tür bir ifa- denin karar metninde yer alma- sına karşı çıkıyor. ingiltere'nin BM Daimi Tem- silcisi Sir John \Veston gazeteci- lere yaptığı açıklamada. tasany- Hüseyin'e 2 mesaj venlmek isten- dığinı belirterek "Bu mesajlarda, Irak işbirliğine yanaşırsa rünelin ucundaki ışığın görülebileceği vıırgulanacak ve en iist düzeyde siyasi irade bclirtilerek imzala- nan anlaşmanın mutiaka uygulan- ması gereğinin altı çizilecek" de- di ABD'nin BM Daimi Temsil- cisi Bill Richardson da "Bu ka- rar tasansı anlaşmayı uygulama- ya geçirmenin bir yolu. Irak'a yanuş anlaşılması mümkün ol- mayan bir mesaj göndemor. An- laşmaya uymazsa, bedclini ödeye- cek ve çok ciddi sonuçlar yaşana- cak" dedi. BM Genel Sekreteri Kofi An- çekleşmesi planlanan VVashing- ton ziyaretini erteledi. Erteleme karannın BM Güvenlik Konse- yi"nde Irak ile ilgili görüşmele- rin devam etmesi sebebiyle alın- dığı bildirildi. Irak Başbakan Birinci Yardım- cısı Tank Aziz, BM Genel Sek- reteri Kofi Annan ile vardıklan anlaşmaya göre Irak'taki kitle imha silahlannı denetleyecek uz- man ve diplomatlara güvenmedi- ğini ancak onlarla çalışacaklan- nı söyledi. Fransız TF1 televizyonuna bir demeç veren Aziz, Irak'taki 8 başkanlık sarayını denetleyecek olan gruba güvenip güvenmedi- ğine ilişkin bir soru üzerine "Dog- rusunu söyiemekgerekirse ceva- bun hayır. ama onlarla çalışaca- ğız. Çünkü BM Genel Sekreteri Kofi Annan'agüveniyorum" şek- linde konuştu. Aziz "Bir anlaş- ma imzaladık. Şimdi Sayın Genel Sekreter'in göndereceği özel ko- misyonu bektiyoruz. Bağdat"a gel- dikİeri zaman da onlarla birlikte çalışacağız" dedi. Suriye Devlet Başkanı Hafiz Esad, Rusya'nın Ortadoğu soru- nunun BM kararlanna uygun ola- rak çözümüne katkıda bulunma- sından memnunluk duyduğunu söyledi. Suriye resmihaberajan- sı SANA'ya göre Rusya Parla- mentosu'nun alt kanadı Duma'nın Başkanı Gennadi Seleznev'i ön- ceki gün Şam'da kabul eden Ha- fız Esad, Rusya'nın bölge sorun- larının çözümünde yeniden rol alma karannı olumlu buldukla- nnı belirtti. Zengin ülkelerin baskısına karşın yoksul ülkelere kirli atık satışlan yasaklandı Artık rahat kirletemeyecelder• Malezya'daki konferansta konuşan sanayiciler, yasakJann yoksul ülkelerin ekonomilerine ağır darbeler indireceğini savundular. KUCHING (AFP) - Yoksul ülkelere zehirli atık satan zengin ülkelerin, sa- tışlara yasak getirilmesi- nin, mali bunalım içinde- ki Asya ülkelerinin eko- nomilerini daha da sarsa- cağını öne sürmelerine kar- şın zehirli atık ticareti ya- saklandı. Malezya'nın Kuching kentinde beş gün süren ve dün sona eren kon- feransta, on yıl önce yapı- lan ve tehlikelı atıklann denetlenmesini öngören Basel Anlaşması hayata geçirildi. Konferansa katı- lan hükümetler, endüstri lobicileri ve çevTeci örgüt- ler, zengin ülkelerin zehir- li atıklannı yoksul ülkele- re göndermelerinin yasak- , lânmasına ilişkin anlaşma üzerindefarklı görüşler be- lirttiler. Basel Anlaşma- sı'nın hayata geçirilmesi- ne ilişkin Konferans'ın son gününde 117 üye ülke, zen- gin ülkelerin yoksul ülke- lere tehlikeli atık satması- na küresel yasak getiril- mesine karar verdi. Ma- lezyaÇevre Bakanlığı Mü- dür Yardımcısı Rosnani İb- rahim "Yasağın nezaman uvgulamayakonacağınıbil- miyoruz. Bu üye ülkelerin yasağı onaylamasına bağ- h" dedi. Yasağın uygulan- ması için anlaşmaya taraf olan ülkelerin en az üçte bi- rinin parlamento onayı ge- rekiyor. Konferansa katılan sa- nayiciler, yanlış yorumla- nan bir yasağın, değerli ikincil madde ticaretini köstekleyerek işsizliğe yol açacağını ve gelişmekte olan ülkelere yaşamsal hammadde akışını önleye- ceğini öne sürdüler. Yasa- ğın, gelişmekte olan ülke- lerdeki milyonlarca dolar degerindeki atık tesisleri- ni tehlikeye atacaği ve ya- sadışı atık ticaretini başla- tacağını savunuyorlar. Greenpeace tarafından yayımlanan bildiride ise "Atık tüccarian tehlikeli maddeieri saüp para ka- zanırken az gelişmiş ülke- lerdcki insan sağlıgı ve çev- re zehirticaretinekurban ediliyor'' denildi. Green- peace, ABD ve Avustral- ya'nın, yeniden dönüştürü- lebilir madde maskesi al- tında kurşun-asit pili sattı- ğını belirtiyor. Bir örgüt yetkilisi "Her ülkedeki durum farklı ol- duğu içinilk bakıştazarar- sız görünen bir madde bü- yük sorunlara yol açabi- nr" diyerek yasağı, Afrika ülkeleri gibi uygun pıyasa koşullan olmayan, yeterli hükümet denetimi ve do- nanımlı tesisleri olmayan ülkelere zehirticaretini ön- leyen iyi niyetli ve dürüst bir girişim olarak nitelen- dirdi. Petrol işleme, plastik ve kağıt, ilaç, kımya, tekstil, madencilik, elektronik, gı- da endüstrileri ve hastane- lenn tehlikeli atık üreten unsurlar olduğu belirtili- yor. Cenevre'deki Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kal- kınma Konferansı'ndan (UNCTAD) bir yetkilı. Ekonomik lşbirliği ve Kal- kınma Örgütü (OECD) üyesi 29 ülkenin sattığı atıkiann büyük bir bölü- münü Güneydoğu Asya ülkeleri. Çin ve Hindis- tan'ın aldığını söyledi. Etkisi alüna aldığı her yerde felaketlere yol açan El Nino. Latin Amerika'da güzel bir sürpriz yapü. El Nino göl doğurduLIMA (AA) - Güney Amerika'nın batı kıyılan açığında 2-7 yılda bir orta\a çıkan muazzam kütleli sıcak Pasifik Okyanusu suyunun dünya çapında yol açtığı iklim değişikliği sendromu olan El Nino, getirdiği büyük seller ve kuraklıklann yanında kocaman bir göl de doğurdu. Peru'nun kuzeyindeki çölde, El N'ino'nun getirdiği son şiddetli yağışlann ardından, yüzey genişliği baİammdan ülkenin ikinci büyük gölü olan ElNina doğdu. Başkent Lima'nın 800 km kuzeybatısında Büyük Okyanus kıyılanna yakın bölgedeki Sechura Çölü'nde, aralık ayından beri >ağan şiddetli yağmurlar. önce iki lagün (denizkulağı) dogurup geçen hafta sonunda da lagünlerin birleşmesiyle "ülkenin ikinci büyük gölünü" iyiden iyiyc belirgin duruma soktu. Peru'nun Japon asıllı Dev let Başkanı Alberto Fujimori önceki gün El Nino gölü El Nina'yı zıyaret etti ve gölün en geniş yerını 40 km, uzunluğunu da 300 km olarak tahmin etti. Bu tahmin, gölün en azından üç-dört bin kilometre karelik bir alana yayılmış olacağını gösteriyor. (Van Gölü 3 bin 713 km. kare; Ankara Mogan 6 km. kare, Eymir 1.5 km. kare. dünyanın en büyük gölü Kafaları kuma gömmeye devam Ne yardan vazgeçerim ne serden Rusya'nın Tambov kentine bağlı Dubovoye köyünde eşine az rastlanan bir şey oldu. Köy halkının isteği göz önüne alınarak köy meydanına aynı anda hem bir kilise hem de bir Lenin heykeli yapıldı. Bir anket yapmışlar, Moskova'daki fuhuş sorununu nasıl çözmek gerekir sorusuyla. Yanıtların yüzde 38'i "Artık bu işi yasal hale getirmenin zamanıdır" demiş. Ona yakın bir oran, yüzde 33, "Istemezük; cezai tedbirler arttınlsın, fuhuşun kökü kurutulsun" buyurmuş. Yüzde 17 "Bırakın bu işleri, nasıl gidiyorsa, öyle devam etsin" diyerek anketçilere kendilerini yormamalannı tavsiye etmiş. Ve bütün anketlerin medan iftihan "Valla bilmem ki, ne desem" havası çalan kararsızlann oranı ise yüzde 12 çıkmış. Butür anketler birbirini izlerken Rusya'nın bazı uzak kentlerinden, bazen de başta Baltık ülkeleri olmak üzere çeşitli eski Sovyet cumhuriyetlerinden "Tamam, kesin karar verdik; ya bugün ya yann bir genelev açacağız" haberleri gelmeye devam ediyor. Anketlerin ve haberlerin yanı sıra, bir de gerçek yaşam var, hiçbir şeye aldırmadan sürüp giden. Gerçi fuhuş da Moskova'yı başkent edinmiş durumda, ama son zamanlarda öteki kentlerde de ciddi bir olgu haline geliyor. Ortalık yasal olup olmadığı belli olmayan paçavra porno- erotik yayınlarla dolu. Sex-shop zincirleri yayıldıkça yayılıyor. Cinsel devrim dev adımlarla ilerliyor. Rusya Parlamentosu'nun, hükümet binasının, Moskova Belediyesi'nin kenarında kıyısında en yaşlısı 20'sinde taşralı, Ukraynalı ve Moldovalı kızlar pazartanıyor; çocuk satışlan düzenleniyor. Hal böyleyken böylesine yaygınlaşmış olan fuhuşu "yasal açıdan" kabul etmemek, pek çok "yetkili" açısından nedense bir "prensip meselesi". Çeçenler Rusya V ikiye böldü Kapsamlı bir anketin sonucuna göre Rusya toplumunun yüzde 47'si, Çeçenistan'ın Rusya'dan aynlmasının her iki taraf açısından da daha hayırlı olacağını düşünüyor. Göçmen atağı sürüyor Son yıllarda öteki BDT ülkelerinden Rusya'ya göç edenlerin sayısı 3 milyona yaklaşıyor. Göçmenler Bürosu yetkilileri, 2000 yılına kadar bu sayının iki kat artmasının beklendiğini açıklıyor. ABD uyuşturucu raporu Türkiye önemli geçiş yolu' VVASHINGTON (Cumhuriyet) - ABD Dışişleri Bakanlığf nın uyuşturucu raporunda, Türkiye'nin, Güneydoğu Asya'dakı afyon sahalarıyla Avrupa'daki büyük uyuşturucu pazan arasında "önemli bir geçiş yolu" olduğu vurgulandı. Rapora göre. Türk uyuşturucu mafyası, Afganistan ile Pakistan'dan A\Tupa'ya eroin götürürken Ortadoğu'ya da cinsel gücü arttırdığı savunulan "kaptagon" ilacı taşıyor. 1997 yılına ilişkin veriler çerçevesinde hazırlanan rapora göre, Batı Avrupa ülkelerinde tüketilen ve Pakistan ile Afganistan'da üretildiği belirtilen eroinin yüzde 75 'i Türkiye üzerinden geçiyor. Rapordaki bilgilerde, Afganistan ve Pakistan'da üretilen bazmorfinin, Istanbul yakınlanndaki ve Güneydoğu Bölgesi'ndeki laboratuvarlarda eroine dönüştürüldüğü anlatılıyor. Türkiye üzerinden Batı Avrupa'ya sevk edilen eroinin aylık miktanysa 4 ilâ 6 ton olarak ifade ediliyor. Raporda, terör örgütü PKK'nin uyuşturucu kaçakçılığındaki rolüne de dikkat çekiliyor. Bu böİümde, PKK'nin uyuşturucu ticareti yapanlardan pay aldığı. Avrupa'ya sevkıyat sırasmda "önemMbirrol''üstlendiği belirtiliyor. ABD Dışişleri'nin uyuşturucu raporunda, kara para aklanmasıyla mücadele amacıyla yasal düzenlemelerin gerçekleştiği, ancak asıl uygulamanın önemli olduğuna dikkat çekiliyor. 650 sayfalık raporun dört sayfadan oluşan Türkiye bölümünde, Susurluk olayına da değiniliyor. Susurluk konusu anlatılırken Türkiye'nin hâlâ. aralannda kamu görevlileriyle parlamenterler ve uyuşturucu kaçakçılannın karıştığı bu olaym etkılenni yaşadığı kaydediliyor. Superior 82 bin 100 km. kare) Peru Balıkçıhk Bakanlığı uzmanları, El Nina'nın çukurlaşan alanlarının derinliğini ortalama 10 metre olarak saptadılar. 6 km. kare'lik Ankara Mogan Gölü'nün derinliği suların yükseldiği ilkbaharda ancak 5, Ortadoğu- Eymir Gölü'nün derinliği ise 12 metreyi buluyor. El Nino'nun doğurduğu El Nina'yı, Sechura Çölü'nün göbeğindeki çırpıntılı kahverengi sulannda tekne ile gezen Peru Cumhurbaşkanı Fujimori "Bu göl, El Nino'nun ne muazzam su yığdığı konusunda insanlara iyi bir fikirveri}<or. Etrafimza bakın. Gözün görebildiği her yer suyla kaplı" dedi. Peru'yu bu yıl vuran El Nino, ülkenin kuze\r ırmaklannı taşırdı, kentleri seller götürdü.Devlet Başkanı Alberto Fujimori. iki lagünün birleşmesiyle oluşan El Nina için "Thicacagölünün üçte biri büyüklüğünde olabilir" diyor. Kıyılarının >ash olduğu And Dağları'nın 6 bin 400 metreyi aşan doruklarına komşu Titicaca"nın yamaçlannda dünyanın en yüksek ekıli arazisi yer alıyor. Burası, denız yüzeyınden 4 bin 700 m. yüksekliktekı bir arpa tarlası. Lima Katolik Üniver- sıtesı'nden coğrafya öğretim üyesi Sanıel No\oa Goycochea "El Nina. soyu tükenmetehükesi geçiren bazı kıyı rürleri için bite> (flora: bitki örtiisii) ve dire> (fauna: Bölge hayvan çeşitleri) bakımından çok yararlı olacaktır" dıyor. Novoa, El Nino dalgası ülkeden çekildikten sonra bu gölün buharlaşmaya başlayacağını, sonradan bu üç dört bin km. kare'lik alanın sulak. nemli topraklara dönüşeceğini, sonunda tümüv le kuruduğunda tanm için zengin bir işleme katmanı toprak bırakacağını bildirdi. Novoa, gölün engın çapıyla en azından birkaç yıl yaşayacağını tahmin ediyor: "El Nino, (bir yandan >ikarken bir yandanda) Peru krvilarma bir bakınıa yeni bir taze hayat ka> nağı oluyor." El Nino, Ispanyolca şımank çocuk demek. Bu arada, Avustralya Ulusal Üniver- site'sinde, ülkenin önde gelen bilim adalannın katıldığı El Nino Buhranı ve Tarihi konulu bir konferans düzen- lendi. Konferansın düzenleyicilenn- den bilim adamı Richard Grove, son 5 bin yıldaki bü\aik hastalıklann ve si- yasi olaylann El Nino ile bağlantısı ol- duğunu öne sürdü. Grove. El Nino'nun, Fransız Devrimi'ne, 14. Yüzyılda Av- rupa'yı kıran Veba salgınına etkisi ol- duğunu ve gribin önde gelen nedeni ola- bileceğini ifade etti. Ortadoğu 'da 'Komşuluk Forumu' SERKANDEMİKTAŞ AMMAN - Türkiye ve Crdün, Ortadoğu'da ıstık- rar ve refah için Irak'ın komşulannın bir araya gele- rek yaşama geçirecekleri Komşuluk Forumu oluştur- dular. Bölgenin kitle imha silahlanndan anndınlma- sını da öngören forumu ortak bildiriyle dünyaya açık- layan iki ülke, Irak \e ABD"ye diyalogmesajını ver- di. Ortak bildiride Irak'ın BM kararlanna uyması ve ambargonun bir an önce kaldınlması da yer aldı. Dışişleri Bakanı İsmailCem. Crdün gezisinin ikin- ci gününü tamamlayarak dün Türkiye'ye döndü. Cem, sabah saatlerinde Ürdün Dışişleri Bakanı Javed Ana- ni ile ortak basın toplantısı düzenledi. İki Dışişleri Ba- kanı "nın yayımladığı ortak bildiride şu unsurlar yer aldı: - Taraflar Irak ile BM arasında yaşanan bunalımın benzerlerinın yaşanmamasını arzu ederler. Bu kaj>- samda Irak'ın komşulan. bölgede güvenlik, istikrar verefahıngüçlendinlmesı ıçın Irak'tn uluslararası top- lumla işbirlığı yaparak durumunun normalleştıril- mesi için bir plan geliştirmelıdirler. - Ürdün, Ismail Cem'in 4-5 şubat günlennde Bağ- dat'a yaptığı ziyaret sırasında başlattığı ve şu mad- deieri içeren inisiyatifini memnunlukla karşılar. 1. Kurumsal bir çerçeveyı de dışlamadan, Irak ve komşulan için bölgesel güvenlik ve güven arthncı ön- lemleri içeren bir düzenleme. 2. BM Güvenlik Konseyi'nin 687 nolu karan ve 1994 Ürdün-tsrail anlaşmasında öngörüldüğü gibi Ortadoğu'da kitle imha silahlan ve bunlan fırlatan sis- temlerden anndınlmış bir bölge yaratılmasını amaç- layan bir girişim. 3. Irak halkına uygulanan bütün ekonomik yaptı- nmlann kaldınlmasını kolaylaştıracak çabalann des- teklenmesi. 4. Irak'ın topraklan üzerinde egemenliğini uygu- lamasmm sağlanması \ e tüm Irak halklannm güven- liğinin güvence altına ahnması için aşamalı bir plan. - Türkiye \e Ürdün bu girişimin Körfez Sava- şı'ndan kaynaklanan sorunlann çözülmesi için birte- mel oluşturabileceğını düşünmektedirler. Bu amaç- la her iki taraf yukandaki 4 maddenin yaşama geçi- rilmesi ve çabalann dığer bölge ve ilgili ülkelerle eş- güdümlü uygulanması için bir komşuluk forumu ku- nılması için her türlü çabayı göstermede uzlaştılar. Danışma temaslan - Her iki taraf bölgesel ve ikili konularda her sevi- yede yapılacak danışma temaslannın arttınlmasının önemine işaret ederler. Bu kapsamda komşuluk fo- rumunun oluşturulması, Ortadoğu banş sürecine kat- kılan. ikili ilişkilerdeki gelişmeleri gözden geçirmek amacıyla her iki ayda bir ya da kriz anında yüksek düzeyli toplantılar düzenlemevı kabul ettiler. Türkiye ve Ürdün ortak bıldınde Ortadoğu banş sürecinin geliştirilmesı için de şu konularda uzlaştı- lar: - Her iki ülke Ortadoğu banş sürecindeki tarafla- nn mevcut tıkanıklığın aşılması ve verdikleri sözle- ri tutacaklannı umut etmektedirler Her iki taraf ts- rail hükümetinin gereklı adımlan atarak banş süre- cinin canlandınlması ve Filistin ile yaptığı anlaşma- yı uygulaması gereksinimini vurgularlar. Basın toplantısında tsmail Cem bir soru üzenne, bu girişimin iki ülke ve bölge ülkelerinin gelecekle- ri açısından çok önemli olduğunu işaret etti. Bu gi- rişimi Ürdün"ün desteklemesinden büyük memnuni- yet duyduğunu belirten Cem "Bu süreç. Irak'ın kom- şulannın destekleri eleştirileri \e önerileriyle süre- cektir" dedi. Anani de Ürdün Kralı Huseyin'in de Tür- kıye'nın bu ginşimine tam destek verdığini teyit et- ti. Dışişleri Bakanı Cem. basın toplantısında Arap gazetecilerinın Türkrye- Israil ilişkileri ve Kuzey Irak'a yönelık askeri operasyonlar konulanndaki so- rulannı da yanıtladı. Cem, Türkiye'nin hangi ülkey- le olursa olsun yaptığı işbirliğinin üçüncü taraflara karşı olmadığını belirtirken Kuzey Irak'a yapılan as- keri operasyonlann da terorizmle mücadele kapsa- mında yapıldığını vurguladı. HAYDAR ALİYEV 'Petrolünyolu Bakü-Ceyhan' TOKYO (Reuters) - Azerba>can Cumhurbaşkanı Ha>darAfiye>; Hazarpetrolünün büyük birbölümünün Bakü-Ceyhan Boru Hattı"ndan dünya pazarlanna taşınacağını söyledi. Cumhurbaşkanı Aliyev, Japonya'ya yaptığı ve bugün sona ermesi beklenen 5 günlük zıyaretin sonunda yaptığı açıklamada, Bakü-Ceyhan arasında ınşa edilecek boru hattının yapımma, bu yıl sonunda başlanmasının beklediğini bildirdi. Bakü-Novorrossiisk \e halen onanmda bulunan Bakü-Supsa hatlannın gelecekte de işleyeceğini belirten Cumhurbaşkanı Aliyev, bununla birlikte Hazarpetrol- lennın büyük bölümünün Bakü-Ceyhan boru hattı ile dünya pazarlanna ulaştınlacağını söyledi. Bakü- Ceyhan boru hattının tamamlanacağı tanh hakkında bir şey sö>leyemeyeceğini belirten Aliyev "Boru hattının inşasınabu yıl sonundabaşlamakzorundajiz" dedi.Aliyev, gazetecılenn Azerbaycan Uluslararası tşletım Şirketi'nin (AIOC) Bakü-Ceyhan boru hattmı kabul edip etmediği yolundaki bir soruya ise "genel anlamda evet" yanıtını \erdi. Lahey, Libya 'yı dinleyecek LAHEY (Ajanslar) - Uluslararası Adalet Di\anı, 1988'de tskoçya'nın Lockerbie kasabası üzerinde bir Pan Am yolcu uçağının düşürülmesiyle ilgili olarak Libya'yı dinleme yetkisi olduğunu bildirdi. Karar, ABD ve Ingiltere'ye darbe olarak nitelendırildı. BM'nin en yüksek yargı organı olan Adalet Diva- nı. Libya'nm, Lockerbie faciasıyla ilgili olarak İngil- tere'ye karşı getirdiği suçlamalan dinlemeyetkisi bu- lunduğunu açıkladı. Divan. Libya'nm Ingıltere'ye \e ABD'ye yönelık iddialannı. BM Güvenlik Konseyi'nin kararlanna rağmen kabul edilebilir bulduğunu da bıl- dirdi. Lahey Adalet Divanı'nın, kararlannı uygulat- mak için yaptırım gücü bulunmuyor. tngiltere ve ABD, uçakta ve karada toplam 259 kişinin öldüğü 1988 Lockerbie faciasıyla ilgili olarak Libya'yı suçluyor ve iki Libyah'nın kendi topraklannda yargılanmasını is- tiyor. tki şüphelinin tarafsız bir ülkede yargılanması- nı isteyen Lıbya ise. ABD ve Jngiltere"yi iki Libya- h'nın kendilerine teslim edilmeleri konusunda ısrar ederek yasadışı davranmakla suçluyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle