Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
fe
SAYFA CUMHURİYET 28 ŞUBAT 1998 CUMARTESİ
8 DIŞ HABERLER
ABD ve İngiltere, Annan-Saddam anlaşmasını sertleştirmek için diğer üyeleri ikna etmeye çalışıyor.
Güveıılîk KonseyTne baskı
Rusya tank
satışını
yalanladı
• MOSKOVA (AA)-
Rusya Dışişleri
Bakanlığı, Kıbns Rum
kesimine 40 adet T-80/u
tipi yeni tank satışı
haberini yalanladı.
Bakanlık Sözcüsü
Gennadi Tarasov haberin
asılsız olduğunu ve Kıbns
Rum kesimi ile imzalanan
yeni bir tank satış
sözleşmesi bulunmadığını
söyledi. 1995 yılından
itibaren imzalanan eski
sözleşmeler uyannca
Kıbns Rum kesimine T-
80/u tanklan teslim
edildiğini anımsatan
Tarasov yeni bir tank satış
sözleşmesinin
imzalandığı yolundaki
haberlerin asılsız
olduğunu söyledi.
Tarasov, Yunanistan'ın
tank ihalesi açması
halinde. ülkesinin buna
ilgi göstereceğini de ifade
etti. Tarasov ülkesiyle
Yunanistan ve Kıbns
Rum kesimi arasında
gelişen askeri teknik
işbirliğine "Akdeniz'de
gerginliği arttırdığı
şeklinde işlevler
yüklenmesinin temelsiz
ve üzüntü verici
olduğunu" söyledi.
Blair Sinn Fein'i
reddetti
• LONDRA (AA>- Kuzey
frlanda Banş Süreci ile
ilgili taraflan Sinn Fein'i
hariç tutarak dinlemeye
başlayan İngiltere
Başbakanı Tony Blair,
Sinn Fein'in görüşme
taleplerini ise "Ceza
sürenizi doldurun sonra
gelin" diyerek reddetti.
Blair ile frlanda
Başbakanı Bertie
Ahern'ün, banş
görüşmelerinde Dayton
Modeline sıcak baktıklan
belirtıliyor. Görüşmelerin
basından uzak tutulması ve
dış etkilerden anndınlması
için taraflann ülke dışında
bir yerde buluşturulmalan
düşünülüyor. Blair ile
Ahern'ün aynca Kuzey
trlanda ve Irlanda „ *
Cumhuriyeti'nde "*
yapılması düşünülen
halkoylamasını da
görüştükleri ifade ediliyor.
ABD silah
ambargosunu
kaldırdı
• PRETORİA (AA) -
ABD, Güney Afhka'ya
uyguladığı silah
ambargosunu kaldırdı.
ABD Başkan Yardımcısı
Al Gore ve Güney Afrika
Devlet Başkan
Yardımcısı Thebo Mbeki,
dün yayımladıklan ortak
bildiride. Güney
Afhka'nın Amerikan
yapımı silahlan veya
Amerikan parçası içeren
silahlan almasını '
engelleyen ambargonun
kaldınlmasıyla ilgili
karann hemen
uygulanacağı kaydedildi.
FU4T KOZLUKLU
VVASHEVGTON -BM Güven-
lik Konseyi, Irak'ı anlaşmaya uy-
maya zorlamayı hedefleyen ka-
rar tasansı için çalışmalannı sür-
dürüyor. İngiltere, anlaşmanın
herhangi bir ihlalinin "Irak için
en şiddetli sonuçlara yol açacak-
ör" maddesinin tasanya dahil
edilmesi için bastınyor.
5 Güvenlik Konseyi üyesi
ABD, Çin, Fransa, ingiltere ve
Rusya metin üzerinde tartışma-
lannı sürdürürken BM kaynakla-
n tasannın gelecek hafta oylan-
masının beklendiğini belirttiler.
ABD ve tngiltere, Irak ile BM ara-
sındaki anlaşmanın incelenme-
sini çabuklaştırmak amacıyla
"Irak'agözdağı" olarak nitelenen
karar tasansının bir an önce Kon-
sey'den geçirilmesi için üyelere
baskı yapıyor.
•" İngiltere, karar tasansına anlaşmanın ihlalinin en şiddetli sonuçlara yol açacağı
yolunda bir madde eklenmesini istiyor. Rusya, Fransa ve Çin ise otomatik saldın
anlamına gelecek ifadelere karşı çıkıyor.
tngiltere tarafından kaleme la Irak Devlet Başkanı Saddam nan, gelecek hafta başında ger-
alınan tasan metni önceki gün
Konseyin 5 daimi üyesine dağı-
tılmış. öteki üyelere ise içeriği
hakkında bilgi verilmişti.
Londra, tasanya Irak'ın anlaş-
mayı ihlal etmesi halinde "en şid-
detiisonuçlarla karşuaşacağT ko-
nusunda bir madde daha ekle-
mek istiyor. Söz konusu "şiddet-
li sonuçiann" ne olduğu açıkça
ifade edilmemekle birlikte, Rus-
ya, Fransa ve Çin "ABD'ye oto-
matik saldın hakkı vermek" an-
lamına gelebilecek bu tür bir ifa-
denin karar metninde yer alma-
sına karşı çıkıyor.
ingiltere'nin BM Daimi Tem-
silcisi Sir John \Veston gazeteci-
lere yaptığı açıklamada. tasany-
Hüseyin'e 2 mesaj venlmek isten-
dığinı belirterek "Bu mesajlarda,
Irak işbirliğine yanaşırsa rünelin
ucundaki ışığın görülebileceği
vıırgulanacak ve en iist düzeyde
siyasi irade bclirtilerek imzala-
nan anlaşmanın mutiaka uygulan-
ması gereğinin altı çizilecek" de-
di
ABD'nin BM Daimi Temsil-
cisi Bill Richardson da "Bu ka-
rar tasansı anlaşmayı uygulama-
ya geçirmenin bir yolu. Irak'a
yanuş anlaşılması mümkün ol-
mayan bir mesaj göndemor. An-
laşmaya uymazsa, bedclini ödeye-
cek ve çok ciddi sonuçlar yaşana-
cak" dedi.
BM Genel Sekreteri Kofi An-
çekleşmesi planlanan VVashing-
ton ziyaretini erteledi. Erteleme
karannın BM Güvenlik Konse-
yi"nde Irak ile ilgili görüşmele-
rin devam etmesi sebebiyle alın-
dığı bildirildi.
Irak Başbakan Birinci Yardım-
cısı Tank Aziz, BM Genel Sek-
reteri Kofi Annan ile vardıklan
anlaşmaya göre Irak'taki kitle
imha silahlannı denetleyecek uz-
man ve diplomatlara güvenmedi-
ğini ancak onlarla çalışacaklan-
nı söyledi.
Fransız TF1 televizyonuna bir
demeç veren Aziz, Irak'taki 8
başkanlık sarayını denetleyecek
olan gruba güvenip güvenmedi-
ğine ilişkin bir soru üzerine "Dog-
rusunu söyiemekgerekirse ceva-
bun hayır. ama onlarla çalışaca-
ğız. Çünkü BM Genel Sekreteri
Kofi Annan'agüveniyorum" şek-
linde konuştu. Aziz "Bir anlaş-
ma imzaladık. Şimdi Sayın Genel
Sekreter'in göndereceği özel ko-
misyonu bektiyoruz. Bağdat"a gel-
dikİeri zaman da onlarla birlikte
çalışacağız" dedi.
Suriye Devlet Başkanı Hafiz
Esad, Rusya'nın Ortadoğu soru-
nunun BM kararlanna uygun ola-
rak çözümüne katkıda bulunma-
sından memnunluk duyduğunu
söyledi. Suriye resmihaberajan-
sı SANA'ya göre Rusya Parla-
mentosu'nun alt kanadı Duma'nın
Başkanı Gennadi Seleznev'i ön-
ceki gün Şam'da kabul eden Ha-
fız Esad, Rusya'nın bölge sorun-
larının çözümünde yeniden rol
alma karannı olumlu buldukla-
nnı belirtti.
Zengin ülkelerin baskısına karşın yoksul ülkelere kirli atık satışlan yasaklandı
Artık rahat kirletemeyecelder• Malezya'daki konferansta konuşan
sanayiciler, yasakJann yoksul ülkelerin
ekonomilerine ağır darbeler indireceğini
savundular.
KUCHING (AFP) -
Yoksul ülkelere zehirli atık
satan zengin ülkelerin, sa-
tışlara yasak getirilmesi-
nin, mali bunalım içinde-
ki Asya ülkelerinin eko-
nomilerini daha da sarsa-
cağını öne sürmelerine kar-
şın zehirli atık ticareti ya-
saklandı. Malezya'nın
Kuching kentinde beş gün
süren ve dün sona eren kon-
feransta, on yıl önce yapı-
lan ve tehlikelı atıklann
denetlenmesini öngören
Basel Anlaşması hayata
geçirildi. Konferansa katı-
lan hükümetler, endüstri
lobicileri ve çevTeci örgüt-
ler, zengin ülkelerin zehir-
li atıklannı yoksul ülkele-
re göndermelerinin yasak-
, lânmasına ilişkin anlaşma
üzerindefarklı görüşler be-
lirttiler. Basel Anlaşma-
sı'nın hayata geçirilmesi-
ne ilişkin Konferans'ın son
gününde 117 üye ülke, zen-
gin ülkelerin yoksul ülke-
lere tehlikeli atık satması-
na küresel yasak getiril-
mesine karar verdi. Ma-
lezyaÇevre Bakanlığı Mü-
dür Yardımcısı Rosnani İb-
rahim "Yasağın nezaman
uvgulamayakonacağınıbil-
miyoruz. Bu üye ülkelerin
yasağı onaylamasına bağ-
h" dedi. Yasağın uygulan-
ması için anlaşmaya taraf
olan ülkelerin en az üçte bi-
rinin parlamento onayı ge-
rekiyor.
Konferansa katılan sa-
nayiciler, yanlış yorumla-
nan bir yasağın, değerli
ikincil madde ticaretini
köstekleyerek işsizliğe yol
açacağını ve gelişmekte
olan ülkelere yaşamsal
hammadde akışını önleye-
ceğini öne sürdüler. Yasa-
ğın, gelişmekte olan ülke-
lerdeki milyonlarca dolar
degerindeki atık tesisleri-
ni tehlikeye atacaği ve ya-
sadışı atık ticaretini başla-
tacağını savunuyorlar.
Greenpeace tarafından
yayımlanan bildiride ise
"Atık tüccarian tehlikeli
maddeieri saüp para ka-
zanırken az gelişmiş ülke-
lerdcki insan sağlıgı ve çev-
re zehirticaretinekurban
ediliyor'' denildi. Green-
peace, ABD ve Avustral-
ya'nın, yeniden dönüştürü-
lebilir madde maskesi al-
tında kurşun-asit pili sattı-
ğını belirtiyor.
Bir örgüt yetkilisi "Her
ülkedeki durum farklı ol-
duğu içinilk bakıştazarar-
sız görünen bir madde bü-
yük sorunlara yol açabi-
nr" diyerek yasağı, Afrika
ülkeleri gibi uygun pıyasa
koşullan olmayan, yeterli
hükümet denetimi ve do-
nanımlı tesisleri olmayan
ülkelere zehirticaretini ön-
leyen iyi niyetli ve dürüst
bir girişim olarak nitelen-
dirdi.
Petrol işleme, plastik ve
kağıt, ilaç, kımya, tekstil,
madencilik, elektronik, gı-
da endüstrileri ve hastane-
lenn tehlikeli atık üreten
unsurlar olduğu belirtili-
yor. Cenevre'deki Birleşmiş
Milletler Ticaret ve Kal-
kınma Konferansı'ndan
(UNCTAD) bir yetkilı.
Ekonomik lşbirliği ve Kal-
kınma Örgütü (OECD)
üyesi 29 ülkenin sattığı
atıkiann büyük bir bölü-
münü Güneydoğu Asya
ülkeleri. Çin ve Hindis-
tan'ın aldığını söyledi.
Etkisi alüna aldığı her yerde felaketlere yol açan El Nino. Latin Amerika'da güzel bir sürpriz yapü.
El Nino göl doğurduLIMA (AA) - Güney Amerika'nın
batı kıyılan açığında 2-7 yılda bir
orta\a çıkan muazzam kütleli sıcak
Pasifik Okyanusu suyunun dünya
çapında yol açtığı iklim değişikliği
sendromu olan El Nino, getirdiği büyük
seller ve kuraklıklann yanında kocaman
bir göl de doğurdu.
Peru'nun kuzeyindeki çölde, El
N'ino'nun getirdiği son şiddetli
yağışlann ardından, yüzey genişliği
baİammdan ülkenin ikinci büyük gölü
olan ElNina doğdu. Başkent Lima'nın
800 km kuzeybatısında Büyük
Okyanus kıyılanna yakın bölgedeki
Sechura Çölü'nde, aralık ayından beri
>ağan şiddetli yağmurlar. önce iki
lagün (denizkulağı) dogurup geçen
hafta sonunda da lagünlerin
birleşmesiyle "ülkenin ikinci büyük
gölünü" iyiden iyiyc belirgin duruma
soktu.
Peru'nun Japon asıllı Dev let Başkanı
Alberto Fujimori önceki gün El Nino
gölü El Nina'yı zıyaret etti ve gölün
en geniş yerını 40 km, uzunluğunu da
300 km olarak tahmin etti. Bu tahmin,
gölün en azından üç-dört bin kilometre
karelik bir alana yayılmış olacağını
gösteriyor. (Van Gölü 3 bin 713 km.
kare; Ankara Mogan 6 km. kare, Eymir
1.5 km. kare. dünyanın en büyük gölü
Kafaları kuma gömmeye devam
Ne yardan
vazgeçerim ne
serden
Rusya'nın Tambov kentine
bağlı Dubovoye köyünde
eşine az rastlanan bir şey
oldu. Köy halkının isteği göz
önüne alınarak köy
meydanına aynı anda hem
bir kilise hem de bir Lenin
heykeli yapıldı.
Bir anket yapmışlar,
Moskova'daki fuhuş sorununu
nasıl çözmek gerekir sorusuyla.
Yanıtların yüzde 38'i "Artık bu
işi yasal hale getirmenin
zamanıdır" demiş. Ona yakın bir
oran, yüzde 33, "Istemezük;
cezai tedbirler arttınlsın,
fuhuşun kökü kurutulsun"
buyurmuş.
Yüzde 17
"Bırakın bu
işleri, nasıl
gidiyorsa, öyle
devam etsin"
diyerek
anketçilere
kendilerini
yormamalannı
tavsiye etmiş.
Ve bütün
anketlerin medan iftihan "Valla
bilmem ki, ne desem" havası
çalan kararsızlann oranı ise
yüzde 12 çıkmış. Butür
anketler birbirini izlerken
Rusya'nın bazı uzak
kentlerinden, bazen de başta
Baltık ülkeleri olmak üzere
çeşitli eski Sovyet
cumhuriyetlerinden "Tamam,
kesin karar verdik; ya bugün ya
yann bir genelev açacağız"
haberleri gelmeye devam
ediyor. Anketlerin ve haberlerin
yanı sıra, bir de gerçek yaşam
var, hiçbir şeye aldırmadan
sürüp giden. Gerçi fuhuş da
Moskova'yı başkent edinmiş
durumda, ama son zamanlarda
öteki kentlerde de ciddi bir olgu
haline geliyor. Ortalık yasal olup
olmadığı belli
olmayan
paçavra porno-
erotik yayınlarla
dolu. Sex-shop
zincirleri
yayıldıkça
yayılıyor. Cinsel
devrim dev
adımlarla
ilerliyor. Rusya
Parlamentosu'nun, hükümet
binasının, Moskova
Belediyesi'nin kenarında
kıyısında en yaşlısı 20'sinde
taşralı, Ukraynalı ve Moldovalı
kızlar pazartanıyor; çocuk
satışlan düzenleniyor. Hal
böyleyken böylesine
yaygınlaşmış olan fuhuşu "yasal
açıdan" kabul etmemek, pek
çok "yetkili" açısından nedense
bir "prensip meselesi".
Çeçenler Rusya V
ikiye böldü
Kapsamlı bir anketin sonucuna göre Rusya
toplumunun yüzde 47'si, Çeçenistan'ın
Rusya'dan aynlmasının her iki taraf açısından
da daha hayırlı olacağını düşünüyor.
Göçmen atağı
sürüyor
Son yıllarda öteki BDT ülkelerinden Rusya'ya göç
edenlerin sayısı 3 milyona yaklaşıyor. Göçmenler
Bürosu yetkilileri, 2000 yılına kadar bu sayının iki
kat artmasının beklendiğini açıklıyor.
ABD uyuşturucu raporu
Türkiye önemli
geçiş yolu'
VVASHINGTON (Cumhuriyet) - ABD
Dışişleri Bakanlığf nın uyuşturucu raporunda,
Türkiye'nin, Güneydoğu Asya'dakı afyon
sahalarıyla Avrupa'daki büyük uyuşturucu
pazan arasında "önemli bir geçiş yolu" olduğu
vurgulandı. Rapora göre. Türk uyuşturucu
mafyası, Afganistan ile Pakistan'dan A\Tupa'ya
eroin götürürken Ortadoğu'ya da cinsel gücü
arttırdığı savunulan "kaptagon" ilacı taşıyor.
1997 yılına ilişkin veriler çerçevesinde
hazırlanan rapora göre, Batı Avrupa ülkelerinde
tüketilen ve Pakistan ile Afganistan'da üretildiği
belirtilen eroinin yüzde 75 'i Türkiye üzerinden
geçiyor. Rapordaki bilgilerde, Afganistan ve
Pakistan'da üretilen bazmorfinin, Istanbul
yakınlanndaki ve Güneydoğu Bölgesi'ndeki
laboratuvarlarda eroine dönüştürüldüğü
anlatılıyor. Türkiye üzerinden Batı Avrupa'ya
sevk edilen eroinin aylık miktanysa 4 ilâ 6 ton
olarak ifade ediliyor.
Raporda, terör örgütü PKK'nin uyuşturucu
kaçakçılığındaki rolüne de dikkat çekiliyor. Bu
böİümde, PKK'nin uyuşturucu ticareti
yapanlardan pay aldığı. Avrupa'ya sevkıyat
sırasmda "önemMbirrol''üstlendiği belirtiliyor.
ABD Dışişleri'nin uyuşturucu raporunda,
kara para aklanmasıyla mücadele amacıyla
yasal düzenlemelerin gerçekleştiği, ancak asıl
uygulamanın önemli olduğuna dikkat çekiliyor.
650 sayfalık raporun dört sayfadan oluşan
Türkiye bölümünde, Susurluk olayına da
değiniliyor. Susurluk konusu anlatılırken
Türkiye'nin hâlâ. aralannda kamu görevlileriyle
parlamenterler ve uyuşturucu kaçakçılannın
karıştığı bu olaym etkılenni yaşadığı
kaydediliyor.
Superior 82 bin 100 km. kare) Peru
Balıkçıhk Bakanlığı uzmanları, El
Nina'nın çukurlaşan alanlarının
derinliğini ortalama 10 metre olarak
saptadılar. 6 km. kare'lik Ankara
Mogan Gölü'nün derinliği suların
yükseldiği ilkbaharda ancak 5,
Ortadoğu- Eymir Gölü'nün derinliği
ise 12 metreyi buluyor.
El Nino'nun doğurduğu El Nina'yı,
Sechura Çölü'nün göbeğindeki
çırpıntılı kahverengi sulannda tekne
ile gezen Peru Cumhurbaşkanı
Fujimori "Bu göl, El Nino'nun ne
muazzam su yığdığı konusunda
insanlara iyi bir fikirveri}<or. Etrafimza
bakın. Gözün görebildiği her yer suyla
kaplı" dedi.
Peru'yu bu yıl vuran El Nino, ülkenin
kuze\r
ırmaklannı taşırdı, kentleri seller
götürdü.Devlet Başkanı Alberto
Fujimori. iki lagünün birleşmesiyle
oluşan El Nina için "Thicacagölünün
üçte biri büyüklüğünde olabilir" diyor.
Kıyılarının >ash olduğu And
Dağları'nın 6 bin 400 metreyi aşan
doruklarına komşu Titicaca"nın
yamaçlannda dünyanın en yüksek ekıli
arazisi yer alıyor. Burası, denız
yüzeyınden 4 bin 700 m. yüksekliktekı
bir arpa tarlası. Lima Katolik Üniver-
sıtesı'nden coğrafya öğretim üyesi
Sanıel No\oa Goycochea "El Nina.
soyu tükenmetehükesi geçiren bazı kıyı
rürleri için bite> (flora: bitki örtiisii) ve
dire> (fauna: Bölge hayvan çeşitleri)
bakımından çok yararlı olacaktır"
dıyor. Novoa, El Nino dalgası ülkeden
çekildikten sonra bu gölün
buharlaşmaya başlayacağını, sonradan
bu üç dört bin km. kare'lik alanın sulak.
nemli topraklara dönüşeceğini, sonunda
tümüv le kuruduğunda tanm için zengin
bir işleme katmanı toprak bırakacağını
bildirdi. Novoa, gölün engın çapıyla
en azından birkaç yıl yaşayacağını
tahmin ediyor: "El Nino, (bir yandan
>ikarken bir yandanda) Peru krvilarma
bir bakınıa yeni bir taze hayat ka> nağı
oluyor." El Nino, Ispanyolca şımank
çocuk demek.
Bu arada, Avustralya Ulusal Üniver-
site'sinde, ülkenin önde gelen bilim
adalannın katıldığı El Nino Buhranı
ve Tarihi konulu bir konferans düzen-
lendi. Konferansın düzenleyicilenn-
den bilim adamı Richard Grove, son 5
bin yıldaki bü\aik hastalıklann ve si-
yasi olaylann El Nino ile bağlantısı ol-
duğunu öne sürdü. Grove. El Nino'nun,
Fransız Devrimi'ne, 14. Yüzyılda Av-
rupa'yı kıran Veba salgınına etkisi ol-
duğunu ve gribin önde gelen nedeni ola-
bileceğini ifade etti.
Ortadoğu 'da
'Komşuluk
Forumu'
SERKANDEMİKTAŞ
AMMAN - Türkiye ve Crdün, Ortadoğu'da ıstık-
rar ve refah için Irak'ın komşulannın bir araya gele-
rek yaşama geçirecekleri Komşuluk Forumu oluştur-
dular. Bölgenin kitle imha silahlanndan anndınlma-
sını da öngören forumu ortak bildiriyle dünyaya açık-
layan iki ülke, Irak \e ABD"ye diyalogmesajını ver-
di. Ortak bildiride Irak'ın BM kararlanna uyması ve
ambargonun bir an önce kaldınlması da yer aldı.
Dışişleri Bakanı İsmailCem. Crdün gezisinin ikin-
ci gününü tamamlayarak dün Türkiye'ye döndü. Cem,
sabah saatlerinde Ürdün Dışişleri Bakanı Javed Ana-
ni ile ortak basın toplantısı düzenledi. İki Dışişleri Ba-
kanı "nın yayımladığı ortak bildiride şu unsurlar yer
aldı:
- Taraflar Irak ile BM arasında yaşanan bunalımın
benzerlerinın yaşanmamasını arzu ederler. Bu kaj>-
samda Irak'ın komşulan. bölgede güvenlik, istikrar
verefahıngüçlendinlmesı ıçın Irak'tn uluslararası top-
lumla işbirlığı yaparak durumunun normalleştıril-
mesi için bir plan geliştirmelıdirler.
- Ürdün, Ismail Cem'in 4-5 şubat günlennde Bağ-
dat'a yaptığı ziyaret sırasında başlattığı ve şu mad-
deieri içeren inisiyatifini memnunlukla karşılar.
1. Kurumsal bir çerçeveyı de dışlamadan, Irak ve
komşulan için bölgesel güvenlik ve güven arthncı ön-
lemleri içeren bir düzenleme.
2. BM Güvenlik Konseyi'nin 687 nolu karan ve
1994 Ürdün-tsrail anlaşmasında öngörüldüğü gibi
Ortadoğu'da kitle imha silahlan ve bunlan fırlatan sis-
temlerden anndınlmış bir bölge yaratılmasını amaç-
layan bir girişim.
3. Irak halkına uygulanan bütün ekonomik yaptı-
nmlann kaldınlmasını kolaylaştıracak çabalann des-
teklenmesi.
4. Irak'ın topraklan üzerinde egemenliğini uygu-
lamasmm sağlanması \ e tüm Irak halklannm güven-
liğinin güvence altına ahnması için aşamalı bir plan.
- Türkiye \e Ürdün bu girişimin Körfez Sava-
şı'ndan kaynaklanan sorunlann çözülmesi için birte-
mel oluşturabileceğını düşünmektedirler. Bu amaç-
la her iki taraf yukandaki 4 maddenin yaşama geçi-
rilmesi ve çabalann dığer bölge ve ilgili ülkelerle eş-
güdümlü uygulanması için bir komşuluk forumu ku-
nılması için her türlü çabayı göstermede uzlaştılar.
Danışma temaslan
- Her iki taraf bölgesel ve ikili konularda her sevi-
yede yapılacak danışma temaslannın arttınlmasının
önemine işaret ederler. Bu kapsamda komşuluk fo-
rumunun oluşturulması, Ortadoğu banş sürecine kat-
kılan. ikili ilişkilerdeki gelişmeleri gözden geçirmek
amacıyla her iki ayda bir ya da kriz anında yüksek
düzeyli toplantılar düzenlemevı kabul ettiler.
Türkiye ve Ürdün ortak bıldınde Ortadoğu banş
sürecinin geliştirilmesı için de şu konularda uzlaştı-
lar:
- Her iki ülke Ortadoğu banş sürecindeki tarafla-
nn mevcut tıkanıklığın aşılması ve verdikleri sözle-
ri tutacaklannı umut etmektedirler Her iki taraf ts-
rail hükümetinin gereklı adımlan atarak banş süre-
cinin canlandınlması ve Filistin ile yaptığı anlaşma-
yı uygulaması gereksinimini vurgularlar.
Basın toplantısında tsmail Cem bir soru üzenne,
bu girişimin iki ülke ve bölge ülkelerinin gelecekle-
ri açısından çok önemli olduğunu işaret etti. Bu gi-
rişimi Ürdün"ün desteklemesinden büyük memnuni-
yet duyduğunu belirten Cem "Bu süreç. Irak'ın kom-
şulannın destekleri eleştirileri \e önerileriyle süre-
cektir" dedi. Anani de Ürdün Kralı Huseyin'in de Tür-
kıye'nın bu ginşimine tam destek verdığini teyit et-
ti.
Dışişleri Bakanı Cem. basın toplantısında Arap
gazetecilerinın Türkrye- Israil ilişkileri ve Kuzey
Irak'a yönelık askeri operasyonlar konulanndaki so-
rulannı da yanıtladı. Cem, Türkiye'nin hangi ülkey-
le olursa olsun yaptığı işbirliğinin üçüncü taraflara
karşı olmadığını belirtirken Kuzey Irak'a yapılan as-
keri operasyonlann da terorizmle mücadele kapsa-
mında yapıldığını vurguladı.
HAYDAR ALİYEV
'Petrolünyolu
Bakü-Ceyhan'
TOKYO (Reuters) - Azerba>can Cumhurbaşkanı
Ha>darAfiye>; Hazarpetrolünün büyük birbölümünün
Bakü-Ceyhan Boru Hattı"ndan dünya pazarlanna
taşınacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı Aliyev, Japonya'ya yaptığı ve bugün
sona ermesi beklenen 5 günlük zıyaretin sonunda
yaptığı açıklamada, Bakü-Ceyhan arasında ınşa edilecek
boru hattının yapımma, bu yıl sonunda başlanmasının
beklediğini bildirdi.
Bakü-Novorrossiisk \e halen onanmda bulunan
Bakü-Supsa hatlannın gelecekte de işleyeceğini belirten
Cumhurbaşkanı Aliyev, bununla birlikte Hazarpetrol-
lennın büyük bölümünün Bakü-Ceyhan boru hattı ile
dünya pazarlanna ulaştınlacağını söyledi. Bakü-
Ceyhan boru hattının tamamlanacağı tanh hakkında
bir şey sö>leyemeyeceğini belirten Aliyev "Boru
hattının inşasınabu yıl sonundabaşlamakzorundajiz"
dedi.Aliyev, gazetecılenn Azerbaycan Uluslararası
tşletım Şirketi'nin (AIOC) Bakü-Ceyhan boru hattmı
kabul edip etmediği yolundaki bir soruya ise "genel
anlamda evet" yanıtını \erdi.
Lahey, Libya 'yı
dinleyecek
LAHEY (Ajanslar) - Uluslararası Adalet Di\anı,
1988'de tskoçya'nın Lockerbie kasabası üzerinde bir
Pan Am yolcu uçağının düşürülmesiyle ilgili olarak
Libya'yı dinleme yetkisi olduğunu bildirdi. Karar,
ABD ve Ingiltere'ye darbe olarak nitelendırildı.
BM'nin en yüksek yargı organı olan Adalet Diva-
nı. Libya'nm, Lockerbie faciasıyla ilgili olarak İngil-
tere'ye karşı getirdiği suçlamalan dinlemeyetkisi bu-
lunduğunu açıkladı. Divan. Libya'nm Ingıltere'ye \e
ABD'ye yönelık iddialannı. BM Güvenlik Konseyi'nin
kararlanna rağmen kabul edilebilir bulduğunu da bıl-
dirdi. Lahey Adalet Divanı'nın, kararlannı uygulat-
mak için yaptırım gücü bulunmuyor. tngiltere ve
ABD, uçakta ve karada toplam 259 kişinin öldüğü 1988
Lockerbie faciasıyla ilgili olarak Libya'yı suçluyor ve
iki Libyah'nın kendi topraklannda yargılanmasını is-
tiyor. tki şüphelinin tarafsız bir ülkede yargılanması-
nı isteyen Lıbya ise. ABD ve Jngiltere"yi iki Libya-
h'nın kendilerine teslim edilmeleri konusunda ısrar
ederek yasadışı davranmakla suçluyor.