26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 ŞUBAT 1998 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Karatepe ifade vermedi • KAYSERİ (Cumhuriyet) - Ankara DGM Cumhuriyet Başsa\cılığı'nca21 Aralık 1997 günü, kapatılan RP'nin genişletilmiş il divan toplantısındakı konusmasında "halkr. sınıf, ırk, din, mezhep ve bölge farklıhğı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahnk ettiğı" gerekçesiyle hakkında dava açılan Kayseri Büyükşehir Beledıye Başkanı Şûkrü Karatepe, Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nde ifade vermedi. Karatepe, talimatla ifade vermeyecegini, Ankara 2 No'lu DGM'de 4 Mart Çarşaraba günü yapılacak duruşmaya katılarak savunmasını orada yapacağını söyledi. Baykal'dan seçim eleştirisi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, dün TESK'i ziyaretinde yaptığı konuşmada, erken seçimlerin öne alınmasına ılişkin tartışmalara destek vermedi. Baykal, siyasette gelinen aşamada "kader seçimi" yapılacağını belirterek hükümeti, "8 ayda neyaptılar? Ne halda seçim istiyorlar" diye eleştirdi. töre cinayeti • ŞANLIURFA (Cumhuriyet) - Şanlıurfa'da, 1995yılındaKısas Köyü'nde işlenen bir töre cinayetinin benzeri Bakışlar Köyü'nde meydana geldi. 19 yaşındaki bir genç kız. babası ve iki ağabeyi tarafindan traktörün altına atılarak öldürüldü. Töre cinayetinin üç sanığı tutuklandı. Hilvan'da da bir genç kız yatağında öldürülmüş olarak bulundu. Ceylan'a • ANKARA (Cumhurhet Bürosu)- Partisinin kapanmasıyla birlikte dokunulmazlığı sona eren eşki Ankara Milletvekili ijföşan Hüşeyuı Ceylan'a yurtdışmâ çıkış yasağı konuldu. Karadeniz'de operasyon • SAMSUN (AA) - Yasadışı PKK örgütünün Ordu bölge sorumlusu "Agit" kod adlı Selahattin Çerçel. Ordu'nun Çamaş ilçesinde, M16 otomatik rüfek, çok sayıda el bombası ve patlayıcı maddeyle güvenlık güçlerine teslim oldu. Gazi davası bugün • TRABZON (Cumhuriyet) - Istanbul Gaziosmanpaşa'da 12-13 Mart 1995 günlerinde meydana gelen olaylarla ilgili davanın 6. duruşması, bugün Trabzon Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılacak. 5'i tutuklu, 1 "i gıyabi tutuklu olmak üzere 20 polisuı yargılandığı duruşmada sanıklar hakkında 5-30 yıl arasmda ağır hapis cezası isteniyor. • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-DYPGenel Başkanı Tansu Çiller'in liderfer turu bugün başhyor. Çiller, verilen rande^ çerçevesinde parlamentoda gerçekleşecek görüşmelerde önce CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'la bir araya gelecek. DYP lideri saat 13.30'da DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, 14.30"da Başbakan ve ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'la görüşecek. Açıklama • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Vak-Bel İthalat thracat ve Tıcaret AŞ, gazetemizde 22 Şubat 1998 günü "Ziraat Bankası'ndan Vakjfbank'a dava" başlığıyla yayımlanan haber üzerine yaptığı açıklamada, ERN grubunun şirketleri bünyesınde herhangi bir payı bulunmadığını kaydetti. ERN grubu firmalannın Güney Afhka'da bulunan maden haklannın satın alındığı belirtılen açıklamada. Anakent Belediyesi'ne bağh BELKO'ya kâr dağıtmu yapılmadığı savunuldu. Açıklamada, Deutsche Turkishe Bank AG'nin alacagı nedeniyle haklannda başlattığı icra takibinin durdurulduğu kaydedildi. Program ve tüzüğü inceleyen başsavcılık, yasadışılık görürse partiye uyanda bulunacak Fazîlet Partisi'ne avansEVİNGÖKTAŞ ANKARA - Yargıtay Cumhuriyet Baş- savcılığı, Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılan Refah Partisi'nin (RP) yerine kurulan Fazilet Partisi (FP) hakkında ru- tin incelemesini başlattı. Içişleri Bakanlığı, FP ile ilgili dosyayı önceki gün Yargıtay Cumhuriyet Başsav- cılığı'na gönderdi. FP'nin program ve tüzüğünü inceleme- ye başlayan başsavcılık. yasadışılık sap- tarsa uyanda bulunacak. Başsavcılığa gönderilen dosyada, FP'nin program ve tüzüğünün yanı sıra kuruluş bildirisi ve ekleri ile kuruculara ait kimlik bilgileri bulunuyor. Yargıtay Başsavcıhğı yetkilileri, FP ile ilgili işlemlerin 2820 sayıh Siyasi Parti- • Anayasa Mahkemesi kararlanna göre, sadece "RP'nin kültürel mirasına konmak" FP'nin kapatılması için yeterli delil değil. ler Yasası'na (SPY) göre yürütüldüğünü kaydederek, partinin seçime girip gire- meme koşullannın daha sonra belirlene- ceğini söylediler. FP'nin seçime girebilmesi için en az 40 ilde teşkilatını kurmuş veya grup oluştur- muş olması gerektiğini kaydeden yetkili- ler, seçim sürecine girilmesi durumunda FP hakkında Yüksek Seçim Kurulu'na bilgi vereceklerini belirttiler. Yetkililer, Anayasa Mahkemesi'nin ka- patma karannın RP'nin siciline işlendiği- ni söylediler. SPY'nin 10. maddesi şöy- le: "Cumhuriyet Başsavcıhğı'nca her siya- si parti için bir sicil dosyası tutulur. Bu si- cil dosyasında kuruluş bildirisi ve ekleri, merkezorganlan ile teşkilat kurdukları il, Uçe ve beldeleri, bunlaruı organlannda gö- rev alanlann adlaruu, soyadlaruu, doğum yer ve tarihlerini, meslek veya sanatlaruu ve ikametgâhlannı gösterir onaylı listele- ri, partinin faali>etlerini düzenleyen her türlü yönetmeliklervediğer yayınlan, par- tiye kayıtiı üyelerin ilçelere göre, "b" ben- dindeki bilgileri içeren listeleri bulunur. Cumhuriyet BaşsavcüığYnca istenilen sicille ilgili diğer bügjvebelgeler debu dos- yaya konulur. Bu sicil herkese açıktır. So- ruşturma ile ilgili bilgilerin gizliliğine iliş- kin hükümler sakkdır." Anayasa Mahkemesi, yıllar önce "ka- patüan partinin devamı olma" konusun- da açıklık getirmişti. Yüksek mahkeme, 16 Temmuz 1991 günü kapatılan Türki- ye Birleşik Komünist Partisi (TBKP) ile ilgili verdiği kararda, davalı bir partinin hangi hallerde kapatılan partinin devamı sayılabileceğinin sınırlannı çizdi. Mah- keme, karannda şöyle hükmetti: "Davalı siyasi partinin daha önce dü- şünce, siyasaleylem ve hukuksal örgütlen- me bağlamında %ariık gftsteren çeşitü siya- sal hareketlerin kültürel mirasına talip ol- ması ya da böyle bir savda bulunması son derece doğal ve demokratiktir. Bundan, davalı partinin kapatılan bir partinin de- vamı olduğunu beyan ettiği anlamım çı- karma olanağı yoktur. Bu nedenle başsav- cıhğınyerindegörülmeyen bu konudakiis- teminin reddi gerekirT Milletvekili sayısı 124e cıktı FP'de vitrin tartışmasıANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Fazilet Parti- si'nin (FP) grup yönetimi belirlerûrken etkinlik gös- teremeyen genç kuşağın yenı hedefi genel merkez yönetimi oldu. Kapatılan RP'de Genel Başkan Yar- dımcılığı görevi yapan ts- tanbul milletvekili Aydın Menderes'in de katılma- sıyla FP'nin Meclis gru- bundaki üye sayısı I24'e yükseldi. Kapatılan RP'nin Genel Başkanı Necmettin Erba- kan, FP'deki hâkimiyetini önceki gün yapılan grup yönetimi seçimiyle ortaya koydu. Erbakan'ın listesi- ne itiraz eden genç kuşak milletvekilleri başanlı ola- madılar. FP'ye başlangıç- ta soğuk yaklaşan ve 'par- ti program, tüzük ve yöne- rimindedegişiklik" vaadiy- le ıkna edılen genç kuşak, katılımlann tamamlanma- sından sonra bu konuda somut adımlar atılması için harekete geçecek. Grup seçimlerine organize olarak katılmadıklan için sonuç alamadıklannı sa- vunan genç kuşak millet- vekilleri, genel merkez yönetimine ağırlıklarını koyabilmek amacıyla he- men çalışmalara başlama karan aldılar. Genç kuşağın önde ge- len isimlerinden Bülent Annç'ın birkaç gün için- de, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'ın de pazar günü FP'ye geçeceği bildirildı. Kapatılan RP'deki Süley- mancılar'ın ise FP'ye so- ğuk baktıklan bildirildi. TBMM Başkanhk Di- varu'na ilk kez Fazilet Par- tili olarak katılan üyeler, RP'nin kapatılması ve 6 milletvekilinin üyeliğinin düşmesi konusunu toplan- tı gündemine de getirdiler. FP kontenjanmdan TB- MM Başkanvekilliği'ne yeniden seçilen Yasin Ha- tipoğlu, RP'nin kapatıl- masmı tarihin degerfen- direceğini' belırtirken '6 milletvekilinin üyeliğinin düşmesinin de hukuka ay- kın olduğunu ileri sürdü. ÇtZMEDEN YUKARI MUSAKART Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, Çiller'in başbakan olduğu dönemi suçladı 'Türk büyükelçi darbecfleri desteldedF • Darbeyle ilgili belgeleri Azerbaycan savcılığı aracılığıyla Türkiye'deki başsavcılığa ilettiğini belirten Aliyev, bu konuda hiçbir soruşturma yapılmadığından yakındı. Haber Merkezi - Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev. MİT görevlisi Ertuğrul Güven, Türk fşbirliği ve Kalkınma Ajan- sı (TÎKA) Temsilcisi Ferman De- mirkol ve Türkiye'nin Azerbay- can Büyükelçisi Altan Karama- noğiu'nun 1995 yılında kendisine yönelik düzenlenen darbe içinde yer aldıklannın tespit edildiğini açıkladı. Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, 1995 yılı başlannda lçiş- len Bakan Yardımcısı Ruşen Ce- vadov ve Ebulfeyz Elçibey tara- findan düzenlenen darbe girişimi- nin Türk yetkililer tarafından des- teklendiğini ancak Türkiye'yle ilişkilerin bozulmaması için bu bağlantmın üzerini örttüklerini açıkladı. Aliyev, Kanal D'de dün gece ya- yımlanan Arena programına şu açıklamayı yaptı: "Banakarşı da- ha önce de darbe girişimindf bu- lunulmuştu. Bunun üzerine 4 Ekim 1994"te 500 bin insana hitap etüm. Saraj ın önünde toplandılar. Bu gösteriden sonra darbe yapa- mayacaklannı anladılar. 7 Şubat 1995'te Türldye'nin .\zerbaycan Büyükelçisi Altan Karamanoğlu ile NOT görevlisi Ertuğrul Güven ve Vural Altay benimk görüşme- ye geldL Görüşme sırasmda 'Hal- kın durumu kötüdür. tnsanlar yö- netimden memnun değil. Ekono- mik durum kötü. Yakında darbe olabilir. Yardımcı olmak istiyoruz. Ülkenin çeşitli yerlerinde yaptığı- mız incelemelere göre halkm size desteğiyok' dediler. Ben de onla- ra 'Beni halk seçtı. Hükümeti de- virmek isteyen beni karşısmda bu- lur' dedim ve onlan kovdum." Kısa bir süre sonra Azerbay- can'da yer yer küçük ayaklanma- larmeydana geldiğini anlatan Ali- yev, 11 Mart I995'te Kopenhag'da Cumhurbaşkanı Sükyman Demi- rel'in kendisini arayarak Ceva- dov'un darbe girişimine karşı dik- katli olmasını istediğini kaydetti. Aliyev, bu uyan üzerine ülkesıne 5 saat erken dönerek Bakû Hava- alam'nda planlanan suikast girişi- minden kurtulduğunu belirttı. Cevadov'un birliklerinin aynı gün Omon Karargâhrnda mevzi- lendiğini kaydeden Aliyev, isyan- cılann Içişleri Bakanı ile kendisi- nin istifasmı istediğini anlattı. Ali- yev. "Cevadov'un özel birlikleri- nin üstlendigi Omon Karargâhı kolluk kuvvetlerince kuşaUldL 17 Mart saat 02.00'de büyük bir ça- hşma çıktı. Cc\ ado\ çanşmada öl- meden önceTürk Büyükelçisi Ka- ramanoğlu aracüığıyla teslim ol- mak istediğini Uetti. Karamanoğ- lu'na Cevadov ile nasıl irtibat kur- duğunu sordum. O da uydu tele- fonu aracıhğryla bağ kurduğunu söyledi. Oysa uydu telefonu o ta- rihte bende bile yokru. Bunlar te- lefonuTürkiye'dengetirmişler.Bu telefonla çatışma süresince Fer- man Demirkol \c Kenan Gürel ile sürekli bağlantı kurmuşlar" dedi. Darbe ginşimınden sonra tutuk- lanan Demirkol'un önce dönemin Başbakanı Tansu ÇUler tarafın- dan istendiğını anlatan Aliyev şunlan söyledi: "ÇiDeristeytice \wmedim. An- cak daha sonra Demirel araya gi- rerekDemirkol'un serbest bırakıl- masını istedL Bunun üzerine gizli bir şekilde uçağa bindirerek Tür- kiye'ye gönderdim. Demirkol'u serbest bırakagını için pişmanım. Çünkü darbeye kanşan Türk yet- kttilerin arkasında kimlerin bu- lundugu ancak Demirkol'un ifa- desiyle ortaya çıkabilirdi. Darbej- leilgili belgeleri Azerbaycan savo hğı aracıhğıyla Türkiye'deki baş- sa\cıhğa ilettim. Ancak Türkiye'de bu konuda hiçbir soruşturma ya- pdmadı." Darbecı Ruşen Cevadov'un Türkiye'den para ve malzeme yar- dımı aldığını belirten Haydar Ali- yev, "Cevadov, çaöşma strasında Türk büyükelçisi ile telefon bağ- lanbsı kuruyor ve onun sözünü dinliyor. Demirel bu kişikr için "Aptalca bir iş yapmışlar" dedL Ancak bu olaylar aptalhkla açık- lanmaz. Demirkol olayın o kadar içinde ki darbe sonrası uygulana- cak ana>asayı bile hazırlamış. Kendi aralannda \aptıklan anlaş- maya göre, beni öidürdükten son- ra kendi aralannda birdevlet kon- seyi oluşturacaklarmış. Konseyde Eİçibey, Muttalibov. Demirkol ve Cevadov yer alacakmış. Demirkol cumhurbaşkanı yardımcısı. Elçi- bey ve Cevadov da cumhurbaşka- nı olmak istiyordu" dedı. 1993 yılında dağılmakta olan Azerbaycan'ı kendismin toparla- dığını ileri süren Aliyev. Çiller hü- kümetini sorumlututarak "Darbe girişimi başanyla sonuçlansaydı Azerbaycan dağıhrdı" diye ko- nuştu. IRMIKI AYDIN ENGİN Yok canım o yürekler acısı şişman adamdan filan söz et- miyorum. Hele kısa yoldan kö- şeyi dönme umuduna kapılıp paracıklannı "titanlatanlar" da umurumda değil. Dün "Hey hey hey" diye böğürüyorlardı, bugün "Vay vay vay " diye hün- gürdüyoriar. Ne onlara acıma- ya niyetim var ne de kılığından, üst üste getirebildiği iki lafa ka- dar her yanından "meymenet fukaralığı" fışkıran çam yarma- sına kızmaya... Ben, on yıllardır yaşamımızı berbat eden, tümümüzü ava- nak yerine koyan, yaptıklannı da "ekonomiyönetimi" diye ni- teleyen "resmi Tıtancılar"dan söz etmek niyetindeyim. _ "Ekonomi dehası" Turgut Özal'ın ve onun prens dâhile- rinin elbiriiği ile başlattıklan, Çil- ler'in arada bir yüzüne gözüne bulaştırarak sürdürdüğü ve bu- gün de aynı hızlatırmanıp giden "Titanlama süreci" ile Kertan Şeranoğlu nam dümencinin çevirdikJeri arasmda ne fark ol- duğunu anlamış değilim. Titan, Titan! Hey, Hey, Hey!.. Tek fark: Kenan Şeranoğlu kodeste, ötekiler hâlâ ülke eko- nomisinin yönetiminde... • • • Biraz daha açalım: Trtancılann yaptığı bir saadet zinciri kurmaktı. Kafakola alı- nan ilk av, bir para (2450 DM) yatınyor ve kendi gibi avanak dört kişi daha bulmayı yüküm- leniyordu. Bulduğu dört kişinin yatırdığı paralardan bir bölümü Şeranoğlu ve hempalannın ce- bine, bir bölümü de ilk dört ki- şiyi bulanın cebine giriyordu. Böylece de o, "avanaW//c"tan "uyanıkhğa" terfi ediyordu. Ye- ni bulunan dört kişi de gene bir miktar para (2450 DM) yatınyor, aynca da (her biri) dört yeni avanak daha buluyoriardı. Yeni avanaklann verdiği paralar, ön- ceki avanaklarca kınşılıyor ve onlar böylece avanaklıktan uyanıkhğa yöneüyoriardı. 4, 16, 64, 256, 1024, 4096, 16384... derken avanaklar ge- ometrik dizi, uyanıklar da arit- metik dizi olarak artıyordu. Bir ülkedeki avanaklann sayısı, o ülke nüfusu ile sınırlı olduğun- dan. Trtan ister istemez bir gün çökecekti. Resmi makamlarişe erken el koyduklan için Titan da erken çöktü. Buna karşılık adına ekonomi yönetimi denen "resmi Titan" şimdilik yürüyor. "Resmi Titan"'\n işleyişi öte- kinden pekfarklı değil. Şöyle: Yurttaşlar aylığından arttırdı- ğı, emekli maaşından ayırabil- diği, babadan kalan evi satıp elde ettiği paracıklan bankala- ra vadeli tasarruf olarak yatın- yorlar. Bankalarbunlara, (örne- ğin bugünlerde) yaklaşık yüz- de 80, yıllık faiz veriyor. Banka- lar bizlerden topladıklan bu u- fak ve büyük tasarruflarla Ha- zine'nin (devletin), handiyse haftalık periyotlarla açtığı "Ha- zine Bonosu" ihalelerine katılı- yorlar ve devletten yüzde 100 - yüzde 110 faizle bono satın alı- yorlar. Devlet, bankalara yüzde 100, yüzde 110 filan faiz ödeyerek borç aldığı bu paralaıia yakla- şık 6 katrityon tutan borç faiz- lerini, 3.5 katrilyon tutan me- mur maaşlannı, 1.5 katrilyon tu- tan sosyal güvenlik açıklannı karşılıyor. Devletin borcu kabanyor. Ka- baran borcu karşılamak için ye- niden Hazine bonosu ihalesi açılıyor. Bankalar, yeni ihalede gene devlete borç veriyorlar. Devlet de aldığı bu yeni borçla, bankalardan daha önce aldığı borçlann faizlerini ödüyor, cari harcamalannı karşılıyor. Devle- tin borcu daha da kabardığı için yeniden ihale açıp bankalardan borç istiyor. Bankalar da yeni- den devlete borç verip eski ala- caklannın faizlerini tahsil edi- yorlar... Sonra devlet daha da kabaran borçlannı karşılamak için... Şeranoğlu'nun "77fan"ından ne farkı var bunun? Bizim tasarruflara yüzde 80 faiz. Bizden toplanan tasarruf- larla da devlete yüzde 100 borç. işte "resmi Titan "ın sihirii for- mülü. İşte resmi saadet zinci- ri!.. Bu zincir kopar mı ? Niye kopsun ki?.. Bankalar için ballı börek. Ekonomimizin deha sahibi "Şeranoğlu'lan" için hapsegir- me tehlikesi olmaksızın "Titan, Titan! Hey hey hey!" Eh, gerçek enflasyonun yüz- de 127 olduğu Avrupa medya- sında açık açık yazılırken, yüz- de 80 faizle bankaya para yatı- ran bizler içinse sohbet baha- nesi: - Yahu arkadaş dün bakkal- dan beyaz peynir aldım. Adi herif gene zam yapmış. Yanm yağlı peynire 1.200.000 lira ödedim vallahi. N'olcakbupa- halılıkla bizim halimiz yav? Kim dur diyecek buna? Sahi kim? POIİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Goşistlerve Şeriatçılar... Refah Partisi kapatıldı, Fazilet Partisi TBMM'de grup kurdu... Türkiye'de demokrasi kendine özgü işliyor... Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel de Fazilet Partisi'ne geçen eski RP milletvekillerine yeşil ışık tutuyor: "Geçin, geçin; Fazilet Part/sı Refah 'ın devamı de- ğilL" Televizyon kanallarında Fazilet Partisi'nin yeni üyeleri maşallah mangalda kül bırakmıyorlar, göz- lerimizin içine baka baka demokrasi dersi veriyor- lar... Bu arada Fethullah Gülen de 'Kavgamız dünya için hoşgörü' turlannı sürdürüyor, Hahambaşı Do- ran'labuluşuyor... Istanbul Üniversitesi'ndeki 'başörtüsü eylemine katılan' biri kız, diğeri sakallı erkek öğrenci ise özel televizyonda konuşuyor... Erkek öğrenci diyor ki: "28 Şubat örtülü darbesi inanç sahibi insanlar üzerine baskı getirdi. Istanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu örtülü darbenin söz- cûsü olarak bizlere zulüm yapıyor..." Oyun tam kuralına göre oynanıyor... Dün sabah önce Fethullahçılann Zaman gazete- sine göz attım... Manşet, Başbakan MesutYıtmaz'ın Kuran kurs- lanna ilişkin açıklamalannı içeriyordu: "Devlet dine sahip çıkmalı..." ' Akit: "Dayatmaya öfke!.. Kuran kurslannın kapatılma- sı, Bülent Ecevit'/n bakanı Hikmet Uluğbay'/n 'Ba- şörtüsüne yasak' genelgesi ve IÜ Rektörü Alemda- roğlu'nun örtülü ve sakallı öğrencilere getirdiği oku- ma yasağı tüm yurtta infıal uyandırdı..." Milli Gazete: "Rektöre Muhtıra!.." Yeni Şafak: "Haklariçin alkış... Solcu, sağcı ve Islamcı öğrsn- ciler eğitim haklannın geri verilmesi için dün yine meydanlara döküldü..." Başta belirttiğim gibi oyun kuralına göre sahne- lentyor ya da tezgâhlanıyordu... Bu eylemin arkasında Hizbullah, İBDA-C, Fethul- lahçılar, Nizam-ı Âlemciler, kapatılan RP'nin militan- lan, Türkçü ve Kürtçü faşistler, goşist gruplar yer alı- yordu... Amaçlan da şuydu: "28 Şubat MGK karariannın yıldönümü öncesi başörtüsünü bahane edip ey- lem yapmak..." Zaten bunu da öğrencilertelevizyon kanallannda açık seçik söylüyorlardı... Üstelik Beyazıt'taki eyleme katılanlann büyük çoğunluğu öğrenci değildi, Sakarya ve Kocaeli'n- den getirilen militanlardı... ••• Kapatılan RP'nin yayın organı olan 'Milli Gazete', Istanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Alemdaroğ- lu'nu Akit ve Yeni Şafak gazeteleri gibi hedef gös- terip şöyle dryon "RektörAlemdaroğlu'nun keyfi olarakyayımladı- ğı, diktatöriükle yönetilen ülkelerde bile görülme- yen başörtülü ve sakallı öğrencilerin üniversiteye alınmama direktifi infiale yol açtı. Beyazıt Meyda- nı'nda toplanan, aralannda sol görüşlü öğrencile- rin de bulunduğu binlerce öğrenci üpiversitenin üzerindeki dayatmalann kaldınlmasını istedî..." Istanbul Üniversitesi'ndeki sakallı ve başörtülü öğrencilerin üzerinde ne baskı vardır ne de zulüm!.. Bu olay 28 Şubat MGK karariannın binnci yılı ne- deniyle Cumhuriyet devrimlerine, laik, demokratik cumhuriyete yönelik eylemin bir parçasıdır... Zincirin halkalannda Türkçü ve Kürtçü faşistler, yasadışı şeriatçı örgütler, Fethullahçı ve RP'ii mili- tanlar, goşistler yer almaktadır... Bakın daha düne dek "Demokrasi, şeriata giden yol için araçtır" diyenler bugün demokrasiden söz ediyorlar; 'Sürekli aydınlık için bir dakika karanlık' eylemini "mumsöndü"diye ntteleyenler bugün 7n- san haklan' diyoriar, Gazi olaylannı, Metin Gökte- pe cinayetini örtbas edenler bugün 'yaşama hakkı- nı' utanmadan sıkılmadan savunmaya kalkıyorlar... Anadolu üniversiteleri bugün tarikat şeyhlerinin, şıhlannın, Nurculann, Süleymancılann arka bahçe- si olmadı mı? Oralarda türbanlı, çarşaflı kız öğren- ciler; sakallı, şalvariı erkek öğrenciler derslere girip çıkmıyor mu? İnanç özgüriüğüne ise hiçbir üniversitede engel konulmuyor... Bakın bazı üniversitelerde kütüphaneler bile mes- cide dönüştürüldü... ••• Istanbul Üniversitesi'ndeki olayın gerçek nedeni şudur. Şeriatçı kız ve erkek öğrenciler türbanlı, çarşaflı, sakallı, sanklı fotoğraf çektirip kimlik almak iste- mektedirier... Istanbul Üniversitesi Rektörlüğü de buna karşı çıkıyor... Bugün dinci kadınlar pasaport almak istediklerin- de yüzleri görünmeyecek biçimde resim çektire- mezler... Hiçbir pasaportta salt gözleri görünen kadın fo- toğrafı yoktur. Olsa bile yurtdışına gitse (Örneğin Al- manya, Fransa, Amerika) gümrükten geriye çevri- lir... Özgürtük adına ahkâm kesenlere Istanbul Üniver- sitesi'nde oynanmak istenen oyun duyurulur... Eğer bilmiyorsanız bir kenara yazın, unutmamak için de zaman zaman okuyun: "Laik, demokratik devlet; gücünü ve egemenli- ğini din kurallanndan almaz!" E. Posta: HikmetCetinkaya (â raksnet.com Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Turgut Kazan: TCK tasarısı geri çekilsin Istanbul Haber Senisi - Eski Istanbul Barosu Başkanı avukat Turgut Kazan, TBMM'ye sevk edilen Türk Ceza Kanu- nu (TCK) tasansının der- hal geri çekilmesıni iste- yerek iyileştirmeler yap- mak üzere yeni bir ko- misyonun oluşturulması gerektiğini vurguladı. lnsan Haklan Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Başkanı avukat Ercan Kanar da yeni TCK tasa- nsının yangından mal kaçınrcasma TBMM'ye gönderildiğini belirterek tasannın baskıcı ve a>n- hkçı olduğunu söyledi. Prof. Dr. Tank Zafer Tunaya'nın anısına dü- zenlenen "Çarşamba Toplantıları"nın önceki akşamki konuğu Turgut Kazan, tasannın aslında "baslocı ve devletçi" an- layışı korumaya devam ettiğinı savundu. Turgut Kazan, tasan- nın en olumlu değişikli- ğinin "ölüm cezasmın kaldırüması" olduğunu belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle