25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 ŞUBAT 1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER reMM'de stetronik sistem denemesi • ANKARA (AA)- TBMM'nin yenilenen Genel Kurul Salonu'nda, bugün, eletronik sistem geniş katılımlı olarak denenecek. TBMM yönetimi ile Emlak Konut ve yapımcı firmalar arasında sorun olan yenilenen Genel Kurul Salonu'ndaki parmak izi ve elektronik sistemlerin çahşıp çahşmadığının tespiti için bugiin salt çoğunluğu sağlayacak şekilde, 300-400 kişinin katılacağı, yeni bir deneme yapılacak. Bu denemeye katılacak Meclis personelinin parmak izleri alınarak bilgisayara yüklenecek. TBMM Başkanbğı yetkilileri, denemeler sonucu başkanlıgın danısman heyetince hazırlanacak rapora göre Genel Kurul Salonu'nun geçici kabulünün yapılabileceğini bildirdiler. Sözleşmede işin bitim tarihi olarak öngörülen 15 Ocak'tan, geçici kabulün yapıldiğı tarihe kadar geçen sürede günlük 10 bin dolarlık gecikme cezasının uygulanacağı belirtildi. DeğişenTüPkiye Partisi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP'den istıfa ederek bağımsız kalan Ankara Milletvekili Gökhan Çapoğlu'nun başkanhğında kurulan "Değişen Türkiye Partisi" iDEPAR). kunıluş dılekçesını lçişleri Bakaiüığı'na verdı. DEPAR'm kurulmasıyla birlıkte, Türkiye"deki siyasi parti sayısı 35'e yükseldi. Partinin kurucu üyeleriyle birlikte lçişleri Bakanhgf na gelen Çapoğlu, kuruluş dilekçesini Bakanlık Genel Sekreteri Ali Bilir'e teslim etti. Çapoğlu, burada yaptığı konuşmada, DEPAR'ı. Türkiye'nm oldukça zor bır dönemden geçtiği bir süreçte kurduklannı ve yepyeni bir siyaset anlayışı ile görev yapacaklannı söyledi. Diyanefe Israi'denziyaretçi • ANKARA (C umhuriyet Bürosu) - tsrail'in Sefarad Hahambaşı Bakshi Doron. "Türkiye ile tsrail arasında, politik ve askeri ilişkilerden ziyade dinler arası kültür ve diyalog bakımından yakınlaşma çok önemli bİT unsur" dedi. Diyanet tşleri Baskanı Mehmet Nuri Yılmaz da dinlerin milletler üzerindeki etkisinin inkâr edilemeyeceğuu söyledi. Hahambaşı Doron ve berabenndeki heyet, Türkiye'ye gerçekleştirdigi ziyaret çerçevesinde dün Diyanet tşleri Baskanı Mehmet Nuri Yılmaz ile makamında görüştü. feretsiz Onbaşı' davası • KAYSERİ(AA)-DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in. "Şerefsiz Onbaşı" sözünden dolayı. Kayseri'de vatani göreviru onbaşı rütbesiyle yapan bazı askerleT tarafından açüan tazmınat davalanndan birine dün devam edildi. Kayseri 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde yapılan duruşmaya, Kocasinan Ilçe Jandarma KomutanlığTnda görevli. davacı Onbaşı Hasan Can ile Çiller'in avukatlan Sevgi Esen ve Suat Taştekir katıldı. Başsavcı Savaş, gerekçeli kararı 'mükemmer sözcüğüyle değerlendirdi Tazilet'i de izleyeceğim'ANKARA (Cumtauriyet Bürosu) - Yargı- ta> Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş'ın. RP'nin kapatılması ile ilgili gerekçeli kara- n değerlendirirken "Umanm ders alnuşlar- dır bundan sonra daha dikkatli davranmak zorundalar" dediği öğrenildi. Başsavcı Savaş' m, gerekçeli karar yayım- landıktan sonra herhangi bir polemiğe yol açmamak için bir süre gazetecılerle görüş- meme karan aldığı belirtildi. Yüksek mah- ketne tarafından önceki gün kendisine gön- deriien gerekçeli karan okuyan Savaş'ın, da- ha sonra meslektaşlanna kararla ilgili gö- rii>lerini anlatırken "Mükemmel bir gerek- ce tumrlamışlar. Yüksek mahkeme tarafin- dan ileri sürdüğüm tüm görüşlerin kabul edilmesinden murJulukduydum" dediği öğ- renildi. Gerekçede. laikliğin köklü bir tanı- mınui yapılmasından da mutluluk duyduğu- nu kaydeden Savaş, RP'nin yerine kurulan parti ya da partilerin hangi koşullarda kapa- tüacağı konusunda şunlan bildirdi: "Seçmençogunluğunurotmillervekilleri- nin yeni partiye geçmesL o partinin RP'nin devamı olduğu anlamınageİmez.Yeni paıü- nin, laikiik karşmeylemkrinodağı haüneget- diğini Ueri sürmek için çok sağlam ve köklü deüllere ihtiyaç var. \eni parti hakkında ka- patma da>ası açabilmek için Erbakan ve di- ğer yasakhlar, sözkonusu partiyi destekliyor mu? Erbakan >a da diğerieri. gizli gizli yeni partininyöneticileriüe görüşüyorlar mı? Seç- menfcrineyenipartiyi desteklemeleri için işa- ret verryorlar nu? Aynca, eskiden RP'yi des- tekteyen yayın organian. yeni kurulan parti hakkında neler yazıyorlar? Buniara bakıp, ona göre bir kanrya varacağK." Yeni kurulan parti hakkında, kısa sürede bir görüşe varmanın olanaksızlığını dile ge- tiren Savaş, şunlan söyledi: "Siyasi Partiler Yasası'nın 95. maddesinde, eskiden kapaü- lan partinin mensuplan hakkında daha ge- niş kısıtlamalar getiriliyordu. Gerekçeli ka- rarda adı geçen siyasikr için 10 yıl siyasetya- sağı getirUiyordu. TemeUi kapaülan siyasi partilerin.kapaulmatarihinde üyeliğidevam eden kunıculan, genel başkanı. merkez ka- rar veyönetinıkuruhıileher kademedekiyö- iKtim\«disiplinkuruluü\çkrinin,başkabir siyasi partinin kurucusu. yöneticisi ve denet- çisi olamayacaklan belirtiliyordu. Oysa şun- di bu yasaklar yok. 95. maddede yapılan de- ğişiklikte siyaset yasağı 5 yda indirildi. Yeni partinin,eskinin devamıoİduğunuiddia ede- bilmekiçin zamana ihtiyaç var." Öte yandan Adalet Bakanhğı, mılletve- killikleri düsen Necmettin Erbakan, Hasan Hüseyin Ceylan. Şevki Yılmaz ve Ibrahim HsdüÇeükhakkındaki toplam 46 fezlekenin ıncelemesini tamamladı. Maliye Bakanlığı, eski RP'nin malvarlığmm tasfiyesiyle ilgili tebliğ yayımladı RP'nin mali birikimine blokeANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-Kapatılan RP kökenli mil- letvekillerinin oluşturduğu Fazi- let Partisi. devletten 383 milyar lira yardım alacak. Kapatılan RP'nin malvarlığı- nın tasfiyesiyle görevlendirilen Maliye Bakanlığı, bu partinin bankalar ve diğer fınans kuru- luşlannda bulunan hesaplannın bloke edildiğini bildirdi. Siyasi Partiler Yasası uyann- ca, "genel seçimkrde pariamen- toya giren, barajı aşamasa bile yüzde 7'den fazla oy alan, TB- MM'de 3-10 arasında rniBetve- kili bulunan ve 10'dan fazla mil- letvekili olupda seçimlere girecek şekilde örgütlenmiş partilere" Hazine yardımt yapılıyor. Kapatılan RP'ye üye millet- vekillerinin katıhmıyla TB- MM'de 10'dan fazla milletveki- line sahip olan Fazilet Partisi, Hazine'ye başvurarak seçimler- le parlamentoya giren ve en az yardım alan CHP'ye ödenen 383 milyar 447 milyon lira para ala- FP'de sancılı başlangıç Yenilikçîler muhalefeti bıraktı ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Kapatılan RP'nin yerini alan Fazilet Partisi (FP) sancılı bir baş- langıç yaptı. RP içindeki çıkışları nedeniyle yeni- likçi gnıp olarak adlandı- nlan ve FP'ye karşı çıkan genç kuşak milletvekille- ri çözüldüler. Siyaset ya- sağına karşın RP sonrasın- dakı gelişmeleri de yön- lendiren Necmettin Erba- kan 'ın yakın kurmaylann- dan Recai Kutan. yenilik- çileri ikna için arabulucu- luk yaptı. Anayasa Mahkeme- si'nin. RP'nin kapatılma- sı ve aralannda \ccmettin Erbakan'm da bulundugu 6 milletvekilinin üyeliği- nin düşmesine ilişkin ka- ran TBMM Genel Kuru- lu'nda okundu. RP'nin kapatılmasının fiilen yü- riirlüğe girmesinin arduı- dan bağımsız kalan mil- letvekillerinin katıhmıyla grup kuran FP, Meclis'te çalışmasma karanfillerle başladı. TBMM Genel Kurulu'nun çahşmaya başlamasıyla birlikte Nec- mettin Erbakan'ın eskiden oturduğu sıraya beyaz ka- ranfıl sepeti İconması dik- kat çekti. FP Genel Başkanı ts- rnail Alptekin dün yapılan ilk grup toplantısında, ılımlı mesajlar verdi. Alptekin, milletvekille- rine seslenirken "Eğer so- rumluluklanmızın gereği- ni yerine getirirsek top- lumsal uzlaşma >e banşı sağlama yönünde başanlı oluruz. Her biriniz bir de- mokrasi kahramam. öz- giirlük ve fazilet timsalisi- niz. Likemizin aynşmaya değU. bürünleşnM>\e ihtiya- a var. Bu ülkede bizi anla- van ve anlayamayan her- keseyeteceksevgüniz var" diye konuştu. Alptekin'in konuşma metnini Oğuzhan Asiltürk'ün ha- zırladığı öne sürüldü. Alptekin milletvekili ohnadığı için grup baş- kanlığma planlandığı gibi Recai Kutan. TBMM Başkanvekilliği'ne de Ya- sin Hatiboğju getirildi. Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Tayyip Erdoğanla birlikte hare- ket eden yenilikçiler, ken- di aralannda durum de- ğerlendirmesi yaptılar. fkinci bir parti kurulması- nı tartışan yenilikçiler. "RP'nin kapatümasıyla parti tabamnda ve gru- bundaduygusal bir ortam oluştuğu. bu aşamada ya- pılacak bir çıkışın yeterti desteği bulamayacağı'' en- dişesiyle sert bir çtkış yap- maktan vazgeçtiler. Yeni- likçiİCT FP'ye geçmek için kongre öncesi bir yönetim degişikliği yapılması ve parti vitrininde kendi tem- silcilerine yer verilmesi koşullarını gündeme ge- tirdiler. Yenilikçi gruptan Ab- dullah Gül ve Salih Kapu- suz ikna olarak dün ögle- den sonra gruba katıhrken Manisa Milletvekili Bü- lent Annç. "birkaç gün daha düşüneceginr açık- ladı. Erdoğan'a yakın isimlerden bağımsız Is- tanbul Milletvekili Mus- tafa Baş. dün sabah saatle- rinde "acelesiolmadıgmı" söyledi. Baş, bu açıkla- masmdan birkaç saat son- ra FP'ye katılanlar arastn- da yer aldı. Partinin amblemiyle il- gili olarak hazırlanan se- çenekler Erbakan'a sunul- du. Erdoğan'ın genel baş- kan adayhğı konusundaki tavnnın seçime endeksli olduğu savunuldu. Hazi- ran ayında ara seçimlerle birlikte bir yerel seçimin gündeme gelmesi duru- munda Erdoğan'ın genel başkanlıkla ilgili girişimi- ni erteleyeceği ve beledi- ye başkanlığı için yeniden aday olacağı bildirildi. DüZYAZH ORHAN BİRGtT tpekçj'ye suikast da\asına Istanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde de%am edildi Ka&ın: İpekçidavasında polis oyun oynuyor İstanbul Haber Servisi - İpekçi cina- yeti davasının müdahil avukatlanndan Turgut Kazan. davanın kilit isimlerin- den Yalçuı Ozbey'in Almanya'da yapı- lan sorgulama tutanaklannın mahkeme- ye eksik gönderildiğini belirterek. "Em- niyetGenelMüdürlüğü bizimle oyun oy- nuyor" dedi. Mahkeme. belgelerin ek- sik gönderildiğini kabul ederek Emniyet Genel Müdürlüğü'nden yeniden isten- mesine karar verdi. Eski Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi'nin öldürülme- siyle ilgili davaya İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Duruş- mayı Türkiye GazetecilerCemiyeti Baş- kanı (TGC) NailGüreli, Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi ile bazı gazeteciler izledi. Duruşmada, tçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü'nden 12.2.1998 tarihinde gönderilen Yalçın Ozbey'in Almanya îrtibat görevlisi Na- 0 Aydın'ın katıhmıyla gerçekleşen, 725 sayfası Almanca, 610 sayfası Türkçe toplam 4 klasörün gönderildiği ile ilgili yazı okundu. Sanık avukatlanndan Ö- hami Yeiekçj gelen evraklann Oral Çe- lik'le ilgisi olmadığını öne sürdü. Daha sonra söz alan avukat Turgut Kazan ise gönderilen evraklarda. "yeui bir oyun oynandıgmı" söyleyerek belgelerin mahkeme tarafından istenen belgeler ol- madığını vurguladı. Gönderilen belgele- rin elde edilen 1.5 kilo uyuşturucu mad- desiyle ilgili yapılan sorgulama olduğu- nu ifade eden Kazan şöyle konuştu: "Emniyet Genel Müdûrİüğü bizimle oyun oy nuyor. Evraklarda eksiklik var- dır, çıkanlmış kısımlar vardır ve bunlar aldabcı niteliktedir. Ozbey'in Aydın'la yaptığı görüşmelere ait cvraklar tçişleri Bakanlığı 1 ndan yeniden istenmelidir. Görüşmeyi yapanlar Türk olduğu için belgelerin de Türkçe otması gerekü-." Kısa bir ara \eren mahkeme heyetı, Emniyet Genel Müdürlüğü'nden mah- kemeye gönderilen belgelerin davayla ilgisi olmadığını belirterek 3-4- 6-8 Şu- bat 1995 tarihlerinde Türkçe olması ge- reken belgelerin yeniden istenmesi için aynı yere yazı yazılmasına karar vererek duruşmayı erteledi. Duruşma çıkışında 20 yildan az ol- mamak üzere ağır hapis cezasıyla yar- gılanması istenen tutuksuz sanık Oral Çelik, kendi korumalan ve polis eşliğin- de yoğun güvenlik önlemi altında adli- yeden aynldı. cak. Kapatılan RP ise 1998 ge- lirler bütçesinden siyasi partile- re aynlan 5 trilyon lirayı aşkın paradan en büyük payı almaya hak kazanmış, ancak kapatma davası sürerken Hazine'den ala- cağı yardıma ihtiyati tedbir ko- nulmuştu. Maliye Bakanlığı, ya- yımladığı tebliğle kapatı- lan RP'nin malvarhğı ile ilgili araştırma ve incele- me yapacak komisyonla- nn ve illerde inceleme gruplannın hemen oluştu- rulacağını bildirdi. Tebliğde, tespit çalışma- lannın 15 gün içinde biti- rilmesinin ardından 20 gün içinde hazırlanacak rapor- lann, valilik görüşüyle bir hafta içinde Maliye Ba- kanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü'ne gönderile- ceği belirtildi. RP'nin, devlete ve üçün- cü kişilere olan borçlany- la ilgili olarak başvuru sü- resi dün başladı. Bu baş- vurulann, en geç 1 ay için- de belgelerle birlikte ma- hallin en büyük mal me- murluğuna yapılması ge- rekiyor. Matvarhgı " >'u Tebliğde, RP adına açıl- mış telefon, elektrik, su, doğalgaz, kablolu TV ve Intemet gibi tüm abonelik- lerin öncelikle kapatılarak iptal edileceği bildirildi. RP adına kayıtlı kara, de- niz ve hava nakil araçlan da trafik, liman daireleri ile Ulaştırma Bakanlığı si- cillerinden tespit edilerek Milli Emlak Genel Tebli- ği'nde belirtilen idarelere teslim edilecek. Tasfıye sırasında ortaya çıkacak tereddütlerin gide- rilmesi ve uyuşmazlıklann çözümü için Maliye Ba- kanhğı'na baş\-urulacak. İstanbul'da tasfıye işlemleri tstanbul Defterdarlığı da kapatılan RP'nin İstanbul il başkanlığıyla merkez il- çe teşkilatlannda tasfıye işlemlerine dün başladı. Yapılan ilk çalışmalarda, RP'nin Topkapı'daki il merkezinin yer aldığı katın bir şirkete kiralandığı, par- ti tabelasının söküldüğü, giriş kapısına da RP'nin Fatih'teki Altay Cadde- si'nde bulunan 12 numa- ralı binaya taşındığını be- lirten bir notun asıldığı kaydedildi. POLİTİKA GÜMJİĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA İşkence... Ben o çocuklardan birkaçını tanıdım... Onlara "Manisalı Çocuklar" deniyordu... Belki o çocukların anneleri, babalanyla aynı oku- lun bahçesinde koşturduk; belki yıllarönce "Eyle- nin çocuklar eylenin" diyen kırmızı yanaklı sakallı baloncuyu birlikte tanıdık... Ey-lenin!.. Ey-lenin!.. Lenin'in adını anmak, komünizm propaganda- sı yapmaktı o yıllar... Baloncunun, adliyenin hemen arkasındaki ceza- evine götürülüşünü anımsıyorum... Elleri kelepçeliydi, iki iandarmanın arasında zor yürüyordu... Bir yerel gazete şu başlığı atmıştı: "Ba/on satıcısı azılı komünist çıktı...' Yıl 1957'ydi... Bir bahar sabahı olmalıydı... Baloncu okulun kapısında yoktu artık... Aradan 40 yıl geçmiş... Manisalı çocuklar duvarlara yazı yazdıkları için önce gözaltına alınmış, işkenceden geçip 'silahlı çete' kurduklan savıyla tutuklanmışlar... Onların fotoğraflannı gördüm, televizyonlarda annelerin çığlıklannı duydum... O çocukların yaşamları altüst oldu. Çoğunluğu Manisa'yıterketti... Manisa, benim çocuklukve ilk gençlik düşlerim- di... Manisa 6O'lı yılların başında uygar bir kentti... Hükümet konağının hemen arkasında Halkevi vardı. Yusuf Atılgan'la gecenin on ikisinde baş- layan edebiyat sohbetleri gün ışıyana dek sürer- di... Tıyatro günlerini anımsıyorum o yıllar. Jean Pa- ul Sartre'ın 'Mezarsız Ö/ü/er'i Manisalı gençlerce sahneye konulmuştu... Selda Alkor, Tanju Okan, Macit Flordun gibi sanatçılar, ünlü gazeteciler, yazarlar, sporcular bu kentteyetişmiştir... • • • Manisalı çocukların anneleri, babaları, kardeş-, •, leri... ~ Ben, onlann çığlıklarını hiç unutmadım!.. *- Onlann bakışlarında Metin Göktepe'nin anne- x ' si Fadime Göktepe'nin hüznünü. Elazığ'da iş- kenceyle öldürülen Sinan Demirbaş'ın annesi Kumru Hanım'ın yalnızlığını gözledim... önceki gün Manisa'dayargılanan işkenceci po-- lislerin gözleri nasıldı? Zeynep Oral'ın yazısında olduğu gibtydi... "...Sanıkpolisleri getirdiler. Onunu birden. Hep- si birbirine benziyordu. Daha doğnısu gözleri yok- tu. Arada bir gülümser gibi yapıyorlardı. Enseleri çok kalındı. Ellerine baktım 'çocuklannı nasıl ok- şariar' diye. Ellerini gizliyorlardı..." Elazığ'da Sinan Demirbaş'ı öldürenlerin de göz- leri yoktu ve hepsi de birbirine benziyordu... Metin Göktepe'yi de katledenler aynı tezgâhtan çıkmamışlar mıydı? İşkence, ölüm ve fışlenme... Manisalı çocuklan düşünürken onlara işkence yapanlan lanetlerken birden 1988 yılına döndüm... Denizli'nin Honoz ilçesindeyurttaşlarfişleniyor, 15-16 yaşlanndaki çocuklar gözaltına alınıyordu™ t , Jandamna Komutanlığı kırsal alanda yaşayahy yurttaşlann yerleşim alanlarını krokilerle saptıyor,"' onlan 'devletyanlısı', 'kararsız', 'sempatizan'', 'mi- litan' olarak beyaz, mavi, san ve kırmızı renklede ayınyordu... Beyaz, devlet yanlısı, kırmızı ise militandı... Dönemin lçişleri Bakanı Mustafa Kalemli, ola- yı soran gazetecilere ise şu açıklamayı yapıyordu: "Bize intikal etmiş bir şeyyok!.." Denizli Valisi şimdi Emniyet Genel Müdürü olan Necati Biücan'dı. O da şöyle diyordu: "Jandarma teşkilatının, sorumlu olduğu alanlar- da çevreyi ve ınsan/an daha yakından tanımakiçin yaptığı bir işlem olabilir..." O yıllar JıTEM yeni kurulmuştu... Denizli'den Diyarbakır'a; Edirne'den Kars'a; Bursa'dan Hakkâri'ye dek kırsal kesim insanı fiş- leniyordu... 1990'da ise Türkiye'de ve özellikle Güneydo- ğu'da, ardından İstanbul'da faili meçhul cinayet- leryogunlaşıyordu... • • • Manisa'da işkenceci polisler yargılandı... Polisler işkenceci mi, yoksa kötü muamele ya- pan mı? İşin ilginç yanı, duruşma sürerken, faşistlerin ad- liye önündeki bağrışmalanydı: "Polise kalkan eller kınlsın!.." Kod adları 'Yeşil' olanlar zaman zaman şöyle slogan da atıyorlar: "Türkiye sizinle gurur duyuyor!.." Güneşli ve pınl pırıl bir İstanbul sabahında uyan- dığımda, içimde bir hüzün vardı. Eminönü'nde gü- vercinler havalanıyor, İstanbul Üniversitesi'nde şe- riatçılar gösteri yapıyordu... Polisler; solcu demokrat, yurtsever öğrencileri her eylemde coplarken şeriatçılara neden hoşgö- rülü davranıyordu?.. E. Posta: Hikmet.Cetinkaya(« raksnet.com Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Hıristiyanlıkyeryüzündeki oto- ritesini "Tann-Hazreti Isa-Mer- yem" birlikteliğine dayanarak kurdu. Kutsal Kitap, bu birlikte- llği "Teslis" olarak isimlendirir. Bugünkü dil iie "Üç/eme". Anayasa Mahkemesi'nin, beş yıl süre ile politika yasaklısı Er- bakan'ın yeni bir siyasi partinin oluşumu için, gerçekten minder dışına mı çekilecegi, yoksa per- de gerisinden bir emanetçi eli ile mi siyaset direksiyonunu elinde tutacağı merak ediliyordu. Kimi çevreler, yakıştırma yarı- şına girmişler, kapatılan Reiah Partisi'ne yeni yüzler bulmak amacı ile akıllanna gelen ısimle- ri sırahyorlardı. Erbakan'ın poli- tik mizacını tanırnış olanlar için bu tür sıralama birer "fasa fi- so"ydu. Nizam Partisi'nden Milli Sela- met'e, oradan 12 Eylül cezaev- lerine ve nihayet son Refah Par- tisi sergüzeştine kadar Necmet- tin Erbakan, bir camia için "Ho- ca" idi ve bu sıfatın, kendisinin bilimsel kimliği nedeni ile değil, kitleye bir tür imamlık yapması anlamında kullanıldığı da bilini- yordu. Kimileri, gönüllerindeki bir "Mûslûman Demokrat Parti"sm\ Kurup yaşatmak isterken böyle bir oluşumda genç yüzlere prim verdiler. Bu primlerden birisinin tepsi içinde Tayyip Erdoğan'a sunulması sırasında ise "Hoca" sessizliğini bozdu ve "Ben daha ölmedim" dedi. Geçen hafta Sabah gazetesi- nin manşetinde yer alan ve ya- lanlanmayan bu haykınşta, ülke- nin yasalannı uygulamak zorun- da kalan en yüksek mahkeme- sinin aldığı kararla milletvekilliği düşürülen, beşyıl siyasetten ya- saklanan bir kıdemli politlkacı- nın yeni stratejisi de açığa vurul- muş oluyordu. Nitekim, politik yaşamımız, Kuruluşundan bu yana bir buçuk ay geçmiş olmasına karşın Fazı- (ef Partisi ile iki gündür tanış- maktadır. Ve ilginç bir tanışıklıktır yaşa- nan. Partinin, Siyasi Partiler Yasa- sı'na ye kendi tüzüğüne göre bir yönetim organı vardır. Bu orga- nın başında da bir genel başkan Dulunmaktadır. Siyasi Teslis...Genel Başkan Ismail Alpte- kin, Ankara Barosu'na kayıtlı avukattır. Erbakan'ın da noter onaylı umumi vekâletnamesini taşı- maktadır. Yani üçüncü kişiler ve yasal kurumlar önünde kendisi- ni temsile, dava açmaya, açılmış olan davalara katılmaya, mal al- maya satmaya Erbakan adına yetkilidir. Refah davası, Anayasa Mah- kemesi'nde görülürken, Alpte- kin'in kurduğu Fazilet Partisi için kimileri, Ankara Barosu'na kayıt- lı avukatı, geçici bir başkan ola- rak değerlendiriyordu. Bu ne- denle de Tayyip Erdoğan, Ab- dullah Gül, Bülent Annç gibi isimler, gerekçeli kararyazılıpda RP'nin kapatılması fiilen gerçek- leştirildikten sonra kurulacak ye- ni partinin liderteri arasında öne çıkartılıyorlardı. Aklın yolu, parlamentoda var- lığını sürdürecek bir siyasi parti için, aynı zamanda milletvekili olan bir genel başkan üzerinde birleşmeyi daha ağırlıklı kıldığı için parlamenter isimler daha öne çıkıyordu. Oysa "Hoca" için, aynı za- manda TBMM kürsüsünde boy gösterecek bir genel başkan için, liderlik yolunun açılabilece- ği kuşkusu önemliydi ve evet unutmayarakyineleyelim "O da- ha ölmemişti". Bu nedenle de yeni partinin örgütlenmesini, yasaiar karştsın- da yönetilmesini Erbakan kendi inisiyatifinde tuttu ve biçimsel olarak bir başka ismi, kendi umumi vekâletini taşryan bir avu- katı genel başkanlık koltuğuna oturttu. Şimdi, Fazilet Partisi TB- MM'de hızla örgütleniyor ve Er- bakan'a yüzde yüz itaat edecek olan milletvekilleri, parlamento- nun altıncı partisindetoplanıyor- lar. Fazilet Partisi, grup olma aşamasına geldi ama; şu anda başkanını seçmedi. FP'nin Grup Başkanı'nın Re- cai Kutan olacağı söyleniyor. Bu söylentide doğruluk payı ağırlık taşır. Çünkü Kutan. sade- ce diyaloğa açık ve yumuşak başlı bir kişiliğe sahip olmanın yanı sıra "Hoca'nın güvenini de tam olarak taşımaktadır. O kadar ki, MSP'nınortak olduğu "1. Mil- liyetçı Cephe" hükümeti sırasın- da başkentte Kutan'ın bir büro- su olduğu, Devlet Planlama Teş- kilatı'nda işi olanlann başvurula- nnı bu büro eli ile hazırlatıp fizi- bilite hesaplarını yaptırdıkları takdirde, işlerinin engelsiz bir şe- kilde sonuçlandığı söytenirdi. Kimi başvuru sahipleri dosya- larının DPT'ye Kutan'ın bürosu- nun onayı ile giderse pürüzsüz bir şekilde çıkacağı inancını ta- şırdı. DPT'den sorumlu Başba- kan Yardımcısı'nın Kutan'a gü- ven duyduğu yaygındı. Kutan, hemen her hükümette Erbakan'ın yanında görev aldı... Böylece, yeni partide bir siya- si teslis, bir üçleme yolu ile, es- ki RP'nin boşâlttığı arenada yö- netim yetkisinin kullanılması yo- luna gidileceği anlaşılıyor. Balgat tepelerinde oturan "Hoca". Parti örgütlenmesinden sorumlu, kongreleri hazırlayip, adaylan saptayacak bir umumi vekil. Yani ismail Alptekin ve mil- letvekillerini yönetecek, kürsü trafığini idare edecek Recai Ku- tan. Elbette her ikisinin de direksi- yonu ve yönetimi "Hoca "nın elinde olacak. Böylesine bir garabeti politik yaşamımız kaldınr mı diye sora- cak olanlara, ben asıl garabetin ipucunu vereyim. Fazilet Partisi, bu hızla millet- vekili kaydederse, önümüzdeki hafta "Ana Muhalefet Partisi" konumuna yükselir. Ismail Alpte- kin de, Tansu Çiller'den ana muhalefet lideriiği görevini dev- ralır. Böyleceyeryüzünde görülme- yen bir yeni durum oluşur: Parlamenter ve çok partili de- mokrasilerde, iktidardan sonra en çok milletvekiline sahip par- tiye verilen "ana muhalefet" gö- revini, milletvekili olmayan bir genel başkan, seçilmiş başba- kanla törenlerde aynı sırada yü- rüyerek, zaman zaman cumhur- başkanı ile danışma toplantılan- na katılarak yerine getirir. Noter vekâletiyle liderliğin bir cilvesi de bu. Siyasi teslis, öncelikle Refah'lı cemaate hayırlı olsun... Denîz Baykal: Hükümet dayatmacı ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ver- gi yasa tasansını geri çe- kebileceklerini söyleyen Başbakan MesutYılmaz' a "Dayatmacüıktan >az geç- sin. Tasannın kılına do- kundurtmazmış, o zaman MilliGüvenlik Kurulu'nu (MGK) toplar karar çı- kartırsınız. Mectis'e öyle gedrirsiniz" diye yüklen- di. Baykal, partisinin gnıp toplantısında son Güney- doğu gezisi konusunda bilgi verdi. Bölgede gör- düğü manzaranın '^ürek paralayKi'' olduğunu \TIT- gulayan Baykal, "Hükü- metin vaatleri kâğıt üze- rinde kaldı. Kadrolar markla saülıyor. Bu işler kurcalandıgındagelip par- lamentoya kadar uzanı- yor" dedi. Bas,bakan Yar- dımcısı Bülent Ecevit'i de eleştiren Baykal. "İstan- bul'da toplann yapıp, Gü- neydoğu'da hayatı düzelt- tik,demesi kolay. Gel de Si- irt'i gör" diye konuştu. Baykal, Hanefi Av- a'nın tutuklanmasıyla il- gili olarak da. "Devktin bir istihbarat görevüs, sı- radan biri değü. Ben ken- disinitanımam. ama söyie- dikleri fevkalade önernlT dedi. Avcı'nın iddialannın değerlendirilmediğine dikkat çeken Baykal, söz- lerini şöyle sürdürdü: "Belki idaribaa yankş- bklar yaparak konuşmuş olabilir. Bunun gereğiyapı- hr. Ancak konuyu aydın- latmaya dönük hiçbir şey yapmayacaksınız, sonra da ifşaatlarda bulunan ki- şiyi demir parmakhklar arkasma koyacaksınız. O zaman inandına olamaz- sınız. Bu olay Susurluk'u aydınlatma arayışına kat- kiyapmamıştır.''
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle