22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 ŞUBAT 1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Hükümetlerin ulusal hukukuna 'küreselleşme ipoteği' koyan anlaşma nisanda imzalanmıyor Sermayenmiktklaıı ertelendiSERKAN DEMtKTAŞ ANKARA - "KüreseUeşmenin anaya- sası" olarak değerlendırilen "ÇokTaraflı YaOnmAnlaşması"nın (MAI) nisanayın- da imzalanmasının olanaklı olmadığıbil- dirildi. Hükümetlerin ulusal hukukuna "küreselleşme ipoteği" koyan MAI, ülke- lerin de\ letçi politikalar izlemesini sınır- lıyor \ e bu durumdan olumsuz etkilenen yabanci şırketlerin zararlannın giderüme- si koşulunu getinyor. Ekonomik Işbirliği ve Kalkınma Örgütü'nün (OECD) Paris'te sürdürdüğü çalışmalara katılan Türk yet- kılıler ise MAl'nin. ikili alanda yapüan "karşıhkh yannmın korunması ve teşvi- Id" anlaşmalannınlcüreselboyutaçıkanl- masından başka bir anlam taşımadığını sa\-unuyorlar. Çokuluslu şirketlere bugüne kadar ta- nınmayan haklar getiren MAl'nin 29 Ni- san'da imzalanmasının zor olduğu kayde- dildi. OECD'nin Paris'te sürdürdüğü giz- litoplantılarakatılan Türic heyetınden bir yetkili Cumburiyet'e yaptığı açıklamada, • OECD'nin 3 yıldır sürdürdüğü gizli çalışmalar sonunda oluşan "Çok Taraflı Yatınm Anlaşması" hükümetleri, çokuluslu şirketlerin boyunduruğu altma sokacak. tmza atan hükümetler, anlaşmaya aykın yasalannı düzeltmek zorunda kalacaklar ve ileride de benzer yasalan geçiremeyecekler. Hükümetler, yerli şirketlere farklı davranamazken yerel yönetimlerin uyguladıklan politikalardan zarar gören yabancı şirketler tazminat için Uluslararası Tahkim Kurulu'na başvurabilecekler. anlaşmanın maddeleri üzerindeki tartış- malanntamamlanmaktanuzakolduğunu, 29 ülkenin bir noktada buluşmasırun bir yıl daha alabileceğini kaydetti. Sivil toplum örgütleri ve birçok akade- misyen, MAl'nin ulus-devletlere ve yerel ekonomilere büyük darbe vuracağını kay- dediyorlar. "lluslararasıyaunmcılariçin tnsan Haklan Beyannamesi" olarak de- ğerlendirilen MAI, yerel hükümetlerin güçlerinin sınırlandınlması yoluyla üre- timolanaklan ve sermayenin dünyada da- ha kolay hareket etmesinin sağlanması için yaratıldı. Temeli Kanada, ABD ve Meksika'nın oluşturduklan NAFTA'ya (Kuzey Amerika'da Serbest Ticaret An- laşması) dayanan ve üzerinde 1995 yılın- dan bu yana çalışılan MAI'deki önemli unsurlar ve yaratabileceği olumsuzetkıle- ri şöyle sıralanıyor: • Hükümetlerin kamulaştırma ya da anlaşmada betimlenecek "kamulaştinna benzeri" politikalanndanolumsuzetkile- nebilecek olanyabancı şirketler. uluslara- rası tahkim kuruluna giderek zararlannın telafı edilmesini talep edebilecekler. Bu konuda, Tarifler ve Ticaret Genel Anlaş- ması (GATT) ve Dünya Ticaret Örgü- tü'nce (WTO) daraltılan ulusal egemenlik. MAI'de daha sımrlandınlacak. NAFTA içinde yer alan Kanada, geçen yıl MMT isimli bir katkı maddesıni zehırlı olduğu gerekçesiyle yasakladı. MMT'yi üreten Ethyl Corporation. Kanada hükümetine 251 milyon dolarhk tazminat davası açtı. 2 ABD şirketi de zehirli atık maddelen toprağa gömmelerini engelleyen Meksika belediyelerine tazminat davası açtı. • Yabancı yatınmcılara. en az yerli fir- malara davranıldığı gibi davranüacak. Hü- kümetler. yabancı şirketlere aynmcılık uy- gulayamazken hükümetleri yabancı şir- ketleri yerel şirketlere oranla daha farklı davranmaktanhiçbirşey alıkoyamayacak. Hükümetler. düzenleyici kurallar uyann- ca tüm yabancı ülkeler ve yabancı şirket- lere eşıt da\Tanacaklar. • MAI'ye aykın yasalannı düzeltmek zorunda olan hükümetler, gelecekte de benzer yasalan yaşama geçiremeyecek- ler. • Yabancı şirketler, çaUştırdıklan ele- manakarşı tutum, çevre koruması, adil re- kabet gibi konularda yerel hükümetlerin zorunlu saydığı zorunluluklara uytnaya- caklar. • Yatınmcılann sermayelerini ve üre- tım olanaklannı bir ülkeden diğerine çok kolayca taşıyabilmesi, dünya kaynaklan- nı sona erdirmeye yönelik yanşı da hızlan- dırmış olacak. Bu, tüm ülkelerin, sanayi- leşmiş ülkelerden gelecek yatınm için re- kabet etmelerine ve ücret, emek, çevre ve tüketici haklan gibi konularda çıtayı dü- şünnelerine neden olacak. Bu da gelişme- miş ülkelere yönelik uygulanan sömürü- nün daha da artmasma neden olacak. • Yabancı ekonomi ile yerel ekonomi- ye eşit davranılacak. Buna göre. ülkedeki tüm sektörler, yabancı şirketlere açılacak. Bunlar arasında, telekomünikasyon, sa- vunma sanayi. içkı ve tütün gibi alanlar da var. • Merkezi ve yerel yöneticilerin, iş ya- şamını kamu yaran için düzenleyebilme- lerine yönelik yasa yapmalan engellene- cek. Bu durum, çevre ve halk sağlığı ko- nulanndaki önemli yasalan da tehdit edi- liyor. Almanya'daki Türkiye profili Türlder artıkazmhk konumunda ANKARA (ANKA) - Al- manya'ya 1960'h yıllann ba- şından itıbaren göç eden Türklerin bu ülke nüfusunda adeta azinlık konumuna gel- diği beliıiendi. Halen Alman- ya"dayaşayan 2 milyon 49 bi- ni aşkm Türk'ün bu ülkenin toplam nüfusu ıçmdeki payı yüzde 3'e yaklaştı. Merkezi Almanya'da bulu- nan Türkiye Araştırmalar Merkezi venlerine göre, bu ülkede yaşayan 2 milyon 49 bın 100 Türk yurttaşından yüzde 54.6'sını 1 milyon 119 bın 900"ünü erkekler, yüzde 45.4'ünü 929 bm 200'ünü kadınlar oluşturuyor. Türkle- rin Almanya'nın toplam nü- fusuna oraruyüzde 2.8 olarak hesaplanıyor. Almanya'daki Türklerin en büyük bölümü- nü 6 yaşın altmdakiler oluş- turuyor Bu gruptaki 243 büı 500 Türk'ün toplam içindeki payı yüzde 11.9'u buluyor. Bu grubu, vüzde 11.5 oramn- da 235 bin'700 kışiyle 25-30, yüzde 10.5 oranında 215 bın 800 kışiyle 30-35, yüzde 9.8 oranında 201 bin 700 kişiyle de 21-25 yaş arasındaki Türkler izlıyor. Buna göre, Almanya'da yaşayan Türkle- rin yüzde 31.8'i 653 bin 200'ü, 21-35 yaş grubu ara- smda yer ahyor. Almanya'daki Türklerin yüzde 56.5'ı çahşmayan kişi- lerden oluşuyor. Sivil ışgücü- nü oluşturanlann oranı ise yüzde 43.4 olarak hesaplanı- yor Ancak, ışgücü kapsa- mındakılerin yüzde 2O.5'ı iş- siz konumunda bulunuyor. Bir başka ifadeyle, Alman- ya'daki Türklerden çahşabilir durumdaolanher beş kişiden bin işsiz durumda. Işsizlerin, Almanya'daki toplam Türk nüfusuna oranı yüzde 8.9'u buluyor. Yabancılar içinde işsiz sa- yısı en çok olan kesimi de Türkler oluşturuyor. Alman- ya'daki işsiz yabancüann sa- yısı 521 bini bulurken, bun- lann yüzde 35'i Türklerden meydana geliyor. Çalışan Türklerin büyük çoğunluğu işçiolarakyaşamını sürdürü- yor. Sivil işgücü kapsamın- daki Türklerin yüzde 76'sı iş- çi olarak çahşıyor. Alman- ya'dayaşayan Türklertoplam 525 bin 410 hane oluşturu- yor. Ortalama hane büyüklü- ğü yaklaşık 4 kişi olarak be- lirleniyor. Aylıkortalama net hane geliri 3 bin 980 mark olarak hesaplanıyor. Alman- yaVJaki Türklerin yıllık geli- ri 25.1 milyar markı buluyor. Ancak, Türkler gelirlerinin yalnızca yüzde 12.2 oranın- daki yaklaşık 3 milyarmarkı- nıtasarrufedebiliyor. Türk- ler gelirlerinin 2 milyar 450 milyon marklıkbölümünü ise Türkiye'ye gönderiyor. Al- manya'daki Türklerin yüzde 73.4'ünün bu ülke bankala- nnda mevduat hesabı bulu- nuyor. Almanya'da yalnızca 54 bin Türk'ün kendine ait birkonutedinebüdiği belirti- liyor. Almanya'da Türkler ta- rafindan kurulan işletmelerin sayısı 42 bini buluyor. Bu iş- letmelerde yaklaşık 186 bin kişi istihdam ediliyor. DÎSK Genel Başkanı, siyasetçüerive sanayicüeri uyardı Rıdvan Budak, Mefar tlaç Fabrikasrnda işten çıkanlan işçUerin eylemine destek verdi. (Fotoğraf: K.UBİLAY TÜNTÜL) Budak: Bu böyle gitmeztstanbul Haber Servisi - DtSK Genel Başkanı Rıdvan Budak, devletin vergi alamadığını ve ka- yıtdışı ekonominin siyasetçüeri beslemesi sonucu devletin kendi memurlanna maaş veremedini belirterek "Bir tarafta siyasetçita- kırru, bir tarafta onlan besleyen kayrtdtşı ekonomi; birleşmişler, 65 müyonun anasıru ağlatryortar"" de- di. tstanbul'da nüfusun yüzde 80'üıin tstanbul'un toplam eko- nomik gelirinin yüzde 25' iyle ge- çindığini, yüzde 20'sinin ise geli- rin yüzde 75'ini aldığını belirten Budak, "Bu insafsızlık. kitapsız- hk,Allahsızlıkür; bu kadar olmaz. Bütün sanavicileri uyanyonun,bu böyle gitmez" dedi. DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak. Mefar tlaç Fabrikasf nda sendikaya üye olduklan gerekçe- siyle 9 gün önce işten çıkarılan \ e fabrika önünde dırenişe başlayan 10 işçiyi dün ziyaret etti. Bu- dak'ın. fabrika sahibi Mustafa Birgi ve Genel Müdür Üstün Ba- hadıroğlu ile bir araya gelerek iş- ten atılan işçılenn durumunu gö- rüşmesi sonucunda, işverenin taz- minatsız işten çıkardığı 10 işçiyi geri almayı kabul ettiği ve işçıle- rin 2 Mart'ta işbaşı yapacaklan bildirildi. Nakliyat-lş Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu, Türk-lş'e bağlı Deri-tş ve Beledıye-!ş Sen- dikası'nabağlı işçılerin de katıla- rak destek verdıği dırenış eyle- minde işçiler "Yaşasın sınıf daya- nışmasr, "Onurlu işçiler omuz omuza"."Inadına sendika. inadı- na DİSK" ve "Susma, sustukça sıra sana gelecek" sloganlan ata- rak halay çektı. lşçılere hitaben bir konuşma yapan Rıdvan Bu- dak, dünyanın hiçbir ülkesinde in- sanlann anayasal haklannı kul- landıklan için cezalandınlmadı- ğını belirterek, Türkiye'de evine ekmek gotürmeye çalışan insanla- nn sadece sendikal haklannı kul- landıklan için işlerinden oldukla- nnı bildirdi. Türkiye devletinin çalıştırdığına iyi bir yaşam süre- bilecek maaşı veremediğini belir- ten Budak, "Çünkü vergi toplaya- mıyor, çünkii kavıtdışı ekonomik süreçTürki\'e'>i altüstediyw" de- di. Türkiye'de 4.5 milyon sigorta- lı, 5 milyonun üsründe sigortasız çalışan olduğunu belirten Budak, 15 milyon aktif çalışan olmasma rağmen sadece 1 milyon sendika- lı olduğunu bildirdi. Türkiye'nin bu sıkıntılarla varlığmı sürdüre- meyeceğini belirten Budak, şöy- le devam etti: "Bir devletin bütçesinin jiizde 4O'ı iç borç faizlerine gidecek, o devlet yatınm \apamayacak; sağ- uk,egitim hizmeüerini sunama>a- cak, ama bir tarafta da büyük bir kayıtdışı ekonomi olacak, servetkr her >ıl birkaç kat katlanacak; bu olacak iş degiir îşçi lıaklaıı her alanda sürekli gerîliyor tstanbul Haber Servisi - Türkiye'nin or- ta gelirliler liginde 23. sırada olduğu ve ül- kenin en zengin yüzde 20lik kesiminin top- lam gelirin >üzde 55'ini aldığı belirlendi. Sıralamada Güney Afrika, Hırvatistan, Slo- vak> r a, Arjantin, Şili gibi ülkelenn bile ge- risinde kalan Türkiye'de kişi başına gelir seviyesi geçen yıla oranla 108 dolar artarak 2.888 dolara yükselirkenbu oranın 199? yı- lına aıt seviyenin yüzde 4 altında ldJğu saptandı. TOBB tarafından ayda bir yayımlanan Forum der- gısinin Türkıye'nitı iç ve dış göstergelerinı özetledi- ğı "50 göstergede Türki- ye'nin naba nasü atryor?" başlıklı araştırmasında, Türkiye"nin ekonomik dengeler açısından orta se- vıyede olduguna dıkkat çe- kildi. Temel göstergeler ele alındığmda yılm üçüncü çeyreğinde ekonominin yüzde 5.6 oranında büyü- düğü ortaya çıkarken en önemli gelişmenin 1996'nın üçüncü ğinde siyasi istikrarsızlıga karşın ekonomi- nin iyi bir performans göstermesinde yattı- ğı belirtildi. Üçüncü çeyrekte büyüm«!n ır ' temposu pek düşmezken kasım ve a r a 1 ^ sanayinin performansmın yerinde old 11 ? 11 belirtildi. Dördüncü çeyrekte ise veriletg02 önüne ahndığında yüzde 5-6 oranındf v büyüme bekleniyor. . .. 1996"da kişi başına gelir gözden gev1 "1 : diğinde 1995 yılmda 2.780 dolar olan10 ?1 başına gelirin 1996'da 2.888 dolara yttfj- diği görülüyor. Araştırmada. sevindiriC r oriım dergisinde yer alan araştırmaya göre asgari ücret son beş yıl içinde sürekJi gerileyerek 142 dolardan 109 dolara düştü. Işgücünün milli vden aldığı pay înzla düşûyor. bul edilse bilebu oranın 1993'e ait 3 bin 004 dolarlık kişi başına gelir seviyesinin yüzde 4 altında kaldığı vurgulamyor. Türkiye söz konusu bu gelir seviyesiyle. dünyada orta gelirli sanayileşmiş ülkelerin ortalama 400 dolar ustünde bulunuyor. Türkiye bu ven- lerle Dünya Bankası'mn 133 ülke sırala- masındaise 84 ülkeden önde ve 48 ülkeden ise geride yer alıyor. lllerbazında gelir dağıhmınmenkötü ol- duğu kentlerin başında Adana, Istanbul ve Kay- seri yer alıyor. En zengin yüzde 20'lik kesim Ada- na'da toplam gelirin yüz- de 64.5'ini, lstabul'da yüzde 64.1'ini, Kayse- ri'de ise yüzde 57.9'nu alıyor. En adil illerr sırala- masmda ise en zengin yüzde 20'lik kesim, Zon- guldak'ta toplam gelirin yüzde 39.7'sini, Gazian- tep'te yüzde 42'sini, Ma- latya'da yüzde 42.6'sım alıyor. Turkiye'de çalışanlann ekonomikve sos- yal haklannda gözlemlenen sürekli gerile- me, işverenlerce yapılan araştırmalarla da kanıtlandı. Forum Dergisi'nde yer alan araştırmada asgari ücret son beş yıl içinde sürekli gerileyerek 142 dolardan 109 dola- ra düştü. Işgücünün milli gelirden aldığı pay da hızla düşüyor. 1993'te yüzde 31 civannda olan bu pay 1996'da yüzde 24.2'ye düştü. Türkiye'de imalat sanayiinde çalışan bir işçiye 1993'te o günkü kurla 2.48 dolar ödenirken bu ra- kam 1996'da 1.7 dolara geriledi. Gelir adaletsizliğinde en zalim ve daha adil iller lkinc\ Uçuncü Dördüncü Beşınci %20 %20 %20 %20 Enzattmter Adana Istanbul Kayseri Zonguldak GJitfıtep Maiatya 5.0 7.2 8.0 7.2 6.5 7.9 12.0 11.6 11.5 9.6 9.9 11.2 23.6 22.6 22.7 15.3 64.5 15.1 64.1 8.0 57.9 23 6 22.6 22 7 39.7 42.0 42.6 Iş yeri 4.258 12.702 11.769 7.623 10.576 10.329 11.399 13.169 9.537 16.699 6.770 11.274 10.290 12.780 Yıllar 1984 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 340.095 919.810 707.230 923.093 «29.303 829.341 483.852 1.089.549 450.906 1.068.289 227.880 765.928 515.840 825.343 Çalışma ve Sosyal GtjvenSk Bakankgı I İmalat Sanayiinde | Toplam Işçilik ^ âRÜlkeler 8. Almanya Ingıltere Isv'ıçre Irlanda Belçika Ispanya Nofveç Izlanda AvusturyT* Yunanistan Danimarka Portekiz Fıniandiya Türkiye Isveç Polonya Hcrflanda " ÇekCum. D.AImanya Macaristan Lüksembuıg Rusya Fransa Italya ' saat/$ 30.90 14.40 28.50 14.30 2&80 14.20 25.10 24.80 9.00 24.60 5.90 24J» 23.80 2.30 23.40 1.80 21J0 1.50 20.10 1.20 19.70 18.00 Kaynafc Pnce VVatertıouse Piant Locaflon Intemstıonal ANMA Velidedeoğlu için mezan başında tören tstanbul Haber Servisi - llk Meclis'ın tanıği. 1961 Anayasası'nın mimarlann- dan, ADD'nın Onursal Baş- kanı ve Cumhunyet gazete- sinin 49 yıllık yazan Ordi- naryüs Prof. Dr. Hıfia Veldet Velidedeoğlu, ölümünün 6. yılmda dün Karacaahmet'te- ki mezan başında anıldı. Anma töreninde konusan eşi Meriç VeUdedeoğlu. Hıfzı Veldet'i anmak için büyük törenlerdüzenlemediklerini, çünkü yapttlannın ortada ol- duğunu ve yapıtlannın ken- disini çok iyi anlattığını söy- ledi. Gazetemiz eski Mües- sese Müdürü Erol Erkut da törende Velidedeoğlu'yla il- gili anılannı anlattı. ADD Is- tanbul Merkez Şube Başkan Yardımcısı Mustafa Dabis de konuşmasında, Velıdede- oğlu'nu anlatmaya gerek ol- madığını, Velidedeoğlu'nun cumhuriyet demek olduğu- nu, Atatürkçü Düşünce Der- neği ve onun öğrencilerinin Velidedeoğlu'nu sonsuza dek yaşatacaklannı söyledi. Törene Velidedeoğlu'nun yakmlan. Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇEV) temsilcileri, Çorum gazetesi temsilcisi ve öğrencileri katıldı. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KlgLALl Yenilginin Başarısı (!) Siyasal Düşünceler ve Rejimler dersindeydik. Öğrencilere sordum: - Türkiye 65 milyon nüfuslu bir ülke. Futbola çok önem veriyor. Büyük kaynaklar aktanyor. Ulusla- rarası çapta ün/ü teknik adamlar ve futbolcular Türk taktmlannda görev alıyorlar. Ama neredeyse bizim onda birimiz büyüklüğündeki ülkelenn ulu- sal takımlanndan bile dörder gol yiyoruz.. Acaba niçin? Sınıftan geneliikle çok ilginç, tutarlı yanıtlar çı- kar. En karmaşık sorunlarda bile... Ama bu kez bir- kaç "kem küm" dışında kımse bir şey söyleyeme- di. Acaba niçin? Basketbolda yükseliş, futbolda gerileyiş.. Bas- ketbolcu gençlerimizın eğitim düzeyleri daha yük- sek.. Oğuz başta olmak üzere. birçok önde gelen futbolcumuz Almanya'da yetişip gelmişler.. Acaba tek neden eğitim mi? • • • Beşiktaş ile Türk Futbol Milli Takımı arasında il- ginç bir benzeriik var: Ikisi de yenildikçe, çukura battıkça, teknik direktörüne daha çok sahip çıkı- yor. Siyah-Beyazlılar belkı de tarihlerinin en kötü dö- nemini yaşıyoriar. Ama iktidar da Toshack hayra- nı, muhalefet de... Ay-yıldızlı takım mahalle takı- mına dönmüş. Ama federasyon Mustafa Deniz- li'nin arkasında, dimdik, ayakta. Başında ise "Bu ne rezalet!" diyen yok. Sayın Denizli, bir "enkaz" devraldı da, düzelt- mek için zamana gereksınmesi mi var? Hayır! Devraldığı malzemeyi giderek enkaza çe- viriyor. "Yeni bir şeyleryaratmak" kompleksi için- de. Hiç değilse "adam keşfeîmek" sevdasında. Almanya 2. liginden Israil maçına "kurtancı" bul- ma arayışında. TV'de izleyen milyonlarca kişi, maç sırasında ulusal takıma gırip çıkanlann neredeyse yansını ta- nımıyordu. Birbirlerine soruyor olmalıydılar: - Yahu kim bu? Hangi takımda oynuyor? "Milli takım deneme tahtası değil, bir ulusun temsilcisidir" diyen yok... Takımı gençleştirmek birden olmaz, aşama aşama olur. Bir takımın is- keleti bozulmaz, "taze kan" birer-ikişer aşılanır. • • • Futbol Federasyonu, ulusal takımın teknik so- rumlusuna yedi maddelik bir "ü/tımatom" vermiş. "Şun/an mutlaka yap, şunlara da mutlaka dikkat et" diyor. Seçtiği ve seçmediği oyunculardan tutun da.. aklınıza gelebilecek hemen tüm teknik konulara kadar. Orada söylenenlerin Türkçesi şu: - Yaptığın her şey yanlış! Ve eşzamanlı olarak başına yapılan açıklama: - Teknik direktörümüze güveniyoruz! İyi mi!.. Beşiktaş ile milli takım birbirine çok benzeyen "hal-i pür melali" içinde, hiç benzeşmeyen birnok- ta var. Beşiktaş yönetimi, teknik direktörüne toz kon- durmuyor. Ama o, "Böyle giderse istifa ederim, yetti artık!" diyor. Federasyonumuz, milli takımın teknik direktörünü baştan aşağıya çamura bulu- yor. Ama o, "İstifa falan söz konusu değil!" diyor. Acaba "Batılı kafa" ile "Şarklı kafa" arasındaki fark burada mı?! • • • Beşiktaş geçen yıl Rasim Kara ile başarılıydı. Derbilerin şampiyonuydu. Eğer hakemler -kim- senin yadsıyamadığı- yaşamsal "hatalan" yapma- saydı, yansız olsalardı, ligin de şampiyonuydu. Beşiktaş geçen yıl -hak ettiği şampiyonluğu- kıl payı ile yıtirdi. Ve Rasim Kara'yı gönderdı... Bu yıl şampiyonluğun düşunü bile göremiyor. Kupaya da havlu atarsa, gelecek yıl büyük olasılıkla Avru- pa'da maçı olmayacak. Ama 2000 yılına kadar Toshack'la yürüme kararlılığında... Beşiktaş.. milli takım.. Toshack.. Denizli.. Yükselen basketbolumuz.. Eğik bir düzeyde ge- ri geri kayan futbolumuz.. Ve statlardan yükselen çirkin küfürlere bile, yıl- lardır çözüm bulmaktan aciz spor yönetimimiz... Bir yanlişlık var, var olmasma da.. acaba nere- de?! Firınlara yoğun denetim Fare zehiri kesiıdestiYurt Haberleri Senisi- Adana'da bir grup yurtta- şın aldığı ekmeklerden "fare pisliği" çıktı. Eski- şehir'de de bir ekmek fı- rınında bir ton kokmuş ve küflenmiş hamur ele geçirildi. Gazıantep'te bir kişinm ölümüne yol açan zehirlenmenin "Rodenti- sit" adlı fare zehırinden kaynaklandığı kesinleştı. Adana'da Farma Kara ve bir grup yurttaş. Yü- züncü Yıl Sitesi'ndekı Obalar 2 No'lu ekmek fı- nnından aldıklan ekme- ğin içinden fare pıslıği çıktığmı belirterek Çe\Te ve Tüketiciyi Koruma Derneği'ne (ÇETKO) başvurdu. ÇETKO Baş- kanı Doç.Dr. Figen Do- ran ile Yardımcısı Prof. Dr. Ergin Şingirik. \un- taşlar için hazırladıkları bir dilekçeyi Seyhan Be- lediyesi Çevre Sağlığı Müdürlüğü'ne gönderdi- ler. Kayıtlara geçmeyen başvuru üzerine herhangı bir denetim yapılmazken Seyhan Belediyesi Zabıta Müdürü Tekin Taylancı. "Yapabileceğimiz bir şey yok, çünkü 1995'ten bu yana yasal değişiklik >a- pıldı. fırın ve kasaplan denetleme yetkisi Sağlık Müdürlüğü'ne ve Tanm Müdürlüğü'ne \erildi, ar- tık biz bakmıyoruz' dedi. A\nı baş\uruyu ÇET- KO aracılığı ile Adana Valihğı 11 Sağlık Müdür- lüğü'ne de yaparak ön- lem alınmasım ısteyen yurttaşların bu gırişimın- den de sonuç çıkmadı. 11- gihler. "dilekçenin altuı- da adres \ok" dıyerek baş\uruyu almadılar. Sağlık Müdürlüğü yetki- lileri olayla ilgili sorulara "Başvuru vapılmamış., kayıtlarda gözükmüyor" diye >anıt \erdiler. Dilekçe evraktaki ek- sıklikler tamamlandıktan sonra ıkinci kez sağlık müdürlüğüne verildi. Öte >andan Eskişehir Odunpazan Belediyesi ekiplerinın simit \e ek- mek fırınlarındaki dene- tımlerı sırasında bir ek- mek fırınında bir ton kokmuş \e küflenmiş ha- mur bulundu Fınn sahibi hakkında cumhunyet savcıhğına suç duyuru- sunda bulunuldu. Gaziantep'te meydana gelen gıda zehırlenmesi- nin ardından Adana Hıf- zısıhha Enstitüsü Müdür- lüğü Toksikoloji Labora- tuvan'na gönderilen ek- mek \e hamur numunele- rınde. "Rodentisit" adlı fare zehiri olduğu belir- lendi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle